schizophrana Yanıtlama zamanı: Temmuz 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 29, 2009 Uzağa baktı erkek. Kadın sessizce ağladı. Bir tren kalktı perondan. Dumanı kadının gözyaşlarına karıştı. Tüm yaşanmışlıkların, özlemlerin, gözyaşlarının ve beklemelerin üstünü kapladı kalın bir sis. Erkek saatine baktı. Gitme vakti gelmişti.Peşinde bir canavar vardı. Yine gördü onu. Simsiyah cehennem çukuru gibi gözleri olan canavar. Kendi içinden bakıyordu ona. Kaçtığının kendisi olduğunu bilerek bir veda daha etti erkek. -Hoşçakal... Jeff Buckley Calling You Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Uykun benim cennetimdi. Çünkü cennet;sadece ikimizin olabildiği yerdi benim için. Uykunda sadece ikimiz vardık. Aşkıma dar gelen sevgi sözcüklerine ihtiyacım yoktu. Sana,sevgimi anlatmaya,ispat etmeye ihtiyacım yoktu artık. Seni, 'yollarca şehirlerce'uzağından sevdim Seni 'kelimelerce şiirlerce'yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde, Sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim... Melankoli_Awa http://www.youtube.com/watch?v=ZGGSTiDOjKU&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ağustos 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 1, 2009 Buzların güneşimi söndürdüğünde Çok fazla yapılacak bir şey kalmamıştı geriye... Hangi yağmur fayda ederdiz artık bize Hangi gün doğardı zamanın gerisine ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 8, 2009 yüzüme çarpıp giderken o umursamazlığını "öfkeni bırak" demeyi ne çok isterdim şimdi yaşadıklarımı yaşaman kayıplarımı bulman için geldim ben senin devamınım gülüşünle yıkılırdı öfkelerim kuruluşunda sendeydim çöküşünde de senleyim imkansızlığın içindesin. içindeyim ben senin devamınım şimdi senin gibiyim kurşun döktürdüğüm sevgilerim vardı benim kuşlara yağmura çocuklara kısacası hayata salıncakta rüzgarımı salladın gömüp gittin toprağa ben senin devamınım... melonkoli_Awa -------------------- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2009 Boğulan benim açık denizde mavilikçe Dalga yüklü Boğulan benim bir martı uçumu ömrümde... Ah bu yandan çarksız ama bezgin, Ve hiç te anı yüklü olmayan bu ada vapuru Alıp götürmez beni sana.... Olmaz ki bu akşam vakti Boğulan benim başkası değil... Yorgunum kurtarmaya kendimi Yenilemeyi bilemezsin ki Hem hava kararınca daha bir yıkık olurum Sanki daha onarımlık Üstüne üstelik başka liman da bilmem Boğulan benim sesime gel... Deniz vurdu zerre kuma Beyaz taşlar ve mavi kum Tuttum gökyüzünü boyadım siyaha Pervaza bir tozpembemsi begonya koydum Camlara sarılar astım Yerler yeşil toprak oldu Resmini duvara astım Saatim sevinçten durdu Götürür mü acaba bu vapur beni sana Kapılar karaya esti Denizlerde koyu gri Gittin de gelmedin yarim ÖLDÜRDÜN BÜTÜN RENKLERİMİ. Herşey siyah işte Sen gelmedin Acaba bu vapur sana götürürmü beni Başka liman bilmem Boğulan benim sesime gel... http://www.izlesene.com/video/muzik-muzik----kadinim-tanju-okan/925427" target="_blank" title="müzik - kadınım tanju okan">müzik - kadınım tanju okan - kadınım - tanju - okan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 (düzenlendi) Zor zenaat yalnız olmak .. Ve de kaçmak .. Olay zaten burada. Ya kaçarsın yada kaçarlar. Kovalarsan birşeyi yakalayamazsın .Görmek istemezsen o nesneyi her an yanında bulursun. Bazen pişman olursun bazen umutsuz