Jump to content

Hayat Uyku ve Yol Üzerine...


Rimmon

Önerilen Mesajlar

Günün ilk ışıklarının kulaklarımdaki gece jazzını sileceğini umuyordum,ne yazdık ki ondan ancak kulaklığı çıkartarak kurtulabildim.06:30 dün gece birlikte olduğum kadınları düşündüm.Yanılsama! Rüyanın parçalayan semasından kendimi sakınmak adına kalktım yataktan.

 

-Günaydın.dedi

 

Cevap vermeye üşendiğimi gözlerimden anlamalıydı,şüphesiz anlamayacak,cevap vermediğim için kızacaktı.Sorun çıksın istemiyordum;

 

-Günaydın

 

Bu beni biraz daha uyandırdı.Oysa uykuyla uyanıklık arasındaki o puslu vadide dolaşmaya devam etmeyi ölürcesine istiyordum....

.....

 

10 dakika sonra yanımda oturan herif g.tünü toplamayı akıl etti,parayı uzattım;

 

-Neresi?

 

-Son durak...

 

Oldum olası nereye gittiğimi soran insanları sevmemişimdir.Belki gitmeye böylesine bağlı olmama rağmen bunun kaynağının gittiğim yer değil,gidişin kendisi olduğu için...Bu yüzdendir ki trenleri tercih ederim genelde.Jeton veren adam zerre kadar ilgilenmez nereye gittiğinizle,hak ettiğiniz ilgi muafiyetini fazlasıyla sağlar.Hep söylerim,kendimizi fazla önemsiyoruz,birbirimizi de öyle...Hava soğuktu,istasyona kadar yürümeye üşenmiştim ve şimdi para üstüm bana ulaştığına göre bu klişe yol seramonisi bitmişti,artık kendimi gönül rahatlığıyla 15 dakikalık kısa metrajlı bir uykunun hükümranlığına teslim edebilirdim,öyle de yaptım...

 

Sıçrayarak uyandım,uyanma korkusu,uykudan uzak geçirdiğim zamanları-yada buna uyanıklık mı demeli-babuslarıma konu ediyordu.Gün batımı,İstanbul,yatağımdayım.Benim zamanım,benim mekanım.Dışarı çıkmadan önce biten mumları yenileriyle değiştirdim,yalnızdım,dışarı çıktım.Odam-nedendir bilmiyorum-ben yokken de aydınlık kalmalıydı...

 

Şehrin ara sokaklarını kuşatmış ilkbahar sancılarıyla savaşan militan yalnızlıkları siper edinerek en yakın tekel bayisine attım kendimi.

 

-Bir paket camel natural

-Uzun mu kısa mı?

-Uzunu yok ki zaten.

-Hmm peki.Hangisi?

-Şurdaki.

-Bu mu?

-Hayır o light,yanındaki,koyu renk olan.

-Buyrun.Ne kadardı bu?

-5 lira,buyrun,iyi günler.-cevabı beklemeden aceleyle gerisin geri savaş alanına attım kendimi-

Günlük diyalog israfı istihkakımı doldurarak fazladan üç nokta kadar susma hakkı kazanmıştım,bunu kutlamak için bir sigara yakmalı ve bu hakkı,bir münasebetsiz gelip "Pardon şuraya nasıl gidebilirim?" sorusuyla meşum sessizlik armonimi bozmdan önce ssigaramı içmekte kullanmalıydım.Öyle de yaptım.Günün ilk sigarası,sigara içişlerimin top 10 listesinde 2. sıradaydı.Bir numara tahmin edebileceğiniz gibi sevişme sonrası sigarasıydı.Bir kaç defa listenin bu iki kodamanını birleştirmeyi düşündüm.Ama günün bu saatlerinde sevişmiyordum,bu prensip meselesiydi.

 

Sigaramı söndürdüğüm anla,kendimi evde,sıcak suyun altında bulmam arasında geçen bütün zaman silindi.Son zamanlarda o kadar çok yaşamıştım ki bunu,tekrarlaması beni korkuttu,alelacele çıkıp giyindim.Masamın başındayım,çalışmalıyım,sınavlarım var,çalışmalıyım,uykum var,çalışmalıyım,uyuyorum...

 

Boş bir yola açıldı şuurum,etraf alabildiğine düz ve ıssız.Eğer bir yoldaysanız,gitmeyi bütün varlığınızla reddederek dursanız bile bir gidişe alet olmaktan kurtulamazsınız.

 

-Nereye gidiyorsun?

 

-Bilmiyorum.Hem gidiyor muyum sahi?

 

-Bir yolda değil misin?Mekanda olmasa bile zamanda "gitmeye" mecbur bırakılışındır bu yol..

 

-Hasstr,bildiğin gidiyorum yani.Ama ben gitmek istemiyorum ki,o yüzden durmalıyım.

 

-Bu mümkün değil,çünkü sen durursan,bu defa zaman ve mekan harekete geçer,böylelikle sen geriye doğru gitmeye başlarsın.

 

-Hiç bir zaman sevmedim rüya gezgini ak sakallı,yarı filozof dedeleri,işiniz gücünüz yok mu sizin?Gidip birilerine sayısal sonuçlarını filan versenize!Hem bu zaman ve mekan dediğin şey de ne?

 

-Hayat,sadece hayat ve siz insanlar onu öyle bir hale getirdiniz ki!Tanrılar buna kızıp hayatı ve sizi birbirinize düşman etti.Bu yüzdendir işte hayatla aranızdaki yarış,durmamacasına.

 

-Bilmem farkında mısın ama bu benim rüyam,burda oturup seninle gevezelik ederek vaktimi boşa harcayamam.Uyandığımda Freud vari bir edayla puromu yakıp yorumlayacağım renkli ve karmaşık rüyalar görmeliyim.Kusura bakma ama fazla klişesin,günün sevişmeden geçirdiğim saatlerini hatırlatıyorsun,hadi defol artık.

 

-Peki..Ama unutma,hiç kimse gittiği yeri bilmiyor,ama herkes gidiyor,sense gidişlerin o bedbaht tanrısısın.

 

-Teşekkür ederim

 

-Rica ederim

 

-İyi günler

 

-İyi uykular...

 

Uyandım,aynı minibüsteydim,bir rüyayı daha ıskalamıştım, değerlendirilemeyen bir fırsat daha.Parayı uzattım,yine aynı gidiş sorunsalı;

 

-Nereye?

 

İçimden "Bütün yollar Roma'ya çıkar!" demek geldi Sezar gibi vakur bir duruşla.Adamın Sezarı tanımadığından emindim,Roma'nın varlığından haberdar olduğu hususundaysa ciddi şüphelerim vardı.

 

-Son durak...

 

Bütün o yukarda saydığım kaygılar bir yana,adamın söylemeyi düşündüğüm şeyi duyduğunda kurnazlık edip fazla para istemesinden tırsmıştım,para üstüm geldi,yine gidiyordum,yine uyuyordum...O ihtiyarı bir daha görürsem tereddüt etmeden vuracaktım...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...