nevermore Oluşturma zamanı: Haziran 19, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 19, 2009 1)- Eğer bir kadın, ister bir beyin eşi, ister bir beyin kızı olsun, tanrı evine girer (ve) tanrı evinden kutsal hücreye (ait) herhangi bir şeyi çalarsa (ve bu ) elinde yakalanırsa, ister onu suçladıkları (zaman), ister bu suçu ispat ettikleri zaman delili alıp, (kadına ne yapılacağını) tanrıya soracaklar, emrettiği gibi muamele edeceklerdir. 2)- Eğer bir kadın, ister bir bey eşi, ister bir bey kızı olsun, küfür söylerse (ederse) veya düşük çeneli ise o kadın cezasını çekecek, kocasına, oğullarına, kızlarına dokunmayacaklardır. 3) -Eğer bir adam hasta veya ölüyse (ölü iken), karısı, evinden herhangi bir şeyi çalar (ve) (onu) bir adama veya bir kadına veya herhangi ikinci bir şahsa verirse, adamın karısını ve ( çalınmış mali) kabul edenleri öldüreceklerdir. Eğer sağ olan adamın karısı, eşinin evinden (bir şey) çalarsa, bir adama veya bir kadına veya herhangi ikinci bir kimseye verirse, adam karısını suçlar ve ona ceza yükler. Adamın karısının elinden (çalınmış malı) alan alıcı (onu geri) verecektir. Adamın karısına yüklediği suçun aynısını alıcı(ya da) yükleyeceklerdir. 4)-Eğer bir erkek köle veya kadın köle, (hür) bir adamın karısının elinden herhangi ( çalınmış) bir şey kabul ederse, erkek ve kadın kölenin kulaklarını ve burnunu keseceklerdir (keserler). (Böylece) çalınmış mal ödenmiş olur (ve) adam (bu arada) karısının kulaklarını keser. Fakat karısını serbest bırakırsa, kulakIarını kesmezse, kadın ve erkek kölenin(de) kulak ve burunlarını kesmezler, çalınmış mal ödenmemiş olur. 5)- Eğer bir adamın karısı, ikinci bir adamın evinden herhangi bir şey çalarsa, (çaldığı) 5 MANA kalaydan daha fazla (kıymetli) ise çalınmış (malın) sahibi şöyle diyerek yemin edecek: “ onu evimde hırsızlık yap diye teşvik etmedim” . Eğer kadının kocası razı ise çalınmış malı (geri) verecek, onu serbest bırakacak (ve) kulakIarını kesecektir. Eğer kocası, onun bırakılmasına razı değilse (kadını) çalınmış maIın sahibi alacak ve o burnunu kesecektir. 6)- Eğer (hür) bir adamın karısı sakladığı şeyi dışarda bir yere korsa, onu alan, çaIınmış maIın (sorumluluğunu) taşıyacaktır. 7)- Eğer bir kadın, bir adama el kaldırırsa ve onu suçlarlarsa 30 MANA kalay ödeyecektir, 20 sopa vuracaklardır. 8)- Eğer bir kadın, kavgada bir adamın bir yumurtalığını ezerse, kadının bir parmağını keseceklerdir. Eğer hekim ( onu ) sardığı (halde) ikinci yumurtaIık (da) bundan zarar görürse (ve) yara izi kaIırsa veya kavgada ikinci yumurtaIık(da) ezilirse (kadının meme veya meme başını veya gözlerini…- Bu bölüm kırıktır..) her ikisini de oyacaklar/ezeceklerdir. 9)-Eğer bir adam, bir adamın karısına elini götürüp (sarkıntıIık edip) (ona) genç bir çocuk gibi muamele ederse, onu suçlarlar ve ispat ederlerse bir parmağını kesecekler, eğer onu öperse alt dudağını baltanın ucuna (ağzına) çekecekler ve keseceklerdir. 10)- Eğer bir adam veya bir kadın, bir adamın evine girip, bir adam veya bir kadını öldürürse, katiller, ev sahibine verileceklerdir. 11) …. kırık …. 12)- Eğer bir adamın karısı meydandan geçerken, bir (başka) adam onu yakalar “seninle yatayım mı ?” derse, (kadın) razı olmaz ve kendini korursa (direnirse), (adam) zorla onu yakalar ve onunla yatarsa, ister adamı kadının üzerinde yakalasınlar, ister kadının yattığını şahitlerle ispatlasınlar (O) adamı öldüreceklerdir, kadın için (ise) suç yoktur. 13)- Eğer bir adamın karısı evinden çıkıp, bir adamın üzerine, onun oturduğu yere giderse, (adam) bir (başka) adamın karısı olduğunu bildiği (halde) onunla yatarsa adamı ve kadını öldüreceklerdir. 14)- Eğer bir adamın karısı ile bir (başka) adam, ister genelevde, İster meydanda olsun, onun bir adamın karısı olduğunu bildiği (halde) kadınla yatarsa, adam (koca) karısına ne yapılacağını söylerse, zina yapan adama (da aynısını) yapacaklardır. Eğer bir adamın karısı, olduğunu bilmeden (kadınla) yatarsa, zina yapan adam serbesttir. Evli adam karısını suçlayacak, ona istediği gibi muamele yapacaktır. 