Düşünce ve İnanç Üzerine

umarım beğenirsiniz...

 

 

 

Düşünce beyin işidir,inancın organı popo ve onun korkusudur.

Düşünce kafa ağrıtır zorlar,inanç acındırır korkutur.

Düşünce mantık içerir,inançta mantık aranmaz.

Düşünce kendini veya istediği fikri benimser,inanç başkasının söylediklerini baz alır.

Düşünce beyin kıvrımlarını sömürür,inanç duyguları ve cepte ki parayı.

Düşünce ile bi yere varırsın ya da zamana bırakırsın,inançla olduğun yerde sayarsın.

Düşünce ile yapılmış bütün gelişmişliklerden faydalanılır,inanç ile yapılmış her şey yapaydır başka dünya içindir.

Düşünce beyni çalıştırır,inanç beyni tembelliğe alıştırır

Düşünceye göre inanç ve her şey özgür olmalıdır,inançta yasaklar,günahlar almış başını gider.

Düşünce bütün insanlar ve canlılar için daha iyi yaşam koşulları olması gerektiğine inanır,inanç fakirler üzerinden para verip sevap kazanma mekanizmasından nemalanır.

Düşünce neye inanacağını kendi seçer,inancın seçme hakkı yoktur

Düşünce bilinmeyen ve bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için çalışır,inanç bilinmeyene bağlıdır ve öyle kalmasını ister.

Düşünce savaşlara karşıdır,inanç şehitlik adında kutsallaştırmıştır ölme ve öldürmeyi destekler.

Düşünce insanla ilgili olarak kadın ve erkek eşitliğini savunur,,inançta kadınlara doğal haklarını erkeklerin verdiği bir sistem hakimdir.Bazı inançlarda 4 kadın bir erkeğe aynı anda verilir, hatta 14 yaşındaki kızlarda nasibini alır..

Ey bilim çağında din saçmalığına inanan insanlar umarım bu yazdıklarım sizi biraz düşündürür…

Senin dediğine göre ben bitik bir bireyim:)

Fakat benim için "Din" ve "Bilim" birlikte değerli. Çünkü bu ikisi benim bakış açımdan birbirini zaten kapsar ve kuşatır.

 

Senin inanç şudur diye yazdığın şeyler, Toplumsal birer şartlanmadan ve önyargıdan ibaret şeyler. Olayı nasıl görmek istersen o açıdan bakmak gibi:)

 

Oysa Evrensel Gerçekler bunların çok ötesinde... Tabi herkez için özgürlük vardır... Sende anladığım kadarıyla korkusuzlardansın.

 

Özet olarak, İnanç'a kasıt söylediklerin toplumsal şartlanma ve cehalet üzerinedir. Yanı inanç'la direk bağlantılı değil. İnanç bunların ötesindedir...

 

İyi Günler...

paylaşım için saol ama eğer bunu her kim yazdıysa bağnazlıktan başka birşey değil. river'a katılıyorum...

umarım beğenirsiniz...

 

 

 

Düşünce beyin işidir,inancın organı popo ve onun korkusudur.

Düşünce kafa ağrıtır zorlar,inanç acındırır korkutur.

Düşünce mantık içerir,inançta mantık aranmaz.

Düşünce kendini veya istediği fikri benimser,inanç başkasının söylediklerini baz alır.

Düşünce beyin kıvrımlarını sömürür,inanç duyguları ve cepte ki parayı.

Düşünce ile bi yere varırsın ya da zamana bırakırsın,inançla olduğun yerde sayarsın.

Düşünce ile yapılmış bütün gelişmişliklerden faydalanılır,inanç ile yapılmış her şey yapaydır başka dünya içindir.

Düşünce beyni çalıştırır,inanç beyni tembelliğe alıştırır

Düşünceye göre inanç ve her şey özgür olmalıdır,inançta yasaklar,günahlar almış başını gider.

Düşünce bütün insanlar ve canlılar için daha iyi yaşam koşulları olması gerektiğine inanır,inanç fakirler üzerinden para verip sevap kazanma mekanizmasından nemalanır.

Düşünce neye inanacağını kendi seçer,inancın seçme hakkı yoktur

Düşünce bilinmeyen ve bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için çalışır,inanç bilinmeyene bağlıdır ve öyle kalmasını ister.

