schizophrana Oluşturma zamanı: Ağustos 25, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 25, 2009 MÖ 2300 yıllarının birinde Akad kralı Büyük Sargon’un (ki kendisi tarihte bilinen ilk imparatorluğu kurmuştur) kızı olarak dünyaya gelen Enheduanna, babası tarafından Ur kentindeki Ekişnugal tapınağına başrahibe olarak görevlendirilmiştir. Aslen Akadlı olup Sümerlere kral olan Sargon’un büyük bir devlet kurması ve Akad kültürü ile Sümer kültürünü kaynaştırması için babasına yardım etmiş, Sümerlerin aşk tanrıçası İnannan için şiirler yazmıştır. Günümüze kadar gelebilen şiirleri Enheduanna’yı tarihte bilinen ilk kadın şair, bazı kaynaklara göre de ilk şair yapmıştır. Enheduanna’nın varlığını haber veren ilk tarihî belge 1925 yılında Mezopotamya kazılarıyla ünlü arkeolag Leonard Woolley tarafından bulunur. 1995 yılında ise William W. Hallo ve J. A. Van Dijk adlı sümerologlar bulunan 50 tableti birleştirerek Enheduanna’ya ait bir şiiri tamamlamıştır. Bugün elimizde Enheduanna'dan kalan iki mühür, bir disk ve bazı tabletler vardır. Elde bulunan kalıntılar Pensilvanya Müzesi’nde sergilenmektedir. Enheduanna, adı ve ürettikleri tarihe geçmiş olan, dünyanın ilk yazarı ve şairidir. Yeryüzünün bilinen ilk imparatoru olan Agade kralı Sargon’un kızı ve bir ay rahibesiydi. Agade imparatorluğu, toprakları Akdeniz’den Pers ülkesine kadar geniş bir alanı kapsıyordu. Sargon, yazılı kayıtların ışığına yansıyan tarih öncesi çağların loş karanlığında görünen ilk ve en önemli liderdir. Erken ilk bin yılda, çivi yazısıyla tabletlere kaydedilerek günümüze ulaşan şu sözlerin, Kral Sargon’a ait olduğu kabul edilmiştir: “Bana gebe kalan kutsal annem, beni gizlice dünyaya getirdikten sonra, hasırdan bir sepete koymuş ve kara sakızla her yanını ziftlemiş ve nehre emanet ederek akıntıya bırakmış. Nehir beni bir çiftçi olan Akki’ye götürmüş. Akki beni oğlu olarak yetiştirdi... Bahçıvanlık yaptığım sürede ve elli dört yıl süren krallığım boyunca Tanrı İştar beni sevdi ve korudu.” Sargon’un kişisel özelliklerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı bu metinlerde, ayrıca yazar olan kızı Enheduanna’yı da karakterize etmektedir. Şairin kişisel tarihi, hayli yüksek derecede politik şiirlerinden anlaşılmaktadır. Şiirlerindeki kozmik vizyon ve etiksel izlek İsaiah’ı çağrıştırır. Şiirleri de Sümerlerin sevgi Tanrıçası İnanna içindir. Yeryüzüne, ona yardıma ve ihtiyacı olduğunda yanında olmak için bir dost olarak gönderilmiş olan bir yarı-tanrı ile konuşur. Şiirlerinde, şaşırtıcı metaforlar, yalınlık ve duyarlılıklar vardır. Şiirleri, Sappho’nun yarı-tanrı Afrodit için yazdığı şiirleri çağrıştırır. Taş bir tablette, yanında çalışan üç yardımcısı tarafından, yüksek din görevlilerinin özellikleri ve benzerlikleri ayrıntılarıyla betimlenmiş, şairin kişisel özellikleri, giysilerine varana dek cömertçe sergilenmiştir. Buraya alınan şiirleri, “Enheduanna’nın Mutluluğu” İnnana’ ya adanmış bir şiirin on sekiz bölümünü içermekte olup, çiviyazısı tabletlerden alınmıştır. Şairin, kendisine ait olduğu araştırmalar sonucu kesinleşmiş olan ve tapınakta okunmak üzere yazıldığı anlaşılan kırk iki adet ilahisi vardır. Enheduanna’ya atfedilen diğer bazı şiirlerin ise ona ait olduğu kesinlik kazanmamıştır. Bir şairden bahsedip şiirlerine yer vermemek olmaz. Enheduanna'nın aşk tanrıçası İnannan için şiirler yazdığını söylemiştik. İşte bazıları:... Sen taşkın bir selsin dağlardan inen, Ah, her şeyden önce gelen, Ay tanrıçası İnanna, cennetin ve dünyanın tanrıçası! Ateşin kıvılcımlar saçıyor ve sıçrıyor halkımın üzerine. Bir hayvana binmiş hanım, An sana üstünlük veriyor, kutsal buyruklar; Ve sen işte böyle davranıyorsun. Bütün büyük ayinlerimizde sen varsın. Ama kim anlayabiliyor ki seni gerçekten? ... Veya: ... Hayatım alevler içinde. O beni dağlardaki böğürtlen dikenlerinde mecbur etti yürümeye. Sıyırdı başımdan, bir baş rahibeye yaraşan tacı. Bir hançer ve bir kılıç verdi elime, ve dedi; “senin için yapıldı bunların ikisi de, çevir onları hemen kendi öz bedenine” Kaynak 1 Kaynak 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Secret_Sun Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2009 Aydan Sümercan 23 Ocak 2009 Ben Enheduanna ona bir dua yapayım…Göz yaşlarımı tatlı bir içki gibi İnanna için akıtayım... …M.