raskolnikov Oluşturma zamanı: Temmuz 25, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 25, 2009 http://static.ideefixe.com/images/314/314210_2.jpg Tiyatro yazarı Yordan Plevneş’e göre; Mehmet Siyah Kalem dünya sanat tarihinin en büyük gizemlerinden biridir. Aynı ad altında kimlerin gizlendiği bilinmemesine rağmen, önemi Akdeniz bölgesini aşarak, Hindistan, Çin ve Japonya’yla birlikte tüm Asya’yı kapsar. Doğan Hızlan, “Kimdir Mehmed Siyah Kalem?” diye sorar ve kendi yanıtını verir: “Biyografiler, sanatçının eserinin yanında önemini yitirir. Bazı sanatçılar gibi belki de kendi macerasını eserine yansıtmıştır, bunun için de hayatının fani notlarına önem vermemiştir.” Talat Parman, “İnsanın Eşi Olarak Demon” yazısında, Siyah Kalem’in çizdiği iblisleri yorumlar: “Demonları, bizim kendimize yabancı görmek istediğimiz yanımızı. Sarhoş, kendinden geçmiş, tanımak istemediğimiz eşimizi. Kendimizde kötü, zavallı, acemi gördüklerimizi. Orhan Veli’nin dediği gibi belki de sol elimizi…” Bilim dünyası 14-15.yüzyıllar arasında yaşadığı tahmin edilen Siyah Kalem lakaplı ressamın gerçek kimliğini hâlâ kesin olarak belirlemiş değil. Ancak bu imzayı taşıyan resimler bütün dünyada çok sayıda sanat tarihçisinin ilgisini çekmiş bulunmakta. Barış Müstecaplıoğlu, “Bir Hayaldi Gerçekten Güzel” ile, edebiyatımızda ilk kez bir romanın temelini bu gizemli sanatçının etrafında kuruyor. Ana öyküsü günümüzde, İstanbul’un benzersiz manzaraları eşliğinde geçen bu eserinde, Siyah Kalem’in resimlerinin rehberliğinde bizleri 1400′lü yıllara, göçebe Türklerin şamanist dünyasına ve yılan kuyruklu iblislerine götürüyor. İki genç yazar, bir koleksiyoncunun davetiyle, Büyükada’da görkemli bir konakta Mehmet Siyah Kalem’in resimlerinden ilham alan öyküler yazmaya, sanat tarihinin en büyük sırlarından birine ışık tutmaya çalışırlar. Geçmişlerindeki bir olay yüzünden birbirlerinden nefret eden iki adam, konaktaki gizemli ve çekici bir kız için de kıyasıya rekabete girerler. Konağın olağanüstü yakışıklı ama zeka özürlü bahçıvanı kıza aşık olduğu için, Büyükada’da hayaller ve sanatla harmanlanmış tutkulu bir mücadele yaşanır. Zengin koleksiyoncunun sırları ve herkesten sakladığı asıl planı, iki yazar için sürprizlerle dolu günleri kaçınılmaz kılmaktadır. “Bu iki odada günler boyu cümleler birbirine bağlandı, birbirinden koparıldı, havada uçuşan kelimeler kovalandı, yakalananlar uç uca eklendi, onlarca diyalog yazıldı, birçoğu daha bitmeden karalandı, yüzlerce fikir çarpıştı, sağ kalanlar öykü parçalarına dönüştü, bu parçalardan irili ufaklı kurgular yapıldı, sonra beğenilmediler, her şeye en baştan başlandı. Gün oluyor iki genç yörük bir iddia uğruna at yarıştırıyor, gün oluyor bir çocuk şaman babasından ruhlarla konuşmanın sırlarını öğreniyordu. Develer yeni göçlere hazırlanıyor, çadırlar kah ulu bir dağın yamacında kah coşkun bir nehrin kenarında kuruluyordu. Kötü ruhlar geceleri yörük kampından el değmemiş kızları kaçırıyor, gün doğduğunda ak-kamlar onların izini sürmek için midelerini kımızla doldurup dansa kalkıyordu.” Profil Yayınları, 14 TL, 264 syf. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.