Şehy Adiy'nin İlahisi

Öncelikle Yezidilerin büyük şeyhi Şeyh Adiy bin Musafir'in binbir anlamı olan ezoterik şiirini veriyorum. Sonra kendi çapımda yorumlayacağım. Umarım beğenirsiniz.

ŞEYH ADİ'NİN İLAHİSİ - HUZUR İÇİNDE YATSIN

Benim bilgim, tüm varlıkları kuşatır

Benim varlığım, benden gelir.

Benim gelişimin nedeni, yine benim;

Zamanını da bilen benim.

Evrende var olan her şey, benim buyruğumdadır

Her yer, insanlar otursun oturmasın,

Ve tüm yaratılmışlar, benim buyruğumdadır

Benim egemenliğim, başka egemenliklerden üstündür.

Sözlerim her zaman doğrudur.

Yeryüzünün yargıcı ve yöneteniyim.

Benim yüceliğime tapınır insanlar

Bana gelirler, öperler ayaklarımı.

Benim, gökleri kat kat yayan.

Başlangıçta haykıran, benim.

Şeyh'im ben, benden başka yoktur tapacak.

Benim, kendimi mucizelerle gösteren.

Bana indirildi mutluluklar kitabı,

Dağları eriten efendimden.

Tüm yaratılmış insanlar bana gelirler

Saygıyla öpmek için ayaklarımı.

Meyvalar üretirim gençliğin ilk özsuyundan,

Kendi gücümle ve bana yönelirler Öğrencilerim.

Işığının önünde sabahın karanlığı dağılır.

Yol gösteririm, isteyenlere.

Benim, Adem'in Cennette yaşamasına neden olan",

Nemrud'un kızgın ateşte kalmasına da.

Ahmed'e adaletli davranmasında önderlik ettim

Benim yolumda ilerlettim onu.

Bana gelir tüm yaratıklar

Sevgimi, armağanlarımı kazanmak için.

En yüksek yerlere bile uğrarım ben

İyilikler benim acımamdan kaynaklanır.

Benim, tüm yüreklere korku salan

Bana uysunlar diye; ve yüceltirler gücünü ve görkemini kötülüğümün.

Karşıma çıktı o öldürücü arslan

Öfkeyle, ve ben haykırdım ve taşa çevirdim onu.

Karşıma çıktı yılan

Ve ben irademle kuma çevirdim onu.

Benim, vurup titreten kayayı

Ve yanından fışkırtan suların en tatlısını.

Benim bildiren, kesin gerçeği.

Benden gelir, acı çekenleri avutan kitap.

Benim, biricik yargıç,

Yargılamak hakkımdır.

İlkyazları yarattım su versinler diye,

Suların en tatlısını ve güzelini.

Eli açıklığımla ben neden oldum belirmesine

Ve gücümle saflaştırdım onu.

Bana dedi ki Cennet'in Efendisi,

"Sensin tek yargıcı ve yöneticisi yeryüzünün."

Bazı mucizelerimi kendim sergilerim,

Bazılarıysa, varlıkların kendilerinde açığa vurulmuştur.

Benim, dağlara boyun eğdiren,

Benim altımda, benim irademe göre,

Ürkünç görkemimin karşısında haykırır canavarlar

Gelir tapınırlar bana, öperler ayaklarımı.

Şamlı Adi'yim ben, Misafir'in oğlu.

Yüce bağışlayıcı, çeşitli adlar verdi bana,

Göksel tacı, makamı, ve yedi göğü ve yeryüzünü.

Gizlerime erenlerin yüzünde, benden başka Tanrı yoktur.

Her şey benim buyruğum altındadır.

Onun için, benim önderliğimi yadsımayın.

Ey insanlar! Bana karşı çıkacağınıza, boyun eğin,

Yargılama Günü'nde, karşıma geldiğinizde, mutlu kılınırsınız.

Her kim, bana bağlı olarak ölürse

Cennete göndereceğim onu,

Ama kim ki, beni tanımadan ölür

Acı içinde kıvrandıracağım onu.

Diyorum ki, yücelikte yoktur dengim.

Yaratırım ve istediğimi zengin yaparım,

Övgüler bana, her şey benim irademle olur,

Işığı ben bağışlarım evrene.

Ben o hükümdarım kî, büyüklüğüm kendimden gelir,

Yaratılmış tüm zenginlikler benim buyruğumdadır.

İzlemeniz gereken bazı yollan gösterdim size, ey insanlar,

Bana yakın olmak isteyenler, dünyayı unutmalıdır.

