nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2011 Çamurdan yarattığım bütün düşler piçti Ve tüm kadınlar soluğumda öldü Aksak adımlarla yola düşen bir gölgenin aciz bedeni ben Yıkılırsam şimdi soğuk kaldırımlara Havva'nın avuçlarını ayırın bana Adem koksun buğday renkli umutlarım Kirpiğimin gölgesinde kaç nefes soluklanacaktı ki Ve kaç adam intiharı düşleyecekti zülüflerimin gölgesinde? Tüm bildiklerimi unutturun Hayat darağacını koynuma astı Ölüm önce bende başlıyor Sonra hayatta Ve sen sevgili çamurdan bozma putperest düş Kaç gece soluğumda uyanacaksın çırılçıplak? Zifiri bir kuyunun içine düşecek benliğin Yani ben Sana kocaman bir düş bozması sahteliğinde yüz sürecektim Oysa biliyordun Geç kalınmışlığın sancıları tetikliyordu satırlarımı Ve her şiir'in başlangıcı sen Dudaklarımda uyuyordun Yeniden karalıyordu kalem Havva küsüyor satır sonlarına Adem umut ediyor yeni doğan şiir'in başlangıçlarında Güneş doğuyor Kent siyah ağlıyordu Ve her düş adımlarımda biraz daha ölüyordu Bense lal kalıyordum kendime Kirpiğime dokundukça yel İçimde hiç tanımadığınız adamlar ölüyordu Ve ben susuyordum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2011 Çıkar geçmişe gömdüğün elbiseni.. Kesik kesik heycanla örülü taşkınlıklarını ver bana.. Aşktan utandığım her ne varsa hepsini unutmak istiyorum seninle.. Gece tenime karışıyor.. Nefesin saçlarımda.. Bir şarap kırmızısı kadar tutkulu dudaklarım.. Ruhun gizli bir orkestra.Tüm izler ikimiz.. Dokunuşun, tatlılıkla yükselir özbilincmimiz derinliklerinden.. Hep aynı kalan şefkatli kollarıma bırak kendini, dinmeyen aşkıma teslim ol! -Bir sigara içmeliyim adam.. - Yeniden gitme kadın. (-belirsiz düşlere açılan bir zaman aralığı-) Dur orda! Dokunmaktan vazgeç! Gitmeliyim.. Sessizlik hiç belli etmeden çöküyor yine gözlerime. Bulantı.. -acı veren bir arzu.. Ben yine tüm düşlerimde öldürdüm seni! http://www.youtube.com/watch?v=oU_ufvlNYqw Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hyoma Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2011 Sen hala" bendeki senin " öldüğünün ispatını fırlatsan da yüzüme.. Yüreğimin en çocuksu yanında yaşıyorsun Adımın üzerini karalasan da, Düşlerimin en temiz yanında nefes alıyorsun sen.. Farkındayım..Ben sende öldüm..Ya da öldürüldüm.. Ama yüreğimin iç cebinde bir resmin, Ellerimin arasında yosun kokusu ile Sen hala bana kanıyorsun... Kanadıkça cümlelerim, Yüreğimin en çöl yanına kök salıyorsun.. Ve bir düş içime kök saldıkça, Avuçlarımın semaya dönen yüzünde bir dua olup Bir hüzün miktarı büyüyorsun bende... [video=youtube;G98xrhq-Jno]http://www.youtube.com/watch?v=G98xrhq-Jno Paylaşım için teşekkürler . . . . Çok beğendim bu şarkıyı . . . . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 26, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 26, 2011 Bir daha gelmeyeceğim bebeğim. Ne tarz bir bok olduğumu sen bilirsin. Sifonu çektikten sonra geriye gelemeyeceğim. Milyonlarca bokun, çamurun solucanın arasında bir avuç pisliğim işte. Kendinden başka kimseye zararı olmayan, siz yürürken, arabalarınızda düzüşürken altınızdan akıp giden koskoca bir yokum. Ama senin elini tutanı görüyorum. Sen yatakta öpülürken borulardan gelen rahatsız bir su sesiyim senin için. Sen işini bitirdikten sonra arkana bakmadan gidişini görebiliyorum Çabalıyorum. Görmek için. Elimden gelenin en iyisi bu. Karşına çıkabilecek biri değilim. Sevebileceğin boktan bir iç güzelliğim bile yok. Nerden geldim kim bilebilir. Beni fark etmeni ne sağlayabilir? Dokunmazsın bana ama dokunma zaten. İçimi dışarı çıkarırsın. Acıtırsın sonra. Benim canım acımaz mı sanırsın? Korkma bir daha gelmeyeceğim. Sessiz sedasız gideceğim