uzi_pogoley Oluşturma zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 3, 2009 (düzenlendi) http://www.yukleresim.com/images/xa9ussjeiu6kvjhvqi19.jpg Turancılık Türk ve diğer Altay halklarını bir devlet veya birlik içinde birleştirmeyi amaçlayan Türkçü ideolojidir. Ünlü Turancılar: Mustafa Kemal Atatürk Enver Paşa Hüseyin Nihâl Atsız Nejdet Sançar İsmail Gaspıralı Mir Seyyid Sultangaliyev Yusuf Akçura Reha Oğuz Türkkan Grigoriy Gurkin Mağcan Cumabayev Ebulfeyz Elçibey Ziya Gökalp Türkçülük, 19. yüzyılın ikinci yarısında bir grup Osmanlı aydınının temelini attığı, II. Meşrutiyet döneminde ise hem düşünsel, hem de siyasal alanda etkili olmuş bir akımdır. Türkçülük düşüncesinin olgunlaşmış biçimi olan Türk milliyetçiliği Cumhuriyet döneminin egemen ideolojisi olmuştur. 1789 Fransız Devrimi'nden sonra hızla Avrupa'ya yayılan milliyetçilik akımı 19. yüzyılda çok kavimli bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu'nu da etkiledi. 1821'de başlayan Yunan ayaklanması bunun ilk örneğiydi. Bunu Sırplar, Bulgarlar, Rumenler, Arnavutlar gibi Balkan halklarının ulusal devletlerini kurma yolundaki hareketleri izledi. İmparatorluk parçalanırken Osmanlı devlet adamları çeşitli reformlarla devleti ayakta tutmaya çalışıyorlardı. Bu reform hareketlerinin en kapsamlısı olan Tanzimat bile milliyetçilik hareketlerinin güçlenmesini önleyemedi. 19. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde yalnız Balkan halkları arasında değil, başta Anadolu olmak üzere imparatorluğun hemen her yerinde yüzyıllardır Türkler'le birlikte yaşayan Rumlar ve Ermeniler arasında da milliyetçilik yaygınlaştı. Gene bu dönemde imparatorluğun Müslüman nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturan Araplar da milliyetçi akımlardan etkilenmeye başladılar. Bütün bu gelişmelere karşılık Osmanlı aydınları 1860'lara kadar milliyetçi akımlara uzak durdular. Ama batı ile gittikçe artan ilişkiler sonunda Osmanlı aydınları arasında da milliyetçi uyanışlar baş gösterdi. Bunun ilk belirtileri tarih ve dil alanında görüldü. O zamana kadar İslam tarihinin uzantısı olarak ele alınan Osmanlı tarihi dışında da Türkler' in bir tarihi olduğu keşfedildi. İlk kez İslam öncesi Türk tarihine el atıldı. Bu alandaki gelişmelerde batıdaki Türkoloji araştırmalarının da etkisi büyük oldu. Şinasi ve Ziya Paşa'da ilk izleri görülen dilde Türkçülük hareketi Ahmed Vefik Paşa' nın sözlük, atasözleri ve Türkçe'nin çeşitli lehçeleri üzerindeki çalışmalarıyla yeni bir nitelik kazandı. Ahmed Vefik Paşa Lehçe-i Osmani (1876-88) adlı sözlüğünde ilk kez Türkçe sözcükleri ayrı bir bölümde topladı. Onu izleyen Şemseddin Sami 19. yüzyılın son yılında yayımladığı sözlükte (Kamus-ı Türki) ilk kez Türkler'in konuştuğu dili Türki (Türkçe) olarak adlandırdı. Basın da bu yoldaki çalışmalara olanak hazırladı. Ahmed Midhat Efendi, çıkardığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde Türkçe'nin yalınlaşması için çaba harcadığı gibi Türkoloji araştırmalarına da yer verdi. 1894'te yayımlanmaya başlayan İkdam gazetesi de Türkçüler'in toplandığı bir merkez oldu. Burada Necip Asım (Yazıksız), Veled Çelebi (İzbudak) dil ve tarih konularında önemli yazılar yazdılar. Necip Asım Türk Tarihi (1900) adlı bir kitap yazdı. Gene bu dönemin Türkçülerinden Emrullah Efendi, Bursalı Tahir Bey, Fuad Bey (Köseraif) ve Necip Bey (Türkçü) kültür bilincinin uyanmasına katkıda bulundular. Mehmed Emin Bey' in (Yurdakul) T897 Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında yayımladığı Türkçe Şiirler adlı kitabı da işlediği temalarla Türkçü düşüncenin daha geniş çevrelerce tanınmasında önemli rol oynadı. Bu arada Rusya'da çarlık yönetiminin baskısı altında yaşayan Türkler arasında da ulusal uyanış hareketi başlamıştı. Kırım'da Gaspıralı İsmail Bey'in, Kazan'da Şahabeddin Mercani ile Abdülkayyum Nasıri'nin, Kafkasya'da da Feth Ali Ahundzade'nin öncülük ettiği bu hareket yeni kuşak aydınlar arasında da birçok yandaş bulmuştu. Bu aydınların gerek yayın organları yoluyla, gerek doğrudan Osmanlı aydınları ile ilişki kurmaları düşünce alışverişini de hızlandırmıştı. 