Matrix Filminin Sırları..

başlıkta dediğim gibi matrix filmindeki sırların hepsini anlatan adeta sır deposu olan bu film ile ilgili herşey...

alıntıdır...

Matrix Reloadedhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tıpkı birinci Matrix filmi gibi baştan sona kadar sembollerle donatılmış bir film. Filmhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif içinde saklanmış semboller fark edilmeden ve bunların tekabül ettiği şeyler düşünülmeden seyredilirsehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ancak bir sürü saçmalıkla doldurulmuş Hong Kong malı kung-fu filmlerinden bir tanesi daha seyredilmiş olur. Öte yandan semboller tespit ediliphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif üzerlerinde kafa yorulmaya başlanırsahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filmin aslında anlatmaya çalıştığı pek çok şey olduğu fark edilecektir.

Filmi ikinci kez seyrettikten ve internetteki tartışma gruplarındaki yazışmaları biraz takip ettikten sonra tespit edebildiğimiz noktaları paylaşmak istiyoruz. Filmihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu noktaların ışığında tartışmanınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bizi daha verimli neticelere ulaştıracağını düşünüyoruz.

Filmin daha ilk karelerindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hemen logodan sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Matrix kodunun bir noktaya dönüştüğünü görüyoruz. Aklımıza “Big Bang” teorisi geliyor. Yani kainatın genişlemesine bakarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif her şeyin tek bir noktadan (ak delik?) başlayan bir patlama ile vücuda geldiğini ileri süren teori! Daha sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu noktadan geri doğru çekilmeye başlayan kameranın bize gösterdiği “fraktal” grafikleri görüyoruz.

Fraktallar

Fraktal grafiklerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif matematikçilerin son otuz senedir uğraştıkları bir alan. İnsanların yıllarca çalışsalar yapamayacakları kadar çok sayıda hesaplama gerektiren bu grafikleri görmek ancak bilgisayarların kullanılmaya başlamasıyla mümkün oldu. Bir tarafıyla kaos teorisinin matematiğe yansımalarından biri olan fraktal grafiklerin temel iki hususiyeti şöyle hülasa edilebilir:

1.Fraktal grafiklerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif matematikte “kompleks” denilen sayılarla yapılan bir dizi hesaplamanın sonucunda üretilmişhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hiçbir düzen takip etmeyen (kaotik) sayıların bir izdüşümü alınarak elde edilir.

2.Fraktal grafiklerin küçük bir bölümü seçilip büyütülürsehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif asıl resmin çok benzeri olan bir resim elde edilir.

Birinci maddenin filmdeki aksini “determinizm-kaos” ikilemi olarak belirleyebiliriz. Determinizm ilkesihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aynı sebep (etki) sağlanabilirse her zaman aynı netice (tepki) elde edileceğini söyler. Peki aynı sebebi oluşturmak mümkün müdür? Kaos teorisyenleri göre mümkün değildir. Zira kontrol edilmesi mümkün olmayan sayısız etkenhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif başlangıç şartlarında çok küçük farklılıklar meydana getireceklerdir. Bu farklar ise ilk başta olmasa bile belli bir noktadan sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif önceki tecrübeden çok uzaklaşan gelişmeleri müteakiphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tamamen alâkasız neticeler husule getireceklerdir. Filmde Merovingian karakterihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif determinizmin müdafii olarak karşımıza çıkacak ama inkar ettiği kaos onu bulmakta gecikmeyecektir.

İkinci madde ise filmde cevabını bulamadığımızhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “acaba Matrix içinde Matrix mi var?” sualinin cevabına dair ipuçları ihtiva ediyor.

Saat 00:00 – Aynı anda hem başlangıç hem de son…

Kamera geri çekilişini (zoom-out) sürdürüyor. Bir saatin iç aksamı içindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif çarklar ve miller arasında biraz dolaştıktan sonra nihayet Matrix’in içine çıkıyoruz. Matrix’de ilk gördüğümüz eşyahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif az önce içinde dolaştığımız saat ve bu saat tam gece yarısınıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani günün başladığı ve bittiği anı gösteriyor!. Bu sahnenin aslında filmin düğümünün de atıldığı sahne olduğunu düşününce taşlar yerine oturuyor. İleridehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif her şeyin bittiği ve yeniden başlayacağı anın bu an olduğunu göreceğiz. Tıpkı bir gün gibi!

Rüya: Uyanışın uykuda gelen ipuçları…

Bu ana kadar seyrettiklerimizinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filmin kadın kahramanı Trinity vurulunca dehşetle uyanan Neo’nun gördüğü bir rüya olduğunu anlıyoruz. Neo aslında herhangi bir rüya görmüyor. Seçilmiş kişi (the one) rüyasında geleceği görüyor. Aslında uyumahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif uyanma ve rüya argümanlarına ilk filmden de aşinayız. “Uyanan” Neo’nun kendini içinde bulduğu geminin adı “Nebukadnezar” idi. Nebukadnezarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eski Babil krallarından biri. Hz. Danyal (Daniel) peygamberin kıssasında ismi geçiyor. Hikayesininhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Tevrat’ın Danyal bölümünde anlatıldığını okuduk. Rivayete göre Nebukadnezar bir rüya görür ve kahinlerini çağırıp rüyasını tabir ettirmek ister ancak rüyasını hatırlamamaktadır. Kahinler hem ne rüya gördüğünü bilip hem tabir edecekler veya öleceklerdir. Hz. Danyal bu imkansız görünen işi yapar ve kahinleri kurtarır. Bazı kaynaklarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Hz. Danyal’ın rüya yorumlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif remil ve kehanetler üzerine “Kitab-ül Cifr” isimli bir kitabının olduğunu söylerler. “Cifir” kelimesinin etimolojik incelemesi de son derece heyecan vericidir. Bu kelimenin Arapça’dan batı dillerine cifreé – cipher diye geçtiğinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif oradan Türkçe’ye “şifre” olarak geri geldiğini biliyoruz. Hatta bununhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İngilizce’deki “cyber” kelimesi ve bizdeki “sıfır” kelimesiyle akrabalığı bulunabileceğine dairhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gayet akla yatkın iddialar mevcuttur. Birinci filmde mürettebata ihanet eden karakterin ismihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif adeta bu iddialara bakarak konulmuştu: “Cypher”. Yani biraz “cyber” biraz “şifre”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif biraz “sıfır”…

Rüyalara dönelim… Rüyalarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tarih boyunca filozofların zihinlerini meşgul etmişlerdir. Rüya ile gerçeği birbirinden ayıran nedir sualini biraz daha provakatif hale getirmek için hafifçe değiştiren filozofun dediklerini hatırlayalım: “Eğer her gün her uykuya yattığınızda aynı rüyayı görseydiniz ve her rüyanızda kelebek olsaydınız şöyle düşünmez miydiniz: ‘acaba ben rüyasında kelebek olduğunu gören bir insan mıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yoksa rüyasında insan olduğunu gören bir kelebek miyim!’” İşte bu sorunun bir benzerini ilk filmde soran Neo’nun ikinci filmde artık uyuyamadığını görüyoruz? Neo uyuduğunda hep aynı rüyayı görmektedir ve ilk filmde olduğu gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gördüğü rüyaların kendi gerçekliğinin üzerinde bulunan başka bir gerçeklikten “haberler” ihtiva ettiği fikrini aklından çıkaramamaktadır.