ki kimse senle beni bilmesin. Ama dursana sifonu sen çekmeden biraz daha bakayım. https://www.youtube.com/watch?v=z0vmmv3VNrc&feature=player_embedded#at=45 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2011 Aşk... Yüzümün batısı düşünün eski yazıtlarında… Kör-topal zifte çekiyorum düşlerimi Ben sana karanlığından yakalanıyorum hep... Zehir kuşanıyor ıslaklığın cefa sessizliğinde.. Sınanmışlığımın boşluğa iliklediği sadakatin korunda susup yatalak harflerde boğuyorum gözlerimi uykusuzluğun ana rahmine.. Parmaklarım kendi hayaletine güç yetiremeyen aşkın sonsözünde ‘yok’ pahasına yırtarken kelimeleri, bir ucundan hayasızca bağırdığım adını... Kararan bahtın ağdalanamayan şizofreniyim ben .. Yar/a bere içinde dualarım ve yangından sadece yalnızlığımızı kurtarabiliyorum... Bileklerim dönüyor uykuya geceleyin, esniyor kirpikleri en kırılgan ağlayışların... Kimbilir belki irin akar gözlerimden tene.. Kimbilir Meryem’in iniltili düşü gibi bu gecede koynunda sabahlar ellerim... Zan cinayet zanlısı aykırılığı metruk bu hikaye.. Hayatla uzlaşamayan militan kederimden tanıyor suçlarım beni... Kibrit kutularına yığılan yangınların islenişini çekiyorum ciğerlerime... Delilikle yıkarken tuvallere resmedilemeyen ürpertimi, toplu katliam merasimlerimde buluyorum erkek sürgünü bedenimi... Dursun.. Derin derin Boğulsun aşk kendinde... Giderek sıklaşan bir acı tutunuyor diz kapaklarıma... Nefesime karışıyor iç kanamalı nikotin efkârı.. Yıkılırken tapınak sütunları yeryüzünün üstüne bir elem dolaşıyor dilime: Saten bir tendir aşk doğarken giydiğimiz....'' http://www.youtube.com/watch?v=NU0KRn8hA1g&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2011 Konuşkan bir ayrılık kadar aymaz. Ve Elleri ateş saçan şantaj gibi soğuktu yüzün Belliydi. Çoktandır çözülen o yanlış masumiyet Ve bu buzbağları dayanmazdı artık Dayanaksız kalan defterdeki söz karşısında Bizi her gece kaldırımdan kaldıran O en oğlan haliyle kandıran hayat Kolları açık aç bir yelken gibi. Bizi Bize lüks bir aydınlıktan geçirdi. Hepsi bu Az sonra sahne ortadan kalkacak sevgilim Az sonra sırası gelen kulisteki kuklalar. Bizi Sanmaya fırsat kalmadan o kuleden fırlatacaklar Geçip gidececeğiz pandoranın vizitesinden Alışkın bir o rospu gibi herşeyi unutarak Bu bir şiiri yok yere azizler katına çıkartacak az sonra Suskun bir sarnıca çatapatlar bırakarak Sırları sarışın yazikindisinde dökülecek aynanın Ayna bizi altından kalkılmaz bir veballer çağı Ve yüksek ateşli fırınlardan geçirecek sevgilim Kaygan ama döl tutmaz olacak rahmin Dilimde bir saklambaç. Nereni öpsem Oran ortadan kalkacak. Bu yüzden Su sesinden bir skandalla silkeleme beni. Git Sıç o sakat çocuğu sokaklarda. Ve sonra Bir barda bardak bardak bağışla. Kendini Şurada. Şuranda bombalanan bir yerden Az önce kaçmış şarapnel gibi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2011 kızıl anılardan , uzaklaşma ... geri geliyorum hiçlik içinde hiçlik barındıran boktan şeyler hayatımızı ödediklerimizi o sevinçlerimizi her kelimesi karalamalarla , günahlarla başka kadınlara dokunmuş doğrulmuş dilimi sana uzatıyorum kimse değilim hiçbiriyim ya da çığlığımla etine çarpan sancısı taşırdığı kanla beni kıçına sarılmayı zorluyor bilmiyorum diyorum o güçle ve o irilikle saldırıyorum göğüslerine gözlerimle ellerimle pis etim ve zehir dillemle saldırıyorum başka bir yaşamı bilmiyorum seni tüm şevhetimle istemekten başka birşey bilmiyorum http://www.youtube.com/watch?v=Bqvcmud3LFQ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2011 "Çalamazsın benim gibi bu gönül sazlarını Bir durup esme yel gibi el çekmez nazlarını Vefasız yar alıp gitme elimden ellerini Eller sevemez ben gibi yüzünde benlerini Of! Dermanımsın..." Of of ki ne of.