15)- Eğer bir adam, karısıyla bir adamı yakalarsa (zina halinde), (adamı) suçlayıp, ispat ederse, her ikisini de öldürecekler, (kocanın) sorumluluğu yoktur. Eğer yakalanan (adamı) kral huzuruna veya hâkimler önüne getirir, onu suçlar ve ispatlarsa ve (yine) koca karısını öldürecek olursa, adam da ölecektir. Eğer karısının burnunu keserse adam (da) hadımlaştırılacak (hadım olacak), bütün yüzünü parçalayacaklar. Eğer (koca) karısını serbest bırakırsa, adamı (da) serbest bırakacaklardır. 16)- Eğer bir adam, bir adamın karısının sözüne uyarak (onunla) yatarsa adamın hatası (suçu) yoktur. Kadının kocası, karısına istediği gibi ceza yükleyecektir. Eğer zor kullanarak yatarsa, suçlanır ve ispat edilirse suçu adamın karısınınkı gibi olacaktır. 17)- Eğer bir adam, bir adama şöyle derse: ''senin karınla (birçokları) tekrar tekrar yattılar, şahitlik yoktur''; anlaşma yapacaklar ve (iddiayı yapanla, suçlu kadın) nehre gideceklerdir. 18)- Eğer bir adam, arkadaşına ister gizli olarak, ister kavga sırasında şöyle derse: ''senin karınla birçok defalar yattılar, ben bu iddiayı ispat edeceğim'', fakat ispatı yapamazsa ve yapmazsa o adama sopayla 40 defa vuracaklar ve bir ay kralın işini (hizmetini) yapacak, saçını (veya sakalını) kesecekler ve bir biltu (talent) kalay ödeyecektir. 19)- Eğer bir adam, gizli olarak arkadaşı hakkında söz korsa ( dedikodu yaparsa) şöyle diyerek: ''onunla devamlı olarak yattılar'' veya kavga esnasında başka insanların önünde şöyle söylerse : ''seninle birçok defalar yattılar, seni suçlayacağım'' (fakat) delil (göstermeğe) muktedir değilse, ispatlayamazsa, o adama sopayla 50 defa vuracaklar, bir bütün ay kralın işini yapacak, saçını(veya sakalını) kesecekler ve bir talent kalay ödeyecektir. 20)- Eğer bir adam arkadaşıyla yatarsa, onu suçlarlar ve ispat ederlerse, onunla (başkaları da) yatacaklar ve hadım edeceklerdir. 21)- Eğer bir adam, bir adamın kızını döver ve içindekini attırırsa (çocuğunu düşürtürse) onu suçlayıp, ispat ederlerse 2 biltu (talent) 30 mana kalay verecek, sopayla 50 defa vuracaklar, bir bütün ay kralın işini yapacaktır. 22)- Eğer bir adamın karısı, babası, erkek kardeşi, oğlu tarafından degil de bir başkası tarafından yolculuğa çıkartılırsa ve o adam (kadının) bir adamın karısı olduğunu (gerçekten) bilmediğine yemin ederse, ( O adam) kadının kocasına iki talent kalay verecektir. Bir adamın karısı olduğunu bilirse zararlarını verecek (tazminat verecek), şöyle yemin edecek : '' ben onunla yatmadım''. Fakat adamın karısı şöyle derse " o benimle yattı"… Zarar gören bir adamın tazminatı gibi ( o ) adama (tazminat) verilecek ve anlaşma olmadan nehre gidecek(tir). Eğer nehirden (sağ olarak) dönerse kadının kocası, karısına ne yaptıysa, ona da (erkeğe de) o yapılacaktır. Eğer bir adamın karısı, (diğer) bir adamın karısını evine alırsa, bir adama yatmak için onu verirse ve (bu) adam onun, bir adamın karısı olduğunu bilirse, ona bir adamın karısı ile yatan adam gibi muamele edecekler ve kadının kocası, yatılmış karısına ne muamele yapıyorsa, (kötü yola) sevk edene de öyle muamele edecek ve eğer kadının kocası, yatan (zina yapan) karısına hiç bir şey yapmazsa, zina yapan adam ile (aracı) kadına da hiç bir şey yapmayacak, onlar serbest bırakacaklardır. Eğer adamın karısı (durumu) bilmezse ve onu evine alan kadın, baskı altında adamı kadına getirirse ve adam kadınla yatarsa, eğer evden çıkışında (kendisiyle) yatıldığını söylerse, kadını serbest bırakacakIar, hürdür. Yatan erkek ve aracı kadını öldüreceklerdir. Eğer kadın söylemezse, adam karısına gönlünün istediği cezayı verecek, yatan erkeği ve aracı kadını öldüreceklerdir. Eğer bir adamın karısı, kocasının önünden kendini çekerse (kocasından uzaklaşırsa), ister aynı şehirde, ister yakın şehirlerden birinde olsun, ona ev kuran bir Assur'lunun evine girerse ve evin sahibesiyle birlikte oturursa, 3–4 defa gecelerse, ev sahibi evinde oturanın bir adamın karısı olduğunu bilmezse, sonra o kadın (kaçan) yakalanırsa, kendini çeken karısını, ev sahibi bey ( ….) yapacak, (karısını) alacak. Karısının birlikte oturduğu adamın karısının kulaklarını kesecekler. İsterse kendi fiyatı olarak kocası 3 biltu (talent) 30 MANA kalayın parasını verecek. İsterse karısını alacaklar ve eğer evinde karısıyla birlikte bir adamın karısının oturduğunu biliyor idi ise, ( evlilik parasının) 1 /3 nü ödeyecektir. Eğer ben bilmiyorum diyerek inkâr ederse ve eğer, evinde adamın karısının yakalandığı bey nehirden dönerse, üçte birini ödeyecek. Karısı kendinden uzaklaşan, adam, nehirden dönerse hürdür, temizdir. Nehirin her şeyini (istediğini) yerine getirmiş olacak. Eğer karısı kendinden uzaklaşan adam, karısının (kulaklarını) kesmez ve karısını alırsa (kabul ederse) hiç bir sorumluluk yoktur. 