alternate_aya Oluşturma zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 1, 2009 Profesör Richard, Wiseman Universitesi, Hertfordshire Neden bazı insanlar inanılmaz derecede Şanslıyken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamaz? Bir psikolog, yanıtı bulduğunu söylüyor. "10 yıl önce, şansı araştırmaya başladım. Neden bazı insanların hep doğru zamanda doğru yerde olduğunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak ediyordum. Ulusal gazetelere ilan vererek kendilerini her zaman şanslı yada şanssız hisseden insanların benimle temasa geçmelerini rica ettim. Yüzlerce sıra dişi erkek ve kadın, araştırmam için gönüllü oldu. Yıllar boyunca, onlarla söyleşiler yaptım; yaşamlarını gözlemledim ve deneylere katılmalarını sağladım. Sonuçlar gösteriyor ki insanlar, neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de düşünceleri ve davranışları, bu durumu büyük ölçüde açıklıyor. Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim. Şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşılaşmalarına karşılık, şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar. Bu durumun, insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yaptim. Hem şanslı, hem de şanssız insanlara bir gazete verdim ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarında bir yere, üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim: "Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin; 250 dolar kazanın." Bu mesaj, sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm'nin üzerinde olan bir fontla yazılmıştı. Herkesin yüzünü sabit bakışlarla süzüyordum.Şanssız insanlar, bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark ettiler. Şanssız insanlar, genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali, beklenmeyeni fark etme yeteneklerine ZARAR verir. Sonuç olarak, fırsatları kaçırırlar; çünkü baska bir şeyi aramaya aşırı odaklanmışlardır. Partilere, mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle giderler; bu yüzden de iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırırlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri incelerler ve diğer iş olanaklarını kaçırırlar. Şanslı insanlar, daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla, yalnızca aradıklarını değil, orada ne olduğunu da görürler. Araştırmam, sonuç olarak şunu gösterdi: şanslı insanlar, dört ilke sayesinde şanslarını yaratırlar. * Şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda beceriklidirler; * Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebilirler; * Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar * ve şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler. Çalışmanın sonuna doğru, bu ilkelerin, şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak ettim. Bir grup gönüllüden, bir ay boyunca, şanslı bir insan gibi düşünüp davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmasını istedim. Çarpıcı Sonuçlar. Bu egzersizler, şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı oldu. Gönüllüler, bir ay sonra döndü ve neler olduğunu anlattılar. Sonuçlar, çarpıcıydı: Bu insanlarin %80'i, artık daha mutluydu; yaşamında daha çok tatmin oluyordu ve belki de en önemlisi, daha şanslıydı. Sonuç olarak, asla akla gelmeyecek "şans faktörü"nü bulmuştum. Aşağıda, Profesör Wiseman'ın şanslı olmak için önerdiği dört temel ipucu bulunuyor: * İçsel sezgilerinizi dinleyin; normalde doğru çıkarlar. * Yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun. * Her gün birkaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin. Önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin. * Şans, çoğu zaman, doğru çıkan bir tahmindir." ***** Şanslı olduğuna inananlar ve inanmayanlar. Devletlerin yönetiminde de şans faktörü varmıdır.? Bilenler ve bilmeyenler beri gelsin. -Alıntı- Not:konuyu nereye açıcağım konusuda kararsız kaldım çünki hem inanç hemde psikoloji içeriyor bende burayı seçtim umarım doğrudur Dipnot: İki kere arama yaptım konu mevcutsa demekki ben şanssızım. 5 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
