nevermore Oluşturma zamanı: Mayıs 18, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 18, 2009 ASTRAL SEYAHAT NEDİR Bedenimizi belirli bir süre terk ederek çeşitli yerlere düşünce hızı ile gidip, gittiğimiz yerlerde meydana gelen olayları izleyebilmemiz mümkündür. Şuurumuzun bedenimizin dışına yansıması yada diğer bir tanımla, şuurluk alanımızın genişleyerek beden dışına taşma olayına Astral Seyahat veya Suur Projeksiyonu adı verilir. Bu yansıma fiziki evrenin her hangi bir noktasına olabildiği gibi, fiziki evrenin ötesindeki ortamlara da olabilmektedir. Diğer duylar dışı algılamalarımızda olduğu gibi aslında hepimizde bu yetenek vardır. Fakat hepimiz bu yeteneğimizi kullanamayız. Astral Seyahat Herkes Tarafından Yapılabilir mi? Özel metotlarla bu yeteneğimizden yararlanabilmemiz mümkündür. Ancak bıkmadan, usanmadan, büyük bir sabırla üstünde çalışılması gerekebilir. İlk denemelerinde bu tecrübeyi yaşayabilenler olmuşsa da, genellikle uzun süre üstünde çalışılması gerekebilir. Bu çalışmada başarı elde edip edememeniz tamamen size bağlıdır. Özellikle deney öncesi sağlamanız gereken şartları tam anlamıyla yerine getirebilirseniz, başarısızlığa uğrama şansınız oldukça azalacaktır. Özel çalışmalarla gerçekleştirilebilmekte olan Astral Seyahat, hiç bir çalışma yapmadan bazen kendiliğinden de yaşanabilir. Dünya üzerinde birçok insanın başından böyle bir tecrübe geçmiştir. Kendiliğinden meydana gelen olaylarda genellikle bu ayrışma uyku sırasında gerçekleşir. Uyumakta olduğu bir sırada kendini bedeninin dışında hatta bedenini yukardan seyrederken bulan insanların sayısı bir hayli fazladır. Bu tür bir olayla karşılaşan bazı kişiler, bu konuda yeterli bilgiye sahip değilse, kendinde psikolojik dengesizliklerin başladığı endişesine kapılarak, bu olaydan hiç kimseye söz etmeme yolunu seçmektedir. Oysaki bu, herhangi bir rahatsızlık belirtisi değil, parapsişik bir yeteneğimizin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla meydana gelen bir tecrübedir. Astral Seyahat Sırasında Yaşananlar! Astral Seyahat sırasında bedenin değişik yerlerinde seğirmeler, kulakta çınlamalar ve tam ayrışma anında ise, çatırdama yada buna benzer bir takım sesler duyulabilir.gayet dogaldır.. Astral Seyahat Tehlikelimidir Astral seyahet tehlikeli degildir.En azindan simdiye kadar böyle bir durumun yasandigina dair bir bilgi yoktur.Obe esnasinda bedeniniz güven içerisinde yatakta yatiyor oldugu için hiç olmadiginiz kadar güvendesinizdir.Beden disinda iken gümüs kordon olarak adlandirilan bir ip ile yataktaki bedeninize baglisinizdir.Ölüm hali gümüs kordonun kopmasi halidir,eger gümüs kordon koparsa bir daha bedeninize dönemezsiniz.Bu kordonun kopmasi ancak ve ancak normal ölümlerle ,trafik kazasi hastalik vs gibi durumlarda meydana gelir.Astral seyahet esnasinda gümüs kordonun kopmasi ve tekrar bedene dönememek gibi bir durum sözkonusu degildir. Tam aksine beden disina çikabilmek o kadar da kolay degildir.Yani ilk denemenizde ya geri dönemezsem diye korkmayin.Siz bu tip gereksiz korkulari düsünmek yerine nasil yaparda daha fazla disarida kalabilirimin yöntemlerini arayin.Geri dönmek bir anda oluveriyor önemli olan çikmak ve bazilarinin yaptigi gibi disarida uzun süre kalabilmektir.Astral seyahetin en önemli tehliklesi günlük islerinizi bir tarafa birakip hele bir astral yolculuk yapayim ondan sonra her sey farkli olacak ,dünyaya farkli bir açidan bakacagim diye düsünmektir.Bu tip düsüncede olan insanlar yillarca denemelerine ragmen hem beden disina çikamadiklari gibi yapmalari gereken islerini de ihmal ederler.Bu durum ise gümüs kordonun dahada gerginlesmesine neden olur.Sonuçta vakitlerini bosa geçirir hiç bir sey elde edemezler.Dogru bildigi gibi yasayan , kimseden çekinmeyeden düsüncelerini açikça söyleyebilen insanlar daha mutlu ve saglikli olduklari için astral seyahet apmaya daha müsaittirler.Bunun tam tersi durumda olan korkulari yüzünden kendini engelleyen ,elestirilme korkusu ile bildiklerini pratige dökemeyen insansanlar için astral seyahet yapmak imkansiz olmasada oldukça zordur.Bu nedenle önce aksayan sorunlarin giderilmesi daha sonra astral seyahat girisimlerinde bulunulmasi akla daha yatkindir. Astral Dünya Kademeleri DÜNYAMIZ İçinde bulundugumuz saat ve tarih dilimidir. Düşünce hızıyla hareket edildiğinden bir yerden bir yere gitmek saniyeler alır. Bu tip astral ayrılmalarda yaşanan olaylar ve görülen şahıslar gerçektende o anda yaşanmakta olan şeylerdir. Örneğin uzaktaki bir yakınınızı düşündüğünüzde bir anda kendinizi onun yanında bulabilirsiniz. Eğer yanına gittiğiniz insanın psisik güçleri ilerlemişse, geldiğinizi anlayabilir.Astral ayrılma ile bulunduğumuz zaman diliminde gezebildiğimiz ve her şey düşünce hızına bağlı olduğundan, daha fazla yükseklere çıkıp gezegenler arası astral seyahat yapmak olasıdır. Fakat bunu yapabilmek için bedenimizi astral bedene bağlayan kordonu gevşetebilmek gereklidir. Bunu yapabilmek için ise astral deneyimlerimizin oldukça fazla olması gereklidir. DÜŞLER BÖLGESİ İlkel dinlerden günümüze kadar gelmiş tüm dinlerde de varliği kabul edilen, insanın yalnızca rüyalarında gidip gezebileceği bir düşler dünyası vardır. Bazı inanışa göre cinler bu bölgede yaşamaktadır. İnsanın korkularıyla yada düşünceleriyle yüzyüze kalabileceği tek yerdir. Herşey düşünce hızına dayalı olduğundan, korktuğunuz herhangi bir şey aklınıza geldiği anda onu karşınızda bulabilirsiniz. Ama korkacak bir şey yok çünkü aklımıza gelipte vücut bulan herşeyi o anda yok olduğunu düşünerek ondan kurtulabiliriz. Bu dünyanın bir değişik özelliği ise kendinizi olduğunuzdan çok daha farklı olarak görebilmenizdir. Farklı bir insan, hatta farklı bir yaratık...Günlük hayatta tasarladığınız ve hayata geçirmeye çalıştığınız her düşünceyi orada kontrol edebilirsiniz. Bir nevi düşüncelerinizin bedenlendiği bir yerdir. PARALEL EVRENLER BÖLGESI Zaman içinde yolculuk yapılabilen tek yerdir. Kim bilir belki de yaptığımızı zannettiğimiz fakat düşler dünyasından öteye geçemediğimiz bir yer de olabilir. Paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerler bulunduğumuz dünya ile çok benzerlik gösterir hatta rüyalarımızda görüpte (evimizi gördüm ama daha farklıydı) dediğimiz bazı görüntüler, rüya sırasında paralel evrenler bölgesinde gördüğümüz yerlerdir. Bu bölgede kendimizinkine benzettiğimiz farklı insanların hayatlarını inceleme fırsatımız vardır. Kendi hipnoz deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki hipnoz ile yapılan astral ayrılmalarda gidilen yer, içinde bulunduğumuz dünya değil paralel evrenler bölgesi olma ihtimali yüksektir. Fiziki Beden Terkedilebilir Kendimizi o kadar çok fiziki bedenimizle bir görmeye alışmışızdır ki, onu geçici bir süre de olsa terk etmek fikri bile bazılarımıza garip duygular verebilir... İnsanı sadece fizik bedenden ibaret görenler ya da ısrarla böyle görmek isteyenler için bu yeteneğin olması büyük bir talihsizliktir!... Çünkü bu yeteneğimiz bizim sadece fiziksel bir yapıya sahip olmadığımızın en büyük kanıtlarından biridir. Çok eski çağlardan günümüze kadar hemen tüm toplumlarda Astral Seyahat yapabilen kişiler çıkmıştır. Günümüzde yapılan laboratuvar deneyleri ise, bizlere son derece ilginç ve adeta elle tutulur bazı sonuçlar vermiştir. Ölmekte olan hastalar tartılmış, terlemenin getirdiği kayıplar göz önüne alınmış ve kaydedilmiştir. Ölüme doğru, saatte 28 gramlık toplam hafifleme izlenmiştir. Ölüm gerçekleştiğinde ise, bir anda beden 21 gram hafiflemiştir. Ayrıca birçok ölüm anı fotoğraflarında, bedenlerin üzerinde bulutumsu görüntüler belirmiş hatta bunların bir kısmı fotoğraflarla da belgelenmiştir... Demek ki, vücuttan dışarı çıkan bir şey vardır. O şey gerek ölüm, gerek normal uyku, gerekse astral ayrılma anlarında fizik bedeni terketmektedir. Benliğin ve bedenin birbirinden ayrılması; bazen uykuda, bir baygınlık ya da ağır bir hastalık anında da ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir olayla karşılaşan birçok kişi bedenini yukarıdan seyredebilmektedir. Bazıları kendilerini bir bulut olarak tarif etmişlerdir. Bu da bedenden dışarı çıkan birşeylerin olduğunun en büyük kanıtlardından biridir. Bir kısmı da bedenlerine göbekbağına benzer ışıltılı bir bağla bağlı olduklarını anlatmışlardır. Ayrılma olayını yaşayan kişi genellikle çok mutludur ve hafiflemiştir. Duvar, kapı gibi bütün katı engellerden rahatça geçebilir. Bazı olaylarda astral seyahat yapanların, ölmüş yakınlarıyla karşılaştıkları da görülmüştür. Fiziki hiçbir eşyaya veya yakında bulunan bir başka kişiye temas edilememektedir. Olayın başında ve sonunda hissedilen temel duygular, bir boşluğa doğru düşüş ve felç olma hissidir. Bu iki duyguyu herkes yaşamıştır. Özellikle uykuya geçiş anlarında bir boşluğa düşüş duygusu ve arkasından gelen müthiş bir korku hepimiz için tanıdıktır. Hatta bazen hareket etmek isteriz ama bir türlü edemeyiz, sanki elimiz ayağımız bağlanmıştır.... Bir güç bizi engellemektedir... Yani bedenimiz benliğimizi dinlememektedir. Bunun sebebi astral bedenimizin fizik bedenimizle olan irtibatının o anda zayıflamış olmasıdır. Halk arasında genellikle bu tür hareketsiz kalma durumlarına kara basan geldi insanı etkisiz bıraktı gibi yorumlar yapılmaktaysa da, bu olayların kara basanlarla falan hiç bir ilgisi ve alakası yoktur. Astral Beden ve Aura Potansiyel enerjisinin ancak % 10'luk bir kısmıyla varlık bu dünyada yaşarken, şuurunun da tamamım değil sadece % 10'luk daraltılmış kısmım kullanabilir. Dolayısıyla sahip olduğu pekçok ruhsal yeteneklerini bu dünya yaşamında kullanamama durumuyla karşı karşıya kalır. Bütün bunların sonucu olarak, kendisini sadece bedenden ibaret bir varlık olarak görme yanılgısı içine dahi düşebilir. Oysa ki ben dediği bilinci asıl ruhunun sonsuz imkanlarından sadece ama sadece çok küçük bir kısmıdır... Şuurun toplandığı birden fazla