ByShaweling Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2009 24. Bölüm Sonun belirtileri (Mar.13:1-31; Luk.21:5-33) İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri, tapınağın binalarını O'na göstermek için yanına geldiler. 2İsa onlara, «Bütün bunları görüyor musunuz?» dedi. «Size doğrusunu söyleyeyim, burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!» 3İsa, Zeytin dağında otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. «Söyle bize» dediler, «bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?» 4İsa onlara şu karşılığı verdi: «Sakın kimse sizi saptırmasın! 5Birçokları, `Mesih benim' diyerek benim adımla gelecek, birçok kişiyi saptıracaklar. 6Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. 7Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak. 8Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. 9«O zaman sizi sıkıntıya sokacaklar ve öldürecekler. Benim adımdan ötürü tüm uluslar sizden nefret edecek. 10O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler. 11Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak. 12Kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. 13Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. 14Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir. 15-16«Daniel peygamberin sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman (okuyan anlasın), Yahudiye'de olanlar dağlara kaçsın. 17Damda olan, evindeki eşyalarını almak için aşağı inmesin. 18Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin. 19O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! 20Dua edin ki, kaçışınız kışa ya da Sept gününe rastlamasın. 21Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, ondan sonra da olmayacaktır. 22O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. 23Eğer o zaman biri size, `İşte Mesih burada', ya da `İşte şurada' derse, inanmayın. 24Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. 25İşte size önceden söylemiş bulunuyorum. 26«Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. `Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. 27Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. 28«Leş neredeyse, akbabalar oraya üşüşecek. 29«O günlerin sıkıntısından hemen sonra, `Güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.' 30«O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. 31Kendisi, güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek ve onlar, O'nun seçtiklerini, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacaklar. 32«İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. 33Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu yakındır, kapıdadır. 34Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak[bb] ortadan kalkmayacak. 35Gök ve yer ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır. Bilinmeyen gün ve saat (Mar.13:32-37; Luk.12:41-48; 17Luk.12:26-30,34-36) 36«O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez. 37Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun gelişinde de öyle olacak. 38Nuh'un gemiye bindiği güne dek, tufandan önceki günlerde insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. 39Tufan gelinceye, hepsini süpürüp götürünceye dek başlarına geleceklerden habersizdiler. İnsanoğlu'nun gelişi de öyle olacak. 40O gün tarlada bulunan iki kişiden biri alınacak, biri bırakılacak. 41Değirmende buğday öğüten iki kadından biri alınacak, biri bırakılacak. 42«Bunun için uyanık kalın. Çünkü Rabbinizin geleceği günü bilemezsiniz. 43Ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın gece hangi saatte geleceğini bilse, uyanık durur, evinin soyulmasına fırsat vermez. 44Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir. 45«Efendinin, hizmetkârlarına vaktinde yiyecek vermek için üzerlerinde yetkili kıldığı güvenilir ve akıllı köle kimdir? 46Efendisi eve döndüğünde işinin başında bulacağı o köleye ne mutlu! 47Size doğrusunu söyleyeyim, efendisi onu tüm malının üzerinde yetkili kılacak. 48-51Ama o köle kötü olur da kendi kendine, `Efendim gecikiyor' der ve yoldaşlarını dövmeye başlarsa, sarhoşlarla birlikte yiyip içerse, efendisi, onun beklemediği bir günde, ummadığı bir saatte gelecek, onu şiddetle cezalandıracak ve ikiyüzlülerle bir tutacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arwensis9 Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 foton çağına girişteki sancıyı anlatıyor siz sanırım hristiyansınız islamda "kıyamet" kıyam etmek yani uyanmak manasındadır. Doğru şuandaki nesil ancak ya geçişle yada ölüm ileyenilenebilir. İslama göre kıyamet alametlerinin büyük olmaları gerçekleşmemiş olması , foton çağının bir uyanış yanı dünyanın sonunun gelmediğini kanıtlıyor bu ayetler, sonuçta şuanda islam geçerli din olsada sonuçta hepsi zamanında tek kaynaktan gelmekte eline sağlık hepsini okudum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 islamiyetin kutsal saydigi kuranda da cok benzer yazilar var bu konuyla iligili. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Asakura Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Ergun Candan'da İsa'nın bu sözleriyle kitaplarında işliyor konuyu. Buna benzer bir yazı daha bulmuştum: "Kandilde yedi gün yedi gece yanan yağ, hiçbir zaman sebepsiz yanmasın ve ruhun çalkantısı yüzünden rüzgârlar çıkmasın. İlk Tanrılar Şehri'nin kuruluşundan 12893 yıl sonra, Ağustos Ayı'nın son dolunayında, tüm yazıtlarla, endişeleri, kaygıları, dinlerinizi, evlerinizi ve muskalarınızı geride bırakarak, hepiniz bu dünyanın en yüksek zirvesine çıkacaksınız.. Her biriniz kendinin ve komşusunun çocuklarından birer tane alacak yanına. Sizin peşinizden gelen bu canlılar çok şanslılar. Orada, karın beyazının içinde ve Ağustos Ayı'nın gökyüzünde, karanlıklardan gelen ateşlerle savaşacaksınız. Dünya titreyecek ve sular ayaklarınızı yalayacak. Bu kutsal hediyeye şükredin. Yeni asırlar için şükredin. Ruh gözünüzün, size sunacağı yeni evren için şükredin... Ve sizin bu şarkılarınızı, yukarıda yıldızlar dinleyecek... Attarti Ana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 butun dinlerin uzerinde , tanri bilincine ulasmis spirituel yukselis evresini coktan tamamlamis yuksek enerji ile yasamaya alismis birinin agzindan cikan sairane sozler ordo seclorum hissiyatinin aciklamasi sanki , kim oldugu neye hizmet ettigini dusunmeden saygi duyuyorum sahibine Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.