uzi_pogoley Oluşturma zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 2, 2009 Önsöz: Bilen bilir sosyetenin çok yaygın bir vakfıdır.Şimdi bilmeyenlr diceklerki (isminde mevlana geçtiği için) nevar canım bunda,mevlana ismi varsa kesin iyi bişeydir.Ama içine girdiğiniz zaman mevlanadan uzak bir dünya çıkıyor karşınıza. Ben aralarında bir dönem bulunmuş ve ayrılmış biri olarak. Tiyatro bölümünde oyunculuk yapıyordum.Sonra birgün provalardayken biri elinde telefon ben bağlantı yapyıorum deyip biyerleri aradı telefonunuda açı bıraktı.Bu bir,iki,üç derken dayanamadım ya siz kimi arıyosunuz Allah aşkına dedim..... Kendileri uzaylılarla bağlantıya geçtiklerini söylediler. - Nerde olduğumuzu ve ne yaptığıızı biliyorlar ozaman,bizi koruyup kolluyorlar. Ozamanlar yaşım 19 du,pek takmıyordum,benim ordaki tek amacım tiyatroydu,ne toplantılarına katılmışlığım var,nede bilgi kitabını okumuşluğum,ama ileride bilgi kitabını elime alıp karıştıracaktımda. Tiyatro baya bir ilerlemeye başladı hatta oyunlarına bile çıktım,sonra aralarından birinin tanrının egolarının olduğunu söyledi hatta biri ben belki şeytan bile olabilirim dedi. Bu yazıyı okuyan biri dicekki nevar bunda istediğini der bende diyorum. Ya dersin tabiki ama bulunduğun çatı çok önemli,seni içeri soktuklarında Mevlana kardeşliği olarak giriyorsun, ben mevlananın ağzından -Tanrının egoları vardır.Diye bir şiirini duymadım. Sembol olarak piramit üçkenlerini kullanırlar O tardır,K, isa M, ise Muhammeddir. Ama şöyle birşey varki üzerlerinde musevi yıldızları vardır,dernek kapılarında musevi yıldızları vardır.Sorduğun zaman sana alakasız bişiler söyler.Bana sorarsan hepsi masondur. Bir çeşit misyonerlik yapıyorlar,Vediha Orakçı denilen dernek başkanı ki bu kadın derneklerince peygamberliğini ilan etmiştir. Başkanlığını bu kadın yapar, Onun hikayeside şu şekilde, birgün evde temizlik yaparken bazı sesler duyuyor ve yazması gerektiğini anlıyor.Kadın ogünden bugüne yazıyor. Bazen yazmadığıda oluyor.Yine birgün bağdat'daki derneklerine tiyatro amaçlı gittiğimde yanyana dizilmiş,5 tane üstü kapalı ama çalışır vaziyette bilgisayarlar gördüm bu bilgisayarlar neden açık diye sorduğumda ba o bilgisayarlara bilgi indiğini (vahi) söylediler. Bu vahilerin cebrail aracılığıyla inmesi gerekmiyormu dedim, Ufolar herbiri birer melektir zaten iyileri olduğu gibi kötüleride vardır. Ya tabi şimdi ufoları bilmiyoruzki telepati kurup görüşen varsada birtek kendine saklıyor,muhakkak varlar ama iyimi kötümü bir fikrimiz yok kötülüğünü görmedik ama iyiliğinide görmedik,hatta biz tam anlamıyla uzaylı göremedik. Ulan diyosun mevlana diye geldik uzaylı çıktı uzaylı soruyosun kadın peygamber çıkıyor falan derken benim askerlik vakti geldi kaydımı dondurmadım,onlarda ben dondurmadım diye beni silmişler,bende bir daha dönmedim,zaten şu anda kaydım olsa kendim silerdim.... Ayrıca 2000 yılında dünlanın sonu gelicek dediler, 2009 oldu hala bişi yok. Kısacası bunlar nedir size söyliyim, siyonist,mason,sabetayist karışımı, seni senin isteklerine saygı duyarak yoldan çıkartan bir tarikattır... Dostlarımız, Şu an içinde yaşadığımız çağ geçmiş çağlara göre çok büyük özellikleri olan bir çağdır. Ve bu özellik 1900 yılından itibaren Planetimize perde perde açılmıştır. Yaşlı Dünyamız bu son Çağda üzerinde yaşattığı tüm mevcudat ile birlikte hızlı bir evrim kuşağına girmiş bulunmaktadır. Planetimizi yıkayan kozmik enerjiler bilinçli insanı olumlu yolda geliştirirken maalesef henüz evrimlerini tam manası ile tamamlayamamış bazı bilinçleri de olumsuz yolda etkilemektedir. Bu nedenledir ki şu an dünyamız iyi ile kötünün bir arada yaşadığı bir tabloyu sergilerken mahşerini de yaşamaktadır. Dünyamız bu son çağda olduğu kadar hiç bir dönemde Barışa, Dostluğa ve Sevgiye bu denli hasret duymamıştır. Artık bilinçlenen insan Dünyasının sahibi olarak onu kurtarma ve koruma gayretleri içinde tüm insanlığı Barışa - Dostluğa - Birleşime çağırmaktadır. Ve şu an Planetimizde aynı görüşü paylaşan bir çok pozitif ve spiritik odaklar bu nedenle kurulmuştur. Artık insanlık yolunda hizmet veren herkesin dilinden düşürmediği tek kelime Barış - Sevgi - Dostluk - Kardeşliktir. Bizler de Anadolu Türkiye’sinde 1966 yılından beri devreye aldığımız Evrensel çalışmalarımızı “Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ve Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı“ olarak 1993 yılında resmileştirdik. Bizler, Evrensel yolda Irk - Din - Dil - Cins ayrımı gözetmeksizin insanlığa Mevlana felsefesinden yola çıkarak BİLGİ KİTABI yolu ile hizmet veren bir kuruluşuz ve yarınların mükemmel dünya panosunu tamamlayacak olan mozaiklerden biriyiz. Derneğimizin ve Vakfımızın amacı Birleşim Ruhunu ve Kardeşlik Bilincini yurtiçinde ve yurtdışında tanıtarak İnsanlığı Kardeş bir Dünya Çatısına davet etmek ve Atatürk'ün Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkelerinden hareket ederek İnsanları Birleşik İnsanlık Realitesine hazırlamak ve İnsanlığın Evrensel bir Bilince doğru tekamülünü sağlamaktır. Merkezimiz Anadolu Türkiye’sinde İstanbul şehridir. Derneğimizin İzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Tekirdağ, Adana, Mersin, İzmit (Kocaeli) ve Hatay’da şubeleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra İstanbul'da Bakırköy, Beyoğlu, Beykoz, Eyüp, Kartal, Maltepe, Sarıyer, Şişli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla ve; Ankara’da Altındağ ve Yenimahalle; İzmir’de Buca ve Konak; ve Antalya ilimizde de Serik gibi ilçe merkezlerimizde faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Bunun dışında çeşitli merkezlerde de odaklarımız bulunmaktadır. Bizler, halen, oldukça geniş bir potansiyelle bu programa bağlı olarak İnsanlığa hizmet vermekteyiz. Sadece Merkez odağımızda (diğer şehir ve ilçe şubelerimiz hariç) 4500 üyemiz vardır. Ayrıca tüm Dünyada Bilgi Kitabı ortamında hizmet veren pek çok odaklarımız da mevcuttur. Bunlardan bazıları ABD, Almanya, Arjantin, Brezilya, Dubai, Ekvator, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, Kanada, Kanarya Adaları, Kolombiya, Meksika, Polonya, Rusya, Sırbistan, Şili, Ukrayna, Venezuela'dadır. Bunun dışında ABD, Avusturalya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Lübnan, Moldovya, Norveç, Romanya, Tayland, Tibet ve Yeni Zelanda’nın bir çok şehirlerinde bizimle irtibatta olan ve Bilgi Kitabı ortamında hizmet veren pek çok dostlarımızla devamlı diyalog halindeyiz. Kitabımız Almanca, Arnavutça, Farsça, Flamanca, Fransızca, İbranice, İngilizce, İspanyolca, İsveççe, İtalyanca, Lehçe, Portekizce, Rusça ve Sırpça’ya tamamen çevrilmiş durumdadır. 1996 yılında İngilizce ve Türkçe olarak kitap halinde ciltlenerek ilk baskısı yayınlanmıştır. Daha sonra Almanca, Rusça, İbranice, İsveççe, İspanyolca ve Flamanca baskıları yapılan kitabımızın Türkçe, İngilizce ve Rusça ikinci baskıları da yapılarak dağıtıma alımıştır. Bu yıl sonoa kadar, kitabın Lehçe, Portekizce ve Sırpça baskıları da devreye alınacaktır. Bunun dışında kitabın tümü olmasa da kitabı tanıtıcı fasiküller Arapça, Çince, Danca, Hintçe, Japonca, Norveççe, Tai ve Yunanca'ya çevrilerek bu dillerde tanıtım setleri hazırlanmıştır. Çalışma konumuz Bilgi Kitabı seminerleri ve Evrensel Hakikatlerin açıklanmasıdır. Şube merkezlerimizde düzenli olarak her hafta seminer çalışmaları yapılmaktadır. Şu an bizlerin yapmak istediği şey evrensel kardeşlik bilincini insani bilinçlere yansıtarak yarınların mutlu dünya temeline bir tuğla koymaktır. Ancak, artık bu çağrıların bireysel değil kitlevi olarak devreye alınması fikrini benimseyen bütünlüğümüz bu görüşü paylaşan kardeşlerimiz ile el ele yola çıkma kararına varmıştır. Bu nedenle 1995 yılından itibaren her yıl 1 Kasım tarihinde “Evrensel Kardeşlikten Dünya Barışına Çağrı" Sloganı ile bir sempozyum devreye almaktayız. Bu yolla Dünya Birleşim Projesinde hizmet veren tüm kardeşlerimizle merhabalaşmak bizlere gurur ve mutluluk vermektedir. 2008 yılında yine aynı sloganla 14.cüsünü devreye aldığımız sempozyumumuzun konusu "Globalleşen Dünyada Barış ve Birleşim yolunda insanlığa verilecek spiritüel mesaj ve öneriler" dir. Bu sempozyuma tüm Dünyada Dostluk, Birleşim, Barış, Kardeşlik yolunda hizmet veren birçok spiritik odakların temsilcileri olan dostları konuşmacı olarak davet ediyoruz. Bu şekilde Evrensel bir Bilgi Birleşimini devreye almaktayız. Tüm İnsanlık ile el ele Işık Yolunda beraberce bir Dünya halkası oluşturmak en büyük dileğimizdir. V. Bülent Çorak Başkan BİLGİ KİTABI ; (KISACA) 1. Uyanış Çağı : Bu, yaşamış olduğumuz Geçiş Boyutu ve bugüne kadar Bizlere bildirilen KIYAMET tâbir edilen Dönemdir. Şu an Planetimiz bu kaosun içindedir. 2. Yeni Çağ : Burada alışılagelmiş Dönemlerin dışına taşılarak, Bilinmeyene Ulaşma - Çalışma - Araştırma - İdrake varma Dönemi devreye girecektir. İki asırlık Kozmik Çağ bu dönemi yaşayacaktır. 