Rimmon-ex Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2007 Arama tiyatrosu, Ağustos 2003 tarihinden itibaren oyunculuk kursları ve oyun çalışmalarına başlamıştır. İlk hedefimiz, bir "Repertuar ve Araştırma Tiyatrosu" niteliğiyle ÇOCUKLAR / GENÇLER / YETİŞKİNLER olmak üzere üç farklı seyirci kitlesine oyunlar sergilemektir. Bir başka hedef, "arama tiyatrosu Kursları" programında, Klasik Tiyatro Eğitimi'nin yanı sıra "Başka Tiyatro Dilleri" arayışlarına da yer vermektir. Oyuncu, Yazar, Sahne ve Işık Tasarımcıları ile yapılacak laboratuar çalışmaları ile özgün yapıtlar üretmek de arama tiyatrosu'nun çok önem verdiği hedeflerden biridir. Amacımız, kendi yaratıcılık yoluyla özgün, çağdaş, derinliği olan eserler üretecek ve yorumlayacak oyuncular ve ekipler yetiştirmektir. Sanatçı adayı "bireysel eğitim" ve “ekip anlayışı eğitimi” yöntemleriyle tanışacak, bu yöntemleri özümseyeceği etütler yapacak ve eğitim sonunda "özgün" üretimleri sergileme olanakları bulacaktır. Eğitim alanları: Sanat dersleri, Genel Kültür Dersleri, Yabancı Dil Dersleri başlıkları altında üç gruba ayrılmıştır. Eğitim içeriğimiz, "Sanatçının Yolu" adlı 12 haftalık bir programdan sonra Klasik Temel Tiyatro Eğitimi, Bütünlük Anlayışı Yöntemi, Disiplinler Arası İletişim Eğitimi, Gestalt-Terapi ... gibi derslerden oluşmaktadır. Öncelikle gerçekten zorluklarla mücadele ederek sonsuz bir sevgi duydukları sanatları adına çalışmalar yapmayı şevkle sürdüren bu insanları tanımanızı istedim.Cihangirde küçük bir tiyatro salonu.Oyunların büyüleyiciliğinin,oyunculukların ustalığıyla birleştiği o eşsiz anlarda son teknolojiyle donatılmış bir sinema salonundan çok daha etkieyici olan atmosfer,oyun öncesinde ve oyun bitiminde oturma odanız kadar sıcak ve samimi.Oyun üstüne elde şaraplar oyuncu ve yönetmenle birebir sohbetler ettiğiniz,bir sanat atelyesi gerçekten.Gecenin bu saatinde nerden esti diyceksiniz.Az önce bir oyunlarından çıktım.Neron ile Agripina....Ne oyundu ama,başroldeki Güvenç Selakmanın yaşıyla karşılaştırdığınızda sizi hayretler içinde bırakan oyunculuğu,agripinayı canlandıran Özkan Schulze'nin o büyüleyici insanı gerçektende roma dönemine taşıyan,yılların tecrübesiyle yoğurulmuş ustalığı,mükemmel ışık geçişleri.....Tarık Günersel ile de tanışma fırsatı buldum-oyunun senaristi tanıyanlar iyi tanır;)-gerçekten o kadar samimi o kadar değerli insanlar ki;oyun sırasında oyuncularda onları izleyen Tarık beyde seyircilerin konuşmalarına dikkat etmiş,mutlu olmuşlardı seyircilerin kaynaşmasından.Sanat ve insanlık adına çok şey kaybeder bu oyunu görmeyenler bence,ben unuttuğum bir çok değeri yeniden kazanmanın sevinci içinde döndüm bu gece evime lütfen ziyaret ediniz bu sanat düşkünü insanları.Oyunu izlemek isteyenler için saatleri ve günleri öğrenebilirim ayrıca.Sizde bildiğiniz böyle küçük toplulukları paylaşırsanız bakış açımız genişler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nickmickyok Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2007 Oyunu geçen yıl seyrettim.. Bu sene birkaç ufak değişiklik yapmışlar Agripinayı Özkan'ın oynaması gibi.. Aslında sizinle beraber ne kadar da çok gelmek istemiştim;) bildiğin üzre, tekrar seyretmek.. ama nasip