nevermore Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2009 “Dostum görmeliydin, nasıl tekmeliyorlardı Edgar Allan Poe’yu” John Lennon – I am the walrus John Lennon’un asit tribi ile taş taş üstünde bırakmadığı anlarda yazdığı, bir şarkıdan ötesi, bir vecd hali olan “I am the Walrus”, bir arıza ruhun, tüm edebiyat, müzik ve isyan evrenini bir şarkıya nasıl sığdırdiğı konulu dersidir; her sivilin, Khalkedon yurttaşının çakmadan geçmesi gereklidir. John Lennon kafasındaki birbirinden bağımsız üç şarkıyı birleştirmiş, duyduğu polis sireniyle, evinin bahçesinde tüm İngiliz hali ile otururken ve bir öğretmenin okulda Beatles liriklerini öğrencileriyle incelettiğini duyduğunda yarattığı uydurma dizelerin birleşiminden Walrus’u bestelemiştir. Şarkıda, kaydedildiği 1967 yılına göre büyük yenilik sayılabilecek şekilde yaylılar, gayet ön planda kullanılarak belki de bilmeden, hala çağdaş sayılabilecek bir şarkı ortaya çıkmıştır. Lennon, Playboy’a verdiği röportajda, ilk dizeyi bir haftasonu tribinde, ikinci dizeyi bir hafta sonraki uçuşta yazdığını anlatıp, Hare Krişna meseleleriyle boşlukları doldurmuş, yazacak söz bulamadığında radyoyu açmış ve duyduğu ilk dizeleri eklemiş (Radyoda karşısına Şekspir’den Kral Lear çıkmış olması da insanlık için şanslı bir an olmuş.) Walrus ise, Lennon beyin Lewis Carroll hayranlığının verdiği gazla, Walrus and the Carpenter şiirinden alıntıyla kendini bulmuş, şarkı sözleri boyunca, sayıklama gibi sözler, tekrarlar giderken arada Edgar Allan Poe’nun da adı geçer “Man, you should have seen them kicking Edgar Allan Poe” ve John Lennon’un “James Joyce hastasıyım ben, Finnegans Wake’den iki bölüm okudum ve de ne yazdığını anladım.” itirafı arasında en zorlu James Joyce metinlerinden Finnegans Wake’den Goo goo g’joob diye giden kısım da eklenir şarkıya. Şarkıda Edgar Allan Poe’nun adı geçmesi aslında gayet normal çünkü John Lennon ve saz arkadaşlarının bir yıl önce çıkardığı, Beatles’ın hastası olduğu kişiler toplaması gibi bir albüm olan Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band’in kapağında da bay Poe, en arka sırada yer alarak pis pis kesmektedir dünyayı. Şarkının sonunda doğru, Eyfel kulesini tırmanmakta olan Semolina Pilchard diye biri vardır, o yıllarda, rock starların evlerini basıp kariyer şişiren ve aynı amaçla John Lennon’ın 37. kattaki dairesini basan dedektif Pilcher de bu şekilde ölümsüzleşir. Evi basan polisler ve köpekleri, biraz marihuana bulmak için ortalığı dağıtırlarken, yataklarında umarsızca uzanmış John Lennon ve Yoko Ono’nun okuduğu “Edgar Allan Poe’nun tüm eserleri”ni çiğnemişlerdir belki, kim bilir? Walrus kimdir? Albüm kitapçığında “Ben Walrus’um… Hayır değilsin.” yazar. John Lennon bir konserinde “Walrus is Paul” demiştir, şarkının yer aldığı albüm kapağında da Walrus/Deniz aygırı gibi peluşlar giymiş kişi de Paul McCartney’dir. Ancak yıllar sonra solo albümünde “Walrus bendim ama artık John’um” diyerek mevzuyu kapamıştır Lennon/McCartney I am he as you are he as you are me and we are all together. See how they run like pigs from a gun, see how they fly. I'm crying. Sitting on a cornflake, waiting for the van to come. Corporation tee-shirt, stupid bloody Tuesday. Man, you been a naughty boy, you let your face grow long. I am the eggman, they are the eggmen. I am the walrus, goo goo g'joob. Mister City Policeman sitting Pretty little policemen in a row. See how they fly like Lucy in the Sky, see how they run. I'm crying, I'm crying. I'm crying, I'm crying. Yellow matter custard, dripping from a dead dog's eye. Crabalocker fishwife, pornographic priestess, Boy, you been a naughty girl you let your knickers down. I am the eggman, they are the eggmen. I am the walrus, goo goo g'joob. Sitting in an English garden waiting for the sun. If the sun don't come, you get a tan From standing in the English rain. I am the eggman, they are the eggmen. I am the walrus, goo goo g'joob g'goo goo g'joob. Expert textpert choking smokers, Don't you thing the joker laughs at you? See how they smile like pigs in a sty, See how they snied. I'm crying. Semolina pilchard, climbing up the Eiffel Tower. Elementary penguin singing Hari Krishna. Man, you should have seen them kicking Edgar Allan Poe. I am the eggman, they are the eggmen. I am the walrus, goo goo g'joob g'goo goo g'joob. Goo goo g'joob g'goo goo g'joob g'goo. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SCARRED Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 "I am the eggman, they are the eggman" kısmı da Humpty Dumpty'e gönderme olabilir. Lewis Carroll da bu çocuk şiiri kahramanını Alice'in aynanın içinde karşılaştığı kişilerden biri olarak yazmıştır: Humpty Dumpty sat on a wall, Humpty Dumpty had a great fall. All the king's horses and all the king's men Couldn't put Humpty together again. Humpty Dumpty şiiri görüldüğü gibi denge üzerinedir, bir duvarın üzerinde duran bir yumurta adamdır. O duvardan Lennon (veya aykırı kahramanlar) da düşse, sistemin görevlileri de, kaos başlar. Biteriz. Ama bir de şu (bitmeyen) çocuk şarkısına bakın: 88 bottles, hanging on the wall, 88 bottles, hanging on the wall, and if one bottle, should accidentally fall, there'll be 87 bottles, hanging on the wall. 87 bottles, hanging on the wall, 87 bottles, hanging on the wall, and if one bottle, should accidentally fall, there'll be 86 bottles, hanging on the wall. Biri düşer, kalanlar durur. ("Mister City Policeman sitting / Pretty little policemen in a row") Şarkının başındaki "Sitting on a cornflake, waiting for the van to come" dizesi zaten o baskının olacağını, üstelik de Lennon'un üzerinde "kar" bulundurduğunu yazar. Kar kristali: kristal. Kar: eroin, kokain vb. İstediğin yere çek. Carroll'un şiirindeki Walrus'un evet, ağlayan ama aslında bayağı da numaracı olan, iyi niyetli ama obur bir muhabbetçi karakter olduğunu da hatırlatalım. Yani "I'm crying"e çok da anlam yüklememek gerekir. Kısacası, "I Am the Walrus" Lennon'un sistemin içinde varolmayı öğrendiği zamanları anlatıyor olabilir. Alıntılanan metindeki (evet evet, bu metin bir alıntıdır) "Khalkedon vatandaşı" nitelemesi olayı Kaybedenler Kulübü'ne, Halil Turhanlı'ya, başka birkaç müstesna kişiye götürür - ama yazarın kimliği açısından ipucu vermez. "Dixie cup"ı Türk diline çevirmeyi beceremeyebilirsiniz. Troll'ların J.R.R. Tolkien öncesi varolmadıklarını sanabilirsiniz. Herkes herşeyi bilemez tabii, ama en azından uğraşmalıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.