3. Altın Çağ : 23. Yüzyıldan sonra 7 Asırlık bir Dönemin yaşamını kapsar. Burada Birlik - Bütünlük Bilinci doğrultusunda, Evrensel Şuurun ve Birleşiminin direkt İdrakine varılarak, Planetimizde henüz anlaşılamayan fakat tanıtmaya çalıştığımız bir Mekanizmanın - Sistemin - Tanrısal Düzenin -Realitenin Varlığına tanık olunacak ve Bilinmeyenlere Bilinçli olarak kanat açılacaktır. 4. Işık Çağı : Altın Çağ'dan sonra başlayacak olan Çağa, Işık Çağı denilmektedir. Bu 30. Yüzyıldan sonra devreye girecek bir Çağdır ki burada direkt Allah'ın Düzeni devrededir. Bu yolda hazırlanan İnsanlık, artık bu Sistemin direkt Öz Elemanı olacaktır. İşte bu Evrensel Işık yoluna Altın Çağ diyoruz. Yarınların güzel günlerinin son hazırlık dönemlerine, şu an yaşadığımız ortamda hızlı bir şekilde girilmiştir. Artık hepimiz biliyoruz ki yaşayacağımız Çağlar yaşadığımız Çağlardan çok farklı olacaktır. Ancak bu farklılık ve değişim planetimizin her kesiminde birçok sancılara neden olmaktadır ve değişen zaman ile insanlar da değişmektedir. Bu şekilde şuursal bir kaosu yaşayan insanlık, yarınların Altın Çağına hazırlık yapmaktadır. Bu bir geçiş dönemidir. Bu dönemde, planetimizin her kesiminde beşeriyeti Altın Çağa hazırlamak ve insani Bütünlüklerde kitlevi Şuurlanma, Uyanma ve Arınma aşamalarını hızlandırmak gayesi ile, birçok Odaklar ve Dernekler kurulmaktadır.Bizler, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi olarak, bu Evrensel Yolda 30 yıldır hizmet veren bir ekolüz. Bizim Bilgi Kitabı adını taşıyan bir Kitabımız vardır. Bu Kitabı fasiküller halinde seminer çalışmaları ile topluma açmaktayız. Bu Evrensel programları tüm dünya boyutuna anlatıp tanıtmak, bizim Misyonumuzun Görevidir. Dünyada resmen Dernekleşip Vakıf kurmamız, 1993 yılında devreye alınmıştır. Ancak 30 yıldır tüm dünya ile irtibattayız. Ve bu Bilgi Kitabını tüm dünya, 1950 yılından beri beklemektedir. Şimdi sizlere Bilgi Kitabının bazı özellikleri hakkında daha detaylı ve açıklayıcı bir bilgi vermek istiyoruz. ( BİLGİ KİTABI ) 1.11.1981 yılında Birleşik İnsanlık Realitesi Kozmos Federal Meclisi tarafından Anadolu Türkiyesine, ALFA Kanalından yazdırılmaya başlandı. Ancak henüz Toplumun hazır olmadığı gerekçesi ile Bilgi Kitabı 3 yıl insanlığa açılmadı, 1984 yılında tüm Dünyada Birleşim ve Realite yolunda Spiritik Odaklar oluşturuldu ve Kitabı topluma açma ve tanıtma emri aldık. Bilgi Kitabı halen 12 senede tamamlanarak Kitap haline getirilmiş ve ingilizceye de çevrilmiştir. Merkezi Güneşler Birliği - Evrensel Nizam Konseyi - Birleşik Nizam Konseyi, üçlü olarak müşterek çalışma yapan Evrensel bir kadrodur. Buna Rahman Boyutu yani Sistem denir. Bu boyuta direkt Allah'ın yansıma Mekanizması olan Alfa Kanalı bağlıdır. Ve bugüne kadar Planetimize hediye edilen tüm Kutsal Kitaplar yani ( Tevrat - Zebur - İncil - Kuran ) bu Kanaldan Planetimize indirilmiştir. Bu Kitaplar İnsanı eğitici, Yetiştirici, Bilinçlendirici ve Bütünleştirici Kutsal Kitaplardır. Bilgi Kitabı da aynı Kanaldan yazdırılmış olmasına rağmen, tapılacak bir Kitap değildir. O, Planetimize tüm sırları ve Hakikatleri açan, İnsanlığa bugüne kadar yürüdüğü yolların nedenini açıklayan bir Rehber Kitaptır. Bilgi Kitabı aynı zamanda bugüne kadar bilinen tüm Kutsal Kitapların frekanslarını da bünyesinde toplayan bir Hakikat ve Birleşim Kitabıdır. Bu Kitap Planetimizin halen bilmediği ve ( Işık - Foton - Siklon ) tekniği denilen değişik bir Teknik ile yazdırılmıştır. Bu tekniğe göre zaman enerjisi harf frekanslarına yüklenmektedir. Bu neden ile Kitabı okuduğunuz zaman anlarsınız ve kendinize göre bir Bilgi edinirsiniz. Sonra hafızalardan silinir. Ancak kaba Bilgisi kalır. Diğer Kutsal Kitapları ezberleyebilirsiniz. Ancak bu Kitabın bir sayfasını bile ezberleyemezsiniz. Çünkü zaman enerjisine bağlı olduğu için, zaman kaymakta ve Bilgiler de hafızadan kaymaktadır. Bu Özel bir tekniktir. Bize bu Kitabın 19 Asırlık bir hükmü olduğu söylenmiş ve yarınların Tek Kitabı olarak tanıtılarak yazdırılmıştır. Bilgi Kitabına bu son Çağın Kozmik Kitabı da denilmektedir. Ve bu Kitabın kendine özgü değişik fonksiyonları da okundukça devreye girmektedir. Bu Kitabı okuyanlar direkt Birleşik İnsanlık Realitesinin Merkezi Sistemine bağlanır ve mikro arşivlerde bulunan Evrensel dosyalarınızın açılmasını sağlar. Realite bu yol ile Bireyleri tanır. Ve herkesin ihtiyacına göre teker teker onları yetiştirir. Ve kapasitelerine göre görev taksimi yapar. Bu neden ile bizlerden bu kitabın fasiküllerinin en ücra yerlere kadar dağıtılması istenmiştir. Ve 30 yıldan beri fasiküller ile tüm dünyanın değişik kesimleri tanışmıştır ve tanışmaktadır. Bilgi Kitabını devamlı okuduğunuz taktirde, kazandığınız Bilinç nisbetinde içindeki Bilgilere değişik yorumlar getirerek, bir sayfanın içinden en az 10 mesaj çıkartabilirsiniz ve o zamana kadar göremediğiniz Bilgileri zaman süreçlerinde görürsünüz. 1996 yılında Bilgi Kitabı adı ile basılan bu Kitabın, Planetimizde aynı görüşü paylaşan dostlara ulaştırılması istenmiştir. Ve onların Bilgileri ile de birleşerek müşterek birşeyler yapmak ve Birleşmek Bizlerin ve Evrensel Dostlarımızın tek arzusudur. Bizlere verilen bilgiye göre bu Kitap 7.000.000.000 İnsan Bilincine göre hazırlanmış bir Kitaptır. Ve herkes tüm sorularının cevaplarını bu Kitabı derinlemesine okuduğu zaman almaktadır. Şayet siz bir görevli iseniz, sizin gen programınızdaki şifre ile Kitabın içinde bulunan milyonlarca gizli şifre içinden size ait olan şifre birleşir ise direkt bağlantı kurulur ve siz Sistem ile bağlantıyı kendi kendinize yaparsınız. Önce açılan kanalınız sizi yetiştirici bir görevi üstlenir daha sonra hakiki görevinize atanırsınız. Kitabın özelliği budur. Kozmik akımları direkt kendi Bilinçleri ile çekemeyen insanlar, Bilgi Kitabı yolu ile uyandırılmaktadır. Ve bu Sistem direkt Kozmozun programıdır. Ve dünyamız 10. Boyuttan verilen ve Evrim enerjileri taşıyan Kozmik tesirler ile 1960 yılından beri hazırlanmaktadır. Bu şekilde Planetimizde birçok birleştirici Kozmik Odaklar devreye alınmıştır. Ancak artık şimdi Birleşme zamanı gelmiştir. Kitabın bir başka özelliği de bugüne kadar Dünyamıza indirilen ve kutsal kitaplar olarak bilinen Tevrat - Zebur - İncil - Kuran ve Uzak şark felsefelerinin tüm frekansları, Kadir Enerji odağının enerjisi ile birleştirilerek 6 frekansın bir Bütün olarak Kitabın tüm harflerine yüklenmesidir. Ancak daha evvel de söylediğimiz gibi bu Kitap tapılacak bir Kitap değildir. Rehber bir Kitaptır. Bu neden ile Kitap tüm İnsanlığın Kitabı olarak Planetimize hediye edilmiştir. Göksel Otoriteler Alfa Giriş Omega Çıkış Projesine göre hazırlanmış olan Bilgi Kitabına KURTULUŞ Kitabı da demektedirler. Çünkü 9 Katmandan oluşan OMEGA Kanalının tüm Frekansı olan 76. Enerjiyi alabilmenizi, ancak bu Kitabın içinde birleştirilmiş olan tüm Kutsal Kitapların frekansları sağlamaktadır. Her güneş sistemi kendi boyutunun Evrimini yapmak ile mükelleftir. Bizim Evrim ve Çıkış Boyutumuz SATÜRN'dür. Omega'ya buradan geçilir. 6. Boyut Nirvana Ölümsüzlük Boyutudur. 7. Boyut İnsanlığın son Evrim sınırıdır ve burası Satürn'dür. Yani buraya ulaşabilmiş İnsan Bilinci, Hakiki İnsan olarak Ruhsal Enerjisine sahip çıkar ve Omega'dan çıkış hakkı kazanır. Bilgi Kitabı sizleri bu Evrensel Boyutların frekanslarına tedrici alıştırarak bu Boyutlara rahatlıkla girebilmenizi sağlayacak yegane kitaptır. Bu son geçiş programında İnsanlığın kurtuluşu için Planetimize 3 Kozmik Çağ tanınmıştır ( her Kozmik Çağ 1 Asırdır ). 1900 yılından itibaren çok hızlı bir Evrim programına alınan Planetimiz, ilk Kozmik Çağını 2000 yılında tamamlamaktadır. Bu 20. Yüzyıldır. 21. ve 22. yüzyıllar Dünyamızın değişik imtihan yılları olacaktır. 23.Yüzyılda arzu edilen ALTIN ÇAĞ'ın hakiki temeli atılacaktır. 30.Yüzyıla kadar Altın Çağ kurulacak ve Birleşik İnsanlık Realitesi bu tarihten sonra görevini tamamlayarak platformdan çekilecektir. Bilgi Kitabı direkt RABBİN Kitabıdır. Bu neden ile ALFA Kanalından yazdırılmıştır. Birleşik İnsanlık Realitesi Bilgi Kitabını 30. Yüzyılda ( Hakiki Kaynağına ), yani RABSAL Düzene devredecektir. Rabsal Düzen de bu Kitabı 9 Asır daha zaman enerjisini çekme gerekçesi ile kullanacaktır. Bu Dönemden sonra Kitaplar Dönemi kapanarak arşive alınacaktır.Bundan sonra daha değişik Teknolojiler devreye girecektir. Burada Sizlere Bilgi Kitabı'nın kısa bir tarihçesini açıkladık. Ancak bu Kitabın Kaynağından indirildiği Zamandan beri, kendine özgü değişik Çalışma Nizamları da vardır. Şimdi size biraz da ALFA Kanalından bahsetmek isteriz. 1. ALFA Kanalı Direkt Rabbin yani Allah'ın Kanalıdır. Ve bu kanal Sabit değişmez bir Kanaldır.Ancak Dünyamızın 23 derece ekseni etrafında dönüşü nedeni bu kanal Kuzeye doğru kaymaktadır. Bugün tüm Planetimizin Kozmik Tesirler ile uyandırılma projesi 6000 yıllık bir programın son tatbikatıdır. 