Tiyatro...

tamam bekleme modundayım...

konumu gereği tiyatro her zaman bir taraf olma durumundadır ama bu taraf hiçbir sistemden ya da ideolojiden yana değil, insandan yanadır. Sistemler, her zaman kendi dışındakileri yok sayan ya da çok ciddi tepkiler gösteren organizmalardır ki insana en yakın ideoloji olan sosyalizm bile SSCB, Çin, Yugoslavla, Arnavutluk, Kore gibi pratiklerinde insana ne kadar yakın olduğunu göstermişlerdir.Genelde sanat, özelde ise tiyatro hiçbir zaman yönetime yakın olmamamıştır. Hayatın aynası tabiri de tam burada ortaya çıkar çünkü, sanatçı hayatın bütün yaşanmışlıklarını alıp, onların yanına olması gerekeni koyup yeniden insana yansıtır. Tiyatro'da sanat dalalrı içerisinde, şnsana en yakın olan, birebir iletişim kurulan sanat dalıdır. Tiyatro, ideoloji olarak anarşiye de karşıdır ama anarşist'tir, çünkü, özünde insan olan bu sanat dalı, insanın özgürlüğüne karşı konan bütün kurallara karşı koyar, ret eder. Tamamen insana ait olan bu sanat dalı, doğal olarak insanı temel almak zorundadır. Bu temelde, aşadığımız sistem gereği söyle bir soru sorulabilir mi?

Tiayatro gerekli midir? ya da İşlevini doldurmuş mudur?..

burin türkiyede ne kadar tiyatro ölüyo gibi gözüksede alttan alttan kendini yeniliyor...türkiyede turne tiyatrosu artık öldü diyordum fakat sevgili kuzenim su an turnede ve nasıl oldugunu duymaktayım ki kararım artık özel tiyatrolar oyundan yana secimlerini yanlıs yapıyorlar nabza göre serbet derler ya aynen öyle...dt ve sehir tiyatrolarına gelirsek söylücek bişi bulamıyorum ama dtlerde artık modernizm egecmesi gerekir bana göre bu gun bi klasik oyun cıkardıklarında yürürlük nedeniyle oyunun orjinalini bozamıyorlar..ama sununda karsısındayım tamam oyunu yasanan caga uydur fakat abartıp oyunun alt metnini degiştirme!!!kısaca dt ve sehir tiyatrolarının gişeleri hala dolu....

 

-tiyatro gereklimidir?

-evet gereklidir...insanların nasıl yasadıklarını göstermenin en gusel ve eglenceli yollarından biridir tiyatro...bu sadece örneklerden biri...

sorun tiyatroya fazla izleyici gelip gelmemesi değil, tiyatronun kend görevini yapıp yapmaması... Evet, şt ve dt sahneleri dolu ama oyun izlemeye gösterilen duyarlılık, taksim sahnesi'nin kapatılmasına, AKM'nin yıkılma politikalarına ya da Harbiye sahnesinin kapatılmasına gösterilmiyor. Şunu unutmamak lazım, bu ülkenin başbakanı bir zamanlar opera'ya ayrılan bütçeyi kendi politik çıkarları için kullanmakta bir problem görmemiş biri ve bu ülke vatandaşları kendilerine dayatılan yoksulluk içinde bunu desteklemiş bir halk. Turnelerin dolu geçtiğine ben de bizzat tanıklık ettim ama bu tek başına birşey ifade etmez. seninde belirttiğin gibi oyun metinlerinin içleri boşaltılıyor. zaten iktidarın eline geçmiş bir tiyatro, sanat olmaktan çıkarak bir propaganda aracı haline gelir. (Bkz. Dt.)

tiyatro daha ne yapsın yapıcanı yapmıs ve yapmaya devam ediyor insanları tiyatroya yönlendirebilmek için neler neler yapılıo...turne tiyatrolarında tam olarak dolu gecmedi son 4-5 yıldır haftada 3 gun oyun varsa diger gunler repo...

akm veya harbiye sahnelerinin kapatılması tamamen politik yani akp yönetiminin gelmesi en basta tiyatroya vurdu...gereksiz kararlar alındı ve tiyatro yöneticilerinide kendi adamlarından secip daha rahat yönetmek istediler ama korktukları tek sey tiyatronun anarşist tavrı onuda nerdeyse ele gecirdiler...

