Jump to content

En Büyük Kitap


AYATA

Önerilen Mesajlar

Hangisi en büyük kitaptır...

 

Tevrat'mı, İncil'mi, Kur'an ı kerimmi, Zebur'mu yoksa..

 

İnsan o kadar büyük bir kitaptırki; Diğerleri onun yanında cüce kalır....Müslümanları İdris Peygamber dediği ve Tarihçilerin Terzi Hermes diye adlandırdığı filozof İNSANLAR ÖLÜMLÜ TANRILARDIR , TANRILAR ÖLÜMSÜZ İNSANLARDIR...demiş acaba doğrumu“ İnsanlar ölümlü tanrılardır , tanrılarda ölümsüz insanlardır. Eşyanın dışı içi gibidir. İç ve dış arasında hiçbir ayrılık yoktur. Küçük büyük gibidir , küçükle büyük arasında hiçbir ayrılık yoktur. Evrende hiçbir şey ne iç , ne dış , ne küçük , ne büyüktür. Bir tek yasa ve o yasanın gördüğü bir tek iş vardır.. Olamazmı!...

Tasavvufun ana düşüncesi şudur :

 

Yaradılış diye bir şey yoktur varlık birliği vardır. Varlık evrende ne varsa canlı cansız, tümünde belirmektedir. Ne başlangıç vardır , ne son , var olan , varlığın belirtileridir.. İnsan da , hayvan da , bitki de , maden de aynı varlığın çeşitli görünüşleridir. Hiçbir şeyin kendine özgü bir varlığı yoktur..

İşte o zaman...bu zamandır şimdi anlarız Hallac'ı Mansur'un neden Enel Hak yani Ben Tanrı'yım demesini...

Vahdet'i vücut Felsefesini kavramak lazım, İnsan denilen kitap neden en büyük kitaptır derken....en Eski tapınakların kapısında yazan şu kelimeyi iyi anlamak lazım" Kendini Bil"....Ama niçin....Elbetteki Kendini bilmeyen Tanrısını nasıl bilsinki :)

devam ederiz......genel istek olur ise.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Spinoza varolan her şey Tanrıdır demez , varolan her şey Tanrıdadır, der. Buradaki ayrım çok önemlidir. İstese , bilinçli bir şekilde bunu derdi.. Ancak böyle bir şeyi iddia etmenin sonunda Tanrıya sınır koymuş olacağının farkındadır. Ayrıca Spinoza böylelikle cevherin/ Tanrının dışındakilerin ona bağlı olduğunu da dile getirmiş olur. Bunu şu sözlerinde de görmekteyiz ;

 

“...Tanrı dışındaki bir şey , varolmak için yalnızca Tanrı’nın yani cevherin yardımına , istemine gereksinim duyar.”

 

"Doğada Tanrı’nın evrensel yasalarını izlemeyen hiçbir şey olamaz"..

 

"Tanrının özü varlığı kuşatır , ancak varolanların tümünün varlığı Tanrının özünü kuşatmaz"..

şöyle bir örnek verelim...Bir parça saçınızı kesin ve önünüze koyun düşünün...O önünüzde duran saçın var oluş sebebi nedir?....Cevap gayet basitdir...O saçın varoluş sebebi sizsiniz...siz olmasaydınız o saçda olmazdı...İşte Tanrı olmasaydı siz olmazdınız...Yine saça bakıp düşünün...O saçın dili olsa ne derdi? Evet ne derdi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet aynen öyle derdi Saçımız ben senim diyebilir ama biz o saçmıyızdır...? elbette hayır...İşte Hallaçta ben tanrıyım dedi paramparça ettiler onu ama hallaç Tanrı ben değildir de dedi , kimse duymadı hallacı...Kısaca şöyle diyebiliriz o zaman ...yaradan bir Tanrı yoktur...varlığın var oluş sebebi olan bir tantrı vardır...Görülen ve görülmeyen herşey var ise....O var olduğu için vardır...diyebiliriz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet aynen öyle derdi Saçımız ben senim diyebilir ama biz o saçmıyızdır...? elbette hayır...İşte Hallaçta ben tanrıyım dedi paramparça ettiler onu ama hallaç Tanrı ben değildir de dedi , kimse duymadı hallacı...Kısaca şöyle diyebiliriz o zaman ...yaradan bir Tanrı yoktur...varlığın var oluş sebebi olan bir tantrı vardır...Görülen ve görülmeyen herşey var ise....O var olduğu için vardır...diyebiliriz.

