nevermore Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 [h=4]herşey bir adımla başlar sözler peşi sıra adımların insanın yolculuğu bir garip hikaye nerde başlar nerde biter bilinmez bir hikaye bir afrika rüyasında uyanmak isterdim yeni güne sonra güneşin peşi sıra yürümek ve bir dağ yamacında konaklamak günü anlatan en güzel sözü bulmak sonra aklımdan geçenleri anlamdırmak çok yorulmuş insan zaman karşısında çokca yalan çokca gerçek karşısında kadın gülümsedi yine hayata karşı bakınırken yoldan gelip geçenlere dünya ne hale gelmiş bir bilen varmı ne kadar zaman oldu hayallerini kaybedeli hiçbir sınır kalmamış artık yaşanılanlar arasında iyide kötüde aynı yolda yürümüyor mu nedenler ve sonuçlara esir dünyada başka bir düşte uyanmak isteğim gidilen ve dönülen bütün yolculuklardan sonra kalabalık düşünceler arasında bulmalı kendini insan bilinen bütün rotaların dışında bir yol olmalı anlatılan herşeyin dışında [video=youtube;HJubxU-raW8]http://www.youtube.com/watch?v=HJubxU-raW8 [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
son of osiris Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2012 http://www.youtube.com/watch?v=9CuZz6093Ho Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2012 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2012 [h=4]Saçlarının çıplaklığıma değdiği gün başladı ölüm. Apar topar sevişmeliyim bu gece, her şeyi ağırdan alalım; hayatı, sevgiyi, ölümü, aşkı da...Yatağın üzerinde çarmıha ger bedenini, avuçlarında bir kadının bekareti boşalsın, korkmadan, usanmadan yaratalım bedenlerimizi...Bir et parçasını çöpe atacak kadar acımasız, bir erkeği yaracak kadar kahraman olmalıyım...Ölüm bedenimden doğdu; İsa' nın acısı kadar derin, kitaplara sığmayacak kadar kutsal. Sandalyenin üzerinde öylece oturmuş, beni izliyordun. Seni en çok sandalyede seviyorum. En çok tahta bir beşikte açılıyor bacaklarım ve içime akanlar damlıyor bacaklarımdan. İçime en az aktığında, en çok kadın hissediyorum kendimi. Sen beşiğinde uykuya dal bana aldırmadan; sessizce, sinsice işlesin ninniler karmaşana...Bir çoçuğu öldürdü ruhum bu gece; bedenimden savurdu cesedini. Apar topar sevişmeliyim n' olur. Korkuyorum her geçen gün şehvetimden, geçen her gün kayboluyorum hayatımdan. Cenin kadar aciz uzanıyorum sere serpe, ellerimi göğüslerime, bacaklarını bacaklarıma bastır ve sus, kımıldayacak halim kalmadı artık...Deliriyor olmalıyım. Tanrı bir sıfır önde ilerliyor şu sıralar. Yarışacak halde değilim yine de. Beşikte seni sallıyorum durmadan. Bacaklarımdan akıyor hayat; gözlerimden yeşil, avuçlarımdan ter boşalıyor...Boynundan küçük bir et parçası koparıp aynı çöpe fırlatıyorum, kanıyorsun durmadan...En az benim kadar akmalısın bu gece...Benim kadar delirmelisin içimdeyken...Bir et parçası çöpe atacak kadar yenik, bir erkeği becerecek kadar gururlu olmalıyım...Çünkü yaşam bedenimden aktı.İkimiz de yenik düştük bu sefer. Diz çök önümde, temizle günahını. Aynı beşikte olacağım bu gece. Yavaşça ve derin hissettir dünyayı. Sabaha kadar dudakların içimde kalsın, korkmadan, usanmadan yaratalım ruhlarımızı...Deliriyor olmalıyım... Ölmüş bir bebek kadar çürüyor bedenim...Kanlarımız doldursun geceyi, şarap diye içelim cesetlerimizi, şevkle kaldır dilini tekrardan tekrardan tekrardan... [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2012 [h=4]bugün gece öfkesini kustu üzerime.. hem karanlıkla.. hem sensizlikle cezalandırıldım... ve ben sensiz hergün öldüm... cesetlerimi tenindeki mezarlara gömdüm.. seni sana.. kendimi karanlığa bıraktım...siyah bir kartalın kanatlarına yazılmıştın... özgür olan bir aşkı... sen.. bir gözyaşında tutsak ettin.... geceyi yüzüne örttün... ve gözlerini gizledin