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2011 "Esme seher yeli esme Yar bu bahar bana küsme Ben gönlümü sana verdim Hayırsız yar beni üzme Dermanımsın.. Dermanımsın... Dermanımsın.. Dermanımsın.... Alnımın yazısı Fermanımsın..." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 6, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 6, 2011 Her başlangıcın bir sonu Her sonun bir başlangıcı vardı Kışın baharı, gecenin sabahı,yağmurun çamuru Birde sen ve ben vardık Sen ve ben imlası unutulmuş savruk cümleler gibiydik Kara darbelerle boyanmış yalnızlığın resmi gibi sen ve ben vardık. Ama birbirimizi sevemedik.. Sevmek için iklimler müsait değildi, Sevilmek için havalar ağırdı, Duygularımız böyle zamanlarda Hep kendi halindeydi Başı boştu, Hep kontrol dışıydı, Başına buyruk insan gibi Tek başına ruh gibi Bilmiyorum ki... Tükendim belki sende Belki tükettim seni Sen yada ben.. Ne önemi varki.. Sonunda tükettik işte. http://www.youtube.com/watch?v=ttlp1wgM7go Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2011 Tut ve aç! Gözlerini. Sen, yeniden doğmadın bir tanrı gibi. İçinde böyle büyüyorsa ruhun; Ellerin, Cennetin tasviri. Kesik bir zamanda geceye büründü suret/i. Kadın/ Bir daha dönmek üzere bu dünyaya hemen şimdi yok olmalıydı. Bir masalın içinde.. Aklımla işaretlediğim kıvrımlar, aniden dikiliverdi sahneye. Arasına sıkıştırmak için gözlerimi, hep aynı yere vurdum mührü. Çizgi ve derin bir yara şimdi. Cümleler kadar evet! benim avuçlarımda.. http://www.youtube.com/watch?v=bNnlZRltAI0&feature=player_embedded Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 7, 2011 [video=youtube;l3JOpDd-g_U]http://www.youtube.com/watch?v=l3JOpDd-g_U Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2011 dilimde ki sürçü lisan kısaltıp cümleleri nokta koyamadığım 'sen' geziniyorum vücudunda her gecenin sabahında cinnet sofrasından yarınlara geçerken dokunmak istiyorum sana vücutlarımız konuşsun tenim tenini yaksın -aşk gibi- savaşarak sevişmiş gibiyim kasıklarımda dolaşan parmaklarınla irkildim ecel nefesini çekti dudaklarımdan... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2011 güneş kusursuz kanatlarının arasından ölü tenime damlıyor iyileşiyor kül rengi vücudum kapanıyor ağır ağr tüm açık yaralarım yeniden ruhumu buluyorum hissedebiliyorum güneşin sıcaklığını kanat tüylerinin yumuşaklığını duyabiliyorum fısıldadığın o sözsüz şarkıları ve o muntazam kokunu çekiyorum en derinime aydınlığına boğuluyorum gözlerinin aynasında minik bir tanrının ardında üzerimden silkiniyorum ölü toprağımı daha yakışıklı bir ceset kıvamı alıyorum karanlığım tüm haşereleri terk ediyor bedenimi yeni bir sese ve nefese sahip oluyorum iyileştiriyorsun tüm çürümüşlüğümü bana çok iyi geliyorsun tüm ölü hüzrelerimi harekete geçiriyorsun yeniden doğuruyrsun beni yeniden soyuyorsun bedenimden tamir ediyorsun tüm umuma açık yerlerimi sıfırdan varedip diriltiyorsun hiçliğimi bu ne büyük bir mucize kadın ah sen sen isayı bile kıskandırıyorsun [video=youtube;TcY-uo51QTE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2011 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sabrina Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 Sıcak avuçlarımın soğuk parmak uçları. Zehirledim parmak izlerimi kadın. Hangi kuş su içmek istese sararıyor. Çok sigara içme diyor doktor, sigaradan anlamıyor. Kaldığına kar sayılan kalbimi kırıyorum kapı eşiklerinde, Binlerce yüz var içimde tanıdık tanımadık. Sevişirken bastırıyor kış Gelme kadın bekle olduğun yerde Bu şehir geceleri hep böyle. Yumulu gözlerin görmüyor dudaklarını ısıran dişlerini. Boynunu