Jump to content

Jacques Prévert Şiirleri


schizophrana

Önerilen Mesajlar

Dönün bakalım dönün

Ufacık kızlar

Dönün fabrikanın etrafında

Handiyse girersiniz siz de içeri

Dönün bakalım dönün

Balıkçı kızları

Balıkçı yetimleri Beşiğinizin etrafına dizilen

Melekler vardı ya hani

Belli fabrika sahibinden para yedikleri

Tutup alınyazınızı yazmışlar

Yazılacak birşey olsaydı bari

 

BU SEVDA

 

Bu sevda

Birdenbire saran içimizi

Bu narin

bu sımsıcak

Bu umutsuz

Sevda

Gün gibi güzel

Ve kabaran deniz gibi

Çalkantılı

Bu sevda

O kadar gerçek

O kadar güzel

O kadar mutlu

O kadar sevinçli

Ve karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi

Gülünç

Ve gecenin ortasında sakin bir adam gibi

Kendinden emin

Başkalarının yüreğine korku salan

Benizlerini solduran

Dillerini çözen bu sevda

Gözetlediğimiz için gözetlenen

Yaraladığımız

Ayaklar altına aldığımız

İnkar ettiğimiz unuttuğumuz için

Kovalanmış yaralanmış ayaklar altına alınmış

İnkar edilmiş unutulmuş

Bu kocaman sevda

Gene dipdiri

Gene güneşli

Senin sevdandır bu

Benim sevdamdır

Hep var olan

Durmadan yenilenen

Ve değişmeyendir

Bir bitki kadar gerçek, bir kuş kadar ürkek

Yaz güneşi kadar diri ve sıcaktır

İkimiz de gidebiliriz

Sonra dönüp

Derin uykulara dalabiliriz

Acı çekebiliriz uyanınca

İhtiyarlayabiliriz

Sonra tekrar dalabiliriz uykuya

Ölümü düşleyebiliriz

Oysa

Başucumuzda

Gülerek bakıyor bize

Durmadan tazelenen bu sevda

Ayak diriyor yaşamakta

Arzu kadar diri

Bellek kadar zalim

Pişmanlık kadar budala

Hatırlamak kadar tatlı

Mermer gibi soğuk

Gün gibi güzel

Bir çocuk gibi narin

Bize bakıyor gülümseyerek

Ve hiçbir şey söylemeksizin

Konuşuyor bizimle

Ve ben ürpererek dinliyorum onu

Bağırıyorum

Senin için

Kendim için

Bağırıyorum bizim için

Gitme kal

Dur orda

Ayrılma yerinden

Kal orda

Kımıldama

Gitme

Biz ki sevmiştik birbirimizi

Unuttuk seni

Bari sen unutma bizi

Bir sen varsın yeryüzünde bizim için

Terk etme bizi

Buz bağlamasın yüreklerimiz

Ne kadar uzakta

Ve nerde olursan ol

Duyur bize kendini

Bir çalı dibinde

Hatıralar ormanında

Birdenbire çıkıver karşımıza

Uzat elini bize

Ve kurtar bizi.

 

Jacques PRÉVERT

Çeviri : Orhan SUDA

 

 

BARBARA

Anımsa Barbara

Yağmurlar yağıyordu o gün Brest'e durmadan

Sen gülerek geçiyordun

Şaşkın hayran sırılsıklam

Yağan yağmurlar altında

Anımsa Barbara

 

Yağmurlar yağıyordu Brest'e durmadan

Seninle karşılaştım Siam sokağında

Sen gülümsüyordun

Ben de

Hatırla Barbara

Seni tanımıyordum

Sen de beni

Anımsa

Anımsa azıcık n'olur o günü

Unutma

Kapına sığınan adamı

Adını ünleyen

B a r b a r a

 

Koşup gelmiştin yağmurlar altında

Şaşkın hayran sırılsıklam

Atılmıştın kollarına

Anımsa Barbara

Sen diyorum sana kızma bana

Bir kez görsem de onları

Sen diyorum bütün sevişenlere

Tanımasam da

 

Anımsa Barbara

Unutma

O yumuşak mutlu yağmur

Senin mutlu yüzüne

Bu mutlu kentte

Bu yağmur denizler üstünde

Tersaneler üstünde

Quessant gemilerinin üstünde

 

Ah Barbara

Ne aptal savaş

N'oldun ya şimdi sen

Kurşun sağnakları altında

Kandan ateşten çelikten

Ya o adam n'oldu

Kucaklıyan seviyle

Öldü mü kaldı mı

 

Ah Barbara

Yağmurlar yağıyor Brest'e durmadan

Yağardı önceleri yağmurlar ya

Şimdi bitmiş ne varsa

Bu yağmurlar ayrılık yağmurlarıdır

Artık ne o fırtınalar

Kandan çelikten ateşten

Yalnız bulutlar şimdi

İtler gibi ölen

Gözden yiten itler

Brest'e sular boyunca

Uzaklarda çürüyüp giden

Uzaklarda Brest'e çook uzak

Hiçbir şey kalmıyan Brest'den.

 

 

Jacques PRÉVERT

Çeviren : Abdullah Rıza ERGÜVEN

KIŞLANIN DIŞINDA

 

Kalpağımı kafese

Kuşu kafama koydum dışarı çıktım

Ne o dedi komutan sokakta

Selam vermek yok mu artık?

Hayır, dedi kuş;

Selam vermek yok artık.

Bağışlayın, dedi komutan:

Ben var sanıyordum da.

Aldırmayın canım, dedi kuş,

Her insan yanılabilir.

 

Jacques PRÉVERT

Çeviren : Teoman AKTÜREL

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin

 

Önce bir kafes resmi yaparsın

Kapısı açık bir kafes

Sonra kuş için

Bir şey çizersin içine

Sevimli bir şey

Yalın bir şey

Güzel bir şey

Yararlı bir şey

Sonra götürür bir ağaca

Asarsın bu resmi

Bir bahçede

Bir koruda

Ya da bir ormanda

Saklanır beklersin ağacın arkasında

Ses çıkarmaz

Kımıldamazsın

Kuş bazen çabuk gelir

Ama uzun yıllar bekleyebilir de

Karar vermezden önce

Yılmayacaksın

Bekleyeceksin

Yıllarca bekleyeceksin gerekirse

Resmin başarısıyla hiç ilişiği yoktur çünkü

Kuşun çabuk ya da yavaş gelmesinin

Geleceği olup da geldi mi kuş

Çıt çıkarma yok

Kafese girmesini beklersin

Girdi mi kafese fırçanla

Usulcacık kapısını kaparsın

Sonra kuşun bir tüyüne dokunayım demeden

Bütün kafes tellerini teker teker silersin

Yerine bir ağaç resmi yaparsın

Dallarının en güzeline kondurursun kuşu

Tabii ne yapraklarının yeşilini unutacaksın

Ne yellerin serinliğini

Ne de yaz sıcağındaki böcek seslerini

Otlar arasında.

Sonra beklersin ötsün diye kuş

Ötmezse kötü

Resim kötü demektir

Öterse iyi olduğunun resmidir

İmzanı atabilirsin artık

Bir tüy koparırsın usulca

Kuşun kadından

Ve yazarsın adını resmin bir köşesine.

 

 

Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...