eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 :clapping: Eline sağlık döktürmüşsün yine. Bu yaşta bu yetenek.. Helal valla. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 teşekkür ederim .. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SchizophreniCorpse Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 İlk ben okudum şanslıyım Süpersin ileride hava atıccam hee o mu benim arkadaşım o diyerekten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kalpsiz Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 İlk ben okudum şanslıyım Süpersin ileride hava atıccam hee o mu benim arkadaşım o diyerekten senden önce benim okumam gerek yüregine saglık psişik Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SchizophreniCorpse Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2008 http://img1.blogcu.com/images/x/f/i/xfisiltix/ayna2.jpg Bir sabah kalkar, aynaya bakarsın Sen değilsindir sana bakan kişi Cansız gibidir karşıdaki Terkedilmiş bir beden gibi Aslında isyan edişidir bu, Onu sokmaya çalıştığın şekile… Nefret eder girmeye çalıştığı kalıptan Yalan söylersin kendine Mutlu olduğunu söyersin Bir gülücük kondurursun yüzüne Günlerce bu oyuna devam edersin Ta ki aynalar sahte tebessümleri, Gözyaşı olarak yansıtana kadar Yalanlar işe yaramaz artık Saçına dokunursun bir şey hissetmezsin Sanki başkasının saçı gibi Gözlerine bakarsın, onlar sana bakmaz Sanki başkasının gözleri gibi Ne canlıdır duyguların ne ölü Canlıyken mezara gömülüdür hepsi Gerçeğin acı olduğu söylendiğinde Ölümcül olduğu söylenmemişti halbuki Çareyi birkaç hapta ararsın belki Belki de telefona sarılıp doktoru ararsın, Ya da çare aramayı bırakıp kendini ararsın… Onu bulmaya çalışırken daha da kaybolursun En sonunda yalanların seni öldürdüğünü anlarsın Gerçekleri bir tabuta kaldırıp Yalanların gerçekliğiyle yaşarsın… ------------------------------------------------- 1 saat önce falan yazmıştım. Şiirlerimi pek fazla paylaşmam. Duygularımı açık etmekten korktuğumdandır belki. Bir başlangıç olsun istedim. Pek güzel değil ama hissettiğimi yazmaya çalışıyorum... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Şizo*cuğum KaLpsiz*ciğim çok teşekkür ederim .. Şizo arkadaşım sen de fena yazmışsın maşaLLah süpersin arkadaşım .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ChEEkYkiTTy Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 şaka maka,benim sağ kol baya güzel şiirler yazıyo yahu:) beğendim corpse Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 daha tanımadan sevmiştim iyi biri oLduğunu hissetmiştim söyLedikLerimde yanLış değiLmişim meğer seni "abim" diye benimsemişim .. sıcak bir güLüşün mutLu ediyor insanı isterim her zaman senin de huzur doLmanı daima sevinçLi , güLer yüzLü oLmanı her zaman engeLLeyeceğim yaLnız kaLmanı sen bana kardeşim dedin sürekLi koL kanat gerdin hiç yaLnızLık çektirmedin bana hep yardım ettin değerLi düşünceLerinden mahrum etmedin konuşmaLarını benden eksik etmedin isterim ben de senin gibi oLmayı iyiLiği yüreğinden bir an oLsun itmedin .. sevgiLi " Eisenheim " abime .. umarım beğenirsin .. SaygıLar .. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ChEEkYkiTTy Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 ben beğendim mesela Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 teşekkürLer .