Siyah karlaR Oluşturma zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 29, 2009 (düzenlendi) http://img16.imageshack.us/img16/2086/65306791.jpg Elizabeth Bathory Doğum: 1560, Ölüm: 1614 Elizabeth Bathory Macar bir kontesti. Hayatının büyük bölümünü Slovakya'daki Csejte şatosunda geçirmişti. O, "Kanlı leydi" diye anılıyordu. Kontes Bathory, dünyanın en tanınan kadın katiliydi. Suç ortağı olduğu iddia edilen dört kişiyle birlikte düzinelerce genç kızı ve kadını işkence ederek öldürmüştü. Bathory'nin ilk kurbanları şatoda hizmetçi olarak çalışmaya gelen köylü kızlardı. Daha sonra, saray hayatını öğrenmek için kendisine gönderilen üst sınıf ailelerin kızlarını da öldürmeye başladı. Pek çok kişiyi de kaçırtıp öldürmüştü. Bathory kurbanlarını uzun bir süre boyunca acımasızca dövüyor ve onlar ölene kadar karşılarına geçip izliyordu. Ellerini, yüzlerini ve cinsel organlarını yakıyor veya sakatlıyordu. Kollarını ısırarak etlerini koparıp açlığa terk ediyordu. ‹ğnelerle işkence yaptığı, kışın kızlar donana kadar üzerlerine soğuk su döktürdüğü, kızları dikenli kafeslere hapsettiği, makasla parmaklarını kestiği de söylentiler arasındaydı. Kontes 1585 ile 1610 yılları arasında en az 650 kadını işkenceden geçirip öldürmüştü. Bathory kurbanların kanlarıyla yıkanmak gibi sapık bir zevke de sahipti. Bu şekilde sonsuza kadar genç kalacağına inanıyor ve bakire kızların kanlarını da içiyordu. 1610'da dedikoduları duyan Kral Matthias, Bathory'yi sorgulamaları için adamlarını gönderdi. Bu adamlar biri öldürüldü. Diğeri de kaçıp canını kurtardığında şatoda ölmekte olan iki kız ve odalara kilitlenmiş sayısız yaralı kız gördüğünü anlatmıştı. Bathory 1611'de kendi kalesine hapsedildi. Asil kanından dolayı mahkemeye çıkarılıp yargılanmadı. Şatosunun etrafı tuğlalarla kapatılmıştı. Yemek verilmesi için küçük bir deliği olan bir odaya hapsedildi ve üç yıl sonra açlıktan öldü. (favorim ) http://img16.imageshack.us/img16/2272/90734088.jpg Irma Grese Doğum: 1923, Ölüm: 1945 Irma Grese Ravensbrück, Auschwitz ve Bergen toplama kamplarında çalışmıştı. Kötü ve sapkın davranışlarıyla Grese, Nazi savaş suçlularının en bilinenlerindendi. Mart 1943'te kadın nöbetçi olarak Auschwitz'e adım attığında kamptaki en yüksek mertebeli ikinci kadın görevliydi. 30 bin Yahudi mahkumdan sorumluydu. 1945'te İngilizler tarafından tutuklandığında aleyhindeki suçlamalar kamptaki esirlere silahla vurarak ve kırbaçla döverek işkence etmek üzerineydi. Hayatta kalanlar Grese'nin Auschwitz'teki suçlarını, cinayetlerini, gaddarlığını ve cinsel istismarlarını ayrıntılı olarak anlattılar. Sadist eylemlerini, esirleri nasıl dövdüğünü, eğitimli ve aç bırakılmış köpekleri insanların üzerine saldığını ve gaz odasına gidecek olanları nasıl seçtiğini ayrıntılarıyla tanıklıklarında belirttiler. Grese'nin her zaman çok büyük asker botları giyip, elinde bir kırbaç ve silah taşıdığı anlatıldı. Esirlere hem fiziksel hem psikolojik yönden işkence eden ve ucunda sivri demirler bulunan kırbacıyla döven Grese, birçok mahkumu da soğukkanlılıkla öldürmüştü. Binlerce insanın gaz odalarına gönderilmesinden sorumlu tutulan ve güzelliğinden dolayı "Ölüm meleği" diye anılan Nazi kasabı, toplama kampları davasında beraber yargılandığı 11 kişiyle 13 Aralık 1945'te asıldı. İngiliz kanununda yargıç kararıyla öldürülen en genç kadındı. Grese'nin ölmeden önce celladına söylediği tek söz ise "Çabuk!" oldu. http://img16.imageshack.us/img16/6646/ilsekoch3.jpg Ilse Koch Doğum: 1906, Ölüm: 1967 Ilse Koch 1937-1941 yılları arasında Buchenwald'ın, 1941-1943 yılları arasında da Majdanek toplama kampının amiri olan Karl Koch'un karısıydı. Özellikle dövmeli vücutlara düşkünlüğü ile tanınan Ilse öldürttüğü esirlerin derilerindeki dövmeleri kesip biriktirmesiyle ünlüydü. Kamplarda atıyla dolaşıp canının istediğini kamçıdan geçiriyordu. Mahkumlara karşı sadist davranışları ve acımasızlığı nedeniyle "Buchenwald cadısı" olarak da biliniyordu. 