25)- Eğer bir kadın, babasının evinde oturuyorsa ve kocası ölmüşse, kocasının kardeşleri (miras) bölüşmedilerse ve (kadının) çocukları yoksa, kocasının ona taktığı kaybolmamış olan (var olan) ve kocasının kardeşlerinin bölüşmedikleri takıları alacaklar. Geri kalanları tanrı (önünde) el değiştirecek (tanrı önüne serecekler), ondan sonra açıklayıp edip alacaklar. Ne nehre gidecekler, ne de yemine zorlanacaklardır. 26) Eğer, babasının evinde oturan ve kocası ölmüş olan bir kadın, kocasının taktığı bütün takıları, eğer kocasının çocukları varsa (çocuklar) alacaklardır. Eğer kocasının çocuklan yoksa kadın alacaktır. 27) Eğer bir kadın babasının evinde oturuyor ise, kocası devamlı olarak gelip gidiyorsa, kocasının ona verdiği hediye(leri) kendininmiş gibi (geri) alabilir. Babasının evine ait olana yaklaşmayacaktır (dokunmıyacaktır.) 28) Eğer dul bir kadın, bir adamın evine girerse, oğlunu bebek (olarak) beraberinde taşıdıysa (getirdiyse), (çocuk) onu karılığa alanın evinde büyüdüyse, fakat evlatlık vesikası yazılmamışsa, onu büyütenin evinden hisse almayacak, borç yüklenmeyecek, onu doğurtanın (öz babasının) evinden kendine düşen hisseyi alacaktır. 29) Eğer bir kadın kocasının evine girerse, çeyizini, babasının evinden getirdiği her şeyi veya (gelin) geldiğinde kayınpederinin ona verdikleri evlatlarına serbest olacaktır (açık tutulacaktır). Kayınpederinin evlatları (kayınbiraderler) (mala) yaklaşmayacaklardır. Eğer kocası [ x x x ] evlatlarına istediğini verecektir. 30) Eğer baba, oğlunun kayınpederinin evine nişan hediyesini getirirse, (henüz) kadın (gelin olacak kız) oğluna verilmemişse ve karısı (henüz) kendi babasının evinde otururken (bu arada) ikinci oğlu ölürse, ölü oğlunun karısını, kayınpederinin evine hediye götürdüğü diğer oğluna eş olarak verecektir. Eğer hediye alan kızın sahibi, kızını vermeye razı degilse, isterse hediyeyi getiren baba gelinini alacak ve oğluna verecek, eğer isterse getirdiğinin hepsini, yenmeyecek olan kalay, gümüş ve altının hepsini alacak, yenecek olanlara yaklaşmıyacak (geri almıyacaktır). 31) Eğer bir adam kayınpederinin evine nişanlılık hediyesi götürürse ve eşi (aday olan) ölürse, kayınpederin başka kızları varsa, kayınpeder isterse kızını, ölmüş kızının yerine evlenmeğe verecek, yine isterse verdiği gümüşü alacaktır. Tahılı, koyunları, yenmiş şeyleri ona (geri) vermeyeceklerdir. Yalnız gümüşü kabul edecektir. 32) Eğer bir kadın babasının evinde oturuyorsa ve hediye(leri) kendisine verilmişse, kayınpederinin evine ister alınmış olsun, ister alınmamış olsun, kocasının borç, suç ve günahının hepsini taşıyacaktır (sorumlusu olacaktır). (Kız babasının evinde oturduğu halde bile, kocasının sorumluluğunu yüklenmek zorundadır). 33) Eğer bir kadın babasının evinde oturuyorsa, kocası ölmüşse ve çocukları varsa, onların (çocuklarının) evleri içinden istediği birinde oturacaktır. Eğer çocuğu yoksa kayınpeder, gönlünün istediği oğluna onu verecektir. Eğer isterse kayınpederine karılık için (ona) kendini verecektir. Eğer kocası ve kayınpederi ölmüşse, çocuğu yoksa o bir duldur, istediği yere gider. 34) Eğer bir adam dul bir kadınla evlenirse, evlilik sözleşmesi yapmamışsa, iki sene onun evinde oturmuşsa, o kadın eştir. (Evden) çıkmayacaktır. 35) Eğer dul bir kadın, bir adamın evine girdiyse, ne getirdiyse (getirdiklerinin hepsi) kocasınındır. Eğer adam kadının üzerine (kadının evine) geldiyse, ne getirdiyse hepsi kadınındır. 36) Eğer bir kadın babasının evinde oturuyorsa veya kocası onu ayrı evde oturttuysa, kocası tarlaya gittiyse, ne yağ, ne yün, ne giyecek, ne yiyecek ona hiç bir şey bırakmadıysa, bir basak dahi ona tarladan getirmediyse, o kadın beş sene kocasını bekleme zorundadır. (Başka) kocayla oturmayacaktır. Eğer çocukları varsa kiralanacaklar (çalışacaklar) ve yiyecek kazanacakIardır. Kadın kocasını bekleyecek, kocaya gitmeyecektir. Eğer çocukları yoksa beş yıl kocasını bekleyecek, altıncı yılın başında istediği kocayla oturacaktır (yaşayacaktır). Kocası gelişinde (dönüşünde) ona yaklaşmayacaktır, sonraki kocasına açıktır (onundur). Eğer beş yıldan fazla kendiliğinden gecikmediğini (isteyerek olmadığını) veya yakalanarak alıkonulduğunu veya yalandan dolayı yakalandığı için geciktiğini dönüşünde ispat edebilirse, karısı gibi bir kadını verecek ve (kendi) karısını (geri) alacaktır. Yahut kral onu başka bir memlekete gönderdiyse, beş yıldan fazla geciktiyse, karısı onu bekleyecektir. (Başka) kocayla oturmayacaktır. Eğer beş yıldan önce başka kocaya gider ve çocuk doğurursa kocası dönüşünde ( evlilik) sözleşmesine sadık kalmadığı ve evlendiği için onu ve çocuklarını (geri) alacaklardır. 