öperken gazete kağıtlarına sarıyorum şehvetini Birbirinden uzak iki kentte yoksa nasıl yaşar aşıklar. Hatırlıyorum, şişelere dolduruyorum gençliğini Ve seni etinden ısırıyorum. Uyurken sevişen iki sarhoş gibi sallanıyoruz. Etimin suyunu sıkıyorsun etindeki kanı akıtıyorum. Şeytanın dolaştığı pasajların altını çiziyorum dilimle ve sırtımdaki tırnak izlerinle tanıyorum seni. Dişlerimi sıkıyorum sessizce, sesli harfler dolanıyor diline Gel diyorsun şeytani güzelliğinle gelemiyorum. Hatırlıyorum en son bir duvarı parçalıyorduk. Sen avuç açıyordun duvara ve omuzlarının arkasından bakıyordun yüzüme. Yüzün yüzüme değerken ne varsa yakıyorduk. Aynalardan izliyorduk kendimizi ve bir cinayete şahit oluyorduk. Dışarıda bir adam bir kadının içine giriyordu. Avuçları duvardayken yüzünü eskitiyordu aynalar. Sırtı çiziliyordu derken adamın dudaklarından yakalıyordu dişleriyle kadın. İki çıplak cinayet yerde yatıyordu. Kadın adamın parmak uçlarından çekiyordu son nefesini ve titreyerek diriliyordu. Işığı kapatırken karanlıkta bize ne kadar çok benziyordu adam ve kadın. Hepimiz çıplak ve ellerimiz sigara kovalıyordu... Satır aralarında kalan teri emiyorken ölen etimi ovalıyordun. Şarabım bitiyor kadın.. Son satırlarını yine şaraba denk getiremedim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
I like myself Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=ELy0ulAosAA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2011 eşelendikçe kumlarımız çıkıyor yüzlerimiz açığa kalkan tuğla duvarlarımız var oysa dökülüyoruz kremitlerimizden ayak uçlarımıza masal maskeli yüzlerimiz aşındıkça tükeniyorlar yalan masal suretlerde masallarımızı arıyoruz tükettikçe yalanlarımız açığa çıkıyor tabi insanoğlu bizden bahsediyorum oysa sen korkularımla eşelendikçe masal tozu kokun okşuyor gözlerimi suretin masalını gizliyor sende gerçiği yalanla örtüyorsun desem kokunu almak için zaman gerek teninde kaybolmak için gerçekliğin masal dilinde gerçek oldukça masallaşıyorsun ellerim peri tozu dokundukça saçlarına sabahlara gökkuşakları katıyorsun en kapalı en kara ve en depresyon günlerine bi şehrin inanmak zor sana sevgilim çünkü biz hiçbirimiz bi masalı yaşamadık masal aranandır bulunan değil hiçbir zaman sen hiçbir zaman çekiminde günler yaşatıyorsun olmadığım yerlerde sahip olmadığım gülümsemelerle seni değiştirmek imkansız oysa karalamak bi insanı ne kdar kolay beyaz cam güzelliğin hiç bir yaşanabilir hadiseye boyun eğmiyor diyorum bazen masal güzelliğne diz çöküyorum var olamayacak kadar gerçeksin bide aklımın debelenmesi bu yüzden sevmek çürük bi elma ellerimde başka taze bi fiil var sana hissettiklerimde adını bimiyorum fısıldıyorsun kulaklarıma duyamıyorum şimdi tüm basitliğimle Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 16, 2011 Haddinden fazla sevilebilirdi bir insan, Senin sularında verdiğim boyu Aştığımda anladım... Çırpındıkça batıyordum ve beni öldürürken, bu ne tezatlık Senin adın, Hayat'dı... Daha bi kul'a'şk atabilmişken, Ölüyordum, ve yalnızca o anlarda anlaşılır oluyordu sevdiğim Bu denizin adı yakar'ken Tadı yıkı'yordu benliğimi Ama hiç bir can, Aşk kurtarmıyordu sahillerinde Belki de yüzlerce kez... Gidişine ayak uydursun diye, Bulabildiğim tüm uzaklık anlatan kelimeleri bir araya getirdim Ama hiç biri, senden aldığım Bir ayrılık etmedi sevgili-'m... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2011 Uyuyor şimdi eskimiş bir tablonun çingene gülüşlü kadını Devralmış nöbeti kirpikleri, süvarinin sivri mızrağı gibi Aradığı huzurdan muzdarip Şüphelere sürüklenmiş engin yüreği.. Nisan şimdi , mart kimdi ? Kalbinde mevsimin hızlı geçişleri... Başkasına yaşama sebebi olan melek Ateşi bulanın ilk yanan talihsiz eli gibi.. Fikrini kaplayan bir beden , ruhunun fahişe utangaçlığı kıskacında Suyla sönse, küllerinden doğup çocukluğunda yuvalanır gözleri... Ne tanımı dilde Ne karşılığı dudakta.. Yüzyıllarca ağlanacak bir hikayesi Üstüme püskürmüş karanlık. Meleklerin kanatlarının vebali yıldızlara takılı kalmış Işığı solmuş sahilin. Çingene gülüşlü kadın.. Ne şarkıyı söyleyecek nefes aldı çiğerlerine ne de huzur dolu bir diyaframa boşluk .. Ses tellerine tanrı dokunmuştu sanki.. [video=youtube;-Dl6CLWLMzk] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2011 yazacak tek satırım yok ama bu şarkı nereden çıktı şimdi..yineleyelim bari. [video=youtube;-Dl6CLWLMzk] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 19, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 19, 2011 eski ahşap o salıncakta belki de iki dengeydik senle aramızdan geçen o benekli kedinin suçu yok bir tarafı ağır geldi işte aşkın; gurur… duştük onun salındığı yerden ayrılığa oysa ne de güzel başlamıştı her şey sen utangaç ama volkanını gizleyen dağ ben saydam ve çatlaklarını gizleyen sırça eritti lavların o camı sonunda keşke aşka yaraşır bir şekil verseydi bir camgeran ustalığıyla ama neyse şimdilerde daha iyi görüyorum seni ses oluyorsun ruhsuz şiirlere aynı ruhsuzluk ile belki de bu yaradı sana hem zaten başka nasıl öldürebilirdin ki içindeki beni içimdeki seni biliyorum dost bildiklerine sarıldın şimdi ve eminim sana onların hiçbiri bize değil, aşkına sıkıca sarıl demedi çünkü inan iri yarı güçlü adam inan kimse seni benim kadar sevmedi kimse seni benim kadar özlemedi biliyorsun yaz geldi iğde kokuları karanfil kokularına karıştı ama hala üşüyoruz ve burnumuz tıkalı değil mi geçen gün bir parkın belediye demirbaşı bankında otururken bir çocuğun goool diye bağırmasıyla irkildim fenerbahçenin gol attığı gün de irkilmiştim güldüm, çok güldüm dedim sonra bile bile verdik kupamızı şüphenin avuçlarına ve düştük geleceğin kümesinden ahlar ve vahlarla yine neyse saçlarımı siyaha boyattım beyazlarım yok hiç çekmedim hep çektirdim bilirsin sanırım bir daha sırf sen seviyorsun diye boyatmayacağım kızıla çünkü sen yüreğini kararttığın o günden bu yana yastayım http://www.youtube.com/watch?v=AjTY8ildtFU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2011 O heybetli duruşunla metruk evler gibiydin Kalmıştı orda birkaç yırtık kalp Geceden ıssız, geceden karanlık duygular Bir inanç mıydı, bir inat mıydı seni sevişim Toprak yollarda yürümek gibi yorucu, Ama inadına güzel, inadına zorlu Pusulam kısık gözlerin, ıslak gülüşündü Ve hapishane sokağı gibiydi beyaz ellerin Her birinin ucu başka yere çıkardı. Uzun caddeler tek dostum oldu seni kaybedeli Ne uğrar oldum semtine ne de oradan çıkar. Bir felakete düştüm seni kaybedeli Çakmayan şimşek, gürlemeyen gök kalmadı içimde. Bilmezdim seni sevdiğim için her şeyi sevdiğimi Kaldırım kenarında yürümeyi ve her şeye gülümsemeyi Bir de şarkıları, şiirleri, şairleri ve seni ve seni... Bilmiyorum ki ne desem; ne desem seni getirir geri Ya da; sana ulaştırır beni. Zor olansa hayatın sensiz tükenmesi Oysa ne güzel olurdu ölümün senli benlisi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2011 [video=youtube;3Uw4V5yt1-w] The world was on fire No one could save me but you. Strange what desire will make foolish people do I never dreamed that I'd meet somebody like you And I never dreamed that I'd lose somebody like you No, I don't want to fall in love [This love is only gonna break your heart] No, I don't want to fall in love [This love is only gonna break your heart] With you With you Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.