benden.... ruhundaki nefreti tükürdün... gidişine gözlerim şahit olurken... yüzümdeki yağmurlar hiç dinmedi... yüreğimdeki fırtınalarda kayboldum... ve kendimi sürgün ettim.... seni ve kendimi kaybettim... mahrem bedenlerde aradım seni.. ve kendimi....artık nefretim yumruklarımın arasında... ismin ise dudaklarımın arasında sıkışdı... son kez... günahkar ruhumu bedenimden söktüm.... merhamet dilediğim ellerine bıraktım.. ve ruhumu gözyaşlarınla yıka... ya da günahlarımla başbaşa bırak... ya da günahlarınla başbaşa kal....bugün seni öldürdüm... ve seni... yüreğimin karanlık sokaklarına gömdüm...ve birşey var... ben onu hala gerçek yapamıyorum... ya da o gerçek değil...... [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2012 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2012 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2012 [h=4]Yağlıboya düşündüm seni dün gece Nü resminden, Boyadan damlıyordun İçtim boyayı!.. Ateşim başımda tavan yaptı Bende yangın oldun, kül olmadan Gelsene ey ateş kesici/baş döndürücü Komaya girmeden Koynuna girmeliyim.. http://www.youtube.com/watch?v=EgvnzaGjMCs&feature=related [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 [h=4]sevdiğim adama bir mektup... göndersem mi diye sordu bana... ne yazdın diyorum ... bunu bilmeden yolla diyemem sana değilmi... bana hak verdi... ÇOK ÖZLEDİM ... sadece bunu yazdım... ded#! [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 [video=youtube;kX4-OMWCdCc] Sözler yetersiz kalır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2012 Tutsaklık... Hepsi keder içinde tutsaklık! Ah masumiyetin kaybı için gözyaşları dök, Acı çeken unutulmuş ruhlar için... içimizdeki... Acıya teslim olan kalpler için ağla, Geride kalmışların yalnızlığı için! Dünyadaki acıya ve kedere bakhttp://www.tatliaskim.org/images/smilies/virgul.gif Bu kabustan uzak bir yer hayal et Gecenin kalbinde bize birlik ve sevgiyi ver. Ah ölüm yanımıza gel ve bize yaşamı ver! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2012 [h=4]...yarım yaşayalım gölgelerimiz kurusun işlendiğimiz kağıtlarda alsın başını suya gitsin cenazeler ..yarım yaşayalım, g-üne dönsün bakır servisler istersen gel çekirdek kıralım seninle, içinden fos çıkan ağaçlara terbiyesiz diyelim uzaylılar, yalnızlık filan gönderemezler bu kesin ...yarım yaşayalım, öksürerek budadığımız ciğerlerimizi çamurlara ısmarlılyalım. [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2012 The pain of a piece of life whether the parts of life itself. http://www.youtube.com/watch?v=gtNQcUDARY0&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 Çakal ayazlığı savuran bu gece,kafası güzel trafik ışıkları...Biraz ilerde,abdest almamış sarhoş sokak lambaları.Geceye şehvetli bir öpücük konduran ayaklarımVe bunlardan ziyade,az sonra bir cinayete imza atacak olan kan davalım,gözleri koskoca bir gelincik tarlası.Şimdi geçecek yanımdan,kaçak sigarasını geceye karıştıran o adam.Eskimiş kasketi,kulaklarını kapattığı pardesüsüyledestursuz giriyordu simsiyah geceye.Atmaca gibi çevik,sansar gibi kurnaz,ve tekbir getirmeyen diliyle.Bir asayiş uygulamasında;"bizde vicdan ne gezer dayıııı" diyordu.Azrail’in yaklaşmasını umursamadan.Baba yadigarı altı patlar tam yüreğinin yanındaydı.Anlamazdı ne bir kemancıyı,ne de bir sanatçıyı.Yanından geçtiği ucuz barlara bir kere dönüp bakmamıştı.Doluydu bu adam,yıllardır sabretmişti.Belki de işleyeceği cinayet,düzene biat eden gazetelerinüçüncü sayfasını süsleyecekti.Kızgındı bu adam,bana hiç söylememişti.Her sorduğumda,gözlerini kısıp bir sigara çevirmişti.Daha da kötüsü kırgındı galiba bu adam,kalbini herkese emanet etmişti.Bence en mükemmel olanıasiydi bu adam.Kimseye eyvallah etmeden,ve