37) Eğer bir adam karısını terk ederse, canı isterse ona bir şey verecektir, canı istemezse bir şey vermeyecektir. (Kadın) boş olarak çıkacaktır (hiç bir şey almıyacaktır). 38) Eğer bir kadın babasının evinde oturuyorsa ve kocası onu terk ettiyse (boşadıysa), ona koyduğu (taktiği) takılan (geri) alacaktır. (Fakat) getirdiği baslığa yaklaşmıyacak (dokunmayacaktır) kadın serbest bırakılmıştır. 39)-Eğer bir adam, kızı olmayan bir kızı kocaya verirse ve eğer önceden (kızın) babası borçluysa ve (kız) rehin olarak oturtuluyorsa (alıkonuluyorsa) ilk alacaklı gelecek ve kadını verenin hesabından kadının fiatı üzerine anlaşma yapacak. Eğer verilecek hiç bir şey yoksa (borcundan düştükten sonra geriye bir şey kalmazsa), (evliliğe) veren adamı alacaktır. Eğer (kız) kötülük içinde yaşatıldıysa (babasının borcuna karşılık olarak alıkonduğu yerde kötü muamele gördüyse), onu öyle yaşatandan serbesttir (kurtulmuştur). Eğer kadını eş olarak alan adam, ister ona bir ( evlilik) sözleşmesi yaptırmış olsunlar, ister ondan bir şikâyetname almış olsunlar, kadının fiatını ( değerini) ödeyecek ve onu kocaya veren serbest kalacaktır. 40)- İster evli kadınlar, ister dul kadınlar veya Assur'lu kadınlar olsun sokağa çıkarlarken başlarını açmamış olacaklardır. Adamın (bey) kızları... Ya bir şal, ya bir giysi veya bir gulinu (giysi) ile örtülü olmalıdırlar. Başları açık olmayacaktır. . ..(..belki evin içinde.. ?) örtünmeyecekler, yalnız olarak sokağa gittiklerinde örtüneceklerdir. Sahibi ile sokağa giden esirtu'lar ( cariye ?) örtülüdürler. Kocaya varan qadiştu’lar, sokakta örtünmeIidirler. Kocaya varmamış olanların sokakta başları açıktır, örtünmemelidir. Fahişe örtülü değildir, başı açıktır. Örtülü bir fahişeyi gören olursa, onu tutuklayacak, şahitler çıkartacak, saray mahkemesine onu götürecek, ziynetlerini almayacaklar, onu yakalayan elbisesini alacaktır. Ona elli sopa vuracaklar, başına zift dökecekler. Eğer bir adam örtülü bir fahişeyi görür, onu serbest bırakır (yakalamaz) ve saray mahkemesine götürmezse o adama elli sopa atılacaktır. Onu ihbar eden elbisesini alacak, kulaklarını delecekler, iplik geçirecekler, arkasına bağlıyacaklar. Bir ay süreyle kralın haberciliğini yapacaktır. Kadın esireler örtünmeyecekler, örtülü esireydi gören yakalayacak ve onu saray mahkemesine götürecektir. Kulaklarını kesecekler. Onu yakalayan elbisesini alacaktır. Eğer bir adam, örtülü bir esire görür ve onu serbest bırakır (da) o, yakalanmaz ve saray mahkemesine götürülmezse, onu (adamı) suçlayıp, ispat ettikten sonra, ona elli sopa atacaklar. Kulaklarını kesecekler, iplik geçirecekler, ensesine bağlayacaklar. Onu ihbar eden elbisesini alacak, o adam bir ay süreyle kralın haberciliğini yapacaktır. 41)- Eğer bir adam esirtu'sunu örtmek isterse, beş veya altı arkadaşını oturtup, onların önünde onu örtecek ''O benim karımdır'' diyecek, O, onun karısı olacaktır. Adamların önünde örtülmeyen ve kocası ''bu karimdir'' demeyen esirtu, es degildir. esirtu'dur. Eğer adam ölürse, örtülü karısının evlatları yoksa esirtu’ların evlatları, (öz) evlattırlar ve hisselerini alacaklardır. 42)- Eğer bir adam, bir bayram gününde, diğer bir adamın kızının başına yağ döker veya hediyeler getirirse, karşılığını (hediye olarak) yapmayacaklardır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 19, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 19, 2009 43)-Eğer bir adam, ister (kızın) başına yağ dökmüş olsun, ister nisan hediyeleri getirmiş olsun, koca olarak vereceği oğlu, ölmüş veya kaçmış olursa geri kalan oğulları arasından en büyüğünden, on yaşında olan en küçük oğluna kadar, kızı istediğine verecektir. Eğer baba ölmüşse, kızı vereceği oğul da ölürse, ölü oğlunun on yaşında bir oğlu varsa (bu kızı bu çocuk) alacaktır. Fakat torunlar on yaşından küçükse, kızın babası isterse kızını (küçüklerden) birine verebilir, isterse aralarındaki karşılıklı hediyeleri geri verirler. Eğer oğlu yoksa ne aldıysa, kıymetli taşlar ve yiyecek olmayanlar hariç, hepsini geri verecektir. Yiyecek şeyleri geri vermeyecektir. 