Jump to content

Çocuklarda Beslenme


hexagram

Önerilen Mesajlar

Çocuklarda Beslenme

 

**Genel Bilgi

Bedensel ve ruhsal gelişme aşamasinda beslenmenin çok önemli etkileri vardir.

Örneğin, küçük yaşlarda uzun süreli yetersiz albümin ağirlikli bir beslenme,

önemli bedensel ve ruhsal yeteneklerin gelişimini aksatir. Gereğinden fazla

beslenme ise bedensel ve ruhsal verimliliği arttirmaz, yalnizca yağdokunun aşin

gelişmesini sağlar. Tombul bir çocuk ince yapili bir çocuktan daha sağlikli

değildir.

 

Bir hastalik sirasinda, yağdokulari gelişmiş tombul bir çocuğun daha fazla yedek

güce sahip olacaği kanisi doğru değildir. İnce yapili çocuklar daha dayaniklidir ve

genelde pek çok hastaliği daha kolay atlatabilirler. Çocukluktaki aşiribesi

alişkanliği çoğunlukla yetişkinlikte de sürdürülür. Yetişkinlikte aşiribesi ise

hastaliklara yatkinlik ve kisa bir ömür anlamina gelir. Çocuğun gelişimindeki,

bebekliği(l. yaşin sonuna kadar), küçük çocukluğu (6. yaşin sonuna kadar) ve

okul çocukluğu (7-15 yaş arasi) aşamalarinin dikkatle izlenmesi gerekir. Bu

gelişme aşamalarinin her birinin beslenmede ayri bir özelliği vardir.

 

Önemli: Küçük çocuklarin ve okul çocuklarinin beslenmeleriyle ilgili ayrintilari

aşağidaki bölümde bulabilirsiniz.

 

**Öğünler

Bir çocuğa değişik ve iştah açici biçimde hazirlanmiş çok yönlü yemekler

yedirilmelidir. Önemli olan, öğün saatlerinin belirli bir düzene oturtulmasidir.

Arada bir şeyler atiştirmak diye de bilinen zamansiz beslenmek, çocuklarda

iştahin oluşumunu önler. Yemekler sakin ve huzurlu bir ortamda yenilmelidir.

Sağlikli bir iştahin oluşmasi için başlica şart, çocuğun dişarida gönlünce koşup

oynamasi ve yeterince uyumasidir.

 

**Enerji İhtiyaci

İnsan, tam bir bedensel ve zihinsel dinlenme sirasinda bile, temel tüketim olarak

adlandirilabilecek bir enerji harcar. Her tür hareketlilik ve gelişme için de ayrica

enerjiye ihtiyaç vardir. Bu enerjiyi, albümin, yağ ve karbonhidrat içerikli

besinler sağlar. Bedenin her kilosunun günlük enerji ihtiyaci çocukluk yillari

boyunca belirli bir azalma gösterir. Bunun nedeni, temel tüketim ve gelişme için

gerekli olan enerji ihtiyacinin azalmakta oluşudur.

Buna karşin, günlük enerji tüketimi yaşin ilerlemesiyle paralel olarak artiş

gösterir. 14-15 yaşindaki kizlar enerji tüketiminde günlük 2400-2700 kaloriye

ulaşirlar. Oğlanlarda ise, enerji ihtiyaci ancak gençlik yillarinda, yani 15-18

yaşlarinda artiş göstererek, günlük 3000-3500 kaloriye kadar çikar.

 

**Sivi İhtiyaci

Bedende pek çok önemli işlevi olan su vazgeçilemez bir besin maddesidir.

Dokularin gelişimi için suya ihtiyaç vardir. Metabolizma atiklarini ve tuzlari

dişkilamada görev yapan idrar, su olmadan oluşamaz. Bedenin her gün aldiği

sivi miktarinin yarisi, solunum yollari ve deri üzerinden dişkilanir. Bağirsak

yoluyla dişkilanan kati dişki nin oluşabilmesi için de suya ihtiyaç vardir.

