nevermore Oluşturma zamanı: Mart 27, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 27, 2009 Sezgi ve ayırt etme gücünüz, ilerlemenizi sağlayacak tek şeydir. Çünkü biyolojik olarak sahip olduğunuz başka her şey müdahaleler ile bozulmuştur. Gerçekleri, perdenin benim bulunduğum tarafı yanını muhakeme ederek anlamanıza izin vermeyecek aşılara sahipsiniz. Anlamaya başlamanızın tek yolu var: Biyolojinizi ruhsallığınızla dengelemek. Ruhsal yanınız saf ve etkilenmemiş haldedir. O sınırlanmamış, bozulmamıştır. Ruhsal yanınızın gücünün sağlayacağı dengeyle biyolojik yapınızın (zihninizin ve bedeninizin) anlayış alanı artık sınırlanmayacaktır. Bu denge aydınlanmayı getirir. Size sınırlılıklarınızla ilgili bir örmek vermek istiyorum: Size her şeyin bir başlangıcı ve sonu olması gerektiği duygusu aşılanmıştır. Size bir şeyin "daima var" olduğu söylense zorlanırsınız. Sizin bir anda bunu anlamanızı sağlayamam ama şunu düşünerek idrakinizi sorgulayabilirsiniz: Büyük bir balonun içinde durduğunuzu hayal edin. Bu balonun berede başlayıp nerede bittiğini bana gösterebilir misiniz? Ya da onun nereden çıktığını? Bir kürenin iç kısmı nasıl olur da bir başlangıca sahip olur? O üç boyutludur. Elinize bir kalem alıp balonun iç kısmı boyunca bir çizgi çizerseniz, başlangıcı olmayan bir çevrede kendiniz için bir başlangıç ve bitiş çizgisi yaratmış olursunuz. Böylece aslında sınırlamadan yoksun bir şeye sınırlamalarınızı yüklemiş olursunuz. Size yapılmış olan da budur. Siz üç boyutlu bir uzayda iki boyutlu olma yönünde etkilendiniz. Ve sizin tüm düşünüşünüz bunu yansıtır. Ayrıca siz sürekli olarak yaratılışı aramaya yönlendirildiniz. Bu size verilmiş bir diğer kısıtlama ile de ilgilidir: Siz zamanı doğrusal ve sürekli olarak ileriye ve geriye doğru, sadece iki boyutlu olarak algılarsınız. O asla durmadığı için siz asla "şimdi"de olamazsınız. Sadece son birkaç nesildir, zamanın göreceli olduğunu, sürekli ve değişmez olmadığını fark ettiniz ama hala üçüncü boyutu hakkında hiçbir kavrama sahip değilsiniz. Zaman, sizin bildiğiniz şekliyle mevcut değildir. Anladığınız şekil, derslerinize izin vermek, o sırada üzerinde varolabileceğiniz bir platform sunmak için yaratılmıştı. Sürekli, "güvenli" zaman bir dünya kavramıdır. Benim bulunduğum tarafta çok farklı bir zaman kavramı vardır ve her şey şimdi'de bulunur. Onun üçüncü boyutu dikeydir. O balonda olduğu gibi, bir geçmiş ya da gelecek yoktur. Her şey balonda bulunduğunuz noktaya göre bir merkez noktasını yansıtır. Tüm bilimsel çabalarınızla iki boyutlu düşünceye sınırlandınız. Henüz demin söz edilen dengeye erişmediniz ve onu bilimle ilişkilendirmediniz. Evrenin spritüel bilimleri mantıklı ve önceden bilinebilirdir ve her zaman sonuç veren sayılara ve formüllere dayanır. O fiziksel ile spiritüelin bir evliliğidir ve uygun yürütme tutarlı, gözlemlenebilir değişiklikler meydana getirir. O dengeyi başardığınızda biliminiz harikulade biçimde ileri bir atılım yapacak. Bilim spiritüel alandan uzak durdukça, ne devamlı uzay yolculuğunu, ne yerçekimini değiştirmeyi ne de maddeyi dönüştürmeyi asla başaramazsınız. Nükleer atıkları bir çocuğun kumla oynadığı kolaylıkta nötrleştirmek mümkündür aslında. Şimdi bu becerileri geliştirecek izne ve güce sahipsiniz. Bunları hak ederek kazandınız. Henüz kullanmadığınız bu güç manyetik alanla ilgilidir. Dünyanın manyetik alanlarını anlama ve onları düzenlenmiş biçimde kullanma ile ortaya çıkacak büyük doğal güç kaynaklarınız var. İhtiyacınız olan tüm enerji oradadır. Dünyanın çevresinde, ızgara şeklindeki manyetik enerji ağını kullanarak yapabileceğiniz pasif uçuşun sırrı şimdilik saklıdır. Bu noktada insanlar dev bir mıknatısın üzerinde bulunan minik moleküller gibidir. Bu, istenirse her şeyi müthiş bir kuvvetle hareket ettirecek bir mıknatıstır. Ama insanlar sadece yüzeydeki minik delikleri kazıp ısı ve enerji elde etmek üzere yakacak ufacık demir parçaları çıkarabilecek kadar uzağı görebilmekteler. Sizler bir jeneratörün üzerinde bulunan ve elektrik için dua eden karıncalar gibisiniz. Bir yaprağı yakıp ısınmak üzerinde konsantre olurken, koskoca orman gözden kaçıyor. Sürekli ortaya çıkan "üç kuvveti" bir sihir değil, evrensel bir mantıktır. Üç sayısının titreşimi güç ve enerji meydana getirir. Aydınlanma yolunda