44 )- İster bir Assur'lu erkek, ister bir Assur'lu kadın (belli) fiyatı kadar bir adamın evinde rehin olarak oturursa veya bütün fiyatı (karşılığı) alınmışsa, onu dövecek, saçını yolacak, kulaklarını parçalayıp, delecektir (bu hakların hepsine sahiptir). 45)-Eğer bir kadın (evlilik için) verilmişse (evlenmişse), kocasını düşman alırsa, (kadının) kayınpederi ve oğlu yoksa iki yıl kocasına sadık kalacaktır. Bu iki yıl içinde eğer yiyeceği yoksa gidip söyleyecek; o kadın sarayın gelinidir (himayesi altındadır.) ...onu besleyecektir. (o kadın) onun işini yapacaktır. Eğer bir işçi karısı ise onu besleyecek, işini yapacaktır. Eğer kocası, kendi şehrinde tarla veya bir bitu'yu (malikaneyi) tımar, zeamet olarak işlediği için, kadın, hâkimlere gelip yiyeceğim yok derse, hâkimler, tarlayı tımar olarak kullandığı şehrin, hazannu'suna (şehrin büyüğüne) soracaklar. Tarlayı ve evi kadının geçimi için iki yıllığına alacaklar ve kadına vereceklerdir. (Kadın) orada oturacak ve sözleşmesini yazacaklar. İki yıl dolduğunda dilediği kocayla oturmağa gidecek, sözleşmesini dul kadınmış gibi yapacaklar. Eğer sonraki günlerde kaybolmuş olan kocası yurda dönerse dışardan biriyle evli olan karisini alacaktır; sonraki kocasına doğurduğu evlatlara dokunmıyacaktır. Sonraki kocası onları alacaktır. Kadının bütün geçimini karşılamak üzere bir yabancıya verilen (kiralanan) tarlaya ve bitu'ya gelince, eğer kralın hizmetine (yeniden) girmediyse, verildiği fiyattan (aynen) ödeyecek ve alacaktır. Eğer (kiralayan adam) dönmediyse ve başka bir memlekette öldüyse, kral onun evini ve tarlasını nereye (kime) isterse verecektir. 46) -Kocası ölen bir kadın, kocasının ölümünde evinden çıkmazsa, eğer kocası ona hiç bir şey yazıyla yazmamışsa, çocuklarının evinde istediği yerde oturacaktır. Kocasının çocukları onu besleyeceklerdir. Onun yiyeceğini ve içeceğini sevdikleri bir geline yapıldığı gibi onu koruyacaklar. Eğer (adamın) sonraki karısı ise ve (kendi) evlatları yoksa (kocasının) çocuklarından biriyle beraber oturacak, müştereken onun geçimini temin edeceklerdir. Eğer kendi oğulları varsa ve önceki eşinin oğulları onu beslemeğe razı degillerse, kendi çocuklarından istediği birinin yanında oturacaktır. Onu besleyecek olanlar kendi evlatları olacak ve onların işlerini yapacaktır. Eğer kocasının oğulları arasından onunla evlenen biri varsa, ona bakacak olan onunla evlenen olacaktır. (Kendi) çocukları onu beslemeyecektir. 4 7)- İster bir kadın, ister bir erkek olsun, büyü yaparsa, (büyü) ellerinde yakalanırsa, itham ve ispat edilirlerse, büyü yapanı öldüreceklerdir. Büyü yapan adamı gören bir görgü şahidinin ağzından büyüyü ''ben gördüm'' dediğini duyan, kulak şahidi olarak (ortaya) çıkacak ve krala söyleyecek. Görgü şahidi krala, (önceden) söylediğini inkâr ederse, Güneşin Oğlu Boğa Tanrısının önünde söyle derse: '' o söylemedi ' (o zaman) o serbesttir. (Önce) söyleyen ve (sonra) inkâr eden görgü şahidini kral sorguya çekecek ve geçmisini araştıracaktır. Büyücü getirildiği zaman, adamı konuşturacak ve kendisi şöyle söyleyecek: ''krala ve çocuğuna yaptığın yeminden seni çözmeyecekler, kral ve oğluna yaptığın yemin tablete uygun olan yemindir''. 48)- Bir adam, borç karşılığı evinde oturan borçlusunun kızını (evlendirmek isterse) babasına soracak ve kocaya verecektir. Babası razı degilse vermeyecektir. Babası ölürse, kardeşlerinden birine soracak, (o kardeş de diğer) kardeşlerine söyleyecektir. Eğer bir kardeş ''bir aya kadar kardeşimi borcundan çözeceğim, derse ve bir ay içinde çözmezse, paranın sahibi isterse onu serbest bırakır, onu kocaya verir ve isterse tabletine göre onu gümüş karşılığı verir... 50)- Eğer bir adam, (diğer) bir adamın karısını döver ve çocuğunu düşürtürse, çocuğu düşürten adamın karısına çocuk düşürtecekler. Adamın karısına yaptığını ona da yapacaklar. Cenin için bir can ödenecek. Eğer ilk çocuğu düşen kadın ölürse (döven) adamı öldürecekler, Cenin için can ödeyecektir. Eğer o kadının kocasının oğlu yoksa ve onun karısını dövdülerse ve bundan dolayı çocuğunu attıysa (düşürdüyse), onu döveni öldürecekler ve eğer düşen kız çocuğu ise (yalnız) can ödeyeceklerdir. 