nevermore Oluşturma zamanı: Ağustos 13, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 13, 2009 Aküpresür, ilk defa Çinliler tarafından uygulanmaya başlanan, tedavisi itibarıyla akupunktura benzeyen bir yöntemdir. Aküpresürün tarihi akupunkturdan daha eskilere dayanmaktadır. Çinliler bir süre sonra akupunkturu geliştirmişler ve aküpresürün yerine onu kullanmaya başlamışlardır. Aküpresüre bu isim veriilmiştir çünki akapunktur ile aynı temeli paylaşır, fakat sivri iğneler yerine belirli bir basıncın parmakla ve ellerle tatbik edilmesine dayanır. Bir çok insan için en önemli özellik bu yöntemde iğne kullanılmamasıdır ama bunun yanında bir çok farklılıklarda vardır. Bir paradoks olarak , akupresür , hem çok eski çağların , hemde yirminci yüzyılın bir bilim dalıdır İnsanın kendisi ve cevresi hakkındaki bilgisi her geçen dönem daha da artmıştır. Saf bilgi miktarı , bir insanın tüm bunları kavrayabilme kapasitesinin üstüne çıktığı için , biilm adamları ve araştırmacılar her alanda daha yüksek derecelerde uzmanlaşmaya zorlanmaktadır.Bu yüzden yirminci yüzyılda yeni bir düşünce şekline ihtiyaç duyuldu , buda gerçekleri birleştirebilecek bir düşünce şekliydi. Yani bir yada daha fazla alandan toplanmış , görünüşte birbiriyle ilişkisiz olan bilgileri alıp bunları yepyeni bir biçimde , anlamlı ve yararlı şekillerle gerçek hale sokmaya özel bir önem verilmektedir. Akupresür böyle bir araştırmanın ürünüdür , bir kaç farklı kaynaktan elde edilmiş ve mantıklı bir şekilde olumlu sonuçlar almak üzere bir araya getirilmiş en değerli, tekniklerin bir kombinsayonudur. Bu teknikler , yüzyıllar hatta bir kaç bin yıl kadar eski , anlatılmış pratiklerdir , bu pratikler çalışıldı ve tetkik edildi, böylece bunların üzerindeki batıl bazı itikatlerde yerlerini gerçeklere ve bunları teyit etmek için uğraşan bilimsel kurumlara bıraktı. Akupresürü öğrenmek ve uygulamak için hiç bir özel tıbbi bilgiye ihtiyaç yoktur ,Önemli olan tek şey akupresürün , birbirinden tamamen farklı esasları birleştirmiş olması felsefesini anlamaktır. Akupresürde , akupunktur gibi iğneler yoktur , bunun yerine akupresür uygulayıcısı , parmak uçlarının yumuşak yerlerini , baş parmaklarının ve elinin çıkıntı yerlerini kullanır , belirlenen noktaların yerlerine masaj yapılarak uyarılır. Uyarılma , akupunkturda uygulanandan daha yaygın kullanıldığı için , doğal olarak basınç uygulamasının daha sık ve daha uzun süreli olarak tekrar edilmesi gerekir. Akupresür ve akupunktur böyle durumlarda kullanılamaz , Akupresür kesinlikle tanınmış bir tıp otoritesinin , bir doktorun yada lisanslı bir akupunktur pratisyeninin yerini alamaz. Akupresür normal sağlık için iyi ve yararlı bir yardımcıdır ve herkes tam ve akıllıca kullandığında yararlı sonuçlar elde edilebilir. Akupresür sizi ağrı , sızı ve rahatsızlık veren ve istenmeyen septomlardan kurtarır , fakat hastalık tamamen tedavi edilmemiş de olabilir. İlaçlar da genellikle ciddi bir durumun semptomlarını gizleyebilir ; hasta kendini tedavi olmuş sanabilir , fakat daha sonra daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Akupresür felsefesinin anafikri , birbirine zıt nitelikli Yin ve Yan kuvvetlerinin , eski Çin düşünce sistemlerinin , özellikle akupresürün felsefesinin ana fikridir. Bu Yin ve Yan kuvvetleri binlerce dualitede kendini gösterir ; erkek- dişi, sıcak-soğuk , ataklık-pasiflik v.b gibi hiç bir şey tam anlamıyla Yin yada Yan olamaz . Bu iki kuvvet arasında her zaman bir gerilim vardır : sağlıklı bir organizmada bu gerilim dikkatli bir şekilde ayarlanmıştır ,Bu gerilim kontrolden çıkar, ve biri diğerinden