Jump to content

Hermetizm


Wahsi

Önerilen Mesajlar

Hermetizm

 

Eski Mısır’ın dinsel-gizemsel öğretisidir. Eski Mısır’ın üç kez büyük tanrı Toth’un yapıtlarına kadar uzanan dinsel- gizemsel öğretilerinin bütünü Hermercilik ya da Hermetik Felsefe adıyla anılır. Hermes, Birçok mitolojik masallara konu olan, varsayılmış bir düşünürdür ve bu karma öğretisinin yazarı olarak ileri sürülür. 1471 yılında Marsilius Ficinus tarafından, çeşitli yunanca metinlerden Latince’ye çevrilmiştir.

 

Hermetik öğretiye göre ışık ruhtu, karanlık da maddedir. Ruhlar gökten süzülerek karanlık yeryüzüne iner ve maddeyle birleşirler. Bu, onlar için bir sınavdır. Yeryüzünde madde ve nesneye yenilmemelidirler. Sınavı başarıyla verirlerse yeniden büyük ışığa doğru yükselip mutlak gerçeği görebilirler, sınavı kaybederlerse sonsuza kadar karanlıklar içinde kalacaklardır.

 

Ruhları ölümsüz kılacak olan, dünya sınavında iradelerini kullanarak ve acı çekerek elde edecekleri aydınlık bilinçtir. İnsanlar ölümlü tanrılar, tanrılar ölümsüz insanlardır. Eşyanın dışı içi gibi, içle dış arasında hiç bir ayrılık yoktur. Küçük büyük gibidir, küçükle büyük arasında hiçbir başkalık yoktur. Evrende hiçbir şey ne iç, ne dış, ne küçük, ne büyüktür. Bir tek yasa ve o yasanın gördüğü bir tek iş vardır. Bunu anlayan, gerçeği görür.

 

Hermesçilik, şöyle bir evren tasarlar: Kocaman boşluğun en altında ölümlülük yeri dünya var, en üstünde de ölümsüzlük yeni Zuhal Yıldızı... Zuhal yıldızı, evrensel aklın bütün esrarını taşımaktadır, yedinci ve son kattır, ölümsüzlüğe orada erişilir. Zuhal, parlak bir ışık içindedir. Ruhlar oradan koparak, dünyaya doğru düşmeye başlarlar. Bu düşüş bir sınavdır. Düşüş, büyük ışıktan, inildikçe yavaş yavaş koyulaşan karanlığa doğrudur. ışık ruh, karanlık maddedir. Ruh, kısa bir sınama için yeryüzüne inip maddeyle birleşecek ama, maddeye boyun eğmeyecektir. Ruhun maddeye boyun eğmesi, ona yenilmesi demek, sonsuz olarak yok olması demektir. İnsan ruhu, tümel ruhun (Tanrı’nın) çocuğudur.

 

Sınav kazanamazsa, o ruhta bulunan tümel ışık (Tanrısal nur) sönecek, ışık yalnız başına çıktığı yere dönerek ruhu karanlıkta bırakacaktır. Ruh da, ışıksız kalınca, karanlığın içinde eriyip tükenecektir. Büyük boşluk, inen çıkan ve bu arada eriyip tükenen sayısız ruhların kasırgasıyla kavrulmaktadır. Sınav kazanan ruhlar, yedi kat göğe başarıyla yükselip ölümsüzlüğe kavuşurlar. Salt gerçeği (mutlak hakikat) öğrenirler.

 

Maddeye boyun eğmeyen başarılı ruh, yeryüzünde kısa sınavını verdikten sonra, ilk basamak olarak Ay’a yükselir. Ay, düşünce dehasıdır, elinde gümüş bir orak tutar, doğumları ve ölümleri düzenler. Ruhları cesetlerden kurtararak büyük ışığa doğru çeker (cezbeder).

 

Göğün ikinci katını yöneten Utarit yıldızıdır. Utarit, soyluluk dehasıdır. Sınavını başarıyla vermiş ve birinci katta cesetlerinden ayrılmış ruhlara, çıkacakları yolu gösterir. Bu kata çıkan ruhlar, soyluluklarını (asaletlerini) kanıtlamış ruhlardır.

 

Üçüncü katı Zühre Yıldızı yönetmektedir. Zühre, aşk dehasıdır, elinde aşk aynası tutar, birbirlerini unutan ruhlar, aşk aynasında birbirlerini bulurlar. Dördüncü kat gök Güneşin egemenliği altındadır. Güneş güzellik dehasıdır., başarı ışıkları saçmaktadır, pırıl pırıldır.