Ö. 2300 yıl öncesine uzanıyoruz... Akad kralı büyük Sargon’un kızı, bir prenses ama aynı zamanda da Tanrıça İnanna’nın baş rahibesi, tarihin bilinen en eski kadın şairi, hatta tarihte belgelenmiş bilinen ilk şarı de o:: Enheduanna! Hayatına eğilince bir tapınak rahibesi olması acaba rastlantı mı diyor insan. Çünkü bir tabletten Akad kralı büyük Sargon’un da bir tapınak rahibesinin oğlu olduğunu öğreniyoruz. Sümerlerde tapınak rahibeleri, tanrı ile evli sayıldığından doğan çocukları yaşatılmıyor. Ama bu taınak rahibelerinden biri bebeğini gizlice doğuruyor, ziflediği saz bir sepete koyarak nehre bırakıyor… (Musa gibi!) Bu bebeği bir sucu bulup büyütüyor ve onu Kiş sarayına içkici başı olarak veriyor. Kiş kralının yaşlılığından ve güçsüzlüğünden yararlanan Sargon adlı çocuk büyüyor, güçleniyor ve kralığı ele geçiriyor, daha sonra çevresindeki diğer şehir krallıklarını da ele geçirerek sınırlarını genişletiyor.Böylece Kuzey Akad, güney Sümer olarak adlandırılıyor. Sargon Agade’yi başkent yapıyor… Ancak çoğu Sümerli olan halkın tanrıçası, İnanna’yı da İştar adıyla tanıyarak kızı Enheduanna’yı Ur şehrindeki, ay tanrısı ve İnanna’nın babası Nanna’nın mabedine baş rahibe atıyor. Ancak Enheduanna, sadece din adamlarının başı olarak bulunduği mabet için değil bütün Sümer tanrı ve mabetlerini öven ilahiler yazıyor, şiirleriyle Mezopotamya’da büyük bir şair olarak tanınıyor, şiirlerini ve ilahileri hem Sümerce hem de kadın dilinde yazıyor (çünkü Sümer toplumunda kadınların kendilerine özgü ayrı bir dilleri vardı), şiirlerinde birinci şahsı kullanıyor, Enheduanna’nın kil tabletler üzerinde günümüze kadar ulaşan 43 şiir ile yazı ve yapıtları olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca gözümüzün önüne getirmek de bir disk sayesinde mümkün, Enheduanna’yı bu disk üzerinde görebiliyoruz, önünde çıplak bir erkek rahip, ardında da onu izleyen iki erkek rahip daha… Enheduanna’nın üzerinde ise uzun saçaklı bir giysi, başında da bir türban görülüyor. M.Ö. 2300 yıl öncesinden günümüze kadar namı süren bu güçlü kadın, acaba nasıl bir kadındı? Enheduanna ilk feminist olarak da yorumlanıyor, ancak ümer toplumuna bakınca bunun sadece bir yorum olduğunu düşünüyorum. İnanna’ya yazdığı övgü dolu şiirleri nedeniyle lezbiyenlik de yakıştırılıyor. ey İnanna! sen gök gibi yücesin, bilinsin! sen yer gibi genişsin, bilinsin! sen ülkede kükreyensin, bilinsin! sen başları vuransın, bilinsin! cesetleri bir köpek gibi silip süpürürsün, bilinsin sen birçok zaferleri kazanansın , bilinsin Diğer taraftan çok güzel olduğu, çok aşklar, ihanetler ve acılar yaşadığı ve insanların onu ölümlü tanrıça bildikleri, gittiği yerlerde İnanna diye karşılandığı da gelen bilgiler arasında. Uruk kentinden sürgün edildiğinde acısını dile getirişi gerçekten etkileyici: Günün ışıkları yaklaşıyor Benim üzerimdeki ışık yok oluyor Gölge ışığa yaklaşıyor Ve kum fırtınası gibi onu kaplayacak Benim tatlı sesim bozuldu Bana zevk veren her şey toza döndü Ey Sin! Göğün kralı! Bana ne yaptı bu Luganane? An’a söyle. İnana beni kurtarsın! O, Lugananne’nin erkekliğini alsın! Dağlar ve tufan onun elinde, o beni ve şehri titretti Ona söyle, kalbi benim için sakinleşsin! Ben Enheduanna ona bir dua yapayım… Göz yaşlarımı tatlı bir içki gibi İnanna için akıtayım, Ona bir selam diyeyim. (alıntı..kuraldisi) ------------------------------------------------------------------------- açıkcası şiirler fazla ilgili değilim.. hatta cahilim.. ama hiç duymamıştım ismini.. Sappho'yu biliyorum bir tek.. paylaşım için tşkler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.