Jazzrail Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2009 Tebrikler arkadaşlar süperler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emre_dzc Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2009 tanrıyı içtim elimdeki fincandan biraz acıydı şeriatından olsa gerek,biraz şeker kattım tekrar içtim sufiliğinden olsa gerek,içimde bir bulantı varoluşlaşmakta şeytanım azabım bu olsa gerek.. -------------------- şiirler hakkındaki görüşleri alsak hani hiç fena olmaz.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 4, 2009 şimdi desem delphoi'den bu yan benim yurdum,benim kentimdir desem ahtapottan,we tanrıça şiva'dan sonra en kederlisi benim ellerimdir mübâlağa cenk midir yoksa kefelerim denk midir? kefenimi taşımayı öğrendiğimden beridir ki gözlerimde horoskop tanımaz bir galaksiyim iç fezâmda cezâmda lal olmuş haller ahvaliyim ezâ bana, rızâ bana "yağlı ilmek boynuma" ses/sizlik sükûnet karar hâlâ sahibini arar!...... . yaralar- dan yansıyan bir yalınlıktır kompleks acılardan arta kalan ulan; argo bir kelime olmaktan öte duran bir sevda sözcüğüne de dönüşebilir erbâbının ağzında elbette ama anlayana!... ki anlayan ………………… kanayan yan'larımla hicretliyim şimdilik dokunma biraz cesetleneyim korkmalıyım ki cesaretleneyim bırak bırak! ben bu ara delilik nöbetiyim... kentimde değilim! !!!! … esâtir yetmemektedir bazen kavramını yitirenlere o halde ver elini An(a)d(olu)romeda... ??desem.. şimdi nerem bâtini, zâhirim nerde kent anaforlar denizinde bir kalyon kent iki tarafı da acıya yazgılı madalyon çözmekten vazgeç artık bu labirenti bu labirent kapısız bu labirentte ne ilk,ne son... . . bir yağmur,bir gitar,küllükte unutulan sigara,dışarda üşüyen şehir sayfada yarım kalmış şiir ve deccalını arayan bir kıyamet,şimdi saat tam cinayet vaktidir söylüyorum apaçık,katilim yaşama sebebimdir!.. ehramlarca yıkılmak vâki olmuş yüzüme ki ebcedsizdir sonrası Lâ hâvle velâ, ve mâvera-ün-nehirdir gülümü sorma çöldedir,ateşimi sorma küldedir bu akşam sanki tüm acılar bendedir.... söylüyorum apaçık,katlime ferman yüreğimdir!... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2009 hiçbirşey söylemeyişinin bilmem kaçıncı günü atıkların hala yerini koruyor bikaç düşüncenin kafasını uçuruyorum beynimde geriye kalan pisliği temizlemeye giderken elime yüzüme bulaştırıyorum sonra bir köşede başarısızlığıma homurdanıyorum iple bağlıyorum dudaklarımı,oldukları yerde kalmaları için zihniyetime lanet ediorum boş zamanlarımda tekerlekli sandalyesiyle merdivenlerden yuvarlanan bi zavallı değilim belki.. yaşlı bi kadına atılan tekme yada küçük bir kıza edilen tacavüz bunlardanda değil.. annemden anlamasınıda beklemiyorum artık dua etmeyeli yıllar oldu sırlarım artık hiç yok ben sadece, tohumlarını ekiyorum geleceğimin içinde ölü geçmişimin bulunduğu o mezara tiz bi sesle bağırıyorum arkandan yeniliyorum herzamanki gibi dönmeyişine birşey uyduruyorum hep uyduruyorum gerçeğim kalmadı büyük bi ahlaksızlıkla ahmaklıkla hala gidişine aşık olmaya çalışıorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2009 Teşekkür ederim Onlar etimi kurtlara pay ederken Sen dudağıma saplanmış zehirli dikenleri Bir orman şefkatiyle bağrıma bastın Donuk sinikliğimde bir alaz ateş yaktın Ey fedakar letafet Evladın olmasam da Burnuma Hecermiş