hiç bir kadını öpmeden,tereddütsüz çekip gidecek gibiydi.Benim dilimden anlamıyordu,ne yediğimi yiyor,ne de sevdiklerimden haz ediyordu.Aşk dediğim zaman lafı ağzımdan alıp,duvardan duvara vuruyordu.Ben rakıya su koyarken, o susuz içiyordu.Belli ki ciğerlerini yakmak istiyordu…Parmağında oltu taşı yüzüğü çok eskiydi.Yani ameliyatla çıkarılması gerek desem yeriydi.Sarhoş da olmuyordu ne hikmetse,sanki bu dünyadan değildi.Tv deki herhangi bir kötü karakteri görünce küfrediyordu,sanki o dizideki tüm iyi karakterleri,gözleriyle besliyordu.En çok güldüğümde gömlek cebindeki bıyık tarağıydı.Ne zaman beyazlamış saçlarına,ilerlemiş yaşına bakmadan elimi omzuna vurup;"sağlamsın dayı sağlamsın" dediğimde,yakışıklı bir tebessüm bırakırdı,pos bıyıklarının altından…ve çok güldüğüm o tarağımermi gibi geçirirken bıyıklarından.Bir gün, bana bir kadını anlattı bu adam.O gür ve davudi sesi,kısılıp titremeye başladı.Gözlerinden korku akıyordu.Yüzünde hıçkırmamak için verdiği savaşı…Ben o gün şahit olmuştumbir delikanlının gözlerinin sulanmasına,ve bin derece sıcaklık taşıyan gözyaşlarının,bir tesbih taşı misali sıralanışına.O gün, korkunun ne demek olduğunu anlamıştım.Yüzüme ne bir kadının romantik replikleri,nede ucuz bir bar rakçısının çıldırmış sesi çarpıyordu,gerçekti bu adamın feryadı,vekafasına koyduğu o imha planı…El sürülmemiş bir yanı vardı bu adamın.Kimsenin göremediği,zehir zemberek tadında sırtında gezdirdiğiacı bir ihanet çekirdeği.Dünkü adamdan eser yoktu artık…Karşımda yirmi beş yaşlarında bir genç,düzgün ve anlamakta zorluk çektiğimcümleler ateşliyordu.Kızmıştı birazda…Sigara dumanını burnundan çıkartıyordu.Bir fahişeyi yolundan döndürecek,koca bir ülkeyi tek başına seçime götürecek,ya daher celsesinde kalemini kırmış bir ağır ceza hakimini,durdurup düşündürecek cümlelerdi...Şiir gibi konuşuyordu sanki.Mükellef bir Suriye rakısı sofrasında,tüm meyveleri rengarenk dizmişti."Sevgi boşalmaya hazır ****** çocuklarının elinde kaldı." diye başlayıp,"İhaneti affeden, ihanet edenden daha da alçaktır." diye bitirmişti.Artık farkındaydım galiba,bu adam bir ihanete kanlı gömlek dikecekti.Adına dayı dediğim bu adam,bir kaç gün ortalıkta görünmemişti.Sanki yer yarılmış içine girmişti.Ne çayına karbonat karıştıran o boktan kahveci,ne de kapısının önündeki bücür mahalle veletleri…Hepsinin kulakları duymaz olmuş,gözlerine perde inmişti.Sınıfın en ateşli kızıyla okulu kırıp, kayalıklarda fingirdediğimiz o gün,biralarımızı sarmak için aldığımız gazetedebir haber görmüştüm;"ÜÇ ÇOCUK BABASI'NIN CİNNET FELAKETİ" Resimdeki adam dayı idi,gözleri bu sefer onurlu bakıyordu.Yapmış olduğu eyleme bir nevi imza atıyordu.Önce piyasaya düşüp, evi terk eden karısını vurmuş,sonra da içinde iki pezevengin kaldığı bir garsoniyeri,molotofla havaya uçurmuştu.Şimdi fark ediyorum bir katliamın zamansızlığını,vealışık olmadığım bir sevgi belirsizliğinin o dehşetintikam dalgasını. [video=youtube;CxKWTzr-k6s] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 The only place where you can dream, Living here is not what it seems. Ship of white light in the sky, Nobody there to reason why. Here I am, Im not really there, Smiling faces ever so rare. A lets walk in deepest space, Living here just isnt the place. Stalks of light come from the ground, When I cry there isnt a sound. All my feelings cannot be held, Im happy in my new strange world. Shades of green grasses twine, Girls drinking plasma wine. A look at love, a dream unfolds, Living here, youll never grow old. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2012 evet, eksik olan bişeyler mevcuttu; adını koyamadığımız .. alıp seni hapsedersem içime hallolur sandım belki de; ya da hallolacağına inandıra bilir miyim kendimi-ni kalırsak hür; gibi bişeydi içimdeki.. duygularımızdan kalın kalın parmaklıklar oluşturduığumuzda mı bittik ?? bitecek korkusuna mı o parmaklıkları oluşturduk; bilemedim şimdi ..! sahi hala soluğu kesilmeyen umutlarımız var dimi ?! var .. dimi ??! gittikçe arsızlaşan bi kemirgen olma yolunda ilerliyor öfkemiz; biz gelemedikçe birbirimize .. kalplerimizi tıkayıp, arka arka süründükçe .. farkında mısın ?? istediğin adam olamadığım için üzgünüm .. olmayı beceremediğim o adam gibi asla olamayacağımı bile bile istediğin için ise kızgın. kızgın; ve hala aşık ..! kızgınım, ayaklarına ayaklarının rotasını çizen aklına aklını bulandıran herşeye herşeyi hiçleştiren huysuzluğuma-vurdumduymazlığına [video=youtube;pTYHYglem-M] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 [h=4]travmatik anlarıma denk geliyor ayrılıkla.. tüm zihnim çocukluğa geri götürüyor beni.. zor zanaat kişi bağımlılığı.. fena illet.. karabasan tende keskin bıçak.. kopamamak gidene güle güle diyememek. bile bile susup geçecek 10 günü bile artı sayıp, yalandan da olsa seviliyor oyunları oynamak.. travmatik anlarım denk geliyor aslında ayrılıklara.. ve bilinç altımda kalanın canı çıkmıyor.. acısı ne mi.. cidden biliyorsun aslında doğru bir kapıda doğu bir melodi ile dans etmediğini.. ve daha da korkuncu.. aslında sevdiğimi düşünürken; almak için verdiğini bilmek.. sevilmek için sevmek.. çok sıkı elbet acı.. [/h][h=6][/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 http://www.youtube.com/watch?v=83AylhRtQgs Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2012 [h=4]tam yerinde bitti yine düşler bir sazın yarım kalan tınısı gibi doğum esnasında ölen bir anne gibi; yarım kaldı hayat! zamansız öldü yine kuşlar henüz güneşe doğru göç etmemişken aynalar karardı ardından daha dünyadaki son insan ölmemişken belki fokurdar yine çaydanlık yalnızlığa filmlerde ölen bir güzelin ruhu gelir diye iki tanedir masada yaşlanan bardak bir yaşam aralığında; geçer günler, geceye döner kurulur geceyi perçinleyen masa yakamozun eşlik ettiği akşamlarda. duyulur sancısı denizin tek dostu yalnızlığı bıçaklayan bir şair gibi.... [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
99waytodie Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2012 keyifle dinleyin diye.. sigaranızı yakmayı unutmayın. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
99waytodie Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2012 http://www.youtube.com/watch?v=kaAZSzhwhZo "-Şimdi bir şarkı açacağım onu dinleyelim. +bakayım.. çok güzelmiş bu. -evet öyledir. +yalnızlığı ne güzel anlatıyor.. -evet, yalnızlığı anlatıyor. ama bunu herkes hissedemez ece, kolay bir şey değil. geçen yaz annemler memlekete gitmişti bir hafta on günlüğüne. ben evde tek kaldım. tabii gitmeden biraz para da verdiler. sigaradır, alkoldur, yemektir, harcadım hepsini ilk üç beş günde. e kalan günler? yalnızdım. bak şimdi benim ev boş kalmıyor, çünkü iyi, sigarası var, alkolü var, müziği var. o zaman hiçbir halt yoktu. bu yüzden yalnızdım. kimse gelmedi, ne yemek getirdiler ne bir şey. arada dışarı çıktım milletten sigara aldım birkaç dal. işte o günlerde ben bu şarkıyla geçirdim vaktimi. düşünsene.. basit geliyor. gerçekten kulağa basit geliyor. ama yaşayınca, farkı öyle hissediyorsun ki.. çok, çok yalnızdım..." Yine aynı balkonda ve aynı masada, aynı şarkı açık. Hatta yanımda çayım var, o gün olduğu gibi... Ne sen varsın yanımda, ne de evde biri var.. Seni öyle özledim ki... Seni öyle çok, öyle içten, öyle aciz özledim ki.. Yalnızım şimdi. Belki senin kadar değil. Ama bana yetecek kadar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2012 [h=4]odamda