 

kellere ne demeli? (şaka...:))

 

hallac-ı mansur'un hikayesini anlam itirabari ile daha farklı olduğunu sanıyorum.

 

"varlığının var oluş sebebi olan bir tanrı" cümlesine fena halde takıldım :)

 

kanımca:

varolabilen bir tanrı zaten tanrı değildir. varolmanın bir de zıddı vardır.

tanrı; mutlak olmalı, muğlak değil. mekandan da, zamandan da ayrı olabilmeli, aynı değil.

çünkü varlık da, yokluk da, zaman da, mekan da tanrının bir yaratması.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel gidiyor.umarım devamı gelir.Bütün bunları okuyunca "Ben size şah damarınızdan bile daha yakınım" ayeti aklıma geldi.

 

tam yerinde bir ayet oldu...

 

bence saçın birşey söylemesini beklemeyelim çok uzun sürebilir. Sizin söyledikleriniz daha güzel. Başka bir forumda bir yazı buldum. Ordaki konu allaha inanıp herşeyi ondan mı beklemeliyiz başlığı altında tartışılıyor...

 

 

 

Ellerimi açıp Allah'a yalvardım. Kurtar bizi Allah'ım...

Yaşım yirmi beş, Filistin'de herhangi sıradan günlerden biri... Ben yine Allah'tan bize yardım etmesini EN İÇTEN İNANARAK YALVARARAK İSTİYORUM.

 

İsrailliler bugün Gazze'de iki bebek, oniki kadın, altı yaşlı ve yirmi üç genç yiğidimizi öldürdü. Çocuğumu sokağa çıkarmaya korkuyorum. Hoş evim bile güvenli değil. Bombanın nereye düşeceği kimi öldüreceği meçhul. Silahlandım, savaştım öldüm. Dava arkadaşım benden devraldı görevi, o esir düştü. Sonra İşkence ile öldürüldü.

 

Yaşım üç, Afrika'da bir yer.

Üç yaşıma kadar aç susuz acılar içinde yaşadım. Bu şekil de daha ne kadar yaşayabilirim bilmiyorum. Annem bana bunun Allah'ın bize bir imtihanı diyor. Ellerini açıp Allah'a yalvarıyor kurumuş dudakları. ''Kurtar bizi Allah'ım'' Daha üç yaşındayım. Beni neden imtihan ediyor ?

 

 

Yaşım yirmi üç, Türkiye.

Emeğimi ve beynimi sömürüyorlar. Zenginlere Allah neden yardım ediyor ?

Yalvarırım Allah'ım ülkemi halkımı paramparça ediyorlar, kurtar bizi senden başka birşey istemiyorum, kendim için birşey istemiyorum.

 

Yok yok yok. Ne yapsam eziliyorum. Aç susuz kalan benim. Çocuğumu öldürdüler. İşkenceler gördüm. Yok Allah BİZE yarım etmiyor !

 

Sonra bir filozof şöyle diyordu; Kardeşlerim ! İnanmayın size dünya ötesi umutlardan söz edenlere ! Yalvarırım ! Yeryüzüne bağlı kalın ! Tanrı öldü !

 

Bir başkaları ise şöyle haykırıyordu; Bizi ne tanrı ne patron ne kral ne toprak ağaları kurtaracak !

Bizi kollarımız kurtaracak. ENTERNASYONALLE KURTULUR İNSANLIK !!!

 

 

Hoşuma gitti paylaşmak istedim. Tüm insanları eşit görmezseniz bizden olamazsınız ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ayata tasavvuf hakkındaki yazıların beni çok mutlu ediyor.Fırsat bulabilirsem ben de güzel bir yazı hazırlamayı düşünüyorum tasavvufla ilgili.

 

Beni tasavvufla tanıştıran divan edebiyatı oldu.Yıllardır aradığım şeyin de bu olduğunu gördüm.Bu sitede hakkında çokça bilgi verilen telepati,telekinezi,astral seyahat,durugörü,duru işiti hepsi tasavvufta var.Ve beyitlerde anlamları ustaca gizlenmiş.Bunların hepsi mutasavvıflar için birer sırdı.Sırrı alan susardı, adabı da buydu.