gibi koktun Teşekkür ederim Onlar beni nokta silerken Sen deşilmiş irislerin kızıllığından bana tinler yoğurdun Tuttun sadeliğimden Dünya boylu bir kayaydı sanki ellerindeki ruhum Çilek edip yedirirken kalemime dil mermilerini Yetim yurtlarına ipek sancaklar diktin Babam değildin evet Ama derinliğime Muhammet gibi baktın Teşekkür ederim Onlar kılıçlarını dilimde biliyorken Sen onların sırtına yıldırımlar sapladın Göğsünden kopardığın merhemler olmasaydı Bir mazlum sancısıyla nasıl konuşacaktım İtildiğim uçurumun nefesi ensemdeydken Bir Hasan olmasam da Ellerimden Aliymiş gibi tuttun Teşekkür ederim Soluklarımı baharlara yönlendiren cılızlığına Sen mi yutmuştun o koskoca firavn ejderlerini Sen miydin Kızıldenizleri ayaklandıran Canım ciğerim Kalemim değildin elbet bilmekteyim Ama kabukları savrulan cesetlerimi Kefen aşkıyla sardın Teşekkür ederim ... ... ... Teşekkür ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
atiay89 Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 8, 2009 her yıldız kaydığında gülüşün geliyor aklıma gökyüzünde güneşi , ayı gördüğümde yüzün geliyor aklıma senin yüzünü bi kere görmezsem bu dünyada bil ki o da seni severek kara toprağa girdiğimdendir.... bu mesajı görünce ve eve gelirken yıldız kaydığından dolayı yazdım. şiiri acaba nasıl olmuş bi yorum yaparsanız sevinirim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2009 bu şiir bana ait değil ama tek bildiğim.. bu ölümlü dünyanın ortasında, kasvetli ağacın içinde kendimi yoldan çıkmış buldum, yoldan doğruca geçildi: ve cennetten bahsetmek gerekirse, kolay bir görev değildi, ne kadar vahşi yabanıl bu orman, ne kadar güçlü ve sert gelişmesi, sadece düştüğüm dehşeti anımsatan, ölümden uzak olmayan acı dolu yenilenmeler, henüz orada başa ne geldiğini söyleyemeden, anlatttığım herşey orada keşfedilecek ilk girdiğimde söylenebilecekler az uykulu bir durgunluk gibi bu anında algılarım çöktü doğru yolu terkettiğimde, ama dağın başına ayak bastığımda kapalıydı vadi, kalbimi korkuyla delip geçti, yukarı baktım ve omuzlarını gördüm gezegenin ışıklarını çoktan vermişti tüm avareleri güvenlice yönlendiren, ondan sonraki korkuya giden ufak bir soluklanma bu kalbimdeki dinleniş derin bir lanetleniş tüm gece oldukça acılı geçti ve bir adam olarak zor bir nefes ile zorlukla ilerlendi bezgin, denizden kıyıya başkasının suçu yüklenmiş dönüşüyor tehlikeli geniş çorak araziye ve duruyor sürekli bakarken cennete ruhum başarısız oldu terörle mücadele, boğazın görüntüsüne dönüştü kimsenin geçemediği ve yaşamadığı, yorgun bedenim kısa bir moladan sonra yeniden rahatlayış bu dik yamaca doğru ilerledim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emre_dzc Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2009 melankoli dün bana uğradı ilk defa rengi berrak maviydi(parası bitmiş olsa gerek elinde içki şişesi yoktu) çıkardım aşkımı verdim eline bir küfürle birlikte suratıma savurdu.. varoluşumdan soyundum aşkıda sol cebine koyarak yıkandım melankolinin etkisinden arınmak için fakat hala maviydi silüetler sonra düşündüm.. bendeki melankoliyi yaratan sebep varolşumdaki şarap lekesiydi melankolinin küfrüyle bulaşan... varoluşum benim tek elbisemdi onsuz yemek yiyemez küfredemez yada sokağa çıkamazdım.. üzerinde kocaman bir leke vardı şimdi..bu lekeyle bende melakoliydim artık her sarhoşun varoluşunu kuşanır oldum sol ceplerine koyduğum aşkla... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ikra Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 İki hecem... =) Dağlar... Yalnızlığımın ve yükselişimin anıtı... Esen rüzgarlar, yıldızlar, gökyüzü, fırtınalar, boralar... Gökyüzü ve mavi. Gönlüm ve ben... Gönlüm, ben, hayat, boram, fırtınam, gökyüzüm; yaşadığım sevgi, anlamı herşeyin; sadece sensin. Hayata sesleniyorum; gökyüzümden, güneşimden her nefesimden; hayata sesleniyorum. Hayat! ben seni onla seviyorum, onsuz herşey gibi seni de sevmiyorum. Her anımda her kalp atışımda sadece iki hece buluyorum. Ben onu seviyorum. Sonbaharı, güzü ben meleğimle seviyorum. Sadece iki heceyle hayata sesleniyorum... Seni yaşamaya değer buluyorum hayat..! Yalnızlığımı seviyorum; iki heceli yalnızlığımı. İki hece. İki heceyle başlıyorum güne. Gecem bile iki hecemle.Kırılıyor elmacıklarım; gülümsüyorum, sayende diyorum. Sinirlenemiyorum, kızamıyorum... Ne zaman açsam bu boncuk gözleri; ateş gibi baksam... Bakamıyorum. Birileri fısıldıyor iki hecemi. Gülümsüyorum... Hayat ben seni, onla seviyorum. Zaten onsuz sevmem gerekmeyecek hiçbirşeyi. Yokluk kaplayacak iki hecesiz bedenimi. Dağlara yükselirken yalnızlığım iki; iki damla yaş düşecek gözlerimden. İki hecem... Seni hep seveceğim ben=) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emre_dzc Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2009 sözcüklerimi gömdüm şehrin mezrlığına güzel düşler için bana yastık olsunlar diye.. dudağımdaydı hala ruhları her sigara dumanımla eksildiler başımı yasladım rüyamda sofularla paylaştım derdimi çıkarken işitim arkamdan münafık dediler sonra ilham geldi belirdi saçlarını yüzüme siper etmiş bana bakıyordu dudağında canlı canlı yediği kelimelerden kalan kızıllıkla onunla paylaştım derdimi aptalsın dedi sora düzeltti yok yok aptal ama duygusalsın.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emre_dzc Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2009 dün bugün ,bugün yarın ,yarın ölüm anlamını dünden yitirmiş bir günde ruhum bedenimin şeklini alıyor artık gözlerimle inanıyorum artık sevginle değilde kalbimle yaşıyorum.. belkide intiharım yakın ruhumsa yok olmak için bedenimle birlikte bu şekli aldı.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2009 Narıyla beni duman duman yaksada -kalbimin kuytusunda durmakda NESLİHAN E lem içinde kıvrım kıvrım kıvranırken -mutluluk oldu gelip sardı NESLİHAN Sözleri güzeldir doyulmaz tadına -balmısın pekmezmisin söyle hak aşkına NESLİHAN Lazım değil senden başka bir şey -perimisin melekmisin ey NESLİHAN İhanetin adı bile geçmez bilirim dilinde -senden başkası sevilirmi NESLİHAN Hangi dert sensizlikten daha acı -şu gönlümün tek ilacısın NESLİHAN Ay görse seni yırtılır hicap perdesi -hayatta olmamın vesilesi NESLİHAN Ne yapayım aşkın benide sardı -yüreklerde şiir tadı NESLİHAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2009 Zıt kutupların birbirini çekmesi gibi aynı kutuplar da birbirini itermiş besbelli... İki yorgun beden, iki yitik siluet dökülen gözyaşları... Can çekişen hücrelerim için ötenazi istiyorum... Huzur üstüme iki beden dar gelen bir kıyafet sanki