darkjeanne Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2008 Ve son şişeyi bitirdiğimde Hafifçe kaydım bankta Uzaklardan gelen bir sen gördüm Günün şafağında Ve son sevgimi öldürdüğümde.. Oturdun yanıma Senin için boşalttığım banka Gecenin sonunda.. Ve sen ellerini uzattığında.. Ve seni sevdiğimi tekrar söylediğimde.. Ulaşılmaz bir kadere büründüğümde Yanımda olduğunu hissettim saatlerce Hafifçe dokundu ellerimiz birbirine Ve son hayalimi bitirdiğimde Elimden kayan bir el gördüm.. Hafifçe kaydım bankta Uzaklarda boşluğunu gördüm Günün şafağında.. Ve son şişemi denize fırlattığımda.. Belki de; Hiç gelmeyişindendi korkum.. Günün ışıklarında.. Ve son intiharımı cebimden çıkardığımda... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raspu_tinsel Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Kristalize düşünde battığımdandı adım giyotin! Altına yattığım iberalerde saklıydım. İbre toy göğüslerde şaşakaldığında Ben; kalkan yelkenlinin istikametine susuyordum. Susuyordu giyotin… Aynı dölün tohumu olan terkin adabına hasretken ben, bir kez vurulup ölmeyi, ölürken hazalan gölgeyi kazıyordum yeryüzümden. Salaş simetrilerde ağlatan bir filmin dumansız fahişesiyim artık. Dudaklarımın arasında darattığım da özlem… Dinim öylesine sütlimanken tanrı; dedi, bir ‘es’ ver! Numaralandırılmış gecikmelerde ağlardı eskilerden bir kaç ben. Mühürü gecikmeli kondurulmuş yüreğinin son gidişi değildim. Ne de ilk geleni ben idim. Ben çokça eskimiş bir giyotindim. Derdi terkimi soluyan Rasputin inceden; ‘varsa konuşacaklar pas tadında kalmalıyken, olanaktı ayrılmak sustuktuklarının çaresiyken iken’ Üstelik giyotin geleceğini akıttığı gözlerle olanları izlerken!… İhtimallerine ilişmiş bir kırmızı bir giyotinim ben. Kalmayı becerebilen mağdurlarım yalvarır ben güneş dilenirlen. Hücresinde yitik o sahip yok be geliverem! Hani kıskacına zimmetlediğim itaatini anımsayan aniden. Yok mu yani tadıyla yenen sevgili ben siyaha özenirken? Üstüne üstlük boş mideye içilen kezzap böylesine paranoyken. Geçti mi yani giyotin kocamın kellesinden? Ben içime yerleştirilen mayınlarda can verirken. Sunulan hiç birsey yok maziden. Anımsanan hiçbir buse diriltemez, giyotin bu haldeyken. Derdim işte adım giyotin! İndi mi cinnetim, deliveren bir fahişeyim. Bakir tohumlar serpmeyi bende bilirim, Fakat o kadar da kurnaz değilim. Derdim işte adım giyotin 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Raspu_tinsel farklı cumleler,birden cok anlam yuklenebilecek kelimeler,gizemli dizeler size aitse iyi yazıyorsunuz diyebilirim lady... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raspu_tinsel Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Aykırı şarkılar söylemiş. Sağı soluna, solu sağına davalı bir keşifte hep kaybolan imiş. Kuşatılan insanların son âminlerini almış ta gitmiş. Öykülerde hep düğüm bölümüne sıkışıp sonu göremeden noktalarla söndürülmüş. Seslerin taklit görmediği bir doğada kulaklarımın pasını silen bir tek o iken; mandolinini dişlilerinde ezildiğim rüyalarıma düşürmüş. Mandolin gövdesini kırmış, telini koparmış. Kundaklanan gözlerimin yerine iki misket konulmuş. Yüreğimin ellerine izole edilmiş yalnızlar, aklımın kolsuz gövdesinde platin kaplı tanrılar susturulmuş. Çetin dalganın son vurgunu ağır