Kolaysa Yazın!

Janis Joplin

Kamuran konuşunca komikli komikli, kornişler korkup kaçardı, kapalı kapılar ardında kıkırdardı komşular.

Leyla'nın lacivert lambasındaki Lapis Lazuli lüzumsuzca laçkalaşmıştı.

Mavi gökyüzü bugün kan akıtır olmuş , kimse fark etmiyordu.

'nayır, nolamaz nalan' nidaları.

Olur olur oglan olur .)

Öksüz öküz ölmeden Ömer örtüyü örtmeli.

Paris'te patlatılan püre, Pütürge patatesindenmiş.

Raci renksiz revaniyi reddetti.

Sadullah sıkıntısını sosisliyle savuştururken, Sadullah'ın sevgilisi Sadullah'ı sinsi sinsi süzüyordu.

Şeyda şarkıyı şaşırdı.

Tolga Taner Tarlacı

( Daçminnnn goşşşşş )

Ucu ucuna ulaşacağını umuyordu, upuzun uçakla uğraşmadan usul usul uçtu. Uysalca uzandı, uçarken uyudu. Usanmadı, uçuk umutlarını unutmadı. Ulaşınca uyandı. Uygarlıktan uzaktaydı. Utandı.

üzerimdekini ütülemenden ümitlenmek, üzüldüğümde üşütüyor.

Vazgectiler vicdanlarindan vazgectiler vedalastilar vapurdumaninda .)

Yolları yine buluşacaktı elbet aylar sonra

Zaman zamansizdir...

Ahmet, ağır aksak adımlarla arayı açarken, ağzındaki armutlu akidenin aroması azalmıştı.

Bul bakalım bulabilirsen buralarda benim beyhude bahtımı. Ben bilinmez boşlukların bittiği, ben bulunamaz biri. Bakarken bulutlara bilinçsiz, Beni bil, beni bul, beni bekle...

Cigaram cebimde, canım cehenneme.

Çınar çemeni çehrene çiğ çalmış, çatma çulsuz çuhadar çadırını. Çimeni çare, çuvalı çaputtan, çalkalar çapsız çocuk çiçekten çetiğini. ( Giresunda patiğe derler çetik diye ) Çakallar çete, çıralar çatır çatır çatlarken, çarp çocuk. Çarp çapanı çakalların çevresine. Çanaksız çevrenin, çaresiz çocuğu. Çetin çöl çoraklarının çorapsız çocuğu...

Dedenin demlediği, dayının dudaklarını dağlıyordu.

El ederim efil efil esen esintiye. Efkardan, elemden eser eminim. En eşiksiz emanet erkandır. Ender eylemez, efkan eylemez, erdem eylemez eminim. Ecelin eşiğinde en erken esen esintiye, el ederim...

Fallar falandan filancaya felekten fikirleri farkettirir.

Goy G*tüne Gitsin, Gidenler Gitmemiş Gönderilmiştir