Çocuklarin yaşlarinin küçüklüğü oraninda, beden ağirliğinin her bir kilosu daha

fazla siviya ihtiyaç duyar.

Günlük sivi ihtiyacinin yariya yakini su ve benzeri içeceklerle karşilanir. İhtiyaç

duyulan toplam sivi ihtiyacinin öteki yarisi ise, tükettiğimiz besin maddelerinde

mevcuttur. Kati yiyecekler olarak adlandirilan ekmek, et, peynir ve yumurtadaki

sivi miktari %40-70 civarindadir. Patates, meyve ve sebze ise neredeyse %90

oraninda su içerir.

 

**Albümin

Albümin, yaşamsal önemi olan bir besin ve yapitaşidir, 1 gram albüminde 4,1

kalori vardir. Alinan günlük kalori miktarinin %10-12 kadarlik bölümü

albüminden oluşmalidir. Dengeli bir besinin içindeki albüminin ise en azindan

yarisinin hayvansal kökenli(süt, et, balik, peynir, yumurta), öteki yarisinin da

bitkisel kökenli (ekmek, tahil ürünleri, patates, baklagiller, sebze) olmasina özen

gösterilmelidir.

2-3 yaşindaki bir çocuğun günlük hayvansal albümin ihtiyaci, 0,3 litre tam yağli

süt, 50g yağsiz et ve bir yumurtanin 1/3'i ile karşilanabilir. 8-9 yaşindaki bir

çocuğun hayvansal albümin ihtiyaci ise, 0,4 litre tam yağli süt, 80g yağsiz et ve

20g peynirle, 12-14 yaşindaki bir çocuğun hayvansal albümin ihtiyaci ise, 0,5

litre tam yağli süt, l00g et, 40g peynir ve yarim yumurtayla karşilanabilir.

 

***Kati Yağlar

Çocuğun beslenmesinde kati yağlar çok önemli görevler üstlenir. Biyolojik açidan

en değerli yağlar, yaşamsal öneme sahip doymamiş yağ asitleri (öncelikle linoleik

asit), A, D, E, K vitaminlerini içeren ve sindirilmesi kolay olan yağlardir.

Tereyaği, margarin, tohum yağlari ve hayvansal yağlar (deri ile et arasindaki

yağ tabakasi) biyolojik açidan en değerli yağlarin başlicalaridir. Küçük

çocuklarin ve okul çocuklarinin beslenmesinde bu tür yağlara, ekmek üstüne

sürülerek ve yemek pişirmede öncelik verilmelidir. Hindistancevizi türü yağlar,

sizdirilmiş yağlar (donyaği) ve içyaği, küçük çocuklarin ve okul çocuklarinin

beslenmesinde daha az yer almalidir.

 

Tüm besin maddelerinin içinde en çok enerjiye sahip olani kati yağlardir, l g kati

yağda 9,3 kalori vardir. Büyük bir beslenme ihtiyaci, küçük miktarlardaki

besinlere kati yağ eklenerek giderilebilir. Albümine ve karbonhidrata göre daha

yavaş sindirilebildikleri için yağlar, beslenmede doyurma değerini arttirir. İçine

biraz yağ eklenen yemeklerin lezzeti de artar. Çocuklar için hazirlanacak lezzetli,

değişik ve besleyici bir yemeğin toplam kalorisinin %35-40’lik bölümünü kati

yağlar oluşturmalidir.

 

Çocuklar yemekte fazla yağdan hoşlanmazlar. Günümüzün beslenme

alişkanliklarina göre, çocuklarin beslenmesinde yağ oraninin çok yüksek olma

tehlikesi vardir. Besinlerle birlikte fazla miktarda tüketilen yağ, bedende

yağdoku gelişimini destekler. Yağli sandviçlerle ve tereyağli ekmeklerle günlük

ideal yağ tüketimi kolayca aşilabilir. Sandviç hazirlarken ve yemek pişirirken,

kati yağlarin ve yağ içerikli besin maddelerinin tüketiminde savurganca

davranilmamalidir.