Düşünce savaşlara karşıdır,inanç şehitlik adında kutsallaştırmıştır ölme ve öldürmeyi destekler.

Düşünce insanla ilgili olarak kadın ve erkek eşitliğini savunur,,inançta kadınlara doğal haklarını erkeklerin verdiği bir sistem hakimdir.Bazı inançlarda 4 kadın bir erkeğe aynı anda verilir, hatta 14 yaşındaki kızlarda nasibini alır..

Ey bilim çağında din saçmalığına inanan insanlar umarım bu yazdıklarım sizi biraz düşündürür…

güzel bir paylaşım yalnız tüm inancları bir arada yargılaman doğru değil düşünce herşeye açıktır eğer düşünce her insanı özgür kılıyorsa bir insan ikisini birden yürütebilir ve çoğunlukta böyle yapar inanç insan için gereklidir insan beyni inanmaya yatkındır bu dini sistemlerinde dışında bir ihtiyaçtır ateist olur yinede tanrının olmadığına inanırsın . inanç insana manevi güç düşünce ise maddi güç sağlar bence her ikiside vazgeçilmez bu zamana kadar gelişen insanlığın çoğunluğu bir dine mensuptur demekki din gelişmeye ve düşünmeye engel değil yine kendini dinle kısıtlayanlar kendi düşünceleriyle kendi özgür iradeleriyle bu karara varırlar.

Teşekkür ederim çok güzeldi.Bu yazılanlara katılıyorum.

Fakat benim için "Din" ve "Bilim" birlikte değerli. Çünkü bu ikisi benim bakış açımdan birbirini zaten kapsar ve kuşatır.

 

din ve bilimi birlikte yani paralel götüren kitaplar yazıldı. belki zaten biliyosundur. bunlar Dan Brown' ın Da Vinci Code'u ile Melekler ve Şeytanlar' ıydı. bestseller olsada çok kişinin kafasını karıştırdı. belli apaçık bilinen şeyler tepetaklak oldu ve gerçekliği de kabul gördü. haklı olabilirsin.

İnanç ve bilim birlikteliğini Dan Brownın kitaplarına sığdırmayalım.

Bakılan,görülmesi gereken değil.Yalnızca baktığınızı görüyorsunuz.

Kalıplar, klişeler... İnanç kısıtlayan bir olgu değildir.

Bilakis bilim kısıtlar...Formülleştirir...

Kurallar koyar.

Hadi bir de burdan yakın

ben bunada katılmıyorum. o bilimsel bulgulara kendi inançları doğrultusunda yorumlamaktan kaynaklanan birşey. yani formülleşmesi kısıtlanması. bilimin kısıtlanması söz konusu değildir gerçekte. ve din ile bilim gayette beraber olabilirler. zaten kur'andada ilim irfan öğrenilmesi bilimin yoluna girilmesi istenir. kuranda kim ilimin yoluna girmişse Allah onu kendi yoluna koyar der. yani bilim ile din beraber olabilir ama kısıtlama getirlmemesi şarttır. çünkü gerçek bir şuura farkındalığa, olayları, dini, başka insanları daha iyi anlayabilmeye bilim vesile olur...

Bilim ispattır biraz da.

Evet Kur'anda yazılanlardan haberdarım,zaten bu yüzden diyorum ya inanç kısıtlayan bir olgu değil aksine ilime yönlendiren bir durumdur.

İnançlı olmak düşünceye engel değil, inananlar bilirler ki inanmak düşünceye sevkeden bir oluş hali.

İnandıkça hayrete düşüyor ve hayrete düştükçe düşünceye dalıyoruz...

Bilimsel bir gerçekliği yakalamak için de önce o gerçekliğe ulaşacagına inanmak gerekir...

