Felsefe Üzerine

Aristoteles’in Metafizik adlı eserinin ilk cümlesinin “Bütün insanlar doğal olarak bilmek isterler” olması Felsefe’nin araştırma, sorgulama ve öğrenmeye çalışma gayesi güden bir disiplin olduğunun onlarca göstergesinden sadece birisidir. Gerçekten de insanları benliğini kazanmasında, çevresini yaşadığı toplumu, geçmişini bütün yanları ile bilmek istemesi önemlidir. İnsanların çevresini gerek fiziksel, gerekse metafizik olarak tanıdıkça “bilmek istemesi” onlara zevk vermenin yanında ruhsal bir doygun olma durumunu kazandırır.

Düşünbilim olarak da adlandırılan felsefe sözcük kökeni olarak Yunanca “phileo” ve “sophia” sözcüklerinden meydana gelmektedir. Bu sözcükler seviyorum, arıyorum ve bilgi, bilgelik anlamı taşımaktadırlar. Sözcüklerden de anlaşıldığında göre düşünmeyi seven bir disiplin olan felsefede, düşünmenin yanında arama yani sorgulama, sorular sorarak cevaplar arama gibi bir yöntem izlenir.

Felsefe sözcüğüne Türk Dil Kurumu 2005 sözlüğünden baktığımızda karşımıza şu anlamlar çıkmaktadır;

1. Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması

2. Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü

3. Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi

4. Dünya görüşü

5. Bir konuda soyut düşünüş

Bu anlamlara baktığımızda felsefenin araştırmaya yönelik bir alan olduğu görülür. Birinci anlamında varlık ve bilginin araştırılması da sorgulama ile olabilmektedir.

İnsanoğlu düşündükçe ve sorguladıkça bir takım sonuçlara varabilmekte ya da varamamaktadır. Sonuçlara varıldığı zaman zihin tekrar yeni sorular üretmekte ve bulunan sonuçlarına niteliklerini sorgulamaktadır. Sonuçlara varılamadığı zamanlarda ise sonuca ulaşmak için yeni sorular zihinlerde belirir. İşte felsefe bu süreci sağlayan ve sistematik bir şekle getiren disiplindir diyebiliriz. Felsefede asıl olan sorulan sorulara yanıtlar bulmak değildir. Yanıt beklenmeksizin düşünce sistemi harekete geçirilir. Düşünülür, sorulur.

Buna göre, felsefenin konusu 'nihai ve en yüksek şeyler', genel olarak varlık, bir bütün olarak evrenin kendisini ya da insanın eylemlerini, yaş*mını ve yazgısını en temelli bir biçimde etkileyen şeylerdir. Varlığı bir yönüyle ya da belli bir bakımdan ele alan bilimlerden farklı olarak, felsefe, varlığı bir bütün olarak ele aldığı, varlığı varlık olmak bakımından incelediği, olanı betimleyen bilimlerden farklı olarak olması gerekene yöneldiği için, konularına uygun düşen yöntem ya da yöntemleri kullanır.

Bir düşünce etkinliği olan felsefe insanın soru sorabilme yeteneğine dayanmaktadır. Felsefeyi diğer tüm disiplinlerden ayıran en önemli özelliği sorular üzerine düşünürken mantıksal bir çerçevede akıl yürütmeye dayanmasıdır. Filozoflar bu mantıksal akıl yürütmeleri kendileri yapar ve başkalarının akıl yürütmelerini eleştirirler. Bu şekilde sorgulayan mantık da sorgulanan bir şekle gelir.

Tüm bunlardan sonra bazı filozofların yaptıkları iş hakkındaki tanımlamalarına göz atacak olursak;

"Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir."

Karl JASPERS

"Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir."

SOKRATES

"Doğruyu bulma yolunda, düşünsel (İdealist) bir çalışmadır."

PLATON

"İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe."

ARİSTOTELES

"Mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir sistemdir."

EPİKUROS

"Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek din özdeştir."

AUGUSTİNUS

"İnanılanı anlamaya çalışmaktır."

ANSELMUS

"İnanılanın inanılmaya değer olup olmadığını araştırmaktır."

ABAELARDUS

"Tanrıdır konusu, tanrının tanıtlanmasıdır."

A. THOMAS

"Eleştiridir."

CAMPENELLA

"Deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerinde düşünmektir."

F. BACON

"Felsefe yapmak doğru düşünmektir."

T. HOBBES

"Felsefe bir bilimdir ve geometrik yöntemi metafiziğe uygulamak gerekir, felsefeyi kesin bir bilim yapmak için."

DESCARTES

güzel paylaşım olmuş anladığım kadarıyla sen yazmışsın.ellerine sağlık..

''Yaratılan hiçbir şeyi yaratılmadığı ölçüde kavramaktır''

Felsefe ekilen bir bahçedir ki, ekildikçe buradan filozoflar yetişir.

"Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir."

SOKRATES

doğrusu -en akıllı kişi neyi bilmediğini bilendir- olmıcakmı?

doğrusu -en akıllı kişi neyi bilmediğini bilendir- olmıcakmı?

Hayır doğrusu yazıldığı gibidir..

Bu arada teşekkürler arkadaşlar ilginize...

Yaşamda anlam sorunuyla karşı karşıya kalan kişinin tutunabileceği en sağlam dal.

sofie-nin günlüğünü okumuştum..ordan hatırlıyorum..orda ynlş yazılcağını sanmıyorum

İnsanlarımızın Düşünce üzerine düşünmesini bırakın düşünmeden bir işi yaptıklarından dolayı bu bilgiler fazla önemsenmiyor.. Paylaşımın için sağol

sofie-nin günlüğünü okumuştum..ordan hatırlıyorum..orda ynlş yazılcağını sanmıyorum

Sokrates'in kendi eliyle bizlere bahşettiği hiç bir yazılı kaynak olmadığından, onun hakkındaki bilgileri, düşüncelerini ve söylemlerini "Platon"dan öğreniyoruz.. Sanırım bu durumda Platon yanlış söylemiş...!

önemli mi kelimelerin nasıl dizildiği gerçekten bu kadar?

önemli mi kelimelerin nasıl dizildiği gerçekten bu kadar?

Haklısın.. kelimelerin dizilişi önemli değil, çıkarılan anlam daha bi önemli olmalı..

pardon ama böyle böyleotu bok anlamaya başlıyoruz..sözüm yazana deil..hoş paylaşım..amabilgiyidoğru vermeye dikkat etmek lazım

Zaten senin söylediğinle benim söylediğim bir anlamda kopuk.. Biraz Platon'a el atarsan daha iyi göreceksin sanırım.. Sofie'nin Dünyası, tüm bu felsefe okyanusu içinde hiç bir şeydir...