Karanlık Şafak

Evet sayın baylar ve bayanlar ,

philadelphia_f ile ben sayfalar dolusu ve hayal gücümüzün sınırlarına ulaşabilecek kadar karmaşık ve bi o kadarda içinde trajedi ve gerilimin olduğu bir roman yazmaya karar verdik , sizinde mesajlarınızı görmekten mutluluk duyarız ,

1. bölüm

Hava sisliydi , sonbaharın bitimiydi , yerler nemli havada kuşların acı acı çığları arasında boş caddede ki kaldırımda yürüyordu , başı ağrıyordu, dün geceki arkadaşlarınla yaptığı yaş partisinde içkiye fazla yüklenmişti , yürürken düşünüyordu bugün ne yapsam diye , fakat 2 ay önce muhasebesini tuttuğu bir alışver merkezinden ayrılmıştı artık yeni bir iş bulması gerikiyordu çünkü , ara ara biriktirdiği parası gittikçe azalmıştı , kaldırımda yürürken camekanları göz ucuyla bakıyor baş ağrısını unutturmaya çalışıyordu kendisene, bir camekandaki bir siluet gözüne takıldı ve birden durdu, evet birisi ona bakıyordu , şaşkındı , yolun karşısındaki bi giyim dükkanında ki camekanın hafif karanlık yanından birisi onu izliyordu , ardından arkadan hızla bir araba geliyordu , bir an arabanın sesini eski kadillaklarınkine benzetti , ve araba yanında durdu, açılan pencerede içeriden birisi ;

ne yapıyorsun bura da bu saatte , bu saatler buraları sokak çocukları ve serseriler dolaşır , hadi atla arabaya seni gideceğin yere götüreyim ,dedi

aniden içini bi endişe kapladı ,

ansızın sordu : saat kaç ,

saat sabahın 4 ü , hadi atla artık ,

gördüğü kişiyi bi yerlerden tanıyordu ama o an hatırlayamadı, ve araba binmek istemedi , güvenemiyordu artık eskisi gibi herkese ,

katatonik ; teşekkür ederim ama ben yürümek istiyorum , siz yolunuza devam edin lütfen ,

siz bilirsiniz ,, bye,

arabanın uzaklaşırken çıkardığı eksoz dumanı ciğerlerine kadar girmişti , içinden okkalı bi küfür etti , yürümeye devam etmeden önce tekrar gözlerini gördüğü siluete çevirince orada olmadığını gördü, tedirgin bir şekilde adımlarını hızlandırdı ...

içimize doğduğu gibi yazıcaz , tamamen hayal ürünü olucak , umarım ortaya çok güzel bi roman çıkar ve çıkmasını sağlayacağım bölüm şu anlık 75 in üzerinde düşünüyorum ,

sizlerinde eklemeniz çok hoş olur

elimden geleni yapraım yapabileceğim bir şey olursa haber ver yeter

aa süpermiş =D bende bi ara yazıyodum arkadaşımla ama devamını getiremedik öyle kaldı =//..aklıma gelen güzel cümleleri paylaşırım seninle seve seve.. kolay gelsin =))

ellerini soktuğu kahve kadifemsi pantolonuna şöyle bir göz attı. o kahve pantolon ona her zaman ölümü hatırlatırdı. kollarında ölen yüzlerce insanın tek anısıydı. o onun benliğinin parçasıydı. bu yüzden o ve ona hükmeden her türlü pislikten kurtulup kendi için çalışacağı bir dünya kurmak için derin bir soluklandı ve evinin yoluna devam etti.

Bölüm 2

ev her baba için şaşırtıcı süprizlerle dolu bir yerdi. kızı ile yaşadığı bu yeri '' dünyanın en mutlu yeri '' olarak tanımlıyordu. küçük kız her geçen gün büyüyüp gelişirken içini endişe kaplıyor ve kendine teslim olmaya çalışıyordu. endişelenmek sadece kötü şeyleri olmasını kolaylaştırır. bunu bilmem gerekir.

ayrıca bugün kızına ayrılmış mutlu bir gün olmalıydı.küçük kızı ise uzun zamandan beri bu günü bekliyordu arabada bir aşşağı bir yukarı zıplarken rengarenk dükkanları teker teker geçerken çocuğunun gözlerindeki sevinci yakından takip ediyordu.

ne yapmak istersin küçük farem diye sordum ona işte buradayız sonunda istediğin yere geldik söz verdiğim gibi.