ilerleyebilmeniz için üç dengesine (fiziksel, zihinsel ve spiritüel) sahip olmanız gerekir. Emrinize amade olan gerçek gücü kullanabilmeniz ve geriye kalan bilimsel sırları çözebilmeniz için üç'ün bilimini bilmeniz gereklidir. Üç, kullanıldığında bir'e dönüşür. Bunu açıklamak zordur ama üç uykuda olan (hareketsiz) bölümü karıştırıp birleştirerek aktif bir "bir" yaratmak üzerinde düşününüz. Batı dininiz, üç Tanrı bölümünün birleşmesine dayanır. Bu bilgi biraz değişime uğramıştır ama üç kuvvetinin birleşip bir olması açısından doğrudur. Bugün üçlü birliğin (baba, oğul, kutsal ruh) yerini üçlü bir bölünme değil, "herkes için eşit güç kavramı" yer almıştır. Manyetik alanlar sizin biyolojiniz için ve sağlığınız için çok önemlidirler. Ayrıca spiritüel bilincinizi etkilemek üzere ince ayarlanmıştır. Bu doğal olarak oluşan bir kuvvet değildir. Çevrenize bakın, başka hangi gezegenlerin manyetik alanları var? O maksatlı ve dikkatli bir biçimde yerleştirilmiştir. Gezegeninizden uzağa giderseniz fiziksel ve zihinsel sağlığınızı sürdürecek olan doğru bir alanı çevrenizde taşımalısınız. Yaşam formunun biyolojisi nasıl olursa olsun, spiritüel bir öneme sahip olabilmek için kutuplaşması gerekir. Manyetik alan gezegenin dönüş ekseninden ne kadar uzakta hizalanmışsa, yaşam formu o kadar aydınlanmış demektir. Çevrenizdeki yapay manyetik alanlar ve her tarafınızı kuşatmış olan elektrik ise sağlığınızı olumsuz etkiler. Kendinizi bundan korumalısınız. Zengin batı toplumlarınıza has bazı hastalıklar çevrenizdeki birçok yapay manyetik alanın direk bir sonucudur. Zihinlerinizin temel düşünce işlemlerinin elektrik olduğunu anladınız. Böylece sinirlerden kaslara kadar tüm bedeninizin elektrokimyasal bir işleve sahip olduğunu anladınız. Bedeninizdeki her organ manyetik olarak dengelenmiştir. Beyin, tiroid, kalp, böbrek ve böbreküstü bezi rahatsızlıkları manyetik rahatsızlığın belirtileridir. Manyetizma insan bilinci ve biyolojisinin tüm varoluşu boyunca oturduğu "koltuk"tur. O tasarlanmıştır ve matematikseldir. Aşı sisteminizle (karma ve tekâmül) sürekli ilişki içindedir. Bunu fark etmiş olsaydınız, birçok hastalığınız şimdi anlaşılmış ve son bulmuş olurdu. Bedeninize aldığınız her şeyi manyetik olarak dengelemelisiniz. Dünyada şu anda savaştığınız bağışıklık hastalığı manyetik olarak kontrol edilebilir. Biraz zaman harcayıp onu yeniden kutuplaştırın ve gücünü test edin. Çok şaşırabilirsiniz Ergün Candan Ruhsal Güçleri Geliştirme Teknikleri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
terminator Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 arkadaşım 3 boyutlu düşünemeyi 5 boyutlu imgelemeye tercih ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 örnekler gerçekten renklendirmiş yazıyı... terminatorda 3 yetmez 5 olsun diyerek yazının bana verdiği o hissi bir anda farklı düşüncelere doğru yönlendirdi. Ama düşünmek ve imgelemek kelimelerinin anlamlarını tam olarak bildiğine emin değilim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2009 Seni memnun edemedim demek bu paylasımla . 5 boyutlu imgelemeyi örneklendirirmisiniz lütfen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yyyy035 Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2009 evet bende merak ettim doğrusu.5 boyutlu imgeleme ne? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2009 Teşekkürler güzel paylaşım. Bir zamanlar bir genç vardı. böbreğindeki rahatsızlığın vermiş olduğu ağrıyı hayatı boyunca yaşamış maddi imkansızlıklardan tedavi olamamış ve yine bir akşam ağrının dayanılmaz olduğu bir anda allahım ya canımı al, yada beni bu ağrıdan kurtar şeklinde mırıldanırken bayğınlık derecesine geldiği bir noktada iki melek yanına gelip içinde gezmeye başlayıp şöyle seslendiğini duyarak birbirlerine; elini çabuk tut neredeyse zaman tamam deyip ameliyatı tamamladılar ve ayıldıktan sonra bir daha böbrek ağrısı yaşamamıştı. hayata bakışıyla herşeyiyle değişip deli desek deli değil veli desek veli değil bir durum vaziyetindedir. şuna benzer hiç şimşeğin üzeride yolculuk yaptınmı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2009 cidden ilginçmiş. gerçek olduğuna inanıyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2009 bana elleşmeyin bi süre 2.ci boyutta takılıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.