Jump to content

Kendi Şiirinizi Paylaşın..


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

karanlıkla gelmişti mükemmellik,

mükemmellikten doğdu ışık,

ışıkla silindi mükemmellik ve karanlık.

küstahtı herşey ışık gibi,

yalandı hepsi ışığın gücü gibi.

kör oldu insanlık,

"madde dünyada" sıkıştı kaldı.

gerçekleri görmedi

herşey öğretilenler gibi sandı,

oysa tek yaptığı

insanlar'ı kontrol altında tutmaya çalışan

bir inanca hapsolmaktı.

ruhani yaşamdan yoksun

beyinleri yıkanmış

hayatı sürü psikolojisine bağlı bir koyun gibi!.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

YAĞMURLARA ANLATTIM!!!

 

kimbilir kaçıncı nöbetindeyim gecenin

Penceremde yağmur damlaları

yüreğimde yokluğunun derin sancısı var

yenilmez sanırdım kurallara esir ettiğim kalbimi

aşkın kucağına düşünce öğrendim

beynimde kurduğum ve yönettiğim kurallara

isyan bayrağını çekince öğrendim

aşka dair,sevgiye dair,bize dair

ne varsa yarım kaldı,yarım kaldı cümleler

tıpkı yasak bahçelerden koparılmış

sadece bir ısırık alabildiğimiz

bir meyvaydı aşkımız

yarım kaldı

söyleyecek çok sözüm vardı

söylemeliydim

söyleyemedim

içime akıttım gözyaşlarımı

günlerce gecelerce hep seni aradım

dolaşmadığım gezmediğim yer kalmadı

sen yoktun

o artık yok diyemedim kalbime

dayanamazdı biliyordum

yağmurlara anlattım söyleyemediklerimi

benimle beraber ağladı yağmur

tıpkı bu gece gibi

yağmurlu bir geceydi gidişin

yağmur damlalarıyla uğurladım seni

ve yine yağmur yağıyor

içimde bin umutla

dönmeni bekliyorum

kimbilir

beklide bu kez

bin yağmur damlasıyla

hoşgeldin diyebilmek için sana…..

 

 

Mysteriouslady....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

beğendim ellerine sağlık

--------------------

dokunduğum çiçeğin solmamasını

sağlayabilir misin?

verdiğin özgürlük sonsuzluk içinde kendini tekrar ediyor

bu kısır döngü beni mutlu etmiyor.

doğan güneşin parlattığı çiğ tanelerini

görmemi sağlayabilir misin?

ölmeme izin verir misin?

flüdümün kuşların sabah senfonisine eşlik ettiğini

görebilecek miyim?

özlediğim geçmişime dönebilir

aynada kendimi görebilir miyim acıyla dolmadan?

sorularım senin tutkularından önemsiz

ve gerçekleşmeyecekse

izin ver de çürüyeyim

hayali vadide dolaşan

kendiyse karanlığa mahkum ruhumu yok edebilir

huzura kavuşturabilir misin?

ölmeme izin verir misin?

--------------------

biz yaşamayanlarız

biz ruhunu kaybetmiş

ama aramaya cesaret edemeyeniz,

kahvaltıdan önce

huzurlu sabah yürüyüşümü özleyeniz.

daha önceki hayatını hiçe sayanlar

zindanlarda yaşamaya alışkın olanlar.

cevabını nasıl alabilir

bedenin neden soğuk diye soranlar?

kahkahalarınız yine etrafımda.

karlı havada üşümeyeli çok oldu

umuda tapmayalı da.

iradesiyle savaşmayı göze alıcak kadar cesur

olabildiğince az yıkım olması için

her gece dua edicek kadar sabırlı

olabildiğince az kan akmasını isteyecek kadar

fedakar mısın?

biz gölgelerden yürümek zorunda olanız

bir değişiklik yapıp

öğle güneşinin özellikle de bizim için

en yakıcı olduğu saatte gölde yüzemeyeniz,

en önemlisi geçmiş anılarını beyninden silemeyip

gelecekte de olmak zorunda olduğu şeyden

nefret edeniz.