'' herşeyi yapalım'' diye bağırdı soluksuz.küçük kızın elini tuttuğu gibi oyun sandalına doğru yürüdüler. gezmeye başlamışlardı bile.

kendisi bu sandallara en son kızı yaşındayken binmişti. herşey hala aynıydı ve o bunu rahatlatmıştı. serinlik ve karanlık tam da hatırladığı gibi sakinleştiriciydi.burada ona 36 yaşında iken hala güven veren birşeyler vardı.burada olmaktan çok memnundu çocuğunun sözünü tutabildiği için mutluydu.

'' afedersini bayım lütfen inin '' dedi bir görevli

-'' babaaaaa!''

hayal kırıklığıyla gözlerini açtı ve görevliye dakikalarca sert bir ifade ile çıkıştı.

-''haydi baba olay çıkartma lütfen?''

bugün küçük faresini kıramazdı tamam tamam diyerek geçiştirdi ve yerinden kalktı. off, böyle olması gerekmiyordu. tanrı aşkına, o ve kızı sandaldaydı.bütün bunlar ne yanlıştı.bütün çabaları boşa çıkmıştı işte.bu bir kabustu.herşeyi maffettiğine ve içindeki sinire hakim olamaması başka ne olabilirdiki?

hemde kötü adamlar tarafından bu kadar aranırken..

ardından sinirlerine hakim olmaya çalıştı ne kadar kızı ile yapmak istedikleri eğlenceleri düşünse de , kız ve baba oradan uzaklaşıp evin yolunu tutmuşlardı , şehrin en işlek caddesinden gezerek gitmeye karar verdiler, önce baba küçük kıza dondurma aldı , küçük kız çikolatayı çok sevdiğinden büyük bir kakaolu dondurmayla keyfine keyif katıyordu , baba ise son zamanlar biraz dişi ağrıdığı için almamıştı , bir plazanın önünden geçerlerken plazanın önünde bir olay olmuşa benziyordu ,kimisi hızlı adımlarla olay yerine gidiyor kimisi sevgiliyle hiç bir şey umursamadan anın tadını çıkarıyorlar , yaşlılar ise uzaktan bakınmakla yetiniyordu , onlar da anlayamamıştı ne olduğu , ama önemli birşey olduğu kesindi,

-baba haydi oraya gidi bakalım , ne olmuş? , merak ediyorum ,

-kızım boşver , onun yerine seni kültür parka götüreyim orada eğleniriz ,(farkındaydı kızı ile her zaman görüşemediğinin ,birlikte oldukları zaman ise geçen zamanı kıskandırırcasına öcünü alıyorlardı )

fakat küçük çocukların çok meraklı olduklarını , hele kendi çocuğunun çok meraklı birisi olduğunu bildiğinden gitmeye karar verdi,

fakat içine bir tedirginlik düşmüştü , nedenini bilmiyordu sadece tedirgin oldu ,

karşıdan olay yerine yaklaştıkça bir taksinin son model bi arabaya hafifçe çarptığını görmeye başladılar , artık iyice yaklaşmışlardı , küçük kız babanın elini bırakmak istiyor daha da ilerlemek isterken aniden küçük kız babanın elinden kurtulduğu gibi kalabalık arasında ilerlemeye başlar , işte baba o zaman birşeyler olacağını sezmeye başlar ve kızın arkasından koşar, fakar kızını ararken yarım saat geçtiğini ona bir paylaço karşında dikildiği zaman anlar , küçük kız 30 metre ileride bir arabaya binmek üzere görür , bağırmasına vakit kalmadan paylaço bayıltıcı gaz ile babayı uyuşturur ...

buz kestirici bir soğukla gözlerini açtığında küçük kutuların yığınla üst üste koyulmuş bir depoydu karşılaştığı.flu bir görüntünün altında tek kestirebildiği iki siyah ceketli adamın karşısında dikildiğiydi.

peki kızı? kızı neredeydi şimdi? ne büyük bir hataydı yaptığı böyle!? kendine küfretmek istiyordu.

duyabildiği bir kapı sesiyle kendine geldi.