1900'lerin başında II. Abdülhamid yönetimine karşı mücadele eden Jön Türkler arasında da Türkçü düşünceler tartışılmaya başlandı. O güne kadar Jön Türkler yalnızca meşrutiyet rejiminin geri getirilmesi için çalışıyorlar, Osmanlı birliğini korumayı da temel alıyorlardı. İlk kez, Kırımlı bir aydın olan Yusuf Akçura Türkçülük'ü Jön Türkler'in gündemine getirdi. Yusuf Akçura artık Osmanlı birliğini savunmanın olanaksız olduğunu, Türkler arasında ulusal bilincin yaygınlaşması için çalışmak gerektiğini ileri sürdü. Ahmet Ağaoğlu, Tunalı Hilmi, Ahmet Ferid (Tek) gibi Jön Türkler de onu desteklediler. Böylelikle Türkçülük siyasal bir nitelik de kazanmaya başladı. Türkçülük 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra örgütlü bir hareket durumuna geldi. Türkçüler hem iktidara gelen İttihat ve Terakki içinde yer alarak bu örgütün düşünsel yapısını biçimlendirmeye, siyasal yönelimlerini etkilemeye çalıştılar, hem de Türk Derneği, Türk Yurdu, Türk Ocakları gibi kendi örgütlerini kurarak kültürel alandaki etkinliklerini artırdılar. Bu arada İttihat ve Terakki'nin genel merkez yöneticileri arasına giren Ziya Gökalp, Türkçülük düşüncesini sistemli bir ideoloji haline getirme yolunda çalışmalara koyuldu. Bu dönemde Selanik'te çıkan Genç Kalemler dergisinin de dilde Türkçülük'ün olgunlaşmasında önemli rolü oldu. Ömer Seyfettin'in bu dergide çıkan "Yeni Lisan" adlı yazısı ulusal bir dil ve edebiyat yaratılması yolundaki çabalara öncülük etti. Osmanlıcılık, Batıcılık, İslamcılık gibi II. Meşrutiyet döneminin öbür düşünce akımlarına bağlı kişilerle zaman zaman sert tartışmalara da giren Türkçüler, İttihat ve Terakki'nin 1913'te yönetime tek başına egemen olmasından sonra belirgin bir üstünlük elde ettiler. Bütün Türkler'in bir bayrak altında birleşmeleri ülküsünü ifade eden ve Ziya Gökalp'in Türkçülük'ün son hedefi olarak nitelediği Turan düşüncesi bazı kişilere I. Dünya Savaşı koşullarında hemen gerçekleşecek gibi göründü. Böyle düşünenlerin başında gelen Enver Paşa'nın bu uğurda giriştiği askeri harekât binlerce Türk gencinin kanının dökülmesine neden oldu. I. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti'nin de aralarında yer aldığı İttifak Devletleri'nin yenilgisiyle sonuçlandı. Savaş sırasında iktidarda bulunan İttihat ve Terakki ile onun ideolojisi Türkçülük bu yüzden sert eleştirilere uğradı. Ama Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşması ve Anadolu'da ulusal temele dayalı yeni bir devletin kurulması Türkçülük'e yeniden itibar kazandırdı. Ziya Gökalp'in bu gelişmeleri dikkate alarak yeniden biçimlendirdiği Türkçülük, Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik yapısının oluşmasında etkili oldu. Eylül 3, 2009 uzi_pogoley tarafından düzenlendi büyük olarak bidaha yükledim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Enver Paşa İle M.kemalin İsimlerinin yanyana özellikle bir ideolojide yanyana gelmesi başlı başına bir çelişkidir.. Enverin türkçü olduğu doğrudur , fakat M.kemal türkçü olduğu iddaası gülünçtür.. M.kemal ittihat ve terrakki partisinin sadece mensubudur , görüş ve duruş acısından benzerlik bulunan ne görüşü nede bakışı vardır.. İttihat ve Terrakicilerin tamamıyla mandacı bir figürde durdukları ( savaş yıllarında ) yada osmanlıcı bir tavır ( pahdişahcı ) aldıkları acık ve net bir şekilde ortadadır.. M.kemal ise bunların tam tersine , bağımsız bir burjuva devleti kurması amacındadır ve öyle yapmıştır tarihte de ismi gecen şahısların( o donemde )( ittihatciların ) büyük bir bölümü M.kemal tarafından ' Vatan Haini ' sıfatıyla adlandırılmıştır.. Amacı , Anadoluda bir türk devleti kurmaktır , Dünyadaki bütün türklerin içinde bulundğu bir türk turan devleti yaratmak değil.. Dediğim üzere bu amacın peşinden gidenler ve bunu amac edinenler Vatan haini sifatını almışlardır. M.kemali Adlandırmak gerekirse , Milliyetci diye adlandırılabilir , turancı yada türkçü olarak değil. Saygılarımı Sunarım.. Tarih iyidir , beyin acar , ufku acar insana benlik kazandırır. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 okudugum en dogru yorum olacaktir bu sayin tracy ilerleyen yorumlarin nereye ulasacagini tahmin edebiliyorum takipteyiz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 mesajin içindeki afrodizmayi sezemedim , biraz daha açarsan nereye gideceğini görme , senin bakışını anlama mertebesine ulaşabilirim Beni Takip etme , kaybolmana neden olabilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Evet Mustafa Kemal'in büyük bir Turancı olduğu söylenemez ama hafiften bir sempatizanı olduğu ziya gökalp sayesindedir,çünki mustafa kemalin fikir hocasıdır. Ama Mustafa kemalin oraya yazılmasının amacı büyük turancı olmasada sempatizanlı için konulmuş olabilir. Cumhuriyet'in İlanı'ndan sonra Atatürk zaman zaman Turancı duyarlıkları okşayıcı konuşmalar yapmış ve TC banknotlarında ve pullarında bozkurt gibi Türklüğün sembollerini kullanmıştır Buna karşın, İsmet İnönü'nün Milli Şeflik yıllarında Turancı örgütler kapatılmış ve Turancı düşünürler baskı altında tutulmuştur. Nihal Atsız'ın önderliğindeki Turancı hareket, İnönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında takibata uğramış, 1944'te Turancı örgüt üyeleri tutuklanarak işkenceden geçirilmiş ve ağır ceza mahkemelerinde yargılanmıştır. Buna rağmen Turancı görüşler Türkiye'de günümüze dek taraftar bulmaktadır. Ziya Gökalp'in bir manzumesinde kullandığı aşağıdaki beyit, Turancı düşüncenin özeti sayılır: Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan. http://www.yukleresim.com/images/ayadderxktv9ilci3gbg.