Karbonhidratlar

Yeterince karbonhidrat içermeyen besinlerle çocuklarin beslenebilmesi mümkün

değildir. Karbonhidratlar en kolay sindirilebilen besinlerdir ve tüm besinlerin

içinde en kisa sürede enerjiye dönüştürülebilenlerdir. Çocuklar, ihtiyaç

duyduklari enerjinin en azindan yarisini karbonhidrat içerikli besinlerle

almalidir, 1 g karbonhidrat 4,1 kalori içerir.

 

Tam tahil ekmek türleri, yulaf ezmesi, irmik, patates, baklagiller ve meyveler

karbonhidrat açisindan zengin, çok değerli besin maddeleridir. Bu besin

maddeleriyle öncelikle B l, B grubu ve C vitaminleri ihtiyaci karşilanmaktadir.

Yine bu besin maddeleri, albümin, kalsiyum, fosfor, demir gibi önemli

maddelerin yani sira, normal bir bağirsak işlevinin sürdürülebilmesi için gerekli

olan posalari içerirler. Çocuklarin beslenmesi bu nedenle karbonhidrat ağirlikli

olmalidir. Hamur işleri, beyaz ekmek, pasta, şeker, bal, marmelat, şekerlemeler,

çikolata, dondurma ve öteki tatlilar biyolojik açidan daha az değerli besin

maddeleri olarak tanimlanirlar. Meyve sulari da bu gruba dahildir.

Sayilan bu besin maddeleri, vitaminler ve önemli besin maddeleri açisindan pek

değer taşimazlar, ayrica bağirsaklar için çok önemli olan posalari da içermezler.

Bu nedenle, bu besin maddeleri küçük çocuklarin ve okul çocuklarinin

karbonhidrat ihtiyacinin ancak küçük bir bölümünü karşilamalidir. Tatlilar,

pastalar ve tatli meşrubatlar öğün aralarinda tüketilmemelidir. Bunlar iştahi

kapatir ve dişlerin çürümesini hizlandirirlar.

 

Özellikle bonbon, karamel ve çubuklu şekerlemelerin emilmesi dişlen çok

olumsuz etliler. En doğrusu, şekerli maddelerin çocuklara yemeklerin ardindan

az miktarda verilmesidir. Ama sonra dişler mutlaka firçalanmalidir! Çocuklarin

düzenli biçimde diş firçalamaya mutlaka aliştirilmalari gerekir.

 

***Mineraller ve Mikro Besin Maddeleri

Bir çocuğun normal gelişimi ancak, tükettiği besinlerde yeterince mineral ve

mikro besin maddelerinin bulunmasina bağlidir. Dengeli bir karma beslenme,

yeterli miktarda mineralleri ve mikro besin maddelerini zaten içerir. Sağlikli

çocuklar için, minerallerin ve mikro besin maddelerinin ayrica alinmasina gerek

yoktur.

 

*Sodyum: Sodyum, ağirlikli olarak tuzdan alinir. Tuz ise, ekmek, salam ve öteki et

ürünleri, balik konserveleri ve hemen hemen tüm hazir yemeklerde vardir.

Yemeklere ayrica tuz serpilmesine ise gerek yoktur. Ama ev yemeklerinde

genellikle gereğinden fazla tuz kullanilir. Lezzeti arttirmak için mutfak

baharatlarinin kullanilmasi ise çok daha sağliklidir.

 

*Kalsiyum: Beslenmede kalsiyum miktari öncelikle süt tüketimine göre oluşur.

Küçük çocuklarin ve okul çocuklarinin günlük kalsiyum ihtiyaçlarinin

karşilanabilmesi için, yarim litre süt (tam yağli veya yağsiz süt veya yoğurt)

yeterlidir.