şimdi... Çekiştiriyorum, çekiştiriyorum... Uzamıyor, genişlemiyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Korkmuyorum ki senden… Seni sevmekten… Gözlerine bakıp kaybolmaktan… Çıra benzeri yanmaktan… Korkmuyorum ki senden… Nefessiz kalmaktan korkmuyorum… Çölde susuz kalmaktan da… Yangının ortasında kalsam da… Yalnızlığa teslim olsam da… Biliyorum ki… Ne olursa olsun Hangi yola girersem gireyim…Nerde ölürsem öleyim… Tüm yolların sonun da sen varsın… Tüm ölümlerin sonunda da… Biliyorum her şey… Herkes beni sana getirecek… Bunun için korkmuyorum ya… Sen olduğun için… Beni sevdiğin… Seni sevdiğim için… Korkmuyorum ki… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Sevme dedim yanarsın Bir yara gibi kanarsın Her zaman onu ararsın Bulamazsın demedim mi Yürektir gider bilinmezlere Değer verir tüm değersizlere Elbet bir derstir bizlere Öğrenemezsin demedim mi Sözlerim biraz ağırmı geldi Kurşun olup bağrınımı deldi Bu yürek seni boşamı sevdi Sevemezsin demedim mi Gitmelere yetmez gücün Vücudunu sarınca hüzün Dönmeye olmaz yüzün Dönemezsin demedim mi Sevda her daim bir demdir Geriye kalan beladır şerdir Sevda ki gözlerde ki ferdir Göremezsin demedim mi Senin sevgin iki günlük Adı sevda kendi sürtük Sanaydı bunca dörtlük Anlayamazsın demedim mi İçini döktüde bu Hakan Ağladı ses geldi dağdan Bir sen kaldın anlamayan Bilemezsin demedim mi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2009 Ben bir gerizekalıyım Bu kıytırık bar taburesinde 2 milyon 250 bin verdiğim su dolu birayı içerken, etrafta bakmaya değer kimse yokken Artık karar verme zamanı geldi, Bütün korkunç gecelerden ve sabahlardan Yaşanmış bütün işe yaramaz aşklardan Bir şeyler kalmış bana en azından O da sadece bir bar taburesi, su dolu bira, beyni su dolu keyifsiz barmen, Ve fonda bağıra çağıra şarkısını söyleyen Tom Waits şimdi.. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2009 Sessiz sedasız… Gidişinle Bıraktım… Ruhumu uzak denizlere… Ufuklara… Senin beni bıraktığın… Gece gibi… Yıldızlı bir geceydi i bıraktığın da… Sessiz sedasız… Gidişin… Yağmur damlalarının ilk düşüşüyle bıraktın… Beni yeryüzünde… tek başıma yalnız… İlk yağmur damlasının dudağımda bıraktığı hissi bıraktı öpüşün… Serin ve ıslak… Sessiz sedasız… Gidişin… Yine yağmurlu bir gece… Senin beni bıraktığın yerde… Aynı yıldızlar… Ama… Sen yoksun… Sözlerin… Ellerin… Gözlerin… Yok… Nefesin… Sessiz sedasız… Gidişin… Üzmemek… Kırmama için gitmiştin hal bu ki… Dağılmamdan korktuğun için… Gitmiştin… Ben senin gidişinle dağıldım... Kırıldım… Sessiz sedasız… Gidişinle… Ufukta ki çizgi olarak kaldım… Ne ulaşıldım… Nede kayboldum… Sessiz sedasız… Gidişinle… … Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
InSoLenT Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2009 günah benim seni hiç sevmedim özlerken yalan gülerken yalan sana deger werrmedim umrumdamısın bunları bilince anlayıp üzülünce ağlayıp sızlayınca cok iyi kalpli olunca günahlar benim yalanlarda sözler benim dalgada kime ne sana ne farkeder mi ben kendmi böyle bilince ben mutluyum bu kötülükse zamanında ben gibi insanlara sen gibiydim akılsızca Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tugi Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2009 Zindan Sessiz bir gece, Sanki sona yaklaştım. Grim bana havladı.Hoşnuttum. *** Sordum. Kendime ve Tanrı'ya Neden? *** Pantolonun yırtık.Ruhum yamalı. Sokaklar evim. Kalbim karalı.... *** Ve gece bana haz veriyordu. Kan ve çığlık. Ve gece bana haz veriyordu. Kasvetliydi karanlık.. *** Herşey yolunda mı? Tabii ki. *** Gülümsemek bana has. Ölümün siyah tohumları. Ve kan kokusu var biraz. *** Belki fazla iyimserim. Belki ölmeyi diliyorum Ben gerçekleri, gerçek olunca seviyorum. *** İşte hepsi bu. Bİraz acı karanlık ve kan... Son noktayı koydum, Düş gibi, sokaklar zindan... 