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 yorumunuz dogru ve saglikli bir yaklasimdi ama buna benzer konular ilerki yorumlarda tartismaya acik hale geliyor sizi degil konuyu takip ediyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 yorumunuz dogru ve saglikli bir yaklasimdi ama buna benzer konular ilerki yorumlarda tartismaya acik hale geliyor sizi degil konuyu takip ediyorum Anlaşıldı Evet Mustafa Kemal'in büyük bir Turancı olduğu söylenemez ama hafiften bir sempatizanı olduğu ziya gökalp sayesindedir,çünki mustafa kemalin fikir hocasıdır. Ama Mustafa kemalin oraya yazılmasının amacı büyük turancı olmasada sempatizanlı için konulmuş olabilir. Cumhuriyet'in İlanı'ndan sonra Atatürk zaman zaman Turancı duyarlıkları okşayıcı konuşmalar yapmış ve TC banknotlarında ve pullarında bozkurt gibi Türklüğün sembollerini kullanmıştır Buna karşın, İsmet İnönü'nün Milli Şeflik yıllarında Turancı örgütler kapatılmış ve Turancı düşünürler baskı altında tutulmuştur. Nihal Atsız'ın önderliğindeki Turancı hareket, İnönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında takibata uğramış, 1944'te Turancı örgüt üyeleri tutuklanarak işkenceden geçirilmiş ve ağır ceza mahkemelerinde yargılanmıştır. Buna rağmen Turancı görüşler Türkiye'de günümüze dek taraftar bulmaktadır. Ziya Gökalp'in bir manzumesinde kullandığı aşağıdaki beyit, Turancı düşüncenin özeti sayılır: Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan. Sempatizan olmak nereye , o görüşün sahibi olmak nereye.. Biri kuzey kutbu ise , öteki güney kutbudur.. Sempatizan olmak , o görüşün yanlısı olmaktır şayet gerçekten yanlısı olsaydı , görüşün taraflarını Vatan haini rütbesine cıkarmazdı.. M.Kemal , Tamamıyle Fransız Devriminde ve Fransız Felsefesinden etkilenmiş.. Turancılıkla yakından uzaktan alakası yoktur.. Türklük imgelerini koyması doğaldır sonucta Abd halkının değer yargılarını temsil eden imgeler olacak değil türk parasında.. Yani Herşeyi oraya cıkarmanın bir mantığı yok.. M.kemali deşersen , ümmetcide cıkar , bolşevikte cıkar , turancıda cıkar.. Mevzuları Tarih süzgecinden gecirerek eler ve incelersek sanırım doğru tespitlere varabiliriz. Saygılarımı sunarım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yorumun çok iyiydi.Ben turancı değilim onuda söyliyim sadece yni yeni araştırıyorum yaziyim dedim. Bende saygılarımı sunarım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Anlıyorum.. Bir tavsiye olarak görebilirsin , herkesi objektif izle ve kendi agzından dinle ( oku ) Saygılarımla. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Tavsiyeni daha önceden uygulaıştım zaten turancılığı nutukta bulmuştum. Mustafa kemalin ağzından bişeyi bulmak okadar zorki hadi buldun diyelim acaba doğrumu diye düşünmekten başım ağrıyor artık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Benim bir arkadaşım vardı , Hacettepe Tanıdığı biri çok önde olan biri , Türkiye Yakın tarihinde cok fazla araştırma yapmış deliller bulmuş birini tanıyordu.. Onunla bir konuşmasında, nutuğun çok fazla değiştirildiğini ve oynandığını söylemiş.. Türkiye tarihi özellikle çok karışıktır , harbede ve iç çelişkiler ( dış güçler ve iç güçlerin çelişkisi ) hiç bir zaman bitmemiştir , onun için tarihi çok oynaktır.. Doğruyu bulmak , doğru olduğunu anlamak çok zor bir durum , doğruyu bulanıda pek fazla kişi dinlemez bu ülkede , dinlemeye başladıklarında da yada arabası patlar içindeyken yada bir sabah evinden cıkarken kafasına yediği kurşunla son bakışını yapar hayata Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 dinlemeye başladıklarında da yada arabası patlar içindeyken yada bir sabah evinden cıkarken kafasına yediği kurşunla son bakışını yapar hayata Şimdi çok doğru söyledin işte malesefki. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Sağlıcakla Kal Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Sağol sende nevermore acaba konuyu böyle bitirebileceğimizi tahmin etmişmiydi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 o sanırım onun sorunu 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chris Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 özür dilerim,ukalalığımı hoşgörün lütfen. kanaatimce sn.Nevermore'un uyarı yapma sebebi daha evvel yaşanmış olayların tekrarının olmaması için alınmış bir önlemdi.. gözlemlediğim kadarıyla siyasi konular,din konularından sonra en bol kilitlenen başlıklardandır. dilerim ki demek istediğimi anlatabilmişimdir... bu arada konu için teşekkür ederim sn.Uzi_pogoley yorumlar için de size teşekkürlerimi sunarım sn.Tracy.. yorumlarınızı merakla takip ediyorum.. Saygı ve sevgilerimle.