abaddon Oluşturma zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 4, 2009 Ben sıfatsız sevdim seni Bir ad koymadım sana, adınla sevdim Yüzüne bakmadım ay ışığında, ben mehtabı yüzün bildim Ben sıfatsız sevdim seni Saçlarını savurmadım rüzgarla, rüzgarları saçların diye kokladım öyle sevdim ellerinde ısınmadı hiç ellerim,ben hissettiğim her sıcağı ellerin bildim Ben sıfatsız sevdim seni Bakışlarında eritmedim hasretimi, gözlerini hiç görmedim Sen gözlerimin algılayabildiği her şey demektin, Sensin diye baktığım her şey, bilsen neleri sevdim Ben sıfatsız sevdim seni Bilmedim güzelliğini nasıl bir şeydin, Ben güzelliği sen bildim , her güzel şeyi sana benzediği için sevdim Ben sıfatsız sevdim seni Yalnızca sevdim , düşünmedim kim olduğunu, neye benzediğini Ben sıfatlandırmadım sevgini, öylece öylece sevdim… ------------------------ SIRADAN DEĞİL SEVMEK SENİ Bugünlerde havalar çok soğuk Odama doldurmuşum bakışlarını Gözlerini düşünüyorum Gözlerinden öpüyorum Isınıyorum Aç, çıplak yaşamın kıyısında Seninle doyuyorum Seninle örtünüyorum Uzaklar sevdanla yakın Yakınlar özleminle uzak Her duygu Her mesafe seninle anlamlanıyor Seninle yaşanıyor Bir cenaze görmeyeyim Aklıma ayrılığın geliyor Seni düşünüyorum Sevişmelerine düşüyor ürpertilerim Her tarafa düğün dernek Gözlerini kapatıyorsun Herkes birbirine küsmüş Martının kanadı kırık Mavi solmuş Deniz küskün Gülümsüyorsun sonra Bakışlarında menevişler Bayram geliyor Sarılmış insanlar düşüyor aklıma Herkes birbirine sevgisini söylüyor Çocukların saçlarını okşuyor baba Eşinin omzuna atıyor elini sevecen Mutlu aile fotoğrafları çoğalıyor Öyle sıradan bir şey değil Anlatmak seni Sevdanı Sıradan değil sevmek seni Büyük adam oluyorum Tarihi yazan Önemsiyorum kendimi Öyle o eski dalgacı ben değilim Yaşamı ciddiye alıyorum Büyük işler yapıyorum Sevmekle seni Besteler doğuruyorum Resimler çiziyorum Masallar okuyorum Sevdalı çocuklar büyütüyorum Oyunlarında aşk Sevinçlerinde sen Seni sevince Sığmıyorum kendime Sığmıyorum toprağa Sığmıyorum dünyaya Yıldızlara koşuyorum Güneşe Sarı sıcak ışıltıya ismini yazıyorum Seninle aydınlanıyorum Seninle "Günaydın" diyorum sabaha Seninle yıkıyorum yüzümü Her tarafıma gülümsemen bulaşıyor Seninle başlıyorum yaşam kavgasına ------------------- AVUÇLARIMDA GİZLİ BENİM SEVDAM Avuçlarımda gizli benim sevdam Kimi zaman saçlarını okşarken Kimi zaman yanağında yaşatırım buse buse Ama çoğu zaman ellerine emanet ederim El ele sımsıcak kuytu bir cafe de Bazen sormak gelir, duymak gelir içinden Ne kadar seviyorsun beni diye Kar tanelerinin düştüğü an gelir aklıma Teker teker eriyen avuçlarımda Yüreğime yaktığın sevdanın ateşi Avuçlarımda şekillenir gözümün nuru Kar taneleri, bu aşk filminin figüran sahneleri…. Avuçlarımda gizli benim sevdam Seninse gözlerinde saklambaç oynayan çocuk yüreğin Öylesine büyük ki! Ne denli gizlesen de tutsan da kendini Masmavi bir deniz, yada uçsuz bucaksız gökyüzü yüreğin Gözlerinde yaşıyor, gözlerinde yaşatıyor sevgin… Merhamet bir ada olmuş maviliğinde Sevginin,şefkatin,sadakatin,güzelliğin yaşadığı bir ada Ve bu adaya giden bir gemi var, Kaptanı ben, miçosu ben, yolcusu ben Öylesine mutlu, öylesine huzurluyum ki Senin kara sularında yol alırken, Senin yüreğinin adasında robinson gibi Yalnız seni yaşayan ben…. ------------------- Yalnızlık Yine sonbahar geldi sonunda Yine bir çırpıda geçen soğuk günlerin peşinde asılı , Hüzün sıvanmış karanlığında yalnız geceler var beni bekleyen Sıkı sıkı örtüyorum penceremi, karanlık sızmasın ,soğuk sızmasın Yüreğimin içini donduran ayaz , yalnızlığımı çerçeveletip astığım dört duvarıma da sızmasın diye Penceremin önünde hiçliğime dalıyorum derin derin Nefesimi verdiğim cam bile buharlanmıyor garip değil mi? hıh! Karşı evlerin ışıkları ne kadarda canlı Ansızın onlara dalıyorum Düşünüyorum da onların bile umurunda değildir varlığım Kimseyi