Aksi düşünceler sadece yanlış toplumsal yönlendirmelerden ibaret...

evet doğru söylüyorsun. zaten şöyle birşey de var; dini hep basit geri kalmış ve yaradan katından değilmiş gibi davrandılar. tüm semavi dinler kutsal kitaplarında derki düşün. unutulmamalıdır ki biz 1000-2000 yıllık bir kitap okuyoruz. orda anlatılanların bize uymaması veya saçma gelmesi normal çünkü kutsal kitaplar 1000-2000 yıl öncesinde yaşayan insanlara yönelik yazılmıştır. normal bir gözle bakarsan gayet sıkıcı, saçma ve gerici bir kitap görürsün ama olaya farklı bir gözle bakmayı, farklı yorumlamayı öğrenirsen eğer yavaş yavaşta kitapta ne anlatılmak istendiğini, neyi kastettiğini kısaca şifresini anlarsın. bunu bir varsayım olarak söylemiyorum. kendimden bildiğim için söylüyorum. şuanda kuran insanlara yanlış yorumlatılıyor. şimdi bazıları şöyle düşünebilir; "peki herşeye kadir olan yüce varlık neden bunu düşünememiş? yani neden 1000 yıl sonraki insanlarında tüm şifreleri rahatlıkla anlayabileceği, görebileceği bir şekilde kuran indirilmemiş?" bunun da cevabı şudur, yaradan elbette bunuda önceden bilir ve böyle uygun görmesinde de bir hikmet vardır. sonuçta yeryüzünde büyük bir savaş vardır. Allah şeytanın hamlesini elbetteki önceden bilebilir. gerçi satanistlere göre Allah bu demonların varisi olarak yeni dünya tanrısıdır. ama bence buda bir şeytanın yalanıdır. şeytan yalana gerçekleride katar...

Şunuda ben belirteyim:)

 

İslam ve islam hükümleri, Yaklaşık her yüzyılda o günün toplum yapısına ve bilimsel bulgulara dayalı olarak uygun hale getiriliyor. Bu işi yapanlara ise "Müceddid" deniyor. O yüzden görebilen, bulabilen, okuyabilen için herşey düşünülmüştür sistemde. Tabi kimse ben müceddid im demez. Çünkü bu kişiler çok yüksek mertebe sahip kişilerdir ve kendilerini açık bir şekilde ilan etmezler. İsteyen, bu kişinin kim olduğunu anlayabilir:)

 

Birazcık konudan saptık gibi ama neyse bilmeyen arkadaşlar için bilgi oldu. En azından herşeyin 1400 sene önceki şartlara göre olmadığını belirtmiş olduk...

Mayıs 21, 2009 river tarafından düzenlendi

Kesinlikle...

Kur'anın bazı ayetleri çok açıktır bazı ayetleri ise gizli anlamlar taşır o anlamlara ulaşmak gayret ister biliyorsunuz ki.

Kur'an her devirde yaşayan insanlara hitab ediyor, ama dediginiz gibi çağa da uyduruluyor.Kur'anın yanlış değerlendirilmesinde bence sahih olmayan hadislerin rolü çok fazla.Sahih(güvenilir) olmayan hadislere verilen itibar nedeniyle, toplumsal kurallar ve bazı alışılmış kavramlar Kur'anda imiş gibi gösteriliyor.

Bu mevzu uzun, ilgilenmeyenler için sıkıcı olabilir.(Emevi siyaseti vs girmeyelim şimdi:) )

Kur'an sadece ahlak kuralları ibadet gibi konuları işleyen bir kitap değil hatta bunlara çok az değiniliyor.

Batıni ve zahiri anlamlarıyla ayetleri doğru değerlendirmek de bize düşüyor...

Şunuda ben belirteyim:)

 

İslam ve islam hükümleri, Yaklaşık her yüzyılda o günün toplum yapısına ve bilimsel bulgulara dayalı olarak uygun hale getiriliyor. Bu işi yapanlara ise "Müceddid" deniyor. O yüzden görebilen, bulabilen, okuyabilen için herşey düşünülmüştür sistemde. Tabi kimse ben müceddid im demez. Çünkü bu kişiler çok yüksek mertebe sahip kişilerdir ve kendilerini açık bir şekilde ilan etmezler. İsteyen, bu kişinin kim olduğunu anlayabilir:)

 

Birazcık konudan saptık gibi ama neyse bilmeyen arkadaşlar için bilgi oldu. En azından herşeyin 1400 sene önceki şartlara göre olmadığını belirtmiş olduk...

 

bende birşey daha belirteyim:); zaten islamda kuranı okunduğu gibi değil yaşanılan çağa ve bilimsel bulgulara göre yorumlanmasını ister ve uygulanmasını ister. ama esas olan birşey vardır ki oda kuranın sözü üzerine yaşadığımız çağ bahanesiyle yeni bir söz veya hadis veya caiz bir şey uydurulmaması. bu çok ince ve keskin bir çizgidir. insanın şuuru, farkındalığı geliştikçe kuranı daha iyi anlamaya başlar. bu insanın gelişimiyle alakalıdır...