1937'de Buchenwald'da görevli olan kocasının sahip olduğu iktidardan etkilenerek kampın esirlerine işkence etmeye başladı. 1940 yılında bir spor tesisi kurdurdu. Bu tesisin 250 bin marktan fazla tutan masrafının büyük bölümü mahkumların parasından alınmıştı. 1941'de kampta görev yapan az sayıda kadın nöbetçinin şefi oldu. Ilse o kadar ileri gitmişti ki Naziler tarafından bile fark edilip ağır para cezasına çarptırılmıştı. Savaşın bitiminden sonra ise müebbet hapse mahkum edildi. 135 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Koch, 1 Eylül 1967'de Aichach kadınlar hapishanesinde kendini astı. http://img16.imageshack.us/img16/4226/katherineknight4.jpg Katherine Knight Doğum: 1956 Katherine Knight ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ilk Avustralyalıydı. Ekim 2001'de, ayrılmış olmalarına rağmen boşanma davası devam eden kocası John Charles Thomas Price'ı öldürmekten tutuklandı. Knight bir mezbahada çalışıyordu. Kocası ise sık sık şiddete maruz kalıyordu. Kadın eski kocalarından birinin çenesini kırmış, bir başkasının da gözlerinin önünde sekiz haftalık yavru köpeğinin boğazını kesmişti. 29 Şubat 2000 günü Knight ve Price tartışmaya başladılar. Kadın boşanma davasından dolayı çılgına dönmüştü. Kasap bıçağıyla kocasını öldürdü. Otopside adamın vücudunda 37 bıçak izi tespit edildi. Yaraların çoğu çok derindi ve bıçak tüm hayati organlara saplanmıştı. Fakat dehşet daha yeni başlıyordu. Knight kocasını öldürdükten sonra derisini soymuş ve deriyi oturma odalarındaki kapıya taktığı bir et çengeline asmıştı. Sonra adamın cesedini parçalamış, kafasını bir tencereye koyup pişirmeye başlamış ve kalçalarından aldığı eti fırına atmıştı. Yanına da hazırladığı sebzelerle birlikte çocuklarına yedirmeye çalışmıştı. Çocuklar eve gelmeden önce ise polis yetişip kadını tutukladı. Mahkemede kadının ilk vahşet gösterisinin bu olmadığı ortaya çıktı. Knight'ın davası 2006'ya kadar sürdü ve sonunda ölüm cezasına çarptırılarak hapishaneye yollandı. http://img16.imageshack.us/img16/9035/maryanncotton5.jpg Mary Ann Cotton Doğum: 1832, Ölüm: 1873 Mary Ann Cotton 20 kadar kişiyi arsenikle zehirleyerek öldürmüş bir İngilizdi. 20 yaşında William Mowbray'le evlendi ve Plymouth'a taşındılar. Beş çocuklu çiftin çocuklarından dördü ateş ve mide ağrısından öldü. William ve Mary Ann bu ölümlerden sonra ülkenin kuzeydoğusuna döndüler ve üç çocuk daha yaptılar. Fakat bu çocuklar da öldü. Koca ise Ocak 1865'te bağırsak rahatsızlığından hayatını kaybetti. Bu noktada Mary Ann hayat sigortasından 35 bin pound aldı. Bu olay, daha sonra da sık sık tekrar edecekti. Yaşayan bir çocuğu ve ikinci kocası George Ward da bağırsak rahatsızlığı geçirip ölmüştü. Bir çocuğu daha ölünce, yerel gazeteler bu işin peşine düştüler. Mary Ann'in kuzey İngiltere'nin her yerinde dönem dönem yaşadığını, dört kocasının, bir sevgilisinin, bir arkadaşının, annesinin ve on iki çocuğunun öldüğünü ortaya çıkardılar. Bunların hepsi mide ve bağırsak hastalıklarından ölmüştü. Kadın, 24 Mart 1873'te asılarak idam edildi. Oldukça titiz bir kadın olduğu bilinen ve tarihe "Kara Dul" lakabıyla geçen Mary Ann Cotton'a celladı