insanları bu sistem içerisindeki en zayıf noktalarından vuruyorlar. sanatçıları da açlıkla talim ettirip, kendi istediklerini yaptırıyorlar. turneler bir yandan halkla bütünleşmek için çok iyi bir pozisyonken, diğer yandan da içinde birçok zorluk barındırıyor. Aslında, tiyatro bu ülke de yapması gerekenin çok altında kalıyor çünkü, bu toprakalrdaki insanlar genel anlamıyla tiyatro ile içiçe yetişiyorlar (tuluat tiyatrosu, düğünlerdeki oyunlar, masalcılar vb.) ama batı tarzı tiyatroda ısrar ve halk tiyatrosundan uzaklaşma bugünkü vurdumduymaz tavrın ilk tohumlarıdır. Dikkat edersen, halk daha çok komedilere ki en fazla da Nejat Uygur, Müjdat Gezen, Ferhan Şensoy gibi tuluat tiyatrosu geleneğinden gelenlerin oyunlarına gidiyor. Batı tarzı tiyatro bu ülke de tam anlaşılamadı ki bunun sebebi de Türk tiyatrosu oluşturulacak diye halk tiyatrosundan vazgeçilmesiydi. Tiyatronun özelliği insandan yana tavır alması demiştik, Türkiye'de de bunu en çok başaran halk tiyatrolarıdır.

burin direk katılıyorum...belkide insanlar bu kadar acı yeter birazda gulelim diye komedi tarzı oyunlara gidiyor...asıl turk tiyatrosu orta oyunu , meddah olarak gösterebiliriz fakat gunumuzde bile bu tur oyunların cıvıgını cıkardılar en basta hacivatla karagöz..ete kemige büründürüp olur olmaz şekilde kirletiyorlar...

 

 

ayrıca st , dt oyuncuları ve dekoratörleri kesinlikle ac kalmaz cunku aldıkları para 1000ytl den fazla kadroluysa...ama olan asıl özel tiyatrolara oluyo bakanlık bi yardım ediyor bi kesiyor tabiki bunun sebebi yine belli...ama dedigim gibi cogu turne tiyatrocuları hatta yönetenler mi diim oyunu secenler mi diim kendi kendilerini bitirdiler ama tekrar ayaklanır sadece biraz gundem stratejili bi yol çizmek lazım...

şimdi biraz sosyolojik tespit yapiim sana; ülkemizde açlık sını 2000 ytl'ye dayanmışken, kadrolu olmak 1000 ytl almak için yetmiyo, bildiğim kadarıyla - ki girmek üzereyken kovulmuştum- kıdeme göre ücret artıyo...

dediklerin doğru pitch, tiyatro adamları tiyatroyu bitirdi ama burada şunu sormak gerekmez mi; neden böyle saçma şeyler yaptılar.. Çok mu akılsızdıla ya da o anki iktidara yamanmaya mı çalışıyorlardı?...

eheheheee...cok gusel yaa...o günkü iktidar bi yanda sadece gelecekte ne olabilir sorusunu sormadılar ve hala sormuyolar haa ama soranlar ve uygulayanlar var...yakında yurt dısına cıkıcak olan bi tiyatro var ve kendi ceplerinden paralarını verip cıkıcaklar ve su cılgın turkler adlı oyunu oynayacaklar...hangi tiyatro oldugunu anlamısındır belki...

 

kademeye göre degişiyor evet en dusuk alan sözlesmeli 700 ytl civarı alıyor...ama bunun yanında daha fazla para kazanmak için dizi diye lanet olası bi furyaya katılıp sadece popülasyonunu arttırıp daha fazla para alanlar var ve buda yavas yavas tiyaroyu öldürmekte çünkü gelecegi dusunmeden yapıyorlar...haa evet dusunuyorlar kendi geleceklerini......

 

turnedeyken abim diye saydıgım bi insan (pek fazla tanınmaz ama ismini gerinerek söylüyorum Ertugrul YEMENOĞLU) dekorun arkasına bi yazı yazdı kac gun dusundum ve en sonunda sordum abi bu söz ne anlama gelıo die..........fazla konusmadan yazıyı yazayım "rolüne soyun ama üşütme".................

"rolüne soyun ama üşütme"

 

tek kelime mükemmel...

ben 1999 yılında şt'ye başvurdum, daha önce bir kaç amatör ve bir özel tiyatroda çalışmıştım, önce denemek için kabul edildim ama sonra aramızda çatışmalar çıkınca o zamanki genel sanat yönetmeni beni kovmuştu. Ben makamına çıkıp, neden diye sorduğum zaman, bana yukarıdakiler demişti. Aslında yukarıdakiler benden haberdar bile değildi ama Bir kaç gün vefat eden ki benim hocamdı Savaş Dinçel' e bunu analttığımda bana "kendi kç'larından korkuyorlar, bu gidişle yakında buraları yıkıp camii yaparlar" demişti... Zaten, tarih boyunca böyle olmadı mı, iktidar her zaman sanatı kendi adına kullanmak istedi, kullandığını kullandı, kullanamadığını yok etmek için elinden geleni yaptı. Bu iş için de en kolay sanat dalı tiyatroydu, çünkü halkla birebir iletişim içinde olan bir sanat dalı. Hatırlıyorum da, Ali Sürmeli'yi sakıp sabancı için ısmarlanan bir oyunda zorla oynatmışlar, oyunu protesto edince de tiyatrodan atmışlardı...