Gündüzgezen,

 

"insanın şuuru, farkındalığı geliştikçe kuranı daha iyi anlamaya başlar. bu insanın gelişimiyle alakalıdır"

 

Sözünü aldım ve katılıyorum. O idrak oluşmamışsa ve sen oluşması için emek ve çaba harcamamışsan zaten bu söylediklerimizin hiçbiri birşey ifade etmez. Zaten o olgunluğa erişmiş bir kimse kolay kolay hata yapmaz. İşte "inanç" burda devreye girer, samimiyetinden ötürü doğruları gösterir. Doğru seçimler yaparsın. Aslında bu konu çok derin ve geniş bir konu.Burada cümleler içine sığdırmak zordur.

Şunuda ben belirteyim:)

 

İslam ve islam hükümleri, Yaklaşık her yüzyılda o günün toplum yapısına ve bilimsel bulgulara dayalı olarak uygun hale getiriliyor. Bu işi yapanlara ise "Müceddid" deniyor. O yüzden görebilen, bulabilen, okuyabilen için herşey düşünülmüştür sistemde. Tabi kimse ben müceddid im demez. Çünkü bu kişiler çok yüksek mertebe sahip kişilerdir ve kendilerini açık bir şekilde ilan etmezler. İsteyen, bu kişinin kim olduğunu anlayabilir:)

 

Birazcık konudan saptık gibi ama neyse bilmeyen arkadaşlar için bilgi oldu. En azından herşeyin 1400 sene önceki şartlara göre olmadığını belirtmiş olduk...

 

river; acaba sen müceddidi bulabildinmi?

bir hadisi şerifte; karlar üzerinde sürünerek gitmek zorunda kalsan dahi gidin asrın imamını bulun, zira asrın imamına bulmadan ölen birinin ölümü cehalet ölümüdür. gibi daha pek çok hadiste muhammed sav bu konuda önemle duruyor.

ve ayrıca bir insan ortaya çıkacak mükemmel bir tevsiri paylaşacak, zahiri ve batıni ilimlerde farklılık ortaya koyacak, kainatta sır olan bilinmeyen pek çok hakikati hikmetler bazında açıklayacak ve bu çok yüksek mertebe sahibi; kendini mümkünse gizleyebilecek bu mümkünmü sence? bu şekildemi doğru sence?

oysaki bazı geçmiş asır imamlarının eserlerinde açıkça ben bu çağda allahın ipiyim o halde necad ve kurtuluş için bana sarılınız. gibi imamların ilanen açıklamalarını görmekteyiz. bu gün değişen nedirki imam ilanen bu görevi açıklayamıyor?

bu konuda bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak isterdim.

river; acaba sen müceddidi bulabildinmi?

bir hadisi şerifte; karlar üzerinde sürünerek gitmek zorunda kalsan dahi gidin asrın imamını bulun, zira asrın imamına bulmadan ölen birinin ölümü cehalet ölümüdür. gibi daha pek çok hadiste muhammed sav bu konuda önemle duruyor.

ve ayrıca bir insan ortaya çıkacak mükemmel bir tevsiri paylaşacak, zahiri ve batıni ilimlerde farklılık ortaya koyacak, kainatta sır olan bilinmeyen pek çok hakikati hikmetler bazında açıklayacak ve bu çok yüksek mertebe sahibi; kendini mümkünse gizleyebilecek bu mümkünmü sence? bu şekildemi doğru sence?

oysaki bazı geçmiş asır imamlarının eserlerinde açıkça ben bu çağda allahın ipiyim o halde necad ve kurtuluş için bana sarılınız. gibi imamların ilanen açıklamalarını görmekteyiz. bu gün değişen nedirki imam ilanen bu görevi açıklayamıyor?

bu konuda bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak isterdim.

 

aslında amacı kendisini insanlara açmak değilse eğer gayet gizli kalabilir. zaten senin verdiğin üstteki örnektede imam kendisini insanlara tanıtmış ve kensine sığınmalarını istemiş. istese gizli kalabilirdi.

düşün dostum düşün!