-''daha önce karşılaşmıştık, sen ve ben, buna ne dersin? hatırlıyormusun? ben hatırlıyorum. her zamanki gibi havai hoş davranışlar sergiliyordun. ne kadar yanına yaklaşılabilir sıradan görünüyordun! üstelik bana ilk dayağın değildi. dün beni ne parkta nede olay yerinde fark edebildin. görmenide beklemiyordum zaten.sanki her konuda senınle zıtız.ben senin gibi güzel bir ailesi olan adalet uğruna işini bırakmış sevilen sayılan bir insan değilim. senin gibi birşey değilim anlıyormusun! benim kusursuz bir geçmişim ve patentli bir duruşum yok.sen kesinlikle herşeye sahip dedikleri tanıma uyuyorsun.aahh mükemmel bir baba! her şeyin var zaman zaman unutsanda bunu farkında olduğuna eminim.bende olupta sende olmayan sadece tek birşey var.yalnızca benim bildiğim birşey;yarına kadar ölmüş olacaksın.beyninde kurşun olacak ve yüzün öyle bir hale gelecekki ne peşinde koştuğun herifler nede öz kızın seni tanıyabilecek.bir önceki karşılaştığımızda bu kadar mükemmel olduğundan bahsetmedim.sadece yalvardım neredeyse karşında eğilerek beni bırakman için dizlerine kapandım.kurtulduğumda bir dahaki karşılaşmamızda çok daha farklı olacağını bilerek yoluma devam ettim. yarın o günkü kadar zavallı olmayacağım sana bunun sözünü verebilirim. ''

(of )

ya yorum yapmak istiyorum ama önce bilmek istediğim birşey var, bir roman mı yazıyorsunuz? Yani basılacak bir roman mı olacak bu yoksa gnoxis için bi paylaşımmı?

basılmayacak , site içi hayali roman ortaya çıkarıyoruz , katılmak istesen memnuniyetle ...

--------------------

konuşmaları dinliyor fakat cevap veremiyordu , ona uyuşturucu verdiklerini düşündü o yüzden elini kaldıracak hali bile yoktu, tekrar tekrar adamın anlattıklarını kafasında tekrarlıyor ve yavaş yavaş ayılmaya başlıyor ayıldıkça da anlıyor adamın kendisi ve kızı için planladığı ölümü , adamı hatırladığı , yaklaşık iki sene önce sahip oldukları şirketlerinin merkeze giderek veritabanından bilgi çalmıştı , o çaldığı bilgi karşılığı ise serseri kuzeninin kumar borcunu ödemek için kullanacaktı , yoksa kuzenini işkenceden öldüreceklerdi , buna izin vermeyi hiç istemezdi , gün geçtikçe düşman ediniyordu özellikle gizli düşmanlar ,

olayları zihninde kısa bi özet geçtikten sonra ayağa kalkabilecek kadar gücünü toparladı , bir odadaydı , az önce ki ona konuşma yapan çinli iş adamı ve korumaları ortalıkta yoktu , onu odaya kapatmışlardı , depo olabileceğini düşündü, ardından soğuktan titrediğibi farketti , odanın köşesindeki tavana yakın bölümünde bir cam gözüne ilişti , bi an için hayal kırıklığına uğradı ki cam onu dışarı çıkmasına yetecek kadar genişlikte değildi, camdan dışarı bakmayı düşündü,

bu sürede küçük kızı bir eve götürmüşlerdi , ev eski italyan apartmanlarına benzeyen antalyanın kuzeyindeki köylerden birindeydi, dışardan eski görünüyordu fakat italyanların yapıları sağlam olurdu, sakin bir mahallede iki katlı bir binaydı , kız uyandığında kendini banyoda buldu , korkuyordu , uyandığında banyoda yalnız olduğunu ve ellerinin bağlı bi şekilde küvette yattığını gördü , fakat anlam veremediği durum ise küvetin içi buzla kaplıydı ,buzların arasında yatıyordu , üşümüyordu o an , sadece korkuyla iç içeydi , karnından akan kanlar buzların arasından yavaş yavaş süzüldüğünü gördüğünde , orada epeydir süre olduğu ve çok kanının aktığını anladığı, aniden ayağa kalmaya çalıştığında , sırtında feci bi ağrı hisstti , onu oldu yerde çakılmasını sağladı acıdan sadece göz kapaklanı oynatıyordu şoka girmişti , kızın çığlığını duyan hemşire odaya daldı , kızı görünce teleşlanarak üst kattaki doktorun odasına çıktı ,doktor rahatsız edilmek istemediğini söylemişti akşam yemeğinden sonra , sevgilisi ile vakit geçiriyordu odada ,