Matrix filmi batıda bizde olduğundan çok daha fazla tartışılıyor ve derinlemesine inceleniyor. “Büyük uyanıştan önce görülen rüyalar” argümanının Budizm ve Gnostisizm’den alındığı iddiasını internette okuduk. Farklı kiliselerin gösterdikleri farklı (ve taraflı) tepkileri karşılaştırarak bir neticeye ulaşmaya çalıştık. Gnostisizm kavramı birçok yerde karşımıza çıktı.

Gnostisizm – Bilinircilik

Matrix’im Gnostisizm ile bağı o kadar kuvvetli görünüyor kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Gnostisizmin ne olduğunu bilmeden filmin tam olarak anlaşılmayacağı görülüyor. Bilgilenmelerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif edinilen bilgiyle aydınlanmaya yaklaşmalarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif rüyaların ve sezginin ehemmiyetihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ışıklı kapılardan geçerek bilgi kaynağına ulaşmalar ve daha bir çok öğe Gnostik referanslar taşıyor. Bu yazı yazıldığı zamanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif google arama motoru internette Matrix ve Gnostisizm kelimelerinin geçtiği iki bine yakın web sayfası buluyordu. Şimdi bu malumat deryasından süzebildiklerimizi kısaca sıralayalım:

1.Gnostisizm M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllardan itibaren ortaya çıktığı sanılan ve orta doğuda yayılan bir dinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif felsefi akımdır. Bu akım İsa’dan sonra birinci asırda bazı Hıristiyan toplulukları içinde kendini göstermiş ve beşinci asra kadar etkinliğini devam ettirmiştir.

2.“Gnosis” kelimesinin etimolojisinden yola çıkılarak bu akımın bir “bilgi ile kurtuluş” akımı olduğu söylenmektedir. Ancak “gnosis” kelimesinin bugün İngilizce’de ki “know=bilmek” kelimesinin atası olduğu göz önüne alınarak varılan bu netice yanıltıcı olabilir. Gnostikler peşinde oldukları “kainat bilgisinin” teslimiyet ve ibadetle değil de sezgiyle ve bu bilgiye ulaşmayı sağlayacak bir takım sihirli formülleri bulup öğrenmekle elde edilebileceğine inanırlar.

3.Misallendirmek gerekirsehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “Maniheizm’in” ve “Sâbiîliğin” tamamıyla gnostik inanç ve öğretileri temsil eden dini gelenekler olduğu ileri sürülürkenhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bazı din ve felsefe tarihçilerince “Mandeizmhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Hermetizm” vs. gibi mistik inançlar da Gnostisizm olarak nitelenir. Bu yaklaşıma dayanarak Kabala’yı bir Yahudi Gnostisizm’ihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Batıniliği de bir Müslüman Gnostisizm’i sayanlar vardır.

4.Gnostisizm bir çok araştırmacı tarafından dini sapkınlık olarak görülmektedir.

5.Tarih sahnesine İsa’dan sonra yeniden çıkan Gnostiklerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eski Yunan Felsefesi’ni esoterizm ve Hıristiyanlıkla kaynaştırıphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eklektik bir inanç sitemi kurmaya çalışan dini-mistik düşünürlerdir. Temel olarak mutlak bilgi’nin anlık sezişlerle kavranabileceğine inanırlar. Tüm dinleri mutlak bilgiye ulaştırma noktasında yetersiz bulan Gnostiklerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mistik tarikat adamlarıdır Özellikle antik Yunan filozoflarından Eflatun’un felsefesini esas aldıkları içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mutlak bilgiyihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dini bilgilerin çok üstünde bulunan kurgusal bir bilgi sayarlar. Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğunuhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif doğduğunu ve büyüdüğünühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif çarmıha gerildiğini kabul etmediklerinden Hıristiyanlarca sapkın sayılırlar. Bertrand Russellhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Hz. İsa’yı bir insan saydığı için Hz.Muhammed’i Gnostik saymıştır.

6.Gnostisizmin temel kültleri şöyle sıralanabilir:

a.Zıtlıklar üzerine inşa edilmiş bir düalizm.. Burada bu yazıyı yazarken Gnostisizm konusunda çok kereler başvuru kaynağı olarak kullandığımız Şinasi Gündüz’ün makalesinden bir paragrafı iktibas edeceğiz:

“Gnostik öğretinin arka planında madde-manahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aydınlık-karanlıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ruh-beden ve dünya-öte dünya gibi değerler arasında var olduğuna inanılan katı bir düalizm bulunur. Gnostikler makro planda alemihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ışık alemi ve karanlık alemi şeklinde ikiye ayırırlar. Işık ya da nur alemi iyiliğihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hakikat ve gerçeği temsil ederken karanlık ve zulmet alemi kötülüğühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yalanı ve gerçek olmayanı temsil etmektedir. Işık alemiyle karanlık alemi arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadele ve çekişme vardır. Madde ve maddi olan her şeyhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani içinde yaşadığımız dünyahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bedenlerimiz ve bu dünyaya ait olan her şey kötülük alemine aittir ve dolayısıyla bizatihi kötüdür. Ruh ve ruhsal olan varlıklar ise ışık alemine aittir ve yapısı gereği iyidir. Kötülük alemiyle iyilik alemi ya da ışık ile karanlık veya nur ile zulmet arasındaki bu mücadelede başarılı olacak olanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif iyilikhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani ışık veya nurdur. Makro hayatın sonunda kötülük ve zulmethttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ışık tarafından dizginlenerek tahakküm altına alınacak ve onun emrinde olan madde ve maddi alem yok edilecektir. Mikro hayatı temsil eden insan açısından da aslolanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif iyilik alemine ait olan ruhsal varlığına değer vermek ve kötülüğe ait olan maddi yapısınahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani bedenine ve bedenin istek ve arzularına boyun eğmemektir. Varlık itibarıyla kötü olan bu dünya ve dünyevi şeyleri terk etmekhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ışık ve iyiliğin timsali olan ruha ve ruhsal aydınlanmaya kulak vermek gerekir. Böylesi bir düalizm konusunda Gnostisizm diğer düalist geleneklerden ayrılır. Örneğin Zerdüştlükteki düalizm daha ziyade ahlakî bir karakter taşır. Gnostik düalizm adını verdiğimiz gnostiklerin düalizminde ise -etik bir karakter taşımanın yanı sıra- maddi aleme karşı bir tavır söz konusudur. Gnostik düalizmde madde ve maddeden kaynaklanan her şey kötülükle özdeşleştirilir. Gnostik gelenekte hayatî olan bu tasavvurhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif örneğin Zerdüştlükte görülmez.”

