Bağırsak Asalakları,Bitlenme Tedavisi

***Bağirsak Asalaklari

İnsan bağirsağinda çoğunlukla, solucan (askaris), şerit (cestodes), ve iğne

solucani (oxyuris) türü asalaklar yaşar.

*Şeritler: İnsan bağirsağinda yaşayan şeritler metrelerce uzunluğa ulaşabilirler.

Bu asalaklar insan bedenine yalnizca çiğ siğir eti yenildiğinde ulaşabilirler. Bu

gerçeği anlayabilmek için, şeritlerin oluşum evresini bilmek gerekir.

Bağirsaklarinda şerit olan bir insanin dişkisinda dişi ve erkek şerit yumurtalari

bulunur. Bu dişkilar gübre olarak yeşil alanlara ulaştiğinda, bu yumurtalar

oralarda otlayan siğirlarin bedenine ulaşir ve böylece hayvanlarin kas yapisinda

şerit embriyonlari oluşur.

Daha sonra bu embriyonlar, yeterince pişirilmemiş siğir etinin içinde yeniden

insan bağirsağina ulaşirlar. Embriyon, topluiğne başi büyüklüğündeki kafasiyla

bağirsak duvarina kenetlenir ve konuğu olduğu ev sahibinin besinlerini emmeye

başlar. Bu durumdaki kişide pek çok rahatsizliklar oluşur: Düzensiz dişkilama,

iştahsizlik, halsizlik ve kansizlik. İçinde yumurtalarin bulunduğu şeridin

bedeninden zaman zaman kopan bölümler dişkiyla birlikte yeniden diş dünyaya

ulaşirlar. Oluşum evresi böylece yeniden başlar.

*Solucan: Yer solucanini andiran, 15-40 cm uzunluğundaki bağirsak solucanlari,

üzerinde solucan yumurtalari bulunan sebze ve meyvelerin iyice yikanmadan

yenmesiyle bağirsaklara ulaşirlar. Karin ağrisi, kusma, bazi özel durumlarda

bağirsak tikanmasi veya sarilik gibi rahatsizliklara yol açabilirler. Bağirsak

solucanlarindan kurtulmak için, bir bağirsak kürü kaçinilmazdir.

*İğne solucani: İğne solucanlari insanin ince bağirsağinda yaşarlar. Anüs

çevresinde biriken iğne solucani yumurtalari herhangi bir yolla ağza ulaşirlarsa,

yeni bir enfeksiyon oluşabilir. Özellikle bu nedenle, her dişkilamanin ardindan

anüsün iyice yikanarak temizlenmesine ve yemeklerden önce ellerin sabunla

iyice yikanmasina özen göstermek gerekir.

***Bağirsak Asalaklarinin Tedavisi

*Ayi sarimsaği: Midemizi ve bağirsak sistemimizi tedavi edici özellikleri

sayesinde, ayisarimsaği bağirsaklarimizi asalaklardan da kurtarabilir.

İlkbaharda toplanan taze yapraklar iyice yikanip ince kiyildiktan sonra çiğ

olarak tüketilebilir. Ayni maydanoz gibi. tüm yemeklerin üstüne serpiştirilebilir,

ayrica tereyağli ekmek üstünde de yenebilir. Ayisarimsaği yapraklari salatalarda

kullanilabilir veya ispanakla kariştirilarak yemeği pişirilebilir.

*Ayisarimsaği tentürü: Ayisarimsağinin tedavi edici gücüne bütün yil boyunca

sahip olabilmek için, bitkinin tentürü hazirlanabilir. Bir şişe, ince kiyilmiş

yapraklarla veya bitkinin ince kiyilmiş soğaniyla 3/4 oraninda doldurulur ve

üzerine 38-40 derecelik kanyak veya votka eklenir. Şişenin çalkalanabilmesi için

biraz boşluk birakilmalidir. Şişe en az iki hafta sicak bir ortamda bekletilirken

arada bir çalkalanir. Süre sonunda tülbentten geçirilerek süzülür ve koyu renkli

şişelerde muhafaza edilir.

