eisenheim Oluşturma zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 30, 2009 Hayallerimi anlatırken kurduğum her devrik cümlenin zamiriydin sen. Benim ise herhangi bir edattan farkım yoktu senin için. Kendi başıma anlamsızdım. Senin yanında değer kazanırdı benliğim. Yani ben biraz kurbağaydım sense prenses. Ben hep öpülmeyi beklerdim. Dudaklarından uzak, sana en yakın mesafem olan göz kesişmelerimiz de yeterdi bana. Sen her konuda olduğu gibi o konuda da dertliydin. “Bakma” derdin. Beni birkaç saniyelik mutluluğumdan da ederdin. Aslında “bakma” deyişin, yani varlığımı kabullenircesine bana seslenişin bile bir mucizeyi andırırdı çoğu zaman. Gülüşün güzeldi. Dudaklarının birkaç dişini gösterecek şekilde kıvrılması özeldi. Gülüşünü görmek için çeşitli şaklabanlıklardan kaçınmazdım. Sırf seni güldürebilmek için olmadık şeyler yapardım. Ben kendimi rezil ederdim, sen rezilliğime gülerdin. Bir gün “Benim güldüğümü görmek bile çok sana… Kendi anlamsızlığınla yeni cümlelerde kendine yeni yerler ara!” diyerek, hayatımdan da hayallerimden de gittin. Çölde susuz, okyanusta yelkensiz kalmaktı gidişin. Ardından masam intihar mektuplarıyla doldu da bir türlü yapamadım yazdıklarımı. “Tamam” diyorum. “Artık can yakacak şarkılar. Artık gülmek yok bir sağır kadar.” Kendimi kurduğum senli hayallere hapsettim. Gözlerimde bir ırmak gizliymiş, gidişinle fark ettim. Şimdi hangi dalla assam kendimi, birkaç yerinden kırılıyor.. Alıntı değildir. 4 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PoLy Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 hayat ne garip demi bi taraf mutluyken bi taraf hep üzülüyo...asıl anormal durum he üzülen taraf sen olman....sanırım ben bu evrene ait değilim:ermm: 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Herkes birilerini mağlup eder, görmezden gelir. Kısır bir döngü bu. Birileri seni görmez, sen başkalarını görmezsin.. İşin kötüsü değiştebileceğimiz bir durum değil.. Gönül ferman dinlemiyor.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Acı da olsa böyle bir yoğunluğu yaşamak güzel, çünkü hayat bu yoğunlukları tüketerek ilerliyor. Sen büyüdükçe bu acılarla, hayat küçülüp sığlaşıyor. Bunları yaşamasaydın nasıl böyle güzel yazabilirdin ki...? 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PoLy Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 kendi capımda yaşamak sanırım istediğim....ben ben olmayı beceremiyorum galıba,,yada herşey üst üste geliyor ben beni göremiyorum:( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 İsimleri bilmek değil, insanları tanımak... Güzel yazı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Acı da olsa böyle bir yoğunluğu yaşamak güzel, çünkü hayat bu yoğunlukları tüketerek ilerliyor. Sen büyüdükçe bu acılarla, hayat küçülüp sığlaşıyor. Bunları yaşamasaydın nasıl böyle güzel yazabilirdin ki...?Kesinlikle ben de senin gibi düşünüyorum. İnsanlar gelip geçecek ömrümden. Kimileri mutlu ederken kimileri üzecek. Geriye kalansa sadece ben olacağım. Yalnız ben... kendi capımda yaşamak sanırım istediğim....ben ben olmayı beceremiyorum galıba,,yada herşey üst üste geliyor ben beni göremiyorum:( Ben de çok hissettim aynılarını. Ama boşluklar gün geliyor doluyor. Kimse vazgeçilmez değil. Gidenin boşluğunu gelen dolduruyor emin ol. Unutmak mı? O yalan. İsimleri bilmek değil, insanları tanımak... Güzel yazı Aynen öyle. Uzaktan hayran hayran bakmak değil, geceleri yatarken yüzünü düşünmek değil, sabah kalktığında gülümsemesini hatırlamak değil, aslolan yalnızca tanımak... Teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Her ne kadar pesimistik bir tavır takınmayı sevmesem de gerçekten senin paylaşımlarınla sevmeye başladım:)Bu