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Çok güzel tatlım. Bana yazılan tek ve en güzel şiir. Çok teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SchizophreniCorpse Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Anam abi sevgisi patlaması vihuuu Eline sağlık süper olmuş.. Yorumla için de teşkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2008 (düzenlendi) ben teşekkür ederim bana bu şiiri yazacak iLhamı verdiğin için .. ;) -------------------- Anam abi sevgisi patlaması vihuuu Eline sağlık süper olmuş.. Yorumla için de teşkürler saoL şizo'cuğum sana da yaziymmi ? :D Temmuz 3, 2008 DEB. tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emre_dzc Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2008 albu da benim ki yorum yazarsanız sevinirim; siyah bir ekran gözümde sebepsiz kendi karaltım var ekranda yersiz ayrıntısız kalaan anılar gibi aklımda sensiz sen yoksan aşk yaşar benle belgisiz bir kitapsın okumaya korkar ben yüreksiz ya içinde ben yazmıyorsam E.a Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vahey Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2008 http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=FFH6S4B2MM8NBJ6QWPFE Bir Melek Neresinden Öpülür Hayal kurmaktan korkuyorum gerçek olurlar diye Hazır değilim Çünkü ben bilmem Bir melek neresinden öpülür ağlatılmadan Korkuyorum aşka secde etmeyeceksin Kovulacaksın cennetimden Sen gidince cennet tutuşacak hasretinden Bilmediğim bir dilde unutmak geçiyor seni içimden Evet seni unutunca Dünyanın bütün yalnızlarına Peygamber diye inebilirim Sevgili dediğimiz Bizim içimizde yalnız kalabilen tek kişi değil mi? Eğil yüreğim eğil… Ne zaman ki yalnızlık kral kesilir Güzeller hep ihtilalle gelir Biliyorum önce annemi öldüreceksin… Sonra çocukluğumu kurşuna dizdireceksin Ve ağladığın her damlanın bedeli Kandan ırmaklar isteyeceksin. Bu öyle bir savaş ki Ben yenilirsem seni kazanacağım Sen yenilirsen benim olacaksın İkimiz de yenildik en başından, ikimiz de kazandık Adet yerini bulsun diye öldürüyoruz birbirimizi. Hayal kurmaktan korkuyorum gerçek olurlar diye Başka birinin hayali değil mi benim gibi yaşıyor olmak Kaç yolcunun gelmek istediği yerdesin En iyisi yerinde durmak Yolların peşinde ömrünü çürütmektense Yolları kendine uydurmak… Hazır değilim çünkü ben bilmem Beklemenin basitliğiyle nasıl durulur cam kenarlarında Nasıl bu kadar uzak bakılır uzaklara Ve neden bekleyen kadınların gözleri Baktıkları yollar gibi tozlu? Neden yollar dururken tabutu doldurur Kadını beklemeyi bilmeyen yolcu? Bir melek beresinden öpülür ağlatılmadan Ya da güneş nasıl aydınlatır kışı,karları eritmeden Bir beyazlıktır, görünmez olur kar Ne zaman ki şairin kalbi doğar… Ne zaman ki şairin dudakları biter meleğin dudaklarında Melekler bembeyaz ağlar. Binlerce öpücük kök salar… Kardelenler kalbinin sıcağından anlar baharın geldiğini Ve gözyaşlarını içer daha beyaz açabilmek için Korkuyorum aşka secde etmeyeceksin Telmihler içinde sana şeytan kalacak Her düş seni kendinden kovacak Kibir senin de sonun olacak Damla damla eriyeceksin, damla damla eriyeceksin