En iyi örneklerden:

 

Gah çıkarım gökyüzüne seyreylerim alemi

Gah inerim yeryüzüne seyreyler alem beni

 

Tasavvufta Allah sever kucaklar merhamet eder.Allah hakkında korkutucu öğeler yok denecek kadar azdır.

Kul Allahı kızdırmaktan öte ona mahçup olmaktan korkar.Koşulsuz derin ve sonsuz sevgi inancın temelidir.Yunus'un "Yaradılanı severim yaradandan ötürü" kelamında da evreni doğayı bütün her şeyi Allah'tan bilmek ve sevmek esastır.

 

İnsanın gönlü Allahın evidir.Buyüzden kalp kırmak çok büyük bir ayıptır Yine Yunus'un dizelerinden:

 

Gönül Tanrı'nın tahtı

Tanrı gönüle baktı

İki cihan bedbahtı

Kim gönül yıkar ise

 

İslam alimlerine göre Tasavvuf batıniliktir ve İslamda yeri yoktur.

Tabi inanç kimsenin tekelinde değildir o da ayrı mevzudur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ayata tasavvuf hakkındaki yazıların beni çok mutlu ediyor.Fırsat bulabilirsem ben de güzel bir yazı hazırlamayı düşünüyorum tasavvufla ilgili.

 

İslam alimlerine göre Tasavvuf batıniliktir ve İslamda yeri yoktur.

Tabi inanç kimsenin tekelinde değildir o da ayrı mevzudur.

 

tasavvuf'un islamda nasıl yeri olmaz?

kaynağı kuran ve din değil mi tasavvufun. bu gün belirgin bir şekilde yoksa bile,

tasavvufu bu güne kadar getirenler, medreselerde, osmanlık din eğitim merkezlerindekiler değil mi?

mevlana, tasavvufu tarif etmenin, karanlık bir odada fili tarif etmeye benzetir.

tasavvuf bir dini akım değil ki, kuranı ve anlatılarını daha iyi anlama için oluşturulmuş sistemli bir düçünceler ağı'dır diye tarif edilebilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

monkeybusiness'in hikayesine karşılık bende bu hikayeyi paylaşıyorum.

----

Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı ;

 

Berber: Bak arkadaş ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına inanmıyorum

Adam: Peki neden böyle diyorsun ?

 

Berber: Bunu açıklamak çok kolayhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif bunu görmek için dışarı çıkmalısın. Lütfen bana söylermisin Allah var olsaydı bu kadar sorunluhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif sıkıntılıhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif hasta insanlar olurmuyduhttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif terk edilmiş çocuklar olurmuydu ? Allah olsaydı kimse acı çektirmez birbirini üzmezdihttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif Allah olsaydı bunların olacağına izin vereceğini sanmıyorum.

 

Adam bi an durdu ve düşündühttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif ama gereksin bi tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belliki traş olmalıydı uzun süre geçmişti. Adam hemen berberin dükkanına geri döndü.

 

Adam: Biliyormusun? bence berber diye bişey yok.

Berber: Bu nası olabilirki ben burdayım ve bir berberim.

 

Adam: Hayır yok. Çünkü olsaydı caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.

Berber: Hımm.. Berber var amahttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif insanlar bana gelmiyorsahttp://www.1forum.net/images/smilies/smilev.gif ben ne yapabilirimki ?

 

Adam: Kesinlikle Doğru ! Püf noktası bu ! Allah var ve insanlar ona gitmiyorsa bu gitmeyenlerin tercihi.

İşte dünyada bu kadar çok acı ve kederin olmasının nedeni...

 

-------

 

 

Sorarım size Afrika'daki insanların ne kadarında doğru dine inanıyorlar? Ve diğer insanlar -onlara yardım edecek kadar- ne kadar Tanrı'ya güveniyorlar?

 

Filistindeki insanlara Kuran'da bu ayetler yazmasına rağmen hangi müslüman ülke yardım etti?..

 

Nisa (Kadınlar)

74. İğreti hayatı âhiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Allah yolunda çarpışıp da öldürülen yahut galip gelene biz, yakında, büyük bir ödül vereceğiz.

75. Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Ey Rabbimiz bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder!" diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular için savaşmıyorsunuz!

76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar; küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz, şeytanın tuzağı çok zayıftır.