anılarımla oturuyoruz ve durmadan geçmişten konuşuyoruz çok korkuyorum . bir şeyler çizdim biraz önce .. adını hatırlayamadığım ama bildiğim bir resim aslında basit çizgiler kullanabiliyorum sadece ama adını hatırlayamıyorum .. resimlere bakıyorum sık sık , başımı kaldırmadan hala sigara içiyorum, upuzun bir dal daha eriyor dudaklarımda ve hala alkol le rahatlıyorum ucuz viski , 5 € şişesi . erimiyor bellek .. resimlere bakıyor ama konuşmuyor çiziyor adını çiziyor , resimlere bakıp yüzünü çizmeye çalışıyor . gülümsüyor ama yanıyor.. ama erimiyorum gürleyen alevler arasında kalıyor , et sözcükler kış sinekleri gibi irtifa kaybedip yere çakılıyor .. ama yaşıyorum olması gerekeni olması gerektiği gibi . istanbulu özlüyorum . . üç bin kilometre uzaktayım halbuki . ne kadar korkunç bir haksızlık bu sanki yanlız kalmışım gibi .. hal olan şu ki; haksızlık etmekten alıkoyamıyorum kendimi . kendime ihanet ediyor gibi büyük bir boşluk ardında kalan , herşeyi içine çekecekmiş gibi duran . zaman kendi payına , ben kendi payıma , hakkını veriyoruz isimlerimizin . > [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 [h=4]Seni sevmiyorum demek benim nezdim de,senin ayak izlerini kanlı vücudumla kaldırımlarımdan silmek demek ti..Kabalığını ve umursamazlığını beste yapıp,güftelemeden yere sermekti..Kafası güzel olan ben değilim sendin o saniyenin hatırına..Bir gladyatör arenası gibiydi mahalin ve bu ayrılığı halkın ayaklarına sen sermiştin..Sırtını duvara vermiş bir adam olarak yüreğimden geçiriyorum son oturduğumuz barın sokağını,gülüşünü ise bir hasım koğuşunun ıssız avlusuna hapsediyorum..Üç beş serserinin kümelendiği bir köşede ki kağıdı yırtılmış bira şişelerine geçiriyorum silüetini,varoşa kucak açıyorum..Örtbas et bendeki bu hengameyi,seni sevişlerimi rafa kaldır yerine başkasını koyduğumu hayal et..Çekinmem bilirsin sen beni,tenini başkasına giydiririm bende ki bu vazgeçmişlikle,her seviştiğimde kulağın çınlarsa"kendine iyi bak"dediğin o saat dilimin de,bilki istanbul bana uçkur çözdürmüştür senin yüzü suyu hürmetine.. Kaybolmuş çocukları bilirmisin sen?Kulağına yaşlı bir teyzenin acımtrak nefesini geçirmesini? Yaz bunuda tırmanılması güç olan dudaklarına..Burası B-2 sübyan koğuşunun çelik kapısını delip geçen ve mazgalını patlatan bir sesin yankısıdır sadece,ben kollarımda serumlar,aklımda sen'le revire yetiştirildiğim de.. http://www.youtube.com/watch?v=bwAw9ThDQmk [/h] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Benjamin Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2012 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
99waytodie Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 en yine kendi gecemdeyim.. --------- nevermore, paylaştığın iyi oldu, çok uzun zaman olmuştu epica dinlemeyeli.. Değişik yerlerde yaşıyorum Çeşitli boşluklara sığınıyorum Sınırlarım yıkılıyor Yolumu kaybediyorum Devam eden çılgınlık beni yoldan çıkarıyor Son nefeslerim boğazımdan aşağıya iniyor Şimdi tüm yapabildiğim bu gibi görünüyor İleriye uzanarak başlangıçlara geri dönüyorum Solan bir görüntü şimdi beni rahatsız ediyor İçimde hala beni tamamlayan bir yer var Burada eve çağırdığım ona doğru koştuğum bir kutsallık var Kış gelmeye başladığında Eğer denersem,güvenli bir yer bulabilecek miyim Zor yolları takip ediyorum Öyle görünüyor ki taşlara yazılmışlar Ve yeni bir hayata açılan kapı çok çabuk kapanıyor Köprüleri yıkmak beni geri getirmeyecek Biliyorum ki içimde hala beni tamamlayan bir yer var Burada eve çağırdığım ona doğru koştuğum bir kutsallık var Kış gelmeye başladığında Eğer denersem,güvenli bir yer bulabilecek miyim? Veya zamanı boşa mı harcıyorum? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.