Matrix filmlerinin hepsinde sözü edilen düalizmi müşahede etmek mümkündür. Matrix’in içinde (yani karanlıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif zulmet ve yalanlar aleminde) her yerde yeşilin tonları hakimdir. Zaten başta Matrix’in kodları yeşildir. Eğer film dikkatle izlenirse Matrix’in içinde bulunan hemen her sahnenin yeşil tonlarında görüntülendiği fark edilir. Özellikle zulmün yoğunlaştığı yerlerde yeşil iyice vurgulanmaktadır. Mesela birinci filmde ajanların Neo’yu sorguladıkları sahnehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tuzağa düştükleri otel odası hep yeşil tonlarda görüntülenmiştir. Aslında yeşil olmaması icap eden kahinin (oracle) odasının neden yeşil olduğu ikinci filmde anlaşılır: Kahin de aslına Matrix’in bir parçasıdır. ******** Matrix’in içindeyken yeşil bir kravat takarken gerçek dünyada kravat takmaz. Gerçek dünyahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif (yani ışık ve hakikat dünyası) genelde mavi tonlarda görüntüleniyor. Bunun mahsus yapıldığını filmin yazarları Wachowski kardeşler bir mülakatlarında kendileri söylüyor.

b.Alâmet-i farikası hayat ve ışık olan tanrı inancı. Gnostik çevrelerde tanrıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “hayat ağacının” özünde yahut kökünde bulunurhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif onun mahiyetinin tam olarak anlaşılmasına imkan yoktur ve “hayat”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “nur”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “ışık kralı” gibi isimlerle anılır. Filmin sonuna doğru Neo’yu Matrix’in “kaynağına ulaştıracak olan ışıktan kapıyı hatırlayalım.

c.Yüce varlığın dışındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif maddî alemi yaratan varlık: demiurg. İnanılan yüce varlığın bütün kötülüklerin tecessüm ettiği “maddenin” yaratıcısı olamayacağına inanan Gnostiklerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu işi yapan başka bir yaratıcı güce inanırlar. “Demiurg” Yunanca demiourgos (halk için çalışan) kelimesinden üretilmiştir. Kainatı ve insanın maddi varlığını yaratan güçtür. Kimi Gnostik gruplar için Demiurg doğrudan şeytandır. Filmde kendini “mimar” olarak tanıtan şahsın tanrı olduğunu düşünen bazı kimselerin gösterdiği tepki bu bağlamda manasızlaşır. Gnostik teolojide “Matrix’in” mimarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani dünyanın yaratıcısı tanrı değilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif insanlığı hapsetmek isteyen şeytanın ta kendisidir.

7.Gnostikler maddeyihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ruhun bozulmuş bir şekli olarak görürler. Onlara göre insanın varoluş amacıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif maddi varlığından sıyrılıp esas olanahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani tanrıya dönmektir. Buhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bizim tarikatlardaki “fenafillah” makamına ulaşmaya benzetilebilir. Gnostiklere göre bu “kurtuluş”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ancak tanrının göndereceği seçilmiş bir kişi eliyle başlatılabilir ve kolaylaştırılabilir. Filmde Neo işte bu beklenen “mürşit”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yahut başka bir değişle insanları kurtarmak için tanrının seçtiği kişidir.

8.Gnostikler “bilen” ve bilgileri ile tüm varlıklar arasında üstün hale gelenhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilgisizlere nispetle geçmiş ve gelecekte bambaşka statüler kazanan kişilerdir.

Özetlemeye çalıştığımız noktalardan çok daha fazlasının internette bulunduğunu belirtmek isteriz. Gnostisizm ile ilgili yazıları okurkenhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filmde ki argümanların hemen hemen tamamının kaynaklarını tespit edebildiğimi gördük. Bundan sonra da yeri geldikçe Gnostisizm ile filmi irtibatlandırdığımız noktaları vurgulamaya çalışacağız.

TOPLANTI

Nebukadnezar ve onun gibi birçok gemi kaptanı karşı karşıya bulundukları tehlikeli vaziyeti tartışmak ve ne yapacaklarına karar vermek üzere Matrix’in içinde buluşuyorlar. Osirus isimli gemiden gelen haber konuşuluyor. Filmde bazı yerler havada kalmış gibi görünse de işin aslı böyle değil. Matrix 2’den kısa süre önce bitirilen Animatrix isimli filmler serisini seyretmiş olanlar Osirus’u ilk defa işitmiyorlar. Dokuz kısa filmden oluşan koleksiyonun birinci filminin adı “Osirus’un son uçuşu” idi. Bu kısa filmde Osirus isimli gemihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif makinelerin saldırısına uğruyor ve kaçarken yeraltından yer yüzüne çıkmaya mecbur oluyor. İşte o anda gemi mürettebatıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dev bir makineninhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yeri kazarak Zion’a doğru ilerlediğini görüyor ve bu haberihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif canları pahasına merkeze gönderiyorlar. Gemi kaptanlarını bir araya getiren haber de işte bu haber. Sembolleri ve referansları bulma çabamızı Osirus’un manasını anlamaya çalışarak sürdürelim.