 

*Fosfor: Yeterince albümün ve kalsiyum içerikli besinler ayni zamanda

yeterli fosforu da içerirler.

 

*Demir: Kana kirmizi rengini veren maddenin oluşumu için demir mutlaka

gereklidir. Bu nedenle, beslenmede kesinlikle ihmal edilmemelidir. Şu

besin maddeleri yüksek oranda demir içerirler: Sakatat türleri, et, et ürünleri,

balik, kümes hayvanlari, yulaf ezmesi, tam tahil ekmekleri, baklagiller ve

isirganotu. Demir eksikliğine ve kansizliğa karşi en etkili önlem, çeşitlilik ve

değişiklik temeline oturtulmuş bir beslenme biçimidir.

 

***Vitaminler

Çeşitlilik ve değişiklik temeline oturtulmuş bir beslenme, gerekli tüm vitaminleri

yeterli miktarlarda içerir.

 

*A vitamini (retinol ve karotin): A vitamini besin maddelerinde iki değişik biçimde

yer alir. Hayvansal besin maddeleri büyük miktarda doğrudan yararlanilabilecek

A vitaminini (retinol) içerir. Bitkisel besin maddeleri ise A vitamininin ilk

basamağini (karotin) içerir.

Karotin beslenme açisindan daha az değerlidir ve organizma tarafindan, retinole

göre daha kötü kullanilir. Retinol miktari yüksek olan besin maddeleri,

karaciğer, tereyaği, margarin ve yumurtadir. Önemli karotin taşiyanlar ise,

havuç, lahana türleri, ispanak, yeşil fasulye, kirmizibiber, yeşil salata,

maydanoz, kayisi, mandalina ve şeftalidir.

 

*B1 vitamini (tiyamin): Bolca karbonhidrat ve az yağ içeren bir beslenme

biçiminde bedenimiz bol yağli bir beslenmeye kiyasla daha çok B1 vitaminine

ihtiyaç duyar. Bolca B l vitamini içeren besinler, domuz eti, jambon, karaciğer,

böbrek, tam tahil ekmekleri ve baklagillerdir.

 

*B2 vitamini (riboflavin): Bu ihtiyaç öncelikle süt, ekşimik(çökelek), peynir ve

ikincil olarak da et ve ekmekten elde edilir.

 

*C vitamini (askorbik asit): Meyve ve sebze önemli C vitamini taşiyicilaridir.

Önemli ölçüde C vitamini içeren bitkisel besinler ise, patates, kirmizibiber,

lahana türleri, karnabahar, ispanak ve meyve türlerinden de siyah frenküzümü,

çilek, limon, portakal vb. Edinilmiş tecrübelere göre, çiğ meyve yiyenler, C

vitaminini genellikle patates ve öteki sebzelerden alanlara kiyasla, C vitamini

ihtiyaçlarini daha kolaylikla ve bollukla karşilayabilirler.

Patatesten ve öteki sebzelerden kazanilan C vitamininin niceliği ve niteliği ise bu

sebzelerin bekletilme koşullarina ve pişirilme biçimlerine göre değişiklikler

gösterir. Sebzelerin alişilmişin dişinda uzun süre yikanmalari ve patatesin suda

bekletilmesi durumlarinda da C vitamininin önemli bölümü yitirilebilir. Bu

sebzelerin uzun süre pişirilmeleri ve uzun süre sicak tutulmalari da C vitamini

kaybina yol açar.

 

*D vitamini (kalsiferol): Büyüme çağinda organizmanin, özellikle kemik gelişimi

için D vitaminine ihtiyaci vardir. D vitamini deri tarafindan üretilir. Balik

yağlan, ringa baliği, yumurta sarisi, krema, karaciğer, tereyaği ve margarin önde

gelen D vitamini taşiyicilaridir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...