merkez vardır ki bunlardan bir tanesi, çok eski devirlerden beri astral beden ya da esiri beden olarak isimlendirilmiştir. Belirli sinir merkezlerine bağlı bulunan, bir nevi seyyal enerjetik maddeler toplamıdır da diyebiliriz bu astral bedene... Bu enerjetik bedenin fiziki bedenle irtibatından doğan bir ışınım vardır. Mavimsi gri renkteki bir dumana benzer görüntüsü olan bu ışınımı, bazı medyomik hassasiyete sahip insanlar görebilmektedir. Bu ışınım hareketi; fiziki bedenin her yerinde, çeşitli renklerde kendini gösterir. Biyomanyetik bu enerji alanına hepimizin bildiği gibi Parapsikoloji'de "Aura" ismi verilir. Anlayışımızı kolaylaştırmak için fiziki bedeni bal peteklerine benzetecek olursak, söz konusu enerjetik astral bedenin bu petekleri dolduran bir akışkan olduğunu söyleyebiliriz... Belirli bir şekli olmayan bu maddeler topluluğu, varlığın düşünceleriyle istenilen bir görünüme sokulabilir. Hayalet gördüğünü iddia eden insanların gördükleri şey aslında işte bu astral bedenin çeşitli şekillere bürünmüş halidir... Yani hayalet denilen şey ruhun görüntüsü değil, ruhsal enerjinin şekillendirdiği astral bedendir. Dünyanın birçok ülkesinde bu konuyla ilgili çalışmalar, 1960'lı yılların sonlarına doğru önemli sonuçların alınmasına yol açmıştır. Hatta ruhsal bir enerjinin varlığım kabul etmeyen ve materyalizmin kalesi olan eski Demirperde Ülkeleri'nde bile... Örneğin; 1968 yılında Çekoslavak ve Bulgar bilimadamları dünya kamuoyuna ortak bir açıklama yaparak; bitkiler ve hayvanlar da dahil olmak üzere, tüm canlı varlıkların sadece atom ve moleküllerden meydana gelen fiziki bir bedenlerinin olmadığını, fiziki bedenin eşi olan bir enerji bedenin de mevcut olduğunu keşfettiklerini ilan etmişler ve bu bedene de "biyolojik plazma bedeni" adını vermişlerdi... Astral Bedenin Fizik Bedenle Olan İrtibatı Fiziki ve astral bedenler oluşumlanndaki maddeler açısından birbirlerinden çok farklı olup, fiziki beden fiziki plana, astral beden de astral aleme aittirler. Şuur kütlesi, fiziki bedende toplandığı zaman, sadece fiziki alemi fark edebilmekte, astral alemi algılayamamaktadır. Şuur kütlesi astral bedende toplandığı zaman ise sadece astral alemi farkedebilmekte, fiziki alemi algılayamamaktadır. Öyle görünmetedir ki, belirli şartların oluştuğu özel durumlarda, bu iki halin arasında, iki planın da kısmen algılanabildikleri diğer haller de mevcuttur. Bu hallerin yaşanmasına en önemli etken hepimizde bulunan fakat hepimizde su üstüne çıkmayan Durugörü, Telepati, Astral Seyahat, Psikometri ve benzeri Duyular Dışı Algılamaları'mızdır. İşte Astral Seyahat da özellikle ruhsal dünyanın gizemli kapılarını aralamada önemli işlevlerde bulunmuştur. Örneğin ruh ve beden ilişkisinin nasıl gerçekleştiğine dair önemli ipuçlarının yakalanmasına sebebiyet vermiştir. Kendiliğinden ya da belirli metodlarla astral seyahati gerçekleştirmiş olanlar, astral bedenin fiziki bedene bir kordon ile bağlı olduğunu farketmişlerdir.. Bu olağanüstü tecrübeyle karşılaşanlar kordonu genellikle şu şekilde tarif etmişlerdir: "Elastiki bir ip, elastiki bir kablo, bir ışık sütunu, gümüş renginde bir ışık, duman gibi kordon, esrarengiz bir tesir akımı vs.." Genellikle bu kordona Parapsikoloji'de "gümüş kordon" denir. Astral Seyehat sırasında ne kadar uzaklara gidilirse gidilsin bu kordonun kopması mümkün değildir. Bu kordon geniş bir frekans aralığında korkunç bir hızla dönen ve titreşen moleküller kütlesidir. Fiziki bedenden dublenin ayrışması esnasında; bu ayrışmanın niteliğine bağlı olmak üzere, şuurumuz ya bu duble vasıtasıyla sadece fiziki sahalara nakledilir ya da şuurumuz yavaş yavaş astral sahalara doğru kaymaya başlar. -------------------- Astral Seyahat Tekniklerine Giriş Pratik Astral Seyehat tekniklerine geçmeden önce deney öncesi sağlanması gereken çok önemli şartlar vardır. Ve hemen belirtelim ki, bu şartlar yerine getirilmeden, Astral Seyahat yapılabilmesi mümkün değildir. Deney öncesi sağlamanız gereken şartları yerine getirebilirseniz; çalışmanızda elde edeceğiniz başarıya %60 yaklaştınız demektir. İlk olarak uygun bir yer seçimiyle çalışmaya kendinizi hazırlayın. Herkes yattıktan sonra odanızda bu çalışmayı yapabilirsiniz. Üzerinizde sizi rahatsız etmeyecek, sizi sıkmayacak bir elbise olmasına dikkat edin. Odanız ne çok soğuk, ne de çok sıcak olmamalıdır. Evdeki diğer insanları, özel bir çalışma yapacağınızı ve sizi kesinlikle rahatsız etmemeleri konusunda uyarın. Bedeninizden ayrıldığınızda, herhangi bir kimsenin yanınıza gelmesi sizin bedeninize ani dönmenize sebebiyet verebilir. Bu konuda dikkatli olun. Eğer herhangi bir sebepten dolayı, ani geri dönüş yaparsanız, yatıp uyumak yapılacak en iyi şey olacaktır. Böylelikle astral bedeniniz uyku esnasında kendiliğinden ayrışıp tekrar fizik bedene geri döneceği için, az Önceki ani girişin olumsuz etkisi kendiliğinden kaybolacaktır. NİYETİNİZ Bu çalışmalara başlamadan önce, konunun ciddiyetini fark etmek çok önemlidir. Niyetinizi önceden belirleyin... Bu tür bir deneyi gerçekleştirmek istemenizin sebebi olarak; diğer insanlara hava atmak, diğer insanlara karşın üstünlük sağlamak gibi düşüncelerinizin şuuraltınızda olup olmadığını çok iyi tespit edin... Eğer böyle bir düşünceye sahipseniz bu çalışmaya hiç başlamamanız sizin açınızdan daha yararlı olacaktır. Çünkü bu tür negatif düşünceler negatif tesirleri üzerinize çeker ve başarınızı olumsuz yönde etkiler. Ayrıca bu tür negatif enerjiler arzu edilmeyen sonuçlarla karşılaşılmasına sebebiyet verebilir. Bu çalışmaya sizi yönlendiren etken bu tür bir isteğin sonucuysa, Astral Seyahat deneyinde başarı elde etseniz bile, bedeninizden ayrıldıktan sonra serbest hale gelen şuuraltınıza negatif enerjilerin birikmesi sonucuyla karşılaşabilirsiniz. Bu da sizin psikolojik ve fizyolojik dengenizi olumsuz yönde etkileyecektir. DENEY HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ , Her şeyden önce arzu edilen başarıya ulaşabileceğinizden emin olmalısınız. Başarıya olan inancınız ve konsantrasyonunuz sizi başarıya hızla yaklaştıracaktır. Buna karşı her türlü tereddütleriniz sizi başarıdan uzaklaştıracaktır. Bu çalışmada başarı elde edemeyeceğinizi düşündüğünüz müddetçe, Astral Seyahat yapabilmeniz mümkün değildir. Çünkü Astral Seyahat tamamıyla düşüncelerinizin konsantrasyonuyla yapılabilecek bir çalışmadır... Ve kesinlikle unutmayınız ki, bedeninizi terk ettiğiniz andan itibaren bütün hareketlerinizi düşüncelerinizle yönlendireceksiniz. Düşünceleriniz, bu çalışmanızın başlangıcından sonuna kadar çok önemli bir fonksiyon görecektir Her alanda olduğu gibi, bu alanda da; itimatsızlık, şüphe, korku endişe gibi duygular her türlü isteklerinizin gerçekleşmesine engel olurlar. Buna karşılık olumlu, yapıcı düşünceleriniz sizin en büyük yardımcınız olacaktır. Unutmayın! İstediğinizi yapabileceğinize kuvvetle inandığınız andan itibaren başarıya çok yaklaşmış olacaksınız. Aslında bu durum, Duyular Dışı Algılamalarımız'la ilgili bundan sonraki yapacağımız her alandaki çalışmalarımızda önemli bir yer işgal eder... Ancak Astral Seyahafda bu bir kat daha fazladır.... İÇ HUZURUNUZ Bu deneyi gerçekleştireceğiniz gününüzün, sakin ve huzur içinde geçirilmiş bir gün olmasına dikkat etmelisiniz. O gün birisiyle aranızda sizi sinirlendirecek şekilde bir münakaşa olduysa, aynı günün akşamında deneye girişmekte fayda yoktur. Bu sinirlilik hali konsantrasyonunuzun bozulmasına sebebiyet verebileceği için başarınızı engelleyecektir... Bu yüzden deneyci, deney günü huzur içinde olmalıdır. Hareketlerine çok dikkat etmeli ve huzurunu bozabilecek olaylardan uzak durmalıdır. Konsantrasyonunuzu bozacak, düşüncelerinizin belli bir noktaya odaklamanıza engel olacak, zihninizin dağılmasına sebebiyet verecek her türlü iç sıkıntılarınızdan uzak bir zihin haliyle bu çalışmaya başlamalısınız. Bu da gerçek anlamda bir iç huzuruyla yakalayabileceğiniz bir haldir... Hiç değilse çalışmaya başlamadan birkaç saat önce tüm sorunlardan arının... Streslerden kurtularak istenen hale kendinizi sokabilmek için "Gevşeme Egzersizlerinden yararlanabilirsiniz... KORKULARINIZ Deneyci korku hissini mutlaka yenmek zorundadır. Bu çalışmalarda sizlere en büyük engel: Korkularmızdır... Korkularınızı yenemediğiniz müddetçe bu çalışmada başarı elde etmenize imkan yoktur. Çünkü korku hissi derhal bedeninize geri dönmenize sebebiyet verir. Heyecanlanmanıza ve korkmanıza bu çalışmalarda hiç bir gerek yoktur. Ancak korkmanıza gerek yoktur demekle, korkunun ya da heyecanın ortadan kaldırılmasının mümkün olamadığını da biliyoruz. Korkunuzun ya da heyecanınızın yenilebilmesi bu konulardaki teorik ve pratik bilgilerinizin artmasıyla mümkün olabilecektir. Korkunun temelinde; bilgisizlik vardır... Bu nedenle korkumuzu yenebilmeniz için yapılacak tek şey; bu konuyla ilgili bilginizi artırmaktır... Böylelikle korkulacak yegane şeyin korkunun kendisinden başka bir şey olmadığını gerçek anlamda farkedebileceksiniz. Bunu gerçek anlamda farketmeden korkularınızı, endişelerinizi ve heyecanlarınızı yenebilmeniz mümkün değildir. BEDENİ ŞARTLAR Bedeninizin Pozisyonu Bedeninizin çok rahat bir şekilde olması gerekmektedir. Burada bedenin en rahat pozisyonu uzanma halidir. Bedenin rahat olması, dikkatin dağılmaması, sakinlik devresine kolayca erişebilmeniz bakımından önemlidir. Bu yüzden, fiziki bedeniniz en rahat olacak şekilde uzanınız. Bacaklarınızı çapraz yaparak kanın damarlardaki dolanımına engel olmayınız. Aksi takdirde tecrübenizin bitiminde rahatsızlık hissi duyabilirsiniz. Ellerinizi vücudunuzun yanına koyunuz. Başınızın altında da bir yastık olmalıdır. Beslenme ve Sağlık Durumunuz Çalışma saatinden hemen önce hiç bir şey yemeyiniz. Normalin üzerinde yemek yemek tecrübelerinizdeki başarınıza engel teşkil eder. Aç kalma çoğunlukla dublenin serbest kalmasına yardım eden bir unsurdur. Sebze ve meyve türü yiyeceklerle o gün beslenmiş olmanız, çalışmanızda size yardımcı olacak unsurlardandır. Aşırı olmamak kaydıyla sıvı alınan gıdalar faydalıdır. Mütevazı bir yemekten 3-4 saat sonra denemeye başlanabilir. Bu çalışmaya başlamadan önce kesinlikle anestezik ilaçlar, alkol ve her türlü uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler alınmamalıdır. Bedeninizin sağlıklı olması çok önemlidir. Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde ağrı, sızı varsa, düşüncelerinizi konsantre edemezsiniz. Kalbinizle ilgili herhangi bir rahatsızlığınız varsa, kesinlikle bu çalışmayı yapmayınız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Ayrışmayı Kolaylaştırıcı Teknikler Deney öncesi şartlar yerine getirildiği takdirde, bu çalışma herkes için rahatlıkla başarılacak bir deneye dönüşebilir. Daha önce de söylediğimiz gibi her şey size bağlı... Şimdi adım adım ilerleyelim... İlk önce bedenin nasıl gevşetileceği, nasıl nefes alınacağı öğrenilip, konsantrasyon kabiliyeti geliştirilmelidir. Bunlar sağlandıktan sonra sizlere vereceğimiz metotlardan birini seçip onun üzerinde düzenli olarak çalışmalara başlayabilirsiniz. Bu metotların içinde bazıları daha kolay uygulanabilir özelliktedir. Ancak size hangisi uygun geliyorsa onunla başlayabilirsiniz. Hatta bazı metotları birleştirerek de kullanabilir ve size en uygun gelen metodu kendi kendinize de geliştirebilirsiniz. Bu alıştırmalara başlamadan 1 hafta önce zihin yoluyla ziyaret edeceğiniz mekanı seçin. İlk alıştırmalarda çok yakın bir yer seçmek daha doğrudur. İşe 1-2 metre uzaklaşarak başlayın. Bedeninizden çıktıktan sonra bulunduğunuz odada kalmak istediğinizi önceden kendi kendinize telkin edin. Sonraları tecrübeniz arttıkça çok uzak noktaları da seçebilirsiniz. Tam 1 hafta süreyle kendinizi o güne psikolojik olarak hazırlayın. Amacınız duyu ötesi algılamanızı harekete geçirip orada geçen olaylar hakkında doğru bilgiler almak daha doğrusu orada gelişen olayları yukarıdan izlemektir. Aradan geçen 1 haftalık süre içinde her sabah kalktığınızda ve gece yatmadan önce kendi kendinize şu telkinde bulununuz: "......... tarihinde beden dışı bir deneyim çalışması yapacağım. Kendi isteğime bağlı olarak bedenimi terk edip, odamın içinde kısa bir süre kalacağım. Kendimi ve çevremi bedenimin dışında seyredeceğim. Düşüncelerime kolaylıkla hakim olacağım. Ve tekrar bedenime geri döneceğim. Bu deneyi gerçekleştirebilecek yeteneğe sahibim. Onu kullanacağım. Bedenimi terk edebilir ve onu yukarıdan izleyebilirim." Şimdi AstralSeyahat Tekniklerini sırasıyla ele alalım: l- Telkin ve Konsantrasyon Metodu Bu metodun temeli gevşeme egzersizleri, telkin ve konsantrasyona dayanır... Bu konular üzerinde daha önce durmuştuk. Eğer bunlar üzerinde yeterince çalışırsanız, şimdi aktaracağımız metodu kolaylıkla uygulayarak bedeninizi terk edebilmeniz mümkün olacaktır. Bu egzersiz Astral Seyahat metotları içinden en kolaylıkla uygulanabilecek tekniklerin başında yer alır. Sırtüstü yatağa uzanıp gözlerinizi kapayın. Gitmek istediğiniz yerden ve bedeninizi terk edeceğinizden başka hiç bir düşünceye zihninizde yer vermeyin. Bu deney boyunca günlük yaşamın meşgalelerini unutacaksınız. Düşünceleriniz gittikçe sakinleşecek... Sizi çevreleyen her şeyi unutun ve kendinizi serbest bırakın... Nefes Alma ve Gevşeme Egzersizleri'ni kusursuz ve tam olarak uygulayarak zihinsel ve fiziksel olarak gevşeme haline yani a Ritmi'ne geçiniz. Bu andan itibaren, yatağınızın hafifçe öne arkaya sallanmaya başladığını düşünün... Bu sallanmayı çok kolaylıkla hissedeceksiniz. Çünkü gevşeme hali içinde bulunuyorsunuz... Bedeninizin içindeki astral bedeniniz bedeninizin içinden adeta kayıp gitmek üzere olduğunu farkediyorsunuz... Sallanmayı sürdürün... Her an astral bedeniniz bedeninizden çıkıp gitmek üzere olduğunu düşünün. Arkadan öne, önden arkaya sallanırken sallanmanın verdiği gevşemeyi iyice hissedin... Kendi kendinize vereceğiniz telkinlerle içinde bulunduğunuz durumu rahatlıkla yönlendirebilirsiniz. Ne isterseniz ve neyi düşünürseniz o gerçekleşecek... Bunu kendi kendinize içinizden telkin edin: "Sallanmalar artıyor... Gevşiyorum... Bedenimi terk etmek üzereyim... Akışkan bir sıvı gibi astral bedenim vücudumu terk etmek üzere..." diye kendi kendinize telkin de bulunun... Daha sonra kendinizi bedeninizin 1 - 2 metre yukarısında olduğunuzu düşünün... Bedeninizden 1 - 2 metre kadar yüksekte bir nokta üzerine konsantre olun. Sadece bunu düşünün... Kendinizi orada hissedin... Bu düşünceyi kuvvetle arzu edin... Arzunun kuvveti çok önemlidir. Arzu ani ve kısa süreli olmalıdır. İyice gevşemiş bir haldesiniz... Kendinizi bedeninizin dışında düşünün... Buna yoğun bir şekilde ama kendinizi asla zorlamadan konsantre olun... Sallanmalar arttıkça bir anda kendinizi orada bulacağınızı düşünün... Tekrar yoğun olarak arzunuzu kısa süreli bir darbe gibi tekrarlayın... Sallanmaları izleyin ve bu sallanmaları, kendinizi ileriye doğru son bir hareketle bedeninizden fırlatana kadar devam edin. Her an bir bulut gibi bedeninizden yukarıya doğru yükselebileceğinizin bilincinde olun... Bir anda vücudunuzun hafifleşerek sanki deniz üzerinde yatarmışcasına dalgalanmaya başladığını ve yavaş yavaş yükselmeye başladığını hissedeceksiniz. Sadece ama sadece bu düşünceye konsantre olun... Eğer yeteri kadar gevşeme haline geçtiyseniz ve yeterince konsantrasyonunuzu verdiğimiz telkinlere yönelebilirseniz, böyle bir tecrübeyle çok kolaylıkla karşılaşacaksınız. Önce bedeninizin adeta bir balon gibi şiştiğini hissedeceksiniz. Yoğun konsantrasyonunuz ve telkinleriniz bir anda sizi bedeninizin dışına doğru çekmeye başlayacaktır. Bu anda vücudunuzda seyirmeler, kulağınızda çınlamalar başlayacaktır. Bundan korkmayın. Bir balonun patlamasına benzer bir duyguya kapılabilirsiniz. Bunlar vücudun terkedilme anında ortaya çıkan doğal gelişmelerdir. Bir müddet sonra bu seyirmeler ve çınlamalar kesilecektir. Astral Bedeniniz'in fiziki bedeninizin her bölümünü tamamen doldurduğunu ve gevşedikçe astral bedeninizin bir balon gibi şişmeye başladığını imajine edebilirsiniz. Bulutumsu görünüşteki Astral Bedeniniz'in fiziki bedeninizin gözeneklerinden yavaş yavaş çıkarak yükselmeye başladığı düşüncesine konsantre olmak, işinizi biraz daha kolaylaştırabilir. Bir kuş gibi kendinizi havalanırken hissedebilirsiniz. Heyecanlanmayın ve gelişmeleri oluruna bırakın... Düşüncelerinizi sadece bedeninizi terk etmeye odaklayın. Bu konsantrasyonunuz sizi bedeninizden çekip alacaktır. Tüm çalışmalarınızı yönlendirecek olan tek şey düşüncelerinizin konsantrasyonudur. Bedeninizi terk ettiğiniz andan itibaren de düşüncelerinizle hareketlerinize yön vereceksiniz... Nereyi düşünürseniz siz astral bedeninizle birlikte kendinizi orada bulacaksınız.. Odanızın içindeki hareketlerinizi yönlendirecek olan tek şey yine bu düşünce gücünüz olacaktır. İlk denemelerinizde yatağınızda yatmakta olan bedeninizi ve odanızdaki eşyaları kısa bir süre seyrettikten sonra yavaşça bedeninize geri dönün. Bedeninize geri dönmek son derece kolaydır. Sadece bedeninize geri dönmeyi dilemeniz, bunun için yeterlidir... Evet yapacağınız tek şey bedeninize geri dönmeyi dilemektir. Göreceksiniz ki bir anda kendinizi bedeninizin içinde bulacaksınız. Bu nedenele acaba bedenime geri dönemeyebilir miyim diye önceden her hangi bir tereddüt yaşamanıza gerek yoktur. Bedeninize dönmek için hiç bir çaba göstermeniz gerekmeyecektir. İmajinatif Şartlandırma Metodu Deneye başlamadan önce evnizin içinde takip edeceğiniz bir yol tesbit ediniz. Örneğin bu yol; yatak odanızdan mutfağa kadar uzanan bir hat olabilir. Bu yol üzerindeki detaylardan 5 noktayı belirleyiniz. Bu noktalar, evinizin içindeki divan kanepe, sehpa duvardaki resim gibi eşyalar arasından belirlenebilir. 5 Adet noktayı belirledikten sonra bazılarına vanilya, karanfil, lavanta gibi kokular da ilave edebilirsiniz. İzleyeceğiniz yolu ve ayrıntıları birçok kez gidip gelerek en ince detaylarına kadar hafızanıza almaya çalışınız. 5 gün gün süresiyle bu yol üzerinde tekrar ve tekrar gidip gelerek bu hattın tüm ayrıntılarım ezberleyin. Tespit ettiğiniz her nokta karşısında 5'er dakika oturarak, onun tüm ayrıntılarını gözleyin. 5 günlük hazırlık devresinden sonra hedeflediğiniz denemeye artık hazırsınız demektir. 6. gün çalışmaya hazır olup olmadığınızı sınamak için hiç heyecanlanmadan odanıza geçin... Gevşeme egzersizleri ile a ritmine girin... Gevşeme haline geçtikten sonra tespit ettiğiniz noktaları teker teker gözünüzün önünde canlandırmaya başlayın. Her bir noktanın iyice gözünüzün önünde belirmesine izin verin. Sırasıyla tüm noktalan imajinatif olarak sanki televizyon ekranından seyreder -mişcesine gözünüzün önünde canlandırın... Belirlediğiniz noktalara bazı kokular yerleştirdiyseniz, o kokuları aklınıza getirin. Böylelikle imajinasyonunuz daha kolay harekete geçecektir. Bunda başarıya ulaşırsanız, ertesi gün deneyinizin ikinci aşamasına başlayabilirsiniz. Bir sonraki gün yine gevşeme haline geçin... Bunun için kendi kendinize yapıcı telkinlerde bulunun. Gevşeme hali içinde kendinizi hazır hissettiğinizde, yattığınız yerden kalkarak tespit ettiğiniz yol üzerinde zihinsel olarak ilerlemeye başladığınızı hayal edin. Yavaş yavaş bedeninizden bir bulut gibi süzülerek yükselmeye başladığınızı ve teker teker daha önce defaatlerce baktığınız noktaların önünden geçtiğinizi düşünün ve bunu arzu edin. Gözünüzün önünde imajinatif olarak yol belirmeye başlayacaktır. Burada yapmanız gereken şey, televizyon ekranından görüntüleri seyredermişcesine izlerken, şuurunuzu oraya gerçekten taşıyabilmektir. İmajinatif olarak görüntüleri gözünüzün önünde canlandırırken kendinizi imajinatif görüntünün ötesinde, gerçek şuurunuzla orada bulunduğunuzu kuvvetle isteyin. Bunu kısa aralıklarla kuvvetlice arzu edin... Bir anda gerçekten de kendinizi orada