Jump to content

Lilith Kimdir ?


Urumhamatahayil

Önerilen Mesajlar

Hristiyanlık ve Musevilik inançlarında Adem' in ilk karısıdır. Tevrat'ın ilk bölümü olan Yaradılış bölümünün 1. Bab'ında Âdem ile beraber bir dişi yaradıldığından, 2. Bölümde ise Âdem'in kaburga kemiğinden bir dişi yaratıldığı yazılıdır.

Tevrat'ta açıkça yeralmamasına rağmen; Bir çok Musevi dini kaynağı 2. Bölümde sözü geçen dişinin Âdem'in 2. karısı olduğu, Birinci bölümdekinin ise İlk karısı olan Lilith olduğuna inanırlar.

 

İnanışa göre Lilith, Âdem ile aynı zamanda ve aynı anda yaratıldıklarından Âdemin kendisine eşit olduğu görüşündedir (Tarihin ilk Feministi) bu sebeple de Âdem'e tabi olmayı şiddetle reddeder Tanrı'ya asi olur ve Cennetten uzaklaştırılır. Bundan sonra Tanrı Âdem'in kaburga kemiğinden Havva'yı yaratır Havva sonuçta erkeğinin bir parçasından yaratıldığından ona tabi olur.

 

Âdem ile Havva ilk günahı işleyip Cennetten kovulduktan sonra çocukları olur Lilith bunu kıskanır ve bundan sonra adem oğullarından doğacak her bebeği öldürmeye yemin eder.

 

İnanışa göre kötü bir ifrit haline gelen Lilith gece hava karanlıktan sonra yeni doğum yapmış evlere girerek lohusa kadınların bebeklerini boğmaktadır. Bu sebeple günümüzde bazı Museviler arasında bir adet olarak, Lohusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz, ve akşamları çamaşır ipinde çocuk bezi bırakılmaz, çünkü bunları gören Lilith'in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet öyle çocukları boğan birini litihi duydum ama kimi kaynaklarca Hz.Ademin ilk karısı olduğunu bilmiyodum.Ben de ifrit olarak duymuştum.Batıl inançtır diyr pek araştırmamıştım.Demekki aslında belli bir kaynağı da varmış.ilginç olan tevratta yer alıyor ama müslüman toplum olarak bizim insanlarımızda da var bu kadının çocukları boğduğu inancı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben lilithi okudum gercekten cok farkli yani kim oldugu bilinmiyor kimi yazilara gore tanrica kimi yazilara gore ademin ilk karisi ve iyi biri kimine gore yina ademin karisi ama kotu biri..sanirim burda asil nokta lilithin kim oldugu degil insanlarin lilithi ne olarak dusundugudur..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Astronomide 1181 numaralı asteroid Lilith olarak adlandırılır. Asteroid Lilith, astrolojide, dişinin şeytani yönünü temsil eder. 3 tür Lilith vardır. Asteroid lilith (kişisel lilith), Kara ay Lilit'i, Karanlık ay Lilith'i. Cinsellik ve şehvet, toplumda ayıp ve utanç verici görüldüğü için, Lilith toplumun karşısındadır her zaman...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

şimdiki grüntü tasviri çok dha farklı..90 larda gazetede çıkmış..lousa kadınların korkulu rüyası diye.

bir çok kadın gazetede gördüğü şeyin rüyasındaki kadına benzediğini söylemiş.hepsinin aynı kadını görmesi imkansız.yani bu sadece bir rüya değil bence gerçekten var olan bir varlık

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar söylediğiniz gibi lilith biçok yerde geçiyor ancak hepsi birbirinden faklı şeyler...

ademin ilk eşi olduğuna inanılan lilith biraz farklı bi olay. aslında hiç beklemediğiniz bir şekilde lilith vampirizm de geçer book of nod da! bu kitabın tamamını bir türlü bulamadım belki sitede vardır ama ben rastlamadım.