purplewind Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Keyif alarak okudum gerçekten çok güzel bir yazı. Teşekkürler 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coplukcu Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 güzel yazı Asıl söz = Şanssız insan yoktur. Şanslı olduğunu bilmeyenler vardır 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Asıl söz = Şanssız insan yoktur. Şanslı olduğunu bilmeyenler vardır Kesinlikle:thumbsup:Yazacaklarımı özetledin:) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Logii Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Bence; şans denen birşey yoktur. Herşey zamanla yerinde olur . 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 gerçekten istiyorsanız düşünceniz gerçekleşir şansla falan pek ilgisi yok bence 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Ben inanmıyorum. Deterministim işin aslı.. Her şeyin bir nedeni bir de sonucu var. Şans işimizin istediğimiz yönde gitmesiyse eğer, öyle olması için bir şey yapmışız demektir. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ByShaweling Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Evet vardır.Yokluğundan biliyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alternate_aya Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Şans tam olarak nedir ne değildir bilmiyorum bugün bunu uzun uzun düşündüm hesap kartımı kaybetmiştim ve hesapta kalan paramı alamıyordum ankaraya dilekçe yollamam gerekiyormuş dilekçemi yazdım yollarken görevli memur adımın tanıdık geldini söyleyip müdür odasındn abir kart getirdi kartım orda kalmış bu şansmıdır tesadüfmüdür şansa inananıyorum şanssızlığa değil biraz insana bağlıdır sanırım bu ama hala şans nedir diye düşünmeden edemiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 bazen istediğimiz olur,bazen olmaz.ama riske atmaya değen şeyler vardır.bazen kaybedersin,bazen kazanırsın.herşey bir kumarken şanstan bahsetmek suçu kediye yüklemek olur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mltm-g Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2009 yazı çok güzel hiç şanssızlığa bu yönden bakmamıştımm..ama bu bakış açısıyla alakalı olmayan şanssızlıkları kim açıklayacak bana...çoook şanssızımm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alternate_aya Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 yazı çok güzel hiç şanssızlığa bu yönden bakmamıştımm..ama bu bakış açısıyla alakalı olmayan şanssızlıkları kim açıklayacak bana...çoook şanssızımm Açıklayamasakta yardımcı olabiliriz belki güzel forumumuzun büyü teknikleri bölümünde bolca şans tılsımı tarifi bulunuyordu sanırım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 şanssızlık bence gerçekten var ve bu kontrollü olarak bilerek ve kasten yapılan birşey. dolu örnek sıralayabilirim. medya nasılsa hiçbir şekilde tecrit edilemez buna güvenilerekten birkaç yobazın taksimde dolaşan hatırladığım kadarıyla sloven kızlara sarkıntılık etmesi bir tür komplo ürünüydü. politikada her zaman daha sonra gelen seçmen koşulası yüce ideal yüzünden daha öncekilerinin görüşlerini daha üstü kapalı sunar. din konusuna gelince kolaylıkla bedava bir arkadaş ya da kurban yaratılıp tüm suçlar ona atfedilebilir. solcu ayağına takılınıp önüne gelenden rahatlıkla sigara ateş veya çakmak istenebilir. bir üniversite öğrencisi ruhu bozuk bir karakter yüzünden her an adı anarşiste çıkabilir ve devletle suçsuz ya da masum şekilde başı belaya girebilir. böylesi bedava şanssız garibanlar iğrenç devlet hastanelerinde sedyelerde taşınacak haldedirler ve suçları sistemi çökertmiş olmalarıdır. bu gruba dahil olamıyorum. çünkü kibirliyim. kibrin olduğu yerde gurur doğar. ama felaket şanssızlık ya da uğursuzluk doğmasın diye bunu bloke ederek saklıyor ve şans için daha çok iddia oynamayı tercih ediyorum.. bu başlığın anlamını bozan bu kalem bana ait değil ne olur boğuşmayasın benimle... http://img268.imageshack.us/img268/102/freedomhandstiedlarge.jpg anla işte.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Aslında önce Rastlantı varmıdır diye sormalıyız.. Rastlantı diye bir şeyin var olmaması durumunda, şans ya da talih diye bir şeyin de var olmaması gerekmektedir çünkü. “Rastlantı” insanların nedenlerini bilemediği veya anlayamadığı olaylara yaptığı bir yakıştırma ise Şans da olumlu tarafından baktığın kısımdır.. ama her şey İlahi İrade Yasaları çerçevesinde işlemektedir.. dolayısıyla rastlantı diye birşey yoktur.. dogal olarak şans diye birşey de yoktur.. insanın başına gelen olayların ve içinde bulunduğu koşulların kaynağı, şans denilen şey değil, insanın bizzat kendisidir bence.