Sözlerim her zaman doğrudur.

Yükseklerdeki bahçe, beni hoşnut edenler içindir.

Ben, gerçeği aradım ve onaylayıcısı oldum onun;

Aynı gerçeği kavrayanlar, en yüksek yere ulaşacaklar benim gibi.

Şimdi.. Bu şiirde ilk okuyan "Haşa bu ne ya! Adam kendini Yaratan sanıyor! Tööbee! " diyebilir. Aslında böyle diyen kişinin tasavvufun T'sinden haberi yoktur. Çünkü tasavvufta "EnelHakk" diye birşey vardır New Agecilerin çok sevdiği "WE ARE ONE" düşüncesi. Biriz anlamında. Ve elbette "biz tanrıyız" düşüncesiyle beraber. Herşeyi ve herşeyi yaratan benim. Biziz. Zaten biriz. Ha ben ha siz. Ne fark eder. Kötülükmüş iyilikmiş ne farkeder. Hepsini biz yaratmıyor muyuz? Yaratmadık mı dostum? Biz esas yaratıcı değil miyiz?

Dağları biz yaratmadık mı? Peki ya selleri? Nuhu bu dünyaya gönderen de, sellerle boğmaya çalışan da, ona gemi yaptırıp kurtaran da biz değil miyiz dostum????

Açıkçası, gerçeği bulan biri yukardaki gibi konuşacaktır. Ama biz gerçeği bulmadık. Ben mesela, gerçeğin "g"sinden habersizim. Siz de öyle, çoğunlukla. Bize bu adamın dedikleri de, Hallac-ı Mansurun dedikleri de ters gelir, ağır gelirler. Ama eğer "gerçeği anlayacak seviyeye gelseydik"...

O zaman ters gelmezdi.

Bakın son satırda ne demiş:

Ben, gerçeği aradım ve onaylayıcısı oldum onun;

Aynı gerçeği kavrayanlar, en yüksek yere ulaşacaklar benim gibi.

Eğer gerçeği anlayacak seviyeye gelsek, biz de bu herşeyi yaratan kişi olacağız, gerçek kimliğimizi anlayacağız.. Yoksa anlayamayız...

Tabii, diğer inisiyeler arasında, bir Yezidi inisiyesi olduğundan dolayı Şeyh Adiy'in biraz alaycı ve rahatsız edip dumur edici olmak gibi bir özelliği var konuşmalarında. Uyuşturmayı değil, sert davranarak dumur edici ve bu sayede uyarıcı ve uyandırıcı olmayı tercih ediyor. O bir negatif üstattır...

güzel bir paylaşım yine..Benim varlığım, benden gelir=YWHW

Uyuştutrmayı değil, sert davranarak dumur edici ve bu sayede uyarıcı olmayı tercih ediyor. O bir negatif üstattır...

süleymanın bir sözü var''Bilgenin azarını işitmek,

Akılsızın türküsünü işitmekten iyidir.

Çünkü akılsızın gülmesi,

Kazanın altındaki çalıların çatırtısı gibidir.

hep aklıma bu gelir böyle düşünceler ile ilgili yazı olunca

teşekkürler.

güzel bir paylaşım yine..Benim varlığım, benden gelir=YWHW

 

 

süleymanın bir sözü var''Bilgenin azarını işitmek,

 

Akılsızın türküsünü işitmekten iyidir.

Çünkü akılsızın gülmesi,

Kazanın altındaki çalıların çatırtısı gibidir.

 

hep aklıma bu gelir böyle düşünceler ile ilgili yazı olunca

 

teşekkürler.

Rica ederim. Beğendiğiniz için sevindim. Ve aslında, hepimiz bilgelerin azarlarına muhtaç değil miyiz?..

kesinlike...bilgenin türküsünü işitmekte çok büyük bir hediyedir heralde herkese nasip olmaz

çok güzel bir yazı paylaşım için teşekkürler.. herşeyin bizde olduğunu aslında dışarda bişey olmadığını anlamak gerçekten en büyük farkındalıktır

çok güzel bir yazı prometheus.teşekkürler.

bende tamamen katılıyorum.şunu da eklemek isterim.bu sözler şeyh adiy'in ağzından çıkmış olsa da söyleyen aslında o değilidir.yani görünen, etten kemikten şeyh adiy değil.Tanrı'nın kendisidir.zaten kendisi de söylüyor "benden başka Tanrı yoktur." die