Jump to content

Hair | Let the sunshine in |


Sally

Önerilen Mesajlar

http://www.filmposters.it/imgposter/grandi/hair.jpg

 

Yönetmen :Milos Forman

Senaryo yazarı : Michael Weller

Oyuncular :John Savage

Treat Williams

Nicholas Ray

Beverly D'Angelo

Annie Golden

Görüntü yönetmeni: Miroslav Ondrícek

Film müzikleri : Galt MacDermot

Yapım yılı, ülkesi : 1979, Almanya, ABD

 

Hair, 1979 yapımı Alman - Amerikan ortak sinema filmi. Müzikal türde çevrilen filmin yönetmenliği, Milos Forman'a ait. Başrollerini John Savage, Treat Williams, Beverly D'Angelo, Annie Golden gibi sanatçıların üstlendiği film, 1968 kuşağını oluşturan Woodstock festivalinde; yağmurla birlikte tüm gençliğin hep bir ağızdan söylediği şarkıyla, öyküsünü anlatmakta olup, Dünya sinema tarihinin "klasikleri" arasında yer almaktadır. Hippi gençliğinin bir yansıması olan Hair, "Kaplumbağa" tipi Volkswagen arabaların "hit" olduğu, anarşist dönemi yansıtmaktadır. Türkiye dışında müzikal ve sinema filmi olarak sergilenen yapıt, cinsellik ve uyuşturucunun, idealist gençliğe nasıl yön bulduğunun bir anlatımıdır. Hair, Türkiye'de 11 Ocak 1982 tarihinde gösterime girmiş olup Engin Cezzar tarafından Türkçleştirilmiş haliyle, müzikal oyun olarak da sergilenmiştir.

 

http://i79.photobucket.com/albums/j156/SuperSweetPeaches/hair_musical.jpg

 

 

Savaşa ve militarizme karşı olan; barış ve sevgi dolu özgür bir dünya hayal eden çiçek çocukların “olmayan ülkelerinde”, kalbinin sesini arayan bir savaş yolcusunun hikâyesini anlatan filmde; Beyaz Saray önünde Vietnam savaşını protesto eden binlerce insanın görüntüleriyle birlikte sunulan Let the Sun Shine in - Bırak Güneş içeri Girsin şarkısı temelinden hareket edilmiştir.

Oklahoma'daki ailesinden, kendisini bulmak için ayrılan Claude ile, yine kendini bulma savaşımındaki bir grup hippy'nin ortak buluşma noktaları, dönemde yaşanan Vietnam Savaşı olmuştur. Sistemin genç insanı kullanış biçimi ile, bunun farkındalığıyla tam bir nihilizme yönelmiş grup, Claude'u sever ve onu da aralarına almak isterler. Oysa Claude, kendi yerinin sistemin içinde bir yerlerde olduğu ve orada bulabileceği düşüncesiyle geleneksel yanı ve şimdisi arasında bocalar. Sonuçta sistemin tarafına geçer ama birşeylerin ters gittiğinin de farkındadır. Berger öncülüğündeki grubunsa bir insanın peşini bırakmamak gibi rastlantısal tutkusu ile Claude'un askerliğinin tam doruk noktasında tekrar buluşurlar, bu noktada birinin sistemin dişlileri arasına girmesi gerekiyordur, bu da Berger olur. Nihilizmi ve tanrı inancı sorgulamaları arasında arkadaşını elevermemek için hiç bilmediği halde savaşmaya gider ve yokolur...

 

Hair'de işlenen hemen tüm ayrıntılar, sistem ve tüm kurumlara göndermeler yapmaktadır. Bunun içine; sınıf ve ırk ayrımcılığı, din, aile, evlilik ve devlet kurumları ile savaş girmektedir, hümanizma ise apayrı bir boyutta filmin her noktasına an an dağıtılmıştır. Ancak her ne olursa olsun, savaşın gerçekçi, korkunç yüzü değil, arka planı yine iç ve dış ayrımlarıyla verilir. Hatta hiç savaş sahnesi gösterilmeyen bir savaş karşıtı film olarak da savaşın etki ve acılarını göstermesi bakımından ilginçtir.

