CREMATORY Oluşturma zamanı: Mart 29, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 29, 2009 Bundan 37 yıl önce 15-16 Haziran’da işçiler, kapatılmak istenen sendikalarına sahip çıkmak için harekete geçtiler. İstanbul ve İzmit’te on binlerce işçi, gasp edilmek istenen örgütlenme hakları için korkusuzca asker ve polis barikatlarının üzerine yürüyerek çatıştılar. 1967 başlarında gelişen radikal işçi eylemleri patronları ve onların hükümetini rahatsız etmeye başlamıştı. İktidardaki AP hükümeti, Amerikancı Türk-İş dışında başka bir sendika istemiyordu. Bu amaçla, 274 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 Sayılı Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılarak DİSK’in tasfiyesi planlanıyordu. Yapılması düşünülen bu değişikliğe göre; bir sendikanın ülke çapında faaliyet yürütebilmesi için o işkolundaki işçilerin en az üçte birini temsil etmesi gerekiyordu. AP hükümetinin Meclis’e getirdiği bu kanun tasarısı Türk-İş ve CHP’nin de desteğiyle, 3,5 saat gibi kısa bir sürede TBMM’de kabul edildi. Bu gelişmeler üzerine DİSK yöneticileri, sendikacılar, iş yeri temsilcileri, işçi önderleri 13-14 Haziran tarihlerinde Lastik-İş Sendikası’nda bir araya gelerek ne yapacaklarını, bu saldırıya karşı nasıl cevap vereceklerini tartıştılar. Tartışmalarda açığa çıkan tabanın iradesi oldu. DİSK yöneticilerinin kendine güvensiz, ürkek tavırları, toplantılara katılan işçilerin kararlı tavrı karşısında etkisiz kaldı. İşçiler kararlıydılar. Ne olursa olsun örgütlenme haklarına, sendikalarına sahip çıkacaklardı. Ertesi günün, işçi sınıfı tarihinde, Türkiye tarihinde özel bir yeri olacaktı. Ertesi gün, 15 Haziran’da 100′ü aşkın işyerinden 100 bine yakın işçi sokaklara döküldü. İstanbul ve İzmit’te yürüyüş kolları oluşturularak alanlara akan işçi selini asker ve polis barikatları durdurmaya yetmedi. Otosan fabrikasından yürüyüşe geçen binlerce işçinin taşıdığı pankartta şunlar yazıyordu: “Savaş Başladı! Bütün Kininiz İşçilere mi? Yaşasın İşçi Sınıfı! Zincirlerimizden Başka Kaybedecek Bir şeyimiz Yok!” Ve sonraki gün… 16 Haziran’da ise sokaklara dökülen insan sayısı neredeyse iki katına çıkmıştı. İşçilerle birlikte diğer emekçi kesimler ve öğrenci gençlik, asker ve polis barikatlarından üzerlerine açılan ateşe aldırmadan yürüyorlardı. Direnişi DİSK’li işçiler başlatmıştı, ama Türk-İş üyesi işçiler de kitlesel olarak katıldılar. Egemenler tam bir panik ve korku içerisindeydiler. İktidar “durdurun” emri vermişti. Polis ve asker, yürüyüşe geçen kitle üzerine rastgele ateş açıyorlardı. İstanbul’da korkusuzca barikatları aşarak ilerleyen işçilerin bir araya gelmelerini önleyebilmek için vapur seferleri iptal edildi, Haliç üzerindeki köprüler açıldı. Ama eylem durdurulamıyordu. Polis ve asker ile işçiler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Gözaltına alınanlar, karakollar basılarak geri alındı. Yollar trafiğe kapatıldı. Adalet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Güven Partisi gibi faşist partilerin binaları ve polis araçları tahrip edildi. Kadıköy Kaymakamlığı ateşe verildi. Süren çatışmalarda 2 işçi şehit düştü. Ölünüyor, öldürülüyordu. İşçilerle polis arasında Yoğurtçu Parkı’nda çıkan çatışmada da bir polis öldü. Patlayan, emekçilerin öfkesiydi. İçişleri Bakanı bizzat İzmit’e gelerek karargâh kurdu. Şehrin doğu ve batısından merkeze doğru akan işçilerin önüne komando ve polislerden barikatlar oluşturuldu. Ankara’da işçiler ve öğrenciler Sanayi Çarşısı’nda bir yürüyüş yaptılar. Dev-Gençliler tüm güçleri ile 15-16 Haziran’da işçilerle birlikte barikata koştular. En ön saflarda işçilerle birlikte omuz omuza çatıştılar. İşçi sınıfını yalnız bırakmadılar. Direniş, iktidarla uzlaşan DİSK yöneticilerinin eylemleri bitirin çağrısıyla geri çekildi. Ardından hükümet sıkıyönetim ilan etti. Ancak direniş bütün bunlara rağmen kazanacaktı. Terörle bu büyük öfkenin önüne geçemeyeceğini gören, hükümet yasa tasarısını geri çektiğini açıkladı. Direnişte kaybettiğimiz üç işçimizi 37.yılında büyük bir saygıyla anıyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.