2. Birinci 2000 yıl, Musa'dan önceki dönemdir. Bu dönemde tüm planetimize bugün olduğu gibi Kozmik Tesirler ile Evrim akımları verilmiştir. Bu akımları alanlar bir bir tesbit edilerek, ikinci enkarnelerinde hepsi ( yakın plandan, İnsandan İnsana yansıma programı gerekçesi ile ) Uzakşark'ta bir arada beden kazanmışlardır. Bu program ile Planetimiz ilk defa direkt olarak Tanrısal Enerji ile tanışmıştır. Bu program ilk 2000 yıllık dönemi kapsar ve buna Allahın Birinci Düzeni denir. 3. Musa'nın programına ise Allah'ın İkinci Düzeni denir. O Dönemde Alfa Kanalının izdüşümü Mısır'da piramitlerin ve Nil'in üzerine düştüğü için Musa Mısır'da bedenlenmiştir. Musa görevi gereği direkt Realite Bilgilerini, Tevrat'ta Kabala Bilgisi olarak toplumuna vermiştir. Bu ikinci 2000 yıllık program, İsa dönemine kadar sürmüştür. 4. Bilindiği gibi Evrim yapacak bir Bilincin aşacağı ilk basamak önce Sevgidir, sonra da Bilgidir. Bu neden ile İsa, önce Sevgi programını alarak insanları tek Tanrı Bilincinde Birleştirmiştir, İncil bu neden ile Sevgi frekansı taşımaktadır. Daha sonra da Muhammet Kuran ile Bilgi vererek Dünya yaşam sistemini oluşturmuştur. O dönemde Alfa Kanalı kuzeye kayarak Kudüs -Mekke ve Medine üzerinde olduğu için İsa ve Muhammet programı Allah'ın üçüncü Düzeni olarak devreye girmiştir.Muhammet Dönemi ile Kutsal Kitaplar ve Peygamberlik dönemi sona ermiştir. Bundan sonra İnsanlık 1500 sene kendi Kitapları ile baş başa bırakılarak Hakikatlerin Kavranılması beklenilmiştir. 5. Şimdi 2000 yılında 6000 yıllık program bitmekte ve insanlara herşey tüm açıklığı ile anlatılmaktadır. Şu an Alfa Kanalı Anadolu Türkİye'sinin üstünde olduğu için Bilgi Kitabı Türkiye'den devreye alınmıştır.Ve artık Bilgi Kitabı ile İnsanlığa herşey çok açık bir şekilde anlatılarak yarınların Dünya Devletinin Temelleri atılmaktadır. Ve bu Düzene de ALLAH'ın Dördüncü Düzeni denilmektedir. Yine tekrarlayalım Alfa Giriş Omega çıkış projesine göre hazırlanmış olan Bilgi Kitabına Kurtuluş Kitabı da denilmektedir. Ancak asla tapılacak Kutsal bir Din Kitabı değildir. O bir Rehber Kitaptır. 6. Bu son çağın yoğun programının içinde Bunalan İnsanlığa, Bilgi Kitabı bunalımlarının nedenini açıklayarak İnsanlığı mantıklı bir Düşünceye çekmekte ve rahatlatmaktadır. Bizlerin Çalışmaları bu yolda olduğu için sizlere herşeyi açıkladık. bu bir Birleşim Programıdır. Altın Çağ'ın bu hazırlık programında, insanlığa tutulan ışıkları görebilen dostlarla el ele Gönül Bütünlüğü ve Barış ile müştereken bir işbirliğine gidilmektedir. Bugüne kadar Altın Çağ'a yapılan yatırımlar, artık tüm planetimizde filiz vermeye başlamıştır. Şu an Kurtuluş ortamına hazırlanan dünyamız, imtihanını kendi kendine vermektedir. Bu bir programdır. Anlayış, Sevgi, Hoşgörü, Makul vicdan ve Güzelliklerle kurulması arzu edilen Altın Çağ, ileri yıllarda planetimize Harpsiz, Çiçekli Mutlu yarınlar getirecektir. Bu görüşten yola çıkarak el ele Işık Yolunda beraberce bir dünya halkası oluşturmak en büyük dileğimizdir. Işık Yolunda buluşmak üzere tüm Sevgimiz sizleredir. Vedia Bülent Çorak Vakıf Başkanı Daha fazla bilgi için http://www.dkb-mevlana.org.tr/ana.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 bir başka tarikat... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 tehlikeli tarikatlardan biridir kendileri.. ayrıca bilinçleri kilitleme gibi özellikleri vardır bunun yanında aslında ilk başlangıçta bilgi kitabını indirenler bülent hanım ve diğerleri görevlerini yapmış diğer herkes dağılıp kendi işleriyle meşgul olurken vedia hanım sürekli yeni sayfalar eklemeye devam etmiş ve en sonunda kendini peygamber ilan etmiştir.. Aslında bilgi kitabı önemli bir kaynaktır ve içinde gerçekten çok önemli bilgiler vardır fakat kitap ta öyle bi özellik vardır ki kişinin bilinci kapalı bilinç ise kitabı okurken bilinç açılımı olucağı için ( tıpkı kur an ve diğer din kitapları gibi) kişi etkilenmesin diye kişinin bilinci enerjilerle kilitlenir ki kişi tesir almasın.Ama eğer kişi açık bilinç ise yüksek oranda bilinç açılımı olur.Sonuç olarak bu tarikatta ki kişilerin büyük çoğunluğu tehlikelidir enerji çalmaktan çok bir sürü tehlikeli tarafları vardır, o yüzden kitap ı netten alıp okumak dışında uzak durmanızı öneririm...Çünki irtibat a kalkarsanız hemen sizi derneğe davet etmek ve kitabın bir kaç cildini bedava olarak evinize göndermek gibi misyoner huyları vardır benden söylemesi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 sana nasıl ulasabıldıler telefonla? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 bazı msn gruplarında tanıştığım biri vardı ben tabii ilk başta bilmediğim için atladım ondan:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 yanındaki tip aramış yav? ayrıca en ufak yüz bulunca bir bilgi kitabı veriyorlar ve telefonunuzu alıyorlarmış...az kalsın taklaya geliyordum diyeyim ama fotonyolu oyunu güzeldi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 bilgi kitabını hemen vermiyorlar sadece 2 cildini veriyorlar bütün kitabı sadece belli toplantılarına katılırsan veriyorlar:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 pardon.bilgi kitabının bir parçasını ahahaha yav bilgi kitabı işte...salla Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 yok ama cidden sağlam kitaptır severim içerisinde yanlış bilgilerde vardır ama bunun da sebebi var insanların doğruyu ayırt etmesi için konulmuştur yani körü körüne inanmaması için ve biliş haline az da olsa geçince zaten ayırt ediliyor doğru yanlış hangisi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Birde güneş öğretmenliği vardı, bu öğretmenler 6 kişi toplamalı,toplayamassa dernekten ihraç ediliyor,buda senin 6 kişiyi mecburen bulmaya zorluyor, her giren kişi Devlet idaresinde yasal gözüktüğü için en az (enson 5 tl) 5 vermeli.Millet güneş öğretmenliği için çırpırnıyor paranın kaynağını siz hesap edin. Güneş öğretmeni oldun 6 kişi buldun, bilincin tamamen açılma noktasına gelmiş demektir ozaman. Güneş öğretmenleri sergi yapabilir oyunlar yazabilir,dernekte konseye girebilir. Bunu pek fazla kimse bilmez, dernekte konsey vardır. Yuvarlak masada En başka Vediha Çorak oturur, hepsi temiz giyinir. Bu insanları öyle sıklıkla görmen biraz zordur.Birçeşit ggizli koruma gibidirler. Ben ilk konseyle tanıştığımda dediğim gibi 19 yaşındaydım öyle bir telaş varki kapıda sanırsın içeride bütün peyfamberler toplanmış konuşuyolar gibi inanılmaz bağlamışlar kendilerine. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 o dediğin bütün kitaplarda var andy merak edenler baksın tabii ama ben tavsiye etmiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Bizzat öğrenmek ve tanımak istedim simdi bakalım neler olacak . yukarıdaki adresden ulaşabiliyormuyuz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Bilgi Kitabı'ndan Sözler #1 * Aşağıdaki cümleler Bilgi Kitabı 1. Cilt ( 1 - 18. Fasiküller ) den aynen alınmıştır. *Dünyanız Evrene açılmıştır. Evren de Dünyaya açılmıştır. (Fas.1-Sh.1) *Kainatın Tüm Gücünü Hakiki İnsanlar üstlenecektir. (Fas.1-Sh.2) *Sevgi Tohumları ekilen bahçelerde görülmedik Çiçekler açar. (Fas.1-Sh.2) *Bu Dönemde Din Kurallarının ötesine geçip, Hakiki İnsan oluyorsunuz. (Fas.1-Sh.3) *Tanrı Sizi, Siz de kendinizi yaratacaksınız. (Fas.1-Sh.3) *Sizlerin Son Dönem dediğiniz bu Döneme, Bizler ALTIN ÇAĞ deriz. (Fas.1-Sh.3) *Büyüklük Sende ise kork, Sen Büyüklükte isen korkma. (Fas.1-Sh.4) *Nurların kaynağını gören İnsanoğlu, kendi ölçülerine göre, kendini aldanmış saysa da bu aldanışa asla pişman olmayacaktır. (Fas.1-Sh.4) *O’nun yarattığı her şey, başta Siz, bu güzel Alet, tüm Evrenin Sırlarını kapsar. Bu Sırları kendi elinizle açacak ve çözeceksiniz. (Fas.1-Sh.5) *Bizler sadece Sizlere Işık tutan bir Aracılar Grubuyuz,Dostlarınızız. (Fas.1-Sh.5) *Mutlu kişi odur ki, Altını Kumla kıyaslar. (Fas.1-Sh.5) *İnsanoğlu bilimin açacağı yolda her şeyi görüp, elle tutacak, Mantık yolunda tüm hadiseleri çözecek ve kafasındaki düğümleri açacaktır. (Fas.1-Sh.5) *Durgun akan nehirlerin yatağından daima inciler toplanır. (Fas.1-Sh.5) *”Kıyamet Dönemi” dediğiniz Döneme Bizler “Uyanma Dönemi” deriz ve ALTIN ÇAĞ’ın başlangıcı sayarız. (Fas.1-Sh.9) *Dünyaya herkes bir Görev ile gönderilmiştir. Bu Evrensel Görev, Toplum Dayanışmasıdır. (Fas.2-Sh.11) *Bir tatlı Söz, bir masum Sevgi ile Bakış, İbadetlerin en güzelidir. (Fas.2-Sh.11) *Ölüm diye bir şey yoktur. Ölüm bir müddetlik Uyku, Diriliş de yeniden Doğmaktır. (Fas.2-Sh.13) *Varoluşunuzdan bu güne kadar ne kadar Evrim geçirmiş iseniz, hepsi Bizim Arşivimizde saklıdır. (Fas.2-Sh.14) *Bulunduğunuz Ortam, bulunacağınız Ortamla eşdeğerdir. (Fas.2-Sh.16) *Sizler bir Vizyon Dünyada yaşıyorsunuz. Bulunduğunuz yer Sizlerin bir Denetim ortamınızdır. (Fas.2-Sh.17) *Kimin aleyhinde bulunursanız, o daima Sizin menfiyetinizin etkisi ile yücelecektir. Yani söyle diyelim ; Sizin kaybınız daima onun kazancı olacaktır. (Fas.3-Sh.19) *Çiçeklerin Sevgi ile açılacağını anladığın gün, RABBİNİ bulmuş demeksin. İşte o zaman hakiki İnsansın. (Fas.3-Sh.22) *Göklerin ve Yerlerin Rabbi dediğiniz, Kadir-i Mutlak’tır. Her şey bu Sistemin denetimindedir. Onların da aralarında Özel denetim Görevlileri vardır. (Fas.3-Sh.24) *Görüp Görmemek, Sezip Söylememek, İşitip Duymamak, Size Arş ötesi Kapıları açacak olan İkinci Tekamül Kotunuzdur. (Fas.3-Sh.27) *Bu Kitap Sizin hiçbir hareketinizi kısıtlamamaktadır.