51)-Eğer bir adam, çocuk büyütmeyen (önceden hiç çocuğu olmayan) bir adamın karısını döver ve çocuğunu düşürtürse ceza şudur: 2 biltu (talent) kalay verecektir. 52)-Bir adam, bir fahişeyi döverse ve çocuğunu düşürtürse, darbeye darbe (ne kadar vurduysa, o kadar vuracak) atacak ve bir can ödeyecektir. 40)-Eğer bir kadın kendi kendine (isteyerek) bir çocuk düşürürse, onu itham ve ispat ederlerse kazığa çakacaklar, onu gömmeyeceklerdir. Eğer çocuğunu düşürme sırasında ölürse, onu kazığa çakacaklar ve gömmeyecekler. Eğer çocuğunu düşüren kadın onu saklarsa ve krala söylemezse... 54)- …kırık… 55) - Eğer bir adam, (henüz) bakire olarak babasının evinde oturan, bikri (henüz) açılmamış olan, evlenmemiş ve babasının evine bir şikayet vaki olmamış olan bir adamın kızını, ister şehrin içinde, ister dışarda (tarlada), ister gece sokakta, ister ahırda; ister şehir bayramında, zorla bakir kızı yakalar ve onu kirletirse, bakir kızın babası, bakir kızı olan ve onu kirleten adamın karısını, kirletilmek için verecektir, kocasına dönmeyecektir. (Baba) onu alacaktır. Kızı kirletilmiş baba, onu kirleten adama, karı olarak kızını verecektir. Eğer karısı yoksa bakir kızın fiatı olan üç misli gümüşü kirleten, kızın babasına verecektir. (kız) kirleten ile evlenecek, onu istememezlik yapmayacaktır. Eğer baba istemezse, bakir kızın fiatı olan üç misli gümüşü alacak ve kızını istediğine verecektir. 56)- Eğer bir bakire kendini (isteyerek) bir adama verirse, adam (buna) yemin ederse, karısına yaklaşmıyacaklar. (Karşılık olarak) bakirenin fiatı olan gümüşün üç katını kirleten ödeyecektir. Kızın babası istediği gibi hareket edecektir. 57)-Bir adamın karısının tabletinde (vesikasında) yazılmış olan ister vurma (dayak atma) olsun, ister (cezası) olsun hâkimler önünde yapılmalıdır (uygulanmalıdır). 58)-Bir adamın karısının bütün cezalarda (durumu), ister (göz) oyma, ister (kulak) kesme olsun, gallu'ya (şehir büyüğü) bildirilmiş olacak, ( o ) gelecek, tabletinde yazıldığı gibi işlem görecektir. 59)-Bir adamın karısının tabletinde yazılan suçların dışında adam, karisini dövecek, saçını yolacak, kulaklarını yaralayacak, bükecek, cezası yoktur. TABLET B 1) -(Eğer kardeşler, babalarının evini bölüşürlerse] büyük oğlan mülkten (bahçelerden kuyulardan ] iki hisseyi (kendi hissesi gibi ] seçecek ve alacaktır. Kardeşleri birer birer sonradan seçecek ve alacaklardır. İşlenmiş ( ?) her bir tarlanın ve emeklerinin ürününü küçük oğlan seçip, bölecek, büyük oğlan bir hisse seçip alacaktır; fakat ikinci hisse için kardeşleri ile birlikte kur'a çekecektir. 2)- (Mirası) bölünmemiş kardeşler arasından biri, bir cana son verirse (öldürürse) can sahibine (ölenin yakınlarına) onu vereceklerdir. Can sahibi isterse onu öldürür, isterse affeder, isterse mirasını alır. 3)- Eğer mirası bölünmemiş kardeşler arasından biri (büyük) bir hainlik yapar veya kaçarsa, onun hissesini kral (istediği gibi yapacaktır). 4)- Eğer kardeşler, bölüşülmemiş bir tarlanın müşterek sahibi iseler, aralarından bir kardeş tohum eker tarlayı sürerse, başka bir kardeş gelip, kardeşinin tarlasının tohumundan ikinci defa alırsa, suçlanıp ispat ederlerse, tarlayı isleyen kardeş gelince hissesini alacaktır. 5 kirik 6)-... Gümüş karşılığı (satın alıyor.) Tarla ve evi para karşılığı almadan evvel, bir ay süreyle bir dellali üç defa Assur şehrinin (satın alacağı mallar oradaysa) ortasında bağırtacaktır. Veya tarla ve evi alacağı şehirde üç defa şöyle bağırtacaktır: ''Falanın oğlu, filan, şehrin yakınında bulunan tarla ve evini, gümüş karşılığı alacağım, onları almak isteyen veya onlar hakkında itirazı olan varsa, vesikalarını çıkarsınlar (göstersinler). Qepu'ların önüne koysunlar, şikâyet etsinler, temize çıksınlar, (sonra) alsınlar''. Bu bir aylık süre içinde, henüz daha zaman varken, unutmadan tabletlerini çıkaranlar, Qepu’ların önüne getirenler, tarlası hakkında böyle hareket edenler tarlası hakkında salim (temize çıkmış) olacak ve onu alacaktır. DellaIin Assur şehrinde bağırdığı günde, kıraIın önünde olan ( sukallu ) vezirlerden bir tanesi, bir şehir katibi, tellal ve kıraIın Qepu’ları hazır olacakIardır. Eger, tarla ve ev alan insan baska bir şehirde ise, şehrin üç büyüğü ve hazannu'su (vali, belediye reisi) hazır olacaklardır. Dellal çagirtacaklar, tabletlerini (vesikalarini) yazacaklar ve vereceklerdir. Şöyle diyerek: ''Bu bir ay içinde üç defa dellal çağırdı, bu bir ay içinde tabletini getirmeyenin ve qepu'ların önünde onu göstermeyenin tarla ve evden eli kalkacaktır (iddiası olmayacaktır). Fakat dellaIı bağırtan serbesttir. DellaIin bağırması hakkında hakimlerin yazdığı üç tabletten bir tanesini qepu'lar (alacaktır). 