Rimmon Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2009 Ülkemizde son yıllarda giderek artan boşanma oranları “Evlilik Danışmanlığı” hizmetleri konusundaki talebi arttırmakta ve gerek araştırmacıların gerekse bu alanda çalışan profesyonellerin bu alana daha çok eğilmesine sebep olmaktadır. Nitekim çağdaş toplumlarda evlilik öncesi çiftlerin beklentileri, bireylerin bu beklentileri ne ölçüde karşılayabileceği, güçlü ve gelişmeye açık yönleri ile evlilik sonrasında evlilikteki sorunlar, sorunların aşılması ve boşanma söz konusu olduğunda “Evlilik Danışmanlığı” profesyonel bir hizmet olarak ihtiyaçları karşılamaya çalışmaktadır. Evlilik danışmanlığında en kritik süreç sorunu değerlendirmek ve çiftlerin sorunun çözümünde aktif rol almalarını sağlamaktır. Bu süreçte en önemli noktalardan biri de bireylerin kişilik özellikleridir. Farklı kişilik özelliklerinin farklı yaklaşımlar gerektirdiği bilinmektedir. Dolayısıyla, başlangıçtan itibaren bireylerin kişilik özelliklerinin farkında olmak, gerek evlilik öncesi, gerek evlik sonrası daha etkin terapi planlarının yapılmasında yararlı olabilecektir. Ayrıca sadece danışmanın değil, çiftlerin de birbirlerinin kişilik özelliklerinin ve bu çerçevede eşlerin birbirlerine karşı beklentilerinin farkında olması, farklılıkları tolere edebilme ve ilişki uyumunu arttırmayı sağlamada önemli olacağı düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı, evli çiftlerin kişilik özellikleri ile evlilik uyumları arasında bir ilişkinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu genel amaç çerçevesinde, ilişki bulunması halinde gerek çiftlerde gerekse ayrı ayrı kadınlarda ve erkeklerde evlilik uyumu ve uyumsuzluğunda, hangi kişilik özelliklerinin etkin rol oynadığının belirlenmesi hedeflenmiştir. Ayrıca, bireylerin kişilik özelliklerinin farklı ya da benzer olmasının evlilik uyumları üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğu da araştırmanın cevap bulmayı amaçladığı sorulardan birisi olmuştur. Araştırmanın örneklemi 120 evli çiftten (N:240) oluşmaktadır. Çiftlere evlilik uyumunu ölçmek üzere Çift Uyum Ölçeği (Dyadic Adjustment Scale-DAS), kişilik özelliklerini ölçmek üzere 16 PF Kişilik Envanteri ve demografik bilgi formu verilmiştir. Sonuçlar, evlilik uyumu ile 16PF Kişilik Envanterinin nevrotizm ile ilgili boyutları arasında negatif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu durum hem kadınlar, hem de erkekler için benzerdir; buna ek olarak kadın ve erkek ayrı ayrı değerlendirildiğinde; evlilik uyumu yüksek olan kadınların düşük olanlara göre daha organize ve disiplinli; evlilik uyumu yüksek erkeklerin ise daha baskın olduğu görülmüştür. Araştırmaya konu olan bir diğer soru ise çiftin kişilik özellikleri açısından benzer ya da farklı olmasının evlilik uyumunu nasıl etkilediğidir. Araştırma sonuçları, eşlerin kişilik özelliklerindeki benzerlik arttıkça evlilik uyumlarının da artacağını göstermektedir. Buna karşın duyarlılık, baskınlık gibi bazı kişilik özelliklerinde ise çiftlerin farklı olmasının benzer olmasından daha olumlu bir etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bu araştırmada, çiftlerin kişilik özelliklerinin evlilik uyumuna etkisi ve bu çerçevede terapötik sürece olan katkısı tartışılmıştır. Nitekim araştırma sonuçları, gerek evlilik danışmanlığında, gerekse çift terapisinde eşlerin kişilik özelliklerinin irdelenerek, sorun yaratabilecek farklılıkların yönetilmesi konusunda gerekli müdahalelerin yapılmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. SEVGİLER... Hejan Epözdemir Emre Konuk DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 evli kalmanın 1 numaralı kuralı (kendimce:)): karşınızdaki ne kadar eşiniz ise de onun da özel'i var, o da bir ayrı birey. saygıyı elden bırakmamak gerek. (eşin kendisine, ailesine, arkadaşlarına.. vs) 2 numaralı kural : tartışma anında, haklı-haksız taraf gözetmeksizin bir taraf sadece susmalı, kavga sırasında karşılık vermek yok. 3 numaralı kural: asla gurur, kin ve nefret beslememeli. aşk'ta gurura yer yoktur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 evlilikte daha çok kişisel özelliklerin ortak yönleri aranıyorsa zıt kutup çekim olayıda bu araştırma ile herhalde sonlanmıştır, bende bir kitapta evlilik gerçekleştiren insanların fiziksel olarak özellikle yüz hatlarının gün geçtikçe birbirine benzediğini okumuştum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 iki tarafın da evli kalmaya niyetli olması gerek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2010 Evlilikte 3 şey ; -Sabır -Saygı _Sevgi bunlar olduğu sürece sürer gerisi yalan bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2010 Türkiye'de boşanmaların artmasındaki en büyük sebep artık boşanmış kadınlar üzerinde eskisi kadar baskının olmayışı gibi geliyor bana... Boşanmaların ve kadın cinsinin mutsuzluğu altında yatan en büyük sebep de, kadınlar evlendikten sonra hep hayatlarının ikinci bölümüne geçiş yapacaklarını, sonsuza dek mutlu yaşayacaklarını, karşısındakinin "leb" demeden eve elinde bir poşet leblebi ile geleceğini, ruh ikizini bulacaklarını, sonsuz mutluluğa sadece "aşk" vasıtasıyla ulaşacaklarını sanıyorlar epeyce uzun bir süre... Sonrasında ne oluyor? Kendisi gibi arayışları, özlemleri, beklentileri ve doya doya yaşamak için çok az ömrü olan biri çıkıyor karşısına. Bir - iki "ilahi ışık" görüp dört elle sarılıyor...Eh tabi günümüz Türkiyesinde çok rahat aynı evde kalıp bütünüyle tanıma imkanı da kolay kolay yok... Sonrasında evlendikten sonra o beyaz atlı prensin ayaklarının koktuğunu, tırnaklarının uzadığını, gece salyalar akıtarak uyuduğunu fark ediyor, hayal kırıklığına uğruyor... Çoğu zaman "leblebi" de dese karşısındaki "leblebi koydum tasa gız annem" diye şarkı tutturuyor Sonrasında başlıyor saçımı süpürge ettimler... Sana yıllarımı verdimler... Sanırım evliliğin devamı için öncelikle temelinin sağlam olması gerekiyor... Kişilerin evliliğe hazır olmaları gerekiyor. Bunun için de birbirlerinin sadece iyi değil, kötü yanlarının da olabileceğini bilmeleri, mümkünse bu halleri tanımaları ve o insanı her şekliyle kabul edebilmeleri gerekiyor. Ve bence en önemlilerinden biri kavga anları... İki tarafta sinirli olanın üzerine gitmemesi gerektiğini, susup daha makul bir düzlemde orta noktayı bulabilecekleri bir ortamda konuşmaya devam etmeleri gerektiğini hatırlamalı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.