book of nod a göre lilirth ademin ilk eşidir. ilişkiye girerlerken lilith üstte olmak ister ancak adem erkek olduğu için üstün olduğunu ve bunun olmayacağını söyler. lilith buna isyan eder ve bilimeyen toprakara gider. burad insan kılığına bürünmüş olan şeytanla karşılaşır ancak hala kuyruğu vardır. şeytan lilith i kandırır ve lilith şeytanın kuyruyla ilişkiye girer. lilith bunun üzerine binlerce çocok doğurur. bunu gören tanrı lilithin tüm çocuklarını öldürür ve lilith bunun üzerine ademden gelen tüm çocokları ilk haftasında öldüreceğine yemin eder. hatta bunun için ademin lanetlenen oğlu kabil i yani kain i yani ilk vampiri kullanır.

tabi bu çok çok kısa bir özet kitabın tamamını bulan varsa bana haber etsin lütfen.

book of nod

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlığın öyküsü Adem ve Havva ile başlıyor, öyle mi? Eski bir Yahudi efsanesine göre, bu öykü Adem'le Havva’dan öncesine uzanıyor. Yani Adem'in ilk eşi Havva değil, Lilith adında bir kadındır. Ama, tarih boyunca gizlice aramızda dolaşıp, her kadın-erkek tartışmasında kendini gösterse de onu çok az tanıyoruz.

Sözü edilen efsane şöyle başlıyor: Tanrı topraktan Adem ile Lilith'i yaratır. Mutlu mutlu yaşasınlar diye onları cennete yerleştirir. Ama bu iki insan çifti bir türlü huzur bulamaz. Sorunları mı? Günümüz çiftlerinin sorunlarından farklı değildir. Adem ilişkide her alanda söz sahibi olmak ister. Ancak Lilith buna karşı çıkar. Özellikle cinsel ilişki sırasında Adem'in hep üstte yer almasını aşağılayıcı bularak itiraz eder. Kendisinin de Adem gibi topraktan yaratıldığını, yani eşit olduklarını savunur. Adem ise kendini, bağışlayan, bereketli gökyüzü; Lilith'i de ürün veren toprağa benzeterek bu şekilde birleşmek konusunda diretir. Adem tavırlarında ısrar edince, Lilith, birlikte yaşamalarının zor olacağına karar verip Tanrının söylenmemesi gereken adını anarak göğe doğru yükselir. Sahip olduğu olanakları terk eden Lilith’in yeri artık dışlanmışların arasındadır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı Şamael (Şeytan) ile ilişkiye girer ve onlardan çocuklar doğurur.

Bu arada cennette yalnız kalan Adem, Tanrıya dua ederek Lilith'i geri ister. Tanrı, Sanvai, Sansanvai ve Semangelof isimli üç meleği geri çağırmak üzere Lilith'e gönderir. Meleklere, dönmediği takdirde her gün yüz çocuğunun öldürüleceğini emreder. Ama, o kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Ve tehdit yerine getirilir...

Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra, bütün hamile ve doğum yapmış kadınların, bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocukların doğduktan sonra ilk sekiz gün, kız çocukların ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınlarında bu üç meleğin ismi ya da şekli bulunanlara dokunulmayacaktır. Lilith artık kötüler tarafına geçmiştir.

Bunun üzerine Tanrı Adem'in kaburga kemiğinden Havva'yı yaratır. Bu yeni kadın, Adem'den bir parça olduğu için, ona karşı çıkmayacaktır.

--------------------

Aslında Lilith hakkında pek çok efsane ve öykü var. Örneğin Talmud'da (Tevrat'ın başta yazılı olmayıp, sonradan yazılı hale getirilen ikinci bölümü) ondan dişi bir şeytan olarak söz edilir. Bu rolüyle bir hayalet gibi yüzyıllarca tarih sayfalarında dolaşır. Kadın ve çocukları hedef alır, erkekleri baştan çıkararak onlara zarar verir. Yaptıkları bunlarla sınırlı değildir. Bir hayalet gibi kadınların beynine girip, erkeklerle eşit haklara sahip olma savaşını günümüze kadar sürdürür. Bazı efsanelerde de cadı suretinde çıkar karşımıza. Lilith'e hepsi birbirinden farklı, ancak hepsi de kötü yakıştırmaların niye yapıldığını anlayabilmek için geriye dönüp, dinler tarihine ve efsanelere bir göz atmak gerekiyor.

Lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha önceye, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Genellikle Sümer ve Bebil mitolojisindeki rüzgar tanrıçası Lilitu ile ilişkilendiriliyor. Lil, fırtına ya da rüzgar anlamına geliyor.

Bir babil metninde ise, büyük tanrıça İştar'ın tapınak fahişesidir. İştar, eski doğu dinlerinde şehvetli aşkın, tutkunun ve baştan çıkarıcılığın tanrıçası kabul ediliyordu. Bu özellikleri nedeniyle, fahişelerin, özellikle de kült olan tapınak fahişelerinin koruyucu tanrıçasıydı.

Tapınak fahişeliği meşru bir işti. Herodot'un bize ulaşan yazılarında, Babil'de her genç kızın bir kez yabancı bir erkekle cinsel ilişkiye girmek zorunda olduğu biliniyor. Ancak, bu tapınak fahişeliği kesinlikle küçük düşürücü bir iş değildi. Babillilerin yabancı erkekleri tanrı olarak gördüğü sanılıyor. Kendilerini onlara teslim eden genç kızlar, simgesel olarak tanrıların eşi haline geliyor ve kutsallaşıyorlardı.

Lilith'e bazı özellikler Babil'in kötü tanrıçası (belki de dişi şeytanı demek gerek) Lamatsu'da da görülüyor. Lamatsu halk arasında albastı ya da loğusa hastalığı olarak bilinen rahatsızlığın ortaya çıkmasını sağlıyor, hamilelere zarar verip yeni doğan bebekleri öldürmeye çalışıyordu. Lilith'in özellikleri Lamatsu'ya aktarılmış olabilir miydi? Yoksa tersi mi yapılmıştı?

Lilith'in Yahudi efsanelerinde ne zaman boy gösterdiği bilinmiyor. Çünkü tanrılar ve efsaneler, doğu kültürlerinin birçoğunda ortaktı ya da büyük benzerlikler taşıyordu. Yine de her koşulda, Yahudilerin şeytanla ilgili inanışlarında önemli bir yere sahipti. Erkeklerin aklını başından alan bir şeytan olarak görülüyor ve ondan çok korkuluyordu.

--------------------

Bu konuda en eski kaynak olan Tevrat'a bir göz atıyoruz. Ancak Tevrat'ta bir tutarsızlık göze çarpıyor. Kutsal kitabın bir yerinde 'Ve Allah insanı kendi suretiyle yarattı ve onları erkek ve dişi olarak yarattı.' deniliyor. Ancak ilerleyen baplarda daha farklı anlatılıyor: Tanrı doğuda Aden'de bir bahçe yapıyor. Adem'i oraya koyuyor ve yalnız kalmasın diye kaburgasından kadını yaratıyor. Talmud'a göre Adem'le aynı anda yaratılan kadının adı Lilith'tir. Çünkü başka türlü kutsal kitaptaki bu tutarsızlığı açıklamak mümkün değildir.

Adem’in ilk eşi Lilith'e daha sonra 9.ya da 10. yüzyıllara ait 'Ben Sıra Alfabesi'nde rastlıyoruz. Metnin ana kahramanı, M.Ö. 600'lü yıllarda yaşadığı sanılan Ben Sira. Yazarın kim olduğu bilinmiyor. Bu el yazmasına göre Tanrı topraktan Adem ve Lilith'i yaratmıştı. İlgili bölüm şöyle devam ediyor: 'Kısa bir süre sonra birbiriyle kavga etmeye başlarlar. Adem'e şöyle der: Ben altta yatmak istemiyorum. Ama Adem: Ben altta değil, üstte yatmak istiyorum, çünkü sen altta yatacak kişi olarak belirlendin. Lilith ona: İkimiz de aynı haklara sahibiz, çünkü ikimiz de topraktan yaratıldık. Ama ikisi de birbirini dinlemez.' Bunun üzerine Lilith gökyüzüne yükselerek kaybolur. Üç meleğin Lilith'i geriye dönmeye ikna çabaları işe yaramayınca, Tanrı, Adem için bu kez Havva'yı yaratır.