 

Başarılı ruhlar, ölümsüzlüğe yükselebilmek için böyle bir tüm güzellikten geçerler. Güneş onları tatlı ışıklarıyla okşayarak ölümsüzlüğe hazırlar.

 

Beşinci katı Merih Yıldızı yönetir. Merih, adaletin dehasıdır, elinde adaletin keskin kılıcını tutmaktadır. Altıncı katı yöneten Müşteri yıldızıdır, Müşteri bilimin dehasıdır. Elinde büyük gücün asasını tutmaktadır. Yedinci ve son katsa ölümsüzlüğe kavuşulan büyük aydınlık, tanrısal aklın tüm şerrine saklayan Zuhal Yıldızının katıdır.

 

Bu yarı dinsel, yarı gizemsel, bir bölümüyle felsefesel öğreti eski Mısır’ın Tep ve Memphis tapınaklarının büyük ve kutsal sırlarıdır. Bu yüzden de hiç bir papirüse yayılmamıştır. Sadece yeraltında gizlenmiş bir mağaranın duvarlarına sembolik işaretler kazılmıştır. Yüzyıllar boyunca, tapınaklar başkanları birbirlerine ağızdan anlatmaktadırlar. Böylelikle sır, ona layık olanlar başka, kimsenin eline geçmez.

Tep ve Memphis tapınaklarına bağlanarak yıllarca sınav geçirip çile çektikten sonra bu sırra kavuşanlar, onu en dayanılmaz işkence altında bile açıklamazlar.

Hermes’in büyük sırrını öğrenebilmek için geçirilecek sınavlar pek güçlüdür. Aklı ve iradesi güçsüz olan istekliler, ya yolun dönülebilecek parçasından tersyüz edip geriye dönerler, ya korkudan çıldırırlar, ya da ben bir ürkütücü görünüş içinde yürekleri durur, bir uçuruma yuvarlanır, ölür giderler.

 

Sınavı başarıyla geçiren pek az kişi vardır. İstekliyi önce İzis tapınağına götürürler. Tapınak, yeraltı mezarlarına giden deliklerle doludur. Tapınağın kapısında İzis heykeli vardır. İzis, oturmuştur, dizlerinde kapalı bir kitap vardır, yüzü örtülüdür. Heykelin altında şu söz yazılıdır: Yüzümdeki örtüyü hiç bir ölümlü kaldıramadı. Şu halde?... Bu yolda yürüyebilmek için ölümsüzlüğe hazırlanmak gerekmektedir. Buysa uzun yıllar isteyen, katlanılması pek zor bir çabadır. İstekli buna katlanmayı göze alırsa, tapına hizmetçilerinin yanında kalmak, ortalığı süpürmek, bulaşık yıkamak, ayak yollarını temizlemek zorundadır. Bütün bu işleri yaparken tek söz söylemek, konuşmak yasaktır.

 

Bu sınavdan geçen istekli, isteğinde direniyorsa, küçük bir deliğin içinden karanlık bir labirente bırakılır. Kapı, üstüne, gürültüyle kapatılır. İstekli, dizleri ve dirsekleri üstünde sürüne sürüne, çamurlu ve yılanlı dehlizlerde uzun uzun dolaşacaktır. Ara sıra küçücük odalara yolu düşerek ayağa kalkabilecek, bu küçük odalarda çeşitli iskeletlere, hayvanlara ve yılanlara rastlayacaktır. Sonra, gene küçük deliklerden karanlık yollara girerek, sürüne sürüne ilerleyecektir. Bu küçük odalarda, kimi zaman, sessiz bir Rahibe rastlayacak, Rahip ona geriye dönmek isteyip istemediğini soracaktır. Sırrı öğrenmek için direniyorsa, gene kaderiyle baş başa kalacak karanlık yollarda sürünmeye devam edecektir.

