Jump to content

İngiltere bayrağının öyküsünü biliyor musunuz ?


Logii

Önerilen Mesajlar

İngiltere bayrağının öyküsünü bilir misiniz?

 

İngiltere bayrağının öyküsünü bilir misiniz? Ortasından kırmızı, beyaz, mavi çizgiler geçen “Union Jack”ten bahsetmiyorum, o Birleşik Krallık bayrağı. Benim birazdan size bahsedeceğim, beyaz üzerine kırmızı bir haçtan oluşan İngiliz bayrağı…

Madem bilmiyorsunuz, size bu ilginç öyküyü anlatmaya başlayalım…

Hikâyemiz M.S. 303 yılında başlıyor. Dönem, Anadolu’da Hıristiyanların putperest Roma imparatoru Diocletianus tarafından sapkınlık iddiasıyla takibe uğrayıp, işkencelerle öldürüldüğü, saklanmaya çalışan toplulukların Kapadokya’daki peri bacalarını altına kat kat dehlizler açtığı, yeraltı kentlerini kurduğu dönemdir…

Efsanelerle örülü bir hikâyeye göre, Kapadokyalı bir Hıristiyan ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Georgius, inancını saklayarak Roma ordusuna yazılır. Parlak zekâsıyla subaylığa kadar yükselen Georgius, önce Tribunus’luğa ardından da kontluğa yükselir. Genç Georgius’un ulaştığı son mertebe, son derece itibarlı bir konum olan İmparator Diocletianus’un muhafız birliğinin kumandanlığıdır.

Her neyse, gün olur devran döner ve Roma İmparatoru Diocletianus’un imparatorlukta giderek yayılan Hristiyanlık inancına karşı savaş başlatacağı tutar! İmparatorun “Tiz urun kellelerini bu sapkınların!” emrini uygulamayı reddeden “vicdani retçi” Georgius, M.S. 23 Nisan 303 günü Nicomedia (İzmit) surlarının önünde türlü işkencelerle öldürülür. İşkence sırasında Georgius’un gösterdiği dirence hayran kalarak hidayete eren ve salavat getirerek Hıristiyanlığı kabul eden imparatoriçe Alexandra da oracıkta öldürülür…

Georgius azizliğe yükselir ve hikâyemizin birinci perdesi de burada kapanır.

(…)

Roma imparatoru Büyük Konstantin döneminde adına bir kilise yaptırılan Aziz Georgius’un kahramanca ölümü, Hıristiyanlık ile birlikte Avrupa’ya yayılır.

 

Georgius’un Avrupa’nın en ünlü azizi olmasının öyküsü ise son derece ilginçtir… Hıristiyanlık öncesi dönemde özellikle Kapadokya ve çevresinde yaygın olan pagan inanç/efsane ve ritüelleri başka başka formlara bürünür. Bu efsane şablonlarının en ünlülerinden biri, kötülüğün sembolü ejderha/yılanı yenen kahraman tanrı karşılaşmasına dayanır.

Biliyorum, biraz uzatarak anlatıyorum ama inanın işin sonunda çok komik bir olaylar silsilesi ortaya çıkacak. Moleschino’nun tarih konularının Hercule Poirot’su sizi ne zaman aldattı? İnanın, ödediğiniz paraya değecek…

Hitit fırtına tanrısı Tarhun’un dev yılan İlluyanka’yı öldürme efsanesi, Friglerde atlı tanrı Sabazios’un yeraltı dünyasından gelen yılanla savaşına, oradan da Yunan tanrısı Perseus’un yılan saçlı Medusa’yı öldürmesine dönüşmüş.

Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olunca, bu güzelim ekşın senaryosunu harcayacak kadar eşşek değiller ya; bu şablonu bir güzel Doğu Roma (Bizans) imparatorlarına yamamışlar. Romalılar, ardından da Bizanslılar imparatorlarını ejderha avlarken çizmişler bol bol..

“Peki, bu hikâyenin Hıristiyanlık ve Aziz Georgius ile ne alakası var?” diye soracaksınız değil mi? Inını nıııın! İşte cinayetin düğümlendiği an:

(…)

Sene M.S. 1190: İngiltere kralı Aslan Yürekli Rişar’ın öncülük ettiği Üçüncü Haçlı Seferi sırasında, İngiltere’nin İngilizce konuşamayan kralı Aslan Yürekli Rişar’ın ordusunu deniz yoluyla Filistin topraklarına getirme ihtiyacı doğmuş. İyi ama bunu nasıl yapacak? İngiltere’nin o zamanlar bir donanması yok ki! Hadi tekneler olsa, orduyu korsan filolarına karşı koruyacak yetişmiş denizciler yok!

Hemen yolu bulunmuş. Dönemin en büyük donanmasına sahip olan Cenevizlilere haraç ödenerek, İngiliz donanmasına Ceneviz bayrağı çekme ayrıcalığı satın alınmış. Londra Kent Meclisi, Ceneviz bayrağını bir meclis kararıyla onaylayınca olmuş mu sana yeni İngiliz bayrağı!

Şimdi diyeceksiniz, iyi de bir bayrağa en azından kutsallık katacak bir kahramanlık öyküsü bulunması lazım değil mi? Eh, Aslan Yürekli Rişar’ın ordusu gemilerle Filistin’e vardığında, uyanık kral onu da halletmiş: “Ey ahali, Aziz Georgius’un gömülü olduğu kiliseyi bulduk” demişler ve beyaz üzerindeki kırmızı haça “Saint George Haçı” adını vermişler! Ardından yüzyıllar boyunca dünyanın dört bir yanındaki kiliseleri de beyaz bir at üzerinde, karşısındaki ejderhayı yenen Saint George figürleriyle süslemişler…

“İyi de nereden çıktı Georgius’un ejderha öldürmesi? Adamcağızı imparator öldürmemiş miydi?” diye soracak olanlara şimdiden söyleyelim: Söz konusu kilise kalıntısı bulunduğunda, duvarlarında “ejderha avlayan İmparator” freskleri varmış, bir başka deyişle Aziz Georgius’u öldüren kurumu yücelten bir öykü… Ne bilsin okuma yazması olmayan İngiliz köylüsü onun imparator olduğunu!

Hele bir de bilseler öykünün aslının Hitit tanrısına dayandığını..

Hayat böyle garip işte…

Aziz George Haçı, sadece İngiltere’nin ve Ceneviz’in değil; Barselona, Milano gibi kentlerin armalarında ve Gürcistan (ki bu ülke adını bile bu azizden alıyor) gibi ülkelerin bayraklarında yer alıyor bugün.

Peki, bu bayrağın bugün İstanbul’daki en eski armada da bulunduğunu biliyor musunuz?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Peki, bu bayrağın bugün İstanbul’daki en eski armada da bulunduğunu biliyor musunuz?

 

Peki, siz bu hikayenin nerden alındığını biliyor musunuz?O kadar insan bunu bu şekilde bilip anmış da bir siz mi akıllı çıktınız, o ejderhanın hitit kralı olduğunu bildiniz.Helal olsun...Tarihte yeri olmayan bir şey bu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...