Ve günah gibi insan olduğum sürece beni terk edemeyeceksin Cennetimden kovulacaksın Cennet sadece kötülerin mezun olduğu bir okuldur. Sen başkalarına sokul dur Saydır gövdeme ihanetin mermilerini. Hocayı vuran mezun olur… Sen gidince cennet tutuşacak hasretinden Güller küle dönecek Ateşten ırmaklar kıvrıla kıvrıla yazarken adını Kaburga kemiğimin hırsızı kadını Kalbimi çalarken yakalayacağım Bunu biliyorum çünkü kalbim olmazsa sen üşürsün Alevden ırmaklarda bile yıkanamazsın Temizleyemezsin vücudunu aç kurtların terinden Her dolunayda kurtlara uyan ihanetin kederinden Bilmediğim bir dilde unutmak geliyor seni içimden Seni anlatamamak, susup kalmak, dalıp gitmek Kelimeleri bulamamak istiyorum Şairliğin lanetinden kurtulmak için ve gözlerini Onlar ki şiirlerin tanrısıdır hüzünle bakınca Onlar ki tanrının şiiridir toprak ve suyla bir emre yazılmış Onlar ki şairini inkar eder Ve alır başını gider bir mısralık anlamlardan Destanların yarı yalan dünyasına. Evet seni unutunca Destan olabilirsin Ben kırk büyürüm yetişmek için senin yaşına Kalbine yetişmek için savaşırım kan dökerim Ne cengaverdir senin kalbin bilirim Yüzümün kalkanlarını duman ettiğin günlerden Ve kırk yiğidimi sırf yüzünü gördüler diye Hayatın anlamlarıyla savaştırırım Hayal kalman için gerçeklerle Gerçek olmaman için hayallerle kapışırım Kırk gün ve kırk gece Art arda güzümü kırpmaksızın tam kırk kere ölebilirim. Dünyanın bütün yalnızlarına Anlatacaklarım var Aslında herkes delidir Tımarhanedeki cesurdur maskesini çıkaracak kadar Yalnızlık aklı çeviren bir surdur Ama içeriye sallanır gülleler Kapılar sana kapatılır Benlik kuşatılır O sana taş attıkça sen ona kuş atarsın O da yarı yolda uçar gider Herkes dışarıya çıkmak için savaşır Yalnızlık bir buyruksa adamı deli eder Yalnızca ölü kuşlar yalnızlığa değer Peygamber diye inebilirim İnsanım diye çıktığım dağdan Ne denizleri yarabilirim Musa gibi Ne İsa gibi raks edebilirim Ama bir gün katıksız güldürebilirsem seni Bir gün hüzne değdirmeden çıkarabilirsem kalbinin kırkını Aşkın da bir mucize olduğunu gösterebilirim İmansızların inanamadığı kitaplara Şiirler yazabilirim Sevgili dediğimiz Gözyaşıyla, Kumrunun boğazındaki halkayla Ve kölelerin özgürlük şarkılarıyla yapılmış bir büyü Çelikten anlamların altında şair Bozmaya çalışırken büyüyü Her kelime kuştüyü Bizim içimizde yalnız kalabilen tek kişi değil mi Sevgiliiii! Şimdi gidersen adı ayrılık olur Gözleri açılan yarasa gibi Önce gecelerim kaybolur Gelirsen zaten ayrıymışız derim Neremdesin sen Bıktım bir sorunun ininde tepetaklak beklemekten Eğil yüreğim eğil… Aynada yüzümüz dibe vurmuşken Sevincimiz su alıyorken yırtılan yerlerinden yatağına Hüzün kemirirken sandalımızı Neye yarar yüzmeyi unutmak için içmen İsa’dan çok rahibelerin dinine inanan bu adam Ne olur bir güzele secde etse Ne zaman ki yalnızlık kral kesilir İçimde kanlı bir günaydın esnemesi gerilir İçimde sen bayraklar içinde Sokaklara dökülen Şarkılarınla Vurulursun Her şarkı gibi Bir çığlıkla durdurulursun Ve sen ölürken insanlar uyanır uyanır uyanır Yüzlerini bile yıkamadan Şarkılar gibi dökülürler sokaklara Ve tüm ihtilaller gibi Tırnakları kirli olanlar kazanır Gömleği temiz olanlar kaybeder Güzeller