--------------------

soğutucu donduruyor bileklerimi

keskin ve dönüşü olmayan

son vuruş için,

saklıyorum telefonumu kan kokan yastığımın altında

içinde mesajlarınla,

beraber olucaktı son intiharımız

beraber yaşayamadık

ama yanyana olucaktık sonsuzda.

özlüyorum,

kırık şarap şişesine seni anlatıyorum,

yaslandığım duvardaki resim

boş odadaki tek şahidim.

kanlı yaşlar yine senin için akıyor

son defa,

kumsala vuran içi boş şişeden

bekliyorum haberini

söz vermiştik

ya beraber yaşar ya ayrı ölmezdik

artık sen yoksun ve doğru söylüyorsun

denemeliyim,

deneyeceğim olmayan sen için

hoşçakal diyemedim gidişine

şimdi sıra bende

elveda...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yapraklar dökülür her yazdan sonra,

Ayrılıklardan sonra da gözyaşı.

Nasıl ağaçlar boş dallarını sallarsa rüzgarda,

Biz de boş ellerimizi sallarız ayrılınca.

Hergün yeni güzellikler yüzümüze tebessüm katar;

Tıpkı ağaçların filiz vermesi gibi.

Ayrılıklardan sonraki her kavuşma acımızı unutturur bize,

Kesilen her dalın, eskisini arattırmayışı gibi.

 

 

Belki de bizi alıştıran da budur ayrılıklara:

Seneye daha güçlü olacağımızdır.

 

 

Peki, o ağaç kesilince ne yapacağız?

Yerinde onu hatırlatan kocaman bir kütük kalacak,

Tıpkı, kalan anılar gibi.

 

 

Yerine yenileri dikilecek,

Yeni hayatlar bize umut verecek;

Ama, resmine her baktığımızda,

O, tekrar yaşamaya başlayacak bizimle;

Yazı yazdığımız defter gibi...

--------------------

bunlarda benden..

Yapraklar dökülür her yazdan sonra,

Ayrılıklardan sonra da gözyaşı.

Nasıl ağaçlar boş dallarını sallarsa rüzgarda,

Biz de boş ellerimizi sallarız ayrılınca.

Hergün yeni güzellikler yüzümüze tebessüm katar;

Tıpkı ağaçların filiz vermesi gibi.

Ayrılıklardan sonraki her kavuşma acımızı unutturur bize,

Kesilen her dalın, eskisini arattırmayışı gibi.

Belki de bizi alıştıran da budur ayrılıklara:

Seneye daha güçlü olacağımızdır.

Peki, o ağaç kesilince ne yapacağız?

Yerinde onu hatırlatan kocaman bir kütük kalacak,

Tıpkı, kalan anılar gibi.

Yerine yenileri dikilecek,

Yeni hayatlar bize umut verecek;

Ama, resmine her baktığımızda,

O, tekrar yaşamaya başlayacak bizimle;

Yazı yazdığımız defter gibi...

 

--------------------

 

Kış gecelerinde oturmuş düşünüyorum.

Ardı ardına inanç ve ümit,ardından sarsılıyorum

Kış gecelerinde terliyor ve üşüyorum.

Rüyalarımda kabuslar.

Sen yanımda yoksun.

 

Bülbüllerde sessizlik,çiçeklerde bekleyiş,

Gönlümde bin bir hüzün iç içe;

Bahara duyulan özlemin,içimde feryadı

Gönülde açan umut gülünün ansızın solması

Sen yanımda yoksun

 

Bazen tatlı hoş bir musiki gibi esiyor rüzgar

Bazen serin bir poyrazla sarsılıyor bahar

Sen varken dört mevsim canlı ve renkliydi

Sen gittiğinden beri hiç bir mevsimin tadı yok artık.

Boyun büktü dere,tepe,taş,toprak.

 

Soluyor güllerin yaprakları tek tek

İnanılmaz özlem içimde eski günlerin neşeleri

Hasret tütüyor her yanda,sarsılıyor ahenk

Bir ürperten belirsizlik kaplıyor içimi

 

Zirvelerde kara sis ve duman

Kara bir meltem esiyor uzaklardan

Düşen yağmur damlaları çılgın sellere eş,

Sensizliğe çıldırıyor gibiyim

Sen yanımda yoksun.

 

----------------------------

 

--------------------

bunlarda benden..