77. Kendilerine, "Ellerinizi çekin, namazı/duayı yerine getirin,zekâtı verin!" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca, içlerinden bir grup, insanlardan Allah'tan korkmuş gibi, hatta daha şiddetli bir korkuyla korkar oldu. Ve şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Ne diye yazdın üzerimize savaşı; yakın bir süreye kadar bizi erteleseydin ya!" De ki: "Dünya nimeti çok azdır. Kötülükten sakınan için âhiret daha hayırlıdır. Bir kıl kadar bile zulme uğratılmazsınız."

78. Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalayacaktır. Titizlikle korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. Onlara bir iyilik isabet ettiğinde, "Bu, Allah katındandır!" derler. Ama kendilerine bir kötülük dokunduğunda, "Bu senin yüzündendir." derler. De ki: "Hepsi, Allah katındandır." Şu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!

 

 

yukarıdaki tağut kelimesi kısaca -sadece dünya'ya ait olan şey- demektir. para, kariyer, zenginlik vb.. Ülkemiz insanları kendi elleriyle dinlerini çarpıtıyor/ondan ayrılıyorlar sonrada soruyorlar.. Allah neden zenginlere yardım ediyor? diye..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yukarda anlatılan acımasız bir tanrı kendine gitmeyenleri süründürüyor...Afrika'nın ıssızlıklarında bir çocuk nerden duysun İslamı nerden duysun Muhammet peygamberi....yapmayın böyle arkadaşlar yazıktır....bu ülkede de açlıktan ölümler oluyor sefalet insanları ezip geçiyor...eeeee nerde inadıkları Allah...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

monkeybusiness'in hikayesine karşılık söylemek yazmak istediklerim var :)

 

bu hikayeye göre, yeryzündeki düzeni kuracak Allah mı, yoksa insan mı?

tabiki insan.

şimdi bu insan, kalkıp da, kendi soydaşlarının hatasını, kendi ırkının hatasını, kendi kurduğu ekonomik sistemlerin açıkları ve bencillikleri sebebi ile fakirliği nasıl da Allah'a yükleyebilir ve onu bundan sorumlu tutabilir ki?? en ahmak bir beyin dahi bunu reddeder!

 

gazze'de çocuklar öldü, o zaman allah yok, öyle mi?

fakir insanlar var, o zaman allah yok öyle mi?

 

zamanında o toprakları satanlar belli, yahudi hegomanyasına çanak tutanlar belli, ekonomik sistemin açıkları belli, en zengin adamın mal varlığını araştırıp vergilendirmeye tabi tuttuğunda bu ülkede n'oluyor görüyoruz!

 

insan kendi hatasını, nasıl bir yaratıcıya yükleme gafletinde bulunabilir ki!

 

fakirlik için en temel noktayı kuran da söylemiş yaratıcı:

1-faizi haram kılmış (olmayan değerden değer üretmeyi) ki bu global krizin temel sebebi yüksek faizli fonlar ve mortgage kredileridir.

2-zenginin malında, belli bir oranda fakirin de hakkı vardır demiş (vergi)

 

bu dünya bir olgunlaşma, öğrenme yeri.

--------------------

yukarda anlatılan acımasız bir tanrı kendine gitmeyenleri süründürüyor...Afrika'nın ıssızlıklarında bir çocuk nerden duysun İslamı nerden duysun Muhammet peygamberi....yapmayın böyle arkadaşlar yazıktır....bu ülkede de açlıktan ölümler oluyor sefalet insanları ezip geçiyor...eeeee nerde inadıkları Allah...

 

bir yukarıda buna da tesadüfen cevap vermişim :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

monkeybusiness'in hikayesine karşılık söylemek yazmak istediklerim var :)

 

bu hikayeye göre, yeryzündeki düzeni kuracak Allah mı, yoksa insan mı?

tabiki insan.

şimdi bu insan, kalkıp da, kendi soydaşlarının hatasını, kendi ırkının hatasını, kendi kurduğu ekonomik sistemlerin açıkları ve bencillikleri sebebi ile fakirliği nasıl da Allah'a yükleyebilir ve onu bundan sorumlu tutabilir ki?? en ahmak bir beyin dahi bunu reddeder!

 

gazze'de çocuklar öldü, o zaman allah yok, öyle mi?

fakir insanlar var, o zaman allah yok öyle mi?

