Karpuz Seçmenin Püf Noktaları =)

bünyeyi rahatlatıcı, kurtarıcı besin maddelerinde biri olan karpuzu, yaz mevsimini tüm hararetiyle hissettiğimiz şu dönemlerde seçmek, güzelini bulmak ve afiyetle yemek daha da büyük bir olay oluyor tabi..

ondan dolayıdır ki; sizler için bu işin erbaplarıyla görüştüm, konuştum, tartıştım ve nasıl yapıldığını inceledim..konuya açıklık getirmek lazım diyorum ve madde madde yeni başlayanlar için karpuz seçimi raporumuzu sunuyorum;

1.) öncelikle karpuzu, büyük bir market değil de manav, seyyar satıcı gibi birebir satıcısı ile diyaloga girebileceğiniz bir lokasyondan satın alıyorsanız şayet, işin daha başında olduğunuzu gizleyin..acemiliğinizi sakın ama sakın kimselere çaktırmayın..büyük bir ciddiyet ile hali düzgün bir karpuzu beğenin ve iki eliniz ile onu kucaklayın..sonra bir elde tutun, diğer eliniz ile şap şap vurmaya başlayın..bu klasiktir, nasıl vuracağız demeyin, herkes hayatında bir kez karpuza vuran birileri görmüştür..darbeler ne çok yavaş olsun, ne de çok hızlı..tam göbeğe değil, göbeğin hafif yukarısına vurun..sesin bir kere sizi doyurması gerek..kel sesler değil, tok toook ağır ağır bir ses gelmesi gerek..katı bir şeye çarpma sesi gibi değil de biraz sıvı bir şeyin titremesi sonucunda oluşan bir sesten bahsediyoruz ama..tüm bunu ciddiyet içinde yapacaksınız..salak salak sırıtır ya da "ne yapıyorum lan ben?!" diye hayatın anlamını bir anda sorgulamaya başlarsanız iş orada biter..madarası olursunuz satıcının, benden söylemesi..adam sizi fena tiye alır..afadersiniz, taşak geçer..satıcısına her daim ben bu işte uzmanım imajı vereceksiniz..

2.) birinci maddede bahsettiğim yöntemi yapmaya çalışın..ama, nitekim, doğru sonuca çıkmak, güzel sulu bir karpuz yemek için yeterli olmayabilir..ikinci adımda; biraz daha karpuzla oynamamız gerekecektir..

karpuzu kulak mesafesine çıkardıktan sonra yine bir eliniz ile tutup, diğer boştaki elinizdeki işaret parmağını kullanarak sanki bozuk paraya vuruyormuşsunuz gibi karpuza periyodik olarak vurun..usta bir perküsyon sanatçısıymış edasıyla vuruşlarınızı gerçekleştirin..buradan da sıvı bir şeyin titreşmesinde dolayı oluşan tok bir ses bulmanız gerekecektir..

3.) karpuza arada bir iki eliniz ile baskı uygulayın..bu sefer de sanki kırılacakmış gibi titret olmasına özen gösterin..yani bıçağı dokundurduğunuz anda kendiliğinden yarılacakmış gibi olması lazım..onu hissedin! eminim ki o karpuz kıpkırmızıdır..off bee..daha 3 madde oldu, ağzımın suyu akmaya başladı..neyse..

(not: bastırdığınız anda dikkat edin..arada bir kabuğuna tırnak batırın..kabuğu sünger gibi oluyor, içe kaçıyorsa anında bırakın o karpuzu orada)

4.) karpuzun dış görünüşüne de dikkat etmek lazım..şekil olarak tam bir şey diyemem ama; bazen yusyuvarlak karpuzlar da kel çıkıyor..eğik büğük olanlar da acaip tatlı olabiliyor..durum böyle olunca şeklinden çok rengine ve karpuzun sapına bakmanızı tavsiye edeceğim..rengi çok parlak olmamalı..mat, koyu bir yeşil hakim olmalı karpuzun üstünde..çizgiler belirgin olmalı..karpuzun sapı ise kupkuru ve kısa olmamalı..sapından karpuzun içinin nasıl olduğunu anlayan ustalarımdan edindiğim yeni bilgilere göre sapı biraz yeşil ve az kurumuş olanlar tamamdır..gönül rahatlığı ile alınabilir..

5.) bazı elemanlar görüyorum, karpuzun kıçını kokluyorlar..hocam, kavun değil ki bu! karpuz alıyorsun ve karpuz dışına koku veren bir meyve değildir..aman diyim, ulu orta yerde karpuzu havaya kaldırıp, kıçını koklamayın..rica ederim, yine taşak konusu olursunuz valla..