Yapraklar dökülür her yazdan sonra,

Ayrılıklardan sonra da gözyaşı.

Nasıl ağaçlar boş dallarını sallarsa rüzgarda,

Biz de boş ellerimizi sallarız ayrılınca.

Hergün yeni güzellikler yüzümüze tebessüm katar;

Tıpkı ağaçların filiz vermesi gibi.

Ayrılıklardan sonraki her kavuşma acımızı unutturur bize,

Kesilen her dalın, eskisini arattırmayışı gibi.

Belki de bizi alıştıran da budur ayrılıklara:

Seneye daha güçlü olacağımızdır.

Peki, o ağaç kesilince ne yapacağız?

Yerinde onu hatırlatan kocaman bir kütük kalacak,

Tıpkı, kalan anılar gibi.

Yerine yenileri dikilecek,

Yeni hayatlar bize umut verecek;

Ama, resmine her baktığımızda,

O, tekrar yaşamaya başlayacak bizimle;

Yazı yazdığımız defter gibi...

 

--------------------

 

Kış gecelerinde oturmuş düşünüyorum.

Ardı ardına inanç ve ümit,ardından sarsılıyorum

Kış gecelerinde terliyor ve üşüyorum.

Rüyalarımda kabuslar.

Sen yanımda yoksun.

 

Bülbüllerde sessizlik,çiçeklerde bekleyiş,

Gönlümde bin bir hüzün iç içe;

Bahara duyulan özlemin,içimde feryadı

Gönülde açan umut gülünün ansızın solması

Sen yanımda yoksun

 

Bazen tatlı hoş bir musiki gibi esiyor rüzgar

Bazen serin bir poyrazla sarsılıyor bahar

Sen varken dört mevsim canlı ve renkliydi

Sen gittiğinden beri hiç bir mevsimin tadı yok artık.

Boyun büktü dere,tepe,taş,toprak.

 

Soluyor güllerin yaprakları tek tek

İnanılmaz özlem içimde eski günlerin neşeleri

Hasret tütüyor her yanda,sarsılıyor ahenk

Bir ürperten belirsizlik kaplıyor içimi

 

Zirvelerde kara sis ve duman

Kara bir meltem esiyor uzaklardan

Düşen yağmur damlaları çılgın sellere eş,

Sensizliğe çıldırıyor gibiyim

Sen yanımda yoksun.

 

----------------------------

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Emir

 

 

Yaşam acılarlarla dolu bulutları taşır bağrında,

Bazen ahmak ıslatan tadında damlar alınlara,

Bazen de bardaktan boşanırcasına hızlıca.

Yoğunluğunu anlayamazsın insan bilincin ile.

Payına düşeni alırsın zamanı geldiğinde,

Nereden ne şekilde geldiğini anlamadan.

Ama aldığın, senin tanrıdan dilediğin kadarıdır.

Belki bilincinde olmazsın dilediğinin.

Ama dilediğin evren için bir emirdir.

Ve yerine getirilir sorgulanmadan.

Sen ise nereden geldiğini anlamadan eyvallah dersin

kaderine.

Aslında başına gelen senin kendin için dilediğindir.

Çünkü isteğin evren için bir emirdir.

Yerine getirilmesi gereken.

Kimseyi suçlama başına gelenler için.

Sen, senin için olanı zaten kendin seçiyorsun.

Gerisi, olması gerekeni yaradanın ellerinde!

 

 

./...

27.10.2007

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

YALNIZLIĞIM

 

Yine buradasın,yanıbaşımda

Hiç gitmemişsinki aslında,

Ben seni yoksaymışım sadece

Affet beni yalnızlığım....

 

 

Apansız olan senmisin?

Yoksa beni sana muhtaç kılan

Dost bildiğim sahte yüzler mi?

Giden gitti bak çoktaaan yol aldı,

Ardından seni suçlamak bu kadar kolaymıydı?

 

 

Oysa sen,sen hiç kapatmazsın kapıları yüzüme

Şevkatlidir kolların

Sabırlısındır

Hiç yorum yapmazsın

Sadece dinlersin

Asla çevirmezsin yüzünü

Bilirim...

Çünkü sen 'HAYIR' demeyi bilmezsin....