paylaşımlarının sonu gelmesin nolur:)İlham perin seni yalnız bırakmasın:rolleyes: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Sen de biliyorsun benim bir yanım bulutların üzerinde diğer bir yanım yerin yedi kat dibinde... Ara sıra pesimistlik iyidir. Ziyanı yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2009 Sanırım haklısın.Baya bi sevdim aslında pesimistliği:)Herneyse benim pesimist fantezilerimi bırakıp konuya dönersek dediğim gibi gerçekten de çok sevdim bu paylaşımını da.Hele de : Şimdi hangi dalla assam kendimi, birkaç yerinden kırılıyor.. Burayı okurken bittim.Sen hep altın vuruş yapıyorsun bak dikkatimden kaçmadı değil:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chris Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 "sonunda sadece kendini bulacaksın.yalnız ama kalabalık" bunu söylediğin günden beri yollarına bakıyorum.geceler uyudu,gündüzler uyudu ben seni bekledim...bekliyorum...kaçırmamak için bu kez.çok uzun zaman oldu. hani derledi ya "biz aslında ona ulaşma çabasını seviyoruz" yalanmış... ben seni seviyorum! sen beni ne kadar görmezden gelirsen ben o kadar bağırırım küçük bir çocuk gibi... Ah Eisen ah be hocam! beni sen anlar olmuşsun...hem de çok iyi...yukarıdaki hangi bir haltı yapmadım bilmiyorum.yaptıklarım,yapamadıklarım burada.yapamayacaklarım da yazılmış: Unutmak mı? O yalan. haklısın üstad! o yalan... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 “Tamam” diyorum. “Artık can yakacak şarkılar. Artık gülmek yok bir sağır kadar.” etkilyici:) ellerine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Eyvallah Hush sağolasın... Chris çoğumuzun yaşadıkları aynı fakat verdiğimiz tepkiler farklı. Demek ki bizim verdiğimiz tepkiler de aynıymış. Sen beni anlat, ben seni anlatayım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chris Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 sanırım öyle... bir ömür yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatarak mı geçicek?... --------------------------------------------- sende Rasko abi'yi görür gibi oldum bakalım sen bende kimi göreceksin...? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Mutlu oldum. Hele hele beni ona yazılarımdan benzetmen ayrıca mutlu etti beni zira kendisi bu konuda gayet iyi. Ben de seni aksine kimseye benzetemiyorum. Olduğun gibi, farklısın.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Gülüşün güzeldi. Dudaklarının birkaç dişini gösterecek şekilde kıvrılması özeldi. Gülüşünü görmek için çeşitli şaklabanlıklardan kaçınmazdım. Sırf seni güldürebilmek için olmadık şeyler yapardım. Ben kendimi rezil ederdim, sen rezilliğime gülerdin. helal olsun kardeşim mükemmel .. duygularıma tercüman .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Ne demek efendim. Hayat temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor bazı durumları. Bu da onlardan biri işte. Teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chris Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 hadi bakalım senin de dediğin gibi O'nu tanımadığın için benzetemiyorsun O'na belki de... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Tanıyamadım bir kez daha.Onu ya da kendimi fark etmez, tanıyamadım işte. Böyle bir sevgi için herşeye katlanabilirmişim gibi geldi, bir buçuk sene de dayandım dayanmasına. Ama şimdi elimde ne var? Aniden bastıran bir yağmurun eşlik ettiği ayrılık sadece... Bir de mariah carey'in o çok sevdiğimiz şarkısı, I give my all... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Tanıyamadım bir kez daha.Onu ya da kendimi fark etmez, tanıyamadım işte. Böyle bir sevgi için herşeye katlanabilirmişim gibi geldi, bir buçuk sene de dayandım dayanmasına. Ama şimdi elimde ne var? Aniden bastıran bir yağmurun eşlik ettiği ayrılık sadece... Bir de mariah carey'in o çok sevdiğimiz şarkısı, I give my all...Benim de aklıma bir şarkı geliyor: Amy Winehouse- Love is a losing game.. Çabalar her zaman yeterli olmuyor. İnsanlardan ziyade duygular ölüyor çoğu zaman. Belki de bu yüzden katil biraz her insan. Seni biri görmez, sen birini görmezsin. Ne yazık ki değiştirilemeyecek bir döngü.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Şu an sadece istiklale çıkıp sağa sola küfürler savurmak, mağazaların vitrinlerini indirmek ve birilerini yumruklamak istiyorum... Çünkü hepsi sahte, ego savaşlarına kurban giden ilişkiler, cinsel açlıkla yaşanılan ilişki demeye dilimin varmadığı şeyler, riyakar ve çıkarcı dostluklar.... Tek bir kelime özetleyecek sanırım bütün duygularımı; YETER!! Boğuluyorum dönüp dolaşıp aynı şeyleri yaşamaktan yoruldum, tükendim yeter... Para başarı şan şöhret vs. umrumda bile değil, sadece 3-5 tane doğru insan istiyorum hayatımda, gerçekten herşeye değecek bir sevgili, gerçekten herşeye değecek bir kaç dost... Zor mu bu kadar? İşte alın size yeni bir tanrıya isyan denemesi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yetmez efendim. Yeter mi hiç?! Daha kalbinizin birkaç defa kırılması lazım. Birilerinin sizi çıkarlarına alet etmesi gerek ki mutlu olsunlar. Kim bilir daha kaç kişi sizin mutluluğunuzu hiçe sayıp kendi mutlulukları için ter dökecek. Acaba kaç kişi daha anlık mutluluklar için bizi birkaç senemizden edecek? Tüm bu sebepler hala mevcutken sizce yeter mi? Kimsenin duygularımızı vuramayacağı sağlam bir zırh lazım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Korkarım artık oyunu kurallarına göre oynamanın vakti geldi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 karşımdaki ağaç büyüyor, yollarda insanlar geçiyor, evlerde insanlar değişiyor. zaman hiçbir şeyi, hiçbir şekilde olduğu gibi bırakmıyor. sen bu satırları okurken diye başlayan o kadar mektup bıraktım ki arkamda, sen bu satırları hiç okumadın, ben ise, o satırlarda yazılanları hiç yapamadım. sen bu satırları okurken gidemedim. sen bu satırları okurken, elime alıp bıçağı kalbime saplayamadım. sen bu satırları okurken, kendimi asacak ipi buldum da, ipi asacak yeri bulamadım. kulağımda bir blues ezgisi, elimde biranın son kırıntıları. üstüm başım ayrılıklardan kalan parçalala dolu. gözlerim kapanıyor. sen gittiğinden beri alkolik oldum. sen gittiğinden beri tiryaki oldum. sen gittiğinden beri, evden çok otel odalarında, sana hiç benzetmediğim et parçalarının üstünde uyanır oldum. hiç kimseye sana benziyor diye içki ısmarladım. hiç kimseye senin kokunu kullanıyor diye iltifat etmedim. dışarıda kahrolası bir siren sesi! kimbilir hangi alkolik gebermiştir?! sen gittiğinden beri.... sen bu satırları okurken... ................. sen bu satırları okurken, ben birine aşık oldum! sen bu satırları okurken, ben aşık olduğum kişi de seni göremedim! sen şimdi neredesin bilmiyorum ama, ben kendimi asacak ağacı buldum! sen bu satırları okurken, ben, doğmamış çocuklarımdan yaptığım iplerle ruhumu banyonun tavanına astım! artık ruhu olmayan bir et parçasıyım bende! sen yoksun, yokluğun yok! .................... sen bu satırları okurken, ben, bir içki için kendini pazarlayan birinin üstüne çıkmış sallanan bir et parçası olacağım... hoşçakal!... ........................... senin yazını okuduğumda aklıma gelenleri yazdım, umarım densizlik etmemişimdir. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2009 @Maverick Sen, ben ve birazımız daha onlardan olamayacak kadar temiziz belki de. @rasko Estağfurullah. Şeref duydum. Ve zevkle okudum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.