Osirus

Osirus Mısır mitolojisinde yeraltı ve tarım tanrısı olarak biliniyor. Kaynaklarda “Usire” diye de anılıyor. Nephis ve Seth’in kardeşihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Isis’in kocası olarak bilinen Osirushttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “ölümlü tanrılardan” sayılmakla beraber ölümden sonraki hayatı ve ruhun ölümsüzlüğünü simgeliyor.

İnsanlara tarımı ve medeniyeti öğreten tanrı sayılan ve bir yandan da hayatın ortadan kaldırılamayışını sembolize eden Osirus’u filmde (Animatrix’ten bahsediyoruz) yerine oturtmakta zorluk çekmiyoruz. Osirus gemisihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filmde “yeraltından” toprak üstüne çıkıyor. Bu çıkış ile de “medeniyetin” (Zion) tehdit altında olduğunu ve sonunun yaklaştığını anlıyoruz. Filmin (Matrix Reloaded) genelini düşündüğümüzde Osirus’unhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Zion’a gönderdiği mesajla yeniden hayata dönüş sürecini sayılabilecek reaksiyonlar zincirini başlatan geminin ismi olduğunu fark ediyoruz.

Osirus’tan gelen haberi alan gemi kaptanlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif strateji belirlemek üzere bir araya geliyorlar. Aslında ne yapılacağı belli. Komutan “Lock’un” emirleri açık: Bütün gemiler yayın seviyesini terk edip Zion’a dönecekler. Komutanın ismihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif felsefeye azıcık ilgi duymuş herkesin mutlaka işitmiş olduğu bir ismi çağrıştırıyor: John Locke. Bu filozofun genel çerçeveye nasıl oturduğunu tartışmadan öncehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hakkında neler biliyoruz bir bakalım:

John Locke

John Locke’un fikirlerinin özü 1690 tarihli “Essay Concerning Human Understanding – İnsanın Anlayışı Hakkında Makale” isimli eserinde bulunabilir. Modern emprisizmin (Amprizm veya Empirizm de deniyor) temelleri bu eserle atılmıştır. John Locke’dan başkahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Francis Baconhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif David Humehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Stuart Mill ve Herbert Spencer gibi düşünürler de emprisistlerden sayılırlar. Emprisistlere göre insan beyni doldurulmayı bekleyen bomboş bir kağıdahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif levhaya yahut tabloya (tabula rasa) benzer. Yaşadıklarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tecrübeleri ile her geçen gün bu boş tabloyu dolduracak olan insan içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tecrübeden başka bir bilgi kaynağı olamaz.

Filmdeki komutan Locke’unhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filozof John Locke ile bir alakası olabileceği varsayımından yola çıkarak yaptığımız araştırmalar bizi son derece ilginç neticelere ulaştırdı. Amprizm nedir başlıklıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Türkçe muhtevalı bir web sitesinde rastladığımız cümleyi aynen iktibas ediyoruz:

“Emprizmin batı dillerindeki kökühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif deney ve görgü anlamlarını dile getiren empeiria deyimidir. Bu yunanca deyimhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilimsel bilgi anlamındaki yunanca episteme deyimle sezgisel ve tinsel bilgi anlamındaki yunanca gnosis deyimine karşıt bir anlam taşır ve görgüsel bilgi (insanın doğrudan doğruya gördüklerinden çıkardığı bilgi) anlamını dile getirir.”

Bu satırları okurken aklımızahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kahin’in “Bingo!” deyişi geliyor. Tahmin ettiğimiz gibi Locke ismi öylesine seçilmiş bir isim değil! Bu ismin arkasında bir felsefi okulun görüşleri saklanıyordu.

Filmde ******** ile kumandan John arasında yaşanan çekişme aslında Gnostiklerle Emprisistler arasındaki felsefi çatışmaya işaret ediyor. Sezgisel bilgiyehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aydınlanmayahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kahinin (bilgisiyle yücelen kişinin) ve Neo’nun (seçilmiş kurtarıcınınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mesihin) yol göstericiliğine iman eden Gnostik kaptan ******** ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilgiye ancak tecrübeyle ulaşılabileceğine iman eden ve her türlü sezgisel (intuitive) bilgiyi saçmalık sayan emprisist komutan Lock çatışıyor. Bu çatışmayı anlaması mümkün olmayan seyirciyi de ihmal etmek doğru olmayacağından senaristlerimiz ortayahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif herkesin kolayca anlayabileceği bir çatışma unsuru atıyorlar: Kaptan Niobe. Böylece her anlayış seviyesinden seyirci tatmin edilmiş oluyor. Felsefeden uzak olan ve “meseleyi kurcalamaktan” hoşlanmayan herkes için hadise çözülmüştür! Mesele “kız” meselesidir!...

Bu kadarı da fazla denecek biliyoruz amahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Niobe ismi de öylesine uydurulmuş bir isim değil!

Niobe

Yunan mitolojisinde değişik hikayesiyle öne çıkan Niobehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Tantalus’un kızıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Thebes kralı Amphion’un karısıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani Thebes kraliçesidir. Babası mühim bir kişi olmakla beraber tanrı değildir. Annesi ise bir tanrıçadır. Hikaye Yunan mitolojisinin en değerli kaynaklarından sayılanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Homeros’un İlyada’sında da anlatılır. Efsaneye göre Niobehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendisi tam bir tanrıça olmadığı haldehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Titan’ın kızı tanrıça Latona’yı (kaynaklarda Leto diye de geçiyor) küçümser. Latona’nın iki çocuğuna karşılık kendisinin yedi kızı ve yedi oğlu olması hasebiyle ondan çok daha fazla saygı hak ettiğini ileri sürer. Bu sözlerden alınan Latonahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendini bir tanrıça ile karşılaştıran Niobe’yi cezalandırmaları için çocukları Apollon ve Artemis’i vazifelendirir. Apollon ve Artemishttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif attıkları oklarla Niobe’nin on dört çocuğunu da öldürürler. Evlatlarının acısıyla dört gün boyunca hiç durmadan ağlayan Niobe sonunda yaşlar akıtan (ağlamaya devam eden) bir taşa dönüşür ve Sipylon yahut Sipylas denilen dağın zirvesine nakledilir.

Bu isminhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu efsanenin filmle alâkasını bir takım zorlamalara girmeden kurmak zor. Belki de üçüncü film bizehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif neden bu ismin tercih edildiğini gösterecektir.