bulabilirsiniz... Astral Seyahat teknikleri arasında aktardığımız bu ikinci metot özellikle belirtmemiz gerekir ki, imajinasyon yani durugörü yeteneği kısmen de olsa işler durumda olanlar için geçerlidir. Eğer gözlerinizi kapadığınızda isteğinize bağlı imajları gözünüzün önünde canlandırabilecek bir imajinasyon yeteneğine sahipseniz bu metodu kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Durugörü yeteneği kısmen de olsa su üstüne çıkmamış kişiler bu metodu uygulayamazlar. Onlar için en uygun olan metot ilk verdiğimiz ve bundan sonra vereceğimiz metotlardır... Bu tür bir yeteneğe sahip olmayanlar bu metot üzerinde fazla zaman kaybetmesinler. Peki durugörü yeteneğimizin bizde az da olsa çalışır durumda olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bunun cevabı son derece basittir... Zaten konun içinde de verilmiş durumdadır: Yani eğer gözlerimizi kapattığımızda, istediğimiz görüntüleri zihnimizde sanki televizyon seyredermişcesine canlandırabiliyorsak, durugörü yeteneğimizin kısmen de olsa bizde çalışırdurumda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak burada asıl söylemek istediğim bu konuyla ilgili bir başka mesele var: Çevrenizdeki kişilere gözlerini kapattıklarında istedikleri imajları görüp görmediklerini sorun bakalım ne cevap alacaksınız. Çok şaşırtıcıdır ki, gözleri kapalıyken istedikleri imajları görenler herkesin böyle bir yeteneğe sahip olduklarını zannetmektedirler... Halbuki durum böyle değildir. Herkes gözlerini kapattığında istediği imajı göremez... Bırakın istedikleri imajları, siyah bir fondan başka hiç bir şey göremeyenler çoğunluktadır. Görebilenler ise azınlık durumundadır... Siz de gözlerinizi kapatarak kendi kendinizi test edebilirsiniz. 3- Rüya Kontrol Metodu Bu metodun temeli, rüya içinde rüyada olunduğunun şuuruna varabilmektir. Böylelikle şuurun rüya içinde uyandırılması mümkün olabilmektedir. Rüya gördüğümüzü farkettiğimiz anda, eğer kendimizi belirli metotlarla eğitebilirsek rüyamıza uyanık şuurumuzla devam edebiliriz. Bu son derece ilginç bir denemedir. Bu gerçekleştirildiğinde, yatakta yatan bedeninizin dışında bir anda onu seyrederken kendinizi bulabilirsiniz. Nitekim hiç bir özel çalışma yapmadan, hem rüya görürken rüyada olduğunu farkeden, hem de uyandığında kendisini bedeninin dışında bulanların sayısı bir hayli fazladır. Rüyadayken rüyada olunduğunun farkına varılması ilginç bir deneme olduğu kadar, astral çıkışa imkan da sağlayan bir olgudur. Çünkü uyku esnasında derin bir gevşeme ile birlikte astral beden ile fiziki beden ayrışma içine girer. Astral Seyahat tekniklerinden biri olan Rüya Kontrol Metodu'nün çıkış noktası işte bu özelliğe dayanır. Yani metodun çıkış noktası, fizik ile astralin ayrıştığı bir anda şuuru uyandırarak, şuuru astral bedende tutabilmektir. İşte o anda kişinin şuuru uyanık bir haldeyken bedeninin dışında kalabilir... Peki rüyadayken nasıl rüyada olduğumuzu farkedebiliriz? Bunun son derece kolay uygulanabilir metotları vardır. Rüyalarımızda zaman zaman son derece garip, günlük yaşantımızda asla meydana gelmesi mümkün olmayan olaylar, manzaralar ve mizansenlerle karşılaşırız. Bu olaylar bize rüyada olduğumuzun en büyük ip uçlarını verebilir. Ancak bu ipuçlarını yakalayabilmemiz için, şuuraltımıza bu yönde telkinlerin verilmiş olması gerekir. Aksi takdirde bu tür olaylar rüya içindeyken bize normalmiş gibi gelir. Bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu günlük yaşıntımız sırasında karşılaştığımız olaylar karşısında kendi kendimize sorular sormaktır. Günlük yaşantınız içinde karşılaştığınız çeşitli olaylar karşısında şu üç soruyu kendi kendinize sorarak mantıklı açıklamalarını yapınız: Bu olay neden oldu?... Nasıl oldu?... Niçin oldu?... Bunu kendinize alışkanlık haline getirin. Her karşılaştığınız gelişme ve olay hakkında olmasa bile çoğu için bu soru sorma ve mantıklı cevaplar verme çalışmasını yapınız. Sorularınıza mantıklı açıklamalar getirince her seferinde kendi kendinize içinizden şu telkinde bulunun: "Demekk ki rüyada değilim..." Bu davranışınız sizin şuuraltınıza işleyecek ve sonunda rüyadayken de bu sorulan kendi kendinize sormaya başlayacaksınız. Çoğunlukla rüyalardaki olaylar normal fizik kurallar çerçevesinde gelişmediği için mantıklı cevaplar bulamayacaksınız. İşte o an, "demek ki rüyadayım" sonucunu şuuraltınız size otomatik olarak çıkaracak ve siz rüya görmekte olduğunuzu anlayacaksınız. Ve böylelikle rüya içinde uyanma imkanına ulaşacaksınız. Uyandığınız an çevrenize bakın kendinizi bedeninizin dışında uyandırmış olma ihtimaliniz çok yüksektir... 4- Uçma Testi Metodu Rüyalarınızda sık sık kendinizi uçarken görüyorsanız yukarıdaki metodu sadece uçma olayına endeksleyerek de uygulayabilirsiniz. Günlük yaşamınızda zaman zaman kendinize "şu anda rüya mı görüyorum?" diye sorunuz... Soruyu cevaplandırabilmek için hemen arkasından şu testi yapınız: "Uçabiliyor muyum, yoksa uçamıyor muyum?" Bu soruyu hem sorunuz hem de fiziki olarak yapmaya çalışınız. Test sonucu uçamadığınızı gördüğünüzde: "Uçamıyorum... O halde gerçek hayattayım... Gördüğüm de rüya değildir" diye bir hüküm çıkartınız. Şuuraltınız bu şekilde şartlandırıldığında, aynı soruları rüyanızda da sormanıza sebebiyet verecek ve rüyada yapacağınız test sonucu uçabileceğinizden: "Uçabiliyorum... O halde rüyadayım..." diye bir hüküm çıkaracak ve rüyadayken şuurunuzu uyandırabileceksiniz. 5- Arzu Faktörünün Şartlandırılması Bastırılmış, önlenmiş, set çekilmiş, yerine getirilmemiş arzular; astral çıkışlara sebebiyet veren Önemli faktörlerdir.. Bundan yararlanarak da astral çıkış gerçekleştirilebilir. Yatmadan önce sizi susattıracak tuzlu yiyecekler yiyiniz. Odanızın belli bir köşesine de bir bardak su koyunuz. Ve kendinize şu telkinde bulunarak yatınız: "Rüyamda susadığımda o köşeye gidip bardaktaki suyu içeceğim... Ancak bardağa elimi uzattığım anda şuurumu kazanacağım..." Uyku esnasında fiziki beden hareket edemeyeceği için, su içmek için duyulan şiddetli arzu, astralin bedenden çıkışına sebebiyet verir. Kendi kendinize verdiğiniz telkinle de bardağa elinizi uzattığınız an, bedeninizin dışında uyanmanız mümkün olabilir. Bir anda kendinizi bardağın yanında, bedeninizi ise yatamkta yatar vaziyette bulabilirsiniz. Uygulanması çok kolay olduğu için bu metotla astral çıkış yapan çok sayıda insan vardır. Yukarıdaki deneyinizin başarıya ulaşması için, deneye başlamadan önce, böyle bir çalışmayı tüm ayrıntılarıyla nasıl gerçekleşeceğini en az 10 gün boyunca zihninizde iyice canlandırın. Ve her gece yatmadan önce tuzlu yiyecekler yemeden de telkinlerinizi 10 gün boyunca kendi kendinize tekrarlayınız. 10 günlük sürenizin sonunda, bu metodu uygulamaya başlayın. Böylelikle başarıyı büyük ölçüde garanti altına almış olacaksınız. -------------------- İleri Kontrol Teknikleri Buraya kadar bedenin nasıl terkedilebileceğinden söz ettik. Peki ama beden terkedildikten sonraki gelişmelere nasıl hakim olunacak? Konunun bu yönü oldukça önemlidir. Birçok kişi astral çıkış yaptıktan sonra, ani olarak bedenlerine geri dönmekten şikayetçi olur. Bazıları ise, tam çıkış anında yaşanan kulaklardaki çınlamalar, vücudun çeşitli yerlerinde görülen şiddetli seyirmeler ve bedenden yukarı doğru çekilme duygusundan rahatsız oldukları için çıkışı tamamlayamamaktan bahsederler. Örneğin ilk çıkış anında, ben de aynı şikayetlerden dolayı bedenimi terkedememiştim. Şunu kesin olarak söylemeliyim ki, küçücük bir tereddüt bile çıkışa engel olmaktadır. Tam çıkış anında eğer olayın akışına insan kendisini teslim edemezse, bir anda tüm gelişmeler sona ermektedir. İnanın astral seyahat hiç de zannedildiği kadar zor değildir... Yeter ki korkunuzu ve tereddütlerinizi yenebilin. Bundan sonrası metotları ne kadar ciddiyetle uygulayıp uygulamadığınıza bağlıdır. Bedenizi terk etmeyi başardığınızda dikkate almanız gereken bazı kurallar vardır. Şimdi kısaca bunları gözden geçirelim: İlk Ayrılma Anı Bedeninizi terk ederken meydana gelen kulak çınlamaları ve vücudunuzdaki seyirmelerin size hiç bir zararı yoktur. Yukarı doğru çekildiğinizi hissettiğiniz an gelişmeleri oluruna bırakın ve kendinizi kasmayın. En küçük bir endişe bedeninize geri dönmenize sebebiyet verir. Bırakın ne olacaksa olsun... Ancak kötü hiç bir şey olmayacağından emin olabilirsiniz. Ve unutmayın istediğiniz an bedeninize geri dönme şansına sahipsiniz. Bedeninizi yukarıdan seyrederken havada yüzmenin hafifliğini hissedecek ve bundan olağanüstü bir mutluluk duyacaksınız. Bedeninizi terkedince mümkün olduğunca bedeninizden uzakta bir noktada kalmaya özen gösterin bedeninize yaklaştıkça o sizi içine çeker. Ancak ilk denemelerinizde odanızı terk etmeyin. Odanızın içinde etrafı seyredin. Yandaki odalara da gidebilirsiniz. Kendinizi seyyal bir denizin içinde yüzermiş gibi hissedeceksiniz. Boşlukta Durabilme ve Hareketin Sağlanması Beden dışına çıkmadan önce verilen telkinler, beden dışı tecrübede önem taşır. Bedeninizden çıktıktan sonra evinizden uzaktaki bir yere gitmeyi istemişseniz, bu derhal gerçekleşir. Eğer bedeninizi terk ettikten sonra fikrinizi değiştirirseniz ya da daha önce belirlediğiniz yere gittikten sonra bir başka yere daha gitmek isterseniz; bunun için yapmanız gereken tek şey, düşüncelerinizle hareketlerinize yön vermektir. Bunun için düşünceleriniz üzerinde kuvetli bir hakimiyet sağlamış olmanız gerekir. Şunu asla unutmayın: Astral Seyahat sırasındaki tüm hareketlerinize düşünceleriniz yön vermektedir. Durmak istediğinizde duracak, hareket etmek istediğinizde hareket edeceksiniz. Bu yüzden ani düşünce değişimlerinden kendinizi uzak tutmanız şarttır. Bunu sağlayabilmek için konsantrasyon yeteneğinizin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bedeninizin dışındayken eğer bedeninizle aynı odada bulunuyorsanız, bedeninize çok fazla yaklaşmayın. Bir girdap gibi sizi kendisine çeker ve bedeninize geri dönmek zorunda kalırsınız. Astral Mekanlar Astral Seyahat çalışmalarında tecrübeniz arttıkça, sadece fizik mekanlara değil, fizik ötesi diye adlandırılan astral mekanlara da gidebilmeniz mümkündür. Bunun için kendinize bu yönde telkin vermeniz gerekir. Ancak ilk çalışmalarınızda fizik planda kalacak şekilde kendinizi yönlendirmeniz daha iyidir. Astral bedeninizle çıkış yaptığınızda dublenizde hem fiziksel, hem de astral enerjiler bulunmaktadır. Bu enerjilerden hangisi daha ağır basarsa o mekanda kalırsınız. Dublenizin üzerindeki fiziksel enerjilerin azalması bedeninizden oldukça uzaklaşmanızla gerçekleşir. İlerki çalışmalarınızda astral mekana yani spatyoma geçme çalışmaları yaparsanız, o mekandaki bedensiz varlıklarla yani daha önce dünyada yaşayıp da öldükten sonra spatyoma intikal etmiş olan varlıklarla da karşılaşabilirsiniz. Onlarla konuşabilirsiniz de... Zaten medyomik çalışmalarda kullanılan bir tekniktir bu... Ancak bu tür çalışmalar tek başına yapılmaması gerekir. Mutlaka başınızda bu konuda bilgili ve deneyimli bir operatörün bulunması şarttır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Astral Seyahat çalışmasında faydalı olduğuna inandığım ve genelde kullandığım kare nefes tekniğini vereceğim. Ama isterseniz başka bir teknikte kullanabilirsiniz. 