7)-.. ne varsa... faiz için hak iddia ettiği evin fiatını değiştirdiği evin fiatinin iki katını ev sahibine verecek... 1 biltu kalay için 5 sopa vuracaklar. Bir ay süreyle kirala hizmet edecek. 8)-Eğer bir adam, komşusunun büyük (önemli) hududunu ihlal ederse (onun arazisinden bir kısmını kendininkine katarsa) onu suçlayıp, İspat ederlerse, ihlal ettiği tarlanın 1/3 (fazlasını) verecek, bir parmağını kesecekler, yüz sopa atacaklar, bir ay süreyle kralın isini yapacaktır. 9)- Eğer bir adam, komşusunun (kendisine) kur'a ile isabet eden küçük (ikinci derecede) hududunu aşarsa, onu suçlar ve ispat ederlerse, bir biltu (talent) kalay verecektir. Aştığı tarlanın 1/3 (fazlasını) verecektir Elli sopa atacaklar ve bir ay süreyle kralın işini yapacaktır. 1O) - Eğer bir adam, tarlası olmayan bir (yerde) kuyu kazarsa, set yaparsa, kuyusunun veya setinin (hakkını) kaybetmiştir. Ona 30 sopa atacaklar, yirmi gün kraIın hizmetini yapacak, hudut aşması.. 12)- Eğer bir adam, komşusunun tarlasında, bahçe yapar, kuyu kazarsa, ağaçlar yetiştirirse, tarlanın sahibi bakıp (görüp ) şikâyet etmezse bahçe, kurana serbesttir (kuranındır). Tarla gibi (bir) tarlayı bahçe sahibine verecektir. 13)-Eğer bir adam, kendinin olmayan bir toprakta, İster bahçe yapar, ister kuyu kazar, ister sebze veya ağaçlar yetiştirirse, onu suçlayıp ispat ederlerse, tarlanın sahibi gelir gelmez, (tarlayı) emeği ile beraber alacaktır (emeği düşünülmeyecektir). 14)-Eğer bir adam, kendinin olmayan bir yerde toprak çevirir ve tuğla yaparsa, onu suçlayıp ispat ederlerse, toprağın üç katini verecek, tuğlaları alacaklar, 50 ( ?) sopa vuracaklar, bir ay süreyle, kralın hizmetini yapacaktır. 15)- Eğer bir adam, kendisinin olmayan bir yerde... tuğla yaparsa, tuğlalarını alacaklar, [ ...sopa vur)acaklar. (….. süreyle) kralın işini yapacaktır. 16 kirik 17)- Eğer, sulanacak toprağı, hazırlamağa ( ve ) kuyuların içinde sulamağa akacak su bulunursa, tarlaların sahipleri aralarında (işi) bölüşeceklerdir (birbirlerine yârdim edeceklerdir). (Her) adam tarlasına göre iş yapacak, tarlasını sulayacak (fakat) aralarında uyuşmazlık olursa, aralarında uyuşmuş (razı) olan adam, hâkimlere soracak, hâkimlerin tabletini (kararını) alacak ve işi yapacaktır. Suyunu kendisi alacak, tarlasını sulayacak, başka tarlayı sulamıyacaktır. Eğer, sulanacak tarlayı hazırlamağa sulamağa akacak Adad'ın suları (yağmur suları) varsa, tarlanın sahipleri aralarında birbirlerine yardım edeceklerdir. Herkes tarlasına göre iş yapacak, tarlasını sulayacaktır. Fakat aralarında uyuşmazlık varsa, uyusan (şikâyeti olmayan), hâkimlerin tabletini uyuşmazlara karşı alırsa, belediye reisi ( ?) ve şehrin beş büyüğü [ oturacaklar ] sopa atacaklar…. gün süreyle kralın işini yapacaktır. 19)- Eğer bir adam arkadaşının tarlasını [kaz]ip sürerse veya (etrafını) çevirirse, tarlanın sahibi ''o, kazdı ve çevirdi'' diyerek kral üzerine yemen ederse, günü geldiği zaman tarlanın sürücüsü, hasad ( ?) zamanında, mahsulü ( danesini) ayıracak (harman dövecek) ve tahılı depoya yığacak. Tarla sahibine fazlasıyla tahılı geri verecek, şehirdeki bir tarlanın mahsulü karşılığı tarla sahibine verecektir. 20)- Eğer bir adam, kendi tarlası olmayan bir yerde hudut çevirirse, [hu ]dud taşı dikerse ''tarla hediyedir, derse, onu suçlayıp, ispat ederlerse... TABLET C + G 1 ) eksik ve kirik 2)- Eğer bir adam ister bir adamın oğlu, ister bir adamın kızı olsun para karşılığı veya rehin olarak onu evinde oturtuyorsa, onu ikinci bir adama para karşılığında verirse (satarsa) veya evinde oturan herhangi ikinci bir adama verirse ve bu ispat edilirse, parasından eli kalkacak (alacak hakkı kalmayacak), onun karşılığını, kıymetine göre mülk sahibine verecektir. Sopa yiyecek, 20 gün süreyle kralın hizmetini yapacaktır. 