Kether ve Zaman ve Yazgı

Zaman ve mekan birbirinden ayrılmaz ikili.Beden ruhtan ayrı maddesel bir yapı olarak düşünüldüğünde tamamen doğanın ritmine ve zamanına göre bir evrim geçirmekte.Doğanın sıcak,soğuk ve gece,gündüz koşulları ve döngüleri tamamen insan bedenini etkiliyor.Bilim insan,hayvan,bitki dahil yaşayan canlıların evrimini ve çeşitliliğinin koşullarını belirlemiş.Bu konuda bir sıkıntı yok.

Sıkıntı şurada.Doğanın ötesinde bir yaşam var mı.Beden cansız olduğunda,ölüm meydana geldiğinde bilinç veya ruh denilen iç dünyamız yaşamaya devam ediyor mu.

Bu konunun net bir biçimde kollektif bir açıklaması yok.Bireysel bilinçte halledilen bir konu.İşte o zaman özellikle göksel dediğimiz öğretiler gündeme geliyor.Metafizik ve astrofizik konuları,atom altı parçacık davranışları bilim açıkladıkça,tanrısal irade olmaktan çıkıyor ve insanın bizahati algı yanılması ve çeşitliliği ile açıklanabilen gerçekliğe kavuşuyor.

İkizler teoremi,zamanın izafiyeti,maddeden yansıyan ışığın kırılma ve bükülme durumları algıladığımız ve içinde yaşadığımız dünyanın yanılsama olduğu ve gerçek şekli ve içeriğinin farklı olabileceği konusunda tezler üretiyor.

Zaman konusu ömür anlamını da içerdiğinden insanı en çok ilgilendiren konu oluyor.Ölümsüzlük ve varoluşun sürekliliği konusu en ilkel toplumlarda bile işlenmiş.

Kether ile sembolize edilen bilincin veya bilinen ad ile "ruh"un eyleminin yansımalı ve kademeli saçaklanması,maddenin şekillenmesi ve ayrışması işlemi "ruh"un düşüşü olarak sembolize edilen en nihai mekan dünyada son buluyor.

O zaman ketherde bir ruh ve dünyada bu "ruh"un ayrışmış,şekillenmiş,çeşitlenmiş formunu görüyoruz.Şimdi ketherde olan "ruh" olayın ne kadar farkında.Veya dünyada olan bir "beden" olayın ne kadar farkında.

Aşağısı ve yukarısı veya kuzey ve güney olarak sembolize edilen nihai skalanın iki ucunda birbirlerinden habersiz madde ve ruh olabilir mi.Veya hangisi durumun farkında.

İşte bu konu önemli.Çünkü zaman ve mekan ilintisini birbirine bağlıyor.Birinin zamanı diğerinin mekanı,birinin mekanı diğerinin oluyor.

Aşağısı ve yukarısı,kuzey ile güney aynılaştığında zaman ve mekan sıfırlanıyor doğal olarak.İşte o zaman yazgı dediğimiz kehanet dediğimiz bir takım olayların farkına varabiliyoruz.Şöyle:

Ketherde bulunan ruh irade ediyor.Bu ruhun maddesel formu dünyada.İrade ettiğini madde gerçekleştiriyor.Veya madde irade ediyor.Bu maddenin irade ettiğini ruh gerçekleştiriyor.

Şimdi birbirinden habersiz madde ve ruh eylemler bazında bakıldığında eylemin bizahati sahibi olduklarını farkedemeyecekler ve kendi dışında varlıklara atfedeceklerdir.

Birbirinden haberli fakat birbirini tanımlayamayan madde ve ruh,eylemlerin sahibi olarak ya madde ya da ruh diyeceklerdir.

Birbirlerinden haberli ve birbirini tanımlayan ve tanıyan madde ve ruh ise,eyleme sahiplenecek ve biz yapıyoruz diyerek eylemin bizzat sorumlu ve idrakli varlığı olacaklardır.

İşte zaman ve mekanın kullanılması ve paralel evrenler,mekanlar veya ikizler olayı senkronizasyonu ancak bu bilinçli aşamada bilinir olabilir.

Yani malkut ve kether aynı işi irade ederler ve aynı eylem birliği içinde olurlar.Yani madde ve ruh birbirlerini tanırlar.Güçler birliği sağlanır.Yukarıda olan aşağıda,aşağıda olan yukarıda olan ile aynılaşır,birlenir,birleşir.Belirsizlik kalkar,kesinlik ve yazgı dediğimiz durum gerçekleşir.Bu durumda zaman,mekanlar arası formların evrimidir sadece.

Alıntı...