gelirmiş. Ağlar sandıklarım güler oldukça; Yangın daha da yayılırmış. Bozgunun kuzguna ettiğini görenler giyotinlerde kıstırıldıkça, İsa’nın son sözü hep ‘affet baba’ olurmuş. Pelerinini kan bulaşanlar, elbet sonunda şapkadan çıkardıkları tavşanların cinayetlerine kurban gidermiş. Bestekârlar hep la minöre sevdalandıkça, sevgililerin adları anımsatılmaması gerekenlermiş. Bitişiğimde durur sandığım aslında uzlaşamadığım muzur delikanlıymış. Ah etsemde inletip yeri göğe göğü yere indirsemde bu bendeki marazi hevesi oldum olası hiç durulmamış. Yeni anlaşılan ne yazık ki ben-in bir ölü olduğu imiş. Bu masal da bir çocuğun kabusu olup geceleri iltihaba boyarken, Pegasuslar boynuzlarından arınmışlar. Pollyannalar büyümüş, saçlarını budaklandırmışlar. Tanrılar açtır küçüğüm; Gün olur ceset yüklü bir geçmiş olur süründürdüğün. Tanrılar açtır küçüğüm…ç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Tebrik ederim çok başarılı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raspu_tinsel Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 çok teşekkür ederim bizlerin ben_ine yaptırımı... kaynak bu! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Hiçbirimiz melek değiliz Kanatlarımız yok Sihirli değneğimiz hiç olmadı Karşımıza, Düzenbaz,ikiyüzlü insanlar Zihnimize, Güvensiz yarınlar Ceplerimize Hayal kırıklıkları Gözlerimize Hüznün yağmurları yağdı Şükür(baz) kelimelerin yerini İsyan(kar) cümleler aldı Bize göre mutluluk çocukluğumuzda kaldı İstediğimiz gibi bir hayata sahip olamadık hiç Peki ya sahip olduklarımız? Acaba isyan etmekten fırsat bulup Aslında ne çok şeye sahip olduğumuzu Hayatı mutlu kılan şeylerin Küçük tebessümlerle başladığından haberdar mıyız? Mylady... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serdarscofield Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 4, 2008 kimisi için zorunlu yerine getirilen bir prosedür, kimisi içinse mutluluğun prospektüsüdür.. kimisi için teferruat, kimisi içinse aslolandır bu dünyada. sanki yağmurlu bir havada sokağın ortasında kucağındaki topuyla insanın gözlerinin içine bakıp oynamak isteyen küçük bir yumurcak gibidir. kafalardaki düşünceler ne olursa olsun sevginin gerçekleştirdiği yüce bir mucizedir hayat.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rammcostein Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2008 hiç uraşamıcam 4lükle direk yazıom valla:) aldatılmış sevgili yalnızlık. Bugece kalbimi yakmak istiyorum kör ateşlerde,Atmak en derin uçurumlara,kaybolmuş bir sevgilinin kollarında uyumak istiyorum umarsızca.Kimsenin beni duymadığı yerlerde ağlamak,sessiz çığlığımla geceyi inletmek istiyorum.bir tutam gül yaprağında hüzünü yaşamak,gözyaşımda hasreti görmek istiyorum,ben sahip olunmuş bedenleri değil ben içlerindeki saf ruhu istiyorum.