3) Eğer bir adam, para karşılığı veya rehin olarak evinde oturttuğu ister bir adamın oğlunu veya ister bir adamın kızını, başka bir memlekete para karşılığı verirse (satarsa) ve. Suçlanıp, ispat edilirse, parasından eli kalkacak (alacak hakki kalmayacak), onun karşılığını kıymetine göre mal sahibine verecektir. …sopa atacaklar, 40 gün süreyle kralın hizmetini yapacak, vermiş olduğu adam, ikinci memlekette ölürse kan ödeyecektir. Tam fiati (parası) alınmış (ödenmiş) Assur'lu bir adam veya kadın, başka memlekete verilebilir. 4) Eğer bir adam, kendinin olmayan, rehin olarak evinde bulundurduğu ister bir öküz, ister bir eşek, ister bir ati veya herhangi bir hayvani, para karşılığında verirse (satarsa), aynı değerde bir hayvanı (hayvan sahibine) ödeyecektir. Gümüş (para) iade etmeyecektir. Fakat hayvan vermezse, paradan eli kalkacaktır (sattığı hayvan karşılığı aldığı parada hakkı olmayacaktır. Adamın evinde ahırlanan hayvanın sahibi ise hayvanını alacak, hayvanı satın alan (ise) parasını satıcıdan (geri) alacaktır. 5 –…..Kırık…… 7) …..Kırık…… 8)- Eğer bir adam, bir hayvanı veya herhangi bir şeyi çalarsa suçlanıp, ispat edilirse (mahkûm edilirse) [x MANA] kalay verecek ( ona ) 50 sopa vuracaklar [ x gün kralın hizmetinde çalışacaktır ]. Memleketin hâkimleri bu hükmü [ verdiler ] Eğer krala ulaşırsa (mahkeme kral huzurunda olursa), çalınan şeyi çaldığı kadar az veya çok ödeyecek (ayrıca) kralın verdiği cezayı çekecektir. 9) Eğer bir adam, emanet edilmiş olan bir öküz veya koçu veya bu cins bir şeyi yok ederse ve muhafaza için dışarıda bir yere konulmuşsa, evinde bu hayvanları muhafaza eden bu adam, mal sahibine evinde, sakladığını söylemezse ve bunlar elinde yakalanırsa, mal sahibi onu alacak, o adam, hırsızlıktan sorumlu olacaktır. 10) Eğer bir adam, ,komsusunun emanetinin (değerini) arttırırsa yüksek gösterirse ve onu yazıyla tespit eder, suçlanıp, mahkûm edilirse o hırsızdır. Kralın istediği cezayı çekecektir. MİRAS PAYLAŞIM VE SATIŞ METİNLERİ (Paris. Librairie Ernest Leroux 1933 Memoires de la Mission Archeologique de Pers Tome XXIV V.SCHEIL ve R. De Mecquenem yönetiminde hazırlanmıştır. ACTES JURIDIQUES SUSIENS) Partage. (no 328-395) Tablet No: 328 Kubi Danu'nun (mirasçı) oğulları, İbdi Gişdar, Ludlul Şin, Nuratum, İkubi, malları paylaştılar. Kubi Danu'nun oğullarının birbirine alacak-vereceği kalmadı. Onlar tartışıp paylaştılar. Kim ki bu (anlaşmadan) geri döner, 10 Min(= ölçü) altın ödeyecek, eli ve dili kesilecektir. Şirukduh ve Amme Haştuk'un adları (anıldı)(namına söz verildi). Şuşinak, Şamaş, Tabarzi, Tabiya, İkunam, Zinin, Adad, Sin ri-ne-ni, Sil Adad, Nur Bau, Suşinak Mubalit, İnzuzu, Nuriri, İbdi Gişdar, Laim önünde ve 15 şahidin huzurunda Lugal Bi İn Pad-da’nın adını andılar. Tablet No:329 Sin Nazir, kendisinin miras hakkı konusunda Puzur Mazat' a karşı çıktı ('ayağa kalktı'). Mera, bahçe, koyun (sürü) ve evden -2. 5 Min gümüş eder- (miras) payını seçti ve aldı. (Miras) payları dağılmış, sonuçlanmıştır. Sin Nazir ve oğulları, Puzur Mazat'ın oğullarına karşı (artık) istek öne sürmeyecek. Kim ki bu davaya geri döner, 1 ölçü gümüş ödeyecek, eli ve dili kesilecektir. (...) Kuk Nahudi ve Kuk Nasır'ın adları anıldı. Tablet No:330 İbi Nin Subur, Tan Uli'nin alacakları ve kendisinin (miras) hakkı konusunda Puzur Mazat'ın oğullarına karşı çıktı. Puzur Mazat'tan kalanlar: Yüz küçükbaş hayvan, 1 gur'luk mera, 211 qa'lık buğday tarlası, ... içinde Uru-dag bölgesinde 211 qa'lık buğday tarlası, ... bir ev, bir (saray?), bir adet şahsa ait özel ev, bir (kemeraltı?) (küçük kapı?), 5 gur'luk arpa, (İbi Nun Subur'un) babası Tan Uli'den kalan (miras). Puzur Mazat' ın oğulları, İbi Nin Subur 'un kalbini rahatlattılar. (Miras) paylaşıldı ve ayarlandı. İbi Nin Subur (veya) onun mirasçı (olacak) oğulları Puzur Mazat'ın oğullarına karşı bu miras konusunda ne olay yaratacak, ne de dava açacaklar. Bu konuyu ne Kıral'a ne de hakime götürecekler. (Bu sözden) vazgeçen, 1 ölçü gümüş ödeyecek, elleri ve dili kesilecek, (ve) ona (şimdi) verilenlerin hepsini kaybedecek (elinden geri alınacaktır). Kuk Nahudi ve Kuk Nasır'ın adları anıldı. alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.