Tiyatro...

ne yalan söyliyim ilk defa duydum ve kendimden utandım...

ayrıca böyle bi şacmalık nasıl oldu nasıl kabul ettiler...belli bi rol için ihale...tabii normal hükümet...

şehir tiyatrolarının yavaş yavaş kapanma vakti geldi demek...

başka zaman devam ederim, ilaç aldım uykum var....

gecmiş olsun birun..iyide benim duydugum iki senedir dtler kapanıp st olucak die...

şt'ler kapanacak derken, kilit vurulacak anlamında değil, eksik yazmışım..sanatsal anlamda kapanma vakitleri geldi, çünkü belediye'ye çok ciddi bir külfeti olan kurumlar. Bu tarz bir yola giderek sanatsal anlamda bitirip, halkın gitmemesini ya da gitse bile içi boşaltılmış oyunlar izlemesini sağlamaya devam ediyorlar...

sağol bu arada pithc, uykusuzluğun üzerine, bir soğuk algılğını olunca fena oldum bu sefer...

geçmiş olsun , kendine dikkat et. sizi profesyoneller olarak uzaktan takip etsem de benim de söylemek istediklerim var. malesef birunsatan' ın da dediği gibi tiyatrolar belediyelere ciddi anlamda külfetler. ve malesef bir tiyatro oyunu içinde m.a li erbil' in olduğu manasız maskeli beşler ya da ne idüğü belirsiz çılgın dersane vs. gibi filmler kadar ( hatta yarısı kadar ) seyirci çekmiyor.( buna ben de dahilim bir iğneyi kendime batırıyorum öncelikle ) ama sanat adına çok çok üzücü...

zeten, sistem, sanatı uzul uzul kendi anlamından çıkartıp, bir pop-corn kültürü haline getiriyor lady. tiyatro sanatçıları, yıllarını sahnelerde geçiren insanlar, tasvip etmese de, sırf maddi ihtiyaçlardan dolayı dizi veya sinema filmlerinde oynuyorlar ki bu sinema filmleri daha çok pop-corn türü olanlar. bazen de, özel tiyatrolar, t,yatroyu ayakta tutmak için, bu tür işlere başvuruyor, şu an ki BKM ya da, Haluk Bilginer'in kurduğu tiyatro toplulukları gibi toluluklar, kendi sanatlarını icra için kabul etmeselerde oynamak zorunda kalıyorlar. Hükümet zaten, sanat düşmanı bir tavır yürütüyor, toplumda - ki açlıkla terbiye edildiklerinden - sanata zaman ayırmıyor, ayıramıyor bu da, hükümete ve onun yerel temsilcilerine sanatı yok etmek için çok iyi bir fırsat veriyor. Bu ihale de onun yeni aşaması gibidir.

sağol lady, sana da geçmiş olsun, sende dikkat et kendine:)

tiyatro gerçekten güzel bir sanat güzel bir olgu..paylaşımın için teşekkürler

ya bakın bazı savas turleri vardır soguk savas sıcak savas gibi...turkiyedede bazı devlete baglı binalar vardır bu bina içersine girenlere (4-5 yıl kimiside 15-6 ay) ilerde nasıl bi hayat yasamalarını ögreten yerlerdir ve insan farkında olmadan beyni yıkanır böylece ilerde ne olcakları belli olur yani evden işe işten eve arada pazara aksamlarıda tv basında...kısaca monoton bir hayat yasasınlar ve hükümete ne bileyim bizim işlere karısmasınlar kim ne derse inansınlar die mecburi kılınmıstır gitmek..ama yanlıs anlamayın bi yerde iyi bi yerde kötü ben sadece kötü olan kısmını aldım..he şimdi tiyatroya geleyim..şimdi belli kesimi ele gecirdiler ama karsı cıkan ve dusunebilen bir kesim kaldı..onlarda sanatla ugrasanlar yada tiyatro sinema sevenler bunlarıda içi bos oyunlar ne anlattıgı belli olmayan sinemalar yaptırtarak hem oynayanları hemde izleyenleri ele gecirme oyunudur...bence..

cehennemsel ilgin içn saol..+

birun ve lady ikinizede gecmiş olsun..+

Birun ben de yazdigin konuya deginecektim ;tiyatro oyuncularinin maddi sebepler yüzünden dizilerde oynamasina.Akliniza kim gelirse bir dizide ama mecburlar dedigin gibi.

zaten sistem kendi doğası gereği böyle yapmak zorunda pithc, karşıt bir tavır beklenemezdi. İktidar, kendinden olmayanları yok etmek üzerine kuruludur. Tiyatro ki sanatın kendisi, aslında her zaman iktidarı yenilemek, onun yanlışlarını söylemek için var olagelmiştir. Ama yukarıda belirttiğim gibi açlıkla terbiye öyle bir boyuta gelmiştir ki, sanatçılar bile bu terbiye düzeninin içine girmek zorunda kalmışlardır. Lady, senin dediğin gibi Kenan Işık gibi, uzun zamanını, televizyona gitmemekte direten bir oyuncu bile, hem saçma sapan dizilerde oynamak zorunda kalıyor, hem de, emek harcadığı bir kurumda, ihale ile oyun koymak zorunda kalıyor. Bunun bir de maddi boyutu var ki, onca çaba ile harcanan oyun karşılığında, hakkettiklerinin çok altında bir karşılık alıyorlar, almak zorunda bırakılıyorlar..