Upgrades

Toplantıda ********’un gemi kaptanlarından yardım istediğini görüyoruz. Gemisi Nebukadnezar’ın yeniden şarzolabilmesi için 36 saate ihtiyacı vardır. Bundan sonra yeryüzüne yakın olan “yayın seviyesine” tekrar çıkacaktır. Yayın seviyesinde mutlaka birisinin bulunması gerekmektedirhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif çünkü ********http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kahinin tekrar irtibata geçmesini beklemektedir. Bu davranışhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif komutan Lock’un açık emirlerine itaatsizlik manasına gelecek olsa dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif orada toplanan insanlar zaten otoriteye “itaatsizlik” ettikleri için orada bulunabilen insanlardır. Neticede gemi kaptanlarından birisi bu vazifeyi kabul eder. Bu sıradahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif birinci filmden tanıdığımız ajan Smithhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif toplantı yapılan yerin kapısındanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Matrix’le irtibatını sembolize eden kulaklığınıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir mesajla birlikte Neo’ya gönderir: Neo onu özgür bırakmıştır. Belki vazifesinde başarısız olduğu içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif belki ilk filmde Neo içine girdiğinde kodu değiştiği içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif artık bir Matrix ajanı değildir.

Bundan sonra toplantı yerine gelen ajanlar Neo ile nafile yere dövüşecektir. Neo bunlarla dövüşürken “upgrades” diyecektir. Yani versiyon yükseltmeleri. Ajanlar iyileştirilmişhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif geliştirilmiş programlardır ama Neo’yu durduramayacaklardır.

Bu sahnelerde doğrudan bir keşiş kıyafeti içinde görünen Neo dikkatimizi çekiyor. Siyah cüppesinin eteklerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ayak bileklerine kadar uzanıyor. Tam bir dindar mümin zangoç kıyafeti.

ZİON

Son insan şehri Zion’u ilk kez görüyoruz. Mürettebatı genç bir çocuk karşılıyor. Bu çocuğun hikayesi de Animatrix’de anlatılıyor. Zion’un ilk göze çarpan özelliklerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif karanlık olmasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eski moda makinelerle donatılmış olması ve halkının genellikle zenci ve “Hispanic” olması. Aslında Zion’un bu demografik yapısıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif film üzerinde yapılan bir takım spekülasyonları boşa çıkarıyor. Matrix’ten kurtarılmış insanların kurduğu şehrin sakinlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif sarı saçlıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif beyaz tenlihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mavi gözlü “efendiler” değil!

********’un kumandan Lock ile tartıştığı sahnede adeta John Locke’un hiddetle konuştuğunu işitiyoruz. Aynen şunları söylüyor kumandan: “Kahinleri de kehanetleri de Mesihleri de umursamıyorum!”

Hamann

Hemen bu sahnede başkan Hamann ile karşılaşıyoruz. Filmdeki isimlerin hemen hepsi özellikle seçilmiş olduğuna görehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kim bu Hamann diye yaptığımız küçük bir araştırma bizi hemen verimli neticelere kavuşturuyor. Aradığımız kişi “Johann Georg Hamann”.

Johann Georg Hamann 1730’da doğu Prusya’da bulunan Königsberg şehrinde dünyaya gelmiş. Kant’ın yakın dostuhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif David Hume’un çağdaşı. Ondan çok etkilenen Göthehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif onun için “çağımızın en parlak beyni” demiş. Kierkegaard ondan “imparator” diye bahsetmiş. Alman klasisizminin ve romantizminin babası sayılıyor. Gençlik yıllarında seküler aydınlanmacılık fikrinin fanatiklerinden olan Hamannhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ticari bir vazife için gittiği Londra’da İncil’i baştan sona okumuş ve eski fikirlerinden dönerek iman etmiş. Protestan Hıristiyanlığın Ortodoks bir yorumunu benimsemiş. Çalışmalarını lisan alanında mantıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ifadehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif iletişimhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif sembollerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif soyut düşünce ve analiz üzerine yoğunlaştırmış.

Filmde Hamann figürünü yerine oturtmak hiç de zor olmuyor. Hamannhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir yandan Emprisizm okulundan (David Hume ve George Berkeley üzerinden) komutan Lock’un (John Locke’un) dostu (ve eski fikir arkadaşı) olduğu haldehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif nihai tercihini “inanan” (mümin) ********’dan yana kullanıyor. Onu koruyor ve öne çıkartıyor. Hele Hamann’ın Neo ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “sebep” üzerine yaptığı sohbethttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tahminimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Makinelerin bulunduğu katta Hamann Neo’yahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif makinelerin nasıl çalıştıklarını anlamadığını ama çalışmaları için bir “neden” bulunduğunu anladığını söylüyor. Aynı şekilde Neo’nun yaptığı bazı şeyleri nasıl yaptığını anlamadığını ama tüm bunların arkasında bir “neden” bulunduğuna inandığını söylüyor. Johann Georg Hamannhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yazılarında “sebep” kavramınahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “sebeplendirme faaliyetine”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “sebeplere dayanarak makul olmaya” hususi bir ehemmiyet atfetmiş. Hamann bahsinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filozofunhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hakkında araştırma yaparken rastladığımızhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dikkat çekici aforizmasıyla kapatalım:

“Eğer dil (lisân) olmasaydı “sebep” (reason)http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “sebep” olmasaydı “din”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ve tabiatın bu üç esası mevcut olmasaydı ne zihin (yahut ruhhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Almanca: geist) ne de cemiyeti bir arada tutan bağlar mevcut olabilirdi.”

Seraph – Seraphim

Oracle’dan (kahinden) gelen mesaj üzerine randevu yerine giden Neo’yu Seraph isimli karakter karşılıyor. Seraph kelimesi İbranice “Seraphim=yanmak” kelimesinin bir türevi. Üç çiftten müteşekkilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif altı kanadı olan ve göğün sekizinci katında bulunanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ateşten yaratılmış bir grup meleğe verilen bir isim bu. Bazı kaynaklara göre tabiat üstü bir yaratıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kanatları olan zehirli bir yılan yahut ejderha.

Filmde Seraphhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kahinin koruyucu meleği olarak karşımıza çıkıyor. Neo’nun gerçekten seçilmiş kişi (the one) olduğunu anlayabilmek için onunla dövüşüyor. Nihayet onun doğru kişi olduğuna kanaat getirince (ki Seraph birini gerçekten tanımanın en iyi yolunun dövüşmek olduğunu söylüyor) görüşmeye müsaade ediyor. Bu arada Neo onahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir programcı olup olmadığını sorunca başıyla hayır işareti yapıyor. O sadece “vazifeli”! Vazifesi sadece en mühim olanı muhafaza etmek. Meleklerin iradeleri olmadığı herkesin malumudur. Onlar sadece kendilerine verilen vazifeleri yaparlar o kadar. Seraph da sadece vazifesini yapıyor.