Böyle hazirlanan tentürden, günde 4 kere, 10-15 damla, yarim kahve fincani ilik

suya eklenerek alinir.

*Kabak çekirdeği: Kabak çekirdeği, iğne solucanlarina karşi çok eski zamanlardan

ben kullanilan bir ilaçtir. Çocuklar günde 10-15 tane, yetişkinler ise 20-30 tane

ayiklanmiş kabak çekirdeği yerler. Kabuk ayiklanirken, iç çekirdeğin üstündeki

zarin yitirilmemesine dikkat edilmelidir. Çekirdekler çok iyi çiğnendikten sonra

yutulur. Bir saat sonra da yarim çay kaşiği hintyaği içilir.

Şerit tedavisinde çekirdek miktarinin arttirilmasi gerekir. Başka hiçbir şey

yenmeden, 80-100 tane kabak çekirdeği, dört eşit porsiyona ayrilarak, belirli

araliklarla gün boyuna yayilarak, çok iyi çiğnendikten sonra yutulur. Her

porsiyonun yutulmasindan bir saat sonra bir çay kaşiği veya bir tatli kaşiği

hintyaği içilir. Bu kür, başariya ulaşilana kadar yinelenebilir, hiçbir yan etkisi

yoktur.

Bağirsak solucanlarina karşi çiğ havuç ve çiğ pancar etkilidir. Bu sebzeler

yenirken çiğ lahana özsuyunun da içilmesiyle etki artar. Bağirsak

solucanlarindan kisa sürede kurtulabilmek için ayrica, içinde sarimsak, karaturp

veya soğan pişirilmiş süt, elden geldiğince sicakken, yudumlanarak içilir.

*Aynisafa: Bir yemek kaşiği dolusu aynisafa çiçek yapraği, bir bardak dolusu

kaynar derecede sicak suyla haşlanir ve yarim dakika demlendikten sonra

süzülür. Bu bir bardak çay gün boyuna yayilarak yudumlanir.

*Ekşiyonca: Yarim tatli kaşiği ince kiyilmiş taze yaprak, orta boy bir su bardaği

dolusu kaynar derecede sicak suyla haşlanir ve yarim dakika demlendikten

sonra süzülür. Günde 2 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanir.

*İsveç Şurubu: Yukarida önerilen bitki çaylarindan birine eklenerek, günde 2-3

tatli kaşiği dolusu İsveç Şurubu, yemeklerden önce ve sonra olmak üzere içilir.

Göbek bölgesine aynisafa merhemi sürüldükten sonra, İsveç Şurubuyla

nemlendirilmiş bir bezle veya pamuk parçasiyla o bölgeye 1-2 saat süreli

kompresler uygulanir.

***Bitlenme (Kafada)

Normal temizlik kurallarina uyulduğunda genelde bitlenme görülmez. Ama

temizlik kurallarini uygulamayan bazi kişilerle dar alanlarda birlikte yaşamanin

bir sonucu olarak bitlenme gerçekleşebilir. Kafa bitleri genellikle saçli deride

yaşamayi tercih ederler; kaşlarda ve kirpiklerde görülmeleri çok enderdir.

Bitlenme, insan insana yakin temasla veya bitli eşyalarin ortak kullanimiyla

gerçekleşir (tarak veya şapka). Bitlenme şiddetli kaşintiya yol açar; öyle ki, kafa

derisi bazen kaşima sonucunda ağir biçimde zedelenebilir. Küçük oval

yumurtalar (sirkeler) saçlara yapişirlar ve temizlenmeleri hiç de kolay olmaz.

Önlem olarak, tarak, saç firçasi, şapka benzeri başliklar dikkatle

temizlenmelidir.

*Ceviz yapraği yikamalari: Artik kökü kazindi sanilan kafa bitlen son zamanlarda

yine sikça görülmeye başlandi. Ceviz yapraği haşlama suyuyla duruma acilen el

koyulabilir.

İki veya üç tatli kaşiği ince kiyilmiş ceviz yapraği, yarim litre kaynar derecede

sicak suyla haşlanir ve yarim dakika (veya 2-3 dakika) demlendikten sonra

süzülür. Bu haşlama suyuyla kafa her gün yikanir.