 

 

http://farm4.static.flickr.com/3282/2871736327_492b0b1e7e.jpg?v=0

 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler Nevermore :)

Hair filminden:

 

[claude:]

we starve, look at one another short of breath,

walking proudly in our winter coats,

wearing smells from lab'ratories,

facing a dying nation of moving paper fantasy,

list'ning for the new told lies with supreme visions of lonely tunes.

somewhere, inside something, there is a rush of greatness.

who knows what stands in front of our lives;

i fashion my future on films in space.

silence tells me secretly everything, everything.

 

manchester england, england

manchester england, england

(eyes look your last)

across the atlantic sea

(arms, take your last embrace)

and i'm a genius, genius

(and lips, owe you the 'dors)

i believe in god

(of breath. seal with a righteous kiss)

and i believe that god believes in claude,

(seal with a righteous kiss)

that's me. that's me.

(the rest is silence)

that's me.

(the rest is silence)

that's me.

(the rest is silence)

 

[sheila:]

we starve, look at one another short of breath,

walking proudly in our winter coats,

wearing smells from lab'ratories,

facing a dying nation of moving paper fantasy,

list'ning for the new told lies with supreme visions of lonely tunes.

 

[tribe:]

singing our space songs on a spider web sitar,

"life is around you and in you."

answer for timothy leary, deary.

 

[five iterations of the following:]

let the sun shine,

let the sunshine in,

the sun shine in...

çevirisi:

 

açlık çekiyoruz, bir diğerine bakın nefessiz kalmış

gururla yürüyoruz kışlık pardesülerimizle

labortuvar kokuları taşıyarak,

yürüyen kağıt düşlerden yapılma ölü bir ulusla yüzleşerek,

yeni söylenmiş yalanları dinliyoruz yalnız ezgilerin üstün hayalleriyle.

bir yerde, içeride bir yerde, büyüklüğün bir acelesi var.

kim bilir yaşamlarımızın önünde ne olduğunu?

geleceğimi uzayla ilgili filmlerle benzeştiriyorum.

sessizlik anlatıyor bana herşeyi gizlice, herşeyi.

 

manchester ingiltere, ingiltere

manchester ingiltere, ingiltere

(sonuna bakan gözler)

atlantik denizinin ötesinde

(sana son kez sarılan kollar)

ve ben bir dahiyim, dahi

(ve dudaklar sana borçlu olan)

inanıyorum tanrıya

(nefesle mühürleyecek bir dürüst öpücükle)

ve ben o tanrının claude'a inandığına inanıyorum,

(mühürlü bir dürüst öpücükle)

bu benim. bu benim.

(gerisi sessizlik)

bu benim.

(gerisi sessizlik)

bu benim.

(gerisi sessizlik)

 

açlık çekiyoruz, bir diğerine bakın nefessiz kalmış

gururla yürüyoruz kışlık pardesülerimizle

labortuvar kokuları taşıyarak,

yürüyen kağıt düşlerden yapılma ölü bir ulusla yüzleşerek,

yeni söylenmiş yalanları dinliyoruz yalnız ezgilerin üstün hayalleriyle

 

boşluk şarkılarımızı örümcek ağlı bir sitarla söylüyoruz.

"yaşam çevrende ve içinde"

timothy leary için cevap ver sevgilim.

 

bırak güneş içeri girsin,

bırak güneş içeri girsin,

güneş içeri girsin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Oturdum tekrar seyrettim :) acıyla zevkle ... Hayretler içerisinde ... Sonra bitti film .. J.joplin summertime dinledim ... Kesmedi uriahheep july morning dinledim ... Kendimi biraya adayacagim sayenizde .. Ben teşekkür ederim sally .. Sevgi ve ışıkla..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...