1. Nefes tekniği; -Rahat bir kıyafet giyin, eğer sizi rahatsız eden bir şey varsa kalkıp onu halledin. Daha sonra rahat edebileceğiniz yatak veya yere uzanın (sırtınız yere paralel olacak şekilde), başınızın altına, başınızla sırtınızın açısını bozmayacak bir yastık kullanabilirsiniz. (kare nefes tekniği üzerinde tefekkür ediniz) 3-4 defa derin nefes alın (nefesinizi karın bölgesine alıp bırakın, göğsünüzü şişirmeyin). Tüm nefesinizi boşaltın. Bu şekilde içinizden, birden dörde kadar sayın. -Nefes alırken birden dörde kadar sayın. -Nefesinizi tutun, birden dörde kadar sayın. -Nefesinizi bırakırken birden dörde kadar sayın. Bu şekilde nefesiniz rayına oturasıya kadar bu konumu koruyun. 2. Nefes tekniği Burnunuza konsantre olun nefes alırken burnun ucundaki soğukluğa verirken sıcaklığa konsantre olun nefes alıp verdiğinizde içinizden bir, tekrar nefes alın verirken iki... şeklinde on'a kadar sayın ve tekrar bir'den ona kadar sayın şaşırdığınızda, aklınız karıştığında hep bir'den başlayın bu sırada aklınıza gelen tüm düşünceleri atıp sadece burnunuzun ucundaki sıcak-soğuk havayı hissedin bu şekilde bir süre sonra her tarafınızın uyuştuğunu göreceksiniz. devam edin ta ki sadece nefesinizin sesi kalana dek. O zaman tekniklerden birini deneyin. 3. Nefes tekniği Nefes alırken 8'e kadar sayın nefesinizi tutun 16 ya kadar sayın bırakırken 4'e kadar sayın bu sayede pranayı ciğerlerde daha fazla tutmuş oluyoruz. Hazır olunca tekniğe geçin. 7- Gevşeme Astral Seyahati açıklarken vücudu uyutup bilinci kandırarak uyanık kalmak şeklinde bir yorum yapmıştık buna ek olarak vücudun daha kolay uyku hali alabilmesi için kasların gevşetilmesi gerekmektedir. Astral Bedenin bazı kaslar tarafından tutulduğu kasların gevşetilmesiyle Astral Bedenin serbest kalacağı fakat bu kasları tam olarak gevşetmek için sürekli çalışmak gerekiyor. Astral Seyahat sırasında vücudun bir başkası tarafından rahatsız edilmemesi gerektiğini bunun ölüm riski bile taşıdığı yazılıydı bazı kaynaklarda. Astral Seyahat Teknikleri ismindeki kitapta kasları gevşetme tekniği var (isteyen bu kitaptan yararlanabilir). - Ayak tabanı, parmaklar ve bileğinize kadar olan kısmı nefes alıp tuttuğunuzda gücünüzün yettiği kadar sıkın birden dörde kadar içinizden sayın ve gevşetin, nefesinizi bırakırken dörde kadar sayın sonra içinizde hava yokken dörde kadar sayın bunu 3 defa tekrarlayın sonra da ayak parmaklarınızı ters istikamete doğru aynı işlemi tekrarlayın. - Ve sırasıyla ayak bileğinizden diz kapağınıza kadar olan kısmı - Diz kapağınızdan (baldır dahil) kalçaya kadar olan kısmı - Sonra diğer bacak için aynısı - Kalçalar - Karın boşluğu - Sırtınız (köprü şekliyle) - Göğüsler - Sağ el parmakları bileğe kadar sonra da ters istikamete doğru - Bilekten dirseğe kadar - Dirsekten omuzlara kadar - Sonrada diğer kol için aynısı - Omuzlar ve trapez kasları - Boyun kasları (kafayı göğse doğru eğerek) - Çene kasları (çeneni göğse eğerek) - Surat kasları (gözlerini sıkıca kapayarak daha sonra kaslarını gererek) Her kası kasıp gevşetirken 3 er defa tekrarlamalısınız. Bu işlemler bittikten sonra 2-3 defa derin nefes alarak nefesi rahatlatmalısınız. 8. Korunma ve İmgeleme Astral Seyahat yapan insanların çoğu bu tür bir deneyimi daha önce yaşamadığı için ilk çıkışta, yaşadıklarından dolayı korkarlar. Kendinizi bir anda farklı bir gezegende hissedin nasıl tedirgin olursanız işte böyle bir duygu ki bazıları bunu bile hayal edemez. İste bu gibi korku ve tedirginlik durumlarında Astral Beden korunma mekanizması olarak tekrar Fizik Bedene geri döner. Bir arkadaşım ilk Astral çıkışında önce kendini görüp şaşırmış daha sonra da korkması sonucu ağlamaya başladığını anlattı. Çünkü öldüğünü sanmış. Birde çeşitli Astral varlıkların saldırma ihtimali düşünüldüğünde korunmanın yeni çıkan insanların uygulaması gerektiğini düşünüyorum. Ve size vereceğim uygulamayla kendinize bir nevi zırh oluşturursunuz. Sırt üstü yere uzanın rahat bir hal alın. Avuç içleri yere doğru olmalı. Nefes kontrolü ile önce sadece gözünüzün önüne gelen anlamsız şekilleri izleyin. 5-10 dakika boyunca yorum yapmadan, görüntülerin arkasından bile gidebilirsiniz. Sonra iradenizle boşluğu yakalayıncaya kadar uğraşın. Hiçbir renk, hiçbir ses olmamalı ve hiç bir ışık olmamalı sadece karanlık olmalı. Bu arada kendinizi kristalden yapılmış, saydam olarak hayal edin. Boşlukta nokta şeklinde bir ışık hayal edin gittikçe büyüyen bir ışık topu şeklinde, yaklaşık olarak birkaç metre kala ışık topunun durduğunu ve kaynadığını hayal edin. Başınızdan başlayarak tüm vücudunuzu kapladığını ve etrafınıza ışık yaydığınızı aura'nızda beyaz ışıktan bir kalkan oluşturduğunuzu hayal edin. Bu arada boşlukta hayal ettiğiniz size gelen ışık topunun sadece beyaz ışık olduğunu hayal etmelisiniz, eğer başka bir renk olursa çalışmayı bırakıp daha sonra tekrar denemelisiniz. Işık vücudunuza girmeye başladığı anda serin suların başınızdan aşağı doğru yayıldığını hissetmeye çalışınız. 9- Rüya Günlüğü Görmüş olduğunuz rüyaları yatağınızın yanında hazır bulunan rüya günlüğü olarak kullandığınız deftere uyanır uyanmaz rüyayı teze taze yazmalısınız. Eğer daha sonraya bırakırsanız unutabilirsiniz. Bunun amacı; Rüyalar Astral Boyutta gerçekleşir, buradan edineceğiniz bilgiler bilinç altından gelen bilgilerdir. bu yüzden çabuk unutulur. Yani rüyaları kaydederek bir süre sonra bilinç altınızla bağlantı kurabilirsiniz ve rüyada olduğunuzun farkına varabilirsiniz. bu sırada lusid rüya aşamasındasınızdır ve buradan bilinçli Astral Seyahat'e geçiş yapabilirsiniz. Bunun için bir teknik geliştirmiştim bunu sizlerle paylaşacağım; Örneğin: Rüyanızda bir ormanda yürüyorsunuz sonra ileride ne var acaba diye merak ediyorsunuz ve birden uçmaya başlıyorsunuz sonrada uyanıyorsunuz. Eğer rüyada fiziksel ortamda olmaması gereken şeyleri farklı(zıt) renklerle yazarak yada etrafına daire çizerek kaydederseniz bir süre sonra rüyadayken fiziksel ortama aykırı şeyler olduğunda başlangıçta şaşırıp sonra da rüyada olduğunuzun farkına varabilirsiniz. bu sayede rüyanız lücid rüya olur ve burada yapacağınız şey fiziksel bedenin yanına gitmeyi istemek olacak. Bunu yaptığınızda büyük bir ihtimalle ya vücudunuzun üzerinde salınıyor yada vücudunuzun önünde yada yanında ayakta fiziksel bedeninize bakıyor olarak bulacaksınız kendinizi. bundan sonrası düşüncelerinize kalmış. ama ben yinede ilk 3-5 çıkışta evinizin dışına çıkmanızı tavsiye etmem zaten bunun nedenini anlayacaksınız. Astral ortama alışasıya kadar ve düşüncelerinize hakim olasıya kadar evinizi dolaşın ailenizi seyredin vb... 10- Çıkış Belirtileri İyi bir konsantrasyon, nefes tekniği ve hayal gücüyle bir süre sonra vücudunuzdaki tüm kaslarınızın ve hücrelerinizin uyuştuğunu onları hissedemediğinizi göreceksiniz. (sakın orada olup olmadıklarını hissetmek için dikkatinizi farklı yönlerinize kaydırmayın tüm uğraşınız boşa gidebilir) kulakta uğuldama, tüm vücutta karıncalaşma, baş dönmesi yada vücudun spiral bir şekilde dönmeye başlaması çıkış belirtileri arasında sayılabilir. Tabii burada fiziksel vücut değil Astral Beden dönüyor olacaktır. hafifleme hissi oluştuğunda nefes sisteminizi bozmadan nefesinizi tutun ve hayalinize (uyguladığınız teknik) devam edin, eğer çıkış başarılı olmadıysa (nefesinizi fazla uzun tutmayın) tekrar yani belirtiler bekleyin ve aynı işlemi tekrarlayın. bu sayede çıkış rahat olacaktır. 