Atatürk'ün vasiyetnamesi

Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şartlara, terk ve vasiyet ediyorum: 1. Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.

2. Her seneki gibi nemadan, nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir.

3. Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para verilecektir.

4. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.

5. İsmet İnönü'nün Çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır.

6. Her sene nemedan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.

K.Atatürk

tesekkurler bu bilgi icin...

gerçekten vermişlermi acaba

Nasılda geride bıraktıklarını düşünmüş...Böyle hassas ve olgun bir liderimiz vardı işte bizim..Eşi benzeri olmayan...

İşte zamanımızdaki hatada burda iktidar ve iktidara sahip olmaya çalışanlar ATATÜRK gibi kendi milletlerinin menfatini düşünmek yerine ülkelerinin menfatini kendi menfatlarinden geriye atmışlar..ama ATATÜRK ölmeden önce bile bunları düşünecek kadar yüce bi melek...

bir tane daha evlat edindiği bir çocuk vardı abdurrahim diye onunla ilgili bişi yok.. :S ilginç

Atatürke hayran olmak bile şereftir bizler için ,mirastaki ,adalete bakalım ,üllesine olan bağlılığı burda bile konuşuyor hemde bağıra,bağıra,İzindeyiz ATAM

Bu kadar hassas davranan bir ikinci Devlet adamı yetişmedi bir daha.Onu çok seviyoruz,hayranlık duyuyoruz...

5 Eylül 1938’de Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda kendi el yazısıyla düzenlediği belge. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu tarafından 15 Eylül 1989’da düzenlenen bir törenle Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof.Dr. İsmet Miroğlu’na teslim edilen vasiyetname altı maddeden ibarettir.

Hastalığının gittikçe artması üzerine 6 Eylül 1938 Perşembe günü İstanbul Altıncı Noteri’ne, rahatsız olarak yattığı Dolmabahçe Sarayı’na çağırarak kapalı ve mühürlü bir zarf veren Atatürk, “Bu benim vasiyetnamemdir, size teslim ediyorum, kanunî icabatını icra edersiniz” dedi. Yanında Dr.Neşet Ömer İrdelp ve Hasan Rıza Soyak vardı. Vasiyetname 28 Kasım 1938 günü, Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimliği’nde açıldı. 1953’te çıkarılan 6195 sayılı yasa ile, vasiyetname gereği CHP’ye bırakılan bütün mallar Hazine’ye devredildi. Atatürk’ün vasiyetnamesine aykırı bu yasa, 1961 Anayasası gereği Anayasa Mahkemesi’nin kurulmasından sonra açılan dava sonucu, 11 Ekim 1963 tarihli kararla iptal edildi. Ancak 1981’de çıkarılan 2535 sayılı yasayla tüm siyasî partiler feshedilince, CHP’nin vasiyetnamedeki hisseleri de hazineye devredildi. 1982 Anayasası uyarınca (Madde 34) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun 1983’te 2876 sayılı yasayla oluşturulmasıyla da Atatürk’ün vasiyetinde yer alan Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumları bu yeni kuruluşun bünyesine alındı.