03.03.2008 Tugi . Bir damla ve Haykırış ! Göremediğimdin sadece bildiğim. Ağlamaya çalışırdım ama sesim çıkmazdı, Damlamazdı kanlar gözlerimden Gözyaşları misali.. Ağlamazdı bu bedevi Ağlayamazdı belki. Belki tutardı kendini, Ve korkardı ölümden. Ama Ölmek mutlu sonmuş meğer... Gecenin karanlığına karışmak ve yok olmak. Rüzgarda sallanan bir yaprak kadar hafif. Geceleri ağlayan bir günahkar kadar gerçek Ve sana dokunmak isteyen ben kadar yalnız. Kaderime ağlarken.... 18.02.2008 [Tugi] Gerçek mi?Son mu? Güneş ufuklarda kaybolurken, Düşündüm seni. Ağlamak kolay derlerdi, ağlayamadım. Düşündüm seni uyanamadım, Rüyalarımada seni gördüğüm uykumdan. Bağırdı herkes arkamdan, duyamadım Sona giden yolda. Gözlerim yaşlı, kalemim telaşlı Deniz kokusu ve palmiye gölgeleri eşliğinde.. Haykırsam kim duyar sesimi, Ağlasam mı? Belki.... Ağlamak sonsa ölmek haram bana Sensizlik kavuran ateş sen ise zebanimsin benim gönül cehennemimde.... Tugi 19.03.2008 Haykırış Sokaktan yükselen tiz ses! 'Öldür beni !' diyordu. Ben neden ağlıyorum? Tanrım neden? Son mu bu? 'Öldür Beni!' diyordu o lanet olası ses. Öldür beni! Öldür ki bitsin bu acı. Öldür ki akan gözyaşım feri kaçmış gözlere Öldür ki sana ağlayan bana Öldür ki beni boğmak isteyen gerçeklere karşı.. İbret olsun. Ağlamak mı son O zaman sensiz ağlaymam.... 19.03.2008 Yalan Gökyüzünün hüznü Açığa çıkardı, günahlarımı Resmini ıslatan gözyaşlarım ve yıldızların haykırışları Gece beni seviyor.... Ölüm de Belki bu yüzden.. Azrail peşimi bırakmıyor. İlham perimin kanadı kırık Uçamıyor... Tugi (19.03.2008) Ölüm, Doğum Günüm ! Günahkar bir çocuk muyum sadece ? Yoksa gökyüzünü kanatan rüyalardaki bir silüet mi ? Güneş doğmuyor.Bitmiyor bu azap. Masamda bir kadeh ve bir şişe kezzap. Kefenim dağmatlığım. Ölümle düğümümde. Sonum geldi mi, Tanrım ? Sonum geldi mi söyle ? Gerçeğin gölgesi karanlığı aydınlatıyor. Azrail başımda duruyor. Bir çeyrek altın takıyor. Kefen kundağım, toprak yorganım, mezar taşım ise beşiğim... 21.03.2008 [Dolunaylı bir gece] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2009 ...Dokunmaya çalıştıkça etine ve ötesine, Kanasın ellerim dizlerim, mezarlarım ekşisin istiyordum. Benliğim kendini kaybetsin eski bir sokakta Sonra tek tek tüm sokaklarda otursun bulmak için Ve adını haykırdıkça kediler dolansın bacaklarına. Kimsenin yapamadığı bir şey yap istiyordum bana Ve bir küfürdü seni sevişim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2009 dün bugün ,bugün yarın ,yarın ölüm anlamını dünden yitirmiş bir günde ruhum bedenimin şeklini alıyor artık gözlerimle inanıyorum artık sevginle değilde kalbimle yaşıyorum.. belkide intiharım yakın ruhumsa yok olmak için bedenimle birlikte bu şekli aldı.. bir şeyler üretmek üretebilmek iyi veya kötü fark etmez üretmek yeter yani. Şiir kişiye göre ve ruh haline