Rimmon-ex Oluşturma zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 28, 2007 En sevdiğim şairlerdendir biyografisini link olarak verip şiirlerine yer vermek istedim..... HAYATI FARZET HİÇ AYRILMADIK Farzet hiç ayrılmadık Gözümde tütüyor Gözümü tütsülüyorsun hala Hep birlikteyiz sanki Seninle ben ve DÜNYA HERŞEY SENDE GİZLİ Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin... KİBRİT ÇAKIYORSUN KARANLIKTA Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift sarnıç gemisi gözlerin Bir iş açacaksın sen başımıza yangın mı olur artık, bahar mı? POETİKA Yalnızlığı sevmiyorum Yalnız kim ola ki Kendim... Kendimin kendini sevmiyorum Kediler hariç... Kahve ocakçısı olacaktım ben Tuttum kavlimi Yazdıklarımsa hep nafile Hep nişanlı angaje ısloganlı Can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına Kallavi olsun! Bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip Ve cezveyi ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini Taşırmadan pişiriyorum Biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan Ocağımızı bucağımızı Isıtamayacağımı! İşte onun içinde de içim titreyerek Cezvenizi sürüyorum ateşe ÖZLEDİM SENİ.. özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ''git artık'' demek ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa'' demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek.... SEVGİ DUVARI sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandık önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi aramızda görevliler ekipler hızır paşalar sabahları açıklarda bulurlardı leşimi öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardın beni yalnızlığım benim süpürge saçlım ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık düştüğüm yer öyle açık seçik ki başucumda bir sen varsın bir de evren saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi yalnızlığım benim çoğul türkülerim ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi ŞEY GİBİ Fethi Naci'ye Şey gibi herbişeyim yahu Satır yazamıyorum Sanki kendimle değil Dünyayla ölüyorum Bağırsam bağırsam bağırsam Bağırdığımı duymuyorum Tek bir musluk var açık Onunla akıyorum İstemeden istemeden istemeden İstiyereeeek Ah sen ölüm denen topal köfte Buluştuk bak cenabette İçim rakı dışım su Bu mahmur cinayette Çocuklar çocuklar çocuklar Sizlen doğmamış mıydık biz birlikte AKDENİZ YARAŞIYOR SANA Akdeniz yaraşıyor sana Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında Hiç dinmiyor motorların gürültüsü Köpekler havlıyor uzaktan Demin bir çocuk havladı Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir Denizi tokmaklıyor balıkçılar Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği Hayatta yattık dün gece Üstümüzde meltem Kekik kokuyor ellerim hala Senle yatmadım sanki Dağları dolaştım Ben senden öğrendim deniz yazmayı Elimden düşmüyor mavi kalem Bir tirandil çıkar gibi sefere Okula gidiyor öğretmenim Ben de ardından açılıyorum Bir poyraz çizip deftere Bir ada var sırf ebabil Dönüyor dönüyor başımda Senle yaşadığım günler Gümüş bir çevre oldu ömrüm Değince güneşine Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını Gözlerim kamaşınca senden Ölüm belki sularından kaçırdığım O loş suda yıkanmaktır Durdukça yosundan yeşil Kulaç attıkça mavi Ben düzde sanırdım yıkıntım Örenim alkolik asarım Mutun doruğundaymışım meğer Senle çıkınca anladım Eski Yunan atları var hani Yeleleri bükümlü Gün inerken de öyle Ağaçtan izdüşümleriyle Yürüyor Balan tepeleri Yürüyor bölük bölük can Toplu bir güzelliğe doğru Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize Aslında Can baba'nın "vecizelerini" de paylaşmak isterdim ama (ben dahil) sitedeki kimsenin küfürlü ve argo konuşmaya onun kadar sıcak bakmadığı kesin Küfür işçi sınıfının ağzının süsüdür dediği aklımda kalmış konuşma tarzıyla ilgili ilginç bir kişilikti huzur içinde yatsın..... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sensizim Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2007 cok güzel ya cok severim can yüceli .ellerine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2007 Sen miydin o,yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat-sevicileri Derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde Altınbaş,Altın Zincir,fasulye pilakisi Ardımızda görevliler,ekipler,Hızır Paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yanızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak okadar iyi Baktım gökte bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan Bir gece Sevgi Duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki Başucumda bi sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim NE KADAR YALANSIZ YAŞARSAK O KADAR İYİ... çok etkileniyorum bu şiirden...içinde sıcacık bişeyler var değil mi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2007 çok iyi ya benım adamım:) Ahmet Kaya da çok güzel yapmıştır bestesini saol paylaşım için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boggyhillocks Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 keyifle okudum, güzel.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sensizim Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 Aygün Uğurlar İçin Ne nimetleri var şu dünyanın Ekmek peynir zeytin yemiş.... Bir nimeti daha var dünyanın: İnandıkları uğruna açlıktan ölmek. şiirler Ay!Ay!Ay! Şu gökteki ay var ya Şu boktan su yarım ay Bakarsan bakarsan bakarsan Bi tek sözüme bakıyor benim dolunay olmak için O bana bakıyor Ben ona. O bana bakıyor Ben ona, Hepimiz ama Hepimiz Hepimiz Bakıyoruz hep birbirimize bakıyoruz hep bakıyoruz ADAM olmak için hep Ay! Ay! Ay! O bana bakıyor Ben ona. O bana bakıyor Ben ona Canım yanarcasına Ne zaman Ama ne zaman olacak bu iş? Bakıyorum bakıyorum da aya Bakıyorum da ayın ayaklarına Yatırmışlar yine Ahmed’i falakaya Aşk Çocuğu Nezih`e Pencerelerin kenarından Sarkmış tül perdeleri Pembe Evin Uçup uçup yüz sürüyorlar Karşı tepedeki manastırın selvilerine Rüzgârla eğilip doğruldukça Sardunyalar,biberiyeler, Hiç korkma Karada ölüm yok oğlum sana bugün Leylekler daldı birden göğün acentasına Gidip-gelme almak üzere Güneye hicret Sen de gel diyorlar kanatlarıyla, El sallıyorum ben de yattığım yerden Leyleklere Leylim-Leylim Diye diye Güneşle karışık bir esinti geçiyor şakağımdan Uzatıyorum elimi denizden yeni çıkmış senin serinliğine, Göğsümün,karnımın,kasıklarımın,bacaklarımın Tüyleri kamaşıyor sevinçten Uyanıyoruz sonra Dizine yatırıp beni çingene benlerimi sıkıyorsun Gümüşlü zurnası dikiliyor havaya çeribaşının Işıklar bir bahriye çiftetellisi çalıyor yüzümde Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest arman Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2007 siirle aram iyi degildir ama siirlere bakinca aramin iyi olmasi ya da olmamasi onemli degil bir emek var saol paylasim icin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nickmickyok Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2007 Bir Sen Eksiktin Ayışığı Bileklerimizi morartmış yeni Alman kelepçeleri, Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman'dan sonra Sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik, Başımızda pirensip sahibi bir başçavuş. Niğde üzerinden Adana Cezaevine gidiyoruz... Bi sen eksiktin ayışığı Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2008 BULUŞMAK ÜZERE Diyelim yagmura tutuldun bir gün Bardaktan bosanircasina yagiyor mübarek Öbür yanda günes kendi keyfinde Ne de olsa yaz yagmuru Piril piril düsüyor damlalar Eteklerin uça uça bir kosudur kopardin Dar attin kendini karsi evin sundurmasina Iste o evin kapisinda bulacaksin beni Diyelim için çekti bir sabah vakti Erkenceden denize gireyim dedin Kulaç attikça sen Patiska çarsaflar gibi yirtiliyor su ortadan Ege denizi bu efendi deniz Seslenmiyor Derken bi de dibe dalayim diyorsun Içine dogdu belki de Iste çil çil kosusan baliklar Lapinalar gümüsler var ya Eylim eylim salinan yosunlar Onlarin arasinda bulacaksin beni Diyelim sapina kadar sair bir herif çikmis ortaya Çakmak çakmak gözleri Meydan ya Taksim ya Beyazit meydani Herkes orda sen de ordasin Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarindan Yürüyelim arkadaslar diyor yürüyelim Özgürlüge mutluluga dogru Her isin basinda sevgi diyor Gözlerin yagmurdan sonra yapraklarin yesili Bi de basini çeviriyorsun ki Yaninda ben varim MARE NOSTRUM En uzun kosuysa elbet Türkiyede de Devrim, O, onun en güzel yüz metresini kostu En sekmez lüverin namlusundan firlayarak... En hizlisiydi hepimizin, En önce gögüsledi ipi... Aciyorsam sana anam avradim olsun, Ama ask olsun sana çocuk, ask olsun AKİS Sen çaldıkça Teodorakis Bir mor yağıyor üstüme... Dudaklarım öpüşmekten mosmor... Bir putum sanki ilahilerle denize fırlatılmış Ve bir deniz yağıyor üstüme Bakma sen sevgili Teodorakis Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine! Avluların o en çakırkeyiflisine Mısır daneleri gibi serpilmişler ama Mısır danesi değil ki bu adalar Ne de biz güverciniz... Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle Birbirimize Ve kendimize Bilakis Sen çaldıkça Teodorakis Bir mor yağıyor üstüme Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gulerezan Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 Can Yücel' i her okuyusumda mal varligi aciklamasi gelir aklima:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sAcReDwitCh Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 ben en çok gitmek istemekte güzel di sanırım şiirin adı o çok hoşuma gitti çok güsel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pokin Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2008 DOSTLAR IRMAK GİBİDİR KİMİNİN SUYU AZ, KİMİNİN ÇOK KİMİNDE ELLERİNİZ ISLANIR YALNIZCA KİMİNDE RUHUNUZ YIKANIR BOYDAN BOYA INSANLAR VARDIR; ÜSTÜ NİLÜFERLERLE KAPLI, BULANIK BİR GÖL GİBİ... NE KADAR UĞRAŞSANIZ GÖRÜNMEZ DİBİ. UZAKTAN GÖRÜNÜŞÜ ÇEKİCİ, ALDATICI İÇİNE DALDIĞINIZDA NE KADAR YANILTICI.... NE ZAMAN NE GELECEĞİNİ BİLEMEZSİNİZ; SOKULMAKTAN KORKARSINIZ, GÜVENEMEZSİNİZ! INSANLAR VARDIR; DERİN BIR OKYANUS... iLK ANDA ÜRKÜTÜR, KORKUTUR SİZİ. DERİNLİKLERİNDE SAKLIDIR GİZİ, DALDIKÇA ANLARSINIZ, DALDIKÇA TANIRSINIZ; YANINDA KENDİNİZİ İÇİ BOŞ SANIRSINIZ. iNSANLAR VARDIR, COSKUN BİR AKARSU... YAKLAŞMAYA GELMEZ, ALIR SÜRÜKLER. TUTUNACAK YER GÖSTERMEZ BEYAZ KÖPÜKLER! NE ZAMAN NEREDE BIRAKACAGI BELLİ OLMAZ; BU TİP iNSANLAR BİÇ ÖMÜR DOLMAZ. İNSANLAR VARDIR; SAKİN AKAN BİR DERE... iNSANI RAHATLATIR, HUZUR VERİR GÖNÜLLERE. YANINDA OLMAK BAŞLI BAŞINA BIR MUTLULUK. SESİNDE, GÖRÜNTÜSÜNDE TATLI BİR DURGUNLUK. INSANLAR VARDIR; ÇEŞİT ÇEŞİT, TİP TİP. HER BİRİ BASKA BİR KARAKTERE SAHİP. GÖRMELİ, İNCELEMELİ, DOGRUYU BULMALI. HER SEYDEN ÖNEMLİSİ iNSAN, iNSAN OLMALI... iNSANLAR VARDIR; BERRAK, PIRIL PIRIL BİR DENİZ. BOŞA GİTMEZ NE KADAR GÜVENSENİZ DİBİNİ GÖRÜRSÜNÜZ HER ŞEY MEYDANDA. KORKMADAN DALARSINIZ, SİZİ SARAR BİR ANDA. İÇİ DIŞI BİRDİR ÇEKİNME ONDAN. HER SÖZÜ İÇTENDİR, HER DAVRANIŞI CANDAN... Can Yücel -------------------- KİM ÖZLERDİ AVUÇ İÇLERİNİN KOKUSUNU O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yani yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz cay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci dereceden failidir" denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canim ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! Can Yücel BAĞLANMAYACAKSIN Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... CAN YUCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2009 biz talebeyken şeydik iyi arkadaştık şeylen biliyorsunuz şeylen şey olunmaz ben şeyi bitirince babam şey dedi şey partisine girdim zaten şeyle evlenmiştim şey şeye gidelim dedi gittik şeysiz de olmuyor döndük iki şeyim oldu büyüdüler doktor sende bir şey var diyor şimdi tabiy bende bir şey var: sayamadığın kadar kimse dokunamaz benim şeyime çünkü ben bir şeyim her şey de bir şeydir ama ben başka bir şeyim ben şeyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 İlgili aramalar: amatör - can yücel anladım - can - yÜcel - anladım - şiirBunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım.. Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
meel-is Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 cok guzel 1 şiirmiş gercekten saol Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ases Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 En uzun kosuysa elbet Türkiyede de Devrim, O, onun en güzel yüz metresini kostu En sekmez lüverin namlusundan firlayarak... En hizlisiydi hepimizin, En önce gögüsledi ipi... Aciyorsam sana anam avradim olsun, Ama ask olsun sana çocuk, ask olsun güzel paylaşım:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dutchess Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Bu dizeler mükemmel .. Eline sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi ................... gerisine şimdilik gerek yok... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kermm Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2009 Büyük adam. Çok güzel de şiirleri var. Duyhu Asena'ya verdiği ayarı hala unutmadım . Nazım Hikmet'e karpostal şairi demişti. Bizim Can baba dayanamadı aynen şunları söyledi " Kart sensin Postal da sana ..." demişti. Rahmetle anıyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ayben09 Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2009 evet...güzel şiirler çok teşekkürler arkadaşlar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 BAŞKA TÜRLÜ BİR ŞEY Başka türlü bir şey benim istediğim Ne ağaca benzer, ne de buluta Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava.. Bir başka yolculuk dalından düşmek yere Yaşadığından uzun Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda Ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerde gördüklerim Nerde o beklediğim Rengi başka Tadı başka.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tengri Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 Can Yücel Yüreği Öpülesi şairlerimizden... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 BİR ÖLÜM İLANI Zaten hayalet olan Gölge yazar Oğuz’un ölümü de Herhalde kendinden rivayet Oğuz’un cenazesi mi Hayret! Hem o hiç uyumaz ki Belki de ilk kez oradan Kendi kendini Türkçeye çevirecek Yeni dikilmiş bir kalem selviyle Ya da en eski daktilosuyla gecenin Yıldızları tuş KAYIP ÇOCUK Birden işitilmez olsun ayak seslerim; Gölgem bir başka sokağa sapıversin; Unutayım bir anda her şeyi, Nerde oturduğumu, Bir tuhaf adem olduğumu Can adında. Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi, Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma; Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah, İlk defa görmüş gibi dünyayı, Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi; Hatırlamam artık değil mi, dostlar, Hatırlamam artık garipliğimi -------------------- Yeşilmişik Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin Düşmüşüz yavaşça bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık Balıklar gibiymiş sessiz ve karanlık Yüzermiş saçların yüzermiş nefesin Susarmışız öyle bir sakin derenin İçindeymişik yeşilmişik sazmışık . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 "susurluk" ismi su sığırından geliyor "manda" demek yani 3 kasım 1996 da susurluk yolunda o iblis mercedes in masum kamyona çarpmasıyla gazi tarafından vaktiyle vaktinde sittir edilip de sonradan harimimize sinsi sinsi sokulan manda var ya işte o manda göle sıçtı -------------------- . . . . . . diyelimki yağmura tutuldun bir gün bardaktan boşalırcasına yağıyor mübarek, öbür yanda güneş kendi keyfinde ne de olsa yaz yağmuru pırıl pırıl düşüyor damlalar eteklerin uça uça bir koşudur kopardın dar attın kendini karşı evin sundurmasına işte o evin kapısında bulacaksın beni diyelim için çekti bir sabah vakti erkenden denize gireyim dedin kulaç attıkça sen patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan ege denizi bu efendi deniz seslenmiyor derken bi dibe dalayım diyorsun içine çil çil koşuşan balıklar lapinalar gümüşler var ya eylim eylim salınan yosunlar onların arasında bulacaksın beni diyelim sapina kadar sair bir herifçıkmış ortaya çakmak çakmak gözleri meydan ya taksim ya beyazıt meydanı herkes orda sen ordasın herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim ozgurluge mutluluga dogru her işin başında sevgi diyor gözlerin yagmurdan sonra yaprakların yesili bi de başını çeviriyorsun ki ben varım -------------------- ya aklin baska yerdeydi ya yuregin.. Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek... Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek... Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun? Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.. Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun? Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek. Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.. Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak... Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime... Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken... Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni.. Ama sen hiç benimle olmadın ki... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.