Üzersin kendini aslında boş yere farketmezsin. Korkulardan kurtulmanın yolu üzerine gitmek olsada, bunu yapmanın güç olduğunu herkes bilsede Yaptırmaya çalışırlar sana. Zorlarlar hayata karşı . Ayakta durmanı salık verirler her düşüşünden sonra. Açıkca yapılamayan şeyler gibi utanırsın bazen, çekinirsin yabancılardan. Herkes sana yabancıdır coğu zaman. Yalnız olmanın mutlak gücü ve dayanılmaz acısını duyarsın. Gözlerini kapadığında bir siluet görürsün, anlamazsın. Kaybedensin sen, ve buna mahkum olan. Sevinçlerinde senin gibidir, onlar da kısa sürmeye mahkum. Dediği gibi şairinle başlayan cümleler kurmak istersin, cümleni dinleyecek biri olmadığını unutup. Şarkı söylerken sesin yükselirse hayıflanırsın, Utanırsın kendi kendine sesinin hçc duyulmadığı aklından kaybolup. Ellerin soğuktur her daim, gözlerinde buğulu. Dinlediklerin kasvetlidir hep, sanki onlarda bulunduğun ortamın özenle çizilmiş bir tablosu. Ve yazdıkların ... Yazdıklarında görebileceğin tek şey sensin. Elinde senden başka birşey kalmamıştır çünkü.. Hayatın tek sana bağlıdır, istesen onuda diğerlerini bitirdiğin gibi bitirebilirsin. Kırılmazsın bunu yaparsan kendine, acımazsında... Yapman gereken çok zor değildir... Muhimmattın o kadar önemli olmadığı gibi ... Yağmurun yağmasını beklersin sessizce... Elinde ki son bardak çayını pencereden dışarı bakarak içersin... Belki o an aklında yoktur, belki hiç düşünmemişsindir bundan once ama yaparsın ... Dedimya acımazsın kendine, o değeri sen bile vermemişsindir çünkü... Son şarkını dinlersin. son sözlerini söylemeden Son olarak söyleyecek neyin olabilir ki sevilmediğin bir dünyada, Bitirmek üzere olduğun bir hayatta ? Zor olanı seçmek değil bu ... hayata belki bağlanamazsın en baştan ama koyabileceğin son bir şeyin vardır .. son bir noktan . Çokda düşünmezsin koymak için .. Ama öncesinde sonlarını yaparsın . Son defa lanet okursun, son defa küfredersin seni bu dünyaya getirenlere .. Son defa özlersin son defa görürsün o silüeti ... Çünkü; Sahte olmaktansa, yaşamamak iyidir. MİROENY http://www.youtube.com/watch?v=UlQP3_AFdms Ağustos 23, 2009 nevermore tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 Bir gün meleğimizi buluruz. Ve o birden içimizin gülen yanı olur. Tüm meleklere.... Yitirilenlere, geri dönenlere ve hep omzumuzda olanlara. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 23, 2009 ......Ve o birden içimizin gülen yanı olur. Harikasın süpermodum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gri_gandalf Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2009 İnkar edilemez ikilem Can sıkıntısı ağır bir yük değil Bunu herkes kaldırabilmeli Kararlı tahrikler beni hissizleştiriyor Ama seni başka bir şekilde istemezdim Yeterli değil Fazlasına ihtiyacım var Hiçbişey tatmin etmiyor gibi Bunu istemiyorum Sadece ihtiyacım var Nefes almaya, hissetmeye, canlı olduğumu anlamaya Sınır hattının içinde bir parmak Beni sevdiğini ve birbirimize ait olduğumuzu gösteriyor Rahatla etrafında dön ve elimi tut Değiştirmene yardım edebilirim Yorgun zamanlar zevkin içinde Kelimeyi söyle ve olalım Kendi yolumuzda Karışım ve denge Acı ve rahatlık Senin içinde derinlerde Beni başka bir şekilde istemiyeceğin zamana kadar Yeterli değil Fazlasına ihtiyacım var Hiçbişey tatmin etmiyor gibi Bunu istemiyorum Sadece ihtiyacım var Nefes almaya, hissetmeye, canlı