11- Çıkış Deneyleri Buraya kadar genelde herkes bu uygulamaları aşağı yukarı yapar. Bundan sonrası kişiye göre değişir. Bu kısımda birkaç örnek vereceğim. Hangisini istersiniz onu kullanın bundan sonrası size kalmış. Teknik - 1 Genellikle çoğu insan kendi kendine telkin yöntemini kullanır. Bir nevi Lusid Rüya yöntemi de denebilir. “Yemek yanıyor kalkıp ocağı söndürmeliyim, tuvalete gitmeliyim, evde hırsız var kalkmalıyım” tarzında telkinleri sik sik kendine verir ve sonuçta bu emre fizik beden gevşemeden dolayı cevap veremez ve Astral Beden bu emirlere yanıt vermek için harekete geçer. Teknik - 2 İmgeleme yöntemleri de vardır. a- Gökyüzünden bir ipin 3. gözünüze doğru asili olduğunu elinizi uzatınca tutabileceğiniz bir uzaklıkta hayal etmelisiniz. Ve Astral Ellerinizle o ip sayesinde yukarı tırmandığınızı hayal edin. b- Kendinizi vücudunuzun içinde hapsolmuş olarak (karanlık bir hücre gibi) hayal edin. İçerdesiniz ve sadece 3. gözünüzün olduğu yerde bir ışık ve çıkış var. Bir merdiven sayesinde buradan çıktığınızı hayal edin. Hayal edilemiyorsa bile öyle olduğunu varsayarak hayal etmeye çalışın. c- Kendinizi bir hücrede hayal edin. Tek çıkış var ve içeriye serin bir su dolmakta. İçerisi suyla yavaş yavaş dolmakta, sırt üstü suya kendinizi bıraktığınızı hayal edin. Ve bu şekilde yükselerek çıkışa ulaşıp çıktığınızı imgeleyin. d- Kendinizi ayakta durur vaziyette imgeleyin ve tüm ayrıntıları görmeye çalışın. Tam olarak başardığınızda bilincinizin bu imgelediğiniz size aktığını hayal edin. Bunu başarabilirseniz çıkış yapmış olursunuz. e- Bir de vücudunuzdaki kaslardan birinin kasılı kalmışta Astral Bedeninizi tutuyor hayal edin ve bu kasın gevşemesiyle Astral Bedeninizin boşlukta aşağıya doğru düştüğünü imgeleyin. f- Aleister Crowley'in öğrencilerine öğrettiği teknikte; Odanızdaki duvarda bir kapı oluşturun ve bu kapının üzerinde sizin için anlamlı bir simge hayal edin (mottonuz da olabilir.) ve kendinizi o kapıdan dışarı çıkarken hayal edin. Crowley'e göre kapıdan geçebilirseniz çıkış yapmışsınızdır. g- GD'a göre ise Çalışma öncesi bir boy aynasında kendinize dikkatlice bakmalı ve hayalinizde kendi formunuzu ince ayrıntılarına kadar hayal edebilmelisiniz ki çıkış başarılı olsun. ğ- yere uzanın ayak parmak uçlarından yavaş yavaş yukarıya doğru yaşam enerjinizi (beyaz ışık) çekin ta ki 3. gözünüze kadar hissederek çıkın zaten buraya geldiğinizde vücudunuz neredeyse tamamen uyuşmuş oluyor. ve 3. gözünüze ulaştığınızda yaşam enerjinizle birleştiğinizi ve 3. gözünüzden dışarıya çıktığınızı imgeleyin. Daha bir sürü teknik verilebilir. Astral çıkışı başaranlara yeni dünyalarında iyi şanslar diliyorum. Bunun anlamı çok büyük, Astral ortamda çok fazla okült bilgi edinilebilir. İlk zamanlar Astral ortamda kontrol çok zordur ama zamanla Astral Bedeni kontrol edip rahat hareket etme imkanı bulabilirsiniz tabi bunu tecrübe belirler. Bir de bir çok kişinin Astral Seyahat denemelerinin boşa gitmesinin sebebi bir uygun zamanda yapmamaları iki çalışmalara yeterince devam etmemeleri üç ki en önemlisi olarak düşündüğüm üç boyutlu imgelemeyi başarmaları. Bir çok üstat da hayal gücü üzerinde boşuna durmamışlardır herhalde. -------------------- bikac soru ve cevabıda vereyim.. Astral Seyahatte gördüklerimiz Rüya mi? gerçek mi? Astral Seyahatin 3 kademesi vardir bunlardan biri Rüyalar Alemidir, eger bu tarafta geziyorsaniz gördükleriniz çok mantikli ve gerçekçi seylerin haricinde olagan disi olaylar yada cisimlerde görebilirsiniz ama bunlar rüya degil sizin bilinçaltinizdaki korkularin, isteklerin, begeni, arzu istek, hatta seçimlerinizin bedenlenmis halidir, kisacasi gördükleriniz düsüncelerinizin görünür halde olmasidir. Buda zaten Astral Seyahatin en ayirt edici özelligidir. Astral Seyahat tehlikelimidir? Her insan uyudugunda astral bedeni vücudundan ayrilir, bilinçsizce rüyada gezmek islek bir caddede gözleri bagli olarak gezmek gibidir (yinede bir tehlikesi yoktur) Astral Seyahat sirasinda bilincimizle gezdigimiz için seçme hakkimiz vardir ve ayni caddede gözleri açik ve kendini koruyarak gezmek kadar güvenlidir. Ayrilmayi yasiyorum ama fazla uzaga gidemiyorum neden? Vücudumuzla astral bedenimizi birbirine baglayan bir kordon oldugu ileri sürülür, bazilarina göre gümüs renkli bir kordon, bazilarina göre vücuda dogru bir çekim alani, sonuçta astral beden vücudunu bulabilmesi için bir bag mutlaka olmalidir. Ýste bu kordon yada çekim alani bazi insanlarda gayet gevsek bazilarinda ise gergindir, gergin olmasi hizla vücuda geri dönmeye yada fazla uzaga gidememeye yolaçar. Sik denemeler sonucunda zamanla kordon yada çekim alani genisler ve istediginiz uzakliklara gidebilirsiniz. Astral Seyahat sirasinda kordon koparsa ne olur? Kordonun kopmasi sadece ölüm aninda olur, ama kordona disaridan müdahale etmek mümkün degildir, yani istesek te Astral Seyahat sirasinda kordonu kopartamayiz. Astral Seyahat sirasinda farkli insanlarla karsilasiyorum bunlar kimler? Seyahat sirasinda gördügünüz insanlarin kimler olduklari gittiginiz kademeye göre degisir, eger rüya kisminda iseniz muhtemelen o insanlar sizin bilinçaltinizin olusturdugu görüntülerdir, Þimdiki zaman diliminde iseniz gördükleriniz gerçek insanlardir. Paralel Evrenler Dünyasinda ise zaten bu dünyanin bir kopyasi oldugundan gördükleriniz normalde yasayan insanlarin kopyasi olan insanlardir -------------------- tum bunların dısında astral deneyim için işi biraz daha kolaylastıracak birtakım gereklililklerde var.. 1-Rejim Öncelikle rejim konusuna değinirsek sanırım yanlış yapmış olmayız. Yalnız Astral Seyahat değil okült çalışmalarda da olduğu gibi yenilmesi ve yenilmemesi gereken bazı yiyecekler vardır. Hani bir söz var “Ne yersen o olursun”. Burada kastedilen konunun duygusal yönü tabii ki. Yani uyumlu bir enerji yaymamız için hayvani besin tüketilmemeli. Bunun yanında üstat Majisyen Eliphas Levi’nin bazı uyarılarına göre kızartmalar, bol yağlı ve hazmı zor yiyecekler, fındık, fıstık vb... çerezler yenilmemeli. Un, şeker ve tuz tüketimini en aza indirmelidir. Hala piyasada bulunan Astral Seyahat Teknikleri isimli kitapta ise her gün bol miktarda havuç ve en az bir adet çiğ yumurta tüketilmesi gerektiği ve bol bol sıvı alınmasının faydalı olacağı belirtiliyor. Çalışma başlamadan en az 4 saat önce ve çalışma bitinceye kadar, hiçbir yiyecek yenmemeli sıvı içecekler ise minimum düzeyde alınmalıdır. Öncesinde oruçta faydalı olabilir. 2-Sabır ve Azim Sabır konusunda kimse bir şey söylememişse de ben birkaç şey söylemek istiyorum. Her türlü okült faaliyetlerde olduğu gibi Astral Seyahat çalışmalarında da sabır, azim ve soğuk kanlılık çok önem arz etmektedir. Eğer çalışmalar her gün yapılmıyorsa ya da en az haftada 3-4 defa yapılmıyorsa sonuç gecikebilir. Çalışma yapılırken sabır ve azimle her ayrıntı üzerinde yeteri kadar durularak yapılmalıdır. 2-3 ay deneyip bırakanlar genellikle çoğunluğa uyup başaramayanlardan olurlar. Devamlı uygulandığında yaklaşık 5-6 ayda başarılabilir (başarı sizin ciddiyetinize ve azminize bağlıdır.) 3-Zamanlama Genellikle günün ilk saatleri önerilse de bu zamanda yapamayanlar için sabah uyandıktan sonra veya birkaç saatlik uykudan sonra denemek uygun zamanlar arasındadır. Hiç birini yapamıyorsanız gece yatarken ya da istediğiniz her hangi bir zamanda yapılabilir. Bu arada unutmamak gerekir ki çalışmayı yaptığınız gün cinsel herhangi bir faaliyet çıkış şansınızı azaltır. Belki bir kadeh şarap yararlı olabilir (konsantrasyon açısından). Ama aşırı alkol sakıncalıdır. Zamanlama konusunda uygun gezegen saatleri de mevcuttur. Bunları vermemin sebebi bu saatlerde sert gezegen etkilerinden korunmuş olacağınızdır (tabii verilen ritüellerle beraber yapıldıkları taktirde) yani daha güvenli saatlerdir. günlerin gezegenlerine ait ilk saatler ayrıca güneş, ay, venüs ve merkür gün ve saatleri merkür diyorum çünkü merkür iletişimler yolculuklarla ilgili bir gezegendir. Bir de gezegen tütsülerini kullanmanızı öneririm. 4-Dua Çalışma öncesi kendinize telkin verebileceğiniz gibi çalışmaya başladığınız anda: “Bu gece/gün Astral Seyahat yapmak istiyorum, yüksek benliğim/koruyucu meleğim bana lütfen yardim et” vb. tarzda dua edilmesinde fayda vardır. 5-Yer Bu iş için eğer okült çalışmalar yapabileceğiniz bir oda varsa çok iyi (her okült çalışmada olduğu gibi psişik saldırılara karşı odayı negatif unsurlardan temizlemek ve elementleri dengelemek için KDPR (Küçük Defetme Pentagram Ritüeli) uygulanırsa çok iyi olur). Eğer böyle bir imkanınız yoksa kendiniz rahat hissettiğiniz ve rahatsız edilmeyeceğiniz (en az 1-2 saat) bir yer olabilir. Arındırıcı törensel bir banyodan sonra Gevşeme Ritüeli ardından KDPR arkasından OSR (Orta Sütun Ritüeli) yapıp çakralarınızı dengelemelisiniz. Bu uygulamaları yapabileceğiniz bir mekan yoksa hayal ederek yapılmasında bir sakınca yoktur (çalışma yaptığınız günün pozitif tütsülerinden birini yakmanızda yararlı olur, loş bir ortamda olması bir adet mum - tercihe göre değişebilir ama uygulama gününün gezegenine uyan bir mum rengi daha iyi olur - kullanılması konsantrasyon açısından yararlıdır). unutmayın ; Tek kural var; “bedeni uyutup, zihni uyanık tutmak”. 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gizemystery Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2009 Nevermore sağolasın..Bunları uygulamaya çalışacağım,işe yarayacak bilgiler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
HypnoZ Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2009 Yeni başlayanlar için Astral Seyahat Sanırım bir çok arkadaşımız astral denemelerinde bulnuyor fakat başarısız oluyor.Denemelerde bulunmanız sizin kordonunuzu gevşetmenize yardımcı olur.Astral seyahate ilk denemelerde neredeyse kimse çıkamaz.Bende çıkamadım ve çıkabilen kimseyi tanımıyorum.Şimdi mantığını anlamanız açısından bir konuya değinmek istiyorum. Astral Meditasyon ve Ters Düşünme: Artık sırt üstü yatmayı hafif sağa dönük olmayı yorgun ama uykulu olmamanın gerekliliğini hepiniz anlamışsınızdır.Üsütnüzü örtmemeniz gerektiğinive ellerinizi yanlara koymayı ayaklarınızı üstüste koymamayıda bunlara ekleyelim.Mümkün olan en rahat pozisyonda durmanız gerekmekte.Sola yani kalbinizin bulunduğu bölüme yatık bir şekilde astrale çıkamazsınız.fakat sağa dönük yatışlardada çıkılabilmektedir.ilk etapta sırtüstü yatmak en güzelidir. Meditasyon; hiçbir şey düşünmemek ve yokolmak anlmalarına gelmektedir.Meditasyonun mantığı budur.Basit bir şekilde meditasyon basit bir nesneye odaklanılarak yapılır.bu nesne gerçek olabileceği gibi hayalide olabilir.Gerçek nesne olarak en yaygın kullanılan mum ateşidir.mum ateşine bir süre baktıktan sonra gözlerinizi kapatırsınız , mum ışığını hala görebilir ve gittikçe uzaklaştığını hatta çeşitli şekiller aldığını farkedersiniz.o şekilleri değiştirerek mesela mum ışığını bir dağa dans eden bir insana uçan bir kuşa dönüştürerek beyin frekansınızı düşürür ve düşünmemeyi başarabilirsiniz.astral seyahattede buna benzer bir durum vardır.durgun nesneler kullanabilirsiniz. Basit bir örnek olarak gül kullanılaiblir yada herhangi bir çiçek bir çiçeğe gül yada papatya gibi bir süre bakın fakat ortamın ışığı az olmalı.gözlerinizi kapattığınızda 5 dakika kadar sonra çiçeği görmeye devam edersiniz ve sırtüstü pozisyonda o çiçeğin yeni doğduğunu açtığını büyüdüğünü o çiçeğinbaşına neler geldiğini hayal edersiniz bir süre sonra çiçekten başka düşünce kalmaz kafanızda ve çıkış gerçekleşir. Ters düşünme yönetmi iste çok etkili bir yöntemdir.uğultular ve çınlamalar başladığında lokal çıkışlar yapmaya başlayıp göbek deliğinize bağlı olduğu varsayılan gümüş kordonu gevşetme ve hissetmeli , göbek çakranızda bulunan enerjiyi faaliyete geçirmelisiniz.