tanımıyorum aslında ama Çok defasında böyle akşamlarda isimler taktım komşu denilen o insanlara Örneğin tam karşıki apartmanın ilk katında bir teyze var Her sabah gün ışığıyla mutfakta alıyor soluğu Uykusuz bir gecenin sabahında görmüştüm ilk Müzeyyen teyze diyorum ona Sonra bir hayat hikayesi düşledim hakkında 13 yıl olmuş amcayı sonsuzluğa yolcu edeli O da bir yalnız ama bir oğlu ve bir kızı var hiç değilse Oğlunu evlendirmiş 2 yıl önce ara sıra minik bir bebek oluyor kucağında torunudur sanırım , kucağındayken minik hayat ışığı nasıl yansıyor müzeyyen teyzenin gözlerinde sevgi sevgi O günlerde daha bir hayat dolu , elleri daha bir az titriyor Müzeyyen teyzenin Birkaç saniye de olsa mutluluğu gururu huzuru tadıyorum gözlerinden Keşke o gözlerin baktığı ,keşke o kolların şefkatle sardığı ben olsaydım diyorum Bir de kızı var yanında akşamları göründüğüne göre çalışıyor sanırım Onun önemi Müzeyyen teyzemin hayat arkadaşı olması yalnızca kızı olmasının dışında Her akşam pencerede bekleniyor , güler yüzle kapısı açılıyor Önüne sıcak bir tabak yemek konuyor…ne mutlu onada… Müzeyyen teyzenin üst katında Metinle Ayfer var ,genç yeni evli bir çift Gündüz hiç hareket yok evlerinde ikisi de çalışıyor diye hayal ettim onları Metin bankada memur hergün takım elbiseli ve kravatıda oldukça göz alıcı Ayfer bir sigorta şirketinde bilgisayar oparetörü , gözlükler! ordan kurdum hayalini Akşamları ilk ayfer geliyor eli kolu dolu yarım saat sonra falan Metin ekmeği unutmamış aferin... Az sonra Ayfer mutfakla savaşta Metinde sofrayı kurar bazen salata yapar Her salata yapışında Ayfer ara sıra gülümseyerek gelir ve bir buse kondurur Metininin yanağına Her defasında gözümden bir damla yaş akıtır onların bu halleri Öyle sevimli öyle içten öyle sıcak öyle dost öyle içten bir buse için Neler vermezdim.. Dayanamam çok fazla çekerim perdeleri sıkı sıkı Dönerim sırtımı hepsine ,hiç kırılmazlar, hiç aldırmazlar hıh! hiç farkıma bile varmazlar İyi kötü bir yatak üstünde battaniyem yastığım günlerdir aynı şekildeler Ne yapsınlar benden bıktılar onlara dokunacak derleyip toparlayacak bir çift şefkatli elin özlemindeler en az benim kadar... Yine gece yine kopkoyu karanlık her yan yine yalnız bir adam Söndürürüm ışığı daha fazla görmemek için gerçekleri O sözü söylemeyeli ne kadar oldu anımsamıyorum bile İyi geceler... İyi geceler Allah rahatlık versin... ------------- Hey hak! Yeter be sevgili Yeter geceyi sabah sabahı gece edene dek çektiğim özlem Özlemek yazılmışta bize vuslat unutulmuş sanki… Açmışım yüreğimin perdelerini sonuna dek Bekle gözüm bekle girsin ömrünün güneşi odanın koynuna İçini ısıtsın yüreğini ısıtsın iliklerini ısıtsın diye Açmışım yüreğimi sonuna kadar bekler dururum sevgilim de Sen neden gelmezsin neden bekletirsin söyle söyle de şu fukara yüreğim öğrensin Gel be sevgili gel artık yeter Yarına senedimiz yok ki yarın gelirim dersin Ya senden evvel gelecek ecelse Ya şu sevdana aç yüreğim bir lokma doymadan aç acına ölecekse… Gel gözümün nuru gel sevgimin bereketi gel yüreğimin prensesi Seni ölesiye seni yaşayasıya seni delicesine seviyor bu adam -------------- Seviyorum Be! Şöyle uzanıyorum yatağıma her gece Yatağıma dediğime bakma O yatakta emanet ömrümün emanet olduğu gibi Günü geldimi vereceğim asıl sahibine Parmaklarımı kenetlediğim ellerim başımın altında Kapayamadığım gözlerim eskimiş ahşap tavanda Belki inanmayacak, abartı diye adlandıracaksın ama Yüreğim göğsüme sığmıyor İçimdeki sevgin her geçen gün büyüyor..büyüyor..büyüyor… Arada bir nefesim dikkatimi çekiyor öyle hızlanıyor ki Soluk soluğa kalıyorum hayalimde güzelliğinle O an neden yanımda olmadığını ,saramadığımı ,koklayamadığımı Seni ,sevgilimi, ömür verdiğimi benden esirgeyen mantığı Sorguluyorum ,yargılıyorum ,kızıyorum ,sövüyorum Seni delicesine seviyorum be! Seviyorum….. Gece sessiz ama hasretin ama senin özlemin çığlık