-------------------------------------

BİLİYORDUM

 

Biliyordum,hissetmiştim en başından beni sevmediğini,

Senin için sadece,geçici bir hevesten ibaret olduğumu..

Bana her dokunuşunda acıyordu kalbim,can çekişiyordu,

Her dokunuşunda benliğim,daha bir küçülüyordu…

 

Birgün muhakkak aldatacağını biliyordum..

Çünkü doyacaktın bir gün bana,

Sen,ben gibi sevgiye aç olmadınki hiç!

Tek bildiğin,anlık mutluluklardı senin…

 

Sen hiç üşüdünmü sıcak yaz gecelerinde?

Anne ninnisine muhtaç bir çocuk gibi hissettinmi hiç?

Ya da sabahladığın oldu mu?gözyaşı denizinde boğulurken!

Üstelik gözyaşlarını silecek birinin olmadığını bile bile..

 

“Evet

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

solmuş karanlığın içinde boğuluyorum

sebepsiz yaşamışım,sebebsiz ölüyorum

güneş hiç doğmuyor ki batsın üzerime

sakın beyazları sürmeyin siyah kefenime..

Düşer düşmez o çukura güneşi serin üstüme

Son bir kez bana doğsun,üstüme üstüme

Ve rengini bağışlamış kelebeklerin ardından

Beyaz gül getirmeyin siyah mazime...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yüreğin öyle güzel ki sen öyle güzelsin ki

kalmadı gönüllerde taş üstünde taş,

toz duman oldu,yıkıldı hepsi

her bir gönülde ayrı bir telaş

Tanrım telaşı güzel bu kuluna aşığım ben!

 

Ah! o gözlerin yok mu, kıymet biçilmez

o gözlere bakarken mevsimler, akılda olmaz

ismini yad etmek bile bir sevinç, tarif edilmez

Tanrım tarifsiz bu kuluna aşığım ben!

 

rüzgarlı bir havada

tek bir kibrit çöpüyle sigara yakmak kadar zor

en sevdiğinden vedalaşırken gülmek kadar zor

zor anlatmak seni hem de çok zor!

Tanrım ifadesi zor bu kuluna aşığım ben!

 

dünyayı ısıtmak için güneşin

ateşler içinde kalması gibi zor

ölüme bir kala doğru yolu bulup tövbe etmek gibi zor

zor sensiz günler,aylar sensiz geceler çok zor!

Tanrım zamana nefes veren bu kuluna aşığım ben!

 

kokun sarar sokakları, şafakta görünen senin gözlerin

ne yana baksam görünen gül kokulu güzelliklersin sen

uçsuz bucaksız ışıktır gözlerindeki pırıltı

karanlık bir tünelde koştukça durup bir nefes dinlenmeksin sen

Tanrım ruhu dinlendiren bu kuluna aşığım ben!

 

ölülerin bile şahit olmadığı o cenneti görürüm gözlerinde

bir damla olmakta yeterdi gözlerinde

rüzgar varsın hırçın olsun yağmur olabildiğine inatçı

gözlerin aniden sığınılan bir liman huzur var senin gözlerinde

Tanrım bu gözlere bu kuluna aşığım ben!

 

ay erir sabaha karşı bir mum edasıyla

ben aşka sevdalanıyorum yeniden

sen saçaklarda titreyen bir serçenin kanat çırpması kadar masum

sen bir annenin duası kadar içten

Tanrım aşkın prensesi bu kuluna aşığım ben!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aşk Ayetleri

 

(1)Ruh uçtu yukarılara.Yalvardı hayal denizi feryat içinde.

(2)Kuru kafalar geldi ayin ayin bir gece..Soludu havayı tüketti öylece.

(3)Her yer tanrı şifre bu...Kalbini kilitle bana.

(4)Sefil olsa batankaralar ölse...Dervişane selamlar...Derin okyanuslar...

(5)Sus hemen sus!Dinle ilahimi.Güzellikler bembeyaz,yüzün devasal hüzün...

(6)Tapınmalara devam...Yürüyenler örümcek...Aşk neferi geldi kırdı bilekleri.

(7)Buhur yanar odanda,odansa mabetim.Daha ne kadar yapay ışık olacak şu kara alemde.Bebekler ojeli...