çocuklar gibi bağırışmak,elimdeki patlamış mısırları ona atıp kahkahalarla gülmek istiyorum.ben hayal edilmemiş hayalleri,beklenmemiş sevgilileri bekliyorum ben aşkı hüzünü ve hasreti yaşıyorum. ben gene sana dönüyorum sevgilim yalnızlık,aç kollarını kucakla beni doyasıya.Bas göğsüne acılarımla beni sil göz yaşlarımı sevgilim.ben seni gezdiğim kimsesiz kumsallarda sevdim,dertleştiğim martılarda,öksüz sokak lambaları altında sevdim.ey yalnızlık sen benim kader arkadaşım sevgilim annem babam kardeşim.sen benim tek aşkım güzel yalnızlık öp doyasıya beni,al kalbine ve salma bu acımasız dünyaya çünkü ben gene üzülücem ve ağlıcam sensiz sabahlarda.aldatılmış bir sevgiliyi düşünür gibi düşünücem seni Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2008 HANİ İNSAN AĞLAMAK İSTER YA Hani insan ağlamak ister ; Gözlerinden yaş gelmez. Hani gülmek ister ; Yürekten gülemez. Hani birini bekler ; O hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de Ecel gelmez... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KraKer Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 22, 2008 Bir deniz kıyısında oturmak istiyorum şu anda Denizin kıyısından çok çok uzaklara dalmak istiyorum.. Kalabalıktan nefret ederim ama şu anda en kalabalık şehirde kaybolmak istiyorum.. Bir barda delicesine dans etmek ve bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum.. Karla kaplı bir dağın zirvesinden aşağıya bakmayı da istiyorum şu an.. Ya da yemyeşil çimenlerde delicesine koşmak ta olabilir.. Uyumayı da isteyebilirim ama eşsiz bir rüya alemine dalmak şartıyla.. Yoksa uykularda çekilmez oldu artık.. Yoksa atlayıp bir arabaya bomboş sokaklarda delicesine hız mı yapmalıyım.. Ya da zil zurna sarhoş olup unutayım diyorum herşeyi bir süreliğine de olsa.. Bırakıp gitmek istiyorum bu şehri,boğuyor beni.. Çok şey istiyorsun diyor diğer yanım.. Kızıyorum ona..Diğer yarıma.. Belki o yanımda istese bütün bunların hepsini yapabilirim.. Ama şu anda bilgisayarımın karşısında oturup sadece yazıyorum bunları.. O yüzden bari hayallerime karışma diğer yarım.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raspu_tinsel Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Dilinin altını öpeyim. Göz çukurlarından kaynak alan yaşlarında yeniden, yen baştan oralara dolayım. Rüzgârda çoklu cesetler gibi sallanan saçlarına dolanayım. Yenmiş tırnaklarının izdivacında eskitilmiş bir tablo olup duvarlarını süsleyeyim. Kalem tutmuş bileklerindeki o hırçın ayetlere nokta olayım. Tanrıdan gelip senin o göçebe çadırlarında seyyah, günden güne ışıldayan gözlerine namert olayım. Adrenalinin hoyratça gezindiği damar yolunda ölü pigmentler yutayım. Rengini çalan, soluğunu kaçıran, sesini kısan o acılara bırak da ben başrol olayım. Özledim… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
FlynObject Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2008 Yıldızlar var gökyüzünde Ama bizimle paylaşamazlar kendilerini Ta ki düşüp kaybolana kadar... Yer yüzünden bakarım onlara. Rüya görür müsün? Yıldızlarla çevrili rüyalar. Ya da paylaşamadığın sevgilini... Saklar mısın içinde? Uçuyorum etrafında. Farkında değilsin. Pervane gibiyim,ışığına kanıyorum. Dönüyorum sarhoşum. Ölüyorum kendi küçük dünyamda. Ve bu hakkımda bilmediğin tek gerçek. Zil çalıyor aniden Dünyaya geri dönüyorum... Git!Benden çok uzaklara... Tozun bile kalmasın kalbimde. Ben ve gözyaşlarım... Boşver.Hala umrunda mıyım? Ellerimi bıraktın artık. Artık orda duramazsın. Akkor oldu ruhum ve dünyaya geri dönüyorum... Ferim sönüyor,loşlaştım. İçimden çıkarıyorum seni Yavaş yavaş,acı acı... Kanırtıyorum kalbimi. Sence kolay bitebilir mi? Pervane ölüyor Işık sönüyor Hikaye sonlanıyor Yıldızlar kayıp dünyama son kez düşüyor Ve senin dünyan dönmeye devam