acımamış, hemen ölmesi için verilmesi gereken damlayı vermemişti. Cotton da bu sebeple ölmeden önce bir hayli acı çekmişti. http://img16.imageshack.us/img16/4979/bellegunness6.jpg Belle Gunness Doğum: 1859, Ölüm: 1931 Belle Gunness Amerika'nın en azılı kadın seri katillerinden biri. 183 cm boyunda ve 91 kilo ağırlığındaki Gunness iki kocasını ve kendi doğurduğu üç çocuğu öldürdü. Ayrıca kendisiyle evlenmek isteyen erkek arkadaşlarını, Myrtle ve Lucy adındaki iki kız kardeşini de katletmişti. Gunness, ilk önce evlenmek için koca aradığına dair gazete ilanı veriyordu. Daha sonra fazla şüphe çekmemek için bir süre bekleyen Gunness, zamanı geldiğinde koca adayını büyükbaş hayvanlarda kullanılan bir parazit ile zehirleyip gömüyor ve parasına konuyordu. Son eşini ve çocuklarını öldürdükten sonra çiftlikte çıkan bir yangının ardından yapılan araştırmada üç çocuk, bir adam ve kadın olduğu sanılan iki kişinin yanı sıra ahırın altında gömülü olarak 11 erkeğin daha kemikleri bulundu. Kadın olduğu sanılan kişilerin kafaları bulunamamıştı. Katil ise ortadan kaybolmuştu. Gunness'in cinayet işlemesinin esas nedeni para hırsıydı. Raporlara göre 10 yıl içinde 20'den fazla insanı öldürmüştü. Resmi olmayan iddialara göre ise öldürdüğü insan sayısı 100'den fazla. Amerika'nın suç tarihinin unutulmaz figürlerinden biri olan Gunness'e evli kadınları ve çocuklarını öldüren Fransız seri katil Bluebeard'ın lakabından esinlenilerek, "Dişi Blubeard" diye de anılıyor. http://img16.imageshack.us/img16/8011/beverlyallitt7.jpg Beverly Allitt Doğum: 1968 "Ölüm Meleği" lakaplı Beverly Gail Allitt, 1991 yılında pediatri hemşiresi olarak çalıştığı çocuk yurdundaki dört çocuğu öldürüp beşini yaralamaktan tutuklandı. O zamandan beri İngiltere'nin en kötü şöhretli kadın seri katili olarak anılıyor. Kullandığı cinayet yöntemi çocuğa insülin veya potasyum enjekte ederek kalp krizi geçirmesine neden olmaktı. Bu maddeleri bulamadığında da çocuğu boğuyordu. Allitt, suçu için mahkemeye çıkmadan önce, 58 günlük bir sürede çoğu iki yaşından küçük 13 çocuğa saldırdı ve dördünü öldürmeyi başardı. Cinayetleri neden işlediği hiçbir zaman tam açıklığa kavuşmadı. Bir teoriye göre Munchausen Proxy Sendromu'ndan mustaripti. Bu tartışmalı kişilik bozukluğunda kişi ilgi çekmek için sorumluluğu ve bakımı kendine ait kişilere fiziksel zarar verme ihtiyacı duyuyordu. Beverly Allitt 2032'ye kadar Rampton Secure Hospital'da tutuklu olarak kalacak. Bu süre içinde toplum için tehlike oluşturacak bir davranışta bulunmazsa 64 yaşında iyi halden serbest bırakılacak. http://img16.imageshack.us/img16/1161/kastilyakraliesiisabell.jpg Kastilya Kraliçesi Isabella Doğum: 1451, Ölüm: 1504 İspanya kraliçesi I. Isabella Kristof Kolomb'un hamisi olarak da biliniyor. Onun talebi üzerine İspanyol engizisyonunda din temelli temizlik politikası başlatılmıştı. 31 Mart 1492'de Yahudilerin ve Müslümanların sınır dışı edilmesini öngören Elhamra Kararnamesi yürürlüğe girdi. Yaklaşık 200 bin kişi İspanya'dan kovuldu. Kalanlar da din değiştirmeye zorlandı. Fakat büyük bir bölümü Isabella'nın emriyle engizisyon tarafından idam edilmişti. 1974'te Papa VI. Paul I. Isabella'nın kutsanmasını talep etti ve Isabella'nın azize ilan edilmesini sağladı. Terör örgütü El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin ise, İspanya'da yapılan bir saldırıdan sonra Kraliçe Isabella'nın İspanya'daki Müslümanları öldürüşünü ve sürgüne göndermesini unutmadıklarını ve bunun intikamını alacaklarını söylemişti. Satrançta vezir olarak bilinen taşın İngilizce adı olan "queen" de Isabella'yı simgeliyordu. http://img16.imageshack.us/img16/4971/myrahindley9.jpg Myra Hindley Doğum: 1942, Ölüm: 2002 "Çalı katilleri" olarak anılan Myra Hindley ve sevgilisi Ian Brady ‹ngiltere'nin en çok nefret edilen çifti. Myra Hindley normal bir çocukluk geçirmişti ve kendini seven ve üzerine titreyen bir ailesi vardı. 