 

zamanında o toprakları satanlar belli, yahudi hegomanyasına çanak tutanlar belli, ekonomik sistemin açıkları belli, en zengin adamın mal varlığını araştırıp vergilendirmeye tabi tuttuğunda bu ülkede n'oluyor görüyoruz!

 

insan kendi hatasını, nasıl bir yaratıcıya yükleme gafletinde bulunabilir ki!

 

fakirlik için en temel noktayı kuran da söylemiş yaratıcı:

1-faizi haram kılmış (olmayan değerden değer üretmeyi) ki bu global krizin temel sebebi yüksek faizli fonlar ve mortgage kredileridir.

2-zenginin malında, belli bir oranda fakirin de hakkı vardır demiş (vergi)

 

bu dünya bir olgunlaşma, öğrenme yeri.

 

 

iyi de benim kopyaladığım yazının son cümlesini okumadınız galiba insanı insan kurtarır yazıyor orada. Hacca gidene kadar ülkendeki fakirleri doyur okuyamayan çocukları okut ( ergenekondan içeri alınma tehlikesi var tabi ki ).İstihdam yarat. İthal edilen ürünleri kendi ülkende üret cari açığı kapatmakta yardımcı olursun. Kendi ülkende üretilen malları markalaştır.

 

Adamın çuvalla parası var hac ziyaretinde harcıyor. Sonrada olmayana da ver allahım fakirleri doyur allahım. ooooh ne güzel ya.... Zekat vermenin dilenciye para vermekten ne farkı var. Nedense hep aileden birine verilir o zekat onu da anlamış değilim. Adama iş ver de bende diyeyim ne güzel insanların karnını doyuruyor.

 

Berber hikayesine gelince allah ın olmadığını savunmuyorum ki ben. Allah senin içinde harekete geçir !

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tasavvuf'un islamda nasıl yeri olmaz?

kaynağı kuran ve din değil mi tasavvufun. bu gün belirgin bir şekilde yoksa bile,

tasavvufu bu güne kadar getirenler, medreselerde, osmanlık din eğitim merkezlerindekiler değil mi?

mevlana, tasavvufu tarif etmenin, karanlık bir odada fili tarif etmeye benzetir.

tasavvuf bir dini akım değil ki, kuranı ve anlatılarını daha iyi anlama için oluşturulmuş sistemli bir düçünceler ağı'dır diye tarif edilebilir.

 

Sana sadece bu konu hakkında biraz daha okumanı tavsiye ediyorum.

Tasavvufa göre kuranda sembolik anlatımlar yer almaktadır.Ve bütünüyle kavrayabilmek için mana derinliğine inmek gerektiğini söyler.

Kurana böyle yaklaşan ne varsa hepsi batınilik olarak kabul edilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

belki de tasavvuf; yaratıcı'ya ulaştıktan sonra onu en iyi anlama düşünce sistemlerinden biridir.

üst düzey bir düşünce sistemi gibi.

 

ama bu; bölme ve orantı işlemlerini tam öğrenmeyen birine trigonometri anlatmaya benzemez mi??

 

 

kesinlikle buna benzer... İçi boş bir şekilde okursan tabi ki saçma gelebilir. Okutmaya çalıştığım bazı arkadaşlarım doğal olarak anlayamayınca ben de onlara öğretmeme kararı aldım. Çünkü o seviyede değillermiş. Keşke olabilseler...

 

Bakmakla görmek ayrı şeylerdir. Bir kitabı okuyan herkes o kitaptan aynı anlamları çıkartıp aynı şeyi söylerlerse o kitabın sıradanlığına işaret olur.

 

Ama ilk cümlendeki ulaştıktan sonra onu anlamak ? Tasavvuf evrenseldir. Dinlerin basma kalıplıklarına uygun değildir. Bir dini çok iyi bilen kişi yaratıcıya ulaşmış kişi demek değildir. Tasavvuf ve din apayrı şeyler değiller ama aynı şey hiç değiller. Matematikteki kümeleri hatırlıyor musun. A kümesi değil bu evren kümesi ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sana sadece bu konu hakkında biraz daha okumanı tavsiye ediyorum.

Tasavvufa göre kuranda sembolik anlatımlar yer almaktadır.Ve bütünüyle kavrayabilmek için mana derinliğine inmek gerektiğini söyler.