opuhahahahhaaa ali sürmeli olayını bilmiyodum....2000-2001 sezonundan beri ugrasıyorum hatta tiyatro benle ugrasıyo...palyacolukla basladım...en son palyaco durumu : gösteriler hazırlıyodum sözsüz...4-5 senedir gsf için k*cmı yırtıyorum ama param yokkiiii.....................

anaaaaaaaaaaa palyanço....

ben daha çok dekor kısmı ile ilgileniyodum, bi kaç defa oyunculuğa yeltendim, sahneden attılar. sonra bi ara yönetmenlik, asistanlık derken, 99 sonu beni komple attılar. para yok, aç bi şekilde kaldık sokaklarda, şimdi yeniden bulaştık ama bu arada hiç bırakmadık ki... şimdi para kısmı için kitap satıyom, yazarlık yada yönetmenlik kısmı için yeniden çalışmaya başladım:)

:clapping:...bravo valla...özel tiyatroda yetiştigim için dekorda pratik var ama teorik yok...gectigimiz eylul ayı sahne tasarıma girdim ikinci asamada elendim...oyunculuk mu? o ne...:whistling:...iyi geceler...

yoksa senide mi attılar benim gibi:) ilginç bi şey söyleyim sana, ali sürmeli'yi ilk tiyatro okulundan bırak oyuncuyu adam olamaz diye atmışlar, sonra o da oyuncu olmuş.

yoksa senide mi attılar benim gibi:) ilginç bi şey söyleyim sana, ali sürmeli'yi ilk tiyatro okulundan bırak oyuncuyu adam olamaz diye atmışlar, sonra o da oyuncu olmuş.

 

yok ben daha gsf için ugrasıom...:whistling::wallbash:

devam et, ben de bu yıl gsf için çalışmaya başlamdım, malum ben okullu başlamadım bu işte ama inat tuttu gelecek yıl okullu olup sınıfları doldurucamm:)

opuhahhahaaa...benim tek istegim o...ee baska bi yerden devam mı etsek tartısmaya ne dersin...

neresini istersen orada olsun... Burada konudan baya saptık zaten...

nerede olduğuna haber ver, şimdi misafirlerle uğraşıyom:(, döndüğümde yazarım:)

istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları' nın teknik eleman ve oyunculara son iki senedir açtığı ihale hakkında siz tiyatro sever ve emek verenlerinin görüşünü almak isterim. olay iki senedir oluyormuş ama gazetelere yeni yansıdı..ilginç.

lady bi bilgim yok elinde kaynak varsa hemen yollarsan sevinirim...

şt bundan iki yıl öncesine kadar, yevmiyeli oyuncu tarzı, yani oynadığı oyun üzerinden para verilen oyuncularla çalışıyordu ama, iki yıl önce bu kaldırılınca ortaya bir boşluk çıktı ki şt sadece kadrolu oyuncularla değil, misafir ya da yukarıda da dediğim gibi yevmiyeli oyuncularla da çalışıyor. Bu uygulama son bulunca belediye yönetimi oyunların oynanması ve sürekliliği için, bir de - ki en önemli olanı- daha az para gitsin diye böyle bir yola başvurdu. Kanunlara göre bu durum yasal çünkü şt belediye'ye bağlı bir kurum ve belediye'ye bağlı bütün kurumlar gibi onun yetkileri içinde ve belediye'deki bütün yasal mevzuata dahil durumda. Ama burada şöyle bir yanlışlık var, ihale denilen ki yasal anlamda öyle olan - belediye buna hizmet alımı diyor- bu süreç'te oyuncu'nun niteliği değil az masraf yapması göz önüne alınıyor ki, buda tiaytro açısından tam anlamıyla ölüm sürecinin başlangıcı demektir.

Lady bu konuda ilk aklıma geleneler bunlar, varsa başka sorun bildiğim kadarıyla yanıtlayım yoksa , gel çayını iç soğutmadan:)

teşekkür ederim...işin kısmen de olsa içinden birine sormak istedim.

bu ihale nasıl bi olay...yani kadroya alınacak elemanları yada yeni alınacak teknik yada oyuncuları ihale ile mi alıyorlar...kusura bakmayın tam olarak anlamadım ve ilk defa duyuyorum böyle bişeyi...

yok yeni alınacak oyuncu ya da teknik elemanlar için değil, bunlar kadro dışı çalışan, bir kaç oyun için sözleşme yapılanlar için geçerli, bu tarzda alınanlar kadrolu değil ki zaten bu buyüzden böyle bir yola saptılar, kadroya almıyorlar ve istedikleri zaman çıakrtabiliyorlar, fazla para vermiyorlar..

Kenan Isık böyle bir oyunda oynamak istedigi icin ihaleye katilmis ve 25oo ytl ye rolu kapmis kendisini o an cok kötü hissettigini söylüyordu. ne utanc verici bir sey hani nerde kaldi sanat?!