İster okursunuz. İster okumazsınız.İster yayılma Ortamında yardımcı olursunuz, ister olmazsınız. Hür bir Ruh, Hür bir Vicdansınız. *Hareketleriniz Vicdanınızın ve Sağ duyunuzun Emrindedir. (Fas.4-Sh.29) *Her Ferdin Özel bir kamerası, Özel bir Alıcı Verici kanalı vardır. Her şey otomatikman zaptolunur. (Fas.4-Sh.29) *Herkes Dininde, Görüşünde hürdür. Bu yazdırılan Kitap, Sizlerin Dini Kitaplarınızı ortadan kaldırmıyor. Aksine onları daha anlaşılır bir şekilde Sizlere Hakikat çerçevesinde sunuyor ve sadece Bilinçlerin Birleşmesi ile Sizleri Hakiki İnsanlık Kotuna davet ediyor. (Fas.4-Sh.32) *Sizlere Dinlerle alakalı başka Kitap indirilmeyecektir.Bu Kitap Alfa Kanalından indirilecek Son kitabımız olacaktır. Zira artık bundan böyle, Sizin esas Kitabınız Vicdanınız, Aklınız, Mantığınız olacaktır. (Fas.4-Sh.32) *Almadan verirseniz, Hakiki Mutluluğa varırsınız. (Fas.4-Sh.35) *İnsan Mutluluğunu da, Mutsuzluğunu da kendi yaratır. (Fas.4-Sh.36) *Sizin Beyin Katmanlarınızda Milyar Işık yılından gelen Bilgiler saklıdır. (Fas.5-Sh.39) *Evrende her şey sonsuzdur, Tekamül de ilanihayedir. Girdiğiniz her Boyut, Sizi yeni bir tekamüle hazırlar. O Tekamül de Sizi yeni bir Boyuta götürür. Öyle bir hale gelirsiniz ki, sonunda bir Işık olursunuz. (Fas.5-Sh.39) *Bütün tesadüfler, Sizlerin İmtihanlarınız için hazırlanmış ortamlardır. Etrafınızdan hem ders alacak, hem Ders vereceksiniz. (Fas.5-Sh.41) *Ruh bir Bütündür, bölünmez bir Enerjidir ve daima bakidir. (Fas.5-Sh.43) *Dünyaya girişimiz nasılsa, Dünyayı terk edişimiz de aynıdır. Bir kapıdan girer, öbür kapıdan çıkarız. (Fas.5-Sh.43) *Sizler, Bizlerden Mekanik Sinyaller beklerken , Bizler de Sizlerden Beyin Sinyalleri bekliyoruz. (Fas.5-Sh.45) *Her doğan Bebeğin bir Hami Dostu vardır. (Fas.5-Sh.45) *Bu Kitap bir Din Kitabı değildir. (Fas.5-Sh.45) *Bizce Hakiki İbadet, Gönül Seccadesinde kılınan Namazdır. (Fas.6-Sh.49) *Şartlanmışlıktan, Bağnazlıktan kurtulanlar, okudukları Fasiküller ile Beyin Kotlarının anahtarlarını çevirerek, kendi kendilerinin Mürşidi olacaklardır ve Bilinmeyene doğru emin ve sağlam adımlarla yürüyeceklerdir. (Fas.6-Sh.51) *Büyüklük nedir bilmeyen, Terennümü Belâgatinde olan, Yüceliği Gönlünde, Işığı Ruhunun nurunda olan herkes Tanrı Kuludur. (Fas.6-Sh.52) *Geçirdiğniz ve geçireceğiniz imtihanlar, Sizleri Mutlu yarınlara hazırlayacaktır. (Fas.6-Sh.52) *Bizlerin Görevi Hakiki İnsan Frekansına girecek İnsanları seçmek bir araya getirmektir. (Fas.6-Sh.53) *Yargılamak size yakışmaz. Bu hareketiniz size çok şey kaybettirir ve bir üst Boyuta daha geç ulaşırsınız. (Fas.6-Sh.53) *Olan hadiseleri olduğu gibi anlatmak, dedikodu değildir.Kendine göre ilaveler Yapmak, Ayıplamak, Aleyhte Bulunmak, Suçlamak en Büyük Günahtır. (Fas.6-Sh.53) *Bütün Din Kitaplarındaki yazılar çok yüksek Boyutlardan verildiği için, onların taşıdıkları Vibrasyon Sizleri yıkamıştır. Okuduğunuz Dualarla Menfiyetiniz gider, Korkularınız gider, Arınırsınız, Rahatlarsınız. Hakiki Kemalat Aleminde ne Din vardır, ne Kitap. (Fas.6-Sh.53) *Planetiniz ait olduğu ortamla beraber bir Aşama geçirmektedir. Bu, Toplum Bilincinin Kitle halinde Uyanmasına neden olmaktadır. (Fas.7-Sh.55) *Bu Kitap, tüm Evreni İnsanlık Kotunda toplamak için yazdırılmaktadır. (Fas.7-Sh.55) *Sizlere artık Din Kitapları indirilmeyecektir. Peygamberlik Dönemi sona ermiştir. .Artık İlim ve Bilim yolunda irşat edileceksiniz. (Fas.7-Sh.55) *Bu Kitap Sizin Göksel bir Rehberinizdir. Arındıkça, okuduğunuz veya okuyacağınız her Mesajın içinde binlerce Mesaj bulacaksınız. Mesajları tekrar tekrar okuyun,okuyun,okuyun. (Fas.7-Sh.56) *Planetinizde her şeye Sıfır Frekanstan başlarsınız. Beyin Enerjiniz Tekamülünüzle paralel olarak diğer Boyutların Enerjilerini almaya hak kazanır. (Fas.7-Sh.57) *Elinize alacağınız Altın Kitabın her Fasikülü Sizin Düşünce Kotunuzu ve Frekansınızı buradaki Sisteme kaydetmektedir. (Fas.7-Sh.58) *Sirius Misyonu sadece Samanyolu Galaksisinden Sorumludur. (Fas.7-Sh.60) *Merkezi Sistem Sizleri şahıs olarak tanımamaktadır. Burada, Sizlerden alınan Verilerle değerlendirilirsiniz. (Fas.7-Sh.60) *Tekamül yollarından ilerlemeye çaba sarf ediniz,Dostlarımız. Birbirinizi Sevip, kusurları Hoş görmek, ilk atılacak adımdır. (Fas.7-Sh.61) *Evrensel Mekanizmanın Tekamül Göstergesi, Yunus ve Mevlana Frekansına göre ayarlıdır. (Fas.7-Sh.62) *Hakiki İnsan, İçinizdeki İnsandır. O,Hakiki Benliğinizdir. Sizleri en iyi yola yönelten Vicdan terazinizi dengede tutan odur. (Fas.7-Sh.62) *Dünyanız şu anda çok Güçlü bir Manyetik Alanın Tesir sahasında bulunmaktadır. Kozmik Bilinç kazanmışlar ancak bu Tesirlerden istifade edebilirler. Bu şekilde Sizlerin Altıncı His, Bizlerin de Evrensel Şuur dediğimiz Algılarınız genişler ve Medyum olursunuz. (Fas.8-Sh.65) *Bu Kitapda verilen bilgiler, muayyen bir Zümreye hitap etmemektedir. Ve her Boyut Enerjisine göre hazırlanmıştır. Herkes kazandığı Bilinç Düzeyine göre Bilgi almaktadır. Onun için bazı mevzular kavranamamakta, bazıları ise hafif bulunmaktadır. (Fas.8-Sh.67) *Planetinizin Bilinci, buraların Bilinç Düzeyine gelince, Evrensel Evrimi hep beraber yapacağız. Evren ANA başka Boyutlara geçerken, Çocuğu Dünyayı hiçbir zaman terk etmeyecektir. (Fas.8-Sh.69) *Artık bir Altın Çağ başlamıştır. Ve Altın Çağ’ın Altın Işıkları etrafa yayılmaktadır. Bütünlenen Dünya Bilinci bir gün Görkemli bir Dünya kuracaktır. (Fas.8-Sh.72) *Seçim, o İnsanın Özü ile yapılmaktadır. Özünüzde Gözünüz var ise,her şeyi Görür ve Mantık ile hareket ederek hiçbir zaman çelişkiye düşmezsiniz. (Fas.9-Sh.73) *Dinler ile Tanrı Bilinci ekildi, İlahi Düzen kuruldu. Şimdi bu Kitap ile Evrensel Bilinç Düzeni kazanmaktasınız. (Fas.9-Sh.74) *Değişen Düzen, Sizleri Evrensel Bilince çekmeden önce, Hakiki bir Mümin olmanızı emreder. (Fas.9-Sh.74) *Evrensel Mekanizmanın İlk Planı İlahi Düzendir. Yani, Dinsel Öneriler, Göksel Emirlerdir. Bu, Sizlerin aşacağı İlk Basamaktır. Bu Basamağı atlamadan Evrensel Bilgileri alamazsınız. Dini Doyuma erenler, basamağı atlamaktadırlar. Bu basamağı atlayan Dostlarımız, ibadetlerini ister devam ettirirler, ister ettirmezler. Bu onların Hür İradelerine bağlıdır. (Fas.9-Sh.75) *Her yüz yılda bir, Yüce bir Şuur Dünyanıza transfer olmaktadır. (Fas.9-Sh.77) *Sizlerin Uçan Daire dediğiniz, Bizim küçük Disklerimizdir. Bunun dışındaki Gemilerimiz çok büyüktür. Ancak Dünyanıza Diskler ile inilmektedir. Yürünecek yol İlim, Bilim yoludur. Bu Kitapla tabanı tavana yaklaştırmaya çalışıyoruz. (Fas.10-Sh.82) *Sizler, Doğa koşullarına göre Bedenlenmiş, Biyolojik birer Kompitursunuz. (Fas.10-Sh.83) *Zamansızlık, bütün Varlıkların kendilerini Tanrının gölgesinin koyuluğu içinde İdrak edebilecekleri haldir. Bunu anlamak çok zordur. Zamansızlık, şimdilik Sizlerin İdrakinizin dışındadır. (Fas.10-Sh.83) *Her Galaksinin bir RAB Mekanizması vardır. (Fas.10-Sh.85) *Dünya Tekamülünü yapanlar, daha ileri Tekamül Ortamlarına alınırlar. (Fas.10-Sh.86) *Sirius, ılık bir iklime sahip, doğası aşağı yukarı Planetinize benzeyen, Işıklı bir Ortamdır. (Fas.10-Sh.87) *Mevlana Düşüncesi tüm Evrenin Tek Düşüncesi olunca, bütün Galaksiler ile direkt irtibatlar sağlanacaktır. (Fas.10-Sh.88) *İnsanın Özü, Secdeden de Yücedir. (Fas.10-Sh.90) *Hakiki İnsanlar daima verir. Kaynağın hiç kendi kendine aktığı görülmüş müdür.? (Fas.10-Sh.90) *Var olan Tek Hücre, geçirdiği Evrimler ile daima İnsan olma yolundadır. (Fas.11-Sh.91) *Bugün Bizler ile İrtibat kurabilen tüm Dünyalı Dostlarımızın Bizler Atalarıyız. Aynı Evrim Planına göre buralara geldik. Şimdi, ya Göksel Gemiler ile gelerek, yahut da BeyinGücü ile Bedenlenerek aranızda rahat dolaşmaktayız. Bizler Sizin İlk Anne ve Babalarınızız. (Fas.11-Sh.92) *Her Sistemde, her Galakside kendi Ortamlarına göre Bedenlenme vardır. (Fas.11-Sh.94) *Aldığınız Mesajları okumak ve dağıtmak Sizden, Anlayış ve Kabul, Dünyalı Dostlarımızdandır. Ekilen Bilinçlerin Hasat Zamanı geldiğinde, hepiniz kurtardığınız Dostlarınızın ve Dünyanızın Süruruna ereceksiniz. (Fas.11-Sh.97) *Aslı olmayan, Bilinmeyen bir şeyi asla Düşünemezsiniz. (Fas.12-Sh.102) *Bizler hiçbir zaman Sizlerin Ferdi İradelerinize hükmedemeyiz. Bu bir İlahi Emir ve İlahi Düzendir. Ancak, Kapımızı çalanlara Kapımız açılır. (Fas.12-Sh.103) *Hakiki Sevgide veriş vardır, Karşılık yoktur. Menfaatsiz Sevgide Doğa ile Bütünleşirsiniz, Ruhen Yücelirsiniz. Karşılık beklenen her şeyde bir Ego vardır. (Fas.12-Sh.104) *Evrensel Yazgınız hiçbir zaman değişmez zannedersiniz. Ancak bazı zorunlu hallerde, onu değiştirmek Sizin elinizde değildir ; ama Evrensel