Kurana böyle yaklaşan ne varsa hepsi batınilik olarak kabul edilir.

Kuran tasavvuf'u batınılik olarak kabul ETMEZ. çünkü: Sana Kitabı indiren Odur. Kur'anın bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitabın esasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Müteşabih âyetleri, kalblerinde eğrilik olan kimseler, fitne çıkarmak için, kendilerine göre yorumlamaya çalışırlar. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. Ulema-i rasihin [ilimde yüksek dereceye ulaşan âlimler], ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. Bu inceliği ancak selim akıl sahipleri düşünüp anlar. (Al-i İmran 7) Bir hadis-i şerif meali:

(Kur’anda yedi şey bildirilir: Yasak, emir, helal, haram, muhkem, müteşabih ve misaller. Helalı helal, haramı haram bilin, emredilenleri yapın! Yasak edilenlerden sakının! (Misal) ve anlatılan olaylardan ibret alın! Muhkem olanlara uyun! Müteşabih olanlara inanın!) [Hakim]

yukarıda bahsi geçen ayet ve hadiste olduğu gibi MUHKEM ayetler kuranın ''değişmez'' temel akaidlerini oluştururken MüTEŞABİH ayetler ise genelde yüzeysel zahiri konulara dönük olarak içinde bulunan çağa göre gelişim arz etmesidirki bu da teşbihler kavramıdır. misaller ibretlik nasihattir. yani senin ruhsal olarak içinde bulunduğun iç koşulların nefsinin durumu ile dış koşullarla sürekli etkilenişim ve değişim sürecindeki bedenin ilişkilerini hikmetler bazında inceleyen bilime tasavvuf denir. Tasavvuf aşktır o aşkki ancak takva ile elde edebilirsin. ''Hiç aşktan özge şey revamı sarf etmeğe gevher-i kelamı'' ne kuran ne hadis nede sünnet hiç birinde mevlananın semasını bahsetmez. mevlana o an an da esirdi mevlasına,söyleyende söyletende yürüyende yürütende olduğu gibi fenafillah makamında mevlanın elçisine habibim dediği makamda... ''Bu insanların hepsi cehennem korkusuyla ibadet ediyorlar, ateşten kurtuluşu büyük mutluluk sayıyorlar, oysa bende ne cennet nede cehennem düşüncesi var, çünkü istemiyorum ben aşkıma olsun bir karşılık.''

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

xteksus işte o yorumlama meselesinde sorun var parantez içindeki kelimeler yorumdur meallerde. Ama yorum değilmiş gibi okunur. Tüm dinlerin ortak yönüdür tasavvuf. Kişinin algılamasına göre değişen bir şey yoktur. Anlayanlar ve anlamayanlar vardır. Dediklerinden kötü birşey çıkartmak bardağın boş tarafına bakmaktır. Bu aranışlar tüm dinlerde vardır. Bir insan kendini bilmezse allahtan korkar. Kötü birşey yapmamak her şeye sevgiyle yaklaşmaktan daha iyi ne olabilir ki... xteksusun son cümledeki alıntısı aslında herşeyi özetliyor gibi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

AYATA,

 

Bende diyorum ki, İSLAM zaten çizebileceği en geniş daireyi çizmiştir. Ama sen cımbızla çeker gibi esas anlamınında dışında yorumlamalar yaptın. Seni zaten fikirlerin yüzünden kimse eleştirmemeli, çünkü hesap zamanı sen kendinden sorumlusun. Bu açmış olduğun konuda katıldığım yerler var, fakat İslamı dışarı itmen doğru gelmiyor bana...

 

Zaten düşünmeyen ve sorgulamayan olmak kötü olanı. Tabiki düşünceksin, sorgulayacaksın ve araştıracaksın. Bunları yapmadan anadan doğma din ve düşünce kabullenişi olmamalı.:thumbsup:

 

Şunu tekrar sana söyliyeyim; aslından emin olmadığın hiçbir şeyi ötelere itme. Ama daima sorgula. EMPATi yap.

 

Bunlar sadece birer tavsiye. Bende senin şuan düşündüklerini bir zamanlar düşündüm sorguladım. Hayat bana şunu iyi öğretti. Asla Ön yargılı olma, Allah'ın sistemini iyi anla, ve değerlendirme yaparken adil ol hiç bir bilgiyi sana uymuyor diye bir kenara atma...

 

Saygılar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...