 

sadece doğa yasaları çervesinde, daha kendini anlamaya dahi muktedir olamamış beynin ile düşün!

daha ölümün ne olduğunu, nereye gittiğini sana söylemeye dahi bilgisi olmayan beynin ile düşün!

şu ekosisteme uymayan bir birey olarak düşün!

dünün elinden gitmiş, yarının elinde olacağı dahi bir ihtimalken düşün!

bilim çağıymış!

emin ol bronz devrindeyken de insanlar, ilk bronz çekici yaptıklarında bilim çağı diyorlardı! bir pcnin buluşu mu, bir cep telefonun icadı mı bilim, hala kan akıtılırken, o bilim dediğin senin kanını akıtmak için silah üretirken düşün!

güzel yazıymış. ++ . şu anda bize bilim bunu gösteriyor(hatta diğer bir ifadeyle emrediyor) diye nasıl oyunlar oynuyorlar...

aslında amacı kendisini insanlara açmak değilse eğer gayet gizli kalabilir. zaten senin verdiğin üstteki örnektede imam kendisini insanlara tanıtmış ve kensine sığınmalarını istemiş. istese gizli kalabilirdi.

 

içinde bulunduğu çağa göre gerçekleri açıklayan kuranı tevsir eden pek çok itiraz gerekçelerine hakiki delillerle ispat ederek hakla batılı ayıran ve bir eser niteliğinde ortaya koyan ne kadar gizlidir?

isterse gizli falanda kalamaz allah onu bir görevle görevlendirdi ise o kimki isterse gizli kalabilecek.

Hiç bir düzeltme ve düzenleme getirmeyenin adı hangi delile dayanarak müceddid olduğunu idda edebilir.

Zaten müceddid olduğunu söylemiyorsa o kişi o halde müceddid değildir.

Alçak gönüllülük tevazu göstergesi gibi algılanmaması gerekir; -ya işte o müceddid olduğunu söylemiyor ama mütevazi olduğundan yönündeki değerlendirmeler yalakalıktır.

o halde güya senin imam dediğin o olduğu halde değilim diyerek yalanmı söylüyor?

ve o asır imamı değilse ve peygamberimiz bizlere cemaatlara tabi ol değil, imamı bulmamızı söylüyor öyle değilmi?

içinde bulunduğu çağa göre gerçekleri açıklayan kuranı tevsir eden pek çok itiraz gerekçelerine hakiki delillerle ispat ederek hakla batılı ayıran ve bir eser niteliğinde ortaya koyan ne kadar gizlidir?

isterse gizli falanda kalamaz allah onu bir görevle görevlendirdi ise o kimki isterse gizli kalabilecek.

Hiç bir düzeltme ve düzenleme getirmeyenin adı hangi delile dayanarak müceddid olduğunu idda edebilir.

Zaten müceddid olduğunu söylemiyorsa o kişi o halde müceddid değildir.

Alçak gönüllülük tevazu göstergesi gibi algılanmaması gerekir; -ya işte o müceddid olduğunu söylemiyor ama mütevazi olduğundan yönündeki değerlendirmeler yalakalıktır.

o halde güya senin imam dediğin o olduğu halde değilim diyerek yalanmı söylüyor?

ve o asır imamı değilse ve peygamberimiz bizlere cemaatlara tabi ol değil, imamı bulmamızı söylüyor öyle değilmi?

 

dostum bana kalırsa çok fena uzatmışsın ve saçmalamışsın. sen bide Allah'ı da işe katmışsın. Ben zaten Allah'ın iradesini yok saymıyorum, Allah isterse tabiki asrın imamı olduğu yedi cihanda bile anlaşılırda benim dediğim şey müceddid eğer isterseki kendisini saklayabilir. bu nasıl olacaktır? gelelim bu soruya. sen diyorsunki bu kadar mucizeyi göstren kimse nasıl bilinmez? bende diyorumki ilmini belli etmeyerek. unutmaki kendisini belli etmeme hakkınıda sahip. bu insanın iradesidir. istersede ilmini mucizesini kimseyle paylaşmaz veya paylaşsada gizli yollarla insanların kimliğini anlayamayacağı bir yolla ilmini açıklar. müceddid ilmini herkese açıklayan gösteren değildir. ilim sahibi olan, hakla batılı ayırd edebilen ve yaşadığımız çağa göre kuran tesvirlerini düşünen, bilen insandır.