Şöyleki sırtüstü yatıyorsunuz fakat sanki ayakuçlarınızda kafanız var kafanızın olduğu yerde ayaklarınız varmış gibi davranıp kımıldamadan vegözlerinizi açmadan tabiiki bakmaya çalışın bedeninize.sırtüstü yatarken yüzüstü yatıyormuş gibi davranmak ve kendinize yukardan bakıyormuş gibi davranmakta ters düşünmedir.yada sağa dönük yatarken sanki sola dönük yatıyormuş hissi vermek. Titremeler çınlamalar olacaktır.Bunlar başarmak üzere olduğunuzun habercisidir fakat aa evet oluyor işte şeklinde düşünceye yönelik telkinler verirseniz çıkış iptal olur unutmayın düşünmemelisiniz sadece odaklanmalı ve herşeyi unutmalısınız kendinizi bir bilgisayar olarak düşünürseniz bilgisayarı kapatmalısınız. Diğer teknikleride telkin amaçlı kullanabilirsiniz fakat bir teknikle bir deneme geçirmelisiniz.tekniği değiştirirseniz çınlamalar azalacak ve astral baştan başlayacak ve zaman kaybedeceksiniz. astral seyahate çıkış 5 dakika ile 2 saat arasında gerçekleşir.yani bi sürü zaman geçti olmayacak diye düşünmeyin.çınlamalara odaklanın ve gözünüzde canlanan geometrik şekilleri ve efektlere yoğunlaşın bir süre sonra o şekiller insan şekline gelecektir ve kendi suratınızı o şekiller arasında iki boyutlu olarak göreceksiniz.görüntüler efekt mahiyetinde ve renksiz olacaktır.daha sonra gördüğünüz suratınızın yerine siz geçeceksiniz ve kamera yer değiştirecek.kendinize tepeden bakıyor olacaksınız ve uyuyan bedeninizi göreceksiniz.çıkış gerçekleştiğinde panik yapmayın.herşeyin farkında olacaksınız ve hepsini hatırlıyor olacaksınız.hareket edemediğinizi farkedeceksiniz ve ilerlemek isteyince yerinizde döneceksiniz.bu yüden uçmayı denemeniz daha güzel olacaktır.uçuyorum hissine kapılmanız ve mahallenizin sokaklarında bildiğiniz yerlerde uçtuğunuzu düşünün.astralin bittiğini farkedemeyeceksiniz ve uyanmayacaksınız uykuya geçeceksiniz.uyandığınızda hepsini hatırlıyor olacaksınız. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 güzel paylaşımlar saolasın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Tamamen bilinçli olarak astral beden projeksiyonunu tetiklemek için dört ana gereksinim bulunmaktadır. 1. Uyanık halde kalarak bedeni %100 rahatlatmak 2. Yapıyor olduğunuz işe %100 konsantre olmak 3. Yeterli miktarda enerjiye sahip olmak 4. Astral bedene ayrılması için yeterli baskıyı uygulamak Nefes Farkındalığı Meditasyonu Burada basit bir meditasyon şekli anlatılmaktadır. Bu, zihninizi temizleyecek ve dikkatinizi odaklayacaktır. Yatın veya oturun, gözlerinizi kapayın, rahatlama egzersizini yapın ve zihninizi temizleyin. Derin ve sakince nefes alın ve bedeninize giren ve çıkan havaya dikkatinizi verin. içeri girdiğini ve dışarı çıktığını hissedin.Tüm dikkatinizi ciğerlerinize ve nefes alma sürecine odaklayın. Bu basit eylem yüzeysel zihninizi kaplamak için yeterlidir. Zihni istila eden düşünceleri daha başlamadan ve güç kazanıp sizi meşgul etmeden önce kararlılıkla itin. Nefes farkındalığı yüzeysel zihni kaplar ve sizin daha derin bir seviyede düşünebilmenizi sağlar. Konsantrasyon egzersizi (1) Görüntüyü tutma: Rahatlayın, zihninizi sakinleştirin ve muma veya ampule bakın. Bu ışığı önünüze, yaklaşık 1 metre uzağa koyun ve birkaç dakika buna sabit bir şekilde gözünüzü dikin. Gözlerinizi kapatın ve zihninizde kalan görüntüye konsantre olun. Bu görüntü kapalı göz kapaklarınızın ardında oluşacaktır. Mümkün olduğu kadar bu görüntüyü tutmaya çalışın. Bunu yaparken zihni sakin tutmak için nefes farkındalığını kullanın. Görüntü kaybolacağı zaman daha fazla büyümesi için çabalayın. Konsantrasyon egzersizi (2) Bir noktaya bakmak: Duvarda bir nokta belirleyin ve ona bakın. Ona odaklanmayın sadece nazikçe bakışınızı üzerinde tutun. Zihninizi tüm düşüncelerden uzaklaştırın ve güç kullanarak zihninizi boş tutun. Bunu yaparken yoğun bir şekilde nefes farkındalığına konsantre olun. Bir düşüncenin başlayacağını hissettiğiniz zaman onu uzaklaştırın. bitmesine izin vermeyin! Bunu sürdürebildiğiniz kadar sürdürün. Bunu gün içinde birkaç defa veya eğer yapabiliyorsanız daha fazla yapın. Konsantrasyon egzersizi (3) Enerji teneffüsü: Oturun ve rahatlayın. Gözlerinizi kapayın ve zihninizi sakinleştirin. Nefes farkındalığı egzersizini yapın ve nefes alırken içinize çektiğiniz havanın en sevdiğiniz rengin parlak renkli bir hali olduğunu hayal edin. Nefes verirkenki havanın ise çamurlu, gri bir renkte zehirli atıkla dolu olduğunu düşünün. Bu bir temizlenme egzersizidir. Nefes alırken enerji alıp nefes verirken negatif enerjiyi dışarı atarak çakraları canlandırır. Trans hali Derin bir rahatlama seviyesi ve zihinsel sakinlik elde ettiğiniz zaman bedeninizin gittikçe ağırlaştığını hissedeceksiniz. Bu ağırlık, siz trans haline girerken beyin dalgalarınızın beta seviyesinden alfa seviyesine dönüştüğünün başlıca belirtisidir. Trans hali derin fiziksel ve zihinsel rahatlama tarafından oluşturulur ve bunda tuhaf veya doğaüstü bir şey yoktur. Bu basitçe şu anlama gelir: Bilinçli zihniniz uyanıkken vücudunuz uyku durumuna geçmiştir. Nasıl transa geçilir? Rahatlama egzersizlerini yapın ve nefes farkındalığıyla zihninizi dinginleştirin. Karanlıkta bir merdivenden indiğinizi hayal edin. Merdiveni gözünüzde canlandırmayın, sadece kendinizi bunu yaparken hissedin. Nefes alırken hayali ellerinizle (aşağıda açıklanacaktır) bir yada iki basamak indiğinizi, nefes alırken ise basamakta durduğunuzu hayal edin. istenilen şey zihinsel bir düşme hissidir. Bunu yapmak, beyin dalgası seviyesini uyanık halden (beta), uyku haline (alfa) ve sonra derin uyku haline (teta) dönüştürecektir. Beyin dalgaları alfa seviyesine ulaştığında trans haline girersiniz. Bunu sürdüğü kadar yapın. Trans haline geçme süresi sizin derin rahatlama ve zihinsel sakinlik deneyiminize göre değişecektir. Not: Ağırlaşma hissine ulaştığınızda zihinsel düşme egzersizini durdurunuz. Eğer merdiven hoşunuza gitmediyse, bir asansörde olduğunuzu ve nefes verirken inip nefes alırken durduğunuzu hayal edin. Veya bir tüy olduğunuzu ve nefes verirken düşüp nefes alırken durduğunuzu hayal edin. Yukarıda belirttiğim gibi, beyin dalgası seviyesini indirmek istiyorsanız zihinsel bir düşme etkisine ihtiyacınız vardır. Derin rahatlama ve zihinsel sakinlikle birleştirilmiş zihinsel düşme etkisi trans haline girmenize neden olacaktır. Bu derine gömülme hissini oluşturmak için yakın hissettiğiniz herhangi bir senaryoyu kullanabilirsiniz. Trans şöyle bir şeydir: Her şey sessizleşir ve daha büyük bir yerde olduğunuz hissini alırsınız. Bedeninizde hafif bir titreşim hissedersiniz. Her şey farklı hissedilir. Sanki karton bir kutuyu karanlıkta başınıza geçirmişsiniz gibi, atmosferin değiştiğini hissedersiniz. Sanki her şey biraz belirsiz ve hafifçe bulanık gibidir. Trans halinde keskin sesler güneş sinirağına fiziksel darbe gibi gelir. Enerji bedenin genişlemesi Trans haline girdikten bir süre sonra hafif bir felcin üzerinize geldiğini hissedeceksiniz. Biraz sonra buna tüm vücutta derinlemesine bir titreşim ve vızıltı hissi eşlik edecektir. Aynı zamanda kendinizi kocaman ve şişmiş hissedebilirsiniz. Felç, titreşimler ve genişlik hissi enerji bedenin genişlediğinin ve astral bedenin gevşediğinin belirtileridir. Bu durum normal uyku sürecinin bir parçasıdır. Enerji beden, enerji çekmek ve saklamak için genişler. Bu esnada astral beden serbest kalır, hafifçe fiziksel bedenden dışarı kayar. Transa Aşinalık Pek çok insan projeksiyonu berbat eder çünkü basitçe trans haline alışkın değillerdir. Onun astral boyuta açılan dar bir pencere olduğunu düşünürler. Bu kesinlikle doğru değildir. Eğer trans haline girdiğinizde fiziksel ve zihinsel olarak sakin kalabiliyorsanız bunu saatlerce sürdürebilirsiniz. Ben düzenli olarak, her seferinde meditasyon esnasında birkaç saatimi trans halinde geçiririm. Eğer transa girdiğinizde söyle düşünüyorsanız ´´Evet! işte yaptım!.... Transa girdim! acele etmeli ve bitmeden önce dışarı fırlamalıyım.´´ Kesinlikle çuvallayacaksınız demektir! Trans, rahatlamayı ve zihinsel sakinliği bozma gibi aşırı heyecanlanma durumlarında sona erecektir. Projeksiyon denemesi yapmadan önce sırf alışmak için bir süre trans halinde zaman geçirmek iyi bir fikirdir. Sadece rahatlayın, sakin kalın, nefes farkındalığına odaklanın ve transı sürdürün. Siz istemediğiniz müddetçe bitmeyecektir. Bunun nasıl hissettirdiğine alışın. Bunu rahatça yapabildiğiniz zaman, trans halindeyken aşağıdaki enerji arttırma ve çakra canlandırma egzersizlerini yapın. Not: 1. Enerji ve çakra çalışmasını öğrenmek için trans halinde olmanız gerekli değildir. Sadece trans halinde daha iyi iş görmektedir. 