ediyor... Ben sensiz Sen bensiz Sen mutlu Ben melankolik Kanatlarım koptu İniş iznimi çoktan istedim Dünyaya geri döndüm Düştüm Son buldu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raspu_tinsel Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2008 Sembolik kuruntularında sevgi dilenendi. Komplolarında hep bir kadın ölür, geriye buğusu camda kalmış soluklar ürperirdi. Bavullarında geceden öpüp kırptığı vesikalıklar tam anlamıyla birer fantezi ürünüydü. Oysa vesikalıklar kadehin hızına asla yetişemeyen külü solurlardı her gece. Ciğerleri kara, avuç içleri izmaritten yara… Oturduğu her kaldırım yamacında durur sandığı şişe olmadık yerden kırılmış bir yürek adeta. İçindeki kırmızı sıvı nöronlarınla sevişmek istiyor diyenler olsa da o şarap sevmezdi aslında. O aniden ölmek nedir iyi hesaplar, filmin en tırnak yediğim yerinde bana keratin yüklerdi. Bana özenle seçtiği cümlelerinde imla olabileceğimi söyledikçe taçlar takardım vesikalıkların o soluk benizli gülümsemelerine. Tüm yanıklar provasız raks ederken mimiksiz biçimsizliklerinde, Vesikalıklar asırlaşan nasırları içtiler ansızın gelen histerik krizlerinde. Mührü tattı dolu yüklü gözbebekleri yağmurun o gudubet renginde. Ağlamak şimdi en çok Frida’ya yakışıyor. Hole, hiç yüklenmediği kadar eroin alıyor. İvano, kuşağına ait sololarından illet ettiğini anlatırken Ray’in gözleri yeniden görür oluyor. O facia anı sanki bana kopan yıldırımın yıldız yüklü soluğunu anımsatıyor. Zor dedimse sen inanma Luciano, Pembe karakter olmak dediğin gibi karartır karakterini, Bilirim sakın bilmediğimi sanıp ta esintide koparma kirpiklerini… Ben düşler astım sabahlarınla gecelerine! Uyandığında göğsüne düşecekler büyük anlaşmalar yaptım, Olabildiğince azap yüklü esaretlerde büyük çatışmalarda kopya taarruzları ezdim de sana geldim. Sen Luciano, Sen başının sağa omzunda ağladığı yassın aslında. Gazel yüklü bir infaz anısın aksayan yalnızlığımda. Unutulmuş bir umut, Yedirildikçe acıkan yanımsın kınımda. Kes beni, Liğmelenmiş hatıralarından değil miyim sonuçta. Sandığın en aşağılık köşesinde sana sinen naftalin kokusunu sürdüm ben her gece senin yobaz bilgeliğinin esrarında. Koktum, koptum da geldim aç gözlerini Luciano! Sürgünden sana aşklar ektim, Budaydım, budandım da geldim aç gözlerini Luciano! Anladın değil mi Luciano? Ben asimetrik yüzümü döktüm, Simetrik çirkinliklerde zaaflar yüklendim de kefenimle sana geldim… Sembolik kuruntularında sevgi dilenendi. Oysa hıçkırarak ağladığı zaman eşsiz bir dilemma ile muammaydı. Çarpışarak öldüğü şarampolde her daim bir kız ağlayacaktı… O unutulmuş bir kompleks olacaktı hayatımda… 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
shadowtr Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2008 yavaş yavaş ölürsün.. (özene bezene ekip, baktığın saksıdaki çiçeklerin bir bir fire verir.. pencere önleri seyirleri cazipleşir.. elinde bir çetele.. kimler kaldı ?) yavaş yavaş ölürsün.. küçük kağıtlara yazıp biriktirdiğin ömrün, şimdi bakınca ne kadar da kısacık ! (kedilerin ayakları üşür mü ? ekmek bulurlar mı sokaklarda ? savaşta çocuklar çok mu korkar ? biraz önce gördüğün yaşlı adamın kimi kimsesi var mı ?) yavaş yavaş ölürsün.. gazeteleri bile açmaya korkarak, çocukların öldüğü filmleri ve haberleri alelacele atlayarak.. (içinde olur olmaz bir ses.. ‘’baba beni bırakma ! ben büyümedim daha..’’) yavaş yavaş ölürsün.. deniz kıyısı hasretlerin, içinde korkusu titreyen ellerinin.. (ağlamak için sudan sebepler yeter.. elinin altından kayıp giden geçmiş zaman erdemleri.. kendi acıların.. pişmanlıklar diz boyu.. nereden başlasan eksik..) yavaş yavaş ölürsün.. kartallar dağlara yakışır.. sen yalnızlığına.