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 (düzenlendi) -------------------- Aslında önce Rastlantı varmıdır diye sormalıyız.. Rastlantı diye bir şeyin var olmaması durumunda, şans ya da talih diye bir şeyin de var olmaması gerekmektedir çünkü. “. bencede gayet mantıklı.. Temmuz 3, 2009 cloud_above_myhead tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alternate_aya Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Sizinle küçük bir yazı paylaşmak istiyorum biraz önce biyerde rastladım ve çok hoşuma gitti umarım sizde beyenirsiniz Herkes ünlü sihirbaz Harry Houdini'nin adını duymuştur… Yanına hiçbir gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir hapishaneden bir saatten önce kurtulacağını iddia eder ve bununla övünürdü… İngiliz Adalar'ındaki küçük bir kasaba Houdini'yi davet etti… Houdini kasabanın yeni hapishanesine geldiğinde, hapishanedeki bir hücreye yerleştirildi... Heyecan doruktaydı… Kapılar kapandığında hiç kimse onun o hücreden çıkabileceğine inanmıyordu… Houdini'nin kemerinde yirmibeş santimlik bir çelik parçası vardı ve bütün kilitleri onunla açardı… Otuzuncu dakikanın sonunda, yüzündeki kendine güven ifadesi yok olmuştu… Bir saat dolduğunda artık ter dökmeye başlamıştı... İkinci saatin sonunda kapının üzerine yığıldı ve kapı o anda kendiliğinden açıldı... Kapıyı kilitlememişlerdi... Kapı yanlızcaca Houdini'nin kafasında kilitliydi… Biraz itse açılacaktı kapı, ama kapının kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denemedi bile… Şans kapıları da aynen böyledir… Kilitli olduklarını düşünüp, açmayı denemeyiz bile...Fakat bazen yapmanız gereken tek şey, şöyle hafifçe dokunuvermektir kapıya… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GothicheartS Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 bencede yoktur insanlar başlarına gelen şeylerin iyisini ve kötüsünü gruplandırmışlar şöyle bir örnek vermek gerekirse birinin gün boyu işleri yolunda gider ve bunlara bağlantılı olarak bir kaç işide üzerine iyi giderse bunu tanımlama ihtiyacı duyar ve şanslıyım der ama arada haberi olmadan belkide bir çok kötü olaya sebebiyet verecek işlerde geçer yani bunlar insanın kendi psikolojisiyle oluşturduğu durumlar tam olarak yaşanan şey budur bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TaiNTeD_LoVe Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 bence vardır =) en azından benim için öyle =) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amakihayal Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2009 Bir kavramın varlığını ve yokluğunu tartışmak için, öncelikle o kelimenin işaret ettiği anlamın, konuşan zihinlerde 'aynı' temele dayanması gerekmektedir. İletişim sorunlarının çoğu, aynı kelimeyi kullanan fakat farklı anlam bloklarına işaret eden insanların anlaşma sağlayamamasıdır. Şans nedir ? 1) Şans; bir bireyin, belirli olaylar dahilinde açığa çıkan olumluyu, kullanma/yaşama hâlidir. "Kişi kendisine ve/ve ya topluma 'göre' olumlu olan ne kadar fazla oluşumla karşılaşırsa, bu kişi o ölçüde şanslıdır" denmektedir. Kişinin şanslı olması, olayların olumlu/hayırlı olmasına 'göre' değişiklik gösterir. Örneğin; yurt dışına öğrenimini tamamlamak için gidecek olan bir öğrencinin uçağını dakika gecikmeyle kaçırması büyük 'şanssızlıktır' mevcut şartlara göre. Ertesi gün aynı öğrenci, akşam haberlerinde, geç kalması dolayısıyla kaçırdığı uçanın düştüğünü ve bütün yolcuların öldüğünü öğrenirse , dün yaşadığı talihsiz(!) olay , onun için artık paha biçilemez bir 'şans'a dönüşmüştür. Mevcut şartlara; bireyin bilincinde yer alan değer yargılarına 'göre', iyi-kötü/olumlu-olumsuz/hayır-şey/şanslı-şanssız gibi etiketler vermesidir aslında şans faktörünü yaratan. Aynı olay, bir insanın zihninde 'büyük şans' olarak nitelendirilirken, bir başkasında ise 'şanssızlık' olarak nitelendirilebilir. 'Şans' toplumun değer yargıları, şartlandırmaları, duygu değerleri ile şekillenen insan bilincinin , olayları kişisel menfaatine ve veri tabanına 'göre' yorumlamasıdır. Fakat kime/neye göre şanslıdır ? 