Kahin Neo’ya kırmızı renkli bir şeker ikram ediyor. Birçok tartışma grubunda bu şekerin tıpkı Neo’yu birinci filmde Matrix’ten çıkarmaya yarayan “kırmızı hap” gibi bir fonksiyonu olduğu iddia ediliyor. Neo bu sefer şekeri alsa da yemiyor. Bu sahnede Kahin’in de Seraph gibi bir program olduğunu öğreniyoruz. Öte yandan Kahinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Neo’ya iki isim veriyor: Anahtarcı ve Merovingian. Anahtarcıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kod kaynağına ulaşan kapıları açmak için lazım gelen anahtarları yapmaktadır. Merovingianhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif anahtarcıyı kaçırmıştır ve hapis tutmaktadır. Kahine görehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Merovingian’ın istediği şeyhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif çok kuvvetli insanların peşinde oldukları şeyden ibarettir: daha fazla “güç”.

Merovingian

Filmin en ilgi çekici karakterlerinden birisi Merovingian. Zaman zaman Fransızca konuşan bu karakterin ismi arkasına neler neler saklanmış açıklamaya çalışalım..

Yine esoterizm sularında gezmeye başlayacağız ama önce biraz tarih... Merovingian kelimesi bizi Merovingian Hanedanı’na götürüyor. Bu hanedan beşinci asırda Fransa’da hakim olmuş. Hanedanın ilk kralının ismi Merovech (Fransızcası Mérovée). Onun soyundan gelenler kendilerini Merovingianlar diye tesmiye etmişler.

Merovingianlar arasında doğrudan Hz. İsa’nın kanını taşıdıklarını iddia edenleri olduğu gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif soylarını Hz. Davut’a kadar dayandıranları var. Taşıdıkları kanın kutsal olduğuna ve nesiller boyunca korunarak aktarıldığına inanıyorlar. Bu isim üzerinde insanı hayrete düşürecek kadar spekülasyon yapılmış. Merovingian soyunun kayıp ülke Atlantis’ten geldiği iddiasındanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Antik Yunan’ın yarı tanrılarına kadar uzandığı iddiasına kadar birçok spekülasyon bulunuyor. Bunların biraz daha ilerisinde bizi daha da tanıdık “spekülasyonlar” bekliyor.

Merovingian hanedanı kimi kaynaklara göre yedincihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kimilerine göre sekizinci asırda gücünü kaybetmiş. Uzun ve kızıl saçlı Merovingian kralları (ki saçlarının kızıllığının Hz. Davut’un soyundan geldiklerinin delili olduğunu iddia ederlermiş) iktidardan düşmüşler. Ancak kutsal bir kanın taşıyıcısı olduklarını düşündüklerinden iddialarını hep sürdürmüşler. Son Merovingian Krallarından Godefroi De Bouillon “Sion tarikatı – Order of Sion” olarak bilinen örgütün kurucusu sayılıyor. Godefroi De Bouillon bu örgütühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kudüs’ün Müslümanların elinden alındığı ilk haçlı seferinden dönüşündehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kudüs’e göç eden Hıristiyan kafileleri korumak ve bunların Kudüs’e güvenle yerleşmelerini sağlamak maksadıyla kurmuş. Tarikathttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ismini haçlı şövalyelerin “kurtarmaya” gittikleri Kudüs’ün yakınlarındaki Sion dağından almış. Sion Tarikatı’nın silahlı kanadının ismi birçok kişiye tanıdık gelecektir: “Tapınak Şövalyeleri - Knights Templar”

Tapınak Şövalyeleri

Tapınak Şövalyeleri’nin öncelikli vazifesi kutsal kan taşıyıcılarını (Merovingianları) korumak ve kutsal kanın nesiller boyunca aktarılmasını sağlamak olmuş. Buna karşılıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yer altına çekilmiş olsalar da hem siyasî hem ticarî mânâda birbirlerini koruyup kollayan efendi Merovingianlar da onları beslemiş.

Bugün hemen her ülkede sayısız locası bulunan çeşit çeşit ezoterik örgütlenmelerinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mason localarının halen yaşattığı ritüellerinin pek çoğunu önce Sion Tarikatın’dan sonra Tapınak Şövalyeleri’nden tevarüs ettikleri söyleniyor.

Şimdi bütün bunları filmdeki yerlerine oturtalım. Kahin Merovingian’dan bahsederken onun çok güçlü olduğunuhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “en eskilerinden biri” olduğunu ve tek isteğininhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif her büyük güç sahibi gibi daha fazla güç olduğunu söylüyor.

Merovingian’ın en yakın iki muhafızını gözlerimizin önüne getirelim: ikizler. Bu karakterlerin de Tapınak Şövalyelerini sembolize ettiklerini ileri sürmek hiç garip kaçmayacaktır sanırım. Tapınak Şövalyelerin’in bir mühründe at üzerinde iki şövalye (muharip rahipler) resmedilmiş.

Türk Masonlarının yayın organı “Mimar Sinan” dergisinin bir sayısında Tapınak Şövalyeleri ile Masonluk arasındaki bağlantıya dair şunlar anlatılmış:

“Kilise’nin baskısıylahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Fransa Kıralı’nınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1312 yılındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Templier tarikatını kapatması ve mallarını Kudüs’teki Saint Jean şövalyelerine vermesi ile Templier’lerin etkinliği ortadan kalkmadı. Bunların büyük bir çoğunluğu o zaman çalışmakta olan Avrupa’daki mason localarına sığındılar. Templier’lerin başkanı Mabeignac ise çevresindeki bir gurup Templier ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İskoç duvarcısı kılığında ve Mac Benach takma adıyla İskoçya’ya sığındı. İskoç kralı Robert Bruce (Bu kralı Braveheart-Cesur Yürek filmini dikkatle seyredenler çok iyi hatırlayacaklardır. S.C.) onları çok iyi karşıladı ve İskoçya’daki mason locaları üzerinde büyük bir etkinliğe sahip olmalarını sağladıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bunun sonucundahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İskoç locaları hem mesleki hem de düşünsel açıdan büyük bir aşama kazandılar. Mac Benach sözcüğü bugün bile masonlarca saygı ile kullanılır. Templier mirasının sahibi İskoç masonlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Fransa’ya çok yıllar sonra bu mirası iade ettiler ve bugün İskoç usulü olarak bilinen ritin temelini Fransa’da attılar.”