hep ihtilalle gelir Neye yarar Işıklarını söndürsen, bütün kapılarını kilitlesen Güzellik bütün akılların üstünde bir akıl Öyle bir akıl ki hayale yaklaşır Tüm gerçeklerin üstünde bir yalan Neye yarar ölümüne kapansan İncecik bir bakış Ya da bir koku Güle kırmızı sunan yürek sızısı gibi Bir öpüşün hayali Kimseye açılmamış gülün kırmızısı gibi Neye yarar kalbini kırk kere kilitlesen Her güzelin gülüşü kilidin başını döndürür Esmerin bir damla teri Aklın cehennemini söndürür. Biliyorum önce annemi öldüreceksin Öyle ya her savaş yetimleri çoğaltır Ben de çoğaldım bak Kazandın işte Babamı öldür İsa olmadığım anlaşılsın Ve tüm yetimlerin sevabına Öksüz bırak beni Sonra çocukluğumu kurşuna dizdireceksin Çünkü yüreğini soyunurken Sadece o sana çıplak diyebilir Oysa büyürsem kalbine yalanlar giydirip Eteğini, kazağını ve gelinlik beyazı giysilerini çıkarabilirim Sonra büyüyen tüm çocuklar gibi Sırf aptal olmadığımı göstermek için Seninle sevişebilirim. Ve ağladığın her damlanın bedeli Lanetler sırtlanabilirim Çünkü öptüğümde seni Bir parıltıydı gözlerinden akan Sonra çağlayan bir ışık seli Bilmediğim bir dilde bana hoşça kal dedi Hoşça kal şair kılığındaki şeytan Elveda peygamber kılığındaki şiir. Meleklerin ağladığı bir çağda Seni güldürmek mucizedir. Kandan ırmaklar isteyeceksin her damla hüznün diyeti Bana dost görünen herkesi isteyeceksin Ama onlar gidince içimdeki şehirden Geriye kalan şehir silueti Dokunacak sana Çünkü bir şehri var kılan hatırlardır Kimsesiz bir şehir Adını bile unutabilir Ve adını unutan bir şehri Kim tutabilir Bir dilek gibi sıcacık Dostum bulamışken terini alın terime Kolay mı güncesini yakıp geçmek bu şehrin Emeklerimizi tutarken dilek yerine Bu öyle bir savaş ki Düşen her şehri Hakkını verdiğimiz ekmek gibi aziz bildik Bir şehir gibi düşünce sevgili Üç kere öpüp öyle girdik koynuna Ben yenilirsem seni kazanacağım Çünkü körebesin sen gözlerin bağlı Kazanmak için bana dokunacaksın Anlaşılması tuhaf Böylesine güzelden kaçıp gitmek var mı? Ve ben Bir deliliğin ebeliğinde Delirdiğimi kimseye belli etmeden Bir ömrü karanlıklarda seni aramakla geçireceğim Gözlerinle bağlayıp gözlerimi Kendimi sadece dokunmalarına çözeceğim. Sen yenilirsen benim olacaksın Geceler boyu saklanacağız birbirimize Ben gecelerin dibine vurdukça ağlayacaksın Kalbinin dibine vurdukça hüznün ağırlıyla Kırılacaksın ve ben sızıp kaçacağım Beni bitiremeyeceksin artık Islandığın kadar dolacaksın Ağladığın kadar içeceksin beni İçtikçe benim olacaksın İkimiz de yenildik en başından ikimiz de kazandık Sen kaybettiğin her şehrin efendisi Ben kazandığım her savaşın kölesi Ben Azrail’in tuttuğu zar Sen ruhuna oynanan kumar Adet yerini bulsun diye öldürüyoruz birbirmizi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nightmore Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2008 Ruhumda sallantılar- ki rihterler kıskandırır kendisi hangi ölümün isyanıydı sensizliğin soğuk sesi avuçları kanatan gecelerde orgazmlara karışan bir gözyaşıydı adın hangi ahitten kalıntıydı gidişini farz kılan bileğindeki sargı gecenin falezlerine çarparken boşverir miydi dudağına ulaşmadan yiten fısıltılara çok mu biçim kaygısı çekerdi benden uzak nefesin?? anlamsızlıkları