nevermore Oluşturma zamanı: Haziran 21, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 21, 2009 Gecede… Safağa doğru.. Taş… Dünya’ya getirdiler.. Taş.. Kumarbi’nin oğlu’nu.... Kadın (lar?) dünyaya getirdi(ler) Gülşeş ve Mah koydular Kumarbi’nin dizlerine.. Kumarbi oğluna sevindi. Bastı (oğlunu) kalbine, Okşayıp sevdi.. Dedi ki kendi kendine : «Bir ok gibi çıkıp doğan, Tanrıça Gülşeş ile tanrıça Mah’ın getirip dizlerime koyduğu Bu oğul’a ne isim vermeliyim ben ? Öyleyse olsun adı onun Ullikummi.. Çıkıp Göğ’e kıraliyetin tahtına otursun.. Kummiya’yı yensin güzel şehirde! Yensin Şimşek tanrısını! Ezsin onu bir tuzu ezercesine! Ezsin ayağıyla bir karıncayı ezercesine! Parçalayıp kırsın tanrı Taşmişu’yu bir kamış gibi! Avlasın Gök tanrılarını kuşlar gibi! Kırıp dağıtsın bütün boş kadehleri! » Söyledikten sonra bu sözleri Kumarbi, Sordu yeniden kendi kendine : «Kime teslim edeceğim oğlumu ? Kim büyütecek onu Yeraltı Dünya’sında ?! » Kumarbi, dönüp dedi ki İmpaluri’ye : «Ey İmpaluri, kulak ver söyleceğim sözlere ! Al eline asa’nı, Geçir ayaklarına rüzgarları Hızlı birer sandalet gibi, Git tanrıça İrshirra’ların yanına Söyle onlara şu dediklerimi : «Tanrıların Baba’sı Kumarbi, sizi tanrılar evi’ne çağırıyor, Gelin ! » İşitince bu daveti İrshirra’lar Hazırlanıp yola koyuldular aceleyle, Gidip durdular Kumarbi’nin önüne. Dedi ki Kumarbi onlara : « Alın bu çocuğu, götürün kendinizle birlikte, Ulaştırın Yeraltı Dünya’sına ! Haydi çabuk, Yerleştirin Upelluri’nin* bir ok’unu onun sağ omuzuna » Duyunca bu sözleri İrshirra’lar, Aldılar çarcabuk çocuğu Kumarbi’nin dizlerinden Yerleştirdiler Enlil’in dizlerinin üstüne. Tanrı açtı gözlerini, Gördü duran çocuğu önünde, Vücudu Diorit’tendi. Dedi ki kendi kendine Enlil : « Kimdir bu ? Kader tanrıçaları mı yetiştirmiş gerçekten onu ? Büyük tanrıların korkunç savaşını görecek mi o ? » İrshirra’lar aldılar çocuğu Yerleştirdiler hemen sağ omuzuna Upelluri’nin bir ok’unu! Taş (diorit çocuk) büyüdü sonra… Yücelip yükseldi kat kat konulan taş gibi Ulaştı tapınakların boyutuna Ulaştı Gök’lerin Kuntarra’larına (Tanrıların yaşadığı binaların boyuna) Göklerin Güneş tanrısı görünce Ullikummi’yi Hemen gitti Fırtına-şimşek tanrısının yanına.. Bir kürsü-taht koydu önüne, Oturup alsın diye yerini toplantıda, Ama (Ullikummi) istemedi oturmayı orada. Bir masa hazırladılar önüne, Ama (Ullikummi) sürmedi elini yiyeceklere, Bir kadeh-kupa doldurup koydular önüne, Ama (Ullikummi) dokundurmadı dudaklarını içeceğe! H.Th. Bossert-Asia, İstanbul,1946, sayfa 103'te yer alan Hititçe/Fransızca çözümlemelere dayanıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.