- doktor bey acilen kızı ameliyata almamız gerek , çok kan kaybetmiş ve şoka girdi , diğer organlarınıda almak istiyorsak acele etmeliyiz...!

hımm basılacaksa acımasızca eleştireyim dedim

basılmayacak fakat herkesin her türlü eleştirisine açığım ben , lütfen çekinmeden eleştirinizi yapınız ki, ortaya sizin eleştiriniz ve yazarlarıla birlikte sağlıklı bir roman çıkartalım ,

beklerim

tamam o halde öncelikle şunu belirteyim hikayeyi kimin dilinden yazdığınız çok önemli yani yazarmı anlatıyor anımı yaşıyoruz romandaki bir karaktermi aktarıyor bize olayı bunu keskin hatlarıyla belli etmek gerekiyor örnek verecek olursak;

fakat küçük çocukların çok meraklı olduklarını , hele kendi çocuğunun çok meraklı birisi olduğunu bildiğinden gitmeye karar verdi,

fakat içine bir tedirginlik düşmüştü , nedenini bilmiyordu sadece tedirgin oldu,

bu satırlarda herşey yolunda görünüyor yani yazar anlatıyormuş gibi

fakat

karşıdan olay yerine yaklaştıkça bir taksinin son model bi arabaya hafifçe çarptığını görmeye başladılar , artık iyice yaklaşmışlardı , küçük kız babanın elini bırakmak istiyor daha da ilerlemek isterken aniden küçük kız babanın elinden kurtulduğu gibi kalabalık arasında ilerlemeye başlar , işte baba o zaman birşeyler olacağını sezmeye başlar ve kızın arkasından koşar

buradaysa anı yaşıyoruz, genelde romanlarda geçmiş zaman ekleri kullanılır ama zaman kavramını yitirtmez ve sanki olayı o an yaşıyormuşsun hisii verir ama alakası yoktur.

Ayrıca yazım hataları çok fazla paylaşmadan önce son bir kontrol faydalı olabilir

son olarak cümle düşüklüklerini dikkat anlam bütünlüğü bozuluyor

bir plazanın önünden geçerlerken plazanın önünde bir olay olmuşa benziyordu ,kimisi hızlı adımlarla olay yerine gidiyor kimisi sevgiliyle hiç bir şey umursamadan anın tadını çıkarıyorlar , yaşlılar ise uzaktan bakınmakla yetiniyordu

felan filan:)

hımm , teşekkürler dikkat edeceğim , biliyorum çok hatalım var, imla ve cümle hatalarını hemen düzene gireceğini pek sanmıyorum ama çalışacağım elbette , yazarken anı yaşamak ve geçmiş zaman da yazılmasını pek kontrol edemiyorum ama zamanla oldukça iyi bir çalışma çıkaracağıma eminim ,

- doktor bey acilen kızı ameliyata almamız gerek , çok kan kaybetmiş ve şoka girdi , diğer organlarınıda almak istiyorsak acele etmeliyiz...!

Hemşire banyoya gitmeden önce hızla sedyeyi hazırladı, kızı sedyeye yatırıken üstü başı kan olmuştu ama alışkındı bu tür kazalara, doktor merdivenlerden inerken hiç acele etmiyor aksine rahat davranıyordu, hemşire ,doktorun son basamağa gelince ayağının takılıp yere düşme tehlikesi geçirdiğinde doktorun morfin kullandığını anladı , içinden umarım morfin tüpünü kapatmayı unutmamış olduğunu diledi, doktor morfini genellikle kadınlarla birlikte olduğu zaman kullanırdı , bir keresinde dozunu fazla kaçırınca tüpü de kapatmayı unutup sızmıştı ve bunu fırsat bilen partneri onun cüzdanını alıp odanın açık penceresinden kaçmıştı, hemşire ,doktoru ayakta durmasını sağladıktan sonra zar zor küçük kızın böbreğini ve dalağını da aldıktan sonra ameliyat bitti ve kızın kolundaki enjektörleri aniden çıkartarak küçük kızı ölüme terk ettiler , hemşire kızı banyoya götürdükten sonra , kızın yanında bir müddet düşüncelere dalmıştı, yaptığı işten artık iğrenmeye başlamıştı fakat onun hayatını sürdürebilmek için tek evi orası ve tek geliri yaptığı kirli işti,