toplayıp bir estetik müdahaleyle sunuyor hayat bol makyajlı bir paket bir yazıdır var üstünde bu kırılgan bir maket iyi bir çocukluksun sen anılardan arta kalan öyle buyurulmuş diyor cesaret spazmları geçiren kader- inkar edişimi mi kabul etmiyor! reddetmeni bile kendisine mal eder kabul edenleri etmeyenleri boşluklara terk eder, ruhunu bekleyen dikenli labirentler mahkum edilirsin sonra dağınık cümlelere hey! kalemin sıkı bir protestan senin.. susmuyor, durmuyor sus…. muyor! kanamaya doymuyor sayfalar mazoşist ezgileri istiyor kaosun çekiciliğini özlüyor ihtiraslara bulanıyor sis rengi düşlerden arta kalan! dinleneceği demleneceği günü bekliyor sayfalarına dökülmek bir uyumla dönüyor, uzaklaşıyor, yitiyor velhasıl gün doğuyor bir çığlıkta can buluyor adın kabuslarım tecavüze uğrarken sabaha karşı terk ediliyor ıssız yatağında benim ıssız yatağımsa katili gözlerimin yastıktaki çukurluk yanağındaki çukurluğun yanında tekrara düşüyor dip.. çukur gecemi yutmaya hazırlanıyor, kendini bilmez ve bitmek bilmezce çığlıklarım kabuslarımı öldürmeye her zaman yetmiyor jiletle ukala, bileğimde bir striptiz için istediği bedel büyük göz altlarındaki morluğu damarlarıma enjekte edebilir misin peki silebilir misin geçmişin izlerini taşıyan boğazımdaki nikotin tadını boğazımı yaksa da söndürmeye kıyamadığım bir sigaradan arta kalan.. tenimdeki kızıl dokunuşlarla dumanlanan rüyalarını çekiyorum içime titretiyor ellerimi, şarap kadehi devriliyor kırılıyor, parçalanıp yerlere saçılıyor halsiz düşmüş kanım gün doğumlarını kürtajlamak istiyor vaktinden evvel manik depresif ataklarım yoksun ya sen faili meçhul cinayetlere adayım bir uyumla dönüyor, uzaklaşıyor, yitiyor velhasıl güneş doğuyor.. ---------------------------------------------- Nedendir bilmem, uzak diyarları hayal ederim bazı geceleri, hep merak ederim oradaki insanların neler yaptığını… Bildiğim tek şey, gecelerin her yerde aynı olduğudur, dolunayın bütün diyarlarda aynı güzellikte gözüktüğüdür. Bütün insanlar birbirine benzer uyurken; ne kadar farlı da olsa dilleri, ne kadar benzemeseler de birbirlerine… Katiller bile uyurken güzeldir, insan sadece uykuda olduğu zamanlar masumdur… Ayrılıklar her vakit zamansızdır, geceler ayrılanların kabul edilmemiş gerçek mekanları dır… Bir sevginin acımasız infazıdır ayrılıklar. Bütün ayrılanlar uykuda buluşur, uykular; infazı yapanların da, infaz edilenlerin de buluşma noktasıdır. Şimdi pencerende, perdeyi aralayıp gecenin bir vakti sokağa baktığında, gördüğün tek şey yalnız ruhlardır sevgili, bu şehirde geceleri terk edilmiş ruhlar dolaşır, katiller karanlıkta vurmayı sever… Ondandır ruhların geceleri mesken eylemesi, o sebepledir mezarlıkların şehrin uzaklarına yapılması… Her ölümün bir katili vardır, her ceset, katili ile birlikte gömülür… Yaşamın en telaşsız yeri mezarlıklardır sevgili, ayrılığın yaşanmadığı tek mekan, insanın en yalın halidir mezarlıklar… Rüyalarımızın en yalın yeri neresidir sevgili?... Neden hep uzak diyarları görürüz hayallerimizde?... Geceler dünyanın en güzel zamanlarıdır sevgili, düşlerimiz bizim insan halimizin kanıtıdır… Ben sana uyurken aşık olmak isterim sevgili, dolunayın ışığı vururken kızarmış yanaklarına, kapanmış