monkeybusiness Oluşturma zamanı: Haziran 14, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 14, 2009 Almanya'daki Ağır İyon Araştırma Merkezi'nin bilim adamları yeni bir element keşfettiklerini açıkladı. Elementlerin periyodik tablosuna eklenen bu yeni maddenin henüz bir adı yok; ondan "süper ağır 112. element" diye söz ediliyor. 112 sayısı, atomdaki proton sayısına işaret ediyor. Bu element, hidrojenden 277 kez daha ağır. Ağır İyon Araştırma Merkezi'nde Sigurd Hoffman liderliğinde çalışan ekip, 1976'dan beri yeni elementler arıyor. Bu ekip bundan önce de tabloya 107.-111. elementleri eklemişti. Bunlar da 112. element gibi, laboratuar ortamında parçacık hızlandırıcılar kullanılarak üretilmişti. 112. element de 120 metre uzunluğundaki bir parçacık hızlandırıcıda, çinko ve kurşun atomları çarpıştırılarak meydana getirildi. Bu yolla yeni elementler üretme, çok zor ve başarı şansı düşük bir işlem. Üstelik üretilen atomlar da istikrarlı ya da kimyadaki ifadesi ile "kararlı" olmuyor ve birkaç milisaniye içinde parçalanıyor. Bu nedenle 112. elementin bugüne dek yalnızca birkaç atomu gözlemlenebildi. Hoffman ve ekibinin ilk olarak 1996'da keşfettiği elementin bağımsız uzmanlarca da gözlemlenip doğrulanması, 13 yıl aldı. Önemi Bu buluşun önemini sorduğumuz kimyager Doktor John Kalman, "Sanıyorum bu nelerin var olabileceği ve atomların bir araya gelerek neleri oluşturabileceğini anlama konusunda ufkumuzu genişletiyor." diyor. Bu bilgi de örneğin nükleer santrallerin ya da atom bombalarının işleyişini daha iyi anlamamıza yarayabilir. Doktor Kalman'a göre bir atom ne kadar büyük olursa o kadar kararsız oluyor. 82 numaralı atomdan daha ağır bir atom da bulunmuyor. İçinde 82 proton bulunan bu atom da kurşun. Doktor Kalman "Bunun üzerindeki her element radyoaktiftir. Yani kararlı hale dönüşmek için, aşamalı olarak azalır. Kısacası kurşundan sonraki her element bir şekilde radyoaktiftir. Bunların bazıları fazla radyoaktif değildir. Yani yarılanma ömürleri daha uzun sürebilir. Ama ortaya çıkan son elementin yarılanma ömrü yarım dakika." diyor. Yarış sürüyor Peki elementlerin periyodik cetveli nereye kadar uzayacak; bir noktada durması gerekmiyor mu? Doğada doğal olarak bulunan son element, 1925 yılında keşfedilmişti. Halen Rusya, ABD ve Japonya'dan ekipler yeni ve daha ağır elementler keşfetmek için birbirleri ile yarış halinde. 2006'da Rusya'daki Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsü 118. elementi keşfettiğini ilan etti. Kaliforniyum bir hedefin, kalsiyum iyonlarından oluşan bir ışın ile bombardımana tutulması yoluyla yapılan bu keşif, henüz bağımsız uzmanlarca doğrulanamadı. Sigurd Hoffman ise gözünü daha da yükseklere dikmiş durumda. "Biz aynı deneyi yaparak 120. elementi elde etmeye çalıştık." diyor. "Henüz 120. elementi göremedik ama var olduğuna inanıyoruz ve ışınlama süremizi uzatabilirsek, bunu da üretebiliriz." "Bu bir yarış ve yarışta kazanan taraf olmak çok güzel." 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 bence hala keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce element var...periodik cetveldeki boşluklardan anlaşılıyo.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 ben hayretler içinde hastayım bu elementlere, davranışlarına....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
downofcity Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 zaman ilerledikçe daha coookk cıkar çeşitli elementler piyasaya.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 14, 2009 cern in işletmecisi kötü çıktı neler neler çıkıcaktı ordan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
downofcity Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2009 işletmeciye ben hemen bi aloo diyim x:Dd:D:D:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
atiay89 Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2009 Sigurd Hoffman dedelerinden kalan işleri tamamlıyor desenize. kimyagerlik ve kimya deyince nedense almanya bir adım öne çıkıyor.... diğer bilim adamları ise bu yarışta sadece Sigurd Hoffman'ın daha hızlı çalışmasını sağlıyor. adamların kanına işlemiş kimyagerlik..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.