Bir başka bölümde de Lilith üç meleğe şöyle der: 'Ben çocuklara zarar vermek üzere yaratıldım, doğumdan sonraki ilk sekiz gün içinde erkek çocuklarına, yirmi gün içinde de kız çocuklarına. (Ama) Yemin ederim: Sizi ya da görüntünüzü bir muska ya da tılsım üstünde görürümsem, o çocuğa hiçbir zarar vermeyeceğim.' O günden bu yana çeşitli kültürlerde, yeni doğan çocukların kötü kalpli Lilith'e karşı korunması için özel tılsımlar kullanılmaya başladı. Lilith'in halk inanışlarında varlığının yıllarca korumasının ve bir gün gelip de bir şekilde cadılarla ilişkilendirilmesinin nedeni de budur.

Lilith efsanesi Ortaçağ'ın başlangıcında, Yahudilerin ezoterik yazması Kabala'da da (Yahudi ruhbanlarının, asırlardır birbirlerine aktardıkları ve Kutsal Kitap'ın 'gizli anlamları' ile ilgilenen bir tür okültizm -gizlicilik- ve mistisizm) yer almaş. Burada erkekleri baştan çıkaran ve uğursuzluk getiren dişi şeytan olarak tarif ediliyor: 'Her türlü süs malzemesiyle süslenip cilveli bir kadına dönüşüyor. Onun süsü, gül gibi kırmızı saçları. Sözleri yağ gibi yumuşak, dudakları dünyadaki her şeyden daha tatlı. Ona yönelen ve (afrodizyak olarak yılan zehriyle karıştırılmış) şaraptan içen aptallar onunla zina yaparlar.' Ama sonra uyandıklarında onları öldürürü ve cehennemin tam ortasına atar. Aslında onun niyeti sadece erkekleri baştan çıkarıp çok sayıda çocuk doğurmaktır.

--------------------

Kabalacılar için Lilith temiz olmayan, fahişe bir kadını simgeliyor. Kabala'daki bir paragrafta, ayrıldıktan sonra Adem'i yeniden baştan çıkardığı yazıyor. İşlediği bu günahtan sonra Adem, 130 yıl cinsel perhizli yaşar. Adem, böyle bir şeyin tekrar başına gelmemesi için, kendini dikenlerle korumaya çalışır. Ancak uyurken Lilith Adem'in üstüne çıkar ve onu uyararak boşalmasını sağlar. Lilith, bunun ardından 'insanlığa ceza' olarak adlandırılan yaratıkları dünyaya getirir. Kabala'nın bir başka yerinde de şöyle yazıyor: 'Lilith en sonunda orada burada dolaşarak insanoğullarına sarkıntılık eder ve kendi kendilerini kirletmelerini sağlar.' Bunun ardından adı 'tohum hırsızı'na çıkar.

Kuşkusuz Havva'nın işlediği 'günah'tan da o sorumludur. Kabalacıların ana eserinden Zohar'da (İhtişam Kitabı ya da Işık Kitabı) yer alan efsaneye göre adet döneminde olduğu halde, Adem'le birlikte olma konusunda Havva'yı kandıran o yılan ve fahişe Lilith'ti.