2. Trans pratiği yatarak yapılabilir, ama en uygunu rahat bir koltuktur. Astral bedeniniz trans halinde serbest kalacaktır, her seferinde biri olmak üzere astral kol ve bacaklarınızı kaldırmaya çalışın. Bir sonraki bölümde gösterildiği üzere ellerinizi kullanın. Yoğunlaşın ve kolunuzda farkındalığınızı hissedin ve yavaşça bedeninizden dışarı kaldırın. Bun yaparken hafif bir gıdıklanma veya kolunuzda veya bacağınızda bölgesel bir tuhaflık hissedebilirsiniz. Astral kolunuzu kaldırın ve gözleriniz kapalıyken ona bakın, ama bir kasınızı bile oynatmayın. Bu haldeyken kaplı göz kapaklarınızın ardından görebilmelisiniz eğer göremiyorsanız endişe etmeyin, bu daha sonra gelecektir. Astral kolları kaldırmak prokeksiyon için çok iyi bir egzersizdir. Daha sonra astral kollarınızı astral bedeni fiziksel bedenden çekmek için kullanacaksınız. Dokunsal Görüntü Dokunsal görüntü bölgesel vücut farkındalığının hissedilmesi veya algılanmasıdır. Elleriniz vücut farkındalığıyla çok yakın bir bağa sahiptir. özel olarak her vücut parçasının farkındadırlar. Hayali eller, aşağıda belirtileceği üzere, bu farkındalığın (elden vücuda) bir uzantısıdır. Farkındalığınızı herhangi bir vücut bölümünde hissetmeniz istendiğinde ellerinizle, gerçek ellerinizle, vücudunuzdaki o bölüme dokunacakmış gibi yapın. Sonra farkındalığı kullanın. Bunu yapmak, bu bölgede hayali ellerinizin olduğu hissini verir. Gözlerinizi kapalı tutun ve ellerinizi yüzünüzün 10 cm kadar önünde tutun. Konsantre olun ve onların bulunduğu yeri hissedin ve kapalı göz kapaklarınızın ardındaki karanlıkta onları görmeye çalışın. Bileklerinizi çaprazlayın, yavaşça hareket ettirin, ellerinizi çevirin, parmaklarınızı açıp kapayın. Karanlıkta görmeye çalışıyormuş gibi zorlayarak bakın ve konsantre olun. Zihin gözünüzde, ellerinizin ve kollarınız bulunduğu yerde silik, kımıldayan gölgeler göreceksiniz. Gözlerinizi kapayın ve sağ elinizin işaret parmağıyla burnunuza dokunun. Gözleriniz kapalıyken parmağınızı vücudunuzun istediğiniz yerine tam olarak koyabildiğinizi göreceksiniz. Deneyin; elinizi, gerçek elinizi, vücudunuz değişik yerlerine koyun. Her zaman ellerinizin nerede olduğunu bilirsiniz, nerede olduklarını hissedebilirsiniz. Eğer bunu yaparken zihninizde neler olduğunu gözlemlerseniz dokunacağınız vücut bölümüne dokunma kararını verdiğiniz anda o bölgenin farkına vardığınızı farkedeceksiniz. Bu şekilde tüm vücudunuzun üzerinden geçerek vücudunuzun farklı bölgelerinde oluşan farkındalık hissine alışın. Olmakta olan şudur: Zihninizin bir kısmı uygun noktaya elinizi yönlendirmek amacıyla dokunacağınız bölgenin altını çizmektedir. Zihniniz farkındalığının bir kısmını bu bölgeye aktarmakta ve eliniz için güdümlü bir işaret noktası gibi iş görmektedir. Farkındalığınızı vücudun değişik bölgelerine aktarmak, enerji çalışması ve ve bu projeksiyon metodu için hayati önem taşır. Not: Elleri, anki onları görüyor veya gördüğünüzü hayale edemiyormuşçasına zihninizde canlandırmak zorunda değilsiniz. bütün bunların hepsi dokunsaldır, görsel değil. Sanki zihninizde basit bir hareketin provasını yapıyormuş gibi, ellerinizin bir şeyler yapıyor olduğunu hissetmelisiniz. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mltm-g Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 ben de başladım ama bir türlü yapamıyorumm...çalışmaya devam..bilgilendirme için saol Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystery_____ Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Çok denedim .. yok ya olmuyor. Biryerde yanlış yapıyorum ama , nerde ? Herneyse .. güzel paylaşım olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 biraz farkındalık,biraz huzur,biraz zaman,biraz da uğraş:D zamanım olunca denemeyi düşünüyorum,şu sınav bir bitsin kaçarım bu boyuttan:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dejin Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2009 paylasim icin tesekkurler ama bir kac eksik/ hatali bilgi gordum gelisi guzel bakarken sadece 3 yer mevcuttur gidebilecegimiz. 1. Bu dunya, 2. Uzay 3. Ruyalar alemi. Diger parelel evren zaman yolculugu v.s. sadece ruyalar aleminden gelmektedir. Ruyalar alemi ya da Uzayda dolanabilmek icin gercekten tecrubeli olmak gerekiyor. Bu dunya icerisinde dolanmak icin ozellikle karanlik ormanlik gibi alanlara gitmemek gerekiyor. Yeteri kadar tecrube edindikten sonra gidilebilinir. Ancak Ruyalar alemine istemeden de istem disinda gidildigi olunabiliniyor. Ruyalar alemi oldugu icin bazi olaylarin etkisinde kalarak "zaman yolcugulu, paralel evren" diye bahsettigin kisimlar gerceklesebiliyor. Bu tarz olaylar daha cok gunluk ya da yasantimizda etkisi cok etkisi altinda kaldigimiz durumlardan dolayi gerceklesir. Bir bakima kacis ya da kendi kendimizi rahatlacak, sorularimiza kendimizce cevap bulmaya calisacak bir yontem olarak gorunebilinir. Bir baska mesajinda koruma yontemi olarak piramitten bahsetmissin. Gercekten guzel bir ornek. Hepsini okuyamadim bu saat icin oldukca uzun geldi ama guzel bir kaynaga benziyor. Bana nereden ogrendin bunlari diye soracak olursaniz, bu egitimi sadece belli kisilere veren, bir kac yil oncesine kadar surekli olarak gorustugum oldukca yetenekli ve tecrubeli bir kisiden Bilmiyorum belirttin mi ama beyin dalgalarimizi duzene sokabilecek bazi sesler mevcut bu seslerin yardimiyla konsantrasyonumuz guclendirilebilinir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chadra Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 Gerçekten çok güzel bir paylaşım olmuş.Çok teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NecroticObsession Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 astral seyahat yapmayı hep istedim ama hiç denemedim açıkçası. Metodlarını bilmiyordum. bugün gördüğüm bir rüyadan dolayı bu yazıyı okumak istedim.Rüyamda eski erkek arkadaşımdan kaçıyordum. Okuldaydım.biranda farkettim ki o nun yüzü değildi gördüğüm yabancı bir yüzdü o an kaçmayı bırakıp durdum bu bi rüya dedim ve rüyaysa bana bişey yapamaz. hatta şu camdan atlayarak uçabilirim dedim kendime. camı açtım ve atladım aslında uçtum ama tam atlarken eski erkek arkadaşım bacağımdan yakalamıştı beni onun hareketlerini kontrol edemedim ve benimle birlikte uçuyordu. onun ağırlığını taşıyamadığımı hissettim ve yavaşça aşşağı indim. nekadar uçmaya devam etmek istesemde aşağı indim. sonra ondan kurtulup tekrar yüksekteymişim gibi onun yüzüne baktım o aşağıdan yukarıya bana bakıyordu. ama o sırada konuştu. benim ormana doğru gittiğimi ve orda düşüp ölmüş olabileceğimi söyledi. bana söyledi ama o an ben bi başkasıydım. gerçekten çok ilginçti ve o sırada arkadaşımdan msj geldii telefonum titredi sıçrayarak uyandm ve çok korktum. bu bi astral seyahat olabilir mi ? veya tam olarak neydi anlam veremiyorum. rüyada olduğumun bilincindeydim ama tam olarak kontrol de edemedm.uçmaya devam etmek istedim uçamadım yere inmek zorunda kaldım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2009 hayır; uyku esnasında şuurumuz bazı durumlarda kısa süreli de olsa açıklık gösterebilir.çoğu zaman beynimizin henüz alfa konumuna geçmediği zamanlardır bunlar.sizin yaşadığınız da tam olarak bu durum.ne astral seyahat nede lucid rüya ile benzerlik taşımıyor. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kemtamin Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2009 eline saglık o halde wishdropper..ekledıgın ıcın sana da tesekkürler hypnoz;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 9, 2009 güzel paylasım ben cınlamalar dönmelere kadar yapıyorum ama hiç cıkamadım ya biri bana bakıyomuş gibi hissedip gözlerimi acıyorum tüm konsabtrasyon gidiyor 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
worthless Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2009 çok yardımcı oldu bilgilendirdiğin için teşekkürler whisdropper ve hypnoz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
JOHN Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2009 yararlı bilgi saol paylaştığın için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xiaosoad Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2009 Tesekkurler deneyecegim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kracs Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 ben uyuyacağım zaman kendimi çok büyük hissederim bazen böyle hiç biryere sığmıyorum sanki odamdaki eşyaları avucumun içine alabilecekmişim gibi geliyor sanırım trans hali bu olsa gerek benm bu konularda pek bilgim yok ya da ne biliym belkide deliyimdir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
poshsbom Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Bu yazıyı okumadan baya önce her gece böyle çınlamlar seyirmler olurdu bende çok rahatsız olmuştum ama hareket attiğim zan hepsi düzeliyodu bi kez hareket atmye çalıştım edemedim kendimi çok zorlayınca yeniden hareket ettim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
UnMiSs Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2010 bu konu beni acaip sardı..kaybolup gidesim var bu dünyadan..okuduklarımın hepsini denemeye baslıyorum..eminim emegimin karsılıgını alıcam.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
trazer Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 9 senelik kankamla aynı evde buluşabiliyoruz ve öbür gün neler olduğunu aynı şekilde anlatabiliyoruz ((= sadece sabır işi, bir kere deneip olmadı derseniz olmaz zaten 5. senem yeri geliyor çok eğlenceli yeri geliyor durmasını istiyorsunuz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Delitay21 Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2010 9 senelik kankamla aynı evde buluşabiliyoruz ve öbür gün neler olduğunu aynı şekilde anlatabiliyoruz ((= sadece sabır işi, bir kere deneip olmadı derseniz olmaz zaten 5. senem yeri geliyor çok eğlenceli yeri geliyor durmasını istiyorsunuz ya kardeş sen ciddi misin?yoksa şaka mı yapıyorsun?bu kadar olması çok şaşırtıcı.forumda çok döküman olmasına rağmen insan nereden başlayacağını bilemiyor malesef... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MistikRuh Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2010 Astral seyahati ve diğer evrensel enerjilerin bir seviye belirleme sınavı olarak görüyorum artık , Benim Seviyem belli , ilerde seviyem yükselirse belki astral seyahat yaşayabilirim ama dediğim gibi bu deneyimler kolay kolay olabilecek gibi gözükmüyor bana, Yinede hergün tekrarlamakta fayda vardır belki Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.