olduğumu anlamaya Sınır hattının içinde bir parmak Biraz acıtabilir fakat bu senin alışabileceğin bişey Rahatla, ve sıvış Hüzünle alakalı bişey Bişeylerin bu şekilde olduğu hakkında Herşeyden duygusuzlaştırılmış Ne ince fikri oldu? Eğer gerçekten hiçbir şey hissetmiyorsam Nasıl bişeyler anlam ifade eder ki bana? Bi şeyler hissedene kadar Kazmaya devam edicem Sınır hattının içinde bir dirsek Beni sevdiğini ve birbirimize ait olduğumuzu gösteriyor Sınır hattını içinde bir dirsek Rahatla etrafında dön ve elimi tut Tool Stinkfist http://www.youtube.com/watch?v=07pLGIgyfjw Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Bir camın kırılışına verdim zerreciklerimi… Birde hayaline sarılıp savruldum uzak coğrafyalara… sessizliğin ve yalnızlığın ucundayım… ne yana gitsem milleri uzatıyorum kendimle… Geceden kalma sorularla günaydınsız bir sabaha uyanıyorum .. Demir meridyenlerle çizilmiş penceremden rastgele bir ışık sızıyor odama…Arsız bir sevincin izdüşümü.. Kırık hıçkırıklarla kurşunlanmış uykumu asıp ranzama geçiyorum aynanın karşısına..kavruk bir yüze bakıyorum Ne çok olmuş aynalara küseli… Soğuk ve sessiz taş parçalarının arasında öğrenmediğim acılar biriktiriyorum yaşama dair… sevinci hırpalanmış çocuk gibi kapı arkalarında söyleniyorum kırılganlıklarımı… Dar bir odada dönüyorum şimdi… sinirlerim ne kadar yoklasada ihanetin sınırlarını… zulamda hala tebessüm tozu var… “GÜL DESEN GÜLECEKTİM OYSA”… Esaretin zincirleriyle bağlanmış cesaretimi sürüklüyorum gittiğim yerlere.. zincirin şıkırtılı sesi hep aynı acıyan yerime vuruyor… Gecenin yarısında nakaratı sende kalmış bir ezgiyle düşüyorum yola… damağımda son sözlerinin kavurgan tadı ve yüreğimde derin bir burkulmayla mahçup uyuyan sularda akıyorum… Göğsümde çoğalan susuşlar biriktiriyorum… Suç benim… Birlikte içtiğimiz sigaraların dumanında boğuldum… Artık her sigara yakışım sol göğsümde gıcırdayan berbat bir öksürük nöbetine dönüşüyor… Anladım… Öksürmekle sökülmeyeceksin ciğerimden… Bir sigara daha yakıyorum yanımda yatan ruhumu zehirleyerek… Dudağımdan çıkardığım duman halkalarına asıyorum dönüş yollarımın darboğazlarını… Boğazlanıyorum günbe gün yorgun düşmüş sana yenilen benliğimle Karantinaya alınmış Gülüşlerimi saklı-yorum kırık-dökük bir yaşamın zındanlarında… “OYSA GÜL DESEN GÜLECEKTİM...” Seni alıp götüren bir fırtınanın ertesiyim…içimde sağır bir zaman… Kör bir gece sedeften gölgeler döküyor avuçlarıma… Alaca kanatlı atlılar ellerinde simsiyah güllerle geliyor yalnızlık merasimime.. Sen yoksun başucumda.. Sılaya giden yollarım tutuk…bekleyen yok dönüş günümün coşkusunu… O halde ben neyi bekliyorum öksüz çocuk gibi… Seni getirmez İstanbul lodosları… Zaten zindandayım ya ! Kilitledim kendimi sensizliğin zındanına… Mazgallarından bakıyorum şehrin meydanına.. Meydanda bir darağacı… Asmışlar darağacına özgürlüğümdeki “ben”i… Tutsaklığım ölmüyor …nerdesin ?