(8)Secde ederdi gariban kız.Boyalı suretiyle yalanlar söylerdi.Ah!Yandım milyonkere o çimen gözlerde al al vur taşı kalbime.

(9)"İnanna" tensel çıkmazlarda,geçici arzularda."Artemis" kılıç kuşanmış geliyor atlılarla.

(10)Galibi bu savaşın sen oldun "GECE SAÇLIM"....Hadi dayan sıla hasretine , siyah şarkılı melodim.

(11)Hezeyan!

(12)Şizofrenler elinde kaldı yıllarca cennetim.Sevda mektubu yazdı verdi aldım,attım üstelik yaktım.

(13)Müritlerimiz yıldız ve güneş...

(14)Tanrıçalar ağlar.Gitme dur ANA TANRIÇAM!

(15)Yalvardım ardından,duymadın yine.

(16)Hadi kapanalım yer altına ordaki dostlara mum yakıp uyuyalım

"kainatta bir tanrıçasın anla..."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yılın bu zamanları bir hüzün saplanır yüreğime

anlamsız bir hüzün gibi gelir

yavaş yavaş hissettirir varlığını

yılın bu zamanları ellerimi bırakıp gidişin gelir aklıma

anlam veremediğim gidişin

ben içimde bir ümit beslerken

sen nasıl söyleyeceğini düşünüyordun belkide

hiç ayrılmayacağımız günü beklerken

sen birdaha kavuşamayacağımızı düşünüyordun belkide

benim olacağını düşünürken başkaları seni benden almak için uğraşıyorlardı

yılın bu zamanları bir hüzün saplanır yüreğime

3 yıldır şaşırmadan...

yılın bu zamanları

birbirimizden kopuşumuz gelir aklıma

seni başkaasına yar etmeleri

beniyse bilmediğim bir yere atmaları

yılın bu zamanları herkes doğum günümü kutlar

bense belkide ölüm günümü

toprağa verdiğim duygularım için yas tutarım

gidişini kabullenemedim

önümüzdeki güzel günlerin senin benden gitmeni kabullenemedim

başkasının olmanı kabullenemedim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hımm hangi siirimi yazsam acaba?:D

 

KAN DOLGULU ÇİKOLATAM

Kan dolgulu çikolatam

Acı çekerken mutlu olmak kadar tatlı

Her insan ruhu kadar kanatlı

Sessiz bir karanlık gibi inatlı

 

Kan dolgulu

ve

erimekte

 

Kan dolgulu çikolatam

Şafak vakti güneş kadar umutlu

Yaz gününde gökyüzü kadar bulutlu

İşte bu benim kan dolgulu çikolatam

Kan dolgulu

ve

SICAK

 

(yorumlarınızı bekliyorum)

--------------------

eee yorum yok mu? beğenmediniz mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

özledim seni

hadi sarıl bana

akıyım yüreğine çağlayan gibi

geleyim yüreğine korkmadan

şifreler parolalar koyma bana

bu çaği bu nesli unut

aşkımızı geçmişte yaşayalım

ne telefon tuşlarına dokunalım

ne yalancı sevgiler fısıldayalım

açık ol bana

seviyorsan kal benimle

yık duvarları aşşş engelleri gel bana

ama yalansa sevdan

tuşlarda kal

yalancı sevdaları

başka yüreklere söyle

dokunma bana

günümüz aşklarına inat

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

elinde bavulların

kapıya doğru gidiyordun

sana baktım

anlamaya çalışıyordum ne yaptığını

ben sana baktım ama sen bana bakmadın gittin

sen gidince

derin bir sessizlik oldu ewde

ev sustuu...