gözkapaklarına bakıp seni gözbebeklerinden öpmek isterim sevgili… Gecenin zifiri karanlığında görmek isterim gözbebeklerini sevgili, dolunay tam düşerken üzerine okşamak isterim saçlarını… Ben kendi yalnızlığımın katilini arıyorum sevgili, ondandır geceleri yalın ayak sokağa çıkmam, maskesiz katilleri dost eylemem ondandır… Gece son demlerini yaşıyor, yalnız ruhlar ayrılıyor sokaklardan, maskeli balo başlayacak birazdan. Yeniden takıp maskeleri, yapma gülücükler atacaklar sokaklarda birbirlerine insanlar… Mezarlıklar aynı karanlıkta kalır her zaman, uzun boylu kavaklar izin vermez girmesine güneşin mezarlıklara… Yalnız göçmen kuşlar geçmez mezarlıklar üzerinden, çünkü göçmenliğin sonudur mezarlıklar… Yüreğin göçmen kuşlar gibi olsun sevgili, ne kadar gitsen de uzağa geri dönebilesin bana… Güneşin ilk ışıkları sızıyor dünya’ya, şimdi maske takma zamanı sevgili… Ben hala yalnızlığımın katilini arıyorum, kapatıp camları karanlığın gelmesini bekliyorum… ---------------------------------------------- Hayaller masalların tılsımlarıymış… bir hayalin gerçek olma isteğini hangi iyilik perisi gerçekleştirebilir… gerçeklerden uyanıp hayallerin dehlizlerde uykuya dalınca kötü kalpli cadılar ayrılık büyüsü yapmazlar mı hemen, yaparlarmış… Masallara inanmış olmanın hayal kırıklıkları var şimdi avuçlarımda…Meğer masalmış benim hayallerim…Masallar bile masalmış, melek kanatlı yağmur damlaları anlattı…Sonradan anlamak yüreğe yıldırım inmişcesine ufalayıveriyor çocuk kalbimle nice umutlarla beslediğim hayallerimi bir anda…Anlamlardan uzak olmak kendine yakınlaştırırmış… Hayallerin gerçekliğe ihtiyacı yoktur, bilir misin? Göz kapaklarım engel olabilir mi benim rüyalarıma? Olamaz değil mi… Kabuslara takılıp düşsem de rüyalarım benim hayallerimin resmidir, hangi karabasan caydırabilir beni hayallerimden... Ne adı ne de soyadı vardır hayallerin…hayallerimin annesiyim ben…doğuştan babasız hayallerim, içlenir zaman zaman asileşirler… demlenip büyüsünler diye rüyalarıma emanet ederim hayallerimi ama büyütmeye hiç kıyamam…hayallerim beni bırakıp da giderler diye çok korkarım… Hayallere yağmur tuhaf yağar, hiç olmadık anda sağnak iner çiçeklerin üstüne…barınaksızdır sahipsiz hayaller, sırılsıklam ıslanırlar, rüyalara gelmeye dermanları kalmaz hiç… Hayalleri kuruldukları gibi bırakmak gerek... kalp kalbe karşıdır derler…kalbim kalbine karşıysa hayallerim de hayallerine karşı mıdır acaba… Hayaller içten söylenen şarkıları duyabilirlermiş, beyaz pelerinli kar taneleri söyledi, sen duyar mıydın benim mrıldandığım şarkıları?... En son kıyameti gördüm rüyamda…beni senden ayırıyorlardı...hayallerimse oturmuş bir köşede iç çeke çeke ağlıyordu…gözyaşlarım senin yanaklarından sızıyordu usul usul…Ayrıldık, kan ter içinde irkilerek uyandım…evet uyandırıldım…cadıların büyüsü tuttu ve biz ayrı düştük hayallerde bile… -------------------------------------- Yuzyillik Yalnizligim Duslerime hosgeldin anne...Yuzyillik yalnizligima...Sensiz gecen gunlerimin huzunlu sarkilarina.. Gozlerimin icine sensizligin rengi sinmis, soluk bakarsam uzulme anne...Gulusume bakma, icinde gecmisin esrik bakisi var ve aglarsam sarap dokulur gozlerimden, bu yuzden tuzlu degil kirmizi