Şu bilgiler de "Tampliyeler ve Hürmasonlar" başlıklı bir makaleden:

"Tampliye tarikatı tekris törenini içeren ritüellerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif günümüzdeki mason ritüellerinin benzeridir…/…Tampliye tarikatı üyeleri birbirlerinehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aynı masonlukta olduğu gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kardeşim derler../... Tampliye tarikatı ve masonluk kurumu birbirlerini belirgin ölçüde etkilemişlerdir. Hattahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif korporasyonların ritüelleri adeta Tampliye’lerden kopye edilmiş denilecek kadar benzerdir. Bu itibarlahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif masonların kendilerini büyük ölçekte Tampliye’lerle özdeşleştirdikleri ve aslında özgün gibi görünen masonik ezoterizm (gizllik) içinde önemli boyutlarda Tampliye mirası olduğu belirtilebilir…/… Özet olarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif araştırmanın başlığında belirtildiği gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif masonik kralî sanat ve inisiyatik-ezoterik çizginin başlangıç noktası Tampliye’lerinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif son noktası da hürmasonların olarak kabul edilebilir.”

Sion Tarikatı’nın da Gnostik bir yapılanma olması hasebiyle “ışıkla”http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “aydınlanma” sembolleriyle dolu bir sürü ritüeli ve mistik öğeleri bünyesinde taşıdığını belirterek bu meraklı konuya şimdilik nokta koyalım ve yine Gnostik – ezoterik çizgide izah etmeye çalışacağımız “mimar” figürünün tahliline geçmeden anahtarcıdan azıcık bahsedelim.

Anahtarcı

Aslında anahtarcı üzerinde söyleyeceğimiz çok fazla şey yok. Hacker jargonundan “arka kapılar – back doors” kavramını filme taşımak için anahtarcıyı kullanmış Wachowski kardeşler. Bir de yine anahtarcıya söyletilen bir cümle var ki bu cümle ile bir hataya düşmüşler. Kısaca tesbit ettiğimizi düşündüğümüz bu hatayı aktaralım. Anahtarcı Neo’ya Mainframe bilgisayara nasıl gireceğini anlatıyor. Mainframe bilgisayarlarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bankalarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif havaalanlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif nüfus idareleri gibi çok yüksek sayıda kayıtların saklanıphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif işlem görmesi gereken müesseselerde kullanılan süper bilgisayarlardır. Türkçe’ye olduğu gibi çevirecek olsak “Ana Çerçeve” diye çevireceğimiz bu kelimenin “çerçeve” tarafı bizi alakadar ediyor. Anahtarcıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kahramanlarımıza “Ana Çerçeveye” girmek için tam 314 saniyeleri olduğunu söylüyor. Bu sayıyı 3http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif14 diye yazsak belki sayı çok kimseye tanıdık gelecektir. Bu sayı pi sayısıdır. Peki burada ne arıyor? Ne münasebetle pi sayısından bahsediliyor? İzah etmeye ve düşülen hatayı göstermeye çalışalım.

“Altın oranhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif örneğin bir dikdörtgenin göze en estetik gözükmesi için uzun kenarı ile kısa kenarı arasındaki orandır. Buna benzer olarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir doğru parçasının ikiye ayrıldığında göze en hoş gelen ikiye ayrılma oranıdır. Altın oranhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif sadece dikdörtgen ve doğru için değilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif neredeyse tüm geometrik cisimler ve yapılar için kullanılabilir.”

Filmde mainframe’in çerçevesinden dikdörtgenehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dikdörtgenden altın orana ulaşıyoruz. Zira mükemmelin peşindeki makinelerinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ana bilgisayarlarını estetik mükemmeliyetin göstergesi altın oranı dikkate alarak yapmış olmaları söz konusu. İyi de kaç bu altın oran rakamı? 3http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif14 mü diyeceksiniz? Kurguya göre böyle olmalıydı ama maalesef altın oran 1http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif618033.... gibi bir sayıdır. Bize öyle geliyor ki Wachowski kardeşler matematiğin iki sihirli sayısınıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif pi’yi ve fi’yi (altın oran) karıştırmışlar. Ne diyelim! En azından birisi çıkıp daha makul bir açıklama getirmediği müddetçe “bu kadar hata kadı kızında da olur” deyiphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif iddiamızı sürdürebiliriz!..

“Mimar”

“Mimar” figürü ezoterik yapılanmalar için hususi manalar taşır. Mesela yukarıda sözünü ettiğimizhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Türk masonlarının en mühim yayın organlarından birinin adı “Mimar Sinan”dır. Takib eden satırlar Masonların web sitesinden: “Mimar Sinan : Duvarcı ustalarının büyük üstadı

Yeniçağ sadece Batı’ da değildihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Doğu’ da da başladı. Fatih Sultan Mehmet’ le merkezi bir devlet yapısına bürünen Osmanlıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif II. Bayezid döneminde önemli kurumlarahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif torunu Kanuni’ nin sultanlığı sırasında ise ihtişamlı yapılara kavuştu. Bu ihtişamlı yapıların hepsihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Osmanlı dönemindeki operatif masonlarınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani duvarcı ustalarının büyük üstadı Mimar Sinan’ın imzasını taşıyordu…/…Doğu’ yu Batı’ya bağlayan körüler de inşaa eden Mimar Sinanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bugün eserlerinin yanı sırahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Masonların da akıl ve gönüllerinde yaşıyor. Türk Masonları’nınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1966’da yayınlamaya başladıkları araştırma dergisi http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “Mimar Sinan” adını taşıyor.”