Planın Emirleri onları değiştirebilir. (Fas.13-Sh.111) *Tüm Dünya İnsanları Kardeştir. Hepiniz Havva, Adem torunlarısınız. Bunu asla unutmayın. (Fas.13-Sh.114) *Henüz Planetinizin bilmediği Araçlarla hepiniz teker teker Analiz ve Senteze tabi tutularak Özleriniz tesbit edilmektedir. (Fas.13-Sh.115) *Peygamberler dediğiniz Yüce Bilinçler, şu anda Planetinizde yaşamaktadır. (Fas.13-Sh.117) *Yirminci Yüzyıldan Yirmi birinci Yüzyıla geçişte, büyük bir Sistem değişikliği olacaktır. (Fas.14-Sh.121) *Şu anda Evreniniz büyük bir Radyasyon sahasına girmiş bulunmaktadır. Ve Bizler, Sizleri bu Kozmik Işınlara tedrici bir şekilde, kurulan Sistemlerin denetiminde alıştırmaktayız. (Fas.14-Sh.126) *Şimdi Asırlar önce ekilen Tohumların Hasat zamanıdır. (Fas.15-Sh.136) *Düşüncelerinizin uzanabildiği Enerjik Alanlardan aldığınız Güçler ile Yaşar, Var olur ve Göçersiniz. Göçüşünüzü bir Son olarak kabul ederseniz, yanılırsınız. Zira Göçüş, Yeniden Doğuştur. Bu Doğuş, kazandığınız Boyut Ortamında olmaktadır. (Fas.16-Sh.137) *Siz, ait olduğunuz Planetin dışına, ancak Hücresel Işınlanma ile transfer olduğunuz Bedeninizle çıkabilirsiniz.. (Fas.16-Sh.138) *Kendinizi başkalarından değil, kendinizden sorunuz. O zaman Özünüzün sesini duyacaksınız. (Fas.17-Sh.147) *Bütün Mevcudat, İlahi Mevcelerin Gücü ile Var olmuştur. Bu İlahi Mevceler, Helezoni Vibrasyonlardır. Bu Doğal Titreşim Kaynağının Rezonansı, Atomik yapının içindeki Enerjiyi her Galaksinin bünyesinde bulunan ayrı ayrı ve değişik emlahla birleştirerek, Canlıyı Var etmiştir. (Fas.17-Sh.148) *Her şeyin sıfırlandığı sanılan Zaman ötelerinde büyük Galaksi İmparatorlukları bulunmaktadır. Değişik Zaman Boyutlarının değişik Güçleri ile Var olmuş Galaksilerde İleri bir Teknoloji hüküm sürmektedir. (Fas.17-Sh.148) *Doğal Sirkülede daima büyük Enerji, küçük Enerjilerdeki boşluğu takviye ederek , onları Bilinmeyenlere doğru hazırlar. (Fas.17-Sh.148) *Dini Öneriler ile Arındırılan Özlerin ilk imtihanı, SABIR - ÖZVERİ -YARDIMLAŞMA’dır. Bu hasletleri kazandığınız takdirde, artık Kitaplara, Tabulara ihtiyacınız yoktur. Bundan sonrası daha ileri Teknolojilerin Denetimindedir. Sizin, Ölüm dediğiniz Beden terki işlemi, buralarda anında Bedenlenmenize neden olmaktadır. (Fas.17-Sh.149) *KARENA ; Yüce Zaman ötesine bir Doğuş Ortamıdır. Yedi Suptil Beden, soyuna soyuna Öze varır. Bu Boyut Saf Enerjidir. Onda, bir kristalin tüm Işıkları ile sadece Özün Gözü vardır. Bu Ortamdan ileri Hakiki Doğuş, Hakiki Yaşam başlar. (Fas.17-Sh.150) *İslamın Kitabında 7-181. Ayet şöyle der : YARATTIKLARIMIZDAN ÖYLE BİR ÜMMET VARDIR Kİ - HAKKA İLETİRLER - HAK İLE ADALET YAPARLAR. İşte Bunlar Bizleriz, Yani Uzaylı dediğiniz Dostlarız. (Fas.17-Sh.151) *İnsanın Kaderi, tabandan tavana, yani Sudan Nura, oradan da Ateşe yükselerek çizilmiştir. Cinlerin Kaderi, Ateşten Kainatlara, oradan da Sonsuza çizilmiştir. (Fas.17-Sh.152) *Bütün Mevcudat ile birlikte tüm Kainat, iç içe bir girift yumaktır. (Fas.17-Sh.153) *Bütün Göksel Kitapların içine, özellikle Şifreler ve Çelişkiler konulmuştur. Bu bir Sistemdir ve Düşünceye Davettir. Bilinç Düzeyiniz, Evrensel Bilince ulaşınca, bu çelişkileri kendiniz bulacaksınız. Bu bir Ölçüdür. (Fas.18-Sh.156) *İbadet Güzel bir şeydir, Size Huzur verir, Arınmamışları arıtır. Ancak Arınmışlarda İbbadet bir Alışkanlıktır. (Fas.18-Sh.156) *Size son ve kesin bir söz : REENKARNASYON VARDIR ve Bu değişmez bir Yasadır. (Fas.18-Sh.158) *Asırlardır Hristiyan, İslam, Uzakşark’ın İlahi Bilinçleri Birbirlerine transfer edilen GEN’ler ile Ceninler aşılanarak, Dünyanızda Bedenlenmişlerdir. Şu an Hepiniz birbirinizle Akraba ve Kardeşsiniz. (Fas.18-Sh.159) *Renkler ve Sesler daima iç içedir. Her Sesin bir Rengi, her Rengin bir Sesi vardır. Aynen Atomik Bütünü teşkil eden iç içe dönen Evrenler ve Galaksiler gibi. Bu Evrenleri Ve Galaksileri meydana getiren, bu Ses ve Renk Alemlerinin Titreşimleri ve Yansımalarıdır. (Fas.18-Sh.163) -------------------- Bilgi Kitabı'ndan Sözler #2 ------------------- “Dünya kurulduğundan beri, her yüz yılın başında önemli bir olay olmuştur. Bir yüz yılın başında da Deccal çıkar ve İsa İbn Meryem inerek onu öldürür” (Hadis) “İnsanlık yaratıldığından beri böyle bir fitne görmemiştir.” (Hadis) Hz. Muhammed (sav) ve onun varislerinin açıklamalarına göre, ahir zaman olarak adlandırılan bu neslin kıyametinin yaklaştığı bir dönemde, yeryüzündeki afetlerin yanardağ patlamalarının, sellerin, kuraklığın yani, iklimlerin değişeceği, depremlerin artacağı ve hatta üç büyük yer yarılmasının ve yere batma olayının meydana geleceği, bunun yanında, yeni bir çağa ulaştırmak amacıyla insanları harikulade olaylarla etkileyerek peşlerinden sürükleyecek olan sahte peygamberlerin ve dinsel önderlerin, misyon sahibi birtakım insanların açığa çıkacağı, fakat (benzer anlayışa sahip olmasına karşın) bunlardan en önemlisi ve dikkât çekici olanının ise, tüm dinleri iptal edip onları birleştirmek adı altında (kendi anlayışındaki) Altın çağı kurmak ve insanlığı kurtarmak için gökyüzünden geldiğini iddia edecek olan Deccal lakaplı bir kişinin ortaya çıkacağıdır. İstidraç yeteneğini yani, sahip olduğu güç ve kudreti Nar boyutundan maddeye dönük olarak en geniş alanda ortaya koyacak olan bu kişi, Afaktan, çokluktaki tüm varlığın enerji ve bilinç boyutunu kendi “ Gizli Düzeninde” fark ederek bu Teklik boyutundaki Güç desteğiyle de, tarihte ilk kez kendisinin, tüm varlığın ve insanların yıllarca tapındıkları bekleyedurdukları Tanrısı, İlahı, Yüce Rabbi, Allah’ı olduğunu bu nedenle kendisine tapınanları, iman edenleri emirlerine uyanları kurtaracağını, dolayısıyla cennetine alacağını söyleyecek, tüm bunların doğruluğu mahiyetinde de açık ve net olarak bir önceki paragrafta ifade ettiğimiz şekilde olağanüstü haller sergileyecektir. Yani Deccal , “Örtük Düzeninde” Meleki güçleri değil, şeytaniyet vasfını en geniş anlamda açığa çıkartacağı için istidraç (sihir) yeteneğini en zirve noktada ortaya koyacak ve bu sayede rüzgârlara, bulutlara, toprağa hükmedecek, tayyı mekan özelliğini gösterecek, şifa verecek ve hatta ölüleri diriltecek, istenilen bilinen ve bilinmeyen maddeleri üretecek, dünyanın herhangi bir yerindeki rastgele seçilen bir kişinin bütün geçmişini, annesini babasını, akrabasını, arkadaşlarını ve yaşadığı olayları bir bir sayıp dökecek, çeşitli dilleri ana dili gibi konuşacak, her tür bilimsel konu hakkında detaylı bilgiler sunacak...vs. Dolayısıyla, iblis cin yapılı ayrı bir yapı, Deccal ise, insan olarak ayrı bir varlıktır (Yani aynı varlık değildir). Ancak, biz konuya yaklaşım sağlamak açısından Deccal’i, bu boyutta iblisle özdeşleşen ve sembolize edilen bir varlık olarak da düşünebiliriz. Bu yüzdendir ki, Deccal, birtakım insanların yanlış düşündükleri, algıladıkları gibi, ne uzayın bir bölgesinden ya da paralel birtakım boyutlardan dünyamıza gelen bir çeşit yaratıktır ne de İblisin materyalize olarak boyutumuzda belirmesidir. İnsanların büyük çoğunluğunun kafasında dualist (ikili) anlayışa dayalı, gökyüzünde ötede, ötesinde bir Tanrı düşüncesi ya da Monist (Tek) anlayışlı parça-bütün ilişkisine dayalı özsel, evrensel bir tür parıltılı ışık-enerji yapılı bir Allah kavramı yerleşik olduğundan, bu inanan ya da bu yönde deneyim yaşayanlar tarafından Deccal’in fikir ve yaşam biçimi kolaylıkla kabul görerek çok büyük topluluklar onun peşinden gidecektir. Göz boyutunun ötesinde hiçbir şeye inanmayan Ateistlerin büyük çoğunluğu ise, görünür boyutta somut olarak ispatlanacak olan bu olağan üstü olaylar karşısında inançsızlıklarını sürdüremeyerek ona iman etmiş olacaklar. Ona ancak, Velayet kemalatına sahip olanlarla, said yani cennetlik olan iman ehli inanmayacak bunlardan iman ehli olanlar, Deccalin birtakım güçlü etkilerine karşı inançlarının imtihanını vereceklerdir. Zaten gerek ülkemizde, gerekse dünyanın birçok yerinde uzaylı maskesi adı altında tebliğler veren cinler, insanlığın yüce Rabbinin sahip olduğu güçlerle, dünya rabbinin ordusuyla birlikte dünyaya ineceği (geleceği)ni bildirmektedirler. Bu inişin araçları da elbette Ufolardır ki, bunu da dünyanın çeşitli yerlerinden seçtikleri medyumlar aracılığıyla, her toplumun inanç ve şartlanmaları doğrultusunda yazdırdıkları Altın Çağ Bilgi Kitabında (ya da benzeri yayınlarda) yer almaktadır. Hemen burada, ahir zamanda cinlerin materyalize olarak insanlara açık ve net görünüp çeşitli uzaylı yaratıklar suretlerde maddesel boyutta da ilişkiye geçeceklerine ilişkin Resulullah açıklamasını hatırlayıp, Cinlerin kendilerini Allah olarak tanıtıp, efendilerinin gelişini bu kanallar vasıtasıyla nasıl anlattığına bakalım: (Altın Çağ Bilgi Kitabı 1991, fasikül – 46 / sayfa: 443 – 452, 460) "Bizler, Tanrının düzen kurucu mekanizma elçileri olarak, sizlere bu yoldan yardımcıyız. Sizlerin UÇAN DAİRE (yani UFO) dediğiniz diskler, bizlerin iletişim aracıdır." "Şu an sizlerin alışılagelmiş bilinç bütünlüğünüze