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2009 türkiyeden başka türk devleti yokki birleşelim.sadece kktc var o da zaten bize bağımlı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Aslında kasıt direk olarak o devletleri birleştirmek değil , asyada ve türkün coğunlukta yaşadığı topraklarının birleşiminde bir devlet kurmak.. Bütün dünyanin türk olması gibi bir mevzu yok olamaz zaten. Tarihte daha çok pantürkizm diye gecer. Türk ırkı temellidir bir akımdır. Türkistan, türkmenistan , kazakistan , özbekistan olsun bunlar türk ve türkmen devletlerdir. Asyada sanırım baya da özerk türk bölgeleri var çin de vs ülkelerde.. Bende teşekkür ederim chris Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 türkistanlı birine sorarsan uygurum der, türkmene sorar türkmenim der, kazağa sorarsan kazağım der vs.... bütün "türk" devletleriyle dillerimiz, kültürlerimiz çok farklı.azerilerle bile aramızda tonla fark var, hatta türkiyenin doğusuyla batısı arasında. sadece tarihimizin bi kısmını onlarla paylaşıyoruz o kadar.ve bu onları türk yapmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lotor Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Türkçülük, büyük Türkelinde, Türk uruğunun kayıtsız şartsız hakimiyeti ve bağımsızlığı ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Türkler için milliyet her şeyden önce bir kan meselesidir. Yani Türküm diyecek olan adam Türk neslinden olmalıdır. Türk nesli de tarihten malûm ve meşhur olan Türklerdir. Sibiryanın buzlu bir bucağında yaşıyan bir Saka veya Litvanyanda yaşıyan bir Kıpçak Türk’tür. Sakanın dili bize pek aykırı gelebilir. Litvanyalı Kıpçak çoktandır öz dilini unutup Litvan diliyle konuşmuş olabilir. Fakat onlar kanca Türk oldukları için Türk’türler. Bunun için biz onlara bir yakınlık duyarız. Fakat yabancı kan taşıyan bir insan Türkçe’den başka dil bilmese bile, o Türk değildir. Bunu şöyle bir misalle izah edebiliriz: Memleketimizde epeyce zenci vardır. Bunların hepsi Türkçe konuşur. Bazılarının dili tam bir İstanbul şivesidir. Başka dil bilmezler. Kanun bakımından da Türk sayılırlar. Fakat onlar Türk müdür? Bir Türk köylüsü onun Türk olduğuna kat’iyen inandırılamaz. Hakikatte de onun Türk olduğunu iddia etmek gülünçtür. Zaten memlekette herkes bunlara Arap der, geçer. Türk kanına yabancılığı bakımından bir İngiliz, bir Yahudi, bir Çerkes, bir Arnavut, bir Kürt veya bir Lâzdan farkı olmayan zencilerin, sırf tabiat ona kara damga vurdu diye Türk olmadığı ittifakla kabul olunuyor da, dış şekilleri Türk’e benziyen başka yabancılar neden Türküm diyince Türk sayılıyor? Madem ki zencinin Türklüğünü kimse kabul etmiyor, o halde şekli Türk’e benziyen yabancı da Türk değildir. Mesele yalnız dış şekil meselesi olsaydı zenciyi Türk saymayıp ötekini saymak belki doğru olurdu. Fakat mesele bir iç meselesidir. Zenci, Türk’e olan sadakatinde ötekilerden, muhakkak ki, daha samimidir. Fakat mesele bir iç meselesi olduğu için Türk’e şeklen benziyenlerden daha çok sakınmak lazımdır. Malum ya: yılanın bile en tehlikelisi bulunduğu yerle aynı renkte olanıdır. Ayrıca Türkçülük, ülkücülük denen devşirme yobaz çapulcu anlayışla karıştırılmaması gerekir. Türkçülerin Son Başbuğu ATATURK, Yol Göstericileri Nihal Atsızdır.Türkçülerin sloganlarıda TÜRKÜZ TÜRKÇÜYÜZ İNADINA LAİK İNADINA ATATÜRKÇÜYÜZdür. Türkçüler,laikolmadan Türkçülüğün olamayacağına inanırlar. Ayrıca Türkçüler Osmanlıyı sevmezler. Osmanlının diğer etnik ırkları Türk ırkından üstün görüp Türkmenleri katletmesini asla affetmezler . En nefret ettikleri padişahta Yavuz Sultan Selimdir. Yavuz Sultan Selim kürtlerle bir olup 70 bine yakın Türkmeni katletmiştir. Türkçülük ile ülkücülüğü ayıran en büyük fark Türkçülüğün, ülkücülük gibi İslam'la sentezlenmemiş olması ve Türk-İslam sentezine karşı çıkmasıdır. Peki ATSIZCI TÜRKÇÜLER KİMLERDİR? Atsızcı Türkçüler kendilerini şöyle tarif ediyorlar. '' Bizler, yeni Hunlar'ız; Bizler, yeni Göktürkler'iz; Bizler, Genç Kuvay-i Milliyecileriz; Bizler, Başbuğları Ulu Türk Atatürk olan, Türkçülük sevdasında ve ülküleminde Nihal Atsız'ı kayıtsız, şartsız önder olarak benimseyen gerçek Türkçüleriz! Türk'üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz, Atsızcıyız, Turancıyız. Başbuğumuz: Atatürk, Yol Göstericimiz: Nihal Atsız, Silahımız: Damarlarımızdaki asil kan, Hedefimiz: Turan! Soyumuz, Saf Türk Soyudur; Dilimiz, arınmış Türkçe'dir; Töremiz; ne Arap'ın, ne Kıro'nun ne de Batı'nın töresidir, özbeöz Türk'ün töresidir. Türk'ün töre ve kültürünü, yaşam tarzı olarak benimseyip yaşar ve yaşatırız. Amacımız; Türkçü, Atatürkçü, Laik ve Turancı bir demokrasi anlayışını Türkiye'de egemen kılmak için mücadele vermek ve ülkümüz olan Türk Birliği'ne giden kutlu yoldaki engelleri birer birer ortadan kaldırmaktır! Türklük ve Türkiye düşmanları; bizlerden korkun ve bizleri bekleyin! Ulu Tanrı Türk'ü Korusun!'' Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaSassano Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 azerilerle bile aramızda tonla fark var, hatta türkiyenin doğusuyla batısı arasında. Batı mı daha Türk doğu mu daha Türk o zaman? Azerileri kendime benzetmiyorum ama dediğin gibi doğulu birini de kendime hiç benzetmiyorum. Ama Türk işte. Azeri de Türk ve bizi bağlayan sadece tarih değil; dil. Sen bilmesen de Türk Dilcileri daha derin olarak bunu inceleyebiliyor. Kelime köklerine, eklere bakıldığında başta Azeriler, sonra Özbekler ve Türkmenler bizim unuttuğumuz Öz Türkçe kelimeleri kullanıyorlar. Biz ne yapıyoruz 'zuhaha olm lan ne dio lan bu lavuklar!' diye gülüyoruz. Çünkü dilimizin geçmişini bilmiyoruz. Onların Türk olmadığını hala düşünüyorsan ben hangi ırk olduklarını soracaktım aslında? Arap? Çinli? Bu arada uygurlar da Türk. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lotor Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Ayrica Yüce Başbuğ Atatürkün Türkçü olmadığı söylenmiş. Bu anlayış inönücülerin,Başbuğ Atatürk öldükten sonra onun ismini kullanarak uyutma yalanlarının resmi tarihte yerini alması olayıdır. 1938'den sonraki Inönü dönemininden sonra Türkcü devlet yikilmistir ve ülke yönetimini eline geciren karanlik odaklar 1940'lardaki gerceklestirdikleri karsi devrim sonucunda 1950'nin baslarinda NATO'ya girilmesiyle beraber "Inönücülük" ve "karsi devrimcilik" resmi ideoloji olup tamamen ABD'nin yörüngesine girmisizdir. Bu gercek'ten hic kimse kacmamalidir. Bugün asker dahil hic bir kurum yüzde yüz Atatürkcü degildir. Eger Atatürkcü(IRKCI, TOPLUMCU, MILLIYETCI, DEVRIMCI, CUMHURIYETCI) olsalardi bugün ülkede ne kürtler azar ne de yobazlar iktidar'a gelebilirlerdi. Basbug Atatürk arapcilarin ve kürtlerin tepelerine bomba yagdirarak hadlerini bildirmistir. Iste Atatürkcülük budur.Atatürk Türkcülük, Türk milliyetciligi, tam bagimsizlik ve tekil devlet demektir! Ne yazik ki bugün ordumuz Inönü'nün asiri sekilde isaret ettigi laiklik ilkesi disinda hic bir kemalist olguya uymamaktadir. Buna göre laiklik ilkesini benimseyen bir zenci bile "Türk'üm" diyerek ülkemizin basina gecebilir. Bunu engelleyecek herhangi bir kural var mi? Şimdi ATATURK IRKCIMIYDI? BU SORUYA CEVAP BULABİLMEK İÇİN HİÇBİR YORUMA MAHAL BIRAKMAYAN TARİHE BAŞVURACAĞIZ.BUNU YAPARKEN DE OLAYLAR VE OLGULAR ÜZERİNE KİŞİSEL YORUMLARIMIZI KATARAK DEĞİL,BİZZAT OLAYLARA KONU OLAN KİŞİLERİN AĞIZINDAN TARİHİ NAKLEDECEĞİZ. IRKÇILIK,TOPLUMSAL OLAYLARIN SEBEPLERİNİ ANTROPOLOJİK TEMELLERE DAYANDIRMAK BAKIMINDAN ELE ALINDIĞINDA: ”MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.” Başbuğ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK bir Türkçüdür. Bazı sözleri: "Komünizm, görüldüğü yerde ezilmelidir!" "Biz ne Bolşevikiz, ne de komünist; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız." "Kanını taşıyanlardan başkasına inanma." "Mensup olduğum Türk Milletinin şan ve şerefi varsa, benim de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım ve şerefim vardır." "Bana, insanlar üstünde bir doğuş yüklemeye kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük, Türk olarak dünyaya gelmemdir." "Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır." "Taş kırılır, tunç erir, ama Türklük ebedidir." "Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız, bunları sadece ve yanlız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız." "Bu memleket dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahra oldu. Bu sahra yedi bin senelik en aşağı, bir Türk beşiğidir; Beşik tabiatın rüzgârları ile yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu, tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." "Etimin ve kemiğimin babası Ali Rıza Efendi ise, fikrimin babası Ziya Gökalp'tir." "Dünya yüzünde, Türk’ten daha büyük,ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir." "Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur." "Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır." "Türkiye bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir." "Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." "Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur." "Yurttaşlarım! Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir." "Türk, Türk olduğu için asildir. Çoğumuz, büyük babamızın babasını hatırlamayız. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz." "Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine karşı 'Türk'üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!' diyelim." "Evvela, millete tarihini, asil bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu göstermeliyiz." "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" Ve son olarak; "Milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avı olacaklardır." DİYEN ATATÜRK’ÜN KARMAŞIK TOPLUMSAL MESELELERİ ÇÖZECEK MESELEYİ,KANDA ARAMAK SURETİYLE IRKÇILIĞINI İLAN ETTİĞİ AÇIK DEĞİL MİDİR? BAŞBUĞ ATATÜRK’ÜN BU SÖZÜ ANLAMINI BİLMEDEN SARFETTİĞİNİ HİÇ KİMSE İDDİA EDEMEYECEĞİNE GÖRE SORUYA OLUMSUZ YANIT VERMEK MÜMKÜN MÜDÜR? IRKÇILIK,YABANCI IRKTAN GELENLERİN ÖNEMLİ MEVKİLERE GEÇİRİLMEMESİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLDİĞİ TAKTİRDE; ”TÜRK IRKINDAN OLMAYAN ASKERİ MEKTEPLERE GİREMEZ.” HÜKMÜNÜ YILLARCA TATBİK EDENLERİN İPLERİNİ ELİNDE TUTAN BAŞBUĞ ATATÜRK’ÜN IRKÇILIĞINI GÖRMEMEK İÇİN KÖR,ANLAMAMAK İÇİN APTAL OLMAK GEREKMEZ Mİ?BUNUN SONUCU OLARAK TA “BU VESİLEYLE MUHTEREM MİLLETİME ŞUNU TAVSİYE ETMEK İSTERİM Kİ,BAŞINA GEÇİRECEĞİ İNSANLARIN KANINDAKİ CEVHER-İ ASLİYİ TATBİK ETMEKTEN BİR AN BİLE YOKSUN OLMASINLAR.” DİYEN BİZZAT YÜCE BAŞBUĞ’UN KENDİSİ DEĞİL MİDİR? IRKÇILIK,KENDİ IRKININ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ İDDİA ETMEK BAKIMINDAN ELE ALINDIĞI TAKDİRDE, ”BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR!” DİYEN ATATÜRK,IRKIMIZI ÜSTÜN TUTMAK “SUÇUNU İŞLEMİŞ” OLMUYOR MU? IRKÇILIK,MİLLETİN TARİFİNDE IRKA DA YERİNİ VERENLERİN VE SOYUNU İNKAR SOYSUZLUĞUNA DÜŞMEYENLERİN ALNINA YAPIŞTIRILACAK BİR DAMGA OLARAK ELE ALINDIĞINDA;MİLLETİ TARİF EDERKEN ÖNEMLİ BİR UNSUR OLARAK KAN BİRLİĞİNİ DE ELE ALAN VE BU FİKRİ PARTİ ZİHNİYETİNE(1944’TEN SONRA DEĞİŞTİRİLMİŞTİR.) GEÇİRDİĞİ GİBİ OKUL SIRALARINDA OKUNACAK KİTAPLARIN YAZARLARINA DA EMPOZE EDEN MUSTAFA KEMAL’İN IRKÇILIĞI İNKAR EDİLEBİLİR Mİ? BÜYÜK BÜTÇELER AYIRARAK TÜRK IRKINA MENSUP BİRÇOK ÖLMÜŞ KİŞİNİN MEZARINI AÇTIRARAK KAFATASI ÖLÇÜMÜ YAPTIRAN VE BUNUN SONUCUNDA “TÜRK’ÜN ALAMET-İ FARİKASI BRAKİSEFAL KAFATASINDADIR.” SÖZÜNÜ SÖYLEYEN MUSTAFA KEMAL DEĞİL MİDİR? TANRININ KIRBACI ATTİLA’NIN BATI ROMA’YI FETHETTİĞİ ZAMAN KARŞISINA ÇIKAN BİR ROMALI PATRİCİEN’E SÖYLEDİĞİ: ”BEN SİZİN GİBİ ASİL BİR ADAM DEĞİLİM.FAKAT ASİL BİR MİLLETTENİM.” SÖZÜNÜ ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR TEKRAR ETMEKTEN BÜYÜK BİR HAZ DUYAN YİNE YÜCE BAŞBUĞUN BİZZAT KENDİSİ DEĞİL MİDİR? VE SON OLARAK, ORD.PROF.DR. FUAT KÖPRÜLÜ’NÜN ATATÜRK’E TÜRKİYAT ENSTİTÜSÜ’NÜN ONGUNUNUN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ SORDUĞU ZAMAN: "FUAT BEY!KARLI TANRI DAĞLARININ ÖNÜNDE ELİNDE MEŞALE TUTAN BİR BOZKURT OLSUN,BU MEŞALE GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLMİNİN İFADESİ OLSUN.ERGENEKON’DAN ÇIKMAMIZDA KILAVUZ OLAN BOZKURT,TÜRKLÜĞÜN ANADOLU TOPRAKLARINDAKİ YENİ DEVLETİNİN KURULUŞUNU İFADE ETSİN.”(Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya,Atatürk ve Türk Dili Tebliği,s.1) "KANINI TAŞIYANDAN BAŞKASINA İNANMA" Eski adliye bakanı ve profesör Mahmut Esat Bozkurt'un "Atatürk İhtilali" kitabında yer alan şu söz Atatürk'ün ne kadar ırkçı olduğunu kanıtlar niteliktedir. Ayrıca, Türk Tarihi, Dili, Folkloru ve Kültürü üzerine araştımalar yaptırdığı gibi Türk kan grupları, Türk kafa tasları, Türk saçları, Türk beyinleri gibi doktora konusu olmuş yüzlerce yayının çıkmasını sağlamıştır. O'nun devrinde ciddi şekilde araştırmalar yapılmış Türk Irkının ölçüleri, vasıfları, kökleri ve maddi manevi değerleri konusunda yüzlerce makale yayınlanmıştır. Yüce Atatürkün 1930 da Türk millietini tarif ederken yaptığı açıklama da Türkçü olduğunu gösterir. “Türk Milleti'nin kuruluşunda etkili olduğu görülen tabiî gerçekler şunlardır: a) Siyasî varlıkta birlik b) Dil birliği c) Yurt birliği d) IRK VE MENŞE BİRLİĞİ e) Tarihî karabet f) Ahlâkî karabet (M.K.ATATÜRK-1930) "Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük türk olarak dünyaya gelmemdir" diyen yüce Atatürk Türkçü değilmidir? Ya da"Taş Kırılır Tunç Erir Ama Türklük Ebedidir" Sözü ne ne demeli? Yazdıkları, Söyledikleri, Yaptıkları ortada açıkça söylemiş anlatmış. Atanın görüş ve düşüncelerini ümmete yada koministe uydurmakta bir yalama gelenegidir. Aklı olan buna zaten inanmıyor. Merkezbankasının bastığı ilk dönem paralarda Bozkurt vardır. Atamın isteği ile, Türk ocaklarında, Silahlı kuvvetlerde simgeler özellikle Turandan seçilir Atatürk' ten kalma bir gelenek Ayrıca Petrol Ofisinin Amblemini bizzat kendisi yapmıştır ve onun içindeki bir ejderha değil Kurt başıdır. Ağzındaki alev Atatürkün ölümünden sonra İsmet İnönü tarafından koyulmuştur. EN BÜYÜK ESERİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TEMELİNİN,TARTIŞMAYA YER BIRAKMAKSIZIN,NASIL BİR MAYAYLA ATILDIĞINI BÜTÜN CİHANA HAYKIRAN KİŞİ,GÖKTANRI’NIN KILICI,TÜRK’Ü ATEŞLE İMTİHANINDAN SALİMEN ÇIKARAN YÜCE BAŞBUĞ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,TÜRK TARİHİNİN EN BÜYÜK TÜRKÇÜLERİNDEN BİRİ DEĞİL MİDİR? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaSassano Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Türkçülük, büyük Türkelinde, Türk uruğunun kayıtsız şartsız hakimiyeti ve bağımsızlığı ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Türkler için milliyet her şeyden önce bir kan meselesidir. Yani Türküm diyecek olan adam Türk neslinden olmalıdır. Türk nesli de tarihten malûm ve meşhur olan Türklerdir. Sibiryanın buzlu bir bucağında yaşıyan bir Saka veya Litvanyanda yaşıyan bir Kıpçak Türk’tür. Sakanın dili bize pek aykırı gelebilir. Litvanyalı Kıpçak çoktandır öz dilini unutup Litvan diliyle konuşmuş olabilir. Fakat onlar kanca Türk oldukları için Türk’türler. Bunun için biz onlara bir yakınlık duyarız. Fakat yabancı kan taşıyan bir insan Türkçe’den başka dil bilmese bile, o Türk değildir. Bunu şöyle bir misalle izah edebiliriz: Memleketimizde epeyce zenci vardır. Bunların hepsi Türkçe konuşur. Bazılarının dili tam bir İstanbul şivesidir. Başka dil bilmezler. Kanun bakımından da Türk sayılırlar. Fakat onlar Türk müdür? Bir Türk köylüsü onun Türk olduğuna kat’iyen inandırılamaz. Hakikatte de onun Türk olduğunu iddia etmek gülünçtür. Zaten memlekette herkes bunlara Arap der, geçer. Türk kanına yabancılığı bakımından bir İngiliz, bir Yahudi, bir Çerkes, bir Arnavut, bir Kürt veya bir Lâzdan farkı olmayan zencilerin, sırf tabiat ona kara damga vurdu diye Türk olmadığı ittifakla kabul olunuyor da, dış şekilleri Türk’e benziyen başka yabancılar neden Türküm diyince Türk sayılıyor? Madem ki zencinin Türklüğünü kimse kabul etmiyor, o halde şekli Türk’e benziyen yabancı da Türk değildir. Mesele yalnız dış şekil meselesi olsaydı zenciyi Türk saymayıp ötekini saymak belki doğru olurdu. Fakat mesele bir iç meselesidir. Zenci, Türk’e olan sadakatinde ötekilerden, muhakkak ki, daha samimidir. Fakat mesele bir iç meselesi olduğu için Türk’e şeklen benziyenlerden daha çok sakınmak lazımdır. Malum ya: yılanın bile en tehlikelisi bulunduğu yerle aynı renkte olanıdır. Ayrıca Türkçülük, ülkücülük denen devşirme yobaz çapulcu anlayışla karıştırılmaması gerekir. Türkçülerin Son Başbuğu ATATURK, Yol Göstericileri Nihal Atsızdır.Türkçülerin sloganlarıda TÜRKÜZ TÜRKÇÜYÜZ İNADINA LAİK İNADINA ATATÜRKÇÜYÜZdür. Türkçüler,laikolmadan Türkçülüğün olamayacağına inanırlar. Ayrıca Türkçüler Osmanlıyı sevmezler. Osmanlının diğer etnik ırkları Türk ırkından üstün görüp Türkmenleri katletmesini asla affetmezler . En nefret ettikleri padişahta Yavuz Sultan Selimdir. Yavuz Sultan Selim kürtlerle bir olup 70 bine yakın Türkmeni katletmiştir. Türkçülük ile ülkücülüğü ayıran en büyük fark Türkçülüğün, ülkücülük gibi İslam'la sentezlenmemiş olması ve Türk-İslam sentezine karşı çıkmasıdır. Peki ATSIZCI TÜRKÇÜLER KİMLERDİR? Atsızcı Türkçüler kendilerini şöyle tarif ediyorlar. '' Bizler, yeni Hunlar'ız; Bizler, yeni Göktürkler'iz; Bizler, Genç Kuvay-i Milliyecileriz; Bizler, Başbuğları Ulu Türk Atatürk olan, Türkçülük sevdasında ve ülküleminde Nihal Atsız'ı kayıtsız, şartsız önder olarak benimseyen gerçek Türkçüleriz! Türk'üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz, Atsızcıyız, Turancıyız. Başbuğumuz: Atatürk, Yol Göstericimiz: Nihal Atsız, Silahımız: Damarlarımızdaki asil kan, Hedefimiz: Turan! Soyumuz, Saf Türk Soyudur; Dilimiz, arınmış Türkçe'dir; Töremiz; ne Arap'ın, ne Kıro'nun ne de Batı'nın töresidir, özbeöz Türk'ün töresidir. Türk'ün töre ve kültürünü, yaşam tarzı olarak benimseyip yaşar ve yaşatırız. Amacımız; Türkçü, Atatürkçü, Laik ve Turancı bir demokrasi anlayışını Türkiye'de egemen kılmak için mücadele vermek ve ülkümüz olan Türk Birliği'ne giden kutlu yoldaki engelleri birer birer ortadan kaldırmaktır! Türklük ve Türkiye düşmanları; bizlerden korkun ve bizleri bekleyin! Ulu Tanrı Türk'ü Korusun!'' Pardon bir şey soracaktım. Benim dedeler Bosna Hersek ve Arnavutluk göçmeni. Hepsi de bebekken gelmişler. Ben Türk değil miyim? Yoksa burda yaşaya yaşaya kanım değişmiş olabilir mi? Çünkü kendimi aşırı derecede Türk hissediyorum. Siz kaç kuşaktır anadoludasınız kardeş? Bir de Türk kanı taşıyıp taşımadığımı nerden öğrenebilirim? Tahliller nerde yapılıyor? ________________________________________________________________________ Türk olmak bir dil, bir kültür meselesidir. Kanla, kafatasıyla Türklük testlerine varıdırısanız olayı herkes gitsin o zaman bu ülkeden. Göçmen dolu ülke. Herkes anavatanına mı göçsün? Anadolunun çeşitli kültürlerin beşiği olması ve çeşitli ırklara vatan olması bir takım ırk düşmanlarına (ırkçı demiyorum, asıl amaçları bazı ırkları karalamak) batıyor sanırım. Ama Atatürk'ün milliyetçiliğine göre bu topraklarda yaşayan, Türkçe konuşan ve Türk kültürünü yaşayan herkes TÜRKtür. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tracy Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 (düzenlendi) türkistanlı birine sorarsan uygurum der, türkmene sorar türkmenim der, kazağa sorarsan kazağım der vs.... bütün "türk" devletleriyle dillerimiz, kültürlerimiz çok farklı.azerilerle bile aramızda tonla fark var, hatta türkiyenin doğusuyla batısı arasında. sadece tarihimizin bi kısmını onlarla paylaşıyoruz o kadar.ve bu onları türk yapmaz. Arkadaşım Zaten bu ütopya bile olamaz... Yani bu mevzunun olma ihtimali diye bir ihtimal yok.. Dünyaya hakimeyet, kuran şeyler ırklar veya kültürler değil , sınıflar ve araçlardır.. Bir insanın benliğiyle övünmesi bir arada tutmaya çalışması kötü birşey değildir , o benliği diğerlerinin benliğinden üstün görmesi , diğerleri yoksayması - yoketmeye yönelmesi tehlikelidir. -------------------- Ayrica Yüce Başbuğ Atatürkün Türkçü olmadığı söylenmiş. Bu anlayış inönücülerin,Başbuğ Atatürk öldükten sonra onun ismini kullanarak uyutma yalanlarının resmi tarihte yerini alması olayıdır. 1938'den sonraki Inönü dönemininden sonra Türkcü devlet yikilmistir ve ülke yönetimini eline geciren karanlik odaklar 1940'lardaki gerceklestirdikleri karsi devrim sonucunda 1950'nin baslarinda NATO'ya girilmesiyle beraber "Inönücülük" ve "karsi devrimcilik" resmi ideoloji olup tamamen ABD'nin yörüngesine girmisizdir. Tarih olayları doğru da sonuc yanlış arkadaşım.. Türkiye Natoya girmeden önce sovyetlerın müttefikidir , M.kemal ( başbuğ olmayanı ) Ölmeden önce 2 dünya savaşı için sovyetlerın yanında yer almasını bile soylemıştır.. Bu devlet türk devletidir yani devlet üstunde hakim olan ulus Türklerdir.. İnonü donemınden sonra ülke emperyalizmin hegomanyası altına girmeye başlamış , emperyalizm AP hükümetiyle siyasi eline geçirmiştir.. Bu ele gecirmeler 60 70 darbeleriyle ordunun içine girmiş ve 80 darbesınde tam anlamıyla egemenliğine almıştır.. Egemenlik , artık fiili işgallerle değil ekonomik işgallerle yapılmaktadır.. Bu gercek'ten hic kimse kacmamalidir. Bugün asker dahil hic bir kurum yüzde yüz Atatürkcü degildir. Eger Atatürkcü(IRKCI, TOPLUMCU, MILLIYETCI, DEVRIMCI, CUMHURIYETCI) olsalardi bugün ülkede ne kürtler azar ne de yobazlar iktidar'a gelebilirlerdi. Basbug Atatürk arapcilarin ve kürtlerin tepelerine bomba yagdirarak hadlerini bildirmistir. Iste Atatürkcülük budur.Atatürk Türkcülük, Türk milliyetciligi, tam bagimsizlik ve tekil devlet demektir! Evet Sayın Irkçı arkadaşım , Bu gün asker bile milliyetci değil gayri millidir yani emperyalizmin uşagıdır.. Asker değil , butün sınıflar devlet ve devlet organlarının hepsi... Atatürk'ün attığı bombalar tam işe yaramamış yazından bu cıkar yani bu bir tartışma konusu tartışmak için var , o00o0oo0 iyi ki öldürmüşüz iyi ki bomba atmışız diye bir zihniyetle tartışılamaz.. Atatürkçülük İnsanların kafasına ' kürttür ve arab ' tır diyerek bomba atmasaksa ben sayısını bılmeden okudugum tarih kitablarını boşuna okuşumum.. Atatürkçülük , kemalizm bir devlet yonetim şekli bir politikadır.. Kemalizm şayet İnsanların üstüne bomba atmasak , bunun Nazizimden ayrılan bir özelliği olmaz.. Dediğim gibi Tarihi iyi okumak lazım , okunan 3 satır yazıyla yazı yazmamak lazım , alıntılarla tartışma yapılmaz.. Tartışma uslubunu bozmamak lazım...Bilmek lazım ki bozulmasın.. Ya Bak sap ile soğanı ayırt edemessen , Milliyetci ( burjuva milliyetcisi ) ile kafa tascı bir ırkçıyı ayırt edemessın.. Kafa tascı bir ırkçı olduğun içinde , bunları ayırt edemessın her gördüğünü kendinden sanabilirsin.. Tarihe Bak arkadaşım yazdığın şeylerın bir kısmı doğru ama doğru bütündür ve kopmaz parçalarla bağlıdır.. M.kemal'in orda gecen sözlerinden çoğu yalan ve uydurmadır.. Bazılarının damara göre şerbet vermeleri politikasından türemıştır çoğu... ' Komünizm, görüldüğü yerde ezilmelidir!" ; bu sözün tamamı şöyledir , Komünizm bir yılan başıdır ve görüldüğü yerde çabucak ezilmelidir ' ' Kontgerilla Kıskacında Türkiye ' adlı kıtabda bu sözün ve bu sözle başlayan yazının M.kemale ait olmadıgı , Saplanmış değillerle sunulmuştur.. Söz Cıa ajanına aittir ve M.Kemale aksedilmiştir.. Okursan gorme fırsatın olur... Daha önce yazdığım bir yazıda , M.kemalin bu sözü soylediği iddaa eden , M.kemale iki yüzlü ve çıkarcı adam rütbesini yapıştırır demiştim.. Sebebi , Kurtuluş savaşında , generalleriyle , ordusuyla silahıyla , yiyeceğiyle yardım eden tek ülke Sovyetlerdir Yani Komunistler.. Kurtuluş savasından sonra, bu ülke kurulan fabrikaların yüzde 90i sovyetler yardımıyla kurulmuştur.. Tarih Böyle söylüyor M.Kemal'in diyerek bütün sözleri baz alırsak , bu adam hiç susmamış abi hep konuşmuş mevzusu acığa cıkar.. Ne ara savaş yapmış , ne ara cumhuriyeti kurmuş ne ara okumuş ne ara yani M.kemal , Bu ülkenin değer yargısıdır , Sen ve Senin gibiler olduğu sürecede , Bu değer yargısı Dış güçler ve dış güçlere bağlı vatan haini şerefsizler tarafından kullanılmaya devam edecektır. Eylül 4, 2009 Tracy tarafından düzenlendi Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaSassano Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 ...Egemenlik , artık fiili işgallerle değil ekonomik işgallerle yapılmaktadır..... Kesinlikle çok doğru bir noktaya değinmişsin... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.