sanat da düzene uyuduruluyor desene...............her şey gibi.

biraz düzeltmek gerek lady, sanat düzene uydurulmuyor, düzenin sanatı yaratılıyor. bunun içinde hery yolu deniyorlar ki zaten savaşta herşey mübahtır diye bi söz var bu coğrafyadan çıkan...

sanatın varolan düzene uyudurlmasıyla ( ki bence en güzel örneği şu oyuncuların karıldığı ihalelerdir ) düzenin kendi sanatını yaratması arasında ne fark var ben anlayamadım. sonuçta iki türlü de sanat' ı sanat yapan temel özelliklerden biri olan özgürlük çiğnenmiyor mu ? ya da düzenin sanatı dediğin şey sanatın değiştirilerek amaca uygun hale getirilmesi değil mi? biraz tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan'a benzedi bu

sanatı kendine uydurmak daha zor ve yapılamaz birşeydir ama kendi sanatını yaratmak daha kolay ve olması gerekendir. Çünkü kendi sanatını yaratmak, herşeyi kendi yaratmak anlamına geliyor ama diğer türlü hep bir muhalif kanat olacaktır ki yapmak istedikleri o muhalif kanadı yok etmek..

bana göre soguk savasla bunu yapabilirler ve yapmaktalar gunumuzde bir cok örnegi var...ama bi yerden sonra bunu yapamaz hale gelicekler ki o zaman gercekten sanat nedir onu anlıcaklar cunku o gun geldiginde bi bakıcaklar tiyatro olgusunun bir cogunu ele gecirmişler ama geri kalan azınlık ve hiç bir sekilde vaz gecmıyorlar ve hayatlarını adamıslar tiyatro nedir ve ne işe yarar cocuklarına gösteriyorlar ve tekrardan dogum baslıyor...

sanat, isyanla başabaş giden bir olgu, bir yandan isyan sanatı beslerken diğer yandan sanat isyanı beslemektedir. İsyan'da bakunin'in dediği gibi; insan olmanın doğasında varsa ki öyle, ne sanat gerçek anlamda bitebilir ne de isyan. Ama, iktidarlar, her zaman sanatı kendi çizgilerine çekmek isterler ve bunun içinde ellerinden geleni yaparlar ki şimdi tiyatroya yaptıkları gibi...

tamam burda hem fikiriz..ama ne yapmalıyız akm kapanmadan önce ki gibi sokaklarda mı olmamız lazım...sokaklar yetersiz ve gereksiz...sokaklar sadece bu ülkede yasayanlara bir gösteridir biz burdayız diye ama hükümete kendini böyle gösteremezsin...

sokaklarda olmalıyız...

sokaklar, bizim gücümüzdür. gerilla tiyatrosunu biliyor musun ya da şimdiki adıyla doğaçlama tiyatro... Bu tiyatro, vietnam ve küba'da, devrimcilerin yaptıklarını anlatmak ve propaganda yapmak için doğdu, sanatı sokaklara taşıdı. hem propaganda yaptı, hem de tiyatroya yeni bir akım getirdi. sanatçı, hayata karışmalı, tiyatroyu halkla buluşturmalı. Sokak tiyatrosu, gerilla tiyatrosu, doğaçlama tiyatro ne denirse densin, boal'in dediği gibi ezilenleri, bu ülkenin halkını bu sanatın içine çekip, onların karşı çıkmasını sağlamak gerek. evlerde oturup, iki defa sokağa çıktım diye, akm önünde durmakla hiçbirşey yapılamaz. sokağa çıkılmalı, tiyatroyu asıl sahipleriyle, gerçek anlamda tiyatro olarak yapmalı...

bagırarak bişi elde dilemez...ama performansla evet edilebilir...bir cok performansta yer aldım...

aynı şeyleri söylüyoruz, sorun sokağa çıkıp bağırmak değil, sokağı sanatın merkezi haline getirmek...

alla alla sesli dusunuyorum ne olmus...

tamam, al düşün o zaman...

iyi valla, bizde sesli düşünüyoz n'olcek....

evet tiyatroyu ve diger sanat dallarını sokaga tasırsak gercekten bu hukumet biz neden sanata bulastık diyecektir...bu konuda duvar sahnesini tekrar kutluyorum...

ama hala sanki yetersizmiş gibime geliyor...daha baska yollarda bulunmalı...

tiyatro usulca yıkılıyor bu ülke topraklarında... Sanat giderek yok olurken, bundan en büyük nasibi tiyatro alıyor. Ödenekler kaldırılıyor ya da verilmiyor, oyuncular bozuk mafya dizilerinde oynamak zorunda kalıyor.

Yapılacak olan şey, önceden de söylemiştim, başkaldırmak ve duvar sahnesi bu direnişi kendi özelinde başlatmış bile...

bunu Türkiye tiyatrolarına duyurmak lazım...ayriyetten hala söylüyorum sokak performansları bana göre yetersiz...gundeme tam manısı ile vurulmak isteniyorsa...