2) Şans; bir bireyin, belirli olayların neticelenmesinde, 'olmasını istediği' durumların, neticede olup olmamasıdır. Eğer istediğiniz oluyorsa şanslısınız, olmuyorsa şanssız Burdaki ana faktör yine sizin 'göre'li düşünce sisteminiz. Şans 'göre'li bir kavramdır. Toplumdan topluma ve bireyden bireye değişiklik gösteren değer yargısıdır. Kişilerin olayları zihninde yorumlamasıdır. Kısıtlı bilgiye 'göre' yapılan yorumların evrensel niteliği yoktur. Paylaşacağım hikaye konunun anlaşılmasına daha net vesile olacaktır... İhtiyar Bilge Çin düşünürü Lao Tzu'nun çok sevdiği bir öyküdür. Bir köyde ihtiyar bir adam varmış.. Çok fakirmiş ama dillere destan bir beyaz atı yüzünden kral bile onu kıskanırmış.. Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.. - "Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost.. İnsan dostunu satar mı" dermiş hep.. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın başına toplanmış; - "Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler.. İhtiyar; - "Karar vermek için acele etmeyin. Sadece 'At kayıp' deyin. Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.." Köylüler ihtiyar adama kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler.. - "Sen haklı çıktın.. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için.. Şimdi bir at sürün var.." - "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.. Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?.." Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden - "Bu herif sahiden bunamış.." diye geçirmişler.. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara.. - "Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok.. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler.. İhtiyar ; - "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu.. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.." Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.. - "Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.." - "Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor." Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış: "Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz." 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kelendria Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 şanssız olduğunu düşünen herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir yazı. teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 tek kelimeyle saçmalık öyle şeymi olur!? insanın şanslı olması onun zeki olup olmadığınamı bağlıdır ki öyle bir deney dayattırılıyor? ozaman karşısına fırsat çıkmayan tüm insanlara APTAL diyelim.. olurmu? yok öyle birşey.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Gavriel Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2009 kimi daha şanslı oluyor evet.biraz klasik olacka ama insan şansını kendi de yaratır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2009 (düzenlendi) yazıdan da anladığım kadarı ile; şans faktörü, bireyin algılarının daima açık tutması ile eşdeğerdir. Ağustos 5, 2009 thalese tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sinani74 Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 5, 2009 adam şansın elimizde olduğunu düşüor peki o zman mp3 playerdan müzik dinleyen birinin başına yıldırım düşüo ve adam ölmüo neden çünkü akım player a gidio adama bişey olmuo bunu adam isteyerek ya da dikkatli olduğu için mi yaptı hayır yada başımdan geçen bir olay kışın yürürken çatıdan sarkan buz düşüo ve yarım saniyeyle önmüe düşüo sence ben bunu dikkatli olduğum için mi olmadı hayır tabi ki de hayatta şans vardır herkeste ama göremeyebiliriz dikkatli bakmak gerekir örneğin böle bi ülkede yaşadığımız için şanslıyız ya savaş bölgesinde doğsaydık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AKagNA Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2015 Bir şeye inanırsanız ve zamanla isterseniz gerçekten bir gün döner ve sizin olur. Ama önce iyi bir çocuk olmanız gerekli. :DD adam şansın elimizde olduğunu düşüor peki o zman mp3 playerdan müzik dinleyen birinin başına yıldırım düşüo ve adam ölmüo neden çünkü akım player a gidio adama bişey olmuo bunu adam isteyerek ya da dikkatli olduğu için mi yaptı hayır yada başımdan geçen bir olay kışın yürürken çatıdan sarkan buz düşüo ve yarım saniyeyle önmüe düşüo sence ben bunu dikkatli olduğum için mi olmadı hayır tabi ki de hayatta şans vardır herkeste ama göremeyebiliriz dikkatli bakmak gerekir örneğin böle bi ülkede yaşadığımız için şanslıyız ya savaş bölgesinde doğsaydık Böyle bir başbakana sahip olduğumuz içinde şanssız oluyoruz sanırım. Siyaset yasaktır heralde. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.