Masonlar inandıklarını ileri sürdükleri yüce güce “Kainatın Ulu Mimarı” diyorlar. Bu konuda yine masonların kendi açıklamalarına başvuralım. Önde gelen Türk masonlarından biri olarak bilinen Selami Işındağhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1977 yılında yayınlanan “Masonluktan Esinlenmeler” adlı kitabındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif masonların "Evrenin Ulu Mimarı" hakkındaki inancını şöyle anlatmış:

“Masonluk Tanrısız değildir. Ama onun benimsediği Tanrı kavramıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dinlerdekinin aynı değildir. Masonlukta Tanrı bir yüce prensiptir. Evrimin son aşamasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif doruğudur. Özvarlığımızı eleştirerekhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendi kendimizi tanıyarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilerekhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilimhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif akıl ve erdem yolundan yürüdükçehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif onunla aramızdaki açı azalabilir. Sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif onda insanların iyi ya da kötü nitelikleri yoktur. Kişileştirilmemiştir. Doğanın ve insanların yöneticisi sayılamaz. Evrendeki büyük ve yüce çalışmanınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif birliğinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif harmoninin Mimarıdır. Evrendeki tüm varlıkların toplamıdır. Her şeyi kapsayan total güçtürhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif enerjidir. Bütün bunlara karşınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif onun bir başlangıç olduğu benimsenemez... Büyük bir gizem (sır)dır.”

Hemen burada filme dönüyoruz. Filmde Neo’nun karşısına çıkan “mimar”ı yukarıda iktibas ettiğimiz paragraftan tamamen habersiz olarak “Matrix’deki büyük çalışmanınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif birliğinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif harmoninin Mimarı” diye tanımlayabilirdik. Matrix’in “mimarı” aynen bu vasıflarıyla karşımıza çıkıyor. O aslında tüm simülasyonu yazan programcıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif adeta taşların nasıl üst üste koyulacağını hesaplayan mimardır. Yapısı mükemmeldir. Mükemmelliği yüzünden de kusurludur. Bu paradoksun izahı şöyle yapılabilir: İnsan tabiatı doğuma ve ölümehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani başlangıca ve sonlanmaya göre değişmez biçimde ayarlandığı için bu tabiatı hakkıyla simüle etme iddiasındaki programın mükemmel olabilmesi için sonlu-fâni olması lazımdır. Makinelerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilgisayar programlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hep aynı performansla çalışmak üzere tasarlanır. Özellikle bilgisayar programları için yaşlanmakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yok olmak diye bir şey söz konusu değildir. Ancak insan gözüyle bakıldığındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir noktadan sonra bozulmayahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yok olmaya gitmeyen yapıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eşyanın tabiatına aykırı hareket etmesi hasebiyle o andan itibaren gerçekçilikten uzaklaşacakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hakikati simüle etme iddiasını an be an biraz daha kaybedecektir. Zaten birinci filmde Ajan Smith’in ağzından “ilk” Matrix’in acısızhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kedersiz ve mükemmel bir hayatı simüle etmek üzere yapıldığını ama “ekinlerin” yani insanların bu yapıyı kabul etmeyip öldüklerini işitmiştik. Dolayısıyla mimarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif insan tabiatına aykırı olanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif “kendini kusursuzca ve sonsuza kadar sürekli yeniden üreten yapı” modeli yerinehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif zamanı geldikçe yok olup –kıyamet yahur ölüm-http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif sonra yeniden doğan bir yapı kurmayı tercih etmiştir.

Bütün çabalara rağmen Matrix hâlâ mükemmel olamamıştır. Makinelerin anlayamayacakları ve dolayısıyla hata olarak kabul etmeyecekleri bir problemi vardır. Bu problemi mimar Neo’ya şöyle açıklıyor:

“Your life is the sum of a remainder of an unbalanced equation inherent to the programming of the Matrix.”

“Senin hayatın Matrix’in programlamasından kaynaklananhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif eşitlenmemiş bir denklemin kalanının toplamıdır.”

Bu kötü tercümeden bir şey anlamayanlara şunu söyleyebilirim ki ifâdenin aslı da îzaha muhtaçtır. Bu ifâdeyi devreden rakamlarla izah edeceğiz. Devreden rakamları bilirsiniz. Her hangi bir hesap makinesinde mesela 10’u 3’e bölerseniz 3.333333.. sayısını elde edersiniz. Matematikte bu sayıların adı devreden sayılardır. Makineniz virgülden sonra kaç hane gösterirse göstersin bu rakamın sonu gelmez. Şimdi yine hesap makinenizdehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu rakamı tekrar böldüğünüz sayıylahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani 3 ile çarpın. Elde edeceğiniz değerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif beklendiği gibi 10 yerine 9.9999… olacaktır. Matematikçilerin kolayca izah ettikleri bu durumhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif makineler için bir hatadır! İşte mimarın da anlattığı durum budur. Wachowski kardeşlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif birçok başka buluşlarının yanında hususen bu buluşları için tebrik etmek lazım. Neohttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif işte makinelerin hesaplayamadıklarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu yüzden de ortaya çıkmasına engel olamadıkları milyonda birlik hatadır. Bir taraftan tüm gayretlerine rağmen bu hatadan kurtulamadığını itiraf eden Mimarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif öte taraftan bu hatanın beklendiğini ve ona göre tedbirlerin alındığını da belirtiyor.

Burada anlıyoruz ki Kahin’den ajanlarahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif anahtarcıdan Trinity’e kadar herkes aslında Mimar’ın planınınhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif şuurlu yahut şuursuz birer parçasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif dost sandığımız bir çok karaktersehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ortaya çıkmasına mani olunamayan “anomali” olan Neo için yazılmış hata giderme kodlarıdır (error-handlers).

İşte tam bu noktada dikkatli olmamız lazım. Gnostik teolojiye göre bu karanlık “maddî” alemin (Matrix’in) yaratıcısı “tanrı” değil şeytan yahut onun muadili karanlık bir güçtür. Dolayısıyla ışıktan kapılardan geçilerek ulaşılan “Mimar” bizi yanıltmamalıdır. Mimar bizce Gnostiklerin şeytanından başka bir şey değildir.

Matrix filmlerinin ikincisinde farkına varabildiğimiz gizli referanslarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif mesajlar kabaca bunlar. Otoyoldaki kovalamaca sahnesinde görünen tüm araçların plakalarının eski ve yeni ahitten ayet numaralarına tekabül ettiğinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif filmde sıkça rastladığımız 101http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 303 gibi rakamlar üzerine yapılan spekülasyonlarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Zion kelimesi üzerine yapılan tartışmaları ve daha birçok mevzuu kâfî derecede uzadığını düşündüğümüz bu yazı dizisinde ele almadık. Maksadımız filmde görünenlerin sadece buz dağının suyun üzerinde kalan kısmı olduğunu göstermekti.Bir de mitolojik ve dini referansların bu filmde nasıl yoğun işlendiklerine dikkat çekmek istedik.

İnce düşünülmüş.Kafa yormaya değer eserler var. Teşekkürler.