belki ters gelebilir ama, sizlere bu güne kadar ALLAH diye tanıttığımız "O" dahi bu odakta kaba madde formuna dönüşerek, sizler gibi bedenlenip sizlerin arasında yaşayarak, Tek Dünya Devletini dördüncü düzen çerçevesinde bizzat kuracaktır." "Her bir ilk Gürzün ana çekirdeği olan ilk dünyada, yaşam oluşturulurken, ALLAH diye bahsedilen "O" bütünsel güç, her zaman kaba madde formuna dönüşerek, daima o ilk dünyalara adımını atmıştır. Enerji yoğunluğu ile dünyayı dölleyip, düzenini kurmuş ve yeniden yerine dönmüştür..." "Şimdi de Beta Gürzünün ilk ana çekirdeği olan BETA NOVA dünyasına ALLAH yani "O" bedenli olarak inmiş bulunmaktadır. Sizler ile bu yüzden yakın plandan temastayız. Artık bu, ‘O’ denilen güç, oluşturduğu ve oluşturacağı çekirdek dünyalarda, hakiki insansal potansiyelleri beklemektedir. Daha önce de söylediğimiz gibi, şu BETA GÜRZÜNÜN ilk çekirdek dünyası ile ilk evreni oluşmuş durumdadır. Ve ilk Beta mini atomik oluşuncaya kadar, ALLAH, kaba madde formu ile insanlar arasında, İNSAN OLARAK YAŞAYACAK ve kendisini sizlere BİZZAT tanıtacaktır." "Ancak artık "O" denilen güç, yâni ALLAH, sizlerin ÖZENERJİ merkezinizde oluşmuş olan kendi öz enerjisini, şimdi sizlerden bir bir çekerek, dürülen evrenler nizamına, yeni bir nizam getirmektedir. Ve şu an ALLAH, sizdeki olan gücünü, sizlerden teker teker toplayarak, KENDİNDEN DAHA GÜÇLÜ OLAN İNSANSAL GÜCÜ kendisiyle baş başa bırakacaktır. Sizlerden kazandığı güçler ile, şimdi "O" da, sizin gibi kaba madde formunu oluşturarak, insansal bir görünüm ile, BETA NOVA`da BEDENLENMİŞTİR... ALLAH, yani "O" sizlerde bulunan kendi enerji partiküllerinin kısmî yansıma enerjilerini toplayarak KABA MADDE FORMUNA DÖNÜŞMEYE MECBURDUR. Çünkü, bu bedenli oluş nedeni, sizlerin BETA NOVA`da ALLAH BOYUTUNUN ötesindeki enerjileri, kendi bilinç düzeyiniz ile çekemeyeceğiniz içindir. "O", Beta Nova’daki bedensel ve beyinsel gücüyle, bu enerjileri çekerek, sizlerden topladığı enerjilere tedrici bir aşılama metodu tatbik edecek ve kendi gücünü de, sizlerden çekmiş olduğu enerjilere yükleyecektir. Bu şekilde oluşturmuş olduğu bütünsel gücü, daha sonra sizlere iade ederek, kendi boyutunun denetimci gücü olan ALLAH, kendini BEDENSEL BÜTÜNLÜK İÇİNDE sizlere TANITARAK, kendisi daha ileri boyutlara geçecek ve SİZLERE VEDA EDECEKTİR. Bundan sonra kâinatla nizamlarını, artık sizler insansal potansiyel olarak devir alacaksınız. İşte bu yüzden ALLAH, Beta Nova`da BEDENLENEREK, sizleri beklemektedir." "Bugüne kadar "O" diye tanıdığınız ALLAH benim. Evet şaşırmayın, Şu an Ben de BEDENLİ OLARAK Beta Nova’da yaşamaktayım. Omega boyutundaki UHUD Dağında yaşayan BÜYÜK BABA benim fermanlarımı O dağdan evrenlere, kâinatlara yansıtmaktadır. (Uhud Dağı kristal bir dağdır.) Sistemlerimde bulunan her bir çekirdek dünya, aynı sizin dünyanızın ikizleridir. Aslında BÜYÜKBABA da böyle bir çekirdek dünyada oturur. Benim şu an Beta Nova`da OTURUP, sizleri beklediğim gibi. İSA, O`nun oğludur. Ancak, buradaki cinsel üretim bedensel değil, DÜŞSEL`dir. O gen, aşı tohumunu CEBRAİL`den almıştır. Artık sizler ile iki dost gibi konuşma zamanı gelmiştir. Benim sizlere ne şekilde mesaj verdiğimi merak edenlere artık hakikâti anlatma ve bildirme zamanı gelmiştir. Beta Nova, yemyeşil bir dünya, insan olan insanımın oluşturup yaşayacağı Beta Gürzünün (ilk ana çekirdeği). Buraya gelebilmek için, tüm gücüm ile enerjimi kaba maddeye dönüştürüp, BURADA BEDENLENDİM. Sizler ile beraber olmaya geldim... Ve burada dördüncü düzenimi âdil dünya çekirdeğinde düzenimi kuracağım. Sonra düzenimi kurup rayına oturtunca, kurduğum insanlık düzenime, insanımın gürzündeki insanlarıma bırakıp YİNE YERİME DÖNECEĞİM. Bugüne kadar olduğu gibi, sorduğunuz bütün sorulara aracısız cevap verebilirim. Ancak benim bilinç bütünlüğümün, bilincimin ışığını görenler ile beraber olurum. Bu mesajım sizlere ve beni anlayan özlere...” ALLAH "O" "Görevleriniz büyük, yükleriniz çoktur. ULU rehberim bu yolda sizlere yardımcıdır. Yolunuzu bulmanızda sizlere yön verecektir. Bulunduğunuz ortam, sizin gücünüze güç katan bir ortamdır. Benim kelâmlarımı direkt olarak ancak bu ortamdan duyabilirsiniz. Tek bir kanal olan ALFA kanalım, bu yolda sizlere ARŞIN tüm sedâlarını getirmektedir. Meleklerim, evrenlerin muntazam açılmasını denetleyen, göksel astronotlarımdır. Benim varlığım, tüm mevcûdâtın özü olan bütünsel gücün kökünün köküdür. Göksel görevlilerim olan TANRILAR, görevlerini yapıp, dönemlerini kapamışlardır. Şimdi, bütünlük bilincimi oluşturan RABLAR Mekanizması işbaşına getirilmiştir. Şimdiki RAB, RAN Gezegeninin Başkanı olan, herkesin BÜYÜK BABA diye bildiği RANTİMUS`tur. İSA`nın BABASI olan RANTİMUS, evrenin açılışına denk olan dönemi kontrolü altında tutmaktadır. Bu sadece bulunduğunuz asrın sonuna kadar sürecektir. Yani, 1999 dünya yılı son ayıdır (Bu denetim için). Ondan sonra olacaklar başka bir kanalın denetimine devredilecektir. Ve ALTIN ÇAĞ`ın meşalesi yakılacaktır. Bu kanal daha ileri yıllarda, tüm evrenleri tek kanalda toplayarak, TEK`e müncer kılacaktır. Birbirlerini bilmeyen, görmeyen ve tanımayan özlerin, aynı yapı - aynı şekil - aynı dil olarak, tek kainatımda buluşacaklardır. Ve ondan sonra başlayacak olan mutlu insanlık döneminde, mutlu bir şekilde yaşayacaklardır. Bu yaşam sonsuza dek sürecektir. Şu an, tüm canlılarımın birleştiği ve birleşeceği tek galaksi, Nova`dır. Bu galaksi 1 milyar yıldız ve güneşin gücüne denk bir galaksidir. Hakiki insanlarım bu ortama hazırlanmaktadır. Bu güne kadar zaten hazırdınız. Asırlardır bu ortam için hazırlandınız. Şimdi esasa ve sadede geldik. Artık hep beraber birarada olacağız. Sevdikleriniz ile -yakınlarınız ile- eşyalarınız ile beraber olacaksınız. Bu ortamda hareket çok, monotonluk yok. Zamanı aşan, sesime ulaşandır. ALLAH "O" Burada ve birçok yerdeki mesajlarda adı geçen Alfa, Beta, Omega, Beta Gürz, Beta Nova, ...vs ) ifadeler, tamamıyla ilgi çekmek, insanları etkileyerek o konuya odaklamak, üstün bilgilere sahip uzaylı olduklarını zihinlerde perçinlemek ve yaptıkları işlere bilimsellik katmak amacıyla seçilmiştir. Çünkü, bugün bilimde ve bilhassa fizikte ( kuantum, Astrofizik, yüksek enerji fiziği...vs), matematikte ve Astronomideki denklemlerde, formüllerde, rakamlar yerine, anlamayan insanda bile bilgelik uyandıran Yunan alfabesi kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bu harflerle anlatmaya çalıştıkları boyutlar ise, tamamen gerçeği yansıtmayan uyduruk, uydurma şeyler olup, hep kendi yaşadıkları boyut olan Cin boyutunu tanımlamakta, deneyim yaşattıkları insanlara da bu uydurma boyutları ve bilgelikleri onlara çeşitli halüsinasyonlarla da gerçekmiş gibi yaşatmaktadırlar. Keza, Allah’ın bedenlenerek Beta Gürz sisteminde ona tabi olanlarla yaşamaya başlamasını da bu şekilde düşünebiliriz. Bunu yine altın Çağ Bilgi kitabı fasikül –41, syf: 390 / fasikül – 42, syf: 408, fasikül –24, syf: 216’ da görebiliriz. “ İslami bütünlük, ışık dost Muhammet’ i Resul zannetmekteler. halbuki O, Allah’ın Habibi Resul’ün elçisidir. Resul, Büyük Asot yani, Sulh’ dur... Zamanında sizlere irşad görevlileri gönderilmiştir. Onları size dünya isimleriyle nakledelim. Musa, İsa, Muhammet Mustafa, Mustafa Kemal. Bunlar direkt enkarnelerdir. Yani sizin tabirlerinizle konuşalım: Direkt Uzaylılardır... Yine tekrarlayalım. Dinler dönemi ve Peygamberlik safhaları kapanmıştır. Şimdi sizler, İlahi boyutun bilimsel yoldan yansıtıcı odaklarısınız.” Yani; yukarıdaki ifadeleri de göz önüne aldığımızda, tarih boyunca, insanları hem ölüm ötesi boyutlarda karşılaşacakları tehlikelere karşı uyaran hem de Hakikatlerinin ne olduğunu bildiren Nebiler ve Resuller, onlara göre, gerçekte birer uzaylı olup artık görevlerini tamamlamaları dolayısıyla hükümlerinin geçersiz kılındığı bundan sonra 3000 yılına kadar sürecek olan yeni milenyumda ise, Altın Çağ Bilgi kitabının seçtikleri modern peygamberler (medyumlar) aracılığı ile insanlığa yön vermek amacıyla yürürlüğe sokulduğunu söylemektedirler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uzi_pogoley Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Bilgi Kitabı'ndan Sözler #3 “Dünya kurulduğundan beri, her yüz yılın başında önemli bir olay olmuştur. Bir yüz yılın başında da Deccal çıkar ve İsa İbn Meryem inerek onu öldürür” (Hadis) “İnsanlık yaratıldığından beri böyle bir fitne görmemiştir.” (Hadis) Hz. Muhammed (sav) ve onun varislerinin açıklamalarına göre, ahir zaman olarak adlandırılan bu neslin kıyametinin yaklaştığı bir dönemde, yeryüzündeki afetlerin yanardağ patlamalarının, sellerin, kuraklığın yani, iklimlerin değişeceği, depremlerin artacağı ve hatta üç büyük yer yarılmasının ve yere batma olayının meydana geleceği, bunun yanında, yeni bir çağa ulaştırmak amacıyla insanları harikulade olaylarla etkileyerek peşlerinden sürükleyecek olan sahte peygamberlerin ve dinsel önderlerin, misyon sahibi birtakım