aradan aylar geçti haftada bi kaçkere aradığın telefonlar

artık kesilmişti

her telefon çaldığında babamdır babamdır diye koşuyordum

ama sen artık aramıyordun beni

dopum günüm gelmişti herkes gülüyordu bense susup bekledim

bugün arıcak dedim aramadın ben bekledim sen aramadın

kalbimde küçük yaşlarda bi yara oluştu sızlayan bir yara

sokakta yolda parkta her yerdelerdi onlar

babalar ve çocukları her gördüğümde içim acıyordu

zamanla kabuk bağladı sana olan sewgim,

yıllar sonra yolda gördüm seni önünden geçtim beni farketmedin bile

bende ses etmedim

ölmüştün benim için çünkü

o gün çok ağladımm

sana sarılıp senin sıcaklığını duymaya okadar çok ihtiyacım wardıkı

ve encok sana BABAM demeye

bugün 20 yaşına girdim

sensiz ve içimde sakladığım sewgimle

soranlara yok diyorum

özlemiyormusun diyorlar

hayır diyorum

diyorum ama her deyişimde kalbim çok acıyor

gözlerim dalıyor ,sulanıyor

erkeğim ya erkekler ağlamazmış hani

tutuyorum kendimi

ağlamıyorum

bana bu acıyı yaşattığın için saol

ben senin gibi biri asla olmuycam

bana bunu öğrettiğin için sağol...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

o kocaman kalbi olan bir adamdı

tek gerçeği idealleri ve birparçada hayalleri

üzülmezdi belkide bize göstermezdi üzüntüsünü

gözyaşlarını bırakmazdı mısraların üzerine

hep içindeydi acısı

hayattaki en büyük kaybı

hayalleri ve canından çok sevdiği evladıydı

--------------------

yürüdüğün bu yolları iyi ezberle

birgün karşına çıkıp sormasınlar sende kimsin?

kafiyelere çok takılma anlatmak istediğini gönlünce söyle

haykır ismini dünyaya asla bir düzene uyma kurallarını çiğne koyduğun hedefleri yüksek tut

gözyaşlarını sakın aşk için dökme çünkü aşk senin için dökmezdi

sil gözündeki yaşları sakın eğme boynunu hayata kız bağır küfred ama asla ...

kim olduğunu unutma ve biri sorarsa yüreklice ben buydum de..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Haykırdığını duyuyorum

Kulağımdan hiç gitmedi

Seni görüyordum

Bu gece.

Açıktı herşey daha güzel gün.

Bazı insanlar yükselirken

Düşüşteydim.

En dipteki otlardı baharım

Ben giderken kıştı..

Haykırdığını duyuyorum

Ağladığını görüyorum

Beynimden silinmedi..

Seni duyuyorum.

Bu gece.

Yükselmek istiyorum

Sana giden yolda

Sesini duyuyorum

Seni nasıl bırakmışım

Hiç anlamıyorum..

Yükselen bir insan

Gururum karşımda

Döndüm diyemiyorum..

-

 

Ne işe yaradı ağlayışlarım

Sen orda masumca gülerken

Benim kahkalarım

Ne işe yaradı boş cümlelerim

Sen orda bilmezken

Benim utangaçlığım

Güldüğün zaman gözlerinde

Hissederdim, masumdun..

Ben maskemi takmıştım

Karanlıklar arasında..

Sen masumdun.

Bana masumiyetimi hatırlatırdın

Ve sen gülerdin gözlerinde

Anlardım, masumdun içinde

Tüylerim ürperirdi

Kaleminin çıkardığı sesten

Hele bir de öksürsen

Dünyalar benim olurdu

Belki konuşmazdın ama mutluydun

Ürperirdim kalkınca sen kara tahtaya

Hele bir de fısıldarsan işlemleri tahtaya

Tebeşir biterdi sen yazdıkça

Ürperirdim , masumiyetimdin

Susardım kızarırdım ben hep..

Alışkın değildim.

Bilirdin seni sevdiğimi

Ama susardın konuşmazdın

Hele bir gülümsesen var ya

Dünyalar benim olurdu anında

Bakışların değerse bana ağlardım

Bilirdin sevdiğimi

Ama söyleyememiştim: sadece masumca

Gülerlerdi bazen benim arkamdan sınıfça

Pembeleşirdi yüzün başka tarafa dönerdin

Biraz da gülümserdin dalga geçercesine

Gözlerin gözlerime değerdi

Kenetlenirdim konuşamazdım

Önüme döner içimden ağlardım

Hele sen sınıfta tek kalınca var ya

Kapatırdım gözlerimi seni hayal ederdim

Tüylerim ürperirdi

Kaleminin çıkardığı sesten

Hele bir de öksürsen

Dünyalar benim olurdu

Sen asla benim olmazdın.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...