Lilith'le daha sonra Filistinliler aracılığıyla Yunanlılar da tanıştı. Onu, hayaletler ve diğer hayali görüntüleri yöneten tanrıça Hekate'nin kişiliğiyle birleştirdiler. Bu konu Geç Antikçağ'da Yahudi olmayan gnostik akım yandaşlarının da ilgisini çekti. Onlar tarafından yazıya aktarılan bir efsanede, Lilith'in İsrailli peygamber İlyas'ı nasıl baştan çıkardığı anlatılıyor. Lilith ona şöyle der: 'Senden çocuklarım var.' Ve o yanıt verir: 'Benden nasıl çocukların olabilir, ben bir aziz gibi yaşıyorum.' Lilith der ki: 'Evet, ama uykunda, rüyalarında sık sık boşaltıldın. Tohumlarını alarak hamile kaldım.' Bu metin M.S. 4. yüzyıla ait. Lilith, özellikle bu tarihten sonra hep aynı motifle işlenir. O bir 'tohum hırsızı'dır.

Lilith efsaneleri, Hıristiyanlık dünyasıyla tanıştıktan sonra, batılıların hayal gücünü harekete geçirdi. Özellikle Kabalacı yazılarının araştırılmasıyla, Lilith bütün dünyada tanınır hale geldi. 'Kötü kalpli Lilith' her yerde ilgi gördü. Çünkü o, normalde açıklanması ya da kavranması mümkün olmayan şeyleri rahatlıkla üstlenebilecek bir kişilikti. Bu özelliği, onun 'cadılar'la özdeşleştirilmesi için gereken köprüyü oluşturuyordu.

Ortaçağ'ın sonlarına doğru başlayan ve inanılmaz bir toplumsal histeriye neden olan cadı ve büyücü furyasıyla birlikte, Lilith'in adı da sık sık anılmaya başladı. Ayrıca o, kadınları baştan çıkarma konusunda Şeytan'ın en büyük yardımcısıydı. Artık, kötü amaçlı kullandığı güzelliği ve baştan çıkarıcılığı ön plana çıkıyordu. İnsanlar bir yandan büyü ve tılsımlarla ondan korunmaya çalışırken, diğer yandan kendilerini onun büyüsünden kurtaramıyorlardı. Böylece 19. yüzyıla gelindiğinde Lilith ressamlar ve edebiyatçılar için sevilen bir motif oldu. Artık dini kimliğinden yavaş yavaş kurtuluyordu. İngiliz ressam Dante Gabriel Rossetti'nin yaptığı 'Lady Lilith' tablosunda bu cadı, Victoria Dönemi'nin güzellik anlayışına uygun olarak tasarlanmış ve gösterişli dekoltesiyle uzun kızıl saçlı, biraz dolgun, etli dudaklarla resmedilmiş.

Edebiyat dünyasına da girince, şeytan kadın kimliği tamamen kayboldu. Artık ona korku ve nefretle bakılmıyor, hatta sempatik bile bulunuyordu. Her ne kadar şurada ya da burada, nahif ruhlu insanlar dikkatli olmak adına tılsımlarına güvenmeye devam etseler de, aydın fikirliler kötü kalpli şeytan kadın tiplemesini raflardaki tozlu dosyalara kaldırmışlardı. Hoşa giden ve benimsenen, onun baştan çıkarıcı özelliği değildi. Lilith'in Adem'in ilk eşi olduğunu anlatan efsaneye odaklanılmıştı. Çünkü bu öykü, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne uzanan bir tartışmayı başlatmıştı. Özellikle son yüzyıldır iyice kesinleşen bir tartışmaydı bu: eşitlik, daha doğrusu kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik sorunu.

Psikanaliz uzmanı ve araştırmacı Siemund Hurwitz, 'Adem ile Lilith arasındaki güç savaşı'nı, asırlarca süren ve babaerkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetlerarasi savaşın aynadaki görüntüsü olarak değerlendiriliyor.