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Elesis Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2008 Ben Delil Değilim!!! Ben deli değilim ezel Ben delil değilim Kurbanına tetiği çeken ben değilim Deli değilim ben delil hiç değilim Ceset yaladıktan sonra düşlerini fırçalayan Hepinizde var olan *** deliğiyim Sağdıcımla sevişen adi bi şerefsizim Perdeli gözlere önce pimapen döşerim Titrek bi izim sözlerden ardakalan Çarpar böler geceye giderim Sufiyim sofuyum gerekirse Kanatırım geceleri kelebek kanatları Ama delili değilim ben hiçbirşeyin ! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2008 Adına yazılacak ne varsa hepsini sıra sıra dökmek geçiyor içimden...Ama bütün iş kafamı toparlamakta...Bir toplasam herşey değişecek..Belki de daha bi yakın geleceksin bana...Daha bir sevgili!!!!Birden düşüyorsun aklıma,aniden..hani izin de aldığın yok benden..Sonrasında bütün günüm seni düşünerek geçiyor...Nasıl olacak sevgili,yakıştıracak bir son bulacak mıyız kendimize?Sanmıyorum ama bu aşk da diğerleri gibi baksana....umut olmayacak kimseye!!!!! -------------------- Çıt etti içimde birşey....Bir de başağrısı eklenince üstüne değmeyin keyfime....Beni mi bulur herşey diye başlamayacağım söze SÖZ olsun !!!!Sadece iyi değilim bu kez...Hani diyorum böyle seveceksen....Beni sevmeyi keser misin lütfen? .... Eli değen herkes mi kirletir aşkı?Bundandır ""aşk"" kimseye yakışmadı.... Yazdığım herşeyi yok ettim....Oysa kitap çıkartma fikri kokuyordu tüm cümlelerim!!!!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2008 O’nu öpüyorsun şimdi.. Kokusunu çekiyorsun içine.. Güneşisin O’nun.. Isıtıyorsun kalbini... Bense burada üşüyorum.. Yaz mevsiminin ilk gecesinde.. Haziran’ın birinde.. Ve gecenin üçünde.. üşüyorum... Seni unutmaya çalışıyorum... Ama ne zaman bunu denesem.. Yani seni unutmak istesem.. Kainat seni getiriyor bana.. Hiç bilmediğim kokunu getiriyor.. Soluyorum derin derin.. Ve hapsediyorum içime.. Sesini getiriyor sonra.. Çok uzaklardan... Sesin kulağıma değiyor, ağlıyorum... Sense O’nu öpüyorsun.. Ve O’nu her öpüşünde, bir yara açıyorsun bende... Canım o kadar çok yanıyor ki... Ama ruhun duymuyor.. Bilmiyorsun, duymuyorsun, hissedemiyorsun... Yara bere içindeyim, ağlıyorum ve üşüyorum... Sense O’nu öpmeye devam ediyorsun... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Valakar Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Sen gecenin parıltısı Sen sabahın yıldızı Sevgimle dans eder İlkayın ışığı ......... Anında dörtlük oldu şimdi yazdım bunu ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Bendim .. Bağırdım çağırdım saatlerce, Ama saniyeler yuttu çığlıklarımı! Bazen aç olduğu için, Bazense sırf bana, Sırf yüzümün en görünmeyen köşesindeki Hayata yenilmemek için uğaşan Küçük tebessüme inat! Yaşamla aramda olan inceciik ve tek O tek umut telini koparmak için elinden geleni yaptı