çığlığa Bilmiyorum kaç geceler sabaha yakın saatlerde Hayalinin sarhoşluğuyla sızıp uyuyabildim Oysa ki göğsümde uyuyan sen Ciğerlerime çektiğim saçlarının cennet kokusunda Nasılda huzur bulmak vardı kim bilir? Bu düşünceler yoruyor beynimi artık Çaresizliğin girdabında başım döne döne iniyorum en dibe Sensizliğin kimsesizliğin taa en derinliğine Seni delicesine seviyorum be! Seviyorum…. ------------- Merhaba canımın incisi… Yine biz bize kaldık yüreğimde Sensiz kaldığım anlarda konuştuğum seninle İçimde dolup taşan sevgini paylaşacağım Kim bilir sen şu an ne yapmaktasın? Ben seni yaşıyorum her an.. Sabah uyanır uyanmaz ilk aklıma gelenimsin Yüzümü yıkadığım suyun duruluğunda buluyorum seni Bu dünyanın kirlerinden arındığım sabunumun kokusunda Seninle , sevginle parıldıyor gözlerim.. Gün boyu yanımdasın kapıdan dışarı adımımı attığım an Gökyüzümü aydınlatanımsın Her adımda sana yaklaşıyorum sanki Gitgide sıklaşan adımlarımla Konuştuğum her kelimemde bir hecesin mutlaka Bana soluk aldıranda konuşturanda sensin Bilirsin , hep yürekten konuşurum ben Yüreğimde yalnız sen.. Doğal olarak her sözüm senle başlar, senle biter… Dün sabah iki tane serçe vardı avluda Karların üstünde ekmek kırıntılarını yediler Sonra penceremin önüne geldiler Öyle şirin ,öyle güzeldiler, sanki sendiler Biliyormusun, gece nasıl kar yağmış yollara sokaklara Kimsecikler yoktu geçtiğim yerlerde Yürürken geriye döndüğüm anlarda İnanamazsın ama hep ,bir çift ayak izi vardı Bizim ayak izlerimiz….. Seninle dolaştık elele , kolkola , dört bir yanda Yalnız ikimiz vardık bu dünyada Birde ,ulaşılmaz sevgimiz! Şimdi yazıyorum hayallerimi ,göremezsin belki ama Okuyabilesin istedim, tıpkı içimi okur gibi Ben sana yüreğimi açtım canımın incisi Daha ötesi yok bendeki sevginin İster oku, ister at İstersen her gece benim gibi sende Doyulmaz hayallere yat… ----------------- Hani bazenleri hissediyorum da Dilin olmasa da gözlerin taa yüreğime bakıyor sanki Ve sorup duruyor! Beni seviyormusun diye… Hiç bile… Her sabah uyanır uyanmaz aklıma gelen ilk şey değilsin ki Yüzümü yıkadığım suyun duruluğunda seni görmüyorum ki Dün bir ara otururken elimdeki kalemle masanın üzerindeki Gazetenin tüm kenar yerlerine farkında olmadan Adını da yazmadım bi kerem… Yani seni sevip sevmediğimi sorup durma boşuna… Geçenlerde iş yerindeki arkadaşa Senin adınla seslenmişim…hıh… Akşama kadar eğlencesi olduk milletin Ne kadar kıvırmaya çalışsam da yemediler… Aşıksın oğlum sen ,sırılsıklam aşık dediler Bana güldüler… Hakikatten ya… insan neden komik durumlara düşüyor Böyle olduğunda…? Pazar günü akşam evdekiler sordu da garip oldum bir an Ne cevap vereceğimi bilemedim…. Tam üç saat oturduğum yerde, televizyon açık Ama elimde cep telefonum sürekli ekranına bakıp durmuşum Öyle hemen heveslenme ,senden küçükte olsa bir umut taşıyan Mesaj falan beklemiyordum ki… Hem telefonumda kayıtlı olan adın yerine aşkım yazmıyor ki! Yani diyeceğim o ki… Seni sevip sevmediğimi sorup durma boşuna Ben seni sevmiyorum akıllım Çok seviyorum… hem de çooook seviyorum… ---------------- refik kestem..!!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gizemlikorsan19 Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 bu adam mükemmel yaa bi ara radyo programında her gece dinliyodum kendi sesi sözlere ayrı bi duygu katıyodu paylasım için saol emeğine saglık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ashley Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 mükemmel gerçektende... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 şiir değil! şiir olduğunu söylemek şiiri basite indirgemek olur. alt alta yazılmış, sadece aşk -ki aşk dediği de ha bire seviyorum seni de kilitleniyo- anlatan sözcükler bütünü ama şiir değil. Aziz Nesin'in bir sözü geldi birden aklıma; "bu ülke de her üç kişiden dörtü şair!" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.