insanların açığa çıkacağı, fakat (benzer anlayışa sahip olmasına karşın) bunlardan en önemlisi ve dikkât çekici olanının ise, tüm dinleri iptal edip onları birleştirmek adı altında (kendi anlayışındaki) Altın çağı kurmak ve insanlığı kurtarmak için gökyüzünden geldiğini iddia edecek olan Deccal lakaplı bir kişinin ortaya çıkacağıdır. İstidraç yeteneğini yani, sahip olduğu güç ve kudreti Nar boyutundan maddeye dönük olarak en geniş alanda ortaya koyacak olan bu kişi, Afaktan, çokluktaki tüm varlığın enerji ve bilinç boyutunu kendi “ Gizli Düzeninde” fark ederek bu Teklik boyutundaki Güç desteğiyle de, tarihte ilk kez kendisinin, tüm varlığın ve insanların yıllarca tapındıkları bekleyedurdukları Tanrısı, İlahı, Yüce Rabbi, Allah’ı olduğunu bu nedenle kendisine tapınanları, iman edenleri emirlerine uyanları kurtaracağını, dolayısıyla cennetine alacağını söyleyecek, tüm bunların doğruluğu mahiyetinde de açık ve net olarak bir önceki paragrafta ifade ettiğimiz şekilde olağanüstü haller sergileyecektir. Yani Deccal , “Örtük Düzeninde” Meleki güçleri değil, şeytaniyet vasfını en geniş anlamda açığa çıkartacağı için istidraç (sihir) yeteneğini en zirve noktada ortaya koyacak ve bu sayede rüzgârlara, bulutlara, toprağa hükmedecek, tayyı mekan özelliğini gösterecek, şifa verecek ve hatta ölüleri diriltecek, istenilen bilinen ve bilinmeyen maddeleri üretecek, dünyanın herhangi bir yerindeki rastgele seçilen bir kişinin bütün geçmişini, annesini babasını, akrabasını, arkadaşlarını ve yaşadığı olayları bir bir sayıp dökecek, çeşitli dilleri ana dili gibi konuşacak, her tür bilimsel konu hakkında detaylı bilgiler sunacak...vs. Dolayısıyla, iblis cin yapılı ayrı bir yapı, Deccal ise, insan olarak ayrı bir varlıktır (Yani aynı varlık değildir). Ancak, biz konuya yaklaşım sağlamak açısından Deccal’i, bu boyutta iblisle özdeşleşen ve sembolize edilen bir varlık olarak da düşünebiliriz. Bu yüzdendir ki, Deccal, birtakım insanların yanlış düşündükleri, algıladıkları gibi, ne uzayın bir bölgesinden ya da paralel birtakım boyutlardan dünyamıza gelen bir çeşit yaratıktır ne de İblisin materyalize olarak boyutumuzda belirmesidir. İnsanların büyük çoğunluğunun kafasında dualist (ikili) anlayışa dayalı, gökyüzünde ötede, ötesinde bir Tanrı düşüncesi ya da Monist (Tek) anlayışlı parça-bütün ilişkisine dayalı özsel, evrensel bir tür parıltılı ışık-enerji yapılı bir Allah kavramı yerleşik olduğundan, bu inanan ya da bu yönde deneyim yaşayanlar tarafından Deccal’in fikir ve yaşam biçimi kolaylıkla kabul görerek çok büyük topluluklar onun peşinden gidecektir. Göz boyutunun ötesinde hiçbir şeye inanmayan Ateistlerin büyük çoğunluğu ise, görünür boyutta somut olarak ispatlanacak olan bu olağan üstü olaylar karşısında inançsızlıklarını sürdüremeyerek ona iman etmiş olacaklar. Ona ancak, Velayet kemalatına sahip olanlarla, said yani cennetlik olan iman ehli inanmayacak bunlardan iman ehli olanlar, Deccalin birtakım güçlü etkilerine karşı inançlarının imtihanını vereceklerdir. Zaten gerek ülkemizde, gerekse dünyanın birçok yerinde uzaylı maskesi adı altında tebliğler veren cinler, insanlığın yüce Rabbinin sahip olduğu güçlerle, dünya rabbinin ordusuyla birlikte dünyaya ineceği (geleceği)ni bildirmektedirler. Bu inişin araçları da elbette Ufolardır ki, bunu da dünyanın çeşitli yerlerinden seçtikleri medyumlar aracılığıyla, her toplumun inanç ve şartlanmaları doğrultusunda yazdırdıkları Altın Çağ Bilgi Kitabında (ya da benzeri yayınlarda) yer almaktadır. Hemen burada, ahir zamanda cinlerin materyalize olarak insanlara açık ve net görünüp çeşitli uzaylı yaratıklar suretlerde maddesel boyutta da ilişkiye geçeceklerine ilişkin Resulullah açıklamasını hatırlayıp, Cinlerin kendilerini Allah olarak tanıtıp, efendilerinin gelişini bu kanallar vasıtasıyla nasıl anlattığına bakalım: (Altın Çağ Bilgi Kitabı 1991, fasikül – 46 / sayfa: 443 – 452, 460) "Bizler, Tanrının düzen kurucu mekanizma elçileri olarak, sizlere bu yoldan yardımcıyız. Sizlerin UÇAN DAİRE (yani UFO) dediğiniz diskler, bizlerin iletişim aracıdır." "Şu an sizlerin alışılagelmiş bilinç bütünlüğünüze belki ters gelebilir ama, sizlere bu güne kadar ALLAH diye tanıttığımız "O" dahi bu odakta kaba madde formuna dönüşerek, sizler gibi bedenlenip sizlerin arasında yaşayarak, Tek Dünya Devletini dördüncü düzen çerçevesinde bizzat kuracaktır." "Her bir ilk Gürzün ana çekirdeği olan ilk dünyada, yaşam oluşturulurken, ALLAH diye bahsedilen "O" bütünsel güç, her zaman kaba madde formuna dönüşerek, daima o ilk dünyalara adımını atmıştır. Enerji yoğunluğu ile dünyayı dölleyip, düzenini kurmuş ve yeniden yerine dönmüştür..." "Şimdi de Beta Gürzünün ilk ana çekirdeği olan BETA NOVA dünyasına ALLAH yani "O" bedenli olarak inmiş bulunmaktadır. Sizler ile bu yüzden yakın plandan temastayız. Artık bu, ‘O’ denilen güç, oluşturduğu ve oluşturacağı çekirdek dünyalarda, hakiki insansal potansiyelleri beklemektedir. Daha önce de söylediğimiz gibi, şu BETA GÜRZÜNÜN ilk çekirdek dünyası ile ilk evreni oluşmuş durumdadır. Ve ilk Beta mini atomik oluşuncaya kadar, ALLAH, kaba madde formu ile insanlar arasında, İNSAN OLARAK YAŞAYACAK ve kendisini sizlere BİZZAT tanıtacaktır." "Ancak artık "O" denilen güç, yâni ALLAH, sizlerin ÖZENERJİ merkezinizde oluşmuş olan kendi öz enerjisini, şimdi sizlerden bir bir çekerek, dürülen evrenler nizamına, yeni bir nizam getirmektedir. Ve şu an ALLAH, sizdeki olan gücünü, sizlerden teker teker toplayarak, KENDİNDEN DAHA GÜÇLÜ OLAN İNSANSAL GÜCÜ kendisiyle baş başa bırakacaktır. Sizlerden kazandığı güçler ile, şimdi "O" da, sizin gibi kaba madde formunu oluşturarak, insansal bir görünüm ile, BETA NOVA`da BEDENLENMİŞTİR... ALLAH, yani "O" sizlerde bulunan kendi enerji partiküllerinin kısmî yansıma enerjilerini toplayarak KABA MADDE FORMUNA DÖNÜŞMEYE MECBURDUR. Çünkü, bu bedenli oluş nedeni, sizlerin BETA NOVA`da ALLAH BOYUTUNUN ötesindeki enerjileri, kendi bilinç düzeyiniz ile çekemeyeceğiniz içindir. "O", Beta Nova’daki bedensel ve beyinsel gücüyle, bu enerjileri çekerek, sizlerden topladığı enerjilere tedrici bir aşılama metodu tatbik edecek ve kendi gücünü de, sizlerden çekmiş olduğu enerjilere yükleyecektir. Bu şekilde oluşturmuş olduğu bütünsel gücü, daha sonra sizlere iade ederek, kendi boyutunun denetimci gücü olan ALLAH, kendini BEDENSEL BÜTÜNLÜK İÇİNDE sizlere TANITARAK, kendisi daha ileri boyutlara geçecek ve SİZLERE VEDA EDECEKTİR. Bundan sonra kâinatla nizamlarını, artık sizler insansal potansiyel olarak devir alacaksınız. İşte bu yüzden ALLAH, Beta Nova`da BEDENLENEREK, sizleri beklemektedir." "Bugüne kadar "O" diye tanıdığınız ALLAH benim. Evet şaşırmayın, Şu an Ben de BEDENLİ OLARAK Beta Nova’da yaşamaktayım. Omega boyutundaki UHUD Dağında yaşayan BÜYÜK BABA benim fermanlarımı O dağdan evrenlere, kâinatlara yansıtmaktadır. (Uhud Dağı kristal bir dağdır.) Sistemlerimde bulunan her bir çekirdek dünya, aynı sizin dünyanızın ikizleridir. Aslında BÜYÜKBABA da böyle bir çekirdek dünyada oturur. Benim şu an Beta Nova`da OTURUP, sizleri beklediğim gibi. İSA, O`nun oğludur. Ancak, buradaki cinsel üretim bedensel değil, DÜŞSEL`dir. O gen, aşı tohumunu CEBRAİL`den almıştır. Artık sizler ile iki dost gibi konuşma zamanı gelmiştir. Benim sizlere ne şekilde mesaj verdiğimi merak edenlere artık hakikâti anlatma ve bildirme zamanı gelmiştir. Beta Nova, yemyeşil bir dünya, insan olan insanımın oluşturup yaşayacağı Beta Gürzünün (ilk ana çekirdeği). Buraya gelebilmek için, tüm gücüm ile enerjimi kaba maddeye dönüştürüp, BURADA BEDENLENDİM. Sizler ile beraber olmaya geldim... Ve burada dördüncü düzenimi âdil dünya çekirdeğinde düzenimi kuracağım. Sonra düzenimi kurup rayına oturtunca, kurduğum insanlık düzenime, insanımın gürzündeki insanlarıma bırakıp YİNE YERİME DÖNECEĞİM. Bugüne kadar olduğu gibi, sorduğunuz bütün sorulara aracısız cevap verebilirim. Ancak benim bilinç bütünlüğümün, bilincimin ışığını görenler ile beraber olurum. Bu mesajım sizlere ve beni anlayan özlere...” ALLAH "O" "Görevleriniz büyük, yükleriniz çoktur. ULU rehberim bu yolda sizlere yardımcıdır. Yolunuzu bulmanızda sizlere yön verecektir. Bulunduğunuz ortam, sizin gücünüze güç katan bir ortamdır. Benim kelâmlarımı direkt olarak ancak bu ortamdan duyabilirsiniz. Tek bir kanal olan ALFA kanalım, bu yolda sizlere ARŞIN tüm sedâlarını getirmektedir. Meleklerim, evrenlerin muntazam açılmasını denetleyen, göksel astronotlarımdır. Benim varlığım, tüm mevcûdâtın özü olan bütünsel gücün kökünün köküdür. Göksel görevlilerim olan TANRILAR, görevlerini yapıp, dönemlerini kapamışlardır. Şimdi, bütünlük bilincimi oluşturan RABLAR Mekanizması işbaşına getirilmiştir. Şimdiki RAB, RAN Gezegeninin Başkanı olan, herkesin BÜYÜK BABA diye bildiği RANTİMUS`tur. İSA`nın BABASI olan RANTİMUS, evrenin açılışına denk olan dönemi kontrolü altında tutmaktadır. Bu sadece bulunduğunuz