üstün duruma geçerse doğanın dengesini bozar. Hastalık meydana çıktığında doktorun görevi yin , yang gerilimini tekrar normal bir hale sokmaktır.batıda bu iş ilaçlarla yapılır , doğuda ise daha başka metodlar vardır. Bu Doğu şifa sanatları (akupresür gibi) bedenin kendi savıunma mekanizmasıyla daha uyumludur ve Yin-Yang kuvvetlerini normal halerine döndürmek için normal zorlamayı yapar. Batılı bir doktor bu kuvvetleri nasıl tanımlayabilir? elbette , teknik terimlerle belirtecek olursak , iyon yoğunlaşmalarını kontrolle ve birikmiş fazlalıkları atmakla görevli beden içi sistemlerine baş vurarak . İnsan bedeninin canlı en küçük birimleri bile gıdaları alıp zehirleri yok ettiği için , hüçresel, hatta hüçre altı boyuttada bu işlemler durmaksızın sürer gider . Vücudun her dokusunda sürekli, ve hayranlık uyandırıcı bir sıvı akışı söz konusudur.Besinlerin ve zararlı maddelerin değiş tokuşu akupresür gibicesaret veren ve tahrik edici tesirli şifa sanatlarının kullanılmasını sağlar. Chi , doğu filozofları tarafından insan vücudunun yaşam kuvvetine verilen isimdir .Enerji vücut içerisinde akar ve bir çok organın işlevlerini düzenler . Eğer bazı durumlar Chi nin akışını engeller veya karıştırırsa , kuvvetlerin dengesi bozulur ve hastalık olur. Eğer bir organda bu enerjinin azlığı olursa acımaya başlar tam tersi olarakta bir organda Chi konsantrasyonu yoğunlaşırsa bu hayat enerjisinin bir kısmı dışarı atılmak zorundadır . Bu iki işleme ( Chi enerjisini ekleme ve azaltma ) canlandırma ve yatıştırma denir. Meridyenler; akupunktur noktaları fikrinin doğması , deri yüzeyindeki bazı noktaların , içorganlarla herhangi bir biçinmde bir bağlantısı olması fikrine dayanır. Akupunktur noktalarının sayısı referans alına kaynağa göre değişir ki bu 295'ten 700'e kadar değişir , en çok kabul gören şekli ise 365'tir. Bu geniş kollesiyona bağlı her nokta anlaşılması güç sinir ve dolaşım kanalları aracılığıyla özel bir organa bağlanmıştır, bir iç organla ortak ilişkisi olan akupunktur noktaları gruplar halinde organize olmuşlardır. Garip olan şuki bu nokta grupları vücut yüzeyi boyunca aşağıya doğru paralel çizgiler oluşturular ; bunlara meridyen denir ve bunlar vücudu bir kaç simetrik bölgeye ayırırlar. Doğulu öğrenciler, meridyenlerin, chi kuvvetinin dolaşım sistemi olduğuna inanırlar, bu meridyenlerin etkisi tüm şifa sanatlarının temelini olmuştur. Akuresür uygulamasında , basınç sadece baş parmak veya diğer baş parmağın yada bir parmağın yardımıyla uygulanabiliir.Basıncın hiç bir zaman parmağın yumuşak etli, yuvarlak kısmı haricinde başka bir bölümüyle uygulanmaması önemlidir. Daha fazla güçle tahrikin iyi sonuçlar vereceğini düşünerek parmağın eklemlerinden birini yada kemikli bir yüzeyini kesinlikle kullanmayın , basıncın miktarı ve uygulama süresi çok önemlidir , parmak uçlarının kullanılması bu yönden çok iyidir , onlar duyarlıdır. En temel akupresür tekniği , noktanın yerinin tespiti ve baş parmağın yuvarlak tarafıyla deri yüzeyine dik doğrultuda uygulanan basınçtır, basınç genellikle 3 ila 7 saniye arasında uygulanır, İstenirse tekrarlanan uygulamalar yapılabilir fakat bir uygulama kesinllikle 7 saniyeden fazla olamaz. Basınç hafif veya kuvvetli olabilir .Buda hastanın yaşına ve durumuna bağlıdır. Yazarı -Sandor Courane /Yayınevi - Ruh ve madde yayınlarından Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Khaos Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2009 Teşekkür..Önemli bir konu göndermişin...Çok az bilinen bir konu,bizde akupresür...Ve etkin biçimde kullanılmıyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.