melodie Oluşturma zamanı: Ağustos 18, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 18, 2009 Ahmed Arif ölmüş diyorlar tutsakevlerinin tütünsüz uykusuz çocuğu garip ve mahsun ozanı halkının Adiloş Bebe’nin yiğit dayısı Dicle’nin en hırçın dalgası Ahmed Arif ölmüş diyorlar Altındağ gökleri üzgün mü üzgün sokakları Haziran ölüşlü günlerden pazar canım çok sıkkın daha şiirlerimi bile okumadan Ahmed Arif ölmüş diyorlar neyimizi eskitelim biz bu acıdan güller kıskanmaz mı ya menekşeler kızıl karanfiller taksak yakamıza baharlar haber götürün dağlarımıza Ahmed Arif ölmüş diyorlar haykırmaz mı şimdi Diyarbakır kalesi surlarını yıkmaz mı kentin üstüne ağlamaz mı yoksul çocukları Dicle’nin adı tarih olan kıyılarında Ahmed Arif ölmüş diyorlar şiire sevdasını terketmeyen yürek yüreğe yaşatan şiirler gerek söyle üşümüşlere söyle yalnızlara haberin yok mu kambur felek Ahmed Arif ölmüş diyorlar -------------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------------------------------------------------------------------------------------------------- Aşk bu aşk bu acılarla,ayrılıklarla sınanmış kendi basıncıyla parçalanmış aşk bu incelmiş,kırılmış,dağılmış bir güzel sözle toparlanmış aşk bu kıskanmış,küsmüş,köpürmüş ama hiç onsuz olamamış aşk bu hırpalanmış,yok sayılmış inadına hep yasamış aşk bu çelmelenmiş,düşürülmüş yıkıldığı yerde ayaklanmış aşk bu gitmiş,yitmiş,bitmiş bir gülüşle yeniden başlamış aşk bu uğruna yasanmış,uğruna ölünmüş aşk bu öyle kolay mi bulunmuş -------------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yüreğim Gerilla zaman yüreğe sevdasını işledi nakış nakış örüyor cesareti zaman hesabını soracak bu ablukanın yangınlar ortasından oluk oluk akan toprağı,suyu,dağları yakan bu kanın düşenler düştükleri yerden gidenler gittikleri yerden ben bu kanı gördüğüm her yerden her yerden haykıracağım yüreğim gerilla siz gül bahçelerine ölüm ekenler siz barış toprağına savaş dikenler siz kanlı duaların amincibaşları kancık oluşumların kahpe tortuları siz yarım yamalak inançların bilgisiz bilen sevgisiz sevenleri siz yarının katilleri,kelle avcıları benim yüzümden çaldığınız gülücük son soluğunuzda son gördüğünüz olsun kavuşaksız bir ayrılığın mayınlı yol ayrımlarında kalasınız şimdi içimde sızlayan acısı bitmiş yaraların yemini tutma yaralarımı tutma diye haykırıyor yüreğim tut yaralarının yeminini ey bacaklarını özgürlük yolunda veren yürüyüşlerin en önde giden sevdalısı ey bırakılmış sevinçlerin hiç solmayan umudu senin de silahın çığlığın olsun öfken kurtuluş ey salkım saçak sabahların güneşi kaç aydınlık doğar o yaralı yüreğinden kaç sevinç,kaç mutluluk,kaç barış hız alır korkusuz gözlerinden ey dayanılmaz acılara direnen kendini çelikleyen güç inadında direten kavga ölümüne bağlanılan inanç ey geri dönüşü olmayan yolcu geçmişi kül geleceği gül anılarını anıtlaştıracak bellek yıkıntılardan doğan aşk senin de beklediğin yarın umutla uyandığın gün gerçek olsun -------------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------------------------------------------------------------------------------------------------- Unutmak unutmak diye birşey yoktur sevdiysen seversin birini uzak durursun,uzak kalırsın,uzak unutmak diye birşey yoktur başın alıp nere gitsen içinde taşırsın hep o sızıyı özlersin hem de nasıl unutmak diye birşey yoktur herkes unuttuğunu sanır sen yanıp tutuşursun bunalımlarda yalnızca acı vardır ayrılıklarda unutmak diye birşey yoktur adın dilimde gözlerin gözlerimde yaşadığımız her şey her şey ezberimde severken böyle ateşler içinde unutmak diye birşey yoktur -------------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------------------------------------------------------------------------------------------------- (**bu alixandır için**) Yeşil gözler çimen yeşili,çiğdem yeşili,çam yeşili gözlerin yeşil bir türkü bütün yeşillerden derlenen yaprak yeşili,yosun yeşili,su yeşili gümüş kabuklar içinde iki fıstık bala düşmüş zeytin yeşili ne çok yeşil gözlerin çağla yeşili,erik yeşili,zümrüt yeşili Karadeniz kıyıları gibi zengin ve renkli tütün yeşili,yağmur yeşili,çay yeşili sevgi ağaçlarından örülü bir akşam alacakaranlıkta orman yeşili yakın bir dost gözlerin bir selam,sıcak bir merhaba ilkyazı çağrıştırması bir serçenin suların donduğu bir kış sabahına ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Her an her an bir delilik yapabilirim öyle çok ki sevgim ve kinim çocuklar gibi gülüp oynayıp gerillalar gibi korkusuz savaşabilirim öfkem kuduz bir köpek gibi her an ölebilir öldürebilirim her an bir delilik yapabilirim delicesine severken seni yüreğim paramparça ayrılabilirim ya da hiç ummadığın bir anda ceplerimde tomar tomar şiirle parçaladığın sevgimi geri verebilirim her an bir delilik yapabilirim ben sevmişim uğrunda can vermişim sen yüz çevirmiş döngeri etmişsin bütün sevinçleri bir yana atıp acıların cehennemini seçebilirim her an her an delirebilirim Celal Kabadayı 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2009 siz yarının katilleri,kelle avcıları benim yüzümden çaldığınız gülücük son soluğunuzda son gördüğünüz olsun kavuşaksız bir ayrılığın mayınlı yol ayrımlarında kalasınız işte bunu sevdim:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melodie Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2009 her an her an delirebilirim bende bu sözünü çok severim;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.