İdealar Kuramı

Dünya üstündeki herşey sabitken yanlızca bilgi paylaşıldıkça artar;)Bu yüzden seviyorum forumları

öyle deme rimm,,heraklitos ne demiş; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir,,,

Doru belki gelicekde herşey çok daha farklı olucak.Belki bir "idealist" çıkıp açlar için bitmeyen yiyecekler sunucak kim bilir diyip bağlıyım konuyu yine

çok güzel bağladın konuyu ona idealist değil de devlet lideri desek

matrıx'ın yapılmasını sağlayan felsefi görüştür. keanu reeves'ın tercih edip geçtiği gerçek alem , ajan smith'in olduğu alem işe çoğu insanın gerçek yaşam sandığı yalan olan alem ( mağara kapısında duran kişi veya kişilerin gölgelerinin mağaranın içine yansıması muhabetini ant. tekrar etm dedım.)

şölenı okumadan önce önsözunu okudum..gayet guzel anlatmıs..yıne bır cıkmaz olarak ıdea kesıf mıdır ıcad mıdır dıye soruyorlar kanıt örnek olarak da matematıksel teorılerı vs sunuyorlar

yıne de benım dunyama cok uzak ıdealar:( umarım herkesın ıdeaları olur onlara tutunurlar sıkıca vs vs vs

felseficilerin en tarafsız ve ciddi düşünenlerinden biri platon fakat zamanımızda o kadar sabırlı bünyelere sahip olan gösterişten uzak insanlar ve büyük olmak egosundan sıyrılmış insanlar pek yetişemio böyleleride bir saatten sonra dünyanın dibine bir kibrit yakıp hiç birşey umurlarında olmuo idealar değil tanrısı bile tatmin edemiyor yani,sanırım çoğu şeyin değerini tükettik içimizde:rolleyes:

batı dılınde platon doğu dılınde eflatun , ıdealar dunyası golgeler alemı çevrenızdekı gorduğunuz hersey ıdealar dunyasından yansıyan golgelerdır der platon aslında şöyle dusunun arakadaslar bızım hıssedebıldığımızı sandığımız nesneler aslınsa bırer golge bızde bırer golgeyız golge golgenın ıçıne gecebıldığıne gore bızde onu hıssebıldığımızı sanıyoruz bir elınızı duvara yaklastırın elınızın golgesı çıkacak dığer elınızıde aynı yere getırın ıkı golge bırbırının içine gecıcek nasıl bu golgeler bırıbırın içine gecebılıyosa aslında hıssettığımız butun olaylar bundan ıbaret

nesNeLer düNyası mı ideaLar düNyası mı _? tartışıLır

İdea varlığın örneğin bir at olsun bu varlık.Amacına uygun şekilde alabileceği en kusursuz haldir.Yani bir attan beklentiniz nedir hızlı olması bu doğrultuda olabilecek en hızlı at tasavvuruna 'At İdeası' denir.Yalnız dikkatinizi çekerim bu Atların Tanrısı gibi yanlış anlaşılıyor aslı bu değildir çünkü 'Fırıncının'(Yaradanın) kurabiyelerinden

yalnız 1 tanesi 'EN' ekini hak eder-en güzel,en iyi pişmiş).Bu açıdan bakınca kurabiyelerin tanrısı denemez

bir kurabiyeden beklediklerinizi en iyi şekilde karşılayan kurabiye tasavvurudur bu idea.

Not:Çok kolay çürütülebilen bir felsefik düşüncedir.İdeaların yukarıdaki dünyadan(Yaratıldıkları mekan) yeryüzüne inmeleri ancak yukarıyla ilgili hiçbir şey hatırlamamaları üzerine kuruludur bu felsefe.

Örneği budur:Bir bahçe düşünün bahçeye bakınca buranın bir yapıcısı bir şekillendiricisi vardır değilmi.

Bunu daha önce bahçıvan görmesenizde bilirsiniz çünkü yukarıda gördüklerinizi hatırlarsınız.

Şimdi bu yukarıdaki felsefede çok açık nokta var alın benden 1 adeti

Madem bu şekilde hatırlama oluşabiliyor çiçeği görünce tohum veya arı neden akla gelmiyor

oysa çiçek deyince tohum,arı hemen aklımıza gelir bildiğimiz için.

Ancak bahçe-bahçıvandaki gibi olmuyor nedeni ise kanaatimce şudur;

Bir insan hayvanlardan farklı olarak kendinin var olduğunun bilincindedir.Ve var olanın bir var edicisi

olması gerektiğini de(bazı arkadaşlar yaratana inanmıyor olabilir ben inanç sorgulayamam haşa peygamberimiz dahi sorgulamamıştır)bilir.Bu yüzden var olan ile var eden arasında bağlantıyı insan

anında kurabilir bahçe-bahçıvan gibi.Platon tartışmalarda yenilmez denir eğer devleti okuduysanız

kitapta Sokrates gerçekten kendi laflarımı yoksa Platonmu konuşturuyor bilemem ama aşırı fazla

örneklendirme mevcut bu felsefik kuramları güçlü kılıyor ama aynı zamandada güçsüzleştiriyor.