 

Derinlerde, kulağına, şöyle seslenen çığlıklar gelecektir: “Bilim ve güç isteyen deliler, burada gebermişlerdir...” Ancak geriye dönülemez yollara girmiş bulunmaktadır, kimse karşısına çıkıp geriye dönüp dönmeyeceğini sormayacaktır, buradan kurtulmak için ölmekten başka bir şey yapılama. Soğuk, karanlık, yılanlar, akrepler, korkunç çığlıklar, açlık, susuzluk, sürünmekten parçalanmış dizler, kanayan avuçlar... istekli, yada artık çaresiz, dizlerinin gittikçe gömülerek ayaklarının yükseldiğini, çok dik bir yokuştan aşağıya doğru sürüklenmekte olduğunu hissetmektedir. Güçlükle sürüklendiği bu yolun sonunda da, korkunç bir uçurumla karşılaşacaktır. Tutunabilir de düşmekten kurtulursa çıldırması işten bile değildir. Çıldırmayacak kadar güçlüyse çevresine bakınabilir ve süründüğü dehlizin sol ucunda küçük bir kurtuluş kapısı bulunduğunu görebilir. Uçuruma yuvarlanmadan o kurtuluş kapısına sıçrayabilirse, uzun bir merdiveni tırmanarak masallardaki gibi renk renk döşenmiş bir odaya varacaktır.

 

Odanın duvarlarında yirmi iki sırrı belirten namus semboller, harfler ve sayılar vardır. Burası Oziris’in ışıklı tapınağıdır. Burada, insan, gerçeği belirtmek ve adaleti gerçekleştirmek için Tanrısal güçle birleşir. İsteklinin çilesi henüz başlamıştır ve daha pek uzun yıllar sürecektir. Geçireceği sayısız sınavlar arasında ateş sınavı, su sınavı, şehvet sınavı vardır. Bunların her biri, yukarıda anlattıklarımızdan da ürkütücü ve yorucu sınavlardır.

 

Ateş sınavı, cehennem ateşi gibi yanan kızgın bir fırından cesaretle geçmeyi gerektirmektedir. Gerçekte, bu fırın, isteklilerin cesaretini denemek için hazırlanmış yapma bir fırındır. Şehvet sınavı, kimileri için belki de çok daha güç bir sınavdır. İstekli, günlerce, aç ve susuz, karanlık dehlizlerde dolaştıktan sonra çeşitli renklerde döşenmiş bir yatak odasına varacak, orada bir şehvet müziği dinleyecek, kendisine içki ve yiyecek sunan çıplak ve genç bir güzelle karşılaşacaktır. Eğer bu genç kıza, kanar da açlığın, susuzluğun ve şehvetin gücüne boyun eğerse, o güne kadar çektiği bütün çileler boşuna harcanmış olacaktır. O zaman, artık, ömrü boyunca tapınakta tutsak olarak hizmetçilik etmek zorundadır, kaçmaya çalışırsa hemen öldürülür.

 

İstekli, bu sınavların her birinin sonunda, tek başına taş bir odaya kapatılarak, aylarca, kendi kendine düşünmeye bırakılmaktadır. Böylelikle, hamur gibi yoğrulan insan yapısı, gittikçe, Tanrılık yapıya yaklaşmaktadır. Eski Mısır rahiplerinin o büyüleyici ve etkileyici güçleri, böylesine bir yoğrulma sonunda elde edilmektedir.

 

Son sınav, mezar sınavıdır. İstekli, diri diri ve özel bir törenle bir mezara gömülü. Oysa artık, dünyalığından hemen hiçbir şey kalmamış; mezara pek yaraşan bir yapıdır. Mezarda tam bir kendinden geçiş ve derin bir uyku haline düşerek, kendi ruhuyla karşılaşır. Uzun yıllar sonunda elde ettiği bu sonuç, onu, büyük sırra, gereği gibi hazırlamıştır. Mezardan çıktıktan sonra, kendine gelince; büyük rahiple birlikte, Mısır’ın sıcak ve derin bir gecesinde, tapınağın rasathanesine çıkacak ve orada yedi kat göğün yedi yıldızını seyrederek, Büyük Rahip’in ağzından Hermes’in sırrını öğrenecektir. İsteklinin geçirdiği sınav, Tek Ruh’tan kopan sayısız ruhların yeryüzünde geçirmekte oldukları sınavın küçük bir örneğidir.

 

Hermes’e göre insanca ölümlü olmak da, Tanrıca ölümsüz olmak da elimizde... Ancak; hiyerofan denilen baş rahibin yeni ermişine söylediği gibi: Her akıl bu gerçeği kavrayamaz. Büyük sırrı gönlümüzde saklayarak eylemleri ile söyleyelim. Bilim gücümüz, inanç kılıcımız, sukut kakanımız olsun. Ufaklar, ki büyük çoğunluktur, ya aptal ya da kötüdürler. Aptalsalar, bu gerçek karşısında akıllarını büsbütün yitirirler. Kötüyseler, bu gerçeği kötüye kullanarak büsbütün kötülük ederler. Gerçeği gizlemekten başka çıkar yol yoktur. Bilmek, bulmak, susmak gerek

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...