The Black Stranger..

http://i39.tinypic.com/cu88g.jpg

The Black Stranger‘da editör Steven Tompkins, Robert E. Howard‘ın bazıları ücra zamanlara ait olsa dahi genelde Amerika’da geçen hikayelerini bir araya toplamış. Bilgilendirici bir giriş yazısıyla ise seçtiği çalışmaları ve herbirinin Howard‘ın bir yazar olarak gelişimiyle ilişkilerini açıklamış. Kitabın yarısından biraz fazlasında ise sadece coğrafik olarak Amerika da geçen, büyük ölçüde kılıç ve büyücülük hikayeleri derlenmiş. Geriye kalan kitabın başlangıcındaki “The Strange Case of Josiah Wilbarger” Howard‘ın ailesinden gelen Güney Batı Amerika tarihi ve kültürüyle ilgili bilgisiyle şereflendirdiği yakın tarihte geçen bir hikaye.

“The God of Bal-Sagoth” ve “Black Vulmea’s Vengeance” gibi hikayeler kayıp ırklar, egzotik kadınlar ve Conan ile Kull hikayelerinin kötü kahramanlarıyla dolu. Aslında “The Black Stranger” da editör Steven Tompkins‘inde işaret ettiği gibi şu anda Amerika Birleşik Devletleri olarak bildiğimiz kıtaya ilk yerleşen Avrupa’lı göçmenlerin öyküsüyle paralellik gösteren, nadir karşılaşılan bir Conan hikayesi. Esin kaynağı ne olursa olsun yine de en saf , en iyi pulp hikayelerinden biri olarak kalmaya devam ediyor. “Yerel“, “Kelly the Conjure Man” ve “Pigeons from Hell” gibi içinde voodoo’nun yer aldığı doğaüstü hikayeler yada “The Horror from the Mound” daki en iyisi gömülü kalması gereken insanlar hakkındaki öyküleri ise yerel tarihi hikayelerinin içine ördüğü için en ilginç olanları. Howard‘ın yerler ve insanlar hakkında tasvirleri ve bilgileri de, yerel efsanelerle ilgili ve bilgili biri veya sanki bizzat orada bulunan biri kadar açık ve net. Howard‘ın zaman geçtikçe daha az kılıç ve büyücülük ve daha çok batı ve tarih öyküleri yazma eğilimi de bu hikayelerde takip edilebiliyor.

Kaynak

batı tarihinin bütün efsanelerinden birşeyler katmış.güzel de olmuştur diye düşünüyorum.