asrın sonuna kadar sürecektir. Yani, 1999 dünya yılı son ayıdır (Bu denetim için). Ondan sonra olacaklar başka bir kanalın denetimine devredilecektir. Ve ALTIN ÇAĞ`ın meşalesi yakılacaktır. Bu kanal daha ileri yıllarda, tüm evrenleri tek kanalda toplayarak, TEK`e müncer kılacaktır. Birbirlerini bilmeyen, görmeyen ve tanımayan özlerin, aynı yapı - aynı şekil - aynı dil olarak, tek kainatımda buluşacaklardır. Ve ondan sonra başlayacak olan mutlu insanlık döneminde, mutlu bir şekilde yaşayacaklardır. Bu yaşam sonsuza dek sürecektir. Şu an, tüm canlılarımın birleştiği ve birleşeceği tek galaksi, Nova`dır. Bu galaksi 1 milyar yıldız ve güneşin gücüne denk bir galaksidir. Hakiki insanlarım bu ortama hazırlanmaktadır. Bu güne kadar zaten hazırdınız. Asırlardır bu ortam için hazırlandınız. Şimdi esasa ve sadede geldik. Artık hep beraber birarada olacağız. Sevdikleriniz ile -yakınlarınız ile- eşyalarınız ile beraber olacaksınız. Bu ortamda hareket çok, monotonluk yok. Zamanı aşan, sesime ulaşandır. ALLAH "O" Burada ve birçok yerdeki mesajlarda adı geçen Alfa, Beta, Omega, Beta Gürz, Beta Nova, ...vs ) ifadeler, tamamıyla ilgi çekmek, insanları etkileyerek o konuya odaklamak, üstün bilgilere sahip uzaylı olduklarını zihinlerde perçinlemek ve yaptıkları işlere bilimsellik katmak amacıyla seçilmiştir. Çünkü, bugün bilimde ve bilhassa fizikte ( kuantum, Astrofizik, yüksek enerji fiziği...vs), matematikte ve Astronomideki denklemlerde, formüllerde, rakamlar yerine, anlamayan insanda bile bilgelik uyandıran Yunan alfabesi kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bu harflerle anlatmaya çalıştıkları boyutlar ise, tamamen gerçeği yansıtmayan uyduruk, uydurma şeyler olup, hep kendi yaşadıkları boyut olan Cin boyutunu tanımlamakta, deneyim yaşattıkları insanlara da bu uydurma boyutları ve bilgelikleri onlara çeşitli halüsinasyonlarla da gerçekmiş gibi yaşatmaktadırlar. Keza, Allah’ın bedenlenerek Beta Gürz sisteminde ona tabi olanlarla yaşamaya başlamasını da bu şekilde düşünebiliriz. Bunu yine altın Çağ Bilgi kitabı fasikül –41, syf: 390 / fasikül – 42, syf: 408, fasikül –24, syf: 216’ da görebiliriz. “ İslami bütünlük, ışık dost Muhammet’ i Resul zannetmekteler. halbuki O, Allah’ın Habibi Resul’ün elçisidir. Resul, Büyük Asot yani, Sulh’ dur... Zamanında sizlere irşad görevlileri gönderilmiştir. Onları size dünya isimleriyle nakledelim. Musa, İsa, Muhammet Mustafa, Mustafa Kemal. Bunlar direkt enkarnelerdir. Yani sizin tabirlerinizle konuşalım: Direkt Uzaylılardır... Yine tekrarlayalım. Dinler dönemi ve Peygamberlik safhaları kapanmıştır. Şimdi sizler, İlahi boyutun bilimsel yoldan yansıtıcı odaklarısınız.” Yani; yukarıdaki ifadeleri de göz önüne aldığımızda, tarih boyunca, insanları hem ölüm ötesi boyutlarda karşılaşacakları tehlikelere karşı uyaran hem de Hakikatlerinin ne olduğunu bildiren Nebiler ve Resuller, onlara göre, gerçekte birer uzaylı olup artık görevlerini tamamlamaları dolayısıyla hükümlerinin geçersiz kılındığı bundan sonra 3000 yılına kadar sürecek olan yeni milenyumda ise, Altın Çağ Bilgi kitabının seçtikleri modern peygamberler (medyumlar) aracılığı ile insanlığa yön vermek amacıyla yürürlüğe sokulduğunu söylemektedirler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 saadettin teksoy napıyor acaba Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Gavriel Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2009 Bizzat öğrenmek ve tanımak istedim simdi bakalım neler olacak . yukarıdaki adresden ulaşabiliyormuyuz izmir şubelerini biliyorum atabilirim özelden Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 birde dünyayı durdurup izliyorlarmış derneğe üye bir tanıdığım anlatmıstı reankarnasyona da inaniyorlar:d komik bence neye inandıkları belli değil Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 adında "vakıf" geçen herşeye şüpheyle yaklaşırım zaten. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 adında "vakıf" geçen herşeye şüpheyle yaklaşırım zaten. cevabını baya komik buldum çünki türkiyedeki bütün üniversiteler aslında vakıf üniversitesidir bu nedenle bütün ünilere şüphe ile yaklaştığını varsayıyorum:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Locked Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 vedia teyzenin tarikatı.. A4 fotokopilerinin zımbalanmış olarak sokakta orada burda elden ele dolaştırılan bir kutsal kitap(!)ı da vardı. Halk arasında peygamber teyze. kozmik bilinçle donatılmış kendisi ve 80lerin başından beri böyle bi kitap yazma isteği duymuş. Ev hanımı modeliyken planetti,kozmikti,alfa kanalıydı diyerek ezoterik takılarak koca bir rantın başına hörç! diye oturursun. Zor birşey değil, kafasını çalıştıran yapıyor işte abi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
smother Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2009 cevabını baya komik buldum çünki türkiyedeki bütün üniversiteler aslında vakıf üniversitesidir bu nedenle bütün ünilere şüphe ile yaklaştığını varsayıyorum:D aynen öyle Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2009 bizde gnoxis birliği kuralım arkadaşlar yeni bir inanç sistemi oluşturalım nasılsa memelektte dolu saf var:D şaka gibi ya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MistikRuh Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 ben bu derneğe 3 yıl önce üyeydim , tarikatla hiç bir ilgisi yok kesinlikle ordaki insanlar dişardaki yabanilerden daha güvenlidir , Sevgi ,Saygı ,Hoşgörüyü ;ve sıcak arkadaşlıkları onlardan öğrendim , Kimseden görmediğim ilgiyi ((Çağımızda olan eksiklik )) onlarda gördüm , Bilip bilmeden laf atılmasın , sıkı araştırma yapılsa ve o ortamı yaşasanız tarikat olmadığını fark edersiniz, Birkere bu dernek dil ,din , Irk ,cins ayrımı yapmıyor ve haziran ın ilk haftası istanbulda türkiyeden , İsviçreden , Amerikadan ,Hollandadan vb ülkelerden istanbula balo için geliniyor yemekler yeniliyor danslar ediliyor, geceye kadar, Tek Saplantıları üyeleri ve insanları 18 Bütünlük denilen gruba zoraki almaları , o konuda ısrarcılar , çünkü 18 bütünlüğe adam bulamazlarsa gruptan ve dernekten çıkmak zorunda kalıyor, Cumartesi Günleri Fasikül okunuyor senin benim anlayacağımız dilden değil ,Ağır bir felsefe ve ağır evrensel bir dil kullanılıyor , işte beni zamanla sıkanda bu oldu Daha doğrusu doymuştum hayat felsefemi kapacağım kadar kaptım nasıl birkaç kitap okursunda kültürleşirsin onun gibi , Diğer bir saplantıları ise bülent çorak hanımı mevlananın ruhunu taşıdıklarına inanmaları sonra dedim varsın olsun eksiklikleri bu olsun , ama bunun dışında piyasadaki Zebani gibi tarikatlarla karıştırılmasın, 2 laf diyerek lekelemek kolay iş o ortamı görmek o zaman karar vermek , Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Pist Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 MistikRuh madem 3 yıl önce üyeydin sana bir şey sormak istiyorum konuyu açan arkadaş 2000 de dünyanın yok olacağını söylediler diyor bu doğruysa yani bunu söyledilerse 2000 yılından sonra hala bu vakfın ve üyelerinin var olmasının nedeni nedir ne söyleyipte bu iddialarının asılsız olduğunu örtbas ettiler? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MistikRuh Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2009 arkadaşım 2000 yılından sonra dünya yok olacak deniliyordu evet ama bu halk arasındaydı , esasta 2000 yılından sonra kıyamet kopacaktı , nitekimde oldu kıyamet , Dünyanın Yok olması değil sana şöyle anlatayım kıyam etmek , bilinçlenmek , insanların hakikati görmesi ve yenilgiyi kabul edememesi , hiç düşündünmü insanlar 2000 yılından sonra azdı , cinayetler sapıklıklıklar çocuk pornosu , organ mafyası , nerde bir pislik varsa 2000 yılından sonra olmaya başladı ha önce hiçmi yoktu elbette vardı ama bu kadar gaddar insan nesli türememişti, insan birbirine tanıdık yabancı gibi oldular güvensizlik ,Savaşlar arttı , Dedikodular çoğaldı ve yardımlaşma azaldı , sokakta birini dövüp bıçaklasalar yardım edemiyoruz çünkü kendi egomuz baş gösterdi , ve bunların hepsi 2000 yılından sonra çoğalmaya başladı herkes kıyameti bir yokoluş biliyor ama bence kıyamet ve derneğinde söylediği gibi katılıyorum , İnsanların vahşi ırka dönüşmesi , Ve Birtakım psikolojik aile bozuklukları yaşaması , ha hiçmi iyi insan yok , sana bir sır vereyimmi arkadaşım iyi insan nesli çok azaldı ,herkesin kusurlarıyla bile alay edecek gündem , ve bir siklus (KArgaşa , İnsanlığın Döngüsü , Bocalama Dönemi) yaşıyor, Kimse birine kaşının üstünde gözün var denilse nerdeyse onun yüzünden kavga çıkartacak , İnsan Ruhu çok karmaşık Bir Sistemdir bunu çözmek yıllar sürer =) , Ve son olarak şimdide 2012 kıyamet diyorlar , ona ne diyeceksin hani 2000 di kıyamet, bir kıyamettir tutturmuşlar =) , kıyameti yaşıyoruz zaten bunun en güzel örneği gazetede okuduğumuz haber televizyonda izlediğimiz haberlerdir =) saygılarımla. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.