6.) tüm bu cefayı çekmemek ve riske girmemek için kesmece satanlardan karpuz satın alabilirsiniz..hem satıcı, hem alıcısı kârlı çıkar bu alışverişten..tabi sizin de şanssız olmamanız gerekir..arka arkaya 5 tane kelek karpuzu kestirdikten sonra "hocam ben almayacağım" dersen dayak yersin karpuzcudan..

ALıntıdır=)

yaz gectı ama hos konu:)kabugun rengı de yardımcı olabılır sapın sululugu da ama tabıkı en ıyısı perküsyon

ıkı tık tık okadr

bakın şu kadarını söyleyim,karpuzun iyisi genelde kesilirken belli olur,kesmeye başlarken cart curt diye sesler çıkarsa bilin ki iyidir,hele 2 cm kestikten sonra hemen çatırdama sesiyle birlikte hafif zigzaglı büyük bi yarık açılırsa;o karpuz yenmeye kıyamıyacak kadar güzel demektir ,

yılların deneyimi

--------------------

he bir de bilimsel açıklama olarak;özkütlesi büyük olan karpuz daha iyidir

en kolay ve sağlam seçim babama seçtirmek

bakın şu kadarını söyleyim,karpuzun iyisi genelde kesilirken belli olur,kesmeye başlarken cart curt diye sesler çıkarsa bilin ki iyidir,hele 2 cm kestikten sonra hemen çatırdama sesiyle birlikte hafif zigzaglı büyük bi yarık açılırsa;o karpuz yenmeye kıyamıyacak kadar güzel demektir ,

yılların deneyimi

--------------------

he bir de bilimsel açıklama olarak;özkütlesi büyük olan karpuz daha iyidir

kestıkten sonra bıraz gec degıl mı:Dyok anlatılanlar gayet yerındeydı

yalnız ıyı ıle ıcı gecmısı nasıl ayırırız onu bılmek ıstıyorum

ben koklarım her sebzeyi kokusu hosuma giderse alırım ve hep te guzel cıkar ne olursa olsun bu burnuım keskin demek ki:d

Allahtan bizim oralardan olmasan bari mezzaluna:ermm: Kardeşim, ablalar koklamak yasak!..

Bir koklamaları eksikti hani ula parfümmü bu:rofl:

Biz şimdi kelek karpuzları kime satcez:rofl:

vurcan hafiften,dup dup diye ses çıkcak ses hoşunza giderse(nası gittiği yok işte:D)hoşlanırsanız alın

sesı timpan alıcaksınız tahtaya degıl de davula vurur gıbı gelıcek ses,kabugun titrestgnı hıssedıceksınız

bı de sapı ıslaksa ıyıdır dıye bılıyorum ama kavunda mıdı bılmıyorum:D

şimdi efendim, geçen gece yarısını bilmem kaç dakika geçe, yanımda oturan ve arkadaşım olduğunu söyleyen bir kişi, "olum karpuz alak mı lan, pennir var lan" diye beni gzüelim kanepe uykumdan uyandırdı. sığmadığım kanepede iki kat olaraktan uyumaya çalıştığımdan sinire kesmiş bir şekilde "pennir ne lan" dedim. "pendir işte" dedi.

gözlerimi yuvalarından fırlatarak kalktım ve, "lan ne diyon sen olum." dedim. başını yere eğdi, masum bir şekilde, "peynir var karpuz alalım lan, açıktım ben" dedi. acıklı bir şekilde.

tamam deyip koyulduk yola, gececi, nöbetçi karpuzcunun önünde durduk. "olum" dedim, "nasıl anlıycaz karpuzun iyi olduğunu" diye sordum. "sorarız" dedi manyak. "lan sapıki adam zaten iyi diycek, sen nasıl anlıycan biliyon mu" dedim.

durdu... düşündü... uzun uzun kafasında tarttı...

"vurucan, torrk torrk ses çıkartcak. iyidir" dedi ciddi ve otoriter bir sesle. aldık kapruzu elimize, torrk torrk sesi çıkana kadar baya bi karpuzu elledikten ve karpuzcunun sapık muamelesine maruz kaldıktan sonra bi karpuzda karar kılıp aldık.

eve gittik, peyniri açıp ekmeği de böldükten sonra karpuzu kestik. kestikte bir de ne görelim. elimizde ki karpuz sarı. "lan bu ne" dedim. "olum kırmızı olması gerkmiyo mu" diye sordum. evdekiler dahil kimseden ses yok. en son arkalardan biri, bir misafirimiz, "abi o kavun..." dedi.

sustuk...

hiç kimse konuşmadı. kavunla peyniri yedik ve uyuduk...