göredeğişir bu gün sevdiğin şiiri yarın sevmeye bilir . Şiirin güzeldi yüreğine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MeLankoLi_Awa Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2009 Yürümeme izin ver ellerimi bırak.. Uzun zamandır bırkmanı istemediğim elleri Bırak.. Yürümeme izin ver .. Bacaklarımdan tutmayı bırak.. Soğuk , sisli bir havayı andıran ellerini cek ellerimden Dudakların .. Dudaklarında sonu olmayan sisli bir yol Daha fazla yakın tutma bana kaybolmak istemiyorum.. Dokunma.. Güneşten kopmuş parçalarının soğuduğunu görmeye dayanamıyorum Ellerimi bırak .İzin ver yürümek istiyorum Kendi bildğim yoldan.. Koruma beni daha fazla Hatırlamak istemiyorum yokluğunu Merak etme ruhum kanamıyor iyiym böyle düşünme beni Dokunma göz yaşlarıma Buzlarının erimesini istemiyorum Yanaklarımı yakıyor Her bir damla ruhuma damlayarak daha cok yakıyor Soğuk ellerine ihtiaycım var aslında.. Ama olmaz cek sisli ellerini dudaklarımdan Daha fazla teselliye ihtiyacım yok .. Kendi bildiğim yoldayım.. Merak etme iyiyim Ruhum kanamıyor gerçekten tek basıma yürüyebiliyorum bak.. Adımlarım yeni yürümeye baslayan bir çocuk gibi tutma kendime güvenmek istiyorum Nedir ki özgürlük duvarlarını yıkamadıktan sonra bak.. İkimizde bir hayata kelepçelenmiş gibiyiz İstediğimiz gibi özgürüz yani.. Aynı kadere zincirlendik Bak nasıl da özgürüz sevgilim Özürlük hapishanesindeyiz Aynı yerde farklı zamanlarda farklı sabahlara farklı aşklarla.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2009 Adın bir türküdür dilimde Düşlerim hep sevda telinde Kapanmaz Yara var gönlümde Derdim sen dermanımda sende Gökyüzüne yoldaş şu denizler Karabasan gibi çökünce geceler Hüzünlerimi dağıtamaz şişeler Hüznüm sen mutlulukların sende Güvendiğim dağlara yağınca karlar Artık dönülmez olunca tüm yollar Senin için yanan kan kızıl yaşlar Yangınım sen küllerimde sende Kar altında açmak için bekleyen Boynu bükük ben bir kardelen Hatıralardır içime kokusu sinen Geçmişim sen geleceğim ise sende Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lyda Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2009 aslında sen porselen bir düştün gerçekler ayağına takıldı düştün kırıldın ve parçaları birleştirmek yerine parçalanmış hayatının peşine düştün Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KARA--- Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2009 RUHUMU BECERMEYİ KESİN... Sus! Konuşma...... Günahkar ellerinizle dokunmayın Göz altlarınızdaki morlukları damarlarıma enjekte etmekten vazgeçin yitik siluetimi geri verin Bırakın... Ruhumu becermeyi kesin Her birinizden bi parça düşük Bir düşük daha Bırakın Pas tutmuş bekaretimle ben kalayım Rüyasızlığımı hatırlatmayın Gidin... Sessizliğimi bozmayıın Karanlık nefretimin sahibi olmayın İllizyonist görüntünüzüde alın En iyisi siz gidin. Beni bırakın Kürtaj sonrası bebek ölüsü ruhum Kimsesizliğini sürdürsün. Her geçen gün yaşlanan bedenim Sizsiz çürüsün. Beni düşünmeyin Bencilce zehirlenmiş sahibinizide alın Gidin... Folloş hayatınıza benide almayın. Bırakın zehirlerinizi salgılamayı Kanımı emmeyi kesin Acıyorum Acıtıyorsunuz... Dirseklerim nefessiz kalıyor. Boğuluyorum. Boğuyorsunuz.... Beni bırakın Siz gidin.. Ruhumu becermeyi kesin....... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.