 

ve yazın oldukça saçma geldi bana. umarım benim düşündüğüm gibi değildir...

river; acaba sen müceddidi bulabildinmi?

bir hadisi şerifte; karlar üzerinde sürünerek gitmek zorunda kalsan dahi gidin asrın imamını bulun, zira asrın imamına bulmadan ölen birinin ölümü cehalet ölümüdür. gibi daha pek çok hadiste muhammed sav bu konuda önemle duruyor.

ve ayrıca bir insan ortaya çıkacak mükemmel bir tevsiri paylaşacak, zahiri ve batıni ilimlerde farklılık ortaya koyacak, kainatta sır olan bilinmeyen pek çok hakikati hikmetler bazında açıklayacak ve bu çok yüksek mertebe sahibi; kendini mümkünse gizleyebilecek bu mümkünmü sence? bu şekildemi doğru sence?

oysaki bazı geçmiş asır imamlarının eserlerinde açıkça ben bu çağda allahın ipiyim o halde necad ve kurtuluş için bana sarılınız. gibi imamların ilanen açıklamalarını görmekteyiz. bu gün değişen nedirki imam ilanen bu görevi açıklayamıyor?

bu konuda bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak isterdim.

 

ilk önce merhaba diyorum xteksus,

 

Kendi edindiklerime göre sana cevap vereyim.

 

Öncelikle saklamak derken, ben müceddid im demez ama sen onu zaten kolaylıkla anlarsın demek istedim. Eğer tasavvufi ve islami konularda araştırmaların varsa bunu kolaylıkla anlarsın.

 

İkinci olarak, müceddidler asrın imamı değillerdir. Müceddidler sadece yenileme görevlerini yaparlar. Bu konu detaylı bir konu, yazdıkça yazacak birşeyler daha çıkar.

 

Kendini açıkça ilan etmemelerinde farklı nedenler olabilir ama benim aklıma ilk geleni, eğer böyle bir şeye teşebbüs ederse insanların inciti ve yıpratıcı olarak üzerlerine gitmeleri ve görevlerini ifşa etmede sorun oluşturabileceğidir. Bu dünyada sadece yaşantısı eleştirmek olan insanlarda yaşıyor.

 

Benim bu açıklamalarım Müceddid bahsi içindi ve dediğim gibi geniş bir konu ve açtıkça açılır.Senin kendilerine açık eden imamlara örnek, Abdülkadir Geylani 'dir. Asrın imamı(gavsı) olduğunu ilan etmiştir.

 

Gavs-> Asrın imamıdır. Kutbül Aktap ve Kutbül İrşad vardır ve bunlar Devrin İmamına Bağlı görevlilerdir. Müceddidlerde Kutbül İrşadla(ilim,feyz kutbuyla) beraber çalışan onunla aynı makamda olan görevlidir.

 

Bu arada ben bulduğumu söylesem, isim versem ne ifade eder. Bu bir süreçtir.

 

Bu arada acizane düşüncem, Bizler herşeyi bilmediğimiz için buradayız. Amacımız birbirimizdeki eksiklikleri giderip kendi yolumuzda ilerlemek. Ve herkez özgürce düşüncelerini paylaşmalı ve asıl doğruya ulaşmak adına kendini geliştirmelidir.

 

Saygılar...

İlgilenen ve konu hakkında bilgi sahibi olamayan dostlar için öz olarak belirtme ihtiyacı hissediyorum,

 

Bu yönde eğilimleri olan ve yeni açılımlar peşindekilere önerim, sabırlı olmalarıdır. Bizim işimiz düşünmek, sorgulamak ve öğrenmek. Basamakları birer birer ve herşeyi yerli yerine oturtarak çıkmaktır. Bu günün teknolojiyle bir çok bilgiye ulaşabilmekteyiz. Bu işler eskilerde olduğu gibi değil artık. (Umarım nedemek istediğimi anlamışsınızdır.)

 

Bizim işimiz Gönül Dostlarına ulaşabilmek. Belki onları tanımasakta onların eserlerinden faydalanarak, belki bir yol arkadışıyla ilerleyeceğiz.Bir radyo programı yapımcısı arkadaşın dediği gibi "Musa olunabildiyse bir yerde, Harun mutlaka olacaktı." Doğru zamanda doğru kişilerle karşılaşmak ve doğruları seçebilmeyi diliyorum. (sizler ve kendim için:))