gozyaslarim, dokunma annem sarhos etmesin seni de... Icimde yuzyillik bir yalnizlik var... Her gun sessizce yagar yuregime hasretin yagmurlari, duyamadigim ninnilerinin donuk bakislariyim simdi. Yoklugun, kirik hikayelerin mevsimi...En dibindeyim yalnizligin.... Dinle, ne masallar anlatacagim sana, tozlu raflarda duran, yarim kalmis...Usuyorum anne, hic saramadigin duslerimde, yalnizligin sevgilisi oldu cocuklugum... Kirik dokuk anlarimda yoktun, gok gurultusunden korktugum zaman sarilmadin bana...Hayati ogrendim hicbir siir dizesinde yoktu gulusun, caresizken umudum da olmadin...Suruklendigim binlerce hatanin icinde eridim bittim anne, elin yoktu tutunamadim kimseye...Yalnizligim pic etti beni sokaklarinda sensizligimin... Icimde, masal dinlememis bir cocuk var anne...Duslerim hep yarim kaldi bu yuzden, hep donuk sozlerim... Yanagimda, gulusunun eksikligi aglar anne, cekip giderken, kiz olduguma hayiflanip opmemissin beni...Simdi her opus sesinde yanagim kokunu aglar anne... Icimde yuzyillik bir sensizlik var anne... Icimde, yuregimi sagirlastiran yuzyillik yalnizligimla birakip gittin beni anne... Gozlerime bakma anne, sarsmasin seni yalnizligimin corak siirleri....Gozlerime bakma anne, yalnizlik tufanim seni de alir icine... Yalnizligimi sarma anne, usumesin hayalin....Beni yeniden buralarda bir basima koyup gitme anne....Yalnizlik ne bilemezsin.... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
parmexx Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2008 sonbahrdayım şimdi sevgisiz sevdalar şehrinde akşam olmakta yakamozların kıyıya vurduğu zamansızlıkta bense ancak içimde dalgalanan deniz kadar hırçınım yok oluş rüzgarlarının estiği sahilde gün batarken çalkalanan çaresizliğe teslim olmuş bir gemiyim aslında ne gören war ne duyan oylece batmaktayım karanlık sulara tek kurtuluşum huzurlu sahillerin güzel deniz kızları hatırladığım sürece $.A. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
burzumsu Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2008 Bilinmeyen bir yolda yürürken rastladım sana Sanki bir okyanusun içinde boğulurken Veya rüzgar da savrulan bir yaprak gibi Sen tuttun beni İlk önceleri hayatımda ufacıktı yerin Şimdilerde ise küçücük yüreğimi kaplayan Kocaman bir sevgi oldun içimde Belki ufacık bir soluk birikintisi Belki de yüreğimin titremesidir bu!!! Nerdesin tek aşkım ,, sevgilim nerdesin… Dokunmak,,hissetmek,,öpmek ister şu yüreğim…. Ulaşamam ki sana yetişmiyor ki ellerim Duymuyor kulakların değmiyor ki şu tenim sana : ( Kadeh kadeh içmişim artık seni Bak elimde tuttuğum şu kor bile Acıtmıyor canımı yakmıyor senin kadar…!!! Sen sadece şuramdasın Şu elimin tutuğu yerde KALBİMİN TAM ORTASINDA ATAN BİR ÇİFT YÜREKSİN SEN!!! buda benim biraz uzun ama: =) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MEPHISTOPHELES Yanıtlama zamanı: Ağustos 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 3, 2008 Çöl sıcağında büyümüş Benim kadar yorgun bir akrep Zehirlemesi için beni yok bir sebep Anlar mı benim derdimden acep??? Başladım konuşmaya Derdimi anlatmaya Onunda karışıkmış kafası Ne yapacağını bilmiyor İki bardak var Birinde su,birinde rakısı Zaman geldi geçip gitti Lakin zaten su gibi durmadan Geçip gitmez mi zaman Değiştirdim yolumu çölden Sibirya'ya amaaan aman Kutup soğuğunda büyümüş Benim kadar üşümüş bir kurt.......... nasılım arkadaşlar??? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Ağustos 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 3, 2008 Arkadan gelen-geç gelen. Yorgun,aksak ve kurnaz.. İçimdekileri yiyerek geçer.. Durgun,haşin ve bağnaz. Ben benden nefret ederim. Sen bende oldukça.. Ben senden nefret ederim.. Sen hayatta oldukça.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MEPHISTOPHELES Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2008 (düzenlendi) diskoya gidelim bişeyler içelim kopalim mopalım dans edelim ımtıstdımtıst müzik çalsın herkes kopsun ateşler yansın disco dan uçalım gelelim rock bara rock yapalım coşalım kafamızı sallıyalım gitarımız alıp kareoke yapalım, metallica ya kapak yapalım zaten hayat boş salla ve çoşşşşşşşşşşş Ağustos 26, 2008 Kinyas tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
violetta Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2008 Zor, duvarlar üzerine ko$arken nefes almaya çalı$mak Karanlık bir yol yürüdüğüm Karar veremiyorum bir labirent veya çıkmaz bir sokak? Önemsizler arasında önemliyi seçmeye çalı$ıyorum Ufak bir keman tınısı bana umut verecek olan Veya bir tutam güne$ Benim yada senin olmayan bu $ehirde ikisini de bulamıyorum.. Zaman zahmetsizce ilerlerken Her adım daha yakına atılıyor sanki Be$inci bir mevsim istiyorum Tüm pi$manlıklarımı düzelttiğim Kayıp bir bahar olabilir mesela Kaybettiğim umudu bulurum belki ilk açan çiçekte "Kötü günler unutulmak içindir" diyen birini veya Küçücük bir nokta olmaktan çıkarız belki Güzel bir yaz gecesi omzuna yatıp uyuduğum ağaçtan öte Benden habersiz atan diğer kalbimi aramaya koyulurum Aynadan çok; Bir yakamozu hatırlatıyor hayat bana Sadece beni serbest bırak Bana unuttur ve affettir Güne$e giden bir yol bul mesela Yinede biliyorum ki Hiçbir$ey sonsuza kadar kaybolamaz Hatıralarsa kalacak ve kendi yollarını bulacaklar Yeter ki bana bir i$aret ver Biliyorum her yaptığımın kar$lığını alacağım Bu yüzden korkmuyorum Birer vampir gibi kanımı emen korkularımı Güne$e saldım ve yok oldular Elveda dedim karanlığa.. 'Her ne kadar ruhumu çalsa da Ancak orada var olabiliyorum Bu yolda yürüyorum ama adım olmadan değil.. http://img374.imageshack.us/img374/5992/n650352514618274357yh8.jpg 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psiozzy Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 Kendi şiirim arkadaşlar kötü olabilir yeni yeni yazmaya başladım ÇİN MALI DÜNYA Yaşadığımız çin malı hayat Geri iadesi olmaz "Dükkana bir bakayım" desen, Aynısından bulunmaz Neden yaşıyoruz dünyada ? Bu bir milyoncu dükkanında ? Eğer sonunda öleceksek, Neden bu çin malı dünya? Hayat dediğin ne biçim şey böyle? Barkod bile yok üstünde Ne beklersin zaten ha ? Bu çin malı dünyadan... yorumlarınız için şimdiden teşekkürler 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 bence gayet güzel:)devamını beklerim yani:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psiozzy Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 24, 2008 çok teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.