17 yaşında okulu bırakıp dans derslerine başladı. İşte bu yıllarda içindeki canavar ruhu ortaya çıkaran Ian Brady ile tanıştı ve birlikte yaşamaya başladılar. Ian, Myra'yı, Hitler tayfasından Rudolf Hess'in anısına "Hessie" diye çağırıyordu. Komşuları çiftin Alman marşlarını ve Hitler'in nutuklarını dinlediğini söylüyordu. Ian ve Myra silah talimi yapıyor, birbirlerinin çıplak fotoğraflarını çekiyor ve ufak hırsızlıklar yapıyorlardı. Büyük bir banka soygunu yapma planları zamanla mükemmel bir cinayet işleme arzusuna dönüşmüştü. İlk kurbanları 1963 yılında öldürdükleri Pauline Reed oldu. Bundan sonra sayısı tam olarak bilinmeyen cinayetleri devam etti. Kurbanlarını genellikle Manchester'daki Saddleworth Moor bölgesindeki çalılıkların bulunduğu alana gömüyorlardı. Myra Hindley bir süre sonra tutuklandı ve valizindeki teyp kayıtları cinayet kanıtı olarak kabul edildi. 10 yaşındaki Lesley Ann Downey'i kaçırıp tecavüz eden, sonra pornografik pozlar vermeye zorlayan ve ardından işkence ederek öldüren cani ikili her şeyi kasede almıştı. Küçük çocuğun çığlıkları ve yakarışları mahkeme üyelerini bile gözyaşına boğmuştu. Fakat ikili konuşmadı ve kurbanlarından birçoğunun cesedi bulunamadı. 1987 yılında Myra kayıp olduğu sanılan 16 yaşındaki Pauline Reed ve 12 yaşındaki Keith Bennett'i de öldürdüklerini itiraf etti ve polislere cesetlerin bulunması için yardım önerdi. Pauline'in vücudundan kalanlar bulundu. Keith Bennett'in cesedi ise kayıptı. 36 yıl cezaevinde yattıktan sonra sonra 2002 yılında, 60 yaşındayken ölen Myra Hindley'ın adı İngiltere'de halen nefretle anılıyor. Öyle ki Myra adı 1960'lı yıllardan beri neredeyse hiç kullanılmıyor. http://img16.imageshack.us/img16/5190/kraliemary10.jpg Kraliçe Mary Doğum: 1516, Ölüm: 1558 VIII. Henry'nin ilk çocuğu, Tudor Hanedanı'nın Jane Grey'den sonra ve I. Elizabeth'ten önce gelen hükümdarı olan Mary, İngiltere'nin dinini kısa bir süreliğine Roma Katolikliğine geri döndürmesiyle ve idam kararlarıyla hatırlanıyor. Tarihe "Mary'nin zulmü" olarak geçen dönemde çok sayıda Protestan lider idam edilmişti. Bu nedenle ismi "Bloody Mary" (Kanlı Mary) olarak da biliniyor. Bu dönemde ülkenin ileri gelenlerinden 800 kadar zengin Protestan sürgüne gitmeyi tercih edip ülkeyi terk etmişti. 1553 yılında 37 yaşındayken tahta geçen I. Mary beş yıl hüküm sürdükten sonra 1558 yılında kanserden öldü. Ölümünden sonra tahta geçen I. Elizabeth'le İngiltere yeniden Protestanlığa dönüş yaptı Mart 2, 2010 Nora tarafından düzenlendi 4 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pureprision Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Kastilya Kraliçesi Isabella hatuna bak bee heheyt yavrum . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siyah karlaR Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Kastilya Kraliçesi Isabella hatuna bak bee heheyt yavrum . Öyle de ama bu gülün dikeni zehirli Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Elizabeth Bathory favorim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phoenixe Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Hepsini alıp bir odaya kapatmak lazım,hangisi sağ çıkar acaba Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siyah karlaR Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 11. hâla aramızda olabilir dikkat edin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zexalon Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 super hatunlar ya tırstımm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Elizabeth Bathory en psikopatları sanırım. Ama bir kadının bu kadar öldürücü olması da çekiciliğini mi artırıyor ne. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PembePanjur Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Ilse Koch tip olarak en korkuncu bence halama benziyo ama halam daha korkunç ya :DD Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Elizabeth Bathory hariç diğerlerinin yaptıkları, şimdiki olanların (ırak, filistin, bosna) yanında bir hiç 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Myra Hindley ve Ian Brady Katil Doğanlar filmine ilham veren çiftimiz değil mi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mrs_Echelon Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 bi tanesi bile güzel değil beea suratlarına vurmuş kötülükleri.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
iluna Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 insanlık tarihinde topu topu 10 kötü kadın çıkmış,azmış:rofl:erkekler gene başı çekiyolar demek:D 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
posionblack Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Çok güzel bir yazı.Özellikle Çatı Katilleri'ne çok güldüm.=) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Spr_Mnyk Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Zaten tiplerinden belli Bunlar adamı yerler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2009 tiplerinden belli hepsi ayrı bir pskopat Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Titachi Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Nerede benim Anne Boleyn'im? Unutulmuş galiba. Kraliçe Mary de o kadar kötü biri değil zaten. Ülkesini ve insanlarını korumak için kendine göre bir yöntem seçmişti. Asıl şeytani olan, tahtını elinden alıp kendi çocuğuna verebilmek için herşeyi yapabilecek biri, kralı baştan çıkarıp evlenmeye zorlayan sonrasında da kardeşiyle yatıp idam edilen Anne Boleyn. İşte ben bunu seviyorum. Tabiiki benim de favorim Elizabeth Bathory. İşkence yöntemlerine ölürüm onun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
asuz Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 wayy anasını =) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 arada kalmış kişilikler sorunlu insanlardır,ne yapacaklarını kestirmek mümkün olmaz.dünyaya kan da ağlatabilirler,barış da getirebilirler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bilgehans Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2009 Irma Grese Favorim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaJmEraN Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 '' Elizabeth Bathory '' vay be ! favorim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 niye ise çoğunlukla tüm bayan seri katillerin ismi mary Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaJmEraN Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 niye ise çoğunlukla tüm bayan seri katillerin ismi mary Hımmm evet Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Peepss Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2010 Elizabeth'e bakk beeee ::D süpermiş yaa teşekkürler paylaşım için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2011 en psikopatları bence 3.cü . . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.