Yıllar sonra biri çıkıp bu örnekte bir terslik var diyebilir.

Bu arada ben düşencelerin sahibinin Sokrates olmadığına emin gözüyle bakarım.Yazı uzadı nedenini öğrenmek isteyen altı okusun istemeyenler yazım bu kadardır.

Sokrates'in Savunması metninde savunmalarda örnek verilmiyor çok ama çok mantıklı yalvarmasız,zırlamasız

ve tamamen mantıkla beraber doğru konuşuluyor,duygu kullanımı yok gibi.

Ancak Öğrencisi Platon'un,Sokrates'i içinde barındıran metinlerinde Sokrates bol bol örnek veren hatta

örneksiz felsefik kuramları olmayan biri Savunma metniyle zıt bir durum bu ve Savunma metni gerçekten

Sokrates'e aittir çünkü başka bir yazarında bu metni ufak farklarla yazdığı bilinmekte(isim hafızam 0 gibi).

Yani benim gözümde Sokrates fazla örnek vermeyen karşıdakini konuşturan duygularla ve inançlarla oynamanın tehlikesinin farkında olan kısa boylu kilolu çirkin bir adamdır.

Ancak Platon'un Sokrates'i tek tanıma yolumuz olduğu aşikar ve Platon hocasının düşüncelerini kağıda

dökmeden önce hocasına danışır en azından gönlünü alır bence.

Ve Sokrates'in yazı yazmayan sadece sözlü felsefe yapan biri olduğu bilinmekte hatta pazar yerinde

insanları kolundan tutup sıcak kanlılığıyla konuşturup bilmezmiş gibi yapıp sonra gerçekleri 1-1 yüzüne

vurduğu bilinir.

Son olarak bana ait olmayan bir cümle

Atina genç bir kısrak ve bende onu böğründen sokarak bilincini açık tutan bir at sinegiyim.(Sokrates)

İdealar Evreni ve Ayan-ı Sabite denilen alem acaba aynı olgunun etrafında mı dönüyor? Kurulmuş hayaller, henüz kurulmamış hayaller, 2050'de yere düşecek olan ağaç yaprağının teorik bilgisi, icatlar, elle tutulup gözle görülebilen ve bunun zıttı olan her şeyin teorik bilgisi yani tüm bunların hayalinin olduğu alem... Yani bir insan olarak ben bir hayal olarak var edildikten sonra hayalden varlık alemine dolduruldum. Aynı zamanda varlık alemide hayalden doğmuştur. Yani varlık silinse dahi hepimizin ve herşeyin hayali ilelebet yaşayacak... Nerede olacağız? Hayallerde ilelebet... Çok güzel bir konu... İdealar Evreni ve Ayan-ı Sabite hakkında bir konu açabilirim ileride...

Cok guzel bir yazi olmus kendin mi yazdin bilmiyorum ama emegine saglik.

Platon bir cok acidan elestiriye maruz kalmistir (kalmasa tuhaf olurdu felsefeci sonucta) bunlar tahmin edilebilecegi gibi sanata bakis acisi , devleti yonetme tarzinin homojen toplum yapisi problemi ortaya cikarma ihtimali filozof kralin yetileri toplum uzerinde ki otoriter yapi vb. olarak cogaltilabilir. Zaten kendi ogrencisi Aristoteles tarafindan da idealar kurami cozulemeyen bir elestiriye maruz kalmistir (merak edenler icin cozumu daha sonra yeni platoncular tarafindan gelistirilen 3. Adam itirazi ) benim eklemek istedigim seyse su ; yazinizda idealar kuraminin toplum duzenini aciklamak ve mesrulastirmak icin gelistirildigini yazmissiniz aslinda benim bildigim kadariyla bizzat platonun one surdugu 3 farkli idealar kurami versiyonu vardir bu kurami ilk deda ortaya attiginda idealardan pay alma soz konusu bile degildi ornegin bu yuzden platonun yaslandikca pisagor felsefesine saygi duydugu , hatta evrenin isleyisini bir nevi sayilara indirgedigi (timaios diyalogunda gorebilirsiniz.) Ve klasik bir yunan filozofu gibi sadece devlet otoritesi ve sosyal yasam uzerinden felsefe yapmadigidir. Baslarda oyleydi evet , ama genclik iste..

Mağara Alegorisi ile güzel anlatılmaktadır.