olmadı.. Güvenç abiyle ilk tanışmamızda o zaman oldu.. sultanımız:) şans eseri davet ettide hepimiz daha fazla görüşme şansını yakaladık.. benim seyrettiğim zaman sultan gitmeden evvel Güvenç abiyi o kadar övmüştü ki 10-15 kişi toplanıp gittiğimiz grupta bir tek erkek arkadaş yoktu beyfendinin yakışıklılığı bir yana oyunu bizide çok etkilemişti.. belki sende farketmişsindir o gün oyundan sonra katıldığımız sohbette Güvenç abinin gözündeki ışığı birdahaki görüşmelerimizden hiçbirinde görmedim.. farklı bir duruşu vardı.. bütün tiyatrocularun başarılı bir işin ardından belkide o tarzda gülüşleri, bakışları oluyordur bilmiyorum ama onunkiler başkaydı o zor şartlar altında böyle bir iş çıkarmanın mutluluğu okunuyordu adeta belkide inanamıyordu kendine bu kadar beğenilmeyi beklemiyordu? daha hiç tanışıklığımız olmamasına rağmen böyle bir his uyanmıştı bende. Abartıyormuyum?? kesinlikle hayır. Peki zor şartlar dediğim ne? Tiyatro deyince aklıma (belkide hepimizin aklına) gelen şuydu önceleri; şaşalı bir sahne, geniş bir salon, koşuşturan oyuncular, kimi dekor hazırlıyor kimi ses işiyle ilgileniyor vs. ve herşeyden önemlisi güzel hazırlanmış bir dekordur tiyatroya ilk girdiğimizde önce sahneye bakarız biraz sonra burada birşeyler olacak nasıl hazırlamışlar oyunu tahmin etmeye çalışırız bir ev ise dekor kapısını bacasını buluruz:) daha sonrada koltuk rahatlığımız gelir onunla ilgileniriz:)... ama Arama Tiyatrosu kapıdan girdiğinizde sıra sıra oval tahta oturaklar basamak basamak ama fazla bir eğim yok nerden baksanız 5-10 sıra hemen karşısında yüksekte olmayan yerle aynı hizada sahne ve dekor oraya hazırlanmış.. Şunu söyleyebilirimki eğer o gün o dekor orada olmasaydı tiyatroya arka kapısından girdiğimi ve buranın bir çeşit çalışma odası olduğunu vs düşünürdüm. ama dekor böyle düşünmeme engel oluyordu. dekor dediğimede bakmayın bu sene Rimmon un gittiğinde nasıldı bilmiyorum ama geçen yıl bir kaç renkli tülle hazırlanmış sade bir sahneydi. Oyuncuların kostümleride öyle kraliyet ailesinden olduklarına inandırıcak gibi değildi açıkçası.. Hani ben burayı az kalsın çalışma odası sanıyordum, ara verildiğinde çalışma odalarınıda gördüm bir o kadar yer belkide sahne kadar bile geniş değil hemen yanında kitaplıklar ortasında bir masa sanıyorum ders için ayrılmış bir bölüm giyinecek başka yerleri varmıydı dikkat etmedim. Sadece bu kadar... Ve seyrettiğimiz oyun kelimenin tam anlamıyla muhteşem keşke her dakika seyredebilsem dedirten.. oyun sırasında kahretsin be niye kalem kağıt getirmedim not alırdım allahım biraz daha uzun sürsün dedirten cinstendi. O basit dekorun ve o inandırıcılığı olmayan kostümlerin içerisinde biz burdayız diye bağıran ( evet ben değil biz ) oyuncular..... zaten yaşamlarındaki sadelik ve bir bütün olarak kendilerini kabul etmeleri asla haksız yere öne çıkmaya çalışmadan oyunu ekip olarak götürmeleri sonrasında yönetmeninden senaristine en basit oyuncusuna kadar gelip bizimle sohbet etmelerinden belliydi. pişman olmadım gidip görürseniz o sıcacık ortamda birkaç saat olsun durursanız ne kadar haklı olduğumuzu anlayacaksınız... Bu kadar:) biraz kısa oldu ama idare edin artık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.