… Cesedim kendini intihara vurmuş yunus şimdi… Gel teşhis et beni… Bak …aşkıma şahit ol minik kalp Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 +Bu şarkının burası içimi acıtıyor... -Neresi? +Burası işte. Tam da burası... "...Yazı beraber geçirdik, Kışın ayırdı felek..." -İyi ama siz bütün bir kışı beraber geçirdikten sonra yazın ayrılmadınız mı? +Onunla geçen kış bana yazdı... http://www.youtube.com/watch?v=uMI3Vxt3H3U Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 ayın karanlık yüzü Senin beni sevmen için yaratılmadığımı biliyorum fakat inanmak istemiyorum.Kendi terimin tuzunu içiyorum son zamanlarda.Bakışlarını hatırlıyorum.Ne tür bir hatırlama ise bu, beni gündelik yaşamın olağan karelerinden koparıp bir düş dünyasına götürüyor. Herkesin gözleri önünde seviyorum seni, fakat hiç kimse görmüyor. Kendi sıradan deliliğim içinde devinip duruyorum, ne kapının önünden geçiyorum ne de odaya giriyorum.Belki de bulunduğum yeri zavallı bir rastlantıya borçluyum. Seninle ilişkim uzun süredir rastlantısal karşılaşmalardan (_itiraf ediyorum ki bunlardan çoğu tarafımdan itelenerek rastgetirilmiştir) ve o karşılaşmaların kendi kafamdaki ütopik yansımalarından ibaret.Çünkü sen her daim hiçbir şey olmamış gibisin.Sen yaşantıma girdiğinde yerin çoktan hazırdı sen bunu hiç anlamadın.Halbuki sen benim için hazır değildin ve hiç de olmayacaktın.Kimi zaman seninle olmanın, seninle bulunmanın anı küçük atomlara bölüp adrenalin yörüngesinde nötron ve protonların yörüngeden çıkmamak için direndiğini gördüm. Kendimi senden esirgemiyorum.Kusursuz bir iyileştiricisin sen.Yitirdiğim zamanları, senin bana bir türlü gönül rızasıyla verdiğini göstermediğin, hep bir iane, hep bir iyilik istermişçesine senden dilendiğim çalıntı anlarda gerçeklemeye çalışıyorum. Adın mutluluk olsun istemiştim.Şimdi yalnızlık çağındayım, yalnızlığın buzdan yüzyılında.Korkuyorum.Bir kez daha düşlerimden düşmeye gücüm yok.İyileştir beni.Bilmiyorum yeniden kalkabilmem için daha kaç kez düşmem gerek. Gözlerine baktığımda, yaşamla ilintili her şeyi, sana dair her şeyi görebiliyorum.Fakat bana ait tek bir anlam görmedim.Halbuki sen sadece kendini değil imkansız aşkımın tüm açılımlarını, tüm yansımalarını taşıyorsun.Derin tatlı ve sonsuz gözlerinle sen, hep gönüllü girilesi bir komasın. http://www.youtube.com/watch?v=3azMQLBN_0A Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2009 gecikmiş sözlerle sesleniyorum sana duysanda olur duymasanda çabam sana ispatlamak olmadı hiç içimdeki sevgiyi zaten ortada hiç bir delil bırakmadan sevdim ben seni... mesela ellerinin sıcaklığında kalmadı üşüyen ellerim dalıp gitmedim hiç ve gözlerinin içinde yanmadı yüreğim... kaybetmedim adresimi yüzünün coğrafyasında sesinin senfonisinde hayallere dalmadım ben sadece içinden geçerken bir hayatın bir yolculukta verilen ayak üstü kısa molalar gibi dinlendim ve aşka dair dillendim biraz... yazılacak bir kaç satır anı içinde olmadın ama dedim ya oratada hiç bir delil bırakmadan sevdim ben seni... yazsaydım sayfalar dolusu sen olurdu ortada gözümün önünde sen dolu cümleler hayat bulurdu ama yapmadım bunu... çünkü sana haksızlık olurdu anlamından uzak cümlelerin içinde hapsolmak seni kurulmamamış cümlelerde saklamak daha erdemliydi benim için ve sadece bende kalman daha anlamlıydı yüreğime... ahhh... yine gecikti sözler yine başa döndü farkındayım uzun kalacak değilim zaten bu yazı bittiğinde gideceğim bende zaman aşımına uğramış binlerce kelimenin içinden sıyrılabilirse ve dillendirmeye cesret edebilirsem seni, sana dair bir şeyleri yine yazacağım sana söz bilmediğin ve okumadığın bir şiir... http://www.izlesene.com/video/muzik-muzik----erkin-koray-oyle-bir-gecer-zaman-ki/468632" target="_blank" title="müzik - erkin koray-öyle bir geçer zaman ki">müzik - erkin koray-öyle bir geçer zaman ki - erkin koray - öyle bir geçer - zaman Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2009 Geçmiyor zaman. Zaman durdu sen gideli... Ellerini ellerimden çektiğinden beri Halim yaman. Gel ki şenlensin evim. Gel ki şâd olsun ruhum. Ben ki sen gideli en çok kendime el, En çok kendime yabancı. İçimde geçmeyen derinden bir acı. Seni hâlâ seviyorken gel... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2009 pis ellerim, oldukça da yaşlı damarlarımı yüzümden alamıyorum elimi ne ara yüzüme kapasam, gözlerim düşüyor, ben düşüyorum, izlerim düşüyor ihanet bana, kana, cana son zamanlarda kendime kızıyorum aralıksız günaha bulanıyorum, kimsesiz sokaklarda suya hasret, aşka hasret, saf sevişmelere hasret yavanlığından kurtulup bu dünyanın, siktiğim bir edebiyatın bilmem neresinde herşeye hasret. günaha dikine dikine sokulurken dudaklarımdan akacak masumluğum. ilk ben, evet ilk ben, beni terk edeceğim ve ilk kendi kendimden gebe kalacağım bir piçe afyonun sonsuz yalnızlığına, kırık bir lekesinden başlayacağım kızlığımın yine kendime yine de kendime ve zihnimden başlayacağım gömülmeye... genuflect http://www.izlesene.com/video/nostalji-nostalji-----the-doors-riders-on-the-storm/153470" target="_blank" title="nostalji - the doors rıders on the storm">nostalji - the doors rıders on the storm - the - doors 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2009 Eloy'dan Land of nobody Part 1 ve 2 http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=eloy+no+body&type=tag&video_id=ORSNIo_K-Fw http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=eloy+no+body&type=tag&video_id=6nzGFmCA8Zc Umarım keyif alanlar olur.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2009 En özel gecem için hazırlanıyorum.. Saçlarımı özenle makyajımı özgürce yapıyorum.. Ruhumun doğuşuna hazırlanıyorum.. Ölümüm için giyiyorum en sevdiğim kıyafetleri.. Ve hazırım.. İşte düşüyorum.. http://www.izlesene.com/video/muzik-muzik----children-of-bodom/263793" target="_blank" title="müzik - children of bodom">müzik - children of bodom - children of bodom - children of bodom - ömer 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2009 Günlerin kayıplığı ile düştüm yollara, nefesimde tattığım soğuk kristalli havayı burnumdan soluyordum, adımlarımı sayma gibi bir istek artmıştı beynimdeki hücrelerimde Tutuklu dizlerimdeki kasıntı engel olamıyor hırs katıyordu karanlık sokaklardaki ayak izlerime Köşede durdum ve bir sigara yaktım ciğerlerime çektiğim soğuk havayla bütünleşip yapıştı kanıma, hissi kuvvetli bir duman edasıyla belli etti kendini karşıya baktım sisli karanlıkta parlamaya inat etmiş bir sokak lambası göz kırpıyordu sessizliğe Tekrar baktım derince karanlığa tekrar çektim o dost görünen cani sigaramı, adımlarımı saymaya izlerini silmeye devam ettim, yürüyordum sızıntılı dizlerimle bir gölge göründü. Hislerim şaşırtmazdı beni evet bir gölgeydi ama kimin? Yürümeye devam ettim seçemiyordu gözlerim karanlıktaki o kara perdeyi, adımlarımı hızlandırdım gecenin bu saatinde benim yalnızlık mıntıkamda alışık olmadığım bir hadiseyle karşı karşıyaydım biraz heyecan biraz da şaşkınlık duydum acaba yalnızlığımın sona ereceği bir an mıydı daha da şaşkın ve coşkun bir şekilde kelimelerle sevişebileceğim kadınım mıydı? Evet, sorular düşünceler bitmiyordu kendimi