Aslında ne Antikçağ, ne Ortaçağ ne de onu izleyen yüzyıllarda bu sorun çok önemsenmedi. Cinsiyetler arasındaki ilişkiyi karşılaştırmaya gerek yoktu: Kadın erkeğin egemenliği altında olmak zorundaydı. Havari Aziz Paulus, 'Erkek kadından değil, kadın erkekten yaratılmıştır. Erkek kadının isteklerini değil, kadın erkeğin isteklerini yerine getirmek üzere yaratıldı.' demişti. Ne de olsa kadın Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştı. Bu bakış açısı, kadının yüzlerce yıllık toplumsal konumunu belirleyen ana etkendi.

Kadın, dört büyük dinde de 'günah kazanı' olarak görüldü. Bunun nedeni Havva'ya kadar uzanıyor. Yasak meyveyi her ikisi de yemesine rağmen, işlenen günahtaki suçluluk payı eşit değildi: Kandırılan Adem değil, Havva'ydı. Çünkü, yılanın sözüne inanmıştı.

Adem kuşkusuz inanmamıştı, ancak biricik eşi ile ilişkilerini tehlikeye atmak istememişti sadece. Söz konusu bir günah olsa dahi, günahkar ve suçlu olan kadındı. Şeytanla işbirliği yapması ve cadılıkla suçlanabilmesi için önemli nedenlerdi bunlar.

Bu dayanaklardan güç alan erkekler, kadınların kişiliğini adeta baskı altına aldılar ve onları kendilerine ait bir mal gibi gördüler. Geçen yüzyıl içinde yoğunlaşan kadın direnişi buna karşı çıktı. Eşit haklar ve özgürlük için savaşan Lilith'ine de kendilerine simgesel figür olarak seçtiler. Lilith'in savaşını başarıyla sona erdirememesi onları yıldırmıyor. Lilith efsanesi, arzuladıkları toplumsal konuma ulaşmak için onları biraz daha kamçılıyor...

Lilith İbranice'de 'geceye ait olan' anlamına geliyor. Adından da anlaşılacağı üzere, çağlar boyu kadınlara yakıştırılabilecek bütün olumsuz özelliklerin taşıyıcısı olmuş: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı onun unvanlarından bazıları. Saf, edilgen cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen Havva'nın tersine, başından itibaren gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan da çekinmez.

Kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tektanrılı din adamlarının sürekli baskı altına almaya çalıştıkları bir kadın örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesi aslında. Dolayısıyla ölümlü insanların arasında yeri yoktur. Yeri bilinmeyen, açıklanmayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.

İyi ile kötüyü ayırt etmeyi sağlayan ağacın yasak meyvesinden yemediği için ölümsüz kalmış, cennetin yakınlarındaki bir dağ geçidinde şeytanlarla birleşerek Şeytandan 'Lilim' adı verilen çocuklar doğurmuştur. Tevrat'ta şöyle yazıyor: 'Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak; evet, gece canavarı orada yerleşecek ve kendisi için istirahat yeri bulacak...'

Sembolik hayvanı baykuştur. Tablo ve heykellerinde, genellikle ay şeklinde taçla tasarlanmıştır.

Yahudi kadınlar, eşlerinin bu şeytan kadına kapılmamaları için yatak odalarının duvarlarına bir daire içinde 'Adem ile Havva buyursunlar içeri, girmesin kapıdan 11 (LILITH-Lilith) ' yazıyorlardı. Numerolojiyle uğraşanlar 11'i kötülükle yüklü olduğu için korkunç bir sayı olarak kabul ediyorlar. Kabalacılara göre bu sayı, iyi ve güzel olan ne varsa tam tersini temsil ediyor. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır bu.

--------------------

Modern çağlarda Lilith feminizmin simgesi haline geldi. Bu isimde dergiler çıktı, kafeler açıldı, sadece kadın müzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi, 'ideal kadın' olarak tanımlanan Havva gibi olmak istemeyen kadınlar, tepkilerini dile getirmek için kız çocuklarına Lilith adını verdiler

Bildiğim kadarıyla Lilith,demonlar arasında bir sigile sahip olmayan tek isim.Çünkü diğer demonlar gibi summon edilemiyor ve insanoğlundan sadece kendi seçtikleriyle görüşüyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...