bu sırada küçük kızın babası titrediği odada ne yapacağını düşünürken kapının arkasında bir levye gözüne takıldı bunu depodaki büyük ve sağlam kutuları açmakta kullanılan levyelerden olabileceğini düşündü , onunla birşeyler yapabilirdi , bunları düşünürken kapı titrek sesiyle yavaşça açıldı ,

o adam o depoda kaldıkça bana fenalık bastı

gri, beyaz hizmetli üniforması giymiş, kısa boylu, koyu renk saçlı bir kadın ağlayarak içeri girdi. elindeki havluyu çevirerek sıkıyordu. anlamadığı bir dil ile bağırmasıyla birden fazla ayak sesleri duyuldu.belli ki gün yeni doğuyordu içeriye sızan turuncu ışığın yerini devriye polisleri aldı. kadın içeride ve hala bağırınmaya devam ediyordu. polislerden biri; çeneni kapat, bunu duymak istemiyorum diye karşılık verirken diğer ikisi kızın babasını kollarından tutmuş depodan çıkartıyordu.depodan çıktığında gördüğü manzarayla hayrete düşmüştü.günlerdir ufak bir otelin deposunda tutuluyordu ve düşündüğü tek şey kızıydı. onu yıpratan pişmanlıklarıydı yapmaması gerekeni yapmıştı.tek bildiği kısa boylu hizmetçi kadın depoda onun olduğunu bildirdiği için başı belada olacağıydı. ona göre herkesin başını belaya sokmakta üstüne yoktu. polislerin kendisine verdiği suyla adrenalinin bedenine hızlıca yayıldığını hissetti. tüm olanları ve kızını polise anlatmaya başladı. şimdiyse başı dönüyor bacakları titriyordu.

hemşire uzun bir soluklanmadan sonra doktorun yanına geldiğini farketti;

- derhal buradan ayrılmalıyız.

polis ekibi, destek birliği ve sağlık ekipleri acil telefon hattına birkaç dakika arayla gelen aynı ihbarla apartman dairesinin yolunu tuttular..olay yerine ilk ulaşan polis ekipleriydi.eski bir apartman dairesinin en üst katıydı.dairenin en arka kısmındaki banyoya girdiler.içi mavi taşlarla döşenmiş büyük bir küvet vardı.işine yeni başlamış olan sarışın bir polis memuru bağırdı;

-hey işte burada!

kaskatı kesilmiş beyaz bir kız bedeni kolları gövdesinin iki yanında küvetteki buzlu suda yüzüyordu.uzun kahve saçları suyun üzerinde usulca sallanıyordu. sağlık ekiplerinden biri küçük kızı parmağıyla ters çevirdi.parmağını boynuna dayadı gerçi nabzının atmadığını anlamıştı.yeni polis memuru kahretsin! diye dişlerini gıcırdattı.kontrolünü kaybetmemek için nefesini tuttu.ufacık bir kıza kim bunu yapabilirdi? zavallı kızın boynundan aşşağısı neredeyse dikiş izleriyle doluydu.parça parça dikilmiş bir et yığınına dönmüştü ve su parlak pembe bir renk almıştı.

yaw o kadar yazmıştım phila senin son mesajından sonra silinmiş ,

neyse tekrar yazarım

siyahkarlar, sana pm ile de açıkladım ama burdan bir kez daha diğer üyelerimizin de aklında bulunması için hatırlatayım. Bazen netteki takılmalar vs sebebi ile mesajı göndere basmanız halinde bile mesajınız cevaplanmıyor. Uzun metinler yazdığınız zaman yedek alın word vs bir yere Konuyu kontrol ettim mesajınız silinmmeiş hiç

teşekkürler,

Noktalama işaretlerine dikkat edeceğiniz taktirde romanınızın gerçekten hoş olacağı göz önünde. Noktalama işaretleri önemlidir, bir cümleye anlam katmanın tek yolu onlardır. Okudum tümünü ve devamınıda bekliyorum Elinize sağlık

teşekkürler... dikkat edeceğim...