adımlarımda kaybetmiş gölgenin peşinde düşsel sörf yapıyordum, uzun zaman olmuştu bir sözü paylaşmayalı, uzun zaman olmuştu cümlelerle sex yapmayalı, garip bir suskunluk kendi içindeki şizofreni değişimin aldatmacısıyla yaşayalı. Bir yandan geçmişi kusarken beynimde diğer yandan sokakların içinde kovalıyordum dakikalar önce gördüğüme inandığım o renksiz gölgeyi… Farklı zamanlar, farklı hisler, umuda ezgi şovu taşıyan bin bir gece masallarındaki güzelliklerle dolu dünyaya duyulan özlem ile varlığın içinde yokluğu yaşadığım yalnızlığım da, hep bir bekleyiş vardı, seferi olmayan istasyon yolculuğumda… Letalist http://www.youtube.com/watch?v=QHFK1yKfiGo Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2009 (düzenlendi) Umuda yaz beni dedin Umuda yazmak istedim Umud değil miydi düşbazın hüneri Açlığımın nedeni Tok yanımın güzeli Parmak uçlarım o umut için yaşayıveriyordu Parmak uçlarım umuda dokunuverecekti Yüreğinede yaz beni dedin Severek yazmak istedim Sevmek değilmiydi hüzündaşın kaderi Deliliğimin nedeni Uslu yanımın ürkekliği Kırılma noktası vardı yüreğinin Öyle hoyrattılar ki noktalar Noktaları koyanlar Kırılma noktası vardı yüreğinin Bilmeden dokundum oraya Nokta nokta oldu Meğer şiir tozu ile gelivermişler bir araya Bilmeden dokundum, dağılıverdi güneş Yıldızlar kaçışıverdi Yapraklar döküldü Kuşlar uçuştu Saçlarım senin için uzayıveriyordu sanki Saçlarıma değiverecekti parmak uçların Ve gözlerin gücüm kalmadı der gibiydi Gözlerini düşeyazdı gözyaşlarım Yediveren oldu döküldüğü yerde Birlikte ağladık Dökülenler anladı beni Üzülüverdik birlikte Uyuyuverdik unutmak için Rüyalara sarıldık kedi uykusuyla Çocuk kız ve kara kedi Bir varmış bir yokmuşlarla Doğmadan önce aşık olmuştum sana... Miroeny -------------------- http://video.google.com/videoplay?docid=6735959117332026640&hl=en#docid=-5142436524401181852 Ekim 8, 2009 nevermore tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 bazen insanlar bir şekil belirler kafasından.. böyle şöyle diye.. sonra her gördüklerine yamarlar o şekli.. ama yamadıklarının onunla alakası yoktur.. ama isteriz o işte aramaktan bıktım o olmalı deriz.. sonra yine kırılır yine parçalanır.. hiç görmediklerine kelimeler doldurmaya başlarsın.. sonra karşılaşırsın belki.. hakedene sunarsın.. kim bilir o odur belki..belki odur.. evet evet.. ondan sabırlı olduk belki.. bekledik şans verdik..alıkoyduk..izin vermedik.. ne onlara ne de kendimize.. gerçeği gördüğümüz de ise tamamen pes ettik.. üzüldüğümüz olanlar değil..o olmadığı oldu hep.. hikayeler anlattık bak dedik fısıldadık her düşünceyi kulaklarına evet dediler..evet aynen öyle.. ama söylenenleri teoride bırakmak kadar kolayı mı var? deneylerimiz kanunlaştıramadı tezlerimizi.. ve kaybettik.. hayata bir şey veremedik ki bir şey isteyelim.. ne yüzle istiyoruz şimdi bir şeyler.. yaşamayı bile neden istiyoruz.. yaşayabildiniz mi beni bu kadar der gibi arkada bırakıyor bizi yaşam.. yetişirsem ağlatırım.. yetişirsem gülerim.. yetişirsem acısını çıkarırım.. hızıma sebep_hızıma hız istiyorum.. sigarayı bırakmak için nedenim olsun istiyorum.. geceleri inlemelerimin bitmesini istiyorum.. salyalarımla kanımla ve nefesimle ben bugün deli gibi tükürmek istiyorum kendimi en ayak basılmayan topraklara.. yaşam belki o zaman arkamda kalır ve ben bir kirpi gibi iğnelerimle sınırlar koyarım yaşanmışlıklarıma.. yaklaştırmam hiç bir şeyi.. dualarım ve ibadetlerimle yaşıyorsun ulan bohem de olsa yaşıyorsun derim.. .. http://www.youtube.com/watch?v=ZDN9y2vTdUs&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 22, 2009 yüzüme çarpıp giderken o umursamazlığını "öfkeni bırak" demeyi ne çok isterdim şimdi yaşadıklarımı yaşaman kayıplarımı bulman için geldim ben senin devamınım gülüşünle yıkılırdı öfkelerim kuruluşunda sendeydim çöküşünde de senleyim imkansızlığın içindesin. içindeyim ben senin devamınım şimdi senin gibiyim kurşun döktürdüğüm sevgilerim vardı benim kuşlara yağmura çocuklara kısacası hayata salıncakta rüzgarımı salladın gömüp gittin toprağa ben senin devamınım... (Kimsesizliğin kalabalığını gülüşüne taşıyan pencere önü çiçeğim ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 23, 2009 Doğaçlama bir yalnızlık sahnesiyim Gelir,yalnızlığını oynar bütün herkes. Kimi aşklarıyla,kimi tutkularıyla gelir. Kimileri ölüleriyle yaşam arar,bulur... Benim Kaybettiklerimden kazanmışlığım olur Kazandıklarımdan kaybetmişliğimde... Gelip gidenler; tek bir kelimedir hayatımda.. Dedim ya, yaşamımda herkes tek bir kelimedir. Aisopos:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 20, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 20, 2009 Kan kusanca ten, ayaklar yalnızlığa yürür. Her mola aşk ise hayatımızda. Yolu uzundur yalnızlığın. Tek görünümlü çift başlı bir aşk. Öte de,siyam ikizim, yalnızlığım. Günaha tek kişilik rezervasyon istiyorum. Hüzne çift yataklı bir odanız var mı? Yok mu? Peki; İki’ye bölünmüş ya da ,olası bölünen doğrular ! Beni yaşamda şekillendirip, uyumlu bir kalıba sokan anlamlar bütünlüğü, açık büfe mi? Çocukluğumun dikişleri söküldü. Şefkate geçen, ipiniz var mı? Sevmek, beynimde çarpık kentleşen bir düşünce olurken, Tenimde gecekondu mahallesini andıran varlığını; Belediye iş makinaları şehvetin, oteline değişir mi? Tabi ki Evet! Yüzüme vuran görüntü kirliliği, tutkularımın izi olmuşken. Ben iki de, bir yollar türetmeliyim. Uzaklığımı şarap’a,tenini yollara. Sesini bir çocuğa bırakıp, Adımla düşmeliyim ırağına. Alınganlık istemem. Eğer göç ediyorsa insan içinde.Bilin ki, herşey’e biraz uzaktır. Sigaram, izmarit olma sürecini tamamlayıp,düşüyor ayrılığın anatomisine. Suskunluklar bu vakit, ikinci el bir hayatın kemoterapi seanslarına benzer. Oysa ben, Tenin,ilk ebelendiğim yerdi diyorum. Kapının düzenbaz aralığında. kelimelerin seni hep ele verdiği, biletimi anlamsızlığa kestiği Bi anda.. Yine de Yollar biter mi? Derim! Tenin seni de afedermi? Tenin, bir gece bana yağmurda sığınır mı? Yok oluşların faturasını zaman ödemiyor, Zaman inkar ediyor. Şimdi tenin kokusu; Yakılan an'lık fotoğrafların dumanı misali. Aisopos http://www.youtube.com/watch?v=hUokMbJC3P8 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Baudrillard Yanıtlama zamanı: Kasım 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 20, 2009 Uriah Heep - July Morning --Bayılıyorum bu şarkıya.Hayatımın şarkısı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2009 Sessizliği bir silah gibi kullanabilen herkes sevgilisinin alnına dayıyor tüm noktalama işaretlerini... Soru işaretinde zaman kazanıyor âşıklar, virgülde umutları devam ediyor, ünlemde korkuyor!! http://www.youtube.com/watch?v=WdlPjAJFIrw Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.