Ama ben yılmadım... Hala hayata yanlızca gıcıklık olsun diye İçimde kalan son ışk damlasıyla, Onu yıldırmak için yan yan gülüyorum... Zifiri karanlık odamda Yüreğimde sana olan sevgimin Son gücüyle kor bir lamba yakıyorum... Senin hayalini yeniden görüp İçimin ısınmasına yetecek kadar aydınlanıyorum. Ya o da olmasaydı? Ay ışığının bile girmeye çekindiği Gökyüzünün zemin katındaki odamda Ancak yanlızlığımın sönük sesi ve Kalemimin ucundaki umutla, Bir gıdım da olsa ışık yakardım.. Ne kadar titrek, Ne kadar çaresiz, Her ne kadar kimsesiz bir çocuk gibi de olsa, Yanlızlığımı alan tek şey, Yine içimdeki ateş, Yine BENDİM!!! ( kusura bakmayın anLaşıLmaz oLduğunu biLiyorum idare edin ... ) 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Anlaşılmaz mı kimine gore:) güzel cümleler melankoli havası var beğendim ben teşekkürler KucuK PsisiK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Bendim .. Bağırdım çağırdım saatlerce, Ama saniyeler yuttu çığlıklarımı! Bazen aç olduğu için, Bazense sırf bana, Sırf yüzümün en görünmeyen köşesindeki Hayata yenilmemek için uğaşan Küçük tebessüme inat! Yaşamla aramda olan inceciik ve tek O tek umut telini koparmak için elinden geleni yaptı Ama ben yılmadım... Hala hayata yanlızca gıcıklık olsun diye İçimde kalan son ışk damlasıyla, Onu yıldırmak için yan yan gülüyorum... Zifiri karanlık odamda Yüreğimde sana olan sevgimin Son gücüyle kor bir lamba yakıyorum... Senin hayalini yeniden görüp İçimin ısınmasına yetecek kadar aydınlanıyorum. Ya o da olmasaydı? Ay ışığının bile girmeye çekindiği Gökyüzünün zemin katındaki odamda Ancak yanlızlığımın sönük sesi ve Kalemimin ucundaki umutla, Bir gıdım da olsa ışık yakardım.. Ne kadar titrek, Ne kadar çaresiz, Her ne kadar kimsesiz bir çocuk gibi de olsa, Yanlızlığımı alan tek şey, Yine içimdeki ateş, Yine BENDİM!!! ( kusura bakmayın anLaşıLmaz oLduğunu biLiyorum idare edin ... ) Anlaşılmaz değil. Gayet güzel. Hayata karşı hafif bir isyankarlık sezdim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2008 ayy gerçekten beğendinizmi çok mutLu oLdum ne mutLu bana okumaya ve yorum yapmaya Layık gördüğünüz için teşekkür ederim ... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
omega41 Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 Geceler inmiş gözlerine Puslu camın ardında üşüyen kalbim Tutunsa isyanlarım kanatlarına serpilir uzak diyarların umutlarına Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DEB. Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2008 Bu şiiri saniyeLer önce içimden geLerek yazdım umarım beğenirsiniz .. SEN ? Bedenimi tepeden tırnağa saran tek şey yaLnızLk oLsa da .. GözLerim etrafa artık bomboş baksa da .. Soğuktan donan eLLerimi ısıtacak sıcak bir nefesim oLmasa da .. Duyduğum tek ses sonsuzLuğun çığLığı oLsa da .. ALdığım tek koku çaresizLiğin rutubeti oLsa da .. ELLerimi gökyüzüne kaLdırıp haykırarak duaLar ettiğimde artık eski inancım oLmasa da .. Aynaya baktığımda artık kendime oLan güvenim kaLmasa da .. YaşamLa savaştığım kıLıcım son savaşımda kırıLsa da .. HaLa sen varsın .. Sen .. HaLa varsın .